Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

ÖSYM başkanıda kopyacıysa biz napalım


Pluton

Öne çıkan mesajlar

Vermiş referansını ama sadece bir sayıda vermiş. Adamların derdi de bu değil, çeviriyi neden izinsiz yaptınız, izin almanız gerekirdi muhabbeti. Zaten konuyu karşılıklı çözmüşler, hata olarak ya da nezaketen her neyse Ali Demir'de olayı görmüş ve özür dilemiş. Medya da sulandırıp duruyor, olay molay yok.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

balon said:

yüksek lisansında da lisansında da öğrencinin yararı açısından çoğu zaman tercüme ödevi verdiğini bilirler. Tüm bunları harmanlayıp, alıntılayarak özgün ve anlaşılır bir eser ortaya koymak zaten sayın Hocamızın yıllardır yapageldiği bir husustur.


= işlerini öğrencilere yaptıran profesör. öğrencinin yararı diye baya kandırmış sizi bu kötü üniversitelerdeki kötü profesörlerin yaptığı bir uygulamadır. yükseklisans öğrencisine çeviri yaptırtan hoca bildiğin kötü hocadır, öğrenci ile oturup bir proje üzerinde kafa patlatmayan hocadır vs vs. adam bildiğin sizin üzerinizden makale yazıyor işte bunun neresini savunuyorsun
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

balon said:

Vermiş referansını ama sadece bir sayıda vermiş.


Sayı derken? Birinin makalesindeki bilgileri kullanıyorsun istersen 1000 ayrı yerde kullan hepsinde referans vereceksin tabi ki. Anlamadım ben nasıl tek sayıda vermiş. 9 bilimsel yazı yazdıysa (artık makale mi dersin ne dersin) ve o makalelerde başka makalelerin içeriğini kullandıysa referans verecek her birinde tabi ki.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ayrıca taraflar kendi aralarında halletmiş dediğin karşı taraftaki adamın iyiliğinden de olabilir. Olaya tamamen kuralsal bakarsak sonuçta adam referans vermediği için isterse adamın akademik hayatını bitirebilirdi. bitirmemiş olması anlayışından ve iyi niyetinden kaynaklanmış bence.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth bak, adamı tanımıyorsun, Nanotekstil üzerine ciddi araştırmaları var hatta Türkiye'deki öncüsü bu adam. İplik büküm teorileriyle ilgili kendi kuramları zaten var bilim dünyasına malolmuş. Tekstil öğrencileri bilir bunları. Bizle birlikte projeleri de zaten var, İtü'ye uygulama labaratuarlarını tekstil mahiyetinde Gümüşsuyu'ya açan adam.

Biz adamdan bir ders aldık, adam da birlikte projemiz olmadığı için çeviri yoluna gitti bizler için. Dersinde sınav, quiz gibi saçmalıkları sevmez o. Ya çeviriye ya projeye ya uygulamaya gider zaten. Hemen böyle kötü profesör falan, bilmediğin bir konu hakkında hele hele böyle bir adam hakkında fikir üretmen komik olmuş.

Olaya gelince, her sayı hakkında bir referans verilmesini, bana göre başta referansını vererek tekrarına lüzum görmemiş gibi geldi. Yoksa biz ve Türkiye'deki tüm Tekstil Mühendisleri rastlar çeviriyi nerden nasıl yaptıysa. Bir atlama sözkonusu ve ÖSYM başkanı olduğu için linç kampanyasına gidilmiş.

Öyle olur zaten, iyi bir adamlar bir yerlere geçince ya benim lisans hocam Abiyev gibi sihirli kareleri bulan adamlar Nükleer proje için getirilince biranda ilkokul öğretmeni yapılır, iyi yerlere de gelince böyle adamlar hemen bir hatası bulunarak lince gidilir. Böyledir benim ülkem.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hiç mi utanmadın savunurken balon? Bu nasıl bi zihniyettir? Adamı sevebilirsin, adamın iyi bir eğitimci ya da akademisyen olduğunu düşünebilirsin kişiliğini ya da eğitim metodunu savunabilirsin de, şu davranışı nasıl savunursun?

İntihal akademik hayatta en ciddi suçtur, bağlı olunan eğitim kurumundan atılmaktan başlar, derecelerin ve ünvanların (profesör, doktor v.b.) iptaline kadar gider, hatta işin içinde maddi boyut da varsa tazminata para cezasına da sebep olur.

Bir akademik kaynaktan ufak bir alıntı yapabilirsin, onların fikirlerini ya da yazılarını kendi cümlelerinle yorumlayıp (kaynak vermek kaydıyla) kullanabilirsin. Ama hiçbir şekilde kafana göre izinsiz olarak bir yayını kendininmiş gibi gösteremezsin ya da aynı şekilde izinsiz (ve kaynağı gizleyerek, laf arasında göz kararı söyleyerek falan) birebir tercüme yapamazsın. Her yazıda kaynağı belirtmek, tüm yazı çeviriyse "X kişisinin Y dergisinde Z tarihli yazısından çevrilmiştir" dersin.

Sezen Aksu'nun şarkısını söylemeye benzemez bu, onun bestesini izinsiz, telif haksız kullanıp albüm çıkarmaya girer. Bi dene bakalım nasıl anında biniyorlar tepene. Üstelik bu adam dergide bunu yazıyor, karşılığında para falan alıyor yani. Dergi diyince aklınıza Level ya da FHM falan gelmesin, akademik dergide yazı çıkması ciddi bir olay, bunun hem prestij hem maddi olarak getirisi var, okula, kişiye saygınlık katar. Bunda yapılan böyle bir suç da bir o kadar ciddileşiyor.

Normal hayatta cinayet, tecavüz neyse akademik hayatta intihal odur, en ağır suç yani. Bu adam ÖSYM başkanı, yani gençlerin geleceklerini belirleyen, eğitim kurumlarını düzenleyen kurumun başkanı. Ayıbın, kişisel suçun ötesinde devlet, ülke ve bilimsel yerimiz için inanılmaz bir rezalet, inanılmaz bir prestij kaybı bu.

Hadi bunları geçtim, "LGS'de şifreyle torpil olmadı" nedir yahu? Bu kadar kör, bu kadar dışa kapalı olabilir mi bi insan? Çeşit çeşit kanıtlar dönüyor ortada, sırf google statisticste şifreleme yönteminin arama istatistiği bile yeterli.

Yazık abi, hakkaten yazık.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yazık abi, bu balon (mesajından çıkardığım kadarıyla) yüksek lisans öğrencisi falan bir adam, ucundan kıyısından akademisyenliğe giriş yapmış bi adam.

ülkedeki eğitim sisteminin ne kadar kötü olduğunun en güzel kanıtı aslında böyle insanların buralarda olması. Daha intihali bilmeyen savunan insanı akademisyen adayı olarak yüksek lisansa alırsan olacağı bu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

balon said:

Aklı başında ve yazdıklarımı okuyan adamlarla tartışıyorum. Sığ ve boş adamlara ya da gaz adamlara niye yorum yazmak zorunda olayım ki?


Tüm şu kanıtlara rağmen "LGS'de şifreyle torpil olmadı" diyorsun, adamın kendisi bile yaptığı suçun farkında olup özür dilerken akademik hayatının bitmesine ramak kalmışken sen adamın yaptığını normal buluyorsun ve ondan sonra da başka insanları sığlıkla boşlukla suçluyorsun.

İroni?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sene 2011 akademik dünyada kaynak vermeden bir çalışmayı birebir kullanmayı basit bir dikkatsizlik hatası olarak görenler var demek ki. koca çeviri yahu. ayrıca çeviri üzerinden akademik yayın çıkaranları zaten sevmem o da ayrı. Bu adamın Türkiyede bir bilim dalı üzerine iyi araştırmalar yaptığına dair hiç bir bilgim ve inancım yok açıkçası dolayısıyla senin söylediğin şeylerin de şuan çok bir manası yok benim için.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

anladığım kadarıyla adam 9 bölüm halinde (bundan kasıt derginin 9 ayrı sayısı heralde) yayınlamış bu çeviriyi ve sadece ilk yazıda üstün körü bir şekilde belirtilmiş kaynak. başka bir profesörde farketmiş bu yazıları. sonra karışmış ortalık. önce özür dilenmiş, üstüne bir de izin alınmış çeviri için.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:

sene 2011 akademik dünyada kaynak vermeden bir çalışmayı birebir kullanmayı basit bir dikkatsizlik hatası olarak görenler var demek ki. koca çeviri yahu. ayrıca çeviri üzerinden akademik yayın çıkaranları zaten sevmem o da ayrı. Bu adamın Türkiyede bir bilim dalı üzerine iyi araştırmalar yaptığına dair hiç bir bilgim ve inancım yok açıkçası dolayısıyla senin söylediğin şeylerin de şuan çok bir manası yok benim için.


Bilmediğin bir alan ve profesörü hakkında konuştuğun için fizikle kal bence de. Olay üstte Aluriel'in bahsettiği gibi, bir kitap mahiyetinde düşünerek şundan çeviridir'i zaten devamında aynı kitap olacağı için ilk dergiye koymuş adam ama olay nerelere gelmiş. Eksik yapmış olabilir ama bu derecede bir linç kampanyasının zaten neye hizmet ettiğini aklı başında herkes kestirebiliyo.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

balon said:

Ardeth said:

sene 2011 akademik dünyada kaynak vermeden bir çalışmayı birebir kullanmayı basit bir dikkatsizlik hatası olarak görenler var demek ki. koca çeviri yahu. ayrıca çeviri üzerinden akademik yayın çıkaranları zaten sevmem o da ayrı. Bu adamın Türkiyede bir bilim dalı üzerine iyi araştırmalar yaptığına dair hiç bir bilgim ve inancım yok açıkçası dolayısıyla senin söylediğin şeylerin de şuan çok bir manası yok benim için.


Bilmediğin bir alan ve profesörü hakkında konuştuğun için fizikle kal bence de. Olay üstte Aluriel'in bahsettiği gibi, bir kitap mahiyetinde düşünerek şundan çeviridir'i zaten devamında aynı kitap olacağı için ilk dergiye koymuş adam ama olay nerelere gelmiş. Eksik yapmış olabilir ama bu derecede bir linç kampanyasının zaten neye hizmet ettiğini aklı başında herkes kestirebiliyo.


bu nasıl iş abi dergide bir şey yayımlıyorsun, yayımladığın şeyin sonunda bibliyografi kısmı olur oraya yazarsın. böyle bahane mi olur be, "9 parça yazı yazmıştım ama başında demiştim ben" diye. Zaten eğer bir dergiye yazı yazıyorsan referans hem yazının içinde hem de yazının sonunda geçer. bu bir bütün halinde yazılmış bir kitap değil, dergide yazılmış bir dizi akademik yazı, tek bir parça halinde değil dokuz parça halinde.

Linç kampanyası hiç bir şeye hizmet etmiyor, zaten ÖSYMyi bir kurum olarak sevmiyorum bir de böyle bir kurumun başında böyle bir adam olduğu için ülkem adına utanç duydum resmen. sen ise hala baside indirgiyorsun bu olayı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

isterse bulvar gazetesinde yayınlasın kaynakçada göstermezse hırsızlıktır onun adı

ha birebir çevirmemişse bile "... kişisinin ... yazısından orijinal metine tam anlamsa bağlı kalınmayarak çevrilmiştir" denir, herhangi bir akademik ünvanı olmayan birinin yapması yine göze batmaz da adam prof hani. bilmemesi diye bir şey söz konusu olamaz

bizde öğrenciye verilen notlarda bile dipnot vardır
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...