Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Çanakkale Savaşı gerekli miydi by Altan


roket adam

Öne çıkan mesajlar

http://www.stargazete.com/politika/yazar/mehmet-altan/canakkale-savasi-gerekli-miydi-338035.htm
said:
Çanakkale Savaşı gerekli miydi?
Batı ile Kaddafi arasındaki gerilimli bilek güreşi...
Japonya’da herkesi diken üzerinde tutan ve adım adım yaklaşan ikinci Çernobil tehlikesi...

Suudi Arabistan ile İran çatışmasının Sünni-Şii ateşini tutuşturup, tutuşturmayacağı...

İçerde, “Ergenekon yok” diyenlere gerçeği, kanlı bir vahşet belgesi olarak gösteren Zirve Yayınevi Baskını ile ilgili son çarpıcı gelişmeler...

Gündem barut fıçısı gibi...

***

Ve dün biz bundan doksan altı yıl önce kendi kendimize yarattığımız ve o dönemin en parlak insanlarını yok ettiğimiz “Çanakkale Zaferi”nin yıldönümünü idrak eyledik...

Kendi kendimize yarattığımız diyorum çünkü Alman ittirmesiyle Birinci Dünya Savaşı’na biz bulaştık... Durup dururken İttihatçıların belasına cehennemin içine düştük ve bir daha da toparlanamadık...

Zaten Çanakkale savaşlarındaki komutan da Alman Genelkurmayı’ndandı... Yok yere varımızı yoğumuzu heba ettiğimiz bu kadar hayati bir savaşın komutanı Alman Liman von Sanders, yardımcıları da Vehip Paşa, Cevat Paşa, Esat Paşa’lardı... Miralay Mustafa Kemal Bey, komuta kademesinde ancak 34. sıradaydı...

***

En salçalı hamasetin yoğrulduğu Çanakkale savaşları için resmi tarih şöyle yazar:

“Kahraman Türk askerinin 18 Mart 1915’de yazdığı destan, İstanbul’un işgalini ve vatan topraklarının düşman çizmeleriyle ezilmesini önleyen büyük bir zaferdi.”

Acaba bu anlatım doğru mu?

“Türkiye bu muazzam savaşta, yüksek tahsilli subay namzedi ve ihtiyat subaylarından 10 binden fazlasını şehit verdiği gibi, 70 bin kadar da meslek sahibi rüştiye mezunu bu topraklar için canlarını feda etmişlerdir. Mektebi Sultani yani Galatasaray Lisesi’nin 1915 senesinde mezun olmuş talebesi yoktur. Zira Çanakkale’de şehit vermekten lisede mezun vermeye imkân kalmamıştır.

Bu savaştaki her on şehidimizden biri asteğmendir. Bizim kaybımız, doğu ve batı kültürüne hâkim, Arapça, Farsça, Fransızca, İngilizce bilen, meslek sahibi, yedek subayların şahadetiyle çok büyüktür.

Türkiye’nin bugün bile yaşamakta olduğu yetişmiş insan sıkıntısının temelinde Çanakkale savaşları vardır. İttihat Terakki’nin, cinayet çapında şuursuzlukla, yetişmiş insanları imha etmesi vardır. Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin ilanından sonra yıllarca sıkıntısı çekilen yetişmiş insan gücü, idareci, eğitimci ve diğer branşlardaki eleman noksanlığı ve bunun doğurduğu sonuçları, Çanakkale savaşlarında verdiğimiz şehitlerin sayısında aramak gerekir.”

Üstelik hepsi de altı ay bile sürmeyen bir savaşta yitip gittiler...

Çünkü 1916, 1917 ve 1918 yıllarında Çanakkale’de bir tek mermi bile atılmadı... Altı ay sonunda Çanakkale’yi geçemeyenler, daha sonra gelmek üzere bizim geleceğimizi karartarak çekilip gitti...

***

Söylendiği gibi, bu bir daha toparlayamadığımız toplumsal kan kaybı, resmi tarih palavrasının üfürdüğü gibi, İstanbul’un işgalini ve vatan topraklarının düşman çizmeleriyle ezilmesini önleyemedi...

Osmanlı Devleti ve İtilaf devletleri arasında Mondros Ateşkes Antlaşması ile I. Dünya Savaşı’nın bu ülkeler arasında sona erdiğinin ilan edilmesinin ardından...

13 Kasım 1918’de Osmanlı’nın başkenti İstanbul işgal edildi. Düşman işgali 6 Ekim 1923’e kadar da sürdü... Toplumun en gelişmiş gençlerini de boş yere İttihatçıların Alman işbirliği ve belki de Alman Genelkurmay’ının hesapları doğrultusunda yok ettik...

***

2011 yılında da geçmişimizdeki belki de daha sonraki geleceğimiz açısından çok büyük bir faciayı aynen İttihatçı propagandasının gönüllü devamı olarak, aşırı bir hamaset vurgusu etrafında anıyoruz...Tıpkı binlerce askerimizi soğuğa teslim ederek, tek kurşun attırmadan öldüren Enver Paşa’nın Sarıkamış faciasını anarken yaptığımız gibi...

***

Çanakkale’de Alman tuzağına düşmesek belki de bugün çok daha ileri düzeyde bir Türkiye’de yaşıyor olacaktık...

Doksan altı yıldır süren resmi yalanlar sizce ne zaman gerçeklerle yer değiştirir acaba?

Biliyorsunuz yıllardır da hiç işgal görmeyen Mardin’de de “düşman işgalinden kurtuluşu” kutluyoruz...

***

Yalan sizi bunaltmıyor mu?

Star Okurlarına ÖZEL İndirimli Yabacı Dil Eğitimi ! ( ilk 200 kişi )
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ilginç. liman paşa'nın türkiye'den ayrılıp almanya'ya dönerken malta'da rehin düştüğü zaman yazdığı anı kitabını okuyordum ben de bugünlerde.

genelkurmay başkanlığı askeri tarih encümeni'nin düzeltmelerini de içeren kitaba göre, ne bok yediysek biz yemişiz. almanlar'ın gazına gelip bu savaşa girdiğimizi savunmak esasen yazarın karşı çıktığını iddia ettiği düşünceyle paralel şekilde hareket ettiğini gösteriyor.

savaşa girmek evet hataymış, aslanlar gibi de savaşmışız. problem officer?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Soyle de bisey okumustum ben bi ara
said:
eric hobsbawm, ki kendisi yaşayan en büyük tarihçilerden biridir,
1980'lerde yayınladığı bir çalışma ile milliyetçilik alanındaki çalışmalara damgasını vurmuştur. geleneğin icadı isimli bu çalışmada, hobsbawm, batılı halkların yüzyıllardır devam ettiğini düşündüğü ve hiç sorgulamadığı kimi törenlerin, resmigeçitlerin, kimi sembollerin aslında, zamanımızdan sadece 100 yıl önce, yani on dokuzuncu yüzyılda "icad edildiğini" anlatır.
yani devletler, milliyetçi ideolojiyi güçlendirmek için eski görünümlü ama aslında yeni olan gelenekler üretirler.
çanakkale savaşı'na ilişkin kutlamaları, bu bağlamda değerlendirebiliriz.
açın bir arşiv taraması yapın bakalım, cumhuriyet'in ilk yıllarında, 40'larda, 50'lerde, 60'larda, 70'lerde ve dahi 80'lerde çanakkale'ye ilişkin böylesi popülerleştirilmiş bir kutlamayı, böylesi kitleselleşmiş anma törenlerini bulabilecek misiniz?
bulamazsınız, çünkü nutuk "1919 mayısında samsun'a çıktım" diye başlar.
bundan öncesi kemalist tarih yazımında ve resmi ideolojide önemsenmez(di)
(di), çünkü artık önemseniyor, çünkü 90'ların sonundan itibaren önce anzaklar keşfetti çanakkale'yi ve sonra biz.
niye?
çünkü çanakkale, türk islam sentezcilerine milli mücadele dışında sahiplenebilecekleri bir savaş verdi.
çünkü henüz osmanlı yıkılmamıştı ve henüz savaş din adına yapılıyordu
sonra devlet de sahiplendi, çünkü ulusu bir arada tutmak giderek zorlaşıyordu.
bu nedenle çanakkale icad edildi, yani yeniden keşfedildi, yani yeniden kolektif hafıza tarafından hatırlanması istendi.
rte ve tayfasının bugün çanakkale'de olmasının sebebi bu, yıllardır bölünme tehdidi altında olan bir ülkede, siyasi kutuplaşmaların hızla arttığı bir ülkede, siyaset de kendisini çanakkale'de, yani geçmişte var edebiliyor ancak, meşruiyetini oradan alabiliyor.
not: tarihsel bir vaka olarak çanakkale savaşı'nın öneminden bağımsızdır bu söylediklerim, bugünü anlamak adınadır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

konu o değil cuce.

ortada kazanılan bir savaş var ve bu dürrükzadelere kalsa, bu savaşı kazandığımız için bile pişman olmamız lazım. kimin tarihinde yok ki yanlış kararlar, yanlış savaşlar?

o günün dayattığı şartlar, yöneticilerin hataları vs ama sonuçta savaştık, kazandık. bitti. ne yapalım abi şimdi? çanakkale savaşını kazandık diye özür mü dileyelim?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bir daha okudum zibidiyi de, tarihten çok anlar gibi konuşması daha da bi gıcık etti beni.

ingiliz ve fransız donanması o zaman çanakkaleyi geçseydi rusya'yı doğuda kim tutacaktı? komünist devrimin kucağına düşüp savaştan çekilen ruslar anamızı bellemeyecekti sanki?

ahmet bırak bu işleri hakikaten.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

asil sorun bizde lan, ilk silahi niye icad ettik elimize silah alip savasa gittik, cicek bocek toplayip ekonomi basip uygarlik kursaydik!

yok lan, ahmet efendinin fantezilerini civ de eyc ofda biel yapamiosun

ha o begenmedigi resmi tarih bile enver pasanin "alman sevici" oldugunu soyliyor, han isanmiyoru mturkieyde bi kiside enver pasayi alkislasin

canakkale cok epic bisidir, iyiki var cunki canakkale gibi epic savaslar sayesinde ancak savasin anlamsizligini anliyabiliyoruz, canakkale keske olmasaydi demek keske hitler dogmasaydi, ikinci dunya savasi hic olmasaydi demeye benziyor ki ikinci dunya savasi olmasaydi ahmet altan gibi adamlari devletler itlaf ediyordu ehuehu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tüm dünyada da acaba gazetecileri bu kadar adam sanıyorlar mı merak ediyorum.. Gazeteci dediğiniz kişilerin arasında kaç tane adam var bi saysanıza, bir de son dönemin modası bilmemne gazetesi yazarını gündem, tartışma programlarına yorumcu olarak çağırıyorlar.

Tüm Türkiye'de okumuş, etmiş, bu işin tahsilini yapmış belki ilgili tez yazmış onlarca adam bitiyor hukuk, savaş, ortadoğu, nakış, dikiş her konuda bilgili olan gazeteciler halkımızı aydınlatmak için televizyonlara çıkıyor.. ve işin en vahim tarafı bu programlara çıktığı için bu gazeteciler adam sanılıyor.

Tabi bu kalıba uymayan, araştırmacı, ödevine iyi çalışmış gazeteciler de var da toplasan bir elin parmaklarını geçer mi, şüpheli
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yok abi yol verecektik gelene geçene girsinler direk ülkeye. İnsanlar o dönemi anlamadan sanki 21 yüzyılın ulus-devletler arası yapılan bir savaş sanıyor birinci dünya savaşını.

O dönemki atmosferi, yönetimi ve anlayışı anlamadan bir insan ancak bu kadar saçmalayabilir.

IMHO, Çanakkale Savaşı gerekliydi yapıldı, kazanıldı. Ha can kaybı oldu moldu savaştasın zaten onu düşüneceğine doğuda Enver paşanın yallah Turanı gerçekleştireceğiz hobaaa diye onbinlerce gencin en gerekli zamanda telef etmesine yanmak lazım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...