Giovanni Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Cassiline said: Hah işte ben de tam olarak bundan bahsediyorum. Benim başından beri eleştirdiğim olay PKK'lıların serbest bırakılması falan değil, izlenen prosedür. Ben demiyorum ki "Geleni sınırda indirelim" veya "Geleni 10 sene hapse atalım". Benim söylemeye çalıştığım şu, bu adam onlarca yıldır dağda olabilir, bu adam onlarca çatışmaya girmiş, onlarca insan öldürmüş olabilir. Bu adam senin çağrınla değil, uğruna dağda yaşayıp, kurşun sıktığı örgütün liderinin sözüyle geliyor oraya, sen hiçbir şey olmamış gibi bu adamı ülkeye salıveriyorsun. Bu gerçekten normal mi geliyor size? Abicim normal degil tabii ki ama salt ve sert kurallara takilip kalirsak hic bir sorunu cozemeyiz. Resmen kan davasina donmus bu mesele eger artik asilmak isteniyorsa elbet iki taraf da biraz taviz verecek. Baska cozumunu de bulamadik.
sg-1 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Giovanni said: Kendi görüşlerini güzel ifade etmiş psikolojik baskıyla insanlarda suçluluk duygusu yaratılıyor, mantıkla değil duygusal yaklaşımlarla destek aranıyor, ona göre hareket ediliyor, yazı da bunu anlatıyor, yanlış bişey yok. ha misal ben zerre hissetmiyorum o yazıda yazılanları, aklıma geleni yazıyorum söylüyorum, ne hikmetse aynen yazıdaki gibi çözüm istemeyen ırkçı adam damgası yiyorum.
Horizon Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 İlk gelen gurup olayını normal standartlar içine oturtmaya çalışmak dünyadan bihaber olmakla aynı şey günümüzde. Bu başlangıç , mesaj , niyet gösterisi ve böyle olması gerekiyordu. dtp'nin abarttığı kesin ama , polisin , askerin orada binlerce kişiye ve dtp ye müdahele etmesi süreç için tamamen intahar olurdu. Olaya çok dar ve anti akp , akp ne yapsa kötütdür kafası ile bakan çok. Ki sürecin devletin tüm kurumları ile işletildiği çok kez belli edildi söylendi. Memleketin en büyük meselesi olan konu ile ilgili siyasetten ırak ve açık kafa ile düşünülmesi tavsiye olunur. Siyasi kafa ile yaklaşılması sadece kendinizi kandırmanız olur. Umarım bu süreç amacına az veya çok ulaşır. Yolunda gittiği açıkça görüldüğü günlerde siyaset uğruna polemik yaratanların nasıl ağız değiştireceklerini ya da yumuşayacaklarını göreceğiz.
sg-1 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 bu konunun siyasetten bağımsız kalabileceğini aklın alıyor mu? dönen herşey siyasi, olanların hepsi dolap. kimsenin kimseye müdahalesini beklemiyoruz zaten, "olayı şova çevirtmeselerdi" diyoruz. dtp ve belediyeler kimsenin müdahale etmeyeceğini bildiği için bu kadar abarttı. Ne koparırsa kardı, kopardı da. ha akp de intihar ediyor burada, doğudan oy çıkarabilmek için yaptığı bu apar topar hareketler aslında dtp-pkk ikilisine yarıyor. Siz sanıyorsunuz ki güneydoğuda herşey akp'nin başarısıymış gibi görünecek, alakası yok, hele şu görüntülerden sonra ortamın tek galibi kürt milliyetçileri, bunun siyasi yansımalarını ilk seçimde göreceksiniz. tekrar tekrar söylüyorum, zafer kazanmış gibi gösterilen bir pkk'nın tasfiye edilmesi gibi birşey söz konusu dahi olamaz. inerler, kafaları atarsa tekrar çıkarlar. koz onlarda çünkü artık. istedikleri gibi oynatıyorlar parmaklarında.
Zegna Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Teslim’iyet töreni PKK’lıların memlekete gelişi, tüm yurtta, dış temsilciliklerimizde ve KKTC’de törenlerle kutlandı. Terörist olmadıkları, olsa olsa terörişko oldukları açıklanan PKK’lılar, sınır kapısına serilen kırmızı halı üzerinde, protokol tarafından, çiçeklerle karşılandı. Yetkililerin, gözyaşlarıyla birbirlerine sarılarak, çak yaptıkları görüldü. Giriş işlemlerini önceden hazırlamayarak, 4 saniye beklemelerine sebep olan memur, görevden alındı, mağdur PKK’lılardan özür dilendi, araya Ahmet Türk girdi, tatsızlığın büyümesini önledi, Ahmet Türk’e teşekkür plaketi verildi. Bando eşliğinde üstü açık arabaya bindirilen PKK’lılar, resmi geçit kortejine katılarak, halkı selamlaya selamlaya Silopi’ye girdi. Temsili karakol baskınının gerçekleştirildiği törenlerde, temsili bir askerin, tahta tüfekle sağa sola ateş ediyormuş gibi yapması, coşkuya gölge düşürdü. Divan-ı harbe verilen askerin, akli dengesinin bozuk olduğu ortaya çıktı. 25 atletin İmralı’dan getirilen toprağı PKK’lılara sunmasının ardından, güzergâh üzerindeki devlet dairelerine molotof atıla atıla, Vilayet Konağı’na geçildi. Makam aracını PKK’lılara tahsis ettiği için yürüye yürüye gelen Vali’nin kapıda karşılamaya gecikmesi, PKK’lıları tek başına karşılamak zorunda kalan ABD Elçisi tarafından skandal olarak nitelendirildi. Sinirlenen elçi, “Bu memleketin sahibi yok mu kardeşim, her şeyi biz mi yapacağız” diye bağırdı, araya Emine Ayna girdi, tatsızlığın büyümesini önledi, ona da teşekkür plaketi verildi. * * * Karayoluyla Diyarbakır’a giden PKK heyeti, oradan, havayoluyla Ankara’ya geçti. Ancak, bu seyahat için, başbakanlığa yeni alınan 18 koltuklu DAP uçağının tahsis edilmesi, krize sebep oldu. PKK’lıların “Sıkış tepiş olacağını bilseydik, gelmezdik” diye yakınması üzerine, derhal 40 koltuklu Ana uçağı tahsis edildi. Bu bekleme sırasında VIP’te yürekleri ağızlara getiren bir sabotaj girişimi yaşandı ve “Türk” kahvesi ikram edildi... Irkçı muameleye maruz kaldıklarını söyleyen PKK’lılar, “Kalkın, dönüyoruz Kandil’e” dedi. Allah’tan Sırrı Sakık devreye girdi, “Espresso olmadığında ben bile Türk kahvesi içiyorum” diyerek, tatsızlığın büyümesini önledi. Faşist garson gözaltına alındı. Sırrı Sakık’a da teşekkür plaketinin yanı sıra Beluga havyarı takdim edildi. * * * Başkent’e inen PKK’lılar, gündüzdü ama havayi fişeklerle karşılandı, deve kesildi, nazar değmesin diye alınlarına sürüldü, TOKİ’nin hediyesi dubleks dairelerin anahtarları hediye edildi. Limuzinlerle TBMM’ye geçen PKK’lılar, önce, Meclis Lokantası’nda AB büyükelçileriyle basına kapalı yemek yedi, sonra, DTP grup toplantısına katıldı; Şeş TV’nin yanı sıra, Roj TV’den de naklen yayınlandı. Ayak altında dolaşmasınlar diye, CHP ve MHP grup toplantıları iptal edildi, “Çok istiyorsanız gidin orada yapın” denilerek, ilk meclis tahsis edildi. * * * PKK’lıların yarın İstanbul’a geçmesi, Savarona’yla Boğaz turu atması, akşam da Çırağan Sarayı’nda gazetecilerle yemek yeyip, topluca Reina’ya gitmeleri bekleniyor. Yılmaz Ozdil
Max Damage Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Dikkat ettim bu pkk ne zaman devrimci komünist ayaklarını bırakıp ABD çizgisine girdi dinciler bunları sahiplendi. İşin içine ABD girince herşey bir anda nasılda değişiyor.
fede Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 ülkeye bakıyorum, başındakilere bakıyorum, yaptıkları üzerine ülkede en çok takip edilen, belli tarafların sözcülüğünü yapan köşe yazarlarının yazdıklarına bakıyorum, sonra foruma giriyorum, sözlüğe giriyorum, bu ne lan bu kadar çok insanın, ezici çoğunluk oluşturacak sayıda insanın aynı anda saçmalamasını nasıl kaldırıyosunuz, bana anlatın bunun yolunu da sinirlenmiyelim. bu ülkeden bi bok olmaz diyodum zaten ama her genç vatandaş gibi bende de, lan belki olur ya diye umut vardı ama şu olanlardan, şu yorumlardan sonra bu ülkeyi gram iplemiyorum artık. bi bok olmaz bizden, akıllı adamları toplayıp darbe yapalım desen onlar da sapıtır. havasında suyunda bişey var heralde. yazık cidden o kadar adamın ölmesine yazık o kadar adamın neden öldüğünü anlamayanlara yazık bi o kadar daha ölse gene aynı şeyleri söyleyecek olanlara yazık.
Sam Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Cassiline said: İkinci olarak, benim derdim "Dağda kalsınlar, 30.000 asker daha verir hepsini temizleriz" değil. Bu konuya mesaj atan binbir türlü farklı düşünceye sahip insanların da bu tarzda bir isteği olduğunu sanmıyorum. O yüzden "Daha az kan dökülecek" edebiyatını geçelim. "hayır daha çok insan ölsün" diyecek yok, ama "2 ayda çözmeyelim, 8 yılda çözelim" demenin de onu demekten farkı yok. tek etkenli, sadece bizim şahsi isteklerimize göre şekillenen bir dünyada yaşamıyoruz. o yüzden esas "memleket bölündü" edebiyatını geçelim. said: Benim derdim dağdan inen PKK'lının serbest bırakılması da değil. Benim bu konuda kafama takılan, beni ciddi anlamda rahatsız eden olay, 34 kişinin Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla dağdan inmesi, açık seçik "Biz önderimizin çağrısıyla geldik, teslim falan olmuyoruz, pişmanlık yasanızdan yararlanmak gibi bir talebimiz yok" demesi ve ellerini kollarını sallayarak özgür kalmalarının ardından tüm liberallerin sanki Türkiye Cumhuriyeti Devleti PKK sorununu sonsuza dek, bir daha başlamayacak şekilde bitirmiş gibi davranması. apo'ya parmağı gösterip "dağda kalacağız, hapishanedeki hainin sözüyle hareket etmeyiz" demeleri mi daha çok memnun ederdi sizi bilemiyorum ama dediğim gibi, dağdan o ya da bu şekilde inmelerinin kötü birşey olduğunu düşünmüyorum. haticeye değil, neticeye bakarsak, bilakis apo'nun emriyle bunu yapmaları onlar açısından çok daha prestij düşürücü. ve dediğin gibi 'pkk sorununun sonsuza dek bittiği' gibi bir iddiada olan yok. bu fikri hangi mesajdan elde ettiğini da yaz bari. said: Benim derdim sanki bu olayın bitirilmesi için atılabilecek tek ve en mantıklı adım atılmış gibi davranılması. Ben Kürt sorununun çözülmesini istiyorum. Bu sorunun çözülmesi için iki tarafın da birbirine doğru adım atması gerektiğini düşünüyorum. "Devlet teröristle anlaşmaz, silahlarını atıp teslim olsunlar, cezalarını çeksinler, akan kanlar ancak o zaman durur!" diyenleri en az bu olaya "Demokrasi Zaferi!" diyenler kadar hayalci buluyorum. Ama dağdan inen adamı, sadece o adamın ifadesine dayanarak, istemediği halde Pişmanlık Affından yararlandırarak serbest bırakmak gerçekten de bu konuda devletin zaferi midir? tek ve en mantıklı adım olduğunu da iddia eden yok. ancak görüyoruz aylardır, ana muhalefet liderleri küçük, 3 günlük çıkar hesaplarıyla "şimdiki statükonun gidişatı 1 derece bile değişirse biz yokuz" demekten, milliyetçi tribünlere oynamaktan başka birşey yapmadılar. gene sivil örgütleri yahut başka siyasi oluşumlardan fikir, plan gelmiyor. şu forumda bile öne sürülebilen yegane fikir "kandil'e atom" oldu. "sorunun çözülmesini istiyorum" demek yetmiyor, birinin elini taşın altına sokması gerek. bu yapılan olay da hiçbirşey yapılmamasına göre evet, bir başarıdır. said: Hadi bak farklı bir bakış açısı sunayım sana. Boy boy gazetelerde listesi çıktı dağdan inip gelen insanların. Bu kadar hassas bir konuda, sence bu yapılacak iş midir? O 34 insanın isimleri tek tek -terörist veya değil, hiç girmiyorum bile o konuya- binlerce şehit vermiş bu ülkedeki yüzbinlerce insanın aklına kazınmadı mı şimdi? Yarın öbürgün bu insanlardan 1 tanesi intikam için zarar görürse ülkede çıkacak karışıklığı düşünebiliyor musun? çok fantastik bir düşünce olmuş bu. önerin ne peki? gazetelere sansür? ya da toplayıp içeri tıkalım 'zarar görmesinler diye'? said: Evet belki kısa bir süre için daha az kan dökülecek. Fakat 25 senelik bir terör örgütünün, binlerce masum insanın kanını dökmüş bir terör örgütünün dağıtılmasında, üyelerinin tekrar ülkeye kazandırılmasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin oynadığı rolün "Önderleri Abdullah Öcalan'ın emriyle ülkeye giriş yapıp 'Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmak istemeyen ve 'Teslim olmadık, demokratik sürece desteğe geldik'" diyen insanlara "Peki, buyrun" diyerek salıvermesi gerçekten senin en akılcı hareket, devletin ve demokrasinin zaferi olarak gördüğün şey midir Sam? ne yapması lazım devletin? kurşuna dizip, "liderinin emriyle topluma yeniden katılmaya dönen herkese kapımız kapalı, tam tövbe etmeden dönmeyin!" mi demeli? üzüm mü yemek istiyoruz, bağcıyı mı dövmek, önce ona karar verelim. apo resmi olayı beni de rahatsız etmiyor sanmayın, ama öncelikleri iyi belirlemek gerek. said: Bu mudur Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne binlerce masum insanın canına, eğitim, sağlık, ekonomi sorunları olarak vücut bulan milyarlarca dolara malolan sorunun uzun vadeli çözüm planı? peki senin planın ne? statükonun devamı mı?
Wispy Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 fede said: akıllı adamları toplayıp darbe yapalım desen onlar da sapıtır. Darbe zaten akıllıların işiydi. En akıllımız da Kenan Evren, IQ'su 280'miş.
Theridone Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 ben 350 den gün almış diye duydum hatta.
UrsusMaritimus Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Sam said: "hayır daha çok insan ölsün" diyecek yok, ama "2 ayda çözmeyelim, 8 yılda çözelim" demenin de onu demekten farkı yok. tek etkenli, sadece bizim şahsi isteklerimize göre şekillenen bir dünyada yaşamıyoruz. o yüzden esas "memleket bölündü" edebiyatını geçelim. Geçmeyelim o edebiyatı AKePe hükümeti 25 senedir pkknın yapamadığını 3 ayda yaptı bu halkı birbirinden nefret ettirdi ve bölünmeye gide dönülemez sürece girdik. izleyin ve görün o kürdistan kurulucak ve buna önayak olanda AKePe hükümeti olacak.
Sufi Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 UrsusMaritimus said: AKePe hükümeti 25 senedir pkknın yapamadığını 3 ayda yaptı bu halkı birbirinden nefret ettirdi ve bölünmeye gide dönülemez sürece girdik. izleyin ve görün o kürdistan kurulucak ve buna önayak olanda AKePe hükümeti olacak. "ne mutlu türküm diyene" deyip türk birliğiyle coşan güneydoğulu(*) vatandaşlarımızla bütün olduğu hayaline inananlar, bu çatlağın 3 ayda oluştuğuna da inanır. şaşırmam buna. --- "ne mutlu türküm diyene... ne mutlu di mi kardeşim?" "babo biz kü..." "NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE DEDİM! şimdi beraber söylüyoruz: ne mutlu türküm diyene" "..." *silahı göstererek* "ne mutlu türküm diyene!" "ne mutli türkhum diyena" "yaşasın türklük, yaşasın birlik" --- buradaki birlik bazılarımıza yeterli gelmiş zamanında. ama görünen o ki yeterli gelmemiş. bu gerçeği şimdi görenler 3 ay içinde kürtlerden nefret etmiş olabilir. doğrudur aslında. keşke gerçeği hiç görmese miydik nedir? (*) kürtlerden bahsediyor. ama kürt diye bir şey olmadığı için kelimeyi kullanamıyor.
Olivies Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Silahla cozulemeyecegi acikti bunun. Baris adina guzel bir adim. Ne bir pkk basarisi, ne de bizim basarisizligimiz. Bu millet asir boyu beraber yasadi, bilincsiz insanlari kazanmak yerine daga yollayip basimiza terorist cikmasini istemeyiz. Tabi evde bacardisi elinde alem yaparken boyle bi adim atilmasini icerleyenler var. Cunku ayri dunyalardalar. Onlar icin can veren var nasilsa, uzaktan sikmak kolaydir.
Dragonutopia Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Ne mutlu turkum diyene demiyosan gidiceksin arkadasim..zorlami tutuyoruz sizi anadolumuzda..Bu ulke vatandasiysan turk vatandasisin.. Bak amerikaya..kizilderilisi osu busu ben amerikaliyim diyor.. O kadar sehidin hakkini bile savunamiyoruz..
sg-1 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 YIL OLMUŞ 2010 BU FAŞİSTLER HALA TÜRK DİYO YA !!11!!!!1
sg-1 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 34 kişilik grup, Diyarbakır'a giderken Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde havai fişek gösterileriyle karşılandı. Bugün saat 04.00 sıralarında Nusaybin İlçesi'ne DTP seçim otobüsü ile gelen PKK'lılar örgütteki kod adları ve açık kimlikleri okunarak tanıtıldı. Havai fişek gösterilerisinin yapıldığı karşılama töreninden sonra grup, saat 05.00'te buradaki Nezirhan Oteli'nde konakladı. DTP ve PKK'lılardan oluşan grup, saat 08.00'de otelde kahvaltı yaptıktan sonra hareket etti. DTP Genel Başkan Yardımcısı, Mardin Milletvekili Emine Ayna ve Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır'ın da eşlik ettiği konvoy, Diyarbakır güzergahındaki Mardin’in Kızıltepe İlçesi'ne hareket etti. Grup, Kızıltepe'deki karşılama ardından, Diyarbakır'a gidecek. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/12739992.asp PKK zafer kazanmadı ha. adamlar 3 gündür propagandanın kralını yapıyorlar, siz hala demokrasi barış.
Jadelith Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 UrsusMaritimus said: Geçmeyelim o edebiyatı AKePe hükümeti 25 senedir pkknın yapamadığını 3 ayda yaptı bu halkı birbirinden nefret ettirdi ve bölünmeye gide dönülemez sürece girdik. izleyin ve görün o kürdistan kurulucak ve buna önayak olanda AKePe hükümeti olacak. lol. 3 ay oncesine kadar bole dertlerimiz yoktu dimi hehe :) cok ii lan
Wispy Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 25 senedir kan dökülüyor siz hala barış tu kaka. This is not Sparta meyt
|Joker| Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 25 senedir kan döken Türkiye tabi haklısın. Adam gelmiş senin topraklarında Kürdistan kurucam diyor, biz de eşşek olarak hayır deyip savunuyoruz. Böyle mallık olur mu? Kardeşim buyur gel deyip Diyarbakır'ı ver gitsin di mi? Savaş yanlısı faşistiz şerefsizim.
sg-1 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 barış tu kaka mı? barışın böyle geleceğine ihtimal vermiyorum. teröristle barış olmaz. katille, şantajcıyla pazarlık yapılmaz. bugün anlaştın diyelim, ya yarın?
Wispy Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 |Joker| said: 25 senedir kan döken Türkiye tabi haklısın. İlkokul bir derslerinde okuduğumuzu anlayalım kısmını atlamışsın sen galiba
Sufi Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 Mesaj tarihi: Ekim 21, 2009 kandile nuke basmak dışındaki çözümünü bi anlatır mısın sg-1. samimiyetle söylüyorum, eğer yapılması durumunda terörün gerilemeye gireceğine ihtimal vereceğim bir fikir olursa neden bunu uygalamıyorlar diye uygulamayanlara seninle beraber kızacağım.
Öne çıkan mesajlar