Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

12 Eylul referandumu


di

Öne çıkan mesajlar

SeaGle said:

BaaL said:

SeaGle said:

Liseli de değil, üniversite mezunu da değil bu arada.

eğitimsizliğe gelicek

gelmeme gerek kalmamış sen içinden bildiğin gerçeği yazmışsın buraya.



Ha şu lafı yediririm sana, açık söyleyeyim.

Cehil cühela lan diye bahsedebilme cürretini kendinde bulduğun

Harbi sinirimi kaldırdın gece gece, çok da uzun yazardım da, gerek de yoktur muhtemelen. LULZ AĞLAMIŞ ADAM diyebilirsin, kabul ederim. Ama bilmediğin insanlar hakkında, ki bahsi geçen insan babam, atıp tutarsan, yamulturum insanı kusura bakma.

yediremezsin,cahil cühela diye ben demedim ? sende bir "baba eğitimsizliği nedenli aşağılık kompleksi" görüyorum çok ciddiyim.önce eğitimsizliğine gelicek dedin sonra da cahil cühela demiş gibi onu savunmaya geçtin, birisi böyle dese de babamı savunsam diye bekliyorsun. baban cahil falan değil inan bana, savunmana gerek yok. benim babama da laf eden olsa yamulturum, o sebeple ağladın falan diyecek değilim. olaydan çok uzaklaştığımız için de başka bişi söylemeye gerek görmedim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bir şey daha var ki, burda kimseye bir gerçeği göstermek, fikir empoze etmek (çok isterim aslında) mümkün değil. herkes kendi gerçeğine kendi fikrine sahip.
en basit örnek olarak RTE'nin oğlunun havadan sahip olduğu işi gücü yatı görmeyen, trafik kazasında insan öldürüp 500milyon ödeyip serbest kaldığını görmeyen,çürük raporu alıp askerlik yapmadığını görmeyen, RTE'nin nasıl düzeni/ülkeyi/sistemi kendi/çevresi ve yalakaları için kullandığını görmeyen, bu anayasa değişikliğini de her türlü evirip çevirip kendi çıkarları için kullanacağı görmeyen adamla BEN OTURUP TARTIŞMAM BİLE.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

BaaL said:

Turkceplease said:

turkiyede öyle aham şaham bi işsizlik sorunu yok.sadece bizim halkımızın iş beğenmeme sorunu var.

kardeşim 5 senedir ingilterede.
ilk sene dandik bir restoranda garsonluk yaptı. aylık 2000£ kazandı. 500£ ev kirası 150£ eletrik adsl (16mbs) vs ödeyerek aylık 1000£ biriktirdi. 2. sene bilgisayar bakım onarım vs işi yaptı aylık 3000£ kazanıp bahçeli dublex eve geçti, 1000£ ev gideri oldu. bu sürede sürekli en güzel kıyafetler ayakkabılar araba (toyota corola) , fransa paris gezmesi vs. gibi hayatını sürdürdü. garson olarak yaşamayı becerdi.

bilgisayar mühendisliği mezunu arkadaşım (eskişehir) sınıfın en iyi programlamacısı , c+++ c# gayet hakim ve yani çok güzel işler yapabilen bir adam. 2 senedir 15k tl maaşla çalışıyor. kirasını ödeyip karnını zor doyuruyor. ki bu adam akıllı ve iş yapan adam. öte yandan 2 yıllık mezunları, 4 yıllıkdan kötü mezun olanlar, çok NET söylüyorum 500 600 tl maaşla çalışıyorlar. öğrenci isen çalışıp alacağın part time ücret 300-400 lira. buna uymayan durumlar : aile torpili ile düzgün iş bulanlar, aile destegi ile sürekli özel üniv vs güzel yerlerde okuyup yurt dışı yapanlar, şanslı bir kaç kişi.
geri kalan herkes sürünmeye 3-5 kuruşa çalışmaya muhtaç. gir bak bir iş bulma sitelerine (en basit örnek vereyim www.eskisehir.net/seri -> eleman arayanlar -> tepedeki ilk 20 ilan tam gün çalışıp ayda 500tl verecek adam arıyor) git bak bakalım bir iş ve işçi bulma kurumuna neler göreceksin. kız arkadaşım 5 ay kadar iş ve işçi bulma kurumunda insanlara iş buldu. 1 tanesi 500tl den fazla almadı.
500tl ile ev geçindir. gel bir de bana geçindir.


hocam bak işsizlik kavramı ayrı birşey.senın hayatını devam ettirme konusunda ihtiyaçlarına göre para ayrı birşey. eğerki evinde 2 kişi çalışıyorsa 500 milyon bile olsa bi kişinin kazancı. 2 kişi çalıştımı 1 milyarla ev döner. extra masrafların yoksa.

ha o bazı saçma sapan araştırmalarda açlık sınırı olarak. tereyağ bal reçel katıp sonra 1 milyar altı aç muamelesi yapması zaten siyasi mesaj içeren olay.

iddaya varım kız arkdaşının kriterleri vardır.ve iddaya varım önüne iş ilanları koysa ' BU BANA GÖRE ' BU İŞ BANA GÖRE DEĞİL' kavramları ile inceler.benim demek istediğim de bu. gerçekten yeterli çalışayım her işi yaparım.500-600 milyonla başlayım hele diyip cebine para sokmak ısteyen insana iş var. bunu demek istiyorum ben. yoksa her iş 1milyar veriyor demiyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

BaaL said:

bir şey daha var ki, burda kimseye bir gerçeği göstermek, fikir empoze etmek (çok isterim aslında) mümkün değil. herkes kendi gerçeğine kendi fikrine sahip.
en basit örnek olarak RTE'nin oğlunun havadan sahip olduğu işi gücü yatı görmeyen, trafik kazasında insan öldürüp 500milyon ödeyip serbest kaldığını görmeyen,çürük raporu alıp askerlik yapmadığını görmeyen, RTE'nin nasıl düzeni/ülkeyi/sistemi kendi/çevresi ve yalakaları için kullandığını görmeyen, bu anayasa değişikliğini de her türlü evirip çevirip kendi çıkarları için kullanacağı görmeyen adamla BEN OTURUP TARTIŞMAM BİLE.


ben bi cümlemde RTE 0 HATALIDIR dedimmi.rte nin oğlu gemi almıştır. senın baban başbakan olsa sen uzay mekiği alırdın bunu görüyorum sende. zaten sizin babanızın imkanı olsa sizler hepiniz mobilete binerdiniz.benim babam olsa bende alırdım bilader.hoş adam belgeleriyle çıkardı ülkerdeki hisselerini sattı aldı diye faturaladı galiba görmüştüm tv de.

askerlik yapmaması gerekir zaten devlet erkanınn cocuklarının. bu siyasi parti ayırt etmeksizin savunurum.tc devletinin başbakanın ogluna karşı işlenecek bir olay olduğunda o ordu cok zor duruma düşer.suikast dan tut iç mevzular çıkar.ülke helak olur.olayı böle düşünmeliyiz.

chp iktidara geldiğinde' MHP LİLERİ TUTMAM' diyip alayını kovmadımı?zatem eğer iktidarsanız belli köşeleri sizin adamlarınız tutmalıki arkanızdan çok kuyu kazan olmasın.

şimdi bu iktidarın yerine koy kendini. mhp başörtüsü teklifi yapıo.iktidar destekliyor. ama iktidara kapatma davası acılıyor laikliğin odağı oldu diyip.NİE MHP YE AÇILMIYOR?

bence sen tek yönlü bakıyorsun.bazı çifte standartları görmek istemiyorsun.biraz akp tarafından bak sonra chp sonra mhp.her partinin gözünedn bak.

not: tamam tartışma benle
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

zaten 25 yaş altı işsizlerin %73ü (küsüratlı istatistik vereyim de salladığım belli olmasın) kabul ediyor 500tl ile çalışmayı, alternatifi yok, para kazanmak ya da aç gezmek zorunda. ama belli yaşı geçmiş özelleştirme/ekonomik krizde kapanan yerler/yerine daha genç ve üniv mezunu alınarak vs gibi nedenlerle işten çıkarılan insanlar çük gibi ortada kalıyor. 1000tl ile yaşamaz sürünürsün ayrıca 2 kişi çalışırken, bunun kirası elektriği ısınması suyu gidince en optimist yaklaşımla 500tl kalır elinde 1 çocuklu aile bununla yaşam giderlerini ZOR karşılar.
eğer dediğin gibi iş beğenmeme olsa,iş beğenmeyenler yarın bıraksın hadi diyebilsek, yarın akşam işsiz sayısı 25milyon olur.
neyse ya boş boş konuşuyoruz,zaten fikir sahibi olmak isteyen/başka fikirlere açık olan araştırır internet elimizin altında bilgiye ulaşmak kolay.yani konuşulcak yer var konuşulmasının bir fayda getirmediği yer var, yazıyorum da niye yazıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Turkceplease said:

rte nin oğlu gemi almıştır. senın baban başbakan olsa sen uzay mekiği alırdın bunu görüyorum sende.

askerlik yapmaması gerekir zaten devlet erkanınn cocuklarının. bu siyasi parti ayırt etmeksizin savunurum.tc devletinin başbakanın ogluna karşı işlenecek bir olay olduğunda o ordu cok zor duruma düşer.suikast dan tut iç mevzular çıkar.ülke helak olur.olayı böle düşünmeliyiz.

bak ben chp iyi parti demedim, chp ye oy veriyorum evet iyi tahmin ettin ama, 12 eylülde seçim yok. chp mi akp mi mhp mi kime oy verileceğini tartışmıyoruz. onun da zamanı gelince konuşulur.
şuan yapılan şey RTE'ye her türlü imkanı sunmak, ve bir nevi sonuç evet çıkarsa "raat ol bir dahaki seçimlerde de yerindesin" demek.
ayrıca benim babam da 23 yaşında babasının evinden ceketini alıp çıkan, inşaatlarda çalışıp inşaatlarda yaşayıp inşaat mühendisliği okuyan,30 senelik işçi partili,bahçeli evler katliamındaki gençlerin 3 tanesini çok samimi tanıyan vsvs (bir sürü şey) bi adam, içini ferah tut araba bile almazdı bana bırak uzay mekiğini haha. (bu arada komik olacak ama hadi yazayım bu uzay mekiği muhabbetine; ilkokul 5 yazında 3 ay berberde işe soktu, orta 1 yazında 3 ay çiçekçi, orta 2 yazında 3 ay berber ve inşaat ve bildiğin amele olarak,2 günde 3000 asmolin taşımak zorunda kaldım, orta 3 yazından sonra da artık kendi işini kendin bul oldu)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@tukceplease

hala kendi işinin ne olduğunu söylemedin
bu bir

İkincisi iş beğenmeme diyorsun

orman mühendisliği mezunuyum kpss denen saçmalığı aşmaya çalışıyorum.

Bunun yanında bi mağazada mağaza sorumlusu ,depo görevlisi ön muhasebe elemanı ,hamal , bilgisayar sorumlusu + ürün girişi ve barkodlamasını yapıyorum.
Şimdi ursus ne yapmalı

1 işyeri başka ilçede en az aylık 100 milyon yol parası vermeli

2 Allahtan evi var ama elektrik su aidat ve bilimum ıvır zıvır masraf ödemeli

3 bunun yanında gelicek için bişiler biriktirmeli (evlilik filan ) ama bunu nası yapıcağını bilemiyo bile.

4 Ha bu arada haftanın 6 günü sabah 8 akşam 9 -10 çalışmalı

5 bide kişisel bakım (çamaşır bulaşık ev temizliği) ile uğraşmalı

Şimdi soru Ursus 600 lira aylık ile bunu nası becericek.

Bu arada hastalanmamamlı hastalanırsa sigortası yok ne yapıcak acaba o zaman.

Öyle nolucakki 1000 lira ile ev geçinir demek kolay
az varoşlarda dolaşta insanlar neyle geçiniyo bu işsizliği muhtaçlığı kim yarattı bi bak.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:

barinaktanaldan başlayalım..

bir inat tutturmuş hsyk diye, yahu üye sayısı artınca, alt kademedeki hakim ve savcılar üye seçince yürütmenin eline mi geçmiş oluyo? hsyk 61 anayasasında kurulduğunda da böyleydi, sonra 12 martta geldi bu yüksek yargı graldır vesaire zihniyeti. nerden nereye işte, gerici akp 61 anayasasındaki haline döndürüyo hsykyı, cidden enteresan.

agacım vesayet böyle kırılmaz, git kaldır kurumu ya da yetkileri azalt ama şikayet ettiğin şeylerin yönünde bi adım at ama bunun yerine kurumu kendi etkisine almaya kasmak samimiyetten uzak: alt kademe hakimler yeni atananlar olduğuna göre adalet bakanının ideolojisi neyse o etki kazanacak (moğultay gogogogogogogogogogog)
şimdiki boktan durumu aşırı boktanlaştırıcağını düşünmüyorum ama, bütün demokrasi nutuklarının ikiyüzlülüğünü gösteren milyon detaydan bi tanesi olduğu için tartışılmaya değer
said:

hükümete daha fazla yetki verilmesi gerekiyo zaten, muktedir olmaktan kasıt o. ve ülkenin şu anda en büyük sorunu, iktidarın muktedir olamaması, ülkeyi özgürce yönetememesidir. bunu değiştirmek gerekiyo önce, sonrasında yeni anayasa yapılacak..
bütün akp yetkilileri hep bir ağızdan bu değişimin yeterli olmadığını, ama yeni anayasa için zaruri olduğunu söylüyo zaten, kime neyi anlatmaya çalışıyosun ki? herkes farkında yetersizliğin.

neyi nereye yapamıyo akp anlamıyorum ki ben, gelir adaletsizliğini mi çözmek istedi de yapamadı, hangi sorunda olumlu yönde bi çaba göstermiş ki akp (sümela manastırı gibi silik örneklere bel bağlayıp akpye güvenmemi beklemiyosun heralde dgsdfds)

kanunla çözülebilcek kaç sorunu çözmeye kalkmış da aym iptal etmiş?

said:
akpnin ideolojik açıdan heterojenliğine gelince; evet haksızlık-hukuksuzluk konularında partiden yeterince karşı ses yükselmediğine katılırım. ancak akp toplumu iyi okuyan ve toplumsal taleplere (bazen son derece yetersiz kalsa da) kulak verebilen bi parti, bunu da o heterojenliğe borçlu. sümelada ayin yapılmasını dinci burjuvazi mi istedi? ruhban okulunun açılması gündemde, ermenistanla protokol imzalanması, kürt açılımı, kısacası "her telden" çalmaya çalışan, fakat bu nedenle aslında hiçbir teli yeteri kadar iyi çalamayan bi parti..yine de bunlar akpnin heterojenliğini ortaya koyuyor işte, her ilden milletvekili çıkarabilen tek parti olmasının sebebi de tam olarak bu.

hahahahaha o kulak nedense konu işçi memur dramaları oldu mu sağırlaşıveriyo birden, sümelada ayinmiş sdfhdshgfdsfhgdshfhsdfhahdfadasfasgfsdgsa

kürt açılımı konusunda haklısın, hatta ben açılımın fazla zayıf olduğuna inanan biriyim. açılımın gg olması mesajımın sonunda şikayet ediceğim zıkkım yüzünden zaten.

said:
ve evet aym boş boş oturacak, eğer kendisini anayasal bir kurum olarak görüyosa. ama görmediği ve kendisini bağlayan anayasa hükümlerinin üzerinde olduğu aşikar, o yüzden de yapısının değiştirilmesi gerek.

12 eylül anayasasından baskıcı vırvır diye şikayet ediliyo, aymnin anayasa değişikliğinin denetimini şekil denetimiyle kısıtlaması da aynı mantıkla darbeciler tarafından konulmuştur. devletin temel niteliklerini, temel hak ve özgürlükleri vsvsvsvs ihlal eden anayasa değişikliklerini aym silkip bırakınca önce 1971de, sonra da 1982 anayasasında bu değişiklik yapıldı. olması gereken hali bence 1962deki halidir, aymnin törpülenmesi ise yanlıştır

avrupayla kıyas istemişsin ileride, burda da ben bi kıyas yapayım. conseil constitutionnel (fransanın aym benzeri kurumu) yürütmenin yetkisini anayasayı öyle saçma sapan şekillerde yorumlayıp gaspetmiş ki, okusan kararları kabuslarına girer sfsdfds

said:
avrupada hükümetlerin söz hakkının olmadığı herhangi bir kamusal alan veya konu var mı? avrupadaki partilerin bi takım demeçlerine bakıp, gazetelerden küpür keserek oluşturulan iddianamelerle kapatma davaları mı açılıyo, anayasa değişikliklerini içerikten denetleyen yargı organları mı var orada? avrupadaki genelkurmay başkanları istedikleri kişiler atanmayınca günlerce trip yapıp ülkeyi mi kitliyo? böyle hukuk devleti yok kardeşim, egemenlik kayıtsız şartsız milletin diyeceksek öyle keyfi ideolojik sınırlarla yasama ve yürütmenin yetkilerine ket vuramazsın. ona hukuk devleti denmiyo, jüristokrasi deniyo..

bu bölümde aklına geleni yazmışsın, genelkurmayın ne işi var şimdi hukuk devleti tartışmasında? "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" kısmına cevabımı daha önce verdim zaten.

saydıklarının bir kısmından ben de şikayetçiyim, yüksek yargıya orduya hakim olmuş lolusalcılık akpnin ideolojisi kadar boktan ve baskıcı. bu ideolojiden arınılması gerektiğine inanıyorum ama bunun yolu bu değil, hele ki değişikliklerin amacının rezil bir ideolojinin yerinin başka bir ideolojinin alması olduğu bu kadar açıkken.

said:
türkiyenin bir rejim sorunu var, bu sorunun çözülmesi, yasama ve yürütme organlarının özgürce, herhangi bir baskı altında kalmadan kendi yetkilerini kullanabilmesinden geçiyo. türkiyede böyle bir rejim hiçbir zaman olmadı, halka kendi demokrasi kültürünü, kendi egemenliğini tahsis etme şansı hiçbir zaman verilmedi. vesayeti sen de kabul ettiğine göre, bu anayasa değişikliklerinin bu vesayeti kıracağını nasıl göremiyosun, doğrusu hayret ediyorum. halkın seçtiği vekillerden oluşan parlamento, bir anayasa değişikliğine gidiyor. bunun neresi dinci burjuvazinin vesayeti olabilir? vesayet kalkmadan ne işçi sorunu, ne kürt sorunu, ne bilmemne sorunu çözülemez bu ülkede zaten.


abi hala halkın egemenliği, halkın seçtiği falan diyosun
bu argümanına iki itirazım var, birincisi halkın saf egemenliği denen olay YOK, yıllardır olmuyo da zaten, demokrasi bundan ibaret değil. militan demokrasi nedir, avrupada neonazilerin belasını anayasa mahkemeleri nasıl silkmiş (avusturya mesela) bunlar çok basit ve kabul gören kavramlarken hala ruso çakması birisi gibi davranmaya devam ediyosun
ikinci itirazım da, akpnin halkı temsil ettiğiyle ilgilidir: akp seçim barajı sayesinde %40 oy alıp meclisin %60ına konmadı mı, yeterli çoğunluğa sahip olup istediği kanunu yapmadı mı? e hani demokrasi hani halkın egemenliği? kaldı ki, deliler gibi dezenformasyonun döndüğü bi ülkede (referandum konusunda bunda chpli "şeriat geliyo" ya da "ye ye doymadın mı recep bey" ekolüyle mhpli "vatan haini" retoriklerinin de payı büyük) halkın iradesi ne kadar sağlıklı olacaktır? halk ne kadar sağlıklı temsil edilecektir? bonapartizmi önüme demokrasi diye getirme artık, ülkede demokrasi dediğin farstan öteye geçmiyo ki.
bonus; akp işçi sorununu çözmek istedi de kim ses çıkardı, kim engel oldu? grev hakkını kısıtlamak da mı vesayet kırıcı bi değişiklik?
said:
halk yarın chpyi seçerse, onlar da geri değiştirirse amenna, ona da vesayet denmez, o da demokrasinin işlerliğidir. veya referandumdan hayır da çıkabilir, o da demokrasinin bi cilvesi olur. ama siyasete müdahale eden yüksek yargı ve askeri bürokrasi bi zahmet artık kendi köşelerine çekilmelidir. bu anayasa değişikliği de bunu sağlayacaktır, evet'in nedeni o. daha önce de dediğim gibi, hangi parti getirse aynı paketi, yine evet derdim, bütün yetersizliğine rağmen. çünkü bu değişiklik yapıp öyle durulmayacak, yeni değişikliklere izin verecek, bu kadar basit.


yeni anayasa değişikliklerine izin vericek diyosun da, bu değişikliklerin iyi yönde olacağına güvenin nerden anlamıyorum, akp kaç yıldır iktidarda, daha iyi bi göstergeye ihtiyacın mı var?

vesayet kalmalı abi, bu kadar basit. modern devletin gereğidir de zaten belli bir oranda vesayet olması. ve bu vesayetin gücü de ülkede ne kadar sağlıklı karar verilebildiğiyle de orantılı olmalıdır. avrupada aym anayasa değişikliklerine karışır mı demişsin mesela, e orada devletin temel ilkelerine karşı değişiklik yapmak isteyen olmadı ki o mahkemeler kurulduğundan beri. o yönde bi kriz patlak verse orda da belki öyle bi düzenleme olacaktı. ama avrupada böyle bi sorunun olmamasının asıl nedeni bazı şeylerin oturmuş olmasıdır. oturmayan konularda da zaten yüksek yargı veriyor ayarı (neonazi vs). türkiyede de hiçbi bok oturmadığından vesayetin gücü de bu yüzden kimi konularda artmak zorunda. mevcut vesayetten ben de memnun değilim, ama bu rahatsızlığım varlıklarından, güçlerinin sınırlarından ya da mekanizmalarından çok, hakim olan ideolojileriyle ilgilidir. ve akpnin değişikliği bunu kırmak yerine "meet the new boss, same as the old boss" benzeri bi sonuç doğurucağından, referanduma hayır diyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

BaaL said:

yediremezsin,cahil cühela diye ben demedim ? sende bir "baba eğitimsizliği nedenli aşağılık kompleksi" görüyorum çok ciddiyim.önce eğitimsizliğine gelicek dedin sonra da cahil cühela demiş gibi onu savunmaya geçtin, birisi böyle dese de babamı savunsam diye bekliyorsun. baban cahil falan değil inan bana, savunmana gerek yok. benim babama da laf eden olsa yamulturum, o sebeple ağladın falan diyecek değilim. olaydan çok uzaklaştığımız için de başka bişi söylemeye gerek görmedim.


Hakikatten içi boş konuşuyorsun. Hele kompleks mevzuuna kahkaha attırdın, onu da belirteyim.


Dedim ki, saydığın sebeplerden hiçbiri tutmuyor. Sebeplerin biri de iyi üniversite mezunu olup rahat olması falandı, ben de üniversite mezunu da değil dedim. O noktada, bazı aptal kesimin düşündüğü bi durum var, üni mezunu olmayanı eğitim almış saymazlar. Ki bunu da hayatında tek başarısı öss adındaki boktan bi sınavda orta halli puan yapmış ve başka da bi ideali olmayan adamlar bol bol yapar. İçimizde de kesin vardır diye söyledim o dipnotu, konu eğitimsizliğe gelecek diye. O tiplerden biri konuyla ilgilenmiş olsa muhtemelen de gelecekti, lakin sağolasın konuyu bambaşka bi boyuta götürdün.


Şimdi, kompleks falan yok belirteyim. Ha niye oturup şöyle uzun uzun yazıyorum, yanlış anlaşılmaya neden olmayayım diye. Sen yukarda bahsettiğim olayı yanlış anladın, olay buraya geldi. Onu belirteyim.


Sabah sabah da konuyu dağıtmayayım, yeterince çektik zaten bi tarafa.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Selam,

Tarafların, veya kutupların, savundukları fikirleri ortaya dökmeden evvel empati yapması şart(tı). Ama malesef bu tren kaçırıldı. Her zamanki gibi yine kutuplaşmayı tercih ettik.

Kabaca ayrıştığımız kutuplar: Atatürkçü ve İslamcı.

Bugün yurdun çeşitli noktalarında anketler yapalım ve soralım; siz hangi gruba kendinizi yakın hissediyorsunuz veya hangi grubu savunuyorsunuz. Grupların ne tür fikirlere sahip olduğu az çok belli. Aşırı uç noktalara sapan düşünceleri bu kutuplara dâhil etmiyorum.

Şehirlere ve bölgelere göre Atatürkçü veya İslamcı seçenekleri ağırlık kazanacaktır. Akabinde bu kişilere sormak lâzım;
Peki Atatürkçüyüm derken hangi konularda onu destekliyorsunuz, hangi düşünce ve inkîlaplarını derinlemesine biliyorsunuz? Ezici çoğunluktan duyacağınız sadece 'eeeeee' olacaktır. Aynı şekilde 'İslamcıyım, diğerleri kâfir' deme cesaretine sahiplere de sorcaksınız;
Fatiha'yı bilir misiniz? Evet mi; peki bu Fatiha suresinin anlamı nedir, bize ne anlatır. Yine kaçınılmaz bir 'eeeeeeee'.

Olay RTE, AKP, CHP veya ordu olayı değil. Olayın acınası durumu bizim birşeyleri adam gibi bilmeden fikrimizin olmasıdır. Ben orucunu tutan, Cuma namazlarına giden biriyim. Ben yanımdaki arkadaşımın Ramazan ayında benimle bir yerde buluştuğunda istediği şeyi yemesi taraftarıyım. Yanımda o rahatlığı bulmasını isterim. Sonuçta ibdeti eden benim, o neden zorlansın. Aynı zamanda da 'ben namaz kılacağım' dediğimde 'islamcı geri kafalı' etiketi de yemeden bu ibadetimi rahatça görebilmek isterim.

Atatürk, okulların önüne dikilen siyah metal yığınından ibaret olmadığı gibi, islam da anlamını ve alfabesini bilmediğin bir kitaptan ibaret değildir. Kaç kişi İstiklâl marşının tam anlamını biliyor? Veya Kemalizm ne zaman orataya atılmış? İslamın bir yaşam şekli olduğunu ve kişilerin beşeri ilişkilerinde 'insan' faktörünü ön plana çıkarmayı amaçlayan sosyal bir olgu olduğundan habersiz olup da komşusuna namaz kılmadığı için kâfir deme cüretini gösterip karar yetkisi Allah'ta iken bu yetkiyi kendisi kullanmaya çalışan nice câhil insan var.

Yine, temelde eğitim diyoruz ama empatiden yoksun olduğumuz sürece o işi de yapamayız. Dini yönden câhil kesim şu anda babasından emanetle 'hoca' sıfatını almış câhillerin elinde oyuncak. İlâhiyat bitirmiş nice bilgili ve modern bir görüşe sahip insanlar dinlenilmiyor. Devletin bu din eğitimini vermesi gerekli fakat bu noktada Atatürkçü kutup 'ASLA' diyor ve aşağlıyor. Bu sefer bu cahil kesim 'bunlar kâfir' diyerek o hoca takımına daha çok sırnaşıyor. Kezâ biri namaz kılmasa kâfir etiketini yediğine kızıp 'dar görüşlü insan sürüsü' diyor ve Atatürkçülük kutbuna gidiyor. Kimse karşısındakini dinlemeye bile tahammül edemiyor.

Biz burada ne dersek, ne fikirler ortaya atarsak atalım. Asla taraflar, evvelce bu zikredilen kutuplar tarafından yapılmış olan hataları hata olarak görmeyecek ve bilâkis savunmaya devam edecektir.

Ben ordunun içindeki bazı kişilere kızgınım. Çünkü vazife alanlarının dışına çıktıklarını düşünüyorum. 'Bu ülkeyi biz kurtardık, Cumhuriyeti biz kurduk; o halde bizimdir' mantığı olmaz. Bu mantık onu kendini sivillerin üstünde görmeye iter. Ayrıca ordu bir kurumdur. Meclis de bir kurumdur, siyasi partilerde aynı şekilde. Bu kurumlar da insanlardan meydana geldiğine göre elbette ki çürük elmalar olacaktır içlerinde. Kurumların yapmaları gereken bunları ayıklamasıdır; bendendir, sahip çıkayım olmaz.


Ben daha değişikliklerin içeriğini okumadığım için evet/hayır çerçevesinde fikir sahibi değilim. Ayrıca siyaset ve bürokrasi bilgim de olmadığı için okusam da ne derece anlayacağımı bilmiyorum. Bu değişikliklerin yasama/yürütme/yargı üstündeki etkilerini kestirmem mümkün değil, dediğim gibi bilgim yok. Okuyup araştırmak istiyorum ve bu seferde o kutuplaşmaların etkisindeki kaynaklara ulaşıyorum, kızıp bırakıyorum.

Karşımızdakinin düşüncesine veya duruşuna göre muamele etmediğimiz zamanlar geldiğinde, 'daha medeni' olduk diyebileceğimizi düşünüyorum. O vakte kadar birbirimize yemeye devam edeceğiz.

Saygılar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ataturkcu degil laikci diyoruz

ataturkun kemalizm diye bir eseri yok, olumunden sonr abaskalari tarafindan kontrol icin opluma zorlanmis birsey

hadi onuda gectim, kelime anlami ile laiklik din ve develt islerinin ayrilmasi degil din ve vicdan ozgurlugudur

devletin hicbir sekilde inanclara karismadigi ve mudehale etmedigi gibi vatandaslarda birbirinin inancina karismaz, prensipte cok guzel birseydir ama anliyana

ben laikim diyip milletin inancina karismak kafadan mallik zaten
develtin "diyanet isleri" nin kontrolunde olmasida ayri mallik, nufuz cudanlarinda din hanesi olmasida
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Din ve vicdan özgürlüğüyse neden üniversitelerde türban serbest olsun önerisine bile ülkeyi yıktılar. Laiklik laiklik dediler papağan gibi? Üniversite'de kız türban takarsa ne olur? Mini etek jartiyerle geliyorlarda bunlar özgürde kimse bişey demiyorda niye herkesin dili türbana kalkıyor. BAHANE. Türbandan bile şeriat yarattınız.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Misafir
Bu konu yeni mesajlara artık kapalıdır.
×
×
  • Yeni Oluştur...