Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Bruce Dickinson'a hayran kalmak


Mirage

Öne çıkan mesajlar

öncelikle yıllardır iron maiden hayranıyım. her ne kadar ciddi fanı olmasam da, tüm albümlerini dinlememiş olsam da, tüm şarkılarını ezbere bilmiyor olsam da en sevdiğim gruplardan biridir. ama en sevdiğim albümü killers'dı şu ana kadar. killers'ta vokal yapan di'anno'yu da bruce'dan daha çok seviyordum.

dün ilk defa rock in rio konserini izledim. aynı zamanda iron maiden'ın baştan sonra izlediğim tek konser video'su oldu bu. yaklaşık 2 saat süren konser boyunca bruce'a hayran kalmadan edemedim. adam 2 saat boyunca benim 5 dakka bile yapamayacağım şekilde koşturdu, şebeklikler yaptı ve herkesi de çoşturmayı başardı. adam 2 saniye yerinde durmadı, adamın sesi yaptığı onca şeye rağmen en ufak titreşme vs göstermedi. konser biterken, adam hala koşuyordu ve sesinden en ufak yorulma belirtisi belli olmuyordu. taktir ettim adamı, her grubun böyle bir soliste ihtiyacı var, adamın efsane olduğunu kabul ettim yani.

konserde her eleman süper sahne performansı gösterdi gerçi ya konu onlar değil geçelim efenim..

şimdi bruce'un solo albümlerini ve varsa başka gruplarla yaptığı albümlerini de bi dinleyeyim dedim konserden sonra. ne vardır ne yoktur? tavsiyeleriniz falan baabında...[signature][hline]Homer to aliens: "Don't eat me, I have a wife and children! Eat them!"

[Bu mesaj Mirage tarafından 28 Temmuz 2004 10:51 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hayır adamları yıllardır dinliyorum, şarkılarının da hastasıyım. ama böyle bir performansları olduğunu hiç tahmin etmemiştim. adamlar bi de yaşlanmış, göbeklenmiş yine de olağanüstüler.[signature][hline]Homer to aliens: "Don't eat me, I have a wife and children! Eat them!"
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

I'm waiting in my cold cell, when the bell begins to chime.
Reflecting on my past life and it doesn't have much time.
Cause at 5 o'clock they take me to the Gallows pole,
The sands of time for me are running looooooooooowwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwww.


[Bu mesaj Mendoza tarafından 28 Temmuz 2004 11:34 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Solo albümlerden her biri ayrı denemeler halinde oldu Bruce Dickinsonda adamın yıllarca içince kalmış birbirinden farklı türleri albüm albüm denedi...

Skunkworks ve Accident of Birth Alternatif ve Heavy Metal denemeleri bu iki albüm elbette sevenleri vardır fakat bana göre es geçilmesi gereken albümlerdir

İlk solo albümü olan Tattoed Millionare Hard Rock ağırlıklı ve feci eğlenceli bir albümdür bunu tavsiye ederim biir.

Balls to Picasso tamamen daha progresif bir albümdür tür olarak onu ayrı bir kulakla dinlemeni tavsiye ederim

En son Iron Maiden a geri dönmeden yaptığı Chemical Wedding eleştirmenlerce beğenilmemiş bile olsa bu albüm bence Bruce Dickinson geri dönmemiş olsaydı kesinlikle oldukça büyük bir solo kariyeri yakalayacağının işaretidir stüdyosundan bestelerine tamamen oturmuş bir Endüstriyel-Thrash albümüdür ve Bruce Dikinson un çağı yakaladığı albümdür yani budur...[signature][hline]"Story of SadButcher"
horacegoesskiing, 19 December 2003 13:31 tarihinde demiş ki:
...zayıf gelen iki dersim vardı resim ve beslenme dersi. şimdi dombili bi çizerim. öyle bi karakterim var yani...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sadbutcher gayet güzel açıklamış bende kendimce birşeyler eklemeye çalışayım.

Her ne kadar aksi görüşler olsa da bence Iron Maiden'ı Iron Maiden yapan Bruce Dickinson' dır. Her ne kadar inanılmaz bir sesi olmasa da, sesinin rengi ve o muhteşem yorumu sebebiyle üzerine vokalist tanımam.

Maiden' dan sıkılıp ayrıldığında birçok kişi başarılı olamayacağını ve kaybolup gideceğini düşünüyordu. Çünkü Maiden' dan ayrılan hiç kimse o güne kadar ciddi anlamda bir başarı yakayamamış hatta Di' Anno hariç hepsi silinip gitmişti.

Ancak kısa süre sonra çıkardığı Balls To Picasso ile güzel şeyler yapacağının sinyalini vermişti. Tears Of The Dragon' daki muhteşem yorumu hala her dinlediğimde tüylerimi diken diken eder.

Sonra Skunkworks albümünü çıkardı ama pek beğenilmedi. Bu başarısızlık sebebiyle Dickinson o dönemde müziği bırakmayı düşündüğünü belirtmektedir.

Sular durulmaya başladığında yanına Maiden' dan ayrılan arkadaşı Adrian Smith' i alarak Accident Of Birth albümünü çıkardı ve bu albümle gerçek patlamasını yaptı. Bu arada Maiden cephesinde işler pek yolunda gitmemekteydi. Dickinson' ın yerine gelen Blaze' e Maiden fanlarının kanı bir türlü ısınmamıştı. Birçok kişi gerçek Maiden olarak Bruce Dickinson' ı göstermeye başlamıştı.

Ardından Chemical Wedding geldi ve Dickinson artık başarısını perçinledi. Maiden' da işlerin yolunda gitmemesi sebebiyle Steve Harris Dickinson' ı yeniden gruba davet etti ve Adrian Smith ile birlikte gruba geri dönerek başarılı iki albüme imza attılar.

SadButcher' ın yukarıda bahsetmediği iki albüm daha var. Biri konser albümü Scream For Me Brazil. Diğeri bence her Dickinson fanatiğinin elde etmesi gereken Best Of albümü. Bu albümün birinci cd' si klasik bir best of. Ancak bütün olay ikinci cd' de. Bu cd' de yayınlanmamış şarkılar, demolar, Bruce Dickinson' ın solo kariyerini anlattığı bir konuşması ve daha amatör iken kaydedilmiş bir şarkısı var.

Ayrıca bunların dışında albümlerde rastlamadığım ama sağdan soldan topladığım birkaç cover' ı da bulunmakta. Aklıma gelenler,

Montserrat ile birlikte söylediği Bohemian Rhapsody,
Dream Theater ile söylediği Perfect Strangers,
Dream Theater ve Gillan ile birlikte Smoke On the Water,
Konserde söylediği Delilah
ve Tears of the Dragon' ın orkestrasyonlu versiyonu.

Rock In Rio' ya gelince muhteşem bir konser. Adrian Smith hariç hiçbiri yerinde durmuyor ama o konserde iki kişi bence inanılmaz. Biri tabi ki Dickinson diğeri ise o konseri izleyene kadar hiç sevmediğim Janick Gers. Adam gitar çalmıyor oyun oynuyor sanki. O nasıl bir şovdur öyle. Konseri izleyince sonundu adamı niye Maiden' da tuttuklarını anladım. Hatta konseri beraber izlediğim bir arkadaş sonundu dayanamayıp "Yuh artık al o gitarı ...." diyip isyan etmişti. :)[signature][hline]Ethernass Diyarına Hoşgeldiniz
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 4 yıl sonra ...
yeni başlık açmıyorum şimdi..
yok olmaz derseniz kitleyin gitsin..

sene 98-99 geçişi, ankara'dayız. 98-99geçişi diyorum çünkü aralık ayı, hatta aralığın sonları. atakule'de ikinci katta bir müzik market var. arada uğruyoruz falan. derken bir gün adam bruce dickinson'ın yeni albümü gelicek dedi.. adam maiden'dan ayrılmış, işte balls to picasso serisi de belli zaten ne olduğu. tamamen kafasına göre takılıyor! bir kısmı uysa bile gönül bruce maiden'da olsun, şarkılar maiden gibi olsun istiyor. perşembe günüydü sanırım gittim aldım albümü. öncelikle kapak dikkatimi çekti. Çünkü bruce abimizin önceki albümlerinin kapaklarından oldukça farklıydı.. kapak merağımı arttırmıştı arttırmasına da şarkı adları eve gidene kadar yürüdüğüm yol boyunca kafamı daha da karıştırıp daha da meraklanmamı sağladı. King In Crimson (ok.) Chemical Wedding (chemical wedding ne ola ki?) Gates of Urizen, Trumpets of Jerico (bunlar kim ki?) Book of Thel (Thel.. hmm?)

Neyse bi kaç dakikalık kafam albüme gömülmüş halde yapılmış yürüyüşten sonra eve vardım. Hemen taktım kulaklıları sesi açtım dinliyorum.. King of Crimson ilk şarkı.. başladı, arada enffes bir solo.. dedim bu sefer olmuş galiba ama şölen daha yeni başlıyormuş da haberim yokmuş! Chemical wedding, The Tower.. almışım gazı gidiyorum... Killing Floor sonra bi soluklanıyoruz Book of Thel, Gates of Urizen.. sözler muhteşem, müzik harika, bruce zaten efsane! Jerusalem, Trumpets of Jericho.. albümde tek fazla beğenmediğim şarkı machine man ve sonunda chemical wedding'in ufak bir kısmı ile biten the Alchemist..

Sene olmuş 2008 neden yazıyorum bunları bu başlığın açılmasından 4, albümün çıkmasıdan 10sene sonra? Sebebi bu albümün gelmiş geçmiş dinlediğim en tam, en olmuş albüm olduğunu düşünmemdir. Bu albüm bambaşka bir şeydir, anlattığı güzel bir hikayesi vardır ve konsept olmasına rağmen kaliteden taviz tanımadan ince ince işlenmiş bir altyapısı vardır. Seneler sonra bile sıkmaz, bıktırmaz, hapseder adamı içine. Sanki albümün özü tüm şarkılarda mevcut gibidir...

Bruce Dickinson'a hayran kalmamak elde mi?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 9 ay sonra ...
canım sıkılınca paso fear of the dark söylüyorum..

öle istem dışı bişi.. allah korusun ölüm döşeğinde yatsam bile fear of the dark aklıma gelebilir.artık nasıl bir adam ise bruce.. ıslıkla, pata küte sağa sola vurarak...

hep söylüyorum olm..

bruce, kralsın be baba!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...