Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

[Genel] FPS oyunlarının temel taşları, devrim oyunları


Bone

Öne çıkan mesajlar

Şimdi, bu yazdıklarım kesin şeyler değildir, ilk başta onu söyleyeyim. FPS oyunlarını ilk oynadığımdan beri hissettiğim bazı gelişmeleri, ve bunların -oyunları oynarken- bende düşündürdükleri gibi şeylerden yola çıkarak bir yazı yazmak istedim. Haydi başlıyoruz.

1- İlk FPS'ler
*Wolfenstein 3D

Daha önce bazı oyun geliştiricileri (amatör veya profesyonel olarak) FPS yapmakla uğraşmış hatta yapmış bile olabilir. Ama Wolf 3D'ye, "ilk FPS" denmesinin nedeni, ilk FPS denemesi veya çalışması olduğundan değil, ilk başarılı FPS oyunu olmasındandır. FPS motorunu beceriyle kullanması, güzel kaplamalar ve ilginç haritalar sayesinde başarılı ve çok popüler bir oyun oldu. Ve diğer amatör FPS çalışmalarından kurtulup, "ilk FPS" ünvanını aldı.

2- Bir boyut daha mı var?
*Doom (1993)

Wolfenstein çok başarılıydı, çok sevildi. Ancak, adında "3D" kelimesi geçmesine karşın, aslında gerçekten bir 3D imkanı vermiyordu, üstten bakılan 2d labirent oyunlarından pek bir farkı yoktu. Doom ise bize FPS'lerde yukarı ve aşşağıyı tanıttı. Bir labirentte değildik, tersine oyunda katlar ve merdivenler vardı. Oyuncular yeni bir boyutla tanışınca çok şaşırdı. Sadece düz koridorlar değil, yüksek tavanlar, dönen merdivenler vardı. E haliyle FPS'ye güzellik katmıştı.

Benzer bazı oyunlar mevcut, onlarda da bu dediklerimi görebilmemiz mümkün:
doom 2 (09/30/1994)
heretic (1994)
hexen (09/30/1995)

3- 3 boyutlu dünyalar
*Duke Nukem 3D (01/31/1996)

Tamam Doom'da bize yukarısı ve aşşağısı verilmişti, ama hala tek bir çizgi halinde gidiyorduk, tek boyutlu dünyamızda sıkışıp kalmıştık. Wolfenstein'daki lineer ilerleme devam ediyordu. Duke Nukem'de ise, daha gerçekçi bir oyun imkanına kavuştuk. Zıplama, eğilme, uçma gibi yeteneklerle, daha boyutsal bir dünya edindik. Gittiğimiz yol tek bir çizgiden ibaret değildi. Kıvrımlı kenarlar, farklı yüzeylerde ilerleme, hacme ve güzel dokulara sahip binalar.. Daha gerçekçi bir 3D desteği ile Duke Nukem'in tadından yenmez oldu. Oyuna daha hakim olduk böylece.
Ve çok önemli bir özellik daha var: FPS'ye mizah eklendi. Gelişen teknolojiyle, duvarda gizli yazılar, hareketli karakterler ve dekor, konuşan kahraman gibi şeyler sayesinde, FPS'ler daha renkli ve cıvıl cıvıl bir dünyaya sahip oldu.

Benzer bazı oyunlar mevcut, onlarda da bu dediklerimi görebilmemiz mümkün:
blood (05/31/1997)
outlaws (03/31/1997)
redneck rampage (04/30/1997)

4- Gerçek 3. boyutla tanışıyoruz
*Quake (05/31/1996)

Eh, Duke Nukem bize daha boyutsal bir oyun imkanı vermişti. Ama oyunda herşeyin tek bir kartondan oluştuğu çok barizdi. Bir item'ın etrafında dönüyoruz, fakat item da bizle birlikte dönüyor, bu yüzden tek bir tarafını görebiliyorduk. Yaratıklarda da durum farksız. Uçabiliyorlar ama zıplayamıyorlar, sağa sola kaçamıyorlar. Quake ise bu hataları düzeltti. Sadece dünya değil, herşey üç boyutluydu. Üstümüze atlayarak saldıran yaratıklar ve etrafında döndüğümüzde farklı açılardan görebileceğimiz itemlar geldi. Sırf haritanın değil, oyunun da üç boyutlu olması, oyundan alınan zevki arttırdı. Multiplayer maçlara renk geldi, önceki tüm oyunlardan bambaşka bir oyun tarzına girdik.

Benzer bazı oyunlar mevcut, onlarda da bu dediklerimi görebilmemiz mümkün:
quake 2 (11/30/1997)
unreal (04/30/1998)
blood 2 (10/31/1998)

5- Grafiklerden başka hikaye de önemli
*Half-Life (10/31/1998)

Quake sayesinde herşey gelişmişti. Herşey mükemmeldi. 1999 yılında çıkacak Quake 3 ile de grafikleri ve 3 boyutlu oynanışı çok daha ilerilere götürceklerdi. Tek rakibi Unreal'dı. FPS dünyasında herşey yerli yerine oturduğundan, sadece grafik savaşı hakimdi. Ama HL, oyunculara ve geliştiricelere, daha FPS'de herşeyin bitmediğini gösterdi, uykumuzdan uyandık, bir başka devrim daha gerçekleşmişti. Oyunda ilginç bir senaryo vardı. Oyunda etkileşim vardı. Oyunda motorun grafiklerinden çok, o motorun yetenekleri de önemliydi. Valve, Quake 2 motorunu alıp, evirip çevirip ortaya muhteşem bir oyun sunmuştu. Sadece birşeyleri patlatıp öldürüp durmak değildir FPS; HL bize bunu çok güzel anlattı. Ayrıca HL bize, AI'nın sadece daha iyi ateş etmekten çok, iyi takım çalışması yapabilmesi gerektiğini de anlattı. Vurkaç yapan, telsizlerle konuşan, üstüne koşup ölmekten çok uzaktak uzaktan çalışan, vurulmamak için her türlü şebekliği yapan askerler hangi oyuncuyu etkilememişti ki? Modellerin elini kolunu oynatması, papyonunu düzeltmesi ya da ayakkabısını bağlaması, basit bir oyun oynamaktan çok, interaktif bir filmde olduğumuz hissini veriyordu. Ve bunlar farklı tekniklerle yapılmış kısa filmler değildir, oyunun kendi motoruyla yapılan, oyun içi kısa sahnelerdi. Asıl etkileyici nokta burasıydı.

Benzer bazı oyunlar mevcut, onlarda da bu dediklerimi görebilmemiz mümkün:
soldier of fortune (02/29/2000)
no one lives forever (11/09/2000)
aliens versus predator (10/31/2001)

6- Fizik motorunun oyundaki interaktifliğe etkisi
*Doom 3 (08/03/2004)

Eh, HL
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu yazını bizlerle paylaştığın için sağol.. :)

gamespy'da bir makale vardı fps'lerin gelişimi konusunda bu şekilde, ona da bir bakarsın istersen sonra. fakat doom 3'ü yazman bence doğru olmamış. neden doğru olmamış dersen çıkmış değil oyun; alpha, beta, demoya dayanıp mihenk taşı denmesi mümkün değil. duvar patlatıp tavan göçertme işi ilk olarak red faction'da vardı; devrilen, yuvarlanan şişeler, kutular max payne 2'de ve ragdoll cesetler ut2003'te görüldü. doom 3'ün neleri katacağını önce herkesin görmesi lazım ki bu diğer oyunların yanına konmayı hakediyor mu görelim.. quake 3 de şaşaa ile geldi ama id fanatikleri hariç ciddi bir iz bırakamadı..

fear'ı ve hl2'yi de yazmışsın, onlar da çıkmamış oyunlar. bu dediklerini görmemiz mümkün değil o nedenle yazdığın gibi, çıkmadıkları için.. :)

ha bence dönüm noktalarından birisi 98 sonunda unreal tournament ve quake 3'ün ardarda çıkarak online fps kavramını yerleştirmeleridir. daha önce de fps'ler yaygın olarak oynanıyordu online olarak ama ilk defa sırf multiplayer oynanmaya yönelik fps'ler karşımıza çıktı ve bir alt sınıf oluşturdu fps türünde..

redneck rampage'ın bahse değecek bir oyun olduğunu sanmıyorum, oynamamıştım ama düzinelerce klondan biriydi izlenimime göre, adı geçmemişti çıktığı zaman bile. heretic, hexen, outlaws, blood bahsi geçen oyunlardır..

bir de işte bu mihenk taşlarını görebilmek için o olayın ardından 1-2 yıl geçmesi gerekiyor en azından ne kadar büyük bir etki bıraktığını görmek için.. hiç reklamı yapılmayan birşeyin etkisi debdebe ile tanıtılanlardan çok daha büyük olabilir, hatta çoğu zaman böyledir..[signature][hline]Cleaning Man at Flophouse: Hey, buddy. You got a dead cat in there, or what?

The Terminator: Fuck you, asshole.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Quake'de en son o lavların içinden çıkan abidik şeytanımsı yaratık geldi şimdi aklıma bi de quake ilk hile yaptığım oyundur eheheğhe:
god
notarget
noclip
ah nostalji.

Bir gün quake oynarken karşı komşunun annesi kalp krizi geçirmişti oyunun hafızama kazınmasında bunun da etkisi var galiba.[signature][hline][i]No Woman No Cry[Bob Marley]
Ben!!! Tıkla!!!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

her şey iyi güzel de son olaya anlam veremedim. yani hl2, fear, doom3 sonuçta çıkmamış oyunlar, ekran görüntülerine ve movielere bakarak karar vermek bana fazla mantıklı gelmiyor.[signature][hline]Could you ever kill the pain in my heart?
Even though they say angels don't kill...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Hepsinin FarCry ayarında hatta ondan daha iyi görüntü kapasitesine sahip olduğunu varsayarsak Doom III, HL2 ve F.E.A.R'ın çağ atlatacağı kesin, zaten FarCry çağ atlattı bile ama yine de Doom III ve HL2'yi beklememiz lazım. Bu arada çok güzel bir yazı olmuş bonecrusher.[signature][hline]Silphatos Iceheart
Synthetic Intelligent Lifeform Programmed for Harm/Android Trained for Observation and Sabotage
(a.k.a : Grynn , Botanika)

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

quake 3 ismi gibi öyle bi sarsıntı oldu ki insanlar sadece saatlerce quake oynamanın verdiği eh biraz da başka bişeye bakayım mantığıyla unreal a baktılar.gerçi şimdi id quake 4 ile süpriz atak yapmazsa ut fırsattan yararlanabilir ki doom3 hedesi sayesinde baya bi sükse yaptılar.şimdi hiç bana ut şöyleydi böyleydi deme.sadece bi alternatifti o.quake in ownage ı yanında sönük kaldı.ut şu an iyi konumda ama ilk oyun kesinlikle şimdiki kadar beğeniye sahip olamadı.

unutulmaması gerekilen bir başka şey ise doom serisinin multiplayer fps devrimi olmasıdır.bugün cs de hekşat çekebiliosak bence bunu doom a borçluyuz.[signature][hline]The whole thing I think is sick...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

silphatos mihenk taşı olabilmesi için bir oyunun belirgin bir teknik ilerleme sağlamış olması gerek kilit bir özellikle. mesela wolf 3d, doom, quake böyle oyunlar. sadece trailer'ına, alpha'sına bakılarak bir oyun mihenk taşı sayılacaksa vay halimize. yılda bir mihenk taşı olur o zaman..

arcane popülerlikte türkiye'yi örnek alırsan ultima online da everquest ve diğer bütün mmorpg'leri katlar, unreal tournament'i kıyaslarken böyle yapmışsın belli. yabancı sunuculara ne zaman baktıysam (gamespy mesela) quake 3 ile denkti ut popülerlik olarak. ama eleştirmenlerin ve oyuncuların gözünde online fps çağını başlatan ve mükemmel hale getiren oyundu, gamespy'ın geçen aylardaki best game of all time anketlerinde tek başına ut'nin aldığı oylar bütün quake serisinin toplamını birkaç kere katlıyordu. ut2004 de değil yani. al sana popülerlik..

ut'yi ve q3'ü de demoları dahil çıktıkları andan itibaren oynadım, o günlerde de yakından takip ediyordum dergi ve yayınları. bana tek bir yayın çıkarıp gösteremezsin ut'ye q3'ten daha az puan vermiş. quake fanatikleri hariç (bu insanlar araştırılsa quake oyun vakitlerinin %95'ini alıyordur, bu adamın görüşüne itibar etmem tabii) kimsenin quake 3'ü savunduğunu da görmedim..

doom network oyunlarını başlatmışsa da kaba saba sayılır q3 ve ut'ye kadar olan oyunlar, zira sadece multiplayer hedeflenerek hazırlanmıyordu. bu iki oyunun çıkışı ile online fps diye bir tür oluştuğu kabul edilir, bf1942'den tut cs'ye günümüzün en popüler fps'leri bu türdendir. doom yaratmış değildir bu türü..[signature][hline]Cleaning Man at Flophouse: Hey, buddy. You got a dead cat in there, or what?

The Terminator: Fuck you, asshole.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...