mawiman Mesaj tarihi: Ocak 12, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 12, 2010 @mani şunu söyle bu adam polisten kaçmış mı _? aşırı hızdan dolayı Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sinad Mesaj tarihi: Ocak 12, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 12, 2010 abi iyide Alkollü araçtan polis alır Polise karşı gelmekten alır o çıkarttığı olaydan ayrıca alır neresinden tutsan bu adamı içeri alırsın yani Sen neyin derdindesin gerçekten anlamış değilim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sinad Mesaj tarihi: Ocak 12, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 12, 2010 Ayrıca olayları böyle bölemezsin. Tek suç var alkollü araç kullanmak Alkollü araç sonucu polisin dur ihtarına uymazsan polisten kaçmış olur ve bu suçu işlersin üstüne polis gelir seni almaya çalışırsa polise karşı koyarsan 3.suçu işlemiş olursun. Birde mahallede böyle olay yaratırsan giderken mahalleye huzursuzluktanda ayrıca suç işlersin. Polis kalkıp 2. ve 4. suçtan sana işlem yapalım fazla kabarmasın hesap demez. Bakar alkollü araç. Ee başka ne halt yemiş hepsini yapmış. Keser toptan cezayı mahkemeye sevk eder. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mani Mesaj tarihi: Ocak 12, 2010 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 12, 2010 mawiman said: @mani şunu söyle bu adam polisten kaçmış mı _? aşırı hızdan dolayı polisin dur ihtarını uymamış ve kaçmış evet. aracın ilk başta durdurulmasının nedeni zaten zik zak çizerek gitmesinden dolayı. sırf tehlikeli araç kullanmaktan dolayı bile polis karakola götürebilir bir insanı. bu hakkı var. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mawiman Mesaj tarihi: Ocak 12, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 12, 2010 sinad said: Ayrıca olayları böyle bölemezsin. Tek suç var alkollü araç kullanmak Alkollü araç sonucu polisin dur ihtarına uymazsan polisten kaçmış olur ve bu suçu işlersin üstüne polis gelir seni almaya çalışırsa polise karşı koyarsan 3.suçu işlemiş olursun. Birde mahallede böyle olay yaratırsan giderken mahalleye huzursuzluktanda ayrıca suç işlersin. Polis kalkıp 2. ve 4. suçtan sana işlem yapalım fazla kabarmasın hesap demez. Bakar alkollü araç. Ee başka ne halt yemiş hepsini yapmış. Keser toptan cezayı mahkemeye sevk eder. bende onu diyorum bu kadar suçlu ise neden hemen bırakıldı? yani polisten kaçmanın cezası 24 saat ten bile az göz altı süresi mi ? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mawiman Mesaj tarihi: Ocak 12, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 12, 2010 mani said: mawiman said: @mani şunu söyle bu adam polisten kaçmış mı _? aşırı hızdan dolayı polisin dur ihtarını uymamış ve kaçmış evet. aracın ilk başta durdurulmasının nedeni zaten zik zak çizerek gitmesinden dolayı. sırf tehlikeli araç kullanmaktan dolayı bile polis karakola götürebilir bir insanı. bu hakkı var. polisten kaçan biri böyle yargılanır :D neyse benim çok uykum geldi ... polisten kaçmak 24 saatten daha az göz altı ve serbest kalmaksa sorun yok... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mani Mesaj tarihi: Ocak 12, 2010 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 12, 2010 mawiman said: mani said: mawiman said: @mani şunu söyle bu adam polisten kaçmış mı _? aşırı hızdan dolayı polisin dur ihtarını uymamış ve kaçmış evet. aracın ilk başta durdurulmasının nedeni zaten zik zak çizerek gitmesinden dolayı. sırf tehlikeli araç kullanmaktan dolayı bile polis karakola götürebilir bir insanı. bu hakkı var. polisten kaçan biri böyle yargılanır :D neyse benim çok uykum geldi ... polisten kaçmak 24 saatten daha az göz altı ve serbest kalmaksa sorun yok... of arkadaş ne anlamaz insanmışsın sen yahu. göz altının nedeni ceza vermek değil. gözaltı süresi 1 saat bile olur gerek görülürse 48 saata kadar uzar hatta izin alınırsa mahkemeden daha bile uzar. gözaltı süresinin amacı bir suçlu hakkında onu mahkemeye çıkarabilecek ve suçlayabilecek kadar delilin ve belgenin elde edilebilir olmasıdır. gerekli kanıtlar ve raporlar, tutanaklar hazırlanmış ki bu adamın gözaltı süresi bitmiş. savcının karşısına sonra mahkemeye çıkarılmış ve tutuksuz yargılanmasına karar verilmiş. ceza alıp almayacağı, nekadar alacağı daha belli değil. saçma sapan konuşuyorsun yahu. yani şurda 10 dan fazla insan sana birşey anlatmaya gayret ediyor. insan bi düşünür neden anlamıyorum artık diye. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sinad Mesaj tarihi: Ocak 12, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 12, 2010 Gözaltına alınınca hapse gitmezsin. Gözaltına alındı 24 saati falan yok karakolda hızlı işlem yaparlar komiser uğraşmak istemez 1 saatte salar. Hakkında dava açılır. Haftaya mahkemeye bekliyoruz derler. Gözaltında birşey yokki terörist camı çerçeveyi indiriyor 1gün sonra salınıyor. Getiriliyor karakola bi nezarethaneye atılıyor yada odada ifadesi alınıyor işlem yapılıyor hakkında bırakılıyor işte. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
spawn77 Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Yanlış anlaşılma olmuş, Gözaltı mekanizmasının ne şekilde işlediğini anlatayım size. Birincisi Tutuklamayı Polis yapamaz, Hakim yapar. O filmlerde gördüğünüz seni tutukluyorum diyen polislere zinhar gülünmelidir :) Gözaltı bir kişinin mahkeme önüne çıkmadan önceki aşaması anlamına gelir ve maksimum 24 saatten oluşur. Hiçkimseyi daha fazla göz altında tutamazsınız. Yargıya çıkıldıktan sonra hakim tarafından Tutuklu veya tutuksuz yargılanmak koşuluyla hüküm yersiniz. Tutuklu yargılamak olağandışı bir durumdur. Genel olarak hakimler tarafından Suç ve delil ortada iken, kişinin kaçma ihtimali bulunduğu durumlarda veyahut kişinin koruma altına alınması gereken hallerde verilir. Ne olursa olsun mahkeme karşısına çıkan kişi hüküm yememiştir, Yani o an için Suçsuzdur. Hakim tarafından karar verilene kadarda fiil eğliyeti kısıtlanmayacaktır. Hiçbir organda suçsuz bir kişiyi kesin kanıt yoksa tutuklu yargılamaya yanaşmayacaktır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Xenocide Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 sorun anlaşıldı. mawiwan gözaltı kavramının, "polis adamı gözaltına alıyor, suçlu olduğuna kanaat getiriyor ve cezasını kesiyor = 24 saat" olduğunu sanıyormuş. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Nefr Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 judge dredd ftw Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 paticik forumunun mawimanle imtihani! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SeaGle Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 okan karacan ile ilgili bir topiğin toplamda 11 sayfaya ulaşmış olması ne kadar garip Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Baggio Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Xenocide said: sorun anlaşıldı. mawiwan gözaltı kavramının, "polis adamı gözaltına alıyor, suçlu olduğuna kanaat getiriyor ve cezasını kesiyor = 24 saat" olduğunu sanıyormuş. mawiman ya çocuk ya da ağır cahil, daha fazla dil dökmenize gerek yok bence. Gözaltına alınmak, tutuklu/tutuksuz yargılanmak, kolluk kuvvetiyle yargının farkı, gözaltı/tutukluluk/hapis farkları falan filan gibi hiçbir temel şeyi bilmeden abuk subuk şeyler savunuyor başından beri. "Polisten kaçtıysa neden hemen salıverildi" ne demek ya eheh, kaçtıysa polis yakalayıp gerekli tutanağı tutar, tutuklu yargılanmasına gerek görülmezse de serbest bırakır. Bu polisten kaçmak için değil, adam öldürme şüphesiyle yakalanan biri için bile böyledir. Olay davaya dönüşecek mi, dönüşecekse tutuklu mu tutuksuz mu yargılanacak vs. gibi kararları polis vermez. Bu kararlar verilene kadar adamı nezarette tutar ve muayene vb. gibi prosedürleri işletir sadece. Bu süre de -savcıdan uzatma izni alınmadıysa- 24 saatle sınırlıdır. Gözaltına alınan, yani yasaya uygun olmayan bir davranışta bulunup kolluk kuvvetlerince özgürlüğü kısıtlanan bir kişi, dilediği her şeyi yapamaz. "Şikayetçi olmak istiyor ama olmasına izin vermiyorlar" diyip duruyorsun, şikayetçi olması için ne yapmaları gerekiyor? Bütün işi gücü bırakıp o şikayet isteğini mi yerine getirecekler? "Çamlıca'da dürüm yemek istiyorum" demesi ile "şikayetçi olmak istiyorum" demesi arasında bir fark yok o an. İlla olacaksa ertesi gün şikayetçi olur, zaten gerekli darp raporunu alması için Adli Tıp'a polis kendi elleriyle götürmüş. Şu 40 kere yazılan şeyi bile anlamayacak kadar kalın kafalıysan da artık tek başına 25 kişiye karşı "tek haklı benim, bildirgem var" falan diye konuşmayı bırak, konuyla hemen hemen tamamen alakasız bir bildirgeden haberin var ama T.C. yasa ve kavramlarının hiçbirinden zerre haberin yok çünkü. Hayatta başarılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cassiline Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 mawiman said: @mani kardeşim dikkat şikayetciyim dediği zaman nezaman karakoldan çıktığı zaman ....? http://www.youtube.com/watch?v=rNJNnwCLbRE Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SeaGle Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 ehhah ehm ahahahahahahahaah Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mawiman Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Uzatmaya hiç gerek yok laflarınızda çok fazla agır ithamlar var. Tartışmak yerine karşınızdaki insanı rencide edici kelimelerle kendi bildiğinizi savunuyorsunuz bende sizin gibi yazmasını bilirim ve bu konuda sizden daha fazla sizi rencide edebilirim ama böyle bir yere varılamaz bunuda biliyor olmalısınız... polis sizce görevini yapmış olsun siz cidde ti sadece vurma kırma olarak anlıyorsunuz... bu yüzden biz dünya insan hakları sıralamasında 88. yiz... Polis istediğini yapabilir polisin dokunulmazlığımı var... umarım sizide sırf şüphelendiklieri için göz altına alırlar ve sizde aynı muameleye denk gelirsiniz... Belki insan haklarının önemini anlarsınız... bu adam suçludur veya suçsuzdur demiyorum... anlamak istemediğiniz bir durum var. polisliği meslek olarak görmeyin polis orada kanun uyğulayıcısı... @Baggio arkadaşım şunuda bilki T.C. anayasasını iyi biliyorum ve bilmek zorundayım şu dersen anlarım bazı kurumların tüzüklarini bilmiyorsun ama bu tüzüklerin anayasaya aykırı olmaması gerektiginide biliyorum... 5 Aralık 2008, Cuma yayınlanan ve türkiyeninde aralarında olduğu yaklaşık 70 ülkeden fazla ülkenin kabul ettiği ve Tanıdığı (HRW) raporu. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Türkiye'de polis şiddetini ve cezasızlığını incelediği raporunda, "Gelen bilgiler polisin kötü muamelesinin, hem resmi polis gözaltında hem de bu yerler dışında, düzenli olarak sürdüğünü gösteriyor" diyor. Örgütün bugün açıkladığı "Adalete Karşı Safları Sıklaştırmak: Türkiye'de Polis Şiddetiyle Mücadele Önündeki Engeller" raporundaki ana saptamalardan biri, polisin kuvvet kullanımı ve silah kullanmasıyla ilgili yasa değişikliklerinin endişe verici olduğu. HRW "Polisin ısrarla ateşli silah kullanması bazen ölümle sonuçlanıyor" diyor. Şikayetlerle ilgili soruşturmaların sonuçsuz kalışına, etkin ve kapsamlı yürümediğine ya da çok ağır yürüdüğüne dikkat çeken HRW, yetkililerin polis tutanaklarına dayanarak yaptığı açıklamaların da soruşturmaları olumsuz etkilediğini vurguluyor. Bağımsız soruşturma mekanizması "Sorunu çözebilmenin önündeki önemli engellerden biri yetkiyi kötüye kullanma olaylarını inceleyecek bağımsız ve etkin soruşturma mekanizmalarının olmamasıdır" diyen örgütün çözüm önerilerinden bazıları şöyle. Polis uygulamalarını izleme: Polisin yetkilerini nasıl kullandığını izleyecek sistem kurulmalı. Tutanak zorunlu olsun: Durdurma ve kimlik sorma sırasında, görevli memurların adlarını ve sicil numaralarını, durdurma sebepleri ve durdurma-aramanın nasıl sonuçlandığını açıklayan bir form vermeleri zorunlu olmalı. "Son çare" şartı: Yasa değişikliğiyle, ölümcül güce sadece son çare ve ancak hayat kurtarmak için kesinlikle gerekli olduğu durumlarda başvurulabileceği şartı getirilmeli. Bağımsız şikayet birimi: Acil olarak yeterli kaynak ve geniş yetkilere sahip, etkin bir bağımsız polis şikayet birimi kurulmalı. Soruşturmada başka polisler görev alsın: Şikayet birimi kuruluncaya kadar, bir polis memuru aleyhinde görevi suiistimal iddiası olduğunda, şüpheli memurun bağlı olduğu birim, olayla ilgili polis soruşturmasında, tanık ifadelerini sağlamak dışında, görev almamalı. Soruşturma yetkisi savcılığa devredilmeli, destek gerektiğinde farklı karakolların polis ekipleriyle çalışılmalı. Kamera kayıtlarını koruyun: Polis karakollarının her yerindeki video ve ses kayıtlarının sürekli çalışıyor olması garanti altına alınmalı. Bu kayıtlarla oynanmamalı, silinmemeli ve savcılığa teslim edilmeli. İşkence protokolünü onaylayın: İşkenceye Karşı Sözleşme'nin Seçmeli Protokolü onaylanmalı ve tüm kapatılma yerlerine düzenli ve habersiz ziyaretlerde bulunma yetkisiyle donatılmış ulusal bağımsız organlar kurularak Protokol hayata geçirilmeli. Polisin dokunulmaz gibi davranması Polis şiddeti gören birçok kişiyle yapılan görüşmelerin de yer aldığı raporda, HRW şöyle diyor: "Görüştüğümüz polis şiddetine maruz kalmış kişiler sıklıkla polisin kendilerine dokunulmaz oldukları izlenimini verdiklerini söyledi. Kolluk kuvvetlerinin kendilerini sorumlu hissetmemeleri ve pratikte de bunun böyle olması, Türkiye'de polis kötü muamelesi kültürünün ve işkence ve kötü muamelenin ısrarla sürmesinin en önemli sebeplerinden biri." Türkiye Cumhuriyeti'nin de 51 kurucu üyesi arasında yer aldığı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 10 Aralık 1948 tarihinde metni aşağıda yer alan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ni kabul ve ilân etti. Bu bir safsata değildir... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dennis Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 mawiman haklı adamı götüren polis buymuş zaten http://www.comicbookmovie.com/images/users/uploads/8073/Sylvester-Stallone_Judge_l.jpg Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mawiman Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Dennis said: mawiman haklı adamı götüren polis buymuş zaten yazdıklarımı oku lütfen ... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Nefr Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 yahu allah askina nesini okusun adam? iki tane anlamsiz dusuk cumle kur, noktalama isaretine bile aci, ustune 8 sayfa c/p yap konuyla alakasiz, mis gibi iceriksiz wot olsun, sonra da herkes okusun. oh sahane ben okudum, bin pismanim, hala okumamis olan kacsin kendini kurtarsin Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Phae Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Az daha okuyacaktım, teşekkürler Nefr. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mawiman Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Anlamadığınız yer olursa sorun size üşenmeden cevap yazarak anlatırım... Okumadan yorum yapmayın. hiç olmazsa İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) olduğunu ögrendiniz. İnsan hakları evrensel bildirgesini zaten biliyorsunuz diye kabul ediyorum... Bu konu okan'la alakalı değil hiç bir yazımda da okan demedim ... bu konu herhangi bir insanla alakalı... Türkiyedeki polis teşkilatı yüzünden avrupa insan haklarına ödenen paradan haberiniz yok. Bu para senin benim ödediğimiz verğilerden ödendiğini zaten bilmiyorsunuz. DEMEK Kİ okumadan yazan çok olduğu için yazmaya gerek yok... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mani Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 nerde benim anayasa kitapçığım. fırlatmak istiyorum bu arkadaşa. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 türkiye gibi biyerde hala "benim vergim" diyebiliyosunuz, nası diyosunuz anlamıyorum. vergilerle ne yapıldığı sanki kuruşuna kadar ortada da avrupaya verilen paraya mı gocundunuz. iyi yere gidiyo en azından. türkiyede kalsa salaklar yerdi o parayı Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mawiman Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 13, 2010 mani said: nerde benim anayasa kitapçığım. fırlatmak istiyorum bu arkadaşa. al ben sana fırlatayım ... I. Temel hak ve hürriyetlerin niteliği MADDE 12. – Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder. II. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması MADDE 13. – (Değişik: 3.10.2001-4709/2 md.) Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz. III. Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması MADDE 14. – (Değişik: 3.10.2001-4709/3 md.) Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz. Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir. IV. Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması MADDE 15. – Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir. (Değişik: 7.5.2004-5170/2 md.)Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler dışında, kişinin yaşama hakkına, maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. V. Yabancıların durumu MADDE 16. – Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir. İKİNCİ BÖLÜM Kişinin Hakları ve Ödevleri I. Kişinin dokunulmazlığı, maddî ve manevî varlığı MADDE 17. – Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbî deneylere tâbi tutulamaz. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tâbi tutulamaz. (Değişik: 7.5.2004-5170/3 md.)Meşrû müdafaa hali, yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, bir tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi, bir ayaklanma veya isyanın bastırılması, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü dışındadır. II. Zorla çalıştırma yasağı MADDE 18. – Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır. Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar; olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları, zorla çalıştırma sayılmaz. III. Kişi hürriyeti ve güvenliği MADDE 19. – Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir. Şekil ve şartları kanunda gösterilen : Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; bir mahkeme kararının veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin yakalanması veya tutuklanması; bir küçüğün gözetim altında ıslahı veya yetkili merci önüne çıkarılması için verilen bir kararın yerine getirilmesi; toplum için tehlike teşkil eden bir akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri veya hastalık yayabilecek bir kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirin yerine getirilmesi; usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da hakkında sınır dışı etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin yakalanması veya tutuklanması; halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yokedilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hâkim kararıyla tutuklanabilir. Hâkim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir; bunun şartlarını kanun gösterir. Yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhalde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal, toplu suçlarda en geç hâkim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir. (Değişik: 3.10.2001-4709/4 md.) Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hâkim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal, sıkıyönetim ve savaş hallerinde uzatılabilir. (Değişik: 3.10.2001-4709/4 md.) Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına derhal bildirilir. Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir. Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir. (Değişik: 3.10.2001-4709/4 md.) Bu esaslar dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre, Devletçe ödenir. IV. Özel hayatın gizliliği ve korunması A. Özel hayatın gizliliği MADDE 20. – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga cümle: 3.10.2001-4709/5 md.) (Değişik: 3.10.2001-4709/5 md.) Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar