Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Papa Ve Naziler


_Diablo_Tyrael_

Öne çıkan mesajlar

Papa XII. Pius 1939'dan 1958'e dek bu görevi yaptı. 1876'da Eugenio Pacelli adıyla doğup, 1901'de idareci olarak Vatikan'a katıldı, ve parlak lisan becerileri onun kilisedeki iktidar yapısı içinde gittikçe artan sorumluluklar almasını sağladı. 1929'da Vatikan Devlet Bakanı olmasından önce 12 yıl boyunca Almanya'da Papalık elçisi (yani nuncio) olarak görev yaptı. 1933'te Papa'nın Hitler'le yaptığı Concordat (Kilise-devlet antlaşması) görüşmeleri sırasında XI. Pius'un baş danışmanıydı. II.Dünya Savaşı'nın başlamasından sadece altı ay önce Kutsal Baba (Papa) olduğunda, Reich dahilindeki Katolik rahipleri taciz etmeye başlamış olan Nazilere karşı yatıştırma siyasası izledi ve Hitler'e Berlin'le Vatikan arasında daha iyi bir ilişki istediğini belirtti.
Savaş patlak verdiğinde, Nazi tecavüzlerini 'en dikkatli tarafsızlık'tan bahisle kesinlikle mahkum etmediği halde, Finlandiya'ya saldırmalarının ardından Rus komünistlerini büyük bir şiddetle kınadı. Ama pek çok insanın gözündeki en büyük ayıbı, Reich içindeki Avrupa Yahudilerinin durumları konusundaki suskunluğu oldu. Yapılanları kınamadı ve bu olaylara karışan Hıristiyanları aforoz etmeyi reddetti.
Yandaşları, onun Hitler'in gaddarlığını dikatörlüğü dahilindeki Katoliklere yöneltmesini önlemek amacıyla sustuğunu ileri sürdülerse de, Hitler'in ölümünden onra bile XII. Pius, Nazi artıklarıyla ilişki kurmak, SS örgütünün adamları da dahil savaş suçlularının kaçmalarına etkin bir beiçimde yardım etmek gibi son derece alçakça işler yaptı. Onun komünizmi iki büyük kötülükten daha kötü olanı diye gördüğü, dolayısıyla onunla mücadele etmekte yoğunlaştığı belirtilmektedir. Gene de, milyonlarca insanın gözünde onun Hitler'le şürekasına karşı yatıştırıcı tutumu aklanmamıştır...


1951'TE papalık makamına gelişinin 12.yılı dolasıyla çekilen fotografta görülen Papa XII. Pius, Hitler'le ilişkilerinin Alman Katoliklerini koruma kaygısından kaynaklandığını ileri sürdü.

Burada iktidara yükselişinin ilk yıllarında görülen Hitler, dinlere karşı hiçbir şekilde saygı duymuyordu; gerek II.Dünya Savaşı öncesinde, gerek savaş sırasında Almanya'daki Katolik papazlara baskı yaptı.[signature][hline]Daha önce hiç görmediğin aklın sınırlarını yıkacak bir yolculuk için Paranormal sırlara açılan kapı UFO NET

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

2. dunya savasi sirasinda papalik yahudi katliaminin varligini bilmesine ragmen bunu resmen kabul etmekten kacindi . bunu neden yapti ? isgal edilmek istemiyorduda ondan . bu kadar basit bir nedeni bile goremeden sacma sapan yerlerden sacma sapan cikarimlarla kendince bir sonuca variyorsun .[signature][hline]You must be silent in front of my famous presence .
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Huun

İsgal edilmekten mi istemedi?.. Sanmıyorum Tüm Avrupa Devletleri Savaş açmak ve başka şeyleri yapmak için Vatikan'dan emir ve onay alınırdı. Ama şunu söyleyeyim Vatikan diye bir şey yok ki Lateran dır. Dünya’nın en esrarengiz devleti olduğunu belirtlebiliriz. Niye sessiz kalmışlar ki Onlar Engizisyon'un başıları. Engizisyon'un ne olduğunu, din adına asırlar boyunca nasıl canlar aldığını bilmeyenimiz pek yoktur. Kilise, Hristiyanlığın ilk 12 asrında ortaya koyduğu inanç sistemlerine karşı çıkanlarla yani "delâlete düşenlerle" kraların da desteğini alarak mücadeleye çalıştı ama pek başarılı olamadı ve çok sayıda "sapkın" mezhep türedi. Asıl Engizisyon ise, 1481'de İspanya'da faaliyete geçti. Kral Ferdinand ile Kraliçe İsabella'nın eseri olan Engizisyon öncelikle ENdülüs'teki Müslümanlar'a ve İspanyol Yahuidleri'ne karşı kullanıldı, daha sonra "dalâlet"e saptıkları iddia edilenlerle mücadeleden cadı avına kadar akla gelen hemen her alanda faaliyet gösterdi. Engizisyon 1834'e kadar asdece İspanya'da değil, Avrupa'nın birçok bölgesinde kroku salak ve din adına milyonlarca kişinin canını alacaktı. Türkiye'ye İkinci Bayezid'in tahtta bulunduğu 1492 yılında gelen onbinlerce İspanyol Yahudiisi de, işte bu Engizisyon'dan kaçanlardı. 400 Yıl sonra Almanya'da Yahudilere yaptığı gibi bunlar gerçekleştirildi Yahudi Düşmanlığını. Engizisyon'cu oldukları Austwicthz kampdaki Yahudileri katletmekten çekinmedi ve kınamadı. Papa, İsgal edilmek istememis demek saçma Faşist İtalya Almanya nın yanındaydı zaten. Saçma sapan olabilir sadece bir konu :)

Lateran'ı size açıklanıyorum

İnanılması güç sırları, gizli geçitleri, şifreleri ve yeraltı yollarıyla Vatikan,
tam anlamıyla Dünya’nın en “esrarengiz” devletidir
Türkiye’de Vatikan’ın adı bilinmekte ve/fakat gerçekte “ne” olduğu geniş Müslüman kitle tarafından hiç bilinmemektedir. En iyimser deyişle Vatikan, Papalarıyla birlikte anılan, Papa’nın yaşadığı yer diye bilinen minik bir devlet olarak tanınmaktadır. Kuşkusuz bu kısa açıklamada doğruluk payı vardır ama çok, hem de çok eksik bir tanımlamadır bu. Eksik bilgilenme ise, herkes kabul eder ki, hiç bilgi sahibi olmamaktan daha sakıncalı ve tehlikelidir. İşte Türkiye’de Vatikan’la ilgili bu eksik bilgilendirmeyi biraz olsun giderebilmek amacıyla “Vatikan Nedir?” sorusuyla girmekte yarar görüyorum.

VATİKAN DEĞİL LATERAN
Günümüzde Vatikan diye bilinen yerleşim alanı yeryüzündeki tek “Tanrı-Kenti” statüsündedir. Vatikan bu özelliği nedeniyle “Kutsal-Kent”tir. Bu Tanrı-Kenti aynı zamanda bir “Devleti” içinde barındırır. Vatikan yeryüzündeki tek “Tanrı-Kenti ve Devleti”dir. Vatikan’dan başka “Tanrı-Devleti” yani “Teokrasi” yoktur, fakat halen de kutsal sayılan bir çok kent vardır. (Örneğin, Kudüs, Kom, Hinduların, Budistlerin ve Şintoistlerin kutsal kentleri gibi).Vatikan’ın bugünkü statüsü 1870’de İtalya’da bulunan Papa-Devletleri’nin, İtalyan Ulusal Birliği’nin kurulabilmesi amacıyla ilga edilmeleriyle başlamış ve son hukuki şeklini Faşist Diktatör Mussolini ile Vatikan’ın Dış İşleri Bakanı Kardinal Gaspari arasında 26 Ekim 1926’da imzalanan “Concordat” (Mukavele) ile almıştır. Böylelikle Vatikan İtalya’da “devlet içinde devlet” statüsü edinmiştir. Vatikan’a tüm girişler Roma’nın sınırlarından yapılabilmektedir. Diğer bir deyişle Vatikan, İtalya Devleti’nin tüm haklarından yararlanabilen fakat kendi bayrağına ve egemenliğine sahip ayrı bir devlettir.Vatikan adı, ilginçtir ki, Hıristiyanlığın ilk 1350 yıllık döneminde hiç ağıza alınmamıştır. Çünkü 1267’ye kadar böyle kutsal sayılmış bir yerleşim alanı yoktu. O zamana kadar Papalar Vatikan’da değil Lateran diye bilinen yerleşim alanında otururlardı. Papalar yaklaşık 1000 yıl buradan yönetmişlerdi Katolik alemini. 14. Yüzyıl’da Papalar, Fransa’nın şimdi tiyatro şenlikleriyle tanınan Avignon şehrinde yaşamaktaydılar. Bunlar Hıristiyanlığın en tartışmalı Papalarıydılar. Fransa kralları tarafından korunan bu Papalar 13. Ve 14. Yüzyıllara damgalarını vurmuşlardı. Papaların Vatikan’a geçişleri 1377 yılında, Avignon’daki Papaların sultasının yıkılmasından sonra olmuştur. Bu nedenle “Lateran Kilise Kararları” daima Vatikan kararlarına öncelik sağlamıştır. Bugünkü Vatikan’ın tesisi sırasında da yine Lateran Sözleşmeleri (Treaties) rol oynamıştır.

MİNİK DEVLET=BÜYÜK GÜÇ
Bugünkü Vatikan, yerleşim alanı itibariyle, kalın surlarıyla birlikte 44 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Çevresindeki surlar bir saatte dolaşılabilir. 1527’de İspanyolların işgaline uğrayan Vatikan’ın yıkılan surları ve binaları yeniden inşa edilmişlerdir. Vatikan’ı İsviçreli Katolik askerler, geleneksel giysileri içinde korumaktadırlar. Ünlü Devlet kuramcısı Makyavel, aynı zamanda “prens” olan Papaların kendilerini paralı asker olan İsviçrelilere korutmasını sert bir dille eleştirmişti. Ona göre bu paralı askerler, kendilerine daha fazla para veren düşmanlara Papa’yı satabilirlerdi. Makyavel’in dediği doğruydu. Nitekim bir kaç kez Papalar, İsviçreli askerlerin ihanetine uğramışlardı. Ama yine de P
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

lancelotdulac

Adolf Hitler'in gelmiş geçmiş en alçak ve yıkıcı insanlardan biri olduğu kanısını tartışmalı görenler ancak birkaç fanatik sağcıdan ibaret kalmaktadır. Dinlere karşı hiçbir şekilde saygı duymuyordu.[signature][hline]Daha önce hiç görmediğin aklın sınırlarını yıkacak bir yolculuk için Paranormal sırlara açılan kapı UFO NET
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

deccal ne demk 1

papa almanyanın politklarına karşı çıksa ne gibi bir kazanç elde ederdi?papanın kaç tümen sakeri varki diyen hitler deelme?
ertesi gün sslerin bvaitkanı basıp papyı berline gesiye götrümeyeceğini nerden biklrsin

işviççreli o garip şapkaluı elemanalr halberdelriyle tanklarımı durdracaklrdı?

püf yani
bazı şeyler vardır bellidir rtadrı boşuna kasış boşuna cp boşuna zııturu yapıpda herşeye garip nedeler fln ydurmayın.

hade höde fede zuttru zuta[signature][hline]dandirk bi playlisitim
bir iki dostum
biraz umudum
bide uykum var

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
_Diablo_Tyrael_, 29 Ağustos 2004 23:26 tarihinde demiş ki:
İsgal edilmekten mi istemedi?.. Sanmıyorum Tüm Avrupa Devletleri Savaş açmak ve başka şeyleri yapmak için Vatikan'dan emir ve onay alınırdı.


Zooort yanlış cevap.. Napolyon savaşları sonunda papalığın tüm itibarı yerle bir olmuş, Kutsal Roma İmparatorluğu yıkılmıştır resmi olarak. Papanın artık "saygı duyulan katolik en üst düzey din adamı" ndan başka bir özelliği kalmamıştır. O tarihten sonra (1812ler) aktif siyasi bir güç olarak dünya sahnesini terketmiştir. Stalin bu konuya bir gazeteci ona "papalığı bir müttefik olarak düşünür müsünüz?" dediğinde şöyle ilginç bir cevap vermiştir:

"Papalık mı? Kaç tümenleri var?"


said:
Ama şunu söyleyeyim Vatikan diye bir şey yok ki Lateran dır. Dünya’nın en esrarengiz devleti olduğunu belirtlebiliriz. Niye sessiz kalmışlar ki Onlar Engizisyon'un başıları... bla bla bla..


1939 yılında vatikan nerdeydi? Coğrafyan nasıl bilmiyorum ama ben sana söyleyeyim. Faşizmin ana vatanı italyanın ortasında. İtalya nerdeydi? Müttefiği nazilerin güney sınırında. Peki bu iki ülkenin tarihi önemi neydi? Tüm dünyaya kabaca kafa tuttular.

HMmmMMmm... Peki papalık çıkıp da "Şerefsiz herifler soykırımcılar" deseydi. Mister Musollini eline anahtarını alıp papanın ofisini kilitleyip çıkmaz mıydı?[signature][hline]Volfied, 04 May 2003 08:18 tarihinde demiş ki:
A mug of ale, and a fine tale!
Gimli yönetti
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...