Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Donus...


HellHound

Öne çıkan mesajlar

Uzerindekilere son bir kez bakti. Sasirdi kendi kendine o demir parcalari uzerinde degilken ne kadar rahatti. Unutmustu bu rahatligi, derinin vucuduna degerken werdigi hissi yeniden hissediyordu. Sadagini kontrol etti, oklarini saydi. Simdilik yeter die dusundu. Yayina bakti o kadar eskiydi ki, tahta kurulari bile yemeye tenezzul etmezdi. Acaba eskisi gibi ii kullanabilecekmiydi? Bunu bilmiordu ama yakinda bunu test edecegini hissediordu. Gecenin karanliginda sehre bi kere daha bakti. Neler goturmus neler katmisti bu tastan duwarlar ona? Bunu dusunurken yine bazi insanlarin kawgalarini kilic sesleri duydu. Kattiklari belliydi. Insanlar hakkinda ne kadar cok sey ogrenmisti. Ne kadar adi olduklarini, deger werdikleri tek seylerin kendi egolari oldugunu. Bir kac arkadasta katmisti bu tastan duwarlar ona. Bu arkadaslar coktan insanlarin pisliklerini anlayip onlara karsi gelmislerdi bile. Onlara katil damgasi wurulmustu. Acaba katil kimdi die dusundu. Bu sehirlerin tas duwarlari arasina siginip lanet kusmuklariyla kendi icindeki iyilikleri olduren normal insanlar mi? Bu isi onlara birakmayip sadece o insanlarin icindeki iyilikleri degil kotulukleride olduren katil damgasi yemis insanlar mi? Fazla dusunmek istemedi. Oda arkadaslari gibi yapabilirdi. Bir an istedi de boyle yapmayi artik bu sidik yarisinin bi parcasi olmak istemiordu. tekrar elindekilere goz atmaya basladi. Cantalarini karistirirken tozlu bir kitap gozune carpti. Iste dedi bu insanlarin bana kattigi bir sey daha. Buyu. Bundan ayrilmasi zordu. Pek yetenekli degildi belki bu konuda. Ama bi parcasi hep buyu tarafindan kontrol ediliyordu. Buyunun vucudunda sekillenmesi ona buyuk haz weriodu. Sonra kitabi yerine yerlestirdi. Artik zamani gelmisti, gidecekti. Ama tekrar bu sehirlere adim atacagini hissediordu. Burada gecirdigi yillar onu degistirmisti ama oda bir insandi, icindeki bu parcayi sokup alamayacagini biliyordu tekrar ugrayacakti bu lanet sehire. Atinin kulagina bisiler fisildadi. Ati sakin we olculu adimlarla yoldan disari ormana daldi. Birkez daha bakmak istedi sehre. Omuzunun arkasindan bakti. Sadagindan disariya cikan ok tuyleri gorusunu kisitliyordu. Belkide hic donmezdi ama farkindaydi, donecekti. Kilic sesleri dindi. Bir haykiris we son nefesde edilen bir lanet duydu. Bir muzik sesi duyar gibiydi ama bu sefer ormandan geliyordu ses. Muzigin hos ezgileri korkunc lanetlerle hawada birlesirken farkina wardi. Birden fazla kere donecekti bu tastan duwarlara ama asla kalici olmayacakti bu donusler. Muzigin geldigi yone dogru atini yoneltti. Sehrin uzerinden bir yildiz ormanana dogru kaydi...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

genç adam yavaşça kafasını kaldırıp karanlık denizinin ortasında bir kamp ateşi gibi duran şehre baktı.içinde istem dışı bir bulantı duygusu dolandı.sevmiyordu şehirleri kısacık yaşamında bir kere olsun sevememişti.kalbinde bir yerde buralara ait olmadıgına dair kuvvetli, hiç silemediği bir his wardı.kaç kez alışmaya çalışmıştı sehrin iğrenç yapış yapış kalabalıgına ,soguk merhametsiz taş duvarlarına.ama yapamıştı.artık bu yaşayan canavarın içinde gereğinden bir kaç saniye daha fazla bulunmak bıkkınlık,yenilmişlik,tutsaklık duygusu veriyordu ona.oda sık sık küçükken yaptıgı gibi ormanın sadık,onu herzaman dostça bekleyen kollarına koşuyodu.günlerce saatlerce dönmediği oluyordu bu gidişlerden.alışmıştı artık insanlar bu garipliklerine.herkez gün gelir onunda aklının başına geleceğine babasının yanına çırak olarak donecegine inanıyor yaptıklarını gençliğine veriyorlardı.fakat o hiç bir zaman ormanla olan birleşmelerinden ,2 aşık gibi birbirlerini tutkuyla kucaklayıp öpüşmelerinden sıkılıcak gibi değildi.burayı kendi evi gibi hissediyordu.orman ona bir yenilmezlik duygusu veriyordu.bu ormanla buluşmalarına giderken yanından ayıramadıgı bir ikinci dostu wardı.liri.babası küçükken ona hediye etmişti bu insanın tınısına kapılıp gittiği aleti..Yıllardır çalmada ustalaşmış çalanada dinleyenede büyük zevkler tattırır olmuştu.çok küçükken insanların sırf kendilerinden farklı diye onun çekik gozleri ve çok hafif sivri kulaklarıyla dalga geçmeleri sırasında sadece liri ve ormanı onun yanında olmuş onu kollamıştı.Evet işte yorgun bir günün sonunda tekrar sırtını şehrin manzarasına vererek ormanın karanlıgına doru ilerledi.gözüne kestirdiği üzeri yosun kaplı bir kütüğe oturdu.narin ve biçimli elleri büyük bir çeviklikle cüppenin derinliklerinden liri çıkardı.çalmaya başlamadan once son bir nefes aldı ve etrafındaki sesleri dinledi.Yine şehirden kavga ve çelik sesleri geliyodu.tam bu sesleri kafasından silmeye çalışırken ormanda bir at kişnemesi duydu.aldırmadı.ormandayken ve yanında liri warken hiç birşeyden korkmazdı.ormanda birçok kere hırsız,katil gibi tiplerle karşılaşmıştı fakat hepsi müziği duydukları anda süt liman kesilmişlerdi.Korkusuzca ellerini ritmik bir şekilde tellerin üzerinde haraket ettirmeye başladı..Tellerden çıkan biçimli notalar karanlık içinde dağıldıkça yaklaşan toynak sesini daha iyi duymaya başladı.....
evet ses ona doru yaklaşıyor yaklaşıyor yaklaşıyordu..........
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Müzik sesine yaklaştıkça simsiyah pelerinime daha da sarıldım. Şehir girişinde bir ozan ne olursa olsun pek olağan birşey değildi. İki aylık yolculuktan sonra basit birkaç haydutun tuzağına düşmek benim gibi birine yakışmazdı açıkçası. Pelerinimle güzel bir renk uyumu içinde olan atım Geceyıldızı'nın boynunu ağır ağır okşadım. Diğer elim ister istemez kısa kılıcıma ve tozlarıma uzandı. Aldığım kelleyi işverenime çarçabuk teslim etmeliydim, alacağım para hiç kuşkusuz bana uzun süre yetecekti zaten. Tabii, şu önümde her kim varsa onu atlattıktan sonra...

[addsig]

[ Bu mesaj Gimli tarafından on 2001-05-16 20:33 tarihinde editlenmiştir. ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 yıl sonra ...
Narin vücudu pelerininin altında gecenin karanlığıyla bütünleşip sokağın kenarında duran bir karartı halindeydi.Titremesi arttıkça pelerinine daha da sıkı sarılıyor, gözleri etrafı tarıyordu.Koşmaktan nefesi kesilmişti ama umrunda değildi, korkusu yorgunluğuna ağır basıyordu.Korkunun gözyaşları yanaklarından süzüldü ve taş zeminde parçalandı."Bilemezdim..." diye fısıldadı gecenin karanlığına, tıpkı annesinden özür dileyen masum bir çocuk gibi.Bilinci hala yerindeyken mantıklı bir plan yapıp bu işten sıvışmak istiyordu ama korkusu onun düşünmesini engelliyordu.Ellerini cübbesinin başlığının içine yüzüyle buluşturdu.Gücünün kendinden akıp gittiğini hissetti ve olduğu yere yığıldı.Bu gece yaptıkları zihninden geçiyor, ona acı veriyor, ilerde yaşayacağı acıların korkusunu tattırıyordu.Şehiri düşündü...Yaptıklarını bilmeden hayatlarına devam eden insanları...Onlar için sıradan bir geceydi büyük ihtimalle.Karanlıkta yolunu kaybetmeyenler şanslıydılar.[hline]For Absent Friends...
ooc===ooc===ooc===ooc==c>
kings of chaos
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...