Delicatessen Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Fight Club demiştik. Tyler'in (Edward Norton olan) evi yanıyordu. Sonra noldu harabe bir yere yerleşti. O zaman umrunda mıydı evinde hangi eşyaların olduğu, elektriği suyu? Bunu dene elektrik su düşünmeyeceğin bir yerde ol. Bir de şimdi parayı savun. :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mithat Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Olaganüstü rahatsız edici bir yerdi orası. Elektrik su falan olmayan bir evde yaşamam. Dedigim gibi belirli bir refaha ulaşmadan memnun olamam kendimle. Paramla ölçerim kendimi gibi durum yok ama kafamın parada kalmaması gerek onemlı olan o. Hem dert olmıcak kadar rahat bir hayatım olmalı (tamam jakuzi degil sıradan bir ev oyle 120 metrekare falanda degil kucuk simdi stüdyo sonra ilerde 2+1 seklinde) yani sıradan bir hayat yaşarken aklım parada kalmıcaksa kapitalizmi 10 milyonu boşver zaten. Kısaca soyle soyliim borcum hiç bir zaman olmıcaksa ondan sonra kendi hayatımdan ne beklıyoruma falan geçerim daha bir -meta- ile başlıyan kelimeler ondan sonra gelir bana sımdı turkıye bu halde dunya bu halde tamamen hayal urunu gıbı gelıyor fight club benzeri dusunceler bana. Komunizm bile insanların ne kadar acgozlü ve para manyagı oldugunu gercekten bilince cok komik gelıyor ınsana ahahha bunu mu ınsanlar benimsicek yapma gozunu seviim diyosun. He hep beraber bir anda daha rahat bir ekonomik sisteme gecicek ve herkes serbest kalıcaksa ben direk kütüphane sahibi olmak ıstıyorum. Kitapevi basım evi yayıncı falan degil, kütüphane. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Delicatessen Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Peki sen de öylesine dene madem. Seneeler sonra hala yaşıyor olur ve bu forumda olursak. Ben bir konu daha açarım. "Mithat vardı naptı o " diye. :) Asıl mutluluğu hissetmeni isterim o başka tabi. Haklı çıkmanı da isterim. Belki ben yanılmışımdır. Sadece dediğin şeyleri ben yaptığım da ruhum değil egolarım mutlu oluyor benim. O yüzden tepkim. Hadi bakalım göreceğiz. :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mithat Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Amacım mutlu olma muhabbeti degil rahat ve huzurlu olma biraz benim. Yani dedigim seyleri yapıcak kadar param olursa mutlu olmam mutlu olmak ıcın temelim olur he 10 milyon lira verilince üzülen yokturda verdin diyelim ben onları mutlu olmak ıcın yapıcagım seylere harcarım ıste olay o. Yani huzurevi cevrende sevdiklerin gezmek rahat rahat kitap okumak bisiklete binmek falan gibi seyler egonu tatmin edip ruhunu etmıyorsa tam olarak ne eder bılmıyorum cidden. Anlıcagın mutlu eden seyler farklı ama mutlu eden seylerı yapabılmem ıcın gundelık hayat harcamalarımı karsılıcak ve aklımı bankadan gelıcek hacizde bırakmıcak kadar param olmalı kenarda bu bana hem huzur hem vakit verir. Aksi takdirde gördüm babamı 30 sene çalıştı adam emekli oluncan asıl mutlu mesut keyif yaptı o heyecanı o mutlulugu anlatamam. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Delicatessen Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Aslında dediğim de şu hayatın para gerektiren teferruatlarından sıyrıl. Anlık karşıla bitir yani. Ve istediğin şeylere devam et. Aslında hak da veriyorum. Bu zor bir şey. Düzen kurmak isterken herkes ben diyorum ki boşver düzeni. O yüzden daha fazla savunmayacağım bunu. Zaten başka bir konu da paragözlü olduğunu ima eden bir mesaja rast geldim :) Tam taze bir durumuna denk gelmiş bu konu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mithat Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Dogru canım paragöz bir adamım ama ailesel konular bilmiyorum ne kadar kız arkadaş seviyesindesin bu halinle umarım çok ciddi degildir ama şunu izah ediim. İnsan ailesine karşı sorumlu hisseder kendini çok fazla paran oldugunda bile ailen varsa ilk onları görürsün en cok onları dusunursun. Parayı sevmenin nesini begenmıyorsunuz anlamıyorum ki aç susuz daha mı rahatsınız o zaman gidin yunus emre olun anlatamazsınız bana bu kadar materyalist dunyada ben paradan sıyrıldım dıyen ya parası olan zübbedir ya cigere ulaşamayan alt tabaka bu bu kadar nettir daha bunun baska secenegı yok. Parayla ilgili seylerden sıyrıldım sonra? Bakire kurban edip horusa adak mı adıyalım napalım? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Delicatessen Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Senin düşüncelerini değiştirmeyeceğim. Ama denedim olmadı. Hayır, para değil. Kesinlikle değil. Kendini kandırırsın. Mutluluğun herkes için aynı olmadığını düşünüyorum. Ama para ve buna benzer diğer şeylerin çok basit kaldığını, inandırmaya çalışmaktan başka bir şey olmadığını söyleyecek kadar da saldırıyorum. Sen de dene bakalım parayla mutluluğu. Hatta bak olayının basitliği kadar basit bir örnek vereyim. Paran var ve bir kıza aşık oldun. Kızın istediği şey de para değil başka bir şey. Ee nerde kaldı mutluluk? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
verte Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 içinde Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Delicatessen Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Hee bak doğru. Ukte olarak. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
verte Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 şaka bi yana :) , öncelikle idealist insanları ignore etmelisin bence.Sonuçta yeniliklere açık değiller.Azcık farklı birşey söylersen sanki hakkı yenmiş gibi hissediyorlar.Herneyse konumuz bu değil... Sana tavsiyem bence bunları düşünmeyi bırakman,sonuçta yalnız kalırsın ( düşüncesel en azından :))2-3 saat içinde karşı çıkanlara baksana :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Delicatessen Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 22, 2011 Önemli değil ama gerçekten önemli değil. :) Emin olduğun şeyleri bi hatırlasana ve buna karşı çıkan insanları. Senin onun değiştirmeni sağlıyor mu? -Hayır. En fazla napıyorsundur biliyorsun. Susup bekliyorsundur. Sonunda haklı çıktığında da onlara bir gülümseme ile baktıktan sonra kendinin bir kez daha farkına varıyorsundur. Maneviyata yönelik ideallere saygı duyarım. İçlerinde bir yere varmayacağını bildiklerimin de olduğu halde. Ama bu ona tecrübe katar yeniden yola çıkar. Bunun dışında uğraşmıyorum hiç kimseyle zaten. Şurdaki mesele de umut ettiğim vakitler olduğu için. Vaz geçtiğimde de konumu da anlamsızlaştaracağım herkes de eskisi gibi devam edecek. :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
FoShiZzle Mesaj tarihi: Nisan 23, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 23, 2011 seviyosan git konus dendimi? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Nisan 23, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 23, 2011 bence topiğin fightclubla alakası yokmuş ama zorla oraya çekmişsiniz. bişeyleri illa bi yere kategorize etmeseniz rahat duramıyosunuz di mi lan Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Delicatessen Mesaj tarihi: Nisan 23, 2011 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 23, 2011 Fight Cluba göz kırpıyor canım gene de :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mal Mesaj tarihi: Nisan 23, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 23, 2011 geçen bankada sıra bekliyorum. ilerde ayakta bi adam duruyodu. kafasına bere takmış yaz günü. deli gibi bişeydi. tam adama bakarken birden yanındaki kasketli amcaya döndü. napıyoruz biz? diye sordu. adam çekindi biraz köylu bi amcaydı. amcadan cevap alamayınca ortaya sormaya başladı. napıyoruz biz ya? çok saçma değil mi? diye sorup birilerinden cevap bekliyordu. herkes şaşkın bi şekilde birbirine bakmaya başladı. saçma sapan bi ortam oluştu birden. ilkokul öğretmeni tipli bi teyze çok gerildi. olaya müdahale etti. sinirli bi şekilde napıcaz oğlum para yatırcaz sıra bekliyoruz işte felan dedi. adam teyzeye döndü, yatırma para felan, kimse bişey yapmasın artık. duralım artık, napıyoruz böyle diye hafif sesini yükseltmeye başladı. olaydan önce çenesini avcuna dayamış, hayatından bezmiş gibi görünen güvenlik görevlisi yavaş yavaş kendine gelmeye başladı, olaya dikkat kesildi. adamı tutup dışarı çıkaracak sandım ama heyecanla ayağa kalktı, doğru söylüyor napıyoruz böyle biz dedi. gişe memurlarıda şaşırdı güvenlik görevlisi sonuçta adam. belindeki silahı çıkardı bakın bu silahı benim belime koydular ne mermi koymasını bilirim ne kullanmasını. bütün gün yaşlılara sıra numarası alıp çay içiyorum. saçma değil mi? dedi. bereli adam saçma evet her şey saçma, ne yaptığımızı ne olduğumuzu bile bilmiyoruzki biz dedi. herkes şaşkın şaşkın birbirine bakıyo bu arada. yukardan şubenin müdürü geldi. güvenliğe ne oluyor diye sordu. güvenlik yok bişey müdürüm sadece her şey çok saçma dedi. nedir saçma olan diye sordu müdür. saçma olanda bu ya zaten, saçma olan şeyi, ne olduğunu, saçma olup olmadığını, yani hiç bir şeyi bilmiyoruz ki biz. çok saçma bence, sizcede öyle değil mi? dedi. bu arada kafası bereli adam müdüre, müdür müdür müdür? diye sorup histerik bir kahkaha krizine girdi. yerlerde tepiniyo böyle gülerken. müdür çaycıya kolonya getir adam kriz geçiriyo dedi. çaycı kolonyayı getirirken bazen banada saçma geliyoda sesimi çıkarmıyom müdürüm dedi. o zamana kadar sesini çıkarmadan mal mal olayı izleyen ben dayanamadım, neden diye soruverdim çaycıya. cevap vermedi çaycı. duymamazlıktan geldi. sonra bereli adamı hava alsın diye dışarı çıkardılar. güvenlikçide sıra alma makinasının kağıdı bitmiş, öttü makina, ona kağıt takmaya gitti. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Red Mesaj tarihi: Nisan 23, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 23, 2011 abi tam bir cool story ya Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar