Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Bebek mamalarına da GDOlu ürünler karıştırılmış


QueenofSpades

Öne çıkan mesajlar

konuyla alakalı odtu gıda muh. de bir kac akademisyenin bir araştırması vardı,arastırırsanız bulursunuz ustelik calısma icin devletten kaynak istiyorlar devlet yahuv eyle bi şi diyor sonra bunlar kendi yarattıkları kaynakla yaptıkları arastırmada 20 domatesden 17 sinin gdo lu oldugunu mu ne buluyorlardı tam olarak hatırlamıyorum
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Absolut said:

GDOlu ürünlerin 3 generayonda kısırlığa sebep olabildiği deneylerle kanıtlandı.


Maalesef hakemli herhangi bir dergide yayınlanmış böyle bir bulgu yok. Unpublished reportlardan öteye gidemedi bu iddia. Ha bir de yayınlamıyorlar Montesanto'cu bu dergiler dendi o kadar. Çalışmaların hatta inconclusive ve yeterli olmadığı da söylendi.

Merak eden olursa bu ilgili rapor, bu da Montesanto firmasının cevabı.

Henüz potential dan öteye gitmemiş iddialardan başka birşey yok ortada. Yargısız infaz doğru ve bilimsel değil. Ben şahsen GDOlu ürünü çekinmeden tüketirim. Oğlum kızım olursa evet bir kere düşünürüm ama sebebi GDOlu ürünün zararı değil ya da kısır olup olmayacağı değil onun beslenme şekli ve diyeti olur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Valla yeditepe genetik ve biyomühendislik hiç öyle demiyor. Bildiğin GDO nedir diye konferans bile oldu 1,5 saat nesi zararlıdır nesi değildir diye gördük.

Kabaca yediğiniz herşey şu ana kadar GDO idi zaten, o yüzden onu geçeceksiniz bir kere.

GDO'nun en büyük yararlarından biri tarımda mahsül kaybını önlemek. Pesticide,Herbicide ve Fertilizer kullanımı azaltmak.(tarım ilaçları-gübre)

Bu kimyasalların ne kadar ciddi tehlikeleri olduğunu herkes biliyor, peki bir o kadar da etkisiz olduklarını biliyor muydunuz. MEsala gübrenin sadece %5-10luk kısmının emildiğini geri kalanının ihtiva ettiğin tuzlar nedeni ile toprağı yaktığını ve tarım alanını yok ettiğini? Tarım ilaçları nedeni ile %20-30 gibi rakamlarda mahsül kayıpları olduğunu ?



Tarım alanları Dünya'da sizce artıyor mu? Yoksa elimizdekini koruyup en az kimyasal kullanarak maksimum verim mi elde etmemiz gerekiyor? Genetik olarak tarım ilacına ihtiyaç duymaz hale getirilmiş tarım ürünlerini kullanmak artık tartışma değil, Zorunluluk.

Çoğu kişi GDO yeni bir şey sanıyor. Ben doğduğumdan beri GDO'lu yiyordum mercimeğimi, buğdayımı zaten. Kabaca durum bu.

Çıkan GDO yasası da bunları kontrol ve uygulama anlamında atılmış bir adım. 2004te çıkması gereken AB uyum kapsamında bir yasa.

Ulan GDO ile gıdalardan allerjenlikler çıkartılıyor. Fıstık, Süt, Çilek vs. Sindirim sorunu ortadan kaldırılyor. Teeey tey.

Bunların uzun vadede ne gibi sorunlar çıkarabileceği de konuşuldu ve bilinmeyen çok şey var ama sürekli deneyler yapılıyor ve görmeye çalışıyorlar bu sorunları önceden. GDO kullanıp silah haline de getirebilirsin gıdayı, o detaylara girmiyorum.

Burax denilen dana üyemiz de açıklarsa bunları daha detaylı sevinirim. Kendisi sayesinde gittim konferansa zaten.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Anelor said:

GDO nun zararli oldugu hakkinda kac bilimsel makale okudunda bu kadar kendinden emin bi sekilde zararli oldugunu soyluyorsun cok merak ettim

lesstroud said:

Her gdolu bir değil genlerin yüzde kaçıyla oynanmış vs. bunlar da önemli. Böyle hurafe gibi gdo zararlıdır veya hayır değildiri neye göre söylüyorsunuz bilmiyorum.


"GDO zararlıdır diyenler bilgisiz cahildir sadece" gibi bir üslup takınılmış. Gerçi Anelor sonradan özür dilemiş o ayrı da...

Şimdi "genetiği değiştirilmiş" ile "genetiği değiştirilmiş" arasında fark var. Bir ağaca başka bir ağaçtan aşı yaptığın zaman, çekirdeksiz mandalina ürettiğin zaman gene "genetiği değiştirilmiş" ürün yetiştiriyorsun.
Ama burda esas "bahsedilen" GDO'lu ürünler, sıçan genetiğinden domates üretmek veya yumurta tadında patates üretmek gibi konular.

GDO işlemleri sırasında lego oynarmış gibi kırmızı legoyu çıkartıp yerine yeşil lego koymak gibi basit bir işlem değil. "Sonuç farksız olur ve %100 sağlıklıdır" diye iddia etmek biraz tuhaf. Özellikle onca deney, bulgu ve gözlem varken.
Ürünün genetiğini değiştirirken kullandığın yöntemin ürünü kullanana hiç bir etkisi olmayacağını söylemek biraz abes.
Yıllardır hormonlu ürünlerin zararlarından bahsediliyor, hatta ilaçlanmış ürünlerde bile zarar gözlenebiliyor. Sen bi de tutup genetiğini değiştiriyorsun. Bunun sonucu hiç bir zarar çıkmayacağını söylemek zor.

Her şeyi geçtim bir de denetlenmeyen GDO'lu ürünler var. Merak ediyorum bunu da savunuyor musunuz? Ne tip genetik işlemlerden geçirildiğini, test sonuçlarında ne çıktığı, insanlarda etki yaratabileceği denenmesi gibi sonuçları belli olmayan ürünlerin %100 sağlıklı ve zararsız olduğunu söyleyebilecek bir babayiğit var mı merak ediyorum.
daha da kötü, denetleniyor olsa bile aldığın ürünün GDO'lu olup olmadığı konusunda ibare konusunda bir düzenleme de yok. GDO'lu ürün tercih etmiyorum diyemezsin, adam sana zorla yediriyor, bir uyarı bile konmuyor.

Mathias said:
Ulan GDO ile gıdalardan allerjenlikler çıkartılıyor. Fıstık, Süt, Çilek vs. Sindirim sorunu ortadan kaldırılyor. Teeey tey.

iyi güzel çıkartıyorsun da dediğim gibi lego değil ki bu kırmızı tuğlayı sarı tuğlayla değiştirmek gibi bişi olsun.
hiç yan etkisi felan olmaz mı?
%100 doğal ve normal bitki ne yapıyorsa GDO'lu bitki de aynısını mı yapıyor...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yaşanmış hatta aşılmış gibi gösterilen gooogleden bulma bilgileri
referans veremezsiniz
gdo tanrısal bi olgudur ve doğal hayatı alt üst eder
kış sebzesinde olan hastalıkları yaza yaz olanı kışa taşır
onunla beslenen böceği çoğaltır hatta yeni tür böcekler üremesine sebep olur
beraberinde bi salkım üzümdeki meyvelerin arasındaki doğal rekabet
başka bi ortama taşınır zamanla arılarınız azalır
ve tozlaşma olayını kimyasal yollarla çözmeye çalışırsınız
gdo nun tek faydası ureticiye dokunur maliyetler düşer aldığı mahsulu
tukettiğiniz zaman sadece onu yediğinizi düşünürsünüz fakat oyle değildir
bir diğer örnek mısırdır
insan ne yerse yesin beyin belli bi miktarını alır geri kalanı geri çevirir
fakat mısır oyle bi gıdaki nekadar yersen ye beyin kota uygulamaz
hepsine geç der
acaba nasıl bi güç beyine bunu yaptırıyor ? peki şimdiki gdo lu mısırları aynı şekilde tüketebilirmisiniz ?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bone said:

lesstroud said:

Her gdolu bir değil genlerin yüzde kaçıyla oynanmış vs. bunlar da önemli. Böyle hurafe gibi gdo zararlıdır veya hayır değildiri neye göre söylüyorsunuz bilmiyorum.


"GDO zararlıdır diyenler bilgisiz cahildir sadece" gibi bir üslup takınılmış.


ürünleri gdo lu ve gdosuz olarak ayırmak yeterli değil açıklama yaparken, yukarıdaki mesajımı o nedenle yazdım. Dolayısıyla baştan gdolu lar şöyle gdosuz lar böyle demek yeterince ayrıntılı değil bence. Taraf tutmadım, sağlıkla ilgili bir şey söylemedim. Beni niye dahil ettin onu da anlamadım.
Mathias'ın yazısı da güzelmiş.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Anelor'un bana önerdiği bir kaç makaleden derleyerek bankada yayınlamak üzere bir newsletter hazırladım. Buraya da kopyalamak istedim. Dili İngilizce, eğer bi ara vakit bulursam çevirip Türkçesini de koyacağım.

GENETICALLY MODIFIED FOODS

Genetically modified (GM) foods are foods derived from genetically modified organisms. Genetically modified organisms have had specific changes introduced into their DNA by genetic engineering. These plants have been modified in the laboratory to enhance desired traits such as increased resistance to herbicides or improved nutritional content. The enhancement of desired traits has traditionally been undertaken through breeding, but conventional plant breeding methods can be very time consuming and are often not very accurate. Genetic engineering on the other hand, can create plants with the exact desired trait very rapidly and with great accuracy.

GM foods were first put on the market in the early 1990s. Typically, genetically modified foods are transgenic plant products: soybean, corn, canola, and cotton seed oil. But animal products have also been developed. In 2006 a pig was controversially engineered to produce omega-3 fatty acids through the expression of a roundworm gene produced. Between 1997 and 2005, the total surface area of land cultivated with GMOs had increased by a factor of 50, from 17,000 km2 to 900,000 km2. Although most GM crops are grown in North America, in recent years there has been rapid growth in the area sown in developing countries. For instance in 2005 the largest increase in crop area planted to GM crops (soybeans) was in Brazil.

Critics have objected to GM foods on several grounds, including perceived safety issues, ecological concerns, and economic concerns raised by the fact that these organisms are subject to intellectual property law.

WHAT ARE THE ADVANTAGES OF GM FOODS?

The world population has topped 6 billion people and is predicted to double in the next 50 years. Ensuring an adequate food supply for this booming population is going to be a major challenge in the years to come. GM foods promise to meet this need in a number of ways:

• Pest resistance: Farmers typically use many tons of chemical pesticides annually. Consumers do not wish to eat food that has been treated with pesticides because of potential health hazards, and run-off of agricultural wastes from excessive use of pesticides and fertilizers can poison the water supply and cause harm to the environment. Growing GM Foods that are resistant to pests, can reduce the use of pesticides.
• Herbicide tolerance: Crop plants genetically-engineered to be resistant to one very powerful herbicide could help prevent environmental damage by reducing the amount of herbicides needed. This reduces production cost and limiting the dangers of agricultural waste run-off.
• Disease resistance: There are many viruses, fungi and bacteria that cause plant diseases. Plant biologists are working to create plants with genetically-engineered resistance to these diseases.
• Cold tolerance: An antifreeze gene from cold water fish has been introduced into plants such as tobacco and potato. With this antifreeze gene, these plants are able to tolerate cold temperatures that normally would kill unmodified seedlings.
• Drought tolerance/salinity tolerance: Creating plants that can withstand long periods of drought or high salt content in soil and groundwater will help people to grow crops in formerly inhospitable places.
• Nutrition: Impoverished peoples rely on a single crop such as rice for the main staple of their diet. However, rice does not contain adequate amounts of all necessary nutrients to prevent malnutrition. If rice could be genetically engineered to contain additional vitamins and minerals, nutrient deficiencies could be alleviated.
• Pharmaceuticals: Researchers are working to develop edible vaccines in tomatoes and potatoes. These vaccines will be much easier to ship, store and administer than traditional injectable vaccines, and could be delivered to third world countries easily.
• Phytoremediation: Soil and groundwater pollution continues to be a problem in all parts of the world. Plants such as poplar trees have been genetically engineered to clean up heavy metal pollution from contaminated soil.



WHAT ARE SOME OF THE CRITICISMS AGAINST GM FOODS?

Environmental activists, religious organizations, public interest groups, professional associations and other scientists and government officials have all raised concerns about GM foods, and criticized agribusiness for pursuing profit without concern for potential hazards, and the government for failing to exercise adequate regulatory oversight. Even the Vatican and the Prince of Wales have expressed their opinions. Most concerns about GM foods fall into three categories: environmental hazards, human health risks, and economic concerns.

• Environmental hazards:

- Unintended harm to other organisms: It is not possible to design a B.t. toxin that would only kill crop-damaging pests and remain harmless to all other insects. Currently, there is no agreement about the results of these studies, and the potential risk of harm to non-target organisms will need to be evaluated further.
- Reduced effectiveness of pesticides: Many people are concerned that insects will become resistant to B.t. or other crops that have been genetically-modified to produce their own pesticides.
- Gene transfer to non-target species: Another concern is that crop plants engineered for herbicide tolerance and weeds will cross-breed, resulting in the transfer of the herbicide resistance genes from the crops into the weeds. These "superweeds" would then be herbicide tolerant as well. Other introduced genes may cross over into non-modified crops planted next to GM crops.

• Human health risks:

- Allergenicity: Many children in the US and Europe have developed life-threatening allergies to peanuts and other foods. There is a possibility that introducing a gene into a plant may create a new allergen or cause an allergic reaction in susceptible individuals. Extensive testing of GM foods may be required to avoid the possibility of harm to consumers with food allergies. Labeling of GM foods and food products will acquire new importance.
- Unknown effects on human health: There is a growing concern that introducing foreign genes into food plants may have an unexpected and negative impact on human health. These foods need to be further examined and tested before being sure about their side effects.

• Economic concerns:
Bringing a GM food to market is a lengthy and costly process, and of course agri-biotech companies wish to ensure a profitable return on their investment. Many new plant genetic engineering technologies and GM plants have been patented, and patent infringement is a big concern of agribusiness. Yet consumer advocates are worried that patenting these new plant varieties will raise the price of seeds so high that small farmers and third world countries will not be able to afford seeds for GM crops, thus widening the gap between the wealthy and the poor. It is hoped that in a humanitarian gesture, more companies and non-profits will follow the lead of the Rockefeller Foundation and offer their products at reduced cost to impoverished nations.

Genetically-modified foods have the potential to solve many of the world's hunger and malnutrition problems, and to help protect and preserve the environment by increasing yield and reducing reliance upon chemical pesticides and herbicides. Yet there are many challenges ahead for governments, especially in the areas of safety testing, regulation, international policy and food labeling. Many people feel that genetic engineering is the inevitable wave of the future and that we cannot afford to ignore a technology that has such enormous potential benefits. However, we must proceed with caution to avoid causing unintended harm to human health and the environment as a result of our enthusiasm for this powerful technology.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

GDO / GMO boş zamanımızda izleyelim, öğrenelim:

"The World According to Monsanto"

http://www.esoterictube.com/the-world-according-to-monsanto.html


Bu belgeselde Monsanto şirketinin nasıl hem insan sağlığına hem de çevreye zararlı olduğunu bile bile rüşvetler sayesinde bütün ürünlerini onaylattırdığı ve şirketin bu politikasının sadece Amerika'da ürünleri kullanan insanlara değil, Dünya çerçevesinde birçok ülkede neden olduğu rezillikleri gözler önüne seriyor.

Biraz uzun ama hiç de pişman değilim seyrettiğime.

KESİNLİKLE tavsiye ediyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Mathias said:

Valla yeditepe genetik ve biyomühendislik hiç öyle demiyor. Bildiğin GDO nedir diye konferans bile oldu 1,5 saat nesi zararlıdır nesi değildir diye gördük.

Kabaca yediğiniz herşey şu ana kadar GDO idi zaten, o yüzden onu geçeceksiniz bir kere.

GDO'nun en büyük yararlarından biri tarımda mahsül kaybını önlemek. Pesticide,Herbicide ve Fertilizer kullanımı azaltmak.(tarım ilaçları-gübre)

Bu kimyasalların ne kadar ciddi tehlikeleri olduğunu herkes biliyor, peki bir o kadar da etkisiz olduklarını biliyor muydunuz. MEsala gübrenin sadece %5-10luk kısmının emildiğini geri kalanının ihtiva ettiğin tuzlar nedeni ile toprağı yaktığını ve tarım alanını yok ettiğini? Tarım ilaçları nedeni ile %20-30 gibi rakamlarda mahsül kayıpları olduğunu ?



Tarım alanları Dünya'da sizce artıyor mu? Yoksa elimizdekini koruyup en az kimyasal kullanarak maksimum verim mi elde etmemiz gerekiyor? Genetik olarak tarım ilacına ihtiyaç duymaz hale getirilmiş tarım ürünlerini kullanmak artık tartışma değil, Zorunluluk.

Çoğu kişi GDO yeni bir şey sanıyor. Ben doğduğumdan beri GDO'lu yiyordum mercimeğimi, buğdayımı zaten. Kabaca durum bu.

Çıkan GDO yasası da bunları kontrol ve uygulama anlamında atılmış bir adım. 2004te çıkması gereken AB uyum kapsamında bir yasa.

Ulan GDO ile gıdalardan allerjenlikler çıkartılıyor. Fıstık, Süt, Çilek vs. Sindirim sorunu ortadan kaldırılyor. Teeey tey.

Bunların uzun vadede ne gibi sorunlar çıkarabileceği de konuşuldu ve bilinmeyen çok şey var ama sürekli deneyler yapılıyor ve görmeye çalışıyorlar bu sorunları önceden. GDO kullanıp silah haline de getirebilirsin gıdayı, o detaylara girmiyorum.

Burax denilen dana üyemiz de açıklarsa bunları daha detaylı sevinirim. Kendisi sayesinde gittim konferansa zaten.


gdo'la capraz eşlemeyi karıştırıp "zaten gdo kullnıyodukkine" diyecek topluluktan hayır gelmez
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

GMO zararlı bir şey diye yok, kesin olarak yani.
Bu ürünler üretilirken çok eski bir teknolojiden faydalanılmadığından, gelecek nesiller ya da aynı toprak üzerinde yetişen diğer ürünlere etkisi tam olarak bilinmiyor.
Zaten neredeyse herşeyde var GMOlar, konserve mısırdır falan.
Ama eğer ürün GMO içeriyorsa, paketlerinde yazmasını son derece savunuyorum.

Çocuğum olsaydı verirdim parasını emzirtirdim bi memeden buarada. sdfsdf
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

işte iş GMO kesin zararlıdır demekle bitmiyor. Adamlar GMO'nun zararı olduğunu bile bile sırf para için neler yaptıklarını görüyorsun belgeselde.

Hani sağlığı geçtim, GMO salgın gibi bulaşıyor her tarlaya. GMO'suz tarla sahipleri koruyamıyor tarlalarını.

GMO bir kere tarlanı ele geçirdi mi ve tarlanda sadece GMO'lu bitkiler varsa GMO'yu üreten firmanın öbür ürünlerini de almak zorunda kalıyorsun, çünkü öyle ayarlamışlar ki, her ürünün birbirine ihtiyacı var tarla sahibinin para kazanabilmesi için.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Cuce said:

gdo'la capraz eşlemeyi karıştırıp "zaten gdo kullnıyodukkine" diyecek topluluktan hayır gelmez


Hangi kısmı çapraz eşlemeye giriyor bilmiyorum ama tarımda çıkan yasadan önce kontrolsüz gdo kullanımı olduğunu biliyorum. Bu yüzden de tohumlardaki gdo oranında bir sınır olmadığını da biliyorum.

O yüzden zaten gdo'dan kanser olacaksak mazide kaldı bile.

Negatif tarafları yok demiyorum ben, zaten Gdo kullanıyorduk, şimdi Gdo yasası çıktı kontrol ve devlet denetimi için. İnsanlar da medya sayesinde bunun kötü bir şey olduğunu sanıyor. Bu yasanın soruna bir çözüm olduğunun farkında bile değiller. Eskiden bu işin denetimi yoktu yahu.

Kısacası topluluk ne zaman ne bileceğini bilmiyor henüz o yüzden bence bu tarz konferansları kimsenin kaçırmaması lazım üni.lerde.

Olay sadece çapraz eşleme ile gdo'yu karıştırmak kadar küçük lanse edilmemeli. Daha fazlasını bildiğin belli ama bakış açını tek cümleye sığdırman yanlış.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

cocukluğumdam beri herseyim gdolu diyorsun daha 90da baslamıs bir mrsle bu, o zaman bile amerikada yaygın değildi, iddaası o metin buralarda bile heryerde vardı.

komik,

cidden orda türleri eşleştirerek uyguj tür yaratmayı gdo sanan insanlar var.

"kanser yapıyo olayı gectı bıle" ancak sansımıza küselim anlamında gecmiş olabilir. Sonuclarını bilmiyoruz halaki, kanser vakaları dünyanın her yerinde hızlı artıyo, bizdede artıyo. Amerikada dahda fazla artıyo, alerjilerde öyle
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Türkiye'de çiftçi sayısı ve üretilen ürün dahi bilinemezken şu arkadaş Bomba gibi bir açıklama yapmış
"Vahit kirişçi" said:

Kirişçi: "Türkiye'de GDO'lu tohum yok!"

TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Adana Milletvekili Vahit Kirişçi, Türkiye'de GDO'lu tohum olmaığını iddia etii.

Antalya'nın Aksu ilçesinde tarım üreticileriyle bir araya gelen Kirişçi, "Türkiye’de kesinlikle GDO’lu tohum bulunmuyor, bizim yaş meyve ve sebzemizde asla ve asla GDO diye bir şey söz konusu değil. Dünya ticaretine konu olmuş genetiği değiştirilmiş ürün sayısının toplam 27, bunlardan da yalnızca pamuk, kanola, soya ve mısır bitkisi öne çıkıyor. Bu dört ürün dışındaki hiçbiri Türkiye’de yetişmiyor. Dolayısıyla şu anda ne suçlu ne de masum olarak nitelendirmemiz mümkün olmayan, bilimsel olarak bu konuda henüz bir kanıtı ortaya konulmamış GDO’larla ilgili, bu gerçekliğe rağmen, kendi ülkemizde gerçekten Avrupa Birliği’nin korumacılık anlamında bir miktar daha ilerisinde bir mevzuat hazırlığı içindeyiz. Böylelikle de kendi neslimizi, Türkiye’nin biyo çeşitlilik zenginliği bakımından dünyada öne çıkan bu üstünlüğünü korumak adına da büyük bir hassasiyet göstermekteyiz." dedi.

Vahit Kirişçi, GDO’lu ürünler konusunda laboratuvar alt yapısının Ankara, Adana ve Bursa yanında, İstanbul ve İzmir ile de genişletildiği anımsattı.

Kirişçi, ithalatta bu 27 ürünün yanı sıra bu ürünleri ürettiği bilinen 28 ülkeyi de "kuşkulu ülkeler" listesine aldıklarını söyledi. Türkiye’nin bu kış döneminde daha fazla sebze meyve tüketmesi gerekirken, "birilerinin, birilerine hizmet edermiş gibi" bu konuda bilgi kirliliğine yol açtığını vurgulayan Kirişçi, bunun sonucu yaş meyve sebze tüketiminde ve ihracatında önemli oranda daralmanın ortaya çıktığını kaydetti.


Çay'da kanser yapıcı radyasyon maddesi yoktur dedikten sonra kanserden ölen tarım bakanı sadece ülkemizde var...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...