Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

dasaaa


Loxias

Öne çıkan mesajlar

hadi size kitabın bi semi-özetini geçiyim alakasız kalmayın.

saidi nursinin ölümünden sonra, erzurumlu imam fethullah gülen hitabet konusundaki başarısıyla nurcular içinde sivrilmiştir. bu yıllarda nurcuların özellikle ankara ve küçük anadolu şehirlerindeki mensupları siyasi yelpazede erbakan'ın yanında konumlanırken, istanbuldaki bazı nurcular adalet partisi ve demirel'le beraber hareket etmişlerdir. ancak milliyetçi selamet partisi'nin kurulmasının ve "islamın resmi partisi" olarak görülmesinin sonucu olarak fethullah ve üst kadro da erbakan ile yakınlaşmıştır. ancak fethullah kendini her zaman bu isimlerden üst tutmuş ve bu yıllarda "altın nesil" düşüncesini şekillendirmiştir.

nedir bu "altın nesil"? mensuplarının devlet içinde bazı kurumlarda teşkilatlandığı bir örgüt yaratmak ve bu sayede çokuluslu sermayeyle beraber hareket edebilecek bir iktidar kurmak. bunun için çekirdekten başlanır; birtakım kolejler, ışıkevleri kurulur ve buralarda eğitim alanlar özellikle polis akademisi, siyasal bilgiler gibi bölümlere yönlendirilir.

bu sırada darbe olur, erbakan'ın yetkileri alınır. ama cuntanın dini kucaklayıcı mesajları (kenan evren'in ayetler okuması), imam hatiplerin ve ilahiyat fakültelerinin hızla yükselmesi cemaati korkutmaz. bunlar, amerikanın güdümündeki "kızıl kuşağa karşı yeşil kuşak" projesinin birer yansımalarıdır.

1984 yılında cemaatin baskısıyla çok önemli bir yasa çıkar. artık polis akademilerine polis koleji dışından da öğrenciler girebileceklerdir. ayrıca bir üniversite mezunu, akademide 6-9 aylık özel bir eğitimle polis olabilecektir.

bu dönemde, iktidar ANAP'ın nakşi olduğu bilinen içişleri bakanı abdülkadir aksu, cemaatlerle çok yakın ilişkiler kurar. bu sayede polis içindeki örgütlenme de bir o kadar sorunsuz işler. akademiden cemaate karşı tutum takınan öğrencilerin attırılmasından, polis görev kuralarında yapılan hilelere kadar cemaatin lehine birçok karar alınır. (kitapta bir sürü delil ve örnek mevcut)

92 yılına gelindiğinde yapılanma ciddi boyutlara ulaşır. ankara'daki polis akademisinin yarısının cemaatle bağlantısı olduğu, bunların siyasal bilgiler ve hukuk gibi fakültelerden öğrenciler tarafından yönlendirildiği ve ışıkevlerinde toplantılar yaptıkları, polisin diğer kanadının yazdığı bir raporda yazılır. bu gibi birçok ihbar hükümsüz sayılır. dönemin emniyet müdürünün mehmet ağar olduğunu söyleyelim.

28 şubat sürecinde ise askeriyedeki cemaatçilerin bir kısmının tasfiye edilmekte olduğunu gören cemaat, polis için birtakım önlemler alır. evdeki said nursi kitaplarının kaldırılmasından tutun da; işe hürriyet, cumhuriyet gibi gazetelerle gidilmesi, iş zamanı namaz kılınmaması, cuma namazlarının aksatılmasına kadar. bu sayede polisteki yapılanma dikkat çekmez.

99'da istihbarat daire başkanlığı, polisteki fethullahçı yapılanmanın ortaya çıkarılması için teftiş kurul başkanlığına bir yazı gönderir. 6 kişilik bir komisyon kurulur (2'sinin fethullahçı polisler olduğu söyleniyor) ve bu ekip 1 hafta içinde bir liste sunar. listede o zamanlar yolsuzlukları ortaya çıkan dürüst polisler de vardır. bu olay kamuoyunda infial yaratır. uğur dündar, tuncay özkan gibi gazeteciler dahil polislerin tarafını tutarlar. bu sırada, çemberin daraldığını anlayan fethullah gülen amerikaya hicret eder.

sonuç olarak aşı tutmuş, polis içindeki fethullahçı yapı gizlendiği gibi, hem kamuoyunda "fethullahçılar böyle ahlaklı polislerse fethullahçılık iyi bir şey" izlenimi oluşmuş, hem de listenin yanlışlığından ötürü aslında fethullahçılıkla alakası olmayan polisler suçlanmıştır.

bundan sonra akp iktidarıyla birlikte işin içine ergenekon giriyo işler karışıyo. özet geçemicem kitaptan okumak en mantıklısı. mesela devrimci karargah örgütünün ergenekon'un güdümünde olduğu gösterilmek istenen ama derin devlet tarafından yönlendirilen bir başkana sahip örgüt olduğu yazılıyor. hanefi avcı'nın örgüt bağlantısının, devrimci karargahın bir kolunun sdpden çıktığı ve sdp'nin yönetici kadrosunda da hanefi avcının zamanınca işkence yaptığı ve sonra özür dilediği necdet kılıç olması sebebiyle kurulduğu falan. yani karışık mevzular hakkaten. bu ahmet şık'ın ertuğrul mavioğlu ile yazdığı kitabı okumak lazım önce.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...