Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Eu 3 - multi


Gimli

Öne çıkan mesajlar

teknik sikintilar yasadik soyle ki:

oyunda chat icint tab'e basinca tikaniyordu.

beta patch cektik, bu sefer oyun baslar baslamas crash etmeye basaldi.

simdi oyunu yeniden indirdik, beta patch'leden vent ya teamspeak den dialoglarimizi kruup oynami dusnuyoruz

bu arada gruba'da uye olduk.. hadi bakalim

oynayacak herkeste bu gruba uye olursa, oyun ici chat sorunumuzu tamamen cozmus oluruz. uye ol bana : )
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Evet güzel oyun oldu, 1492 de başladık, 1535'e kadar.

Ben - Osmanlı
Efe - Rusya
Sipeyskeyk - Avusturya
Feaver - Fransa

Şeklindeydi. Genel olarak birbirimize karşı bir aksiyon olmadı. Oyunun sonlarına doğru, Fransa Avusturya'nın garanti ettiği Liguaria'ya girince, avusturya garantisini kullanıp savaş açtı. İki üç çatışmadan sonra, muhtemelen avusturya kaybedeceğini anlayınca statükoya dönüldü.

Moskova olarak başlayan efe, rusyayı kurdu, isveç'ten finlandiya'y özgür kıldı, litvanyayı ve polonyayı adeta yok etti.

Feaver'se, fransa'nın bütünlüğünü neredeyse tamamladı, kuzey italya'da gözü olduğunuysa, önemli bir ticaret merkezini ele geçirerek gösterdi.

Avusturya, oyun başında hemen Venedik devletini yok etti. Ardından hızla kuzey italyanın tamamını gele geçirmeye çalıştı. Bir yandan da oyun sonuna doğru hollandadaki toprakları etrafındaki minor devletleri yutmaya çalıştığını görüyoruz.

Osmanlı'ya gelince, balkanları neredeyse tamamen yuttu. Gürcistan ve memlüklüler tamamiyle yok edildi. Moldovya vasal edildi, Ak Koyunlular ise personal union'a zorlandı. Avusturya venediğe saldırdığında ise bu fırsat değerlendirildi ve kalan toprakları girit, corfu, kıbrıs, dalmaçya gele geçirildi. Güney italya'da naples ve sicilya gibi iki önemli yer alındı ve müslüman hale getirildi. Oyunun son olayı olarak da kastile karşı savaşan osmanlı, akdenizdeki tüm adaları toprakları arasına kattı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

oynayabiliyor olmamamiz bile ayri bir sevincti.

herkesi sabrindan dolayi kutluyorum, gerci murat'in dedigi gibi "europa oyuncusu sabirlidir zaten".

Rusya olarak kisa bi aar yaziyim:

oncelikle ilk hedefim ulkemim guneyinde bulunan kazan'a saldirmakti. Pek zengin altin kaynaklari ve astrakandaki ticaret merkezine yakinliklarindan dolayi cok cazip bir hedeftiler.

onceden yonetim kadrolarina casus yerlestirerek, yaklasip 40bin civari bir orduya sahip olduklarini gordum, ben de isi cabuk bitirebilmek icin; 18bin kisilik ordumu hizli bir silahlanmayla 60bin civarina cektim.

ordumu ikiye bolerek, kralimi bir tumene nispeten celimsiz generalimi ise diger tumenime verdim. 40bin kisilik kazan ordusu asimetrik olarak 25bin ve 15bin olarak dagilmisti. amacim hizlica 25bin'i kistirmak. Ondan sonra kazan kendini toparlayamadan bitirecektim.

Aslında kazan konusunda sıkıntım, yanındaki diger muttefikleriydi. Daha yerini bile bilmedigim pek cok ufak asya kralliginin yaninda ak koyunlular da onlarla yandasti.

Ana vatanimizin bu kisminda logistikte ayri bir sorundu. Genis topraklarda sefere cikmak, ilermek gercekten zor olacakti.

Kazan'a savas ilanimizin bir hafta ertesinde, moskovadaki sarayimda , gozleri korku dolu bir ulak bana ne kadar buyuk bir hata yaptigimi fark ettiriyordu.

"Efendim litvanya birlikleri ana vatanizim siniri gectiler ve hizla ilerliyorlar"

Bunu gercekten hic beklemiyordum, tum ordum kazan'la mesgulken. litvanya bunu fark etmis, yaklasik 50 bin kisi ile bana saldirmisti. Daha ilk ay sonunda 5 ana topragimi ele gecirmisti.

Ordumu kazan'dan litvanya sinira getirmem dahi sadece 2-3 ay surecekti. Riskli ama cesur bir karar verdim. ordularimin kazan seferi bitene kadar litvanya sinirina donmesini yasakladim. Kimse ana vatanindaki ailesini dusunmeyecekti. Kimse durmayacakti, ben rus halkını korumak icin baska bir metod bulacaktim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bir kac hafta sonra...

moskova'da dusmustu. 15 province litvanya elindeydi. Kazan seferi iyi gitse dahi tum rusya halkini korku havasi sarmisti. Halk savastan ve kolelikten bikmisti. Ordularinin nerede oldugunu soruyorlardi. Kimse bana inanmiyordu. Savasin kotuye gidisi war exhaustion'i cok arttirmisti. Sag solda halk artik baris imzalamis gerekti hakkinda yuruyusler duzenliyordu. Bazi soylular kendi yerel birlikleriyle isyana kalkisiyorlardi, otorite eksikligi tum rusya'da hissediyordu.

Rusyan param parçaydi.

tum harcamalari yasakladim, tum gelen parayi kendi ozel mulkiyetime geciriyordum
enflasyon sadece bir kac ayda %5'leri buldu. Rusyanın tüm bütçesi batı asyadaki ne kadar paralı asker varsa onları himayesine almak için harcanıyordu. çok hızlı bir şekilde 12bin kişilik safkan atlı bir vurkaç ordusu oluşturdum.
Ordunun başına içlerindeki popüler ayyaşlardan birini süsleyip püsleyip onu general yaptım.

litvanya'nin ana 40bin kişilik ordusunun 2-3 province gerisinde pusuya yatmış bekliyordum. Sadece tek bir şansım vardı.

Litvanya komutası cok sımarmıştı, karşılarında daha hiç rus askeri cıkmamıstı. Resmen zivana çıkmış bir halde topraklarımı ele geçiriyorlardi. Hatlari fazlasıyla uzamış, Oylesine bir hizla saldiriyorlardi ki, disiplin nedir unutmuşlardı. Onlarına gelen sehir yıkıp yıkarken, arada bir şımariklarindan surlardan geri püskütülüyorlardı.

İşte o anda 12bin kişlik safkan atlı birliğimi üzerlerine saldım. Profesyonel katillerden oluşan paralı askerler, ülke ülke dolaşıp, para için önlerine çıkarsa öldürüyorlardı... ve bundan çok da zevk alıyorlardı.

savaş tam bir katliamdı.

40bin kişiden geriye kimse kalmaya kadar, 2 ay boyunca nereye kaçtıysalar bulup, katlettik.


bir kaç ay sonra Kazan seferi tamamlanmıştı. 60 bin kişilik rus ordulari batı cephesine ilerlemeye başladı.

Rusya kurtulmuştu.

Savaş sonunda kazan ufacik bir kralliga dönüşürken, litvanya topraklarının yarısını rusya'ya verdi.

Felaket zafere dönüşmüştü.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

su siralar %3.4 aslinda.

normale donersek, bu hizla baslangic savasindan sonra bayagi guclendim. core'lari topladigimdan rusya oldum, imparatorluga cevirdim yonetimimi cazibem oldu.

tum komsularindan gorece olarak ustun oldugumdan, cok agresif bi sekilde saldirmaya basladim. polonyonın tamamını aldım, isvec'i boldum vs derken; infamy limitin 2 katına firladi. (62/29 gibi)

asya'ya dogru ilerleyecektim ki, uzun suren bir kazan sibirya akkoyun vs savasinda yanlislikla (mouse cift tikladi..) barış antlaşması imzaladim (white pieace alliance leader ile). Hindistan sevdamdan boylece vazgectim. küstüm adeta oralara.

infamy limti gecse dahi kimse bana saldirmaya cesaret edemedi lakin inanilmaz bir isyan dalgasi başladı. hem aylık hem yıllık gelir dramatik bir sekilde geriledi (yıllık 440 gelirim 180'e dustu boyle bi etkisi olduugnu bilmiyordum) Açlığın sonu bu dedim (austria'a bakar...)

son kalan yıllarımızı hep imajimi duzeltmeye adadim. Tüm rusya topraklarini ortodoks'a güncelledim. Aslinda statlara baktiginiz o kadar geriye dusmemin nedeni aç gözlülüğüm oldu. şimdi yavaş yavaş toparladım sayılır. Kuzey almanya'ya yılışıyorum aslında, bakalım neler olacak.

Fransa tehlikeli duruyor
osmanlı daha maceraperest ve rutin dışı
austira da çok çok iyi toparladı
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yıl 1492;

Osmanlının doğudaki komşuları Ak Koyunlu devleti, dulkadiroğulları ve ramazanoğulları beylikleri ve güneyde Memlüklüler.

Balkanlarda ise, osmanlı devletine bağlı iller dışında, bosna, karadağ, moldovya, transilvanya ve macaristan bulunmakta. Bir yandan da akdenize kıyısı olan bölgelerde venedik kaleleri var.

Kuzeyde, Osmanlıya bağlılık yemini etmiş Kırım bulunuyor.

İlk aşamada, Osmanlı orduları savaşta oldukları Moldovyayı yaklaşık iki haftada ele geçirerek, bu ülkeyi muhtarlık haline getirdiler. Ardından, karadağ ve bosna gibi iki zavallı ülkenin de Osmanlı İmparatorluğunun boyunduruğuna girmesi de kısa sürmedi.

Sultan daha sonra gözünü doğuya çevirdi, ve doğusundaki tek hristiyan devlet olan gürcülerin üzerine yürüdü. Bu ülkenin sahip olduğu altın rezervleri savaş zamanında Osmanlı hazinesine çok ciddi katkı sağlayacaktı. Çok sürmeden gürcüler de sonunu göremedikleri ordulara teslim oldular. Kayda değer bir çatışma olmadı.

İmparatorluk bundan sonra bir süre duruldu, kazanılan toprakların ülkeye entegre edilebilmesi için. 1510lara gelindiğinde, Avusturya kralı Venedik cumhuriyetine savaş açtı ve kuzey italyadaki tüm venedik topraklarını birer birer ele geçirmeye başladı.

Bunu fırsat gören flaş kral gecelerin adamı Osman Osmanlı, Venediğin balkanlardaki ve akdenizdeki tüm topraklarına aynı anda saldırılar düzenledi. Girit, Kıbrıs, Korfu ve Dalmaçya Osmanlı toprağı haline geldi ve venedik cumhuriyeti yalnızca venedikten ibaret bir ülke konumuna düştü.

Bu noktadan sonra, Osmanlı dış politikası Avusturya krallığına şüpheyle bakmaya başladı. Özellikle kafirlerin kuzey italyadaki hızlı saldırgan faaliyetleri tüm italyanın tek el altında birleştirilebileceği ihtimalini yaratmaya başlamıştı.

Bunun üzerine karedenizdeki tüm tersaneler kırkgün kırk gece çalıştı. 20 parça olan osmanlı donanması 65 parça gemiye çıkarıldı. Ve o güne kadar tarihte görülmüş en büyük deniz aşırı saldırı İtalya'nın çizmesi taranto limanına yapıldı.

Oluk oluk akan müslüman askerler tamamiyle habersiz yakalanan italyan kalelerini bir bir aldılar. Ancak durumun farkına varan avusturya kralı, bab-ı âli'ye karşı açıkça bir saldırıya geçmekten çekinerek, tüm güney italyayı kaybetmemek için büyük imparatorlukla savaşta olan napoli dükalığının son topraklarına da kendisi girdi.

Sonuç olarak Avusturyalı kafirlerin çapulcuları mukaddes ordumuzun ayaklarının dibini öpmeye geldiyseler de, büyük sultanımız onlarla savaşmaya tenezzül etmediler. İki ordu karşı karşıya durarak varolan durumu geçici olarak statükoya çevirmeyi kabul etti.

Bunun birkaç yıl sonrasında, sultan Osman Osmanlı, gece hayatının beşiği olan rodos adasına gözünü dikti. İçki ve marka düşkünlüğüyle bilinen sultan adayı kısa sürede ele geçirdiyse de, kendini kafirliği yayma lideri ilan eden ispanya kralı, yanına ingiliz ve portekiz donanmalarını da alarak yüce ülkemize saldırmaya yeltendiler. Donanmalarımız tartışmasız galip geldiler.

Donanması yenilen kafir güçlerinin güçsüzlüğünü fırsat bilen ordularımız, güney italyanın son kafir kaleleri olan sicilya ve malta adalarını ele geçirdiler. Sardinya ve belares adaları da müslümanların eline geçti.

Artık sıra kendini müslümanlığın yegane temsilcisi sanan ülkeleri ezmeye gelmişti. Öncelikle memlük ülkesi üç savaş sonrası bozguna uğradılar ve akdenize komşu tüm topraklarını Osmanlı himayesine bıraktılar.

Ardından, sultanımız Osman Osmanlı, İran sultanlığının aslında kendi halasının görümcesinin kız kardeşinin kayınbiraderinden geldiğini idda ederek, Ak Koyunlu devletine İran sultanlığı için savaş açtı. Kısa sürede darma duman olan koyunlar, Osman Osmanlı'nın İran üzerine sultanlığını kabul ettiler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...