Sam Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 estel kusura bakma da, kumaş ile yangın söndürme hizmetini aynı kefeye koyarak sen de ilk paragrafta yazdığın kapsama girmişsin. :)
GwindonSurion Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 sosyalizm bilim gibidir kendini değiştirir sabit kalmaz kurallar aynı kalmaz fikirler aynı kalmaz
mawiman Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 @Cuce arkadaşım zaten bende kesinlikle verilmesin demiyorum verilen ücretler belli bir başarı karşılında veriyor. yani önce başarıyorsun birşeyleri hakediyorsun sonra veriyor sen başarmadan sana verilmiyor... bu sosyal devlet değildir... sakın devletin vermiş oldugu burslar, ödenekler ve diğer teşvikler devlet tarafından verildiği için sosyal devlet anlamına gelmez. dünyada sadece sosyalizm yoktur...
Cuce Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 kumaşla yangın sondurme hizmetinin farkı yok. ikiside hayatta kalmak için ihtiyac. yangın cıktığında hayatta kalmamız icin nasıl birinin gelipsondurmesi gerekiysa, ayakkabı giymemiz gerekiyosa, halkın geliri düşük kesimininde ucuza kumaş bulup ucuze kendine giysi üretebilmesi gerekiyo.
Rewendor Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 İnsanlar hastanelerde aylarca kuyruk bekliyor, o arada ölüyorlar sağlık sektörü çürümüş okullarda öğretmen yok, zaten bu düşük maaşla herkes eğitmenlikten kaçıyor üniversite diye abuk subuk binalardan diplomalı insanlar çıkıyor, sonra üni mezunu işsiz oluyor eğitim sektörü çürümüş hukuk sektörü tamamen rüşvetin içinde, her gün bi başka skandal çıkıyor, hukuk sektörü çürümüş ülkenin doğusu batısı birbirine tam zıt, ekonomik olarak arada 100 sene var neredeyse, doğuya yatırım yok yatırım çürümüş Cepten çıkan verginin haddi hesabı yok sınırsız vergi alınıyor, her gün vergiler artıyor, ekonomi çökmüş Siz kalkmış "ekmek bulamıyosanız pasta yiyin" anlayışıyla orkestraya para verelim diyorsunuz
Estel_Anorien Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 yani sam bütün yazdığım yazıdan bula bula laf atacak orayı mı buldun? tebrik ediyorum. söylemeye çalıştığım şey hususunda nasıl daha açık olabilirim bilmiyorum. Kamu iktisadi teşekküllerinin amacı da halka bir hizmet götürmektir, itfaiye teşkilatının da. Hatta devletin de.
Cuce Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 ama rew bu işler sırayla yapıalbilinecek şeyler değilki.. herkezin karnı doymadan orkestra olmaz dersek cidden dünyada hiçbir yerde orkestraya para ayrılmaması gerekir.
Rewendor Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Sırayla yapılmasa da belli bir önceliği var ama. Hani adam ekmek bulamazken sen "bak operaya git" diyemezsin adama :) Belli başlı durumlarda bir yerden kısıp diğerine aktarmak zorunlu hale geliyor. "Herkes doymadan" değil de belli bir seviyeye kadar en azından çıkartılmadan önce bunlara dikkat etmek öncelik vermek gerekiyor haliyle. Ha dersiniz ki "o orkestraya verilecek para şimdi yatırım mı olacak" orasını bilmiyorum tabii. Tutup da cebe gidecek çar çur edilecekse yazık, evet. Ama yatırım olarak kullanılacaksa da doğru bir tercih.
haydari Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Estel_Anorien said: oturdum 18 sayfayı da okudum. hepiniz haksızsınız ve size laflar hazırladım. Bilgi sahibi olmadan tartışma bu kadar oluyormuş demekki. Siyaset yasağının kaldırılmasını savunuyordum ama bugün gördüğüm kafalardan sonra boşverelim. Varsın dursun o yasak. Ortada o kadar çok bilgi eksiği, bütün bu bilgi eksiğine rağmen yapılan o kadar çok yorum var ki. Eyvah eyvah. Hadi özel sektörün ilgisini çekecek kadar kâr marjı bulunmayan çeşitli sanat ve spor dallarının devlet tarafından desteklenmesinin gerekliliğini bir kenara bıraktım, şu konu boyunca girmiş olduğunuz tartışmaların abesliği beni benden aldı. Diyanet işleri başkanlığının Atatürk tarafından kurulmasının sebebi en başında nüfusunun çoğunluğu müslüman olan bir ülkede dinin yanlış yorumlanmasını, şeyhin dervişin hacı hocanın eline kalacağına devlet kontrolü altında yaşanmaasını sağlamaktır. Öte yandan diyanet işlerine bütçeden aslan payının ayrılmasının sebebi de cami tadilat ve restorasyonlarının Diyanet İşleri bütçesinden hallediliyor olmasındandır. Öte yandan Sümerbank örneklerine falan girilmiş. Ona da kısaca değinmek isterim. Özelleştirme sevdası sonucunda elden çıkartılan Sümerbank gibi çoğu Kamu İktisadi Teşekküllerinin amacı hiçbir zaman kâr etmek değildir. Çeşitli hizmetlerin, devlet desteğiyle halka daha ucuza sağlanmasıdır. Piyasada metresi 10 lirayayken Sümerbanktan kumaşın metresini 5 liraya almanızın sebebi de budur. Aynı şekilde Et ve Balık Kurumundan ucuza et alabilmenizin de. Hamdolsun hepberaber globalleştik ya halkın yararı falan gözetilmeksizin bu kurumların lağvedilircesine satılması pek normal geliyor herhalde. Aman kârlar azalmasın. Herkes üç çocuk yapsın fakat sağlık hizmeti almak için çocuğunu hastaneye götüren vatandaş A sınıfı B sınıfı diye ikiye ayrılıp cebindeki para miktarına göre tedavi edilsin. İlaçları yandaş marketlerde satıp SGK'dan cukkayı cebimize atsak bize yeter. haydari said: bürükratik şeyler öyle kolay olmuyor. bundan bahsediyorum. balerini istihdam ediyorsun ama 657 ye tabi bir memura dokunamazsın. 150 kilo bile olsa orda kalır. bunu açıkladım daha önce. defalarca tekrar etmiş olmana rağmen şu quoteunu seçtim sadece. Devlet memuru olduğunu söyledikten sonra 657'ye tabi kamu görevlilerinin atamasında ve yükselmesinde gayet önemli bir kriter olan GÖREVİN GEREKTİRDİĞİ NİTELİKLER hususuna hiç değinmemiş olmana anlam veremiyorum. Nepotizm'e başvurarak belli çevrelere para yedirmek adına yapılmadığı takdirde devlet memuru statüsünde 150 kiloluk balerin çalıştırılması mümkün değildir. enteresan bir şekilde son zamanlarda ülkemizde demokrasi ile oklokrasi birbirine karıştırıldı gitti. ne zamandan beri demokrasi çoğunluk ne istiyorsa veyahut çoğunluk için ne iyiyse onu yapmak oldu? demokrasi sadece çoğunluğun istediğini yapmak değil çoğunluğun istediğini yaparken azınlığın isteklerine de saygı göstermektir. dolayısıyla bu ülkede sadece 1 kişi klasik müzik dinliyor olsa bile devlet senfoni orkestrasını o 1 kişi için sübvanse etmek zorundadır. Herşeyi özel sektörün eline bıraktığınız zaman dünyanın güllük gülistanlık olacağını sanıyorsunuz. yangın çıkan evinizi söndüren itfaiye sizden para istediği zaman görüşürüz. Keşke niyetiniz tüm kurumları özelleştirip devleti ortadan kaldırıp anarşiyi getirmek olsa. Onu bile kabul edeceğim. Üstelik global dünyada devlet anlayışı tartışıyorsunuz desem değil, refah devletinden jandarma devlete geçişi konuşuyorsunuz desem o da değil. Fikir çok ama bilgi yok maaşallah.zahmet etmiş okumuşsun. ancak okumasan daha iyiymiş. bilmediğin konularda ahkam kesiyorsun. "GÖREVİN GEREKTİRDİĞİ NİTELİKLER" diye girersen idari mahkemeden döner o, emin ol. zaten istem öyle işliyor. idari mahkemeden geliyor, aynı uygulama tekrarlanıyor. çünkü mahkeme yıllar sürüyor. çünkü görevin gerektirdiği nitelikler diploma sertifika v.s. den ibaret. evraklar üzerinden değerlendiriliyor. birisi sırf bunun için yönetmelik çıkarmalı. yani daha çok bürokrasi. ayrıca konuşulanların bir kalıba girmemesi hiçbir şeyi değiştirmez. zira o kalıplar senin düşüncelerinden ibaret de olabilir.
Economics Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 sigaraya 7 lira verene kadar bir sürü şey yapılır kieeee!!!
aente Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 yazdıklarımı okumuyorsun sanırım rewendor. vergilerden değil kredilerden bahsediyorum. sence bir devletin üniversite öğrencisine verdiği aylık 150 lirayı geri istemesi acınacak ve ayıp bir şey değil mi, kusura bakma ama kendi geleceğine bile borç yazan bir mantıkta savunalacak yan bulamıyorum. teknik üniversitedekine vasıfsız demişsin. o örnek verdiğim insan cidden iyi bir üniversite mezunuydu ve bazı vasıfları ne kadar iyi de olsa da iş bulmada sıkıntı yaşıyor. özel sektörün her türlü alanda, ki başta çalışan sayısında azaltma yapması olmak üzere, yaptığı kısıtlamalar ortada. devletin gidip bu adam git cilt bakımı yapmayı öğren demesi abesle iştigal. çünkü o adam devletin bilumum noktasında tanıdık vasıtasıyla iş bulan insandan daha yetenekli eminim. kendi çevremde insanlar da dahil olmak üzere bunun sıkıntısını yaşayan pek çok iyi insan var. daha bugün kırmızı ışıkta önce bekleyip sonra sıkılıp geçip giden trafik polislerini görüp bir kez daha nerede hangi insanlarla yaşadığımı anımsadım saolsunlar. her üniversite mezunu iş bulamayabilir belki ama bu açıklamayı yapan insan bunu kast edecek kadar zeki değil. o sadece meydanlarda insanlara gaz verip günü kurtaracak kadar zekaya ve vizyona sahip. sen de 7 yaşındasın o zaman hı hı diyerek dibe çekmece oynamayalım.
mawiman Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 @Fortuna sazen dünya liberal ekonomi ile yönetilen çok fazla ülke yok ama japonyada spor kültür ve sağlıktan sıfır vergi alınıyor yani devlet bu işleri yapanlardan hiç birşey beklemiyor ingiltere ve kanada ise bu işten kar edildiği zaman kazancın yüzde 1 veya 4 arasında değişen bir vergisi var. zaten dünyada örnekleri var bizim ülkemizde olmaz çünkü liberal hiç birşey yok herşey gibi bu da yarım kalır birilerinin tekelinde olur.
Cuce Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Rewendor said: Sırayla yapılmasa da belli bir önceliği var ama. Hani adam ekmek bulamazken sen "bak operaya git" diyemezsin adama :) Belli başlı durumlarda bir yerden kısıp diğerine aktarmak zorunlu hale geliyor. "Herkes doymadan" değil de belli bir seviyeye kadar en azından çıkartılmadan önce bunlara dikkat etmek öncelik vermek gerekiyor haliyle. Ha dersiniz ki "o orkestraya verilecek para şimdi yatırım mı olacak" orasını bilmiyorum tabii. Tutup da cebe gidecek çar çur edilecekse yazık, evet. Ama yatırım olarak kullanılacaksa da doğru bir tercih. yanı zaten denmiyo, neden devlet senfoni orkestrasını hiç dinlemedin diye insanlara. zaten izleyici sayısının az olmasıda burdan kaynaklanıyor, insanların sorunları bitmiyorki sıra muzik dinlemeye gelsin. Bildiğim kadarıyla butur işlere ayrılan fonlar zaten cok komik. Bazı spor dalları içinde öyle (ornek olarak okculuk verilmiş mesela, ben yaptığım zamanlar, fon var yok gibi bişeydi, ayrılan fonda, bağlantılar sağolsun voleybol'a gidiyordu direk). Daha ciddi sorunları cozmek adına fark yaratıcak paralar olduğunu sanmıyoruyoum zaten o yüzden. mesela, gecen gun yabancı biri bana akmnin önünde geldi nerde kütüphane var buralarda diye sordu... ne arıyosunuz dedim, soyledi sole boel diye. Dedim bulamazsınız onları halk kütüphanesinde. Utandım sıkıldım yanı.
Sam Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Cuce said: kumaşla yangın sondurme hizmetinin farkı yok. ikiside hayatta kalmak için ihtiyac. yangın cıktığında hayatta kalmamız icin nasıl birinin gelipsondurmesi gerekiysa, ayakkabı giymemiz gerekiyosa, halkın geliri düşük kesimininde ucuza kumaş bulup ucuze kendine giysi üretebilmesi gerekiyo. ihtiyacın kapsamının sınırı yok kumaşı o kategoriye koyarsan, devletin ekmekten kemoterapi ilacına kadar herşeyi üretip satması gerekir. aynı paralelde ama mantıksız olduğu bariz örnekleri iyice arttırabilirim eğer ihtiyaç duyulursa. Estel_Anorien said: yani sam bütün yazdığım yazıdan bula bula laf atacak orayı mı buldun? tebrik ediyorum. söylemeye çalıştığım şey hususunda nasıl daha açık olabilirim bilmiyorum. Kamu iktisadi teşekküllerinin amacı da halka bir hizmet götürmektir, itfaiye teşkilatının da. Hatta devletin de. yazdığının temeli, esansı hatalı ki, tek bir cümle değil zaten. yazının bütününden, değişik paragraflar arasından toplanmış bütün bir fikir. o hizmetin bir sınırı vardır ve olmalıdır da, sen et-balıktan kumaşa, olur olmaz herşeye el atarsan zaten devlet "neden onu üretiyor da bunu üretmiyor?" denir haklı olarak ve sonu gelmez.
Rewendor Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Bahsettiğin insanı tanımıyorum, o yüzden yorum yapmayacağım. Ama ben zaten senin verdiğin tekil örnek üzerinden değil genel olarak konuştum Arada elbette düzgün işe yarayacak, kendilerini geliştirmiş insanlar da kaynıyordur evet. Ama her üniversite mezunu vasıflı insan demek değil. Sonra neden "üni mezunuyum iş bulamıyorum" demeleri açısından diyorum. Kredi olayı bence de komik bir durum. Ama bu saydıkların zaten dediğime geliyor, bu kadar problem sorun varken orkestra'yı tartışmak ya da parayı ona akıtmak ne kadar doğru?
Cuce Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 yanı bahsettiğimiz endüstrilerin bı kısmı, memlekette zaten varolmadığı veya yeterisz olduğu halde, ozel yatırım yapılmadı/yapılmıyacğaı için kurulmustu. zamanla hem gelenek olarak hemde, işliyen fasiliteler boş kalmasın harcamansın diyerek calışmaya devam ettiler. kumaş içinde et balık içinde boyle. Bride bu oğrenci kredisi mevzusu var, hanı "universiter ozellştirilsin, herkez dğeil hakeden okur parası olmıyanda alır kredisini senede 10bin dolar sonra basarılı olup kazanıp verir" gibi bir durum var. Valla işsizliğin %15'lerde gezdiği, maaşların ıkına kıkına verildiği güzel memleketimde, hiçbir öğrencinin o kredilerin altına girmesi soz konusu olamaz.
Rewendor Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Cuce said: yanı zaten denmiyo, neden devlet senfoni orkestrasını hiç dinlemedin diye insanlara. zaten izleyici sayısının az olmasıda burdan kaynaklanıyor, insanların sorunları bitmiyorki sıra muzik dinlemeye gelsin. Bildiğim kadarıyla butur işlere ayrılan fonlar zaten cok komik. Bazı spor dalları içinde öyle (ornek olarak okculuk verilmiş mesela, ben yaptığım zamanlar, fon var yok gibi bişeydi, ayrılan fonda, bağlantılar sağolsun voleybol'a gidiyordu direk). Daha ciddi sorunları cozmek adına fark yaratıcak paralar olduğunu sanmıyoruyoum zaten o yüzden. mesela, gecen gun yabancı biri bana akmnin önünde geldi nerde kütüphane var buralarda diye sordu... ne arıyosunuz dedim, soyledi sole boel diye. Dedim bulamazsınız onları halk kütüphanesinde. Utandım sıkıldım yanı. Kimi spor ve sanat fonlarının komikliğine katılıyorum ben de. Geçen sene buz hokeyi federasyonu sağolsun takımlara yardımda bulundu. Bizim takıma tamı tamına 1 çift hokey eldiveni verdi. Bakın takıma derken takımdaki herkesi demiyorum tüm takımın toplamına 1 çift :) Ama tutup da "bu ne ya bize forma malezeme verin" demedik tabii. Çünkü işin ucu bana da dokunsa dediğim şeyi savunuyorum. Onca sorun varken para ayrılacak ya da fon verilecek şey böyle ufak tefek alanlar olmamalı. Ama orkestraya ayrılan para, maaşlar vs çok daha yukarıdadır diye tahmin ediyorum.
Loxias Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 İşte bu yüzden sizin takım dünya çapında bir şey başaramayacak. haha
mawiman Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 @Cuce sonra ne oldu sumerbank ve diğer devlet kurumlarına... sosyalizm demokrasi ile birleşmesinden doğan bir süreç işledi kadrolaşma ve işe gitmeden maaş alanlar ve hatta hiç işe gitmeden emekli olan insanlar oldu bu devlettin kurdugu işletmelerdeki ihaleler yüzünden devlet kendi zenginlerini yarattı.. bu böyle sürüp gitti en sonunda biri bu şişmiş kadroları görüp bu işleyen gibi görünüpte devlette yük olan kurumları kapattı... bu sosyalizm de yaşanan süreçtir ve sosyal devletim diyipte bunları yaşamayan bir tane ülke yoktur.
gecko Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Fistan said: siyasete mi başladık yine? 20 sayfa saçmalığı okumaya üşendim özeti var mı :)
mawiman Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Loxias said: İşte bu yüzden sizin takım dünya çapında bir şey başaramayacak. haha dünya çapında olanları devlet mi destekliyor özel sektör değil...:D komik
Estel_Anorien Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Sam said: yazdığının temeli, esansı hatalı ki, tek bir cümle değil zaten. yazının bütününden, değişik paragraflar arasından toplanmış bütün bir fikir. o hizmetin bir sınırı vardır ve olmalıdır da, sen et-balıktan kumaşa, olur olmaz herşeye el atarsan zaten devlet "neden onu üretiyor da bunu üretmiyor?" denir haklı olarak ve sonu gelmez. yukarda birde kemoterapi ilacından kumaşa kadar herşeyi üretmelidir demiştin onu da quote ettiğimi varsay. tam olarak anlatmak istediğimi iyi ifade edememişim ki demekki şu quoteladığım kısmı yazmışsın. devlet hepsini kendisi üretmek zorunda değildir. dışardan alınsa da olur. fakat benim naçizane görüşümce devlet en azından asgari belli başlı şeylerin halka temin edilmesinden sorumlu olmalıdır. eğer durumu iyi olmayan adamı makarnaya bulgura talim ettiriyorsan, cebinde milyarları olmayanı kaliteli sağlık hizmetinden yararlandıramıyorsan, sokakta yatmak zorunda kalan adamın başına bir çatı bulamıyorsan devlet olarak bat git zaten. kendi bürokratını doyurmaktan başka bir işe yaramıyorsun demektir. bu bağlamda da devletin kendisi bir asalaktır. ananız statue of liberty, babanız abraham lincoln mü anlamıyorum bazen.
Fistan Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 gecko said: Fistan said: siyasete mi başladık yine? 20 sayfa saçmalığı okumaya üşendim özeti var mı :) ben de okumadan yazdım
Öne çıkan mesajlar