Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Nasıl Vedat Milor olunur?


Laorx

Öne çıkan mesajlar

said:
Galatasaray Lisesi'nden sonra Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nü yüksek şeref derecesi ile bitirdi. Bir dönem London School of Economics'te eğitim gördü. Amerika'ya Berkeley Üniversitesi'ne gitti, sosyoloji doktorası yaptı. 1986 yılında doktora tezi için bir yıl Fransa'da kaldı. Doktora tezi "Planning and Economic Development in Turkey and France: Bringing the State Back in", 1990 senesinde Amerika'da, American Sociological Association tarafindan senenin en iyi doktora tezi secildi. Doktorası bitip askerliğini de yapınca Dünya Bankası'nda işe başladı. İki yıl süren görevinde bir süre de Kemal Derviş'le çalıştı. Orada çalışırken gelirinin yüzde 70'ini şarap alım satımından karşıladı. Sonra Brown Üniversitesi'ne, sosyoloji bölümüne asistan profesör olarak girdi. Princeton Üniversitesi'nde Institute For Advanced Study'ye davet edildi, bir yıl misafir öğretmenlik yaptı. Stanford Üniversitesi'nde hukuk okudu. İlk yüzde 10'a girerek bitirdi. Aynı okulda yardımcı profesör olarak çalıştıktan sonra bir ara bir şirketin hukuksal işlerine baktı. Daha sonra Georgia Teknoloji Enstitüsü'nde, öğretim üyeliğine başladı. Milor orada politik ekonomi, İstanbul Koç Üniversitesi'nde ise uluslararası ilişkiler dersleri verdi.[1].


adam boşyere bedava yemek yemiyormuş. respect.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ama arkadaşlar unutulan bişi var.
bu tarz hayat yaşayan insanların sosyal çevreleri 0 dır.
yani insan olmanın ve insan olmaktan tad almanın zevklerini normal bir insana oranla daha az yaşadığına eminim. para herşey değil lan. ben eğer gece sokakta gece lambasının ışıgı altında bir kızla yağmurda titreyerek öpüşemiceksem (vb örnekler) sıçarım öle hayata.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

iyi de abi çevresi olur tamam ama çevreye ayıracak zamanı olmazki bu adamın. bu adam 7 gün 6 gece sürecek bir partiye zaman ayıramazki. derslerinden geri kalır. en fazla gelir partiye yarım saat durur bişiler içer "abi ne oldu o proje evet gerçekten ben de onun hakkında bişi yazıcam gerek yok be abi bende 0.7 uç var veririm sana" gibi muhabbetler döner yani.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bak hacı ne demiş nazım hikmet


said:
basit yaşayacaksın. basit
mesela susayınca su içecek kadar basit...
dört çıkacak, ikiyi ikiyle çarptığında.
tek düğmesi olacak elindeki cihazın;
tek bir düğme, tek bir cümle gibi...
sevince lafı dolandırmadan söylediğin
'seni seviyorum' gibi.
basit bir öpücük yetecek sana...
basit, sıcak bir öpücük;
ve o öpücükle dolacak tüm günlerin,
tüm düşlerin.
o öpücük için yapacaksın hayatının kavgasını,
öpücük için yiyeceksin hayatının dayağını.
kabak çekirdeği verecek sana
rakamların veremediği mutluluğu.
el yazısıyla yazılmış eğri büğrü bir mektup olacak
en değerli kağıdın -hep yanında taşıdığın, atmaya kıyamadığın.
iki harekette giyiniverecek,
iki harekette soyunuvereceksin.
kısacık olacak uyanman,
ve yola çıkman arasında geçen süre;
kısacık olacak sıcacık kollara dolanman ve
yolculuklara çıkman arasında geçen süre.
kendin bile anlayabileceksin yazdıklarını;
bakışların bile anlatabilecek kendini.
beklentilerin de basit olacak:
kaf dağı'nın önünde bekleyecek mutluluklar.
bir ıslıkta bulabileceksin en uzun dostluk romanını;
ya da bir damla gözyaşı yaşatacak sana en ucuz
aşk romanını.
pankreasının sağlığına dua edeceksin
kapatırken gözlerini.
zafer işareti yapacaksın tuvaletten çıkarken.
bir kaşarlı tost olacak aradığın
nasıl oturacağını
bilemediğin sofrada,
parmakların en kıymetli çatalın.
yine, aynı parmaklar çözecek en karmaşık
denklemleri.
iskender'in kılıcı duracak avukat rehberinin yanında.
bir filarmoni orkestrası veremeyecek sana
kontrplak bir gitarda doğru basılmış bir 'fa diyez'in
mutluluğunu.
makyajı ilk 'a' sına kadar bilmen yetecek.
temizlik kokacak en pahalı parfümün.
'bilmiyorum' diyebileceksin bilmediğinde ve
çok normal olacak 'onu da' bilemeyişin.
tek dereden su getirmen yetecek,
bir 'istemiyorum' diyebilmeye,
ne durduğu fark etmeyecek abanın altında.
saatin, sadece saati gösterecek,
telefonunu sadece telefon etmek için kullanacaksın,
küçük bir not defteri olacak 'bilgini' en hızlı 'sayan'.
basit yaşayacaksın, basit.
sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş gibi
basit...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

escape said:

bak hacı ne demiş nazım hikmet


said:
basit yaşayacaksın. basit
mesela susayınca su içecek kadar basit...
dört çıkacak, ikiyi ikiyle çarptığında.
tek düğmesi olacak elindeki cihazın;
tek bir düğme, tek bir cümle gibi...
sevince lafı dolandırmadan söylediğin
'seni seviyorum' gibi.
basit bir öpücük yetecek sana...
basit, sıcak bir öpücük;
ve o öpücükle dolacak tüm günlerin,
tüm düşlerin.
o öpücük için yapacaksın hayatının kavgasını,
öpücük için yiyeceksin hayatının dayağını.
kabak çekirdeği verecek sana
rakamların veremediği mutluluğu.
el yazısıyla yazılmış eğri büğrü bir mektup olacak
en değerli kağıdın -hep yanında taşıdığın, atmaya kıyamadığın.
iki harekette giyiniverecek,
iki harekette soyunuvereceksin.
kısacık olacak uyanman,
ve yola çıkman arasında geçen süre;
kısacık olacak sıcacık kollara dolanman ve
yolculuklara çıkman arasında geçen süre.
kendin bile anlayabileceksin yazdıklarını;
bakışların bile anlatabilecek kendini.
beklentilerin de basit olacak:
kaf dağı'nın önünde bekleyecek mutluluklar.
bir ıslıkta bulabileceksin en uzun dostluk romanını;
ya da bir damla gözyaşı yaşatacak sana en ucuz
aşk romanını.
pankreasının sağlığına dua edeceksin
kapatırken gözlerini.
zafer işareti yapacaksın tuvaletten çıkarken.
bir kaşarlı tost olacak aradığın
nasıl oturacağını
bilemediğin sofrada,
parmakların en kıymetli çatalın.
yine, aynı parmaklar çözecek en karmaşık
denklemleri.
iskender'in kılıcı duracak avukat rehberinin yanında.
bir filarmoni orkestrası veremeyecek sana
kontrplak bir gitarda doğru basılmış bir 'fa diyez'in
mutluluğunu.
makyajı ilk 'a' sına kadar bilmen yetecek.
temizlik kokacak en pahalı parfümün.
'bilmiyorum' diyebileceksin bilmediğinde ve
çok normal olacak 'onu da' bilemeyişin.
tek dereden su getirmen yetecek,
bir 'istemiyorum' diyebilmeye,
ne durduğu fark etmeyecek abanın altında.
saatin, sadece saati gösterecek,
telefonunu sadece telefon etmek için kullanacaksın,
küçük bir not defteri olacak 'bilgini' en hızlı 'sayan'.
basit yaşayacaksın, basit.
sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş gibi
basit...


dünyaya 10 kere geliyorsun zaten
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Maddi durumu fazla iyi adama üzülmek nası birşey anlamadım. Ayrıca çok göz önünde olmak isteyen insan göz önünde oluyor. Kimse kimsenin özel hayatına balıklama atlamıyoki. Paparazzileri çağırıyolar ya da başka birisine söyletiyolar şu adam şu gün şurada diye. Ya çekmesenize arkadaşım olayları tamamen kolpa.

Maddi durumu fazla iyi olan adamında hayatı 4 4 lük olabilir. Ha sağlık parayla satın alınmaz derler ama bence alınıyor be arkadaş.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

md5 said:

Maddi durumu fazla iyi adama üzülmek nası birşey anlamadım.


Valla ailemden ayrılmadan evvel maddi durumum baya iyiydi benim,
hayatında var olan hiçbirşeyin samimiyetinden emin olamıosun. Bu bana ters,
3-4 tane ferrarisi olan adam vardı benim zamanımda bizim okulda. Üzülürdüm herifler için, adamlar asla bilemeyecekler yanındaki hatunların onları sevip sevmediğini.

O yüzden kötü bişi.
Ha maddi durumun çok iyi olur ama etrafın bilmez bak o zaman olabilir.

ne zaman düşüşe geçiosun ve etrafındakilerden bazılarının yanında kaldığını farkediosun, işte o zaman mutlu oluosun "haa bu adamlar beni hakkaten sevio" die.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

E zaten zenginliğini adamın gözüne gözüne sokan adamdan hiçbirşey olmaz (: Zengin ya da fakir efendi olmak lazım temelinde.

O gerçek arkadaşlar olayı da takıldığın çevreyle alakalı be usta gene benim fikrime göre. Kimse senin aylık gelirin 30 bin lira sen buraya giremezsin demediğinden illa üst gelir seviyesinde arkadaşlar edinmeye gerek yok.

Zenginlik arttıkça kişiliğin sığlaşması olayına katılırım ama
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...