Komutan Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 Mortis said: asla hiçbişey belli değil filmde tamam tahmin ediosun ama her zaman Tahminlerinden biri oluo o, bariz çok rahat değitşirebilirlerdi mesela hiç biş ekilde kesin bu sona ericek diemosun ha sonunda öle bitince tmaam öle tahmin etmiştim diosun fakat, o sadece olabilecek sondan 1 si oluo. O bakımdan haksızlık olur 20. dakkadan belliydi derseniz. Katılmıorum kesinlikle ben hala en sonuna kadar değişebilir die düşündüm. hep açık kapı oluo hep ki bi üst postumda da sölediim gibi tersinin olmıcağını kanıtlayan hiçbişey vermio Bence Leonardo DiCaprio'nun akil hastasi oldugu ve adada gizli isler cevrildigi hikayesinin onun hayal urunu oldugu belirgin bicimde belliydi. Ha tam olarak karisinin cocuklarini onun da karisini oldurdugunu bilmek mumkun degil ama zaten sonuc acisindan asil onemli olan adamin bir akil hastasi olmasi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 cidden uzun zamandır izlediğim en iyi film, hitchcockvari olmuş adeta =) sıpa ve mortis'in yorumlarına katılıyorum, hiçbi şekilde olayların nasıl cereyan ettiğini bilmek mümkün değil, iki türlü yoruma da açık. yani filmin ya ilk 20 dakikası ya da son 20 dakikası falan teddy'nin kurgusu, ama ikisi de olabilir. ya bu enstitü ilaçlarla vesaireyle adamı delirtiyo, ya da adam zaten deli 2 yıldır orda kalıyo falan. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BiTcH_oFBaT Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 bence tamamen Alfred Hitchcock' atıf gibi bence. yani vari değil saygı da olabilir. ama 20. dk da da çıktı ortaya bence filmin olayı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mortis Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 sonuyla ilgii hala tartşma dönüo , o şekilde olmayabilir diip kanıtlar verip, imdbde falan tartışmaları okursanız anlarsınz. bence kesinlikle belli değil sonudna bile belli değil ben hatta sonunda şey bekledim, bu işte lobotyom olmaya gidio, sonra Fbi ofisinden adamlar, abi bizim adamlardan ses yk 1 haftadır falna filan dialog geçio hehue yani öle olmaz da yine de hani harbiden adamı delio lduuna inandırmışlar gerçekten öle bi olay varmış ı gösteren bişey bekledim en sonuna kadar ki olsa da absurd olmazdı Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pogodi Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 bazen yazdıklarından hiç bişey anlamyıorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mortis Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 Cuceye benzetiorum ben de kendimi über typo Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pogodi Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 cuce babacum arası bişeysin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Darko2 Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 bugün izledim,gerilim filmi olarak gerçekten çok başarılıydı,Martin Scorsese abimizin buna benzer başka filmi varmıydı merak ettim? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
erucalavera Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 film mükemmel olmuş. ted'in filmin sonunda lobotomiyi bilinçli bir şekilde tercih ediyor olması çok etkileyici. sonu için de kesin bir şey demek mümkün değil bence, ted'in en baştan beri şüphelendiği gibi adada bir şeyler dönüyor olması mümkün. warden karakterine takıldım ben mesela, adam tam anlamıyla sadist, ted'le arabada yaptıkları sohbet öylesine bir sahne değil. hastasını iyileştirmek amacıyla oldukça detaylı bir rp yapacak kadar umursayan bir başhekimin o tip bir adamı yakınlarında tutacağına inanmak pek olası değil. yine bu doktorun senin ortağın yok ki demesi de ted'i iyileştirmekten ziyade aklını iyice kaçırmasına neden oluyor. ama işte ted'in gerçekten de karısını öldürmüş olma ihtimali de oldukça yüksek. bana kalırsa net bir son belirlememesi daha da ilgi çekici hale getiriyor filmi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
GwindonSurion Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 14, 2010 EFSANE filmdi dicaprio listesine kaliteli bir film daha ekledi helal olsun senariste de Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sintisyzer Mesaj tarihi: Mart 15, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 15, 2010 abi bence yapılan RP sırf npclikten ote, biraz da yonlendirerek ilerletiyo dicaprioyu. o yuzden her adım dusunulerek, gerekirse senin ortagın yok diyip, delirip de lighthouse a gidicegi hesaplanarak denmis bi cumledir. tufegi alıp geldiginde adama cok vurmadın diyo. biliyo ordu mensubu olarka egitimden vs o silahı alacagını, adamı bayıltacagını. adama da tembihliyolar "oldurucekmisin beni" diye sor diye yerdeyken. o da biliyodur silahın bos oldugunu, oyle bi risk almazlar (ha belki adam iyi oynasın diye soylememis de olabilrler bak :P). o yuzden rpdeki npcler degiller, questwriterlar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
blazkowicz Mesaj tarihi: Mart 15, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 15, 2010 hastaneye girişte doktor/marshal'ın silahını çıkarmakta zorlanması ve buna dikiz yapılması, yine hastane girişinde yaşlı kadının 'sus' işareti, kocasını baltayla kesen kadının RUN yazması falan gayet de LdC'nin deli olduğunu kanıtlıyor. Ama final anına kadar doktorları öcü gibi gösteriyorlar, lobotomi yapıyorlar, ilaç deniyorlar kaka hastane imajı da iyi yaratılmış. ha deniz fenerine giderken LdC gaza gelip ellerinden kurtulup adadan kurtulmaya çalışıyor konseptli 2. bir filme de açık kapı bırakılmış her türlü. nereye çeksin oraya gidiyor film. ucu açık. mesela mağarada rachel'in seni deli yapıyorlar, verdiklerini yiyip içme sakın seni deli diye alacaklar içeri çabuk kaç bu adadan olayı var. orası soru işareti kaldı resmen. ha bir de çok güzel adventure/action tarzı oyun yapılır ha bundan. adada sağı solu gezmek, hemşire ve hastalarla yapılan sorgular, belgeleri harraslamak falan. 10 numara oyun çıkarmış iyi bir yapımcı ile. :P Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mortis Mesaj tarihi: Mart 15, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 15, 2010 blazkowicz said: hastaneye girişte doktor/marshal'ın silahını çıkarmakta zorlanması ve buna dikiz yapılması, yine hastane girişinde yaşlı kadının 'sus' işareti, kocasını baltayla kesen kadının RUN yazması falan gayet de LdC'nin deli olduğunu kanıtlıyor. Ama final anına kadar doktorları öcü gibi gösteriyorlar, lobotomi yapıyorlar, ilaç deniyorlar kaka hastane imajı da iyi yaratılmış. ha deniz fenerine giderken LdC gaza gelip ellerinden kurtulup adadan kurtulmaya çalışıyor konseptli 2. bir filme de açık kapı bırakılmış her türlü. nereye çeksin oraya gidiyor film. ucu açık. mesela mağarada rachel'in seni deli yapıyorlar, verdiklerini yiyip içme sakın seni deli diye alacaklar içeri çabuk kaç bu adadan olayı var. orası soru işareti kaldı resmen. ha bir de çok güzel adventure/action tarzı oyun yapılır ha bundan. adada sağı solu gezmek, hemşire ve hastalarla yapılan sorgular, belgeleri harraslamak falan. 10 numara oyun çıkarmış iyi bir yapımcı ile. :P aynı şeyi ben de düşündüm direk filmin başında tam bir adventure oyunu olur böle git onla konuş karanlık böle bi atmosfer falan süper sanitarium tadında oyun çıkardı Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
blazkowicz Mesaj tarihi: Mart 15, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 15, 2010 ha bir de sonunda kasıtlı olarak beyin reset yimiş rp'si yapıyor LdC sanki. hani 'iyi bir insan olarak ölmek mi, canavar olarak yaşamak mı' dediği sahneden bu anlaşılıyor. doktolara, o kadar uğraştınız, rp yaptınız ama ben tedavi olmadım. verin lobotomiyi duygularım gg olsun diyor. bence. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Shimone Mesaj tarihi: Mart 16, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 16, 2010 abi leonardo'nun aslında andrew oldugunu,tum olaylarıda kendi kafasında kurduğunu film araya girdiğinde çok rahat tahmin ettim.benim için tek supriz karısıyla ilgili olan kısımdı. onun haricinde bu şekilde biteceği çok belliydi yani. hele 2.yarıda cebinden kibrit çıkarıp c blokta gezdiği sahnede andrew olduğu iyice belli oldu. çok abartılacak bi olayıda yok filmin bana göre. guzel film,oyunculuk guzel, izlenilebilir bi filmdi yani. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
naraso Mesaj tarihi: Mart 16, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 16, 2010 nasıl lan nasıl eminsiniz bu kadar sonundan anlamıyorum. george noyce var ortada. adam senin yüzünden geri döndüm buraya diyor. senin yüzünden döndüm diyor lan. normalde delinin yüzünden niye adamı getirsinler o adaya Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Shimone Mesaj tarihi: Mart 16, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 16, 2010 bu tarz bikaçtane film izledikten sonra artık böyle bi sonla bitmesi pekde süpriz olmuyo açıkcası :) ama guzel filmdi kotu demiyorum ben begendim ama çokda süpriz bi sonu yoktu Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laorx Mesaj tarihi: Mart 17, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 17, 2010 Yok abi böyle bi film olamaz. Tek fikrim Teddy kesinlikle deli değil, Scorsese cidden cidden yardırmış bu sefer. Kesinlikle ikinci bir "memento" değil bu film. Bu filmi beğenmemek yada "adam deli çıktı" demek normal. Bir an flashback sırasında bende öeh dicektim ama diğer 2 çocuğun suratı göstermediği anda kafada flaş patladı. Şunu demek istiyorum karısının ölümünü kabullenemeyen eski savaş gazisi Teddy'nin ipini çekmişler. Helal. Benim gibi kesin düşünen biri var dedim ve buldum. Alttaki yazı şaka gibi uzun ama cidden filme tapan varsa okusun:) Tek tek açıklamak isterdim altta yazanları ama cidden uzun. said: Scorsese is an auter. As such, he makes his movies multilayered. In other words, the most obvious interpreation both the plot arc and meaning of one of his flims is not the end of the story. He makes movies that have an "obvious" meaning and an "arthouse" meaning. Indeed, he structures his movies so that the events of his plot are consistent with both interpretations; it's just that most people never see the subtext beneath the superficial interpretation. In the case of Shutter Island, the obvious interpretation is that Teddy Daniels is in fact Andrew. Indeed, Scorsese purposely includes clues throughout the film that foreshadow the "twist." In fact, Scorsese is trying to make it OBVIOUS that Teddy might be Andrew. Thus, there are plenty of examples to cite as evidence for the interpretation that Teddy is Andrew. However, there is a deeper subtext to the movie which, once appreciated, suggests that the proper interpretation of the film is that Teddy is actually sane. Let me explain. Let's suppose that Teddy is Andrew. On this view of things, Shutter Island becomes nothing more than a combination of Memento and Psycho. We have a character who, due to personal trauma, has repressed past events and lives in a fictional world. At the end of the film, it is revealed that the protaganist has been deluded. This, of course, is what happens in Memento. Now, in Shutter Island, are we supposed to believe that Scorsese adopts this trite plot arc, a classic film noir plot device, and then merely varnishes it with a reference to the end of Psycho? Sorry, folks. This movie is more than a “psychological thriller.” It certainly is inspired by a tradition of great films that take the psychological thriller as their guiding theme. But Scorsese, as all great artists, takes pre-existing elements and then creates something entirely audacious and new from them. He's not the type of director who is going to end a film with a typical Hollywood plot twist, and then exacerbate the triteness of it all by having it explained to the audience for twenty minutes (Shutter Island is not the Sixth Sense with a gratioutous explanation to “prove” the twist. C'mon!). The interpretation that Teddy is Andrew, then, is the "obvious" interpretation. But, as I mentioned, Scorsese is an auter. There is always a deeper subtext. What is the subtext in Shutter Island? To put it simply, Teddy Daniels is a veteran of WWII, who has become a Nazi hunter. Shutter Island is a psychiatric ward qua concentration camp staffed by expatriated Nazis. There is so much evidence for this interpretation that I can't believe it hasn't already been pointed out. The "role play" scenario is a plot device that Scorsese uses to weave the superficial plot arc under which he then develops this deeper meaning. Supporting evidence: If it were really a role play, then the staff wouldn't have lied to and obstructed Teddy in the myriad of ways that they do: (1) During the initial search for Rachel, the guard tells Teddy that the lighthouse is empty, that it's already been searched, and that it is a "sewage treatment" plant. To being with, the lighthouse we initially see isn't the same lighthouse we see for the rest of the film (the reason why Teddy doesn't find any evidence of lobotomies in the lighthouse is because it's not the lighthouse where the lobotomies are conducted!). In any event, why doesn't he find the sewage treatment equipment at the lighthouse when he gest inside at the end of the film? The guard lied. What reason would the guard have to lie to Teddy if they weren't trying to conceal anything? (2) Scorsese purposely designed the gateway entrance of Shutter Island to look like Auschwitz. This is symbolic, and for a reason that is relevant to the plot and meaning of the film (more later). (3) When the guards request Teddy's gun, here again we have a SYMBOLIC act that needs to be situated within its proper HISTORICAL context (recall what the Germans did to the Jews prior to the Holocaust). Also, note that Chuck's gun is handed over in a hulster; Teddy's is not (this matters for the ending). (4) Teddy is never allowed to see the Island's files. Again, if this is truly a role play, and Teddy is given "free run of the island" as Cawley says he is, why can't he see the files? (5) The psychiatrist tries to give Teddy a sedative in the hallway. Again, why try to stop the role play with a sedative? This doesn't fit with the notion that Teddy is being given free reign over the island. (6) Chuck disappears when Teddy is talking to George (this is relevant to the end.) (7) Cawley's second-hand man is introduced in a red chair, learing over a devilish fire, with his back turned (this is a metaphor for the fact that the psychiatrist is an evil, expatriated Nazi psychiatrist). (8) In line with (7), Teddy recognizes the accent as German. In other words, Teddy instinctively outs the psychiatrist as an expatriated Nazi. The fact that Teddy is able to do so points to the fact that Teddy is more than just a mere deluded mental patient. (9) Cawley's living quarters are a metaphor for the "devil's den." This is why Teddy and Chuck are INVITED over. Get it? It's a metaphor folks. (10) The tie that Teddy is wearing while on the island doesn't match the tie he imagines himself wearing when he finds his wife and "children." This is signficant. It suggests that this scene of his wife and kids is a hallucination, not a memory. In other words, there are elements of the “memory” which are fictionalized (more on this later). (11) Use of cigarettes and "aspirin" are obviously intended to suggest that Teddy is being drugged. (12) In the scene with his “kids,” Teddy only displays an emotional connection for his “daughter,” not the sons. This is because his "daughter" is actually a victim from a concentration camp. The two boys aren't even his sons; he didn't have sons! And the girl is not his daughter. He's being brainwashed into confabulating the idea that a girl he saw at the concentration camp is his daughter (more support for this in a moment). (13) Scorsese directly references Schindler's List by having the girl wear red shoes. This is symbolic. She is the only one of the kids that is actually rooted in the reality of Teddy's past. Also, this highlights the importance of the Holocaust subtext, and also unifies the interpretation that Shutter Island is actually run by expatriated Nazis. (14) The warden is clearly a sadist. Why would Cawley, if truly a benign psychatrist, surround himself with a sadist like the warden and obvious former Nazi like Dr. Naehring? Again, the very grounds of Shutter Island harken back to a death camp. In addition, the staff all represent the archetypes of a concentration camp staff (we have the clinical psychiatrists like Mengele, the guards who are like sadist SS guards, and an ambivalent, obedient set of ordilies who "go along to get along" just as the German populance did during WWII.) Now, for the final scenes: (1) The gun that they tell Teddy is his is actually Chuck's (remember the holster?) Why lie and tell Teddy it is his gun when it's Chuck? Answer: they're further trying to destabilze his mind. (2) The document that they produce showing that he is Andrew could easily have been forged. The reason they know all the details about what Teddy thinks is going on is because TEDDY ALREADY TOLD CHUCK during the storm. This also explains Chuck's mysterious diappearnce when Teddy's talking to George; Chuck is reporting back to Cawley. (3)There is no sewage treatment plant at the lighthouse. The guard was lying. Why lie if there's nothing going on? Answer: there is, but it's happening at the OTHER lighthouse (the one that Teddy sees the first time, but never revisits). Also, if it's a role play, why does Cawley tell Teddy he doesn't have a partner after Teddy refuses a cigartte in the ward? Cawley is obiously breaking character early, and he does this because he is miffed that Teddy is succumbing to the experiment in the way that the staff has hoped. But what about the note you say? Well, the note PROVES Teddy is sane. It's simple math. If Teddy is Andrew, then the guy with the scar across his face (Andrew) and Rachel are fake. That means that there are 65 patients, not 66 on the island. But Cawley insists that there are 66 patients. Thus, for the note to make sense, there must be 66 patients on the island. But if Teddy is Andrew there are only 65 in which case the note makes no sense. The answer is that Andrew and Rachel do exist, and the 67th patient is Teddy qua Teddy. Teddy becomes the 67th patient the second he smokes the laced cigarette on the boat. They try to induce insanity to turn Teddy into a "Ghost." This serves two purposes: first, it eliminates the possibility of Teddy exposing Shutter Island as a modern day Auschwitz, and it also enables them to experiment on a perfect subject (someone who is highly intelligent with a set of skills that would make him the perfect weapon). This is why they have him lobotomized at the end of the movie. The psychological experiment fails and they no longer have any use for Teddy, so they have him lobotomized. Who makes this decision? The psychiatrists. Just like how the psychiatrists at the concentration campes decided who would be experimented on, who would be put to labor, and who would be murdered. Once the people on Shutter Island no longer have the need to experiment on Teddy, they dispatch him. Again, the literal plot here is metaphorical for what happened at the death camps. When Teddy talks about the monster and the hero, he's not talking about himself. He's telling Chuck that Chuck and the others on the island are monsters. This is why he has a brief look of disdain on his face as he stands up. Then, in a moment of unscripted emotion, Chuck calls Teddy "Teddy." He has no reason to call him Teddy if he truly isn't Teddy. If there even ever had been a role play, it was already over. There never was a role play. The explanation of role play is their attempt to induce insanity in Teddy. This is also why the try to tell him that his gun is a toy when the gun is actually Chuck's? They're tyring to make him question the most basic things about reality, knowing that, by doing so, they might get him so destabalized that their mind control experiment will work. When it fails, they're forced to get rid of him a la a prisoner at Auschwitz or Dachau. This isn't suprising, of course, since Shutter Island is staffed by expatriated Nazis. Teddy, from his war experience, new this. And that's why they ultimately lured him to the island to conduct a psychological experiment on him, and then had him murdered when it failed. Like I said, Scorsese is an auter. The Holocaust flashbacks aren't incidental. They are crucial to the meaning of the film. The Nazi archetypes embodied by many of the staff are not incidental. The fact that the gateway is meant to look like Auschwitz is not incidental. The "obvious" film noir plot arc, a lone crazy man who eventually realizes his insanity, is just Scorese's skeletal structure to tell the real story he wants to. He's not making another Memento. He's not making another Psycho where the audience has to sit through an uncessary twenty minute explanation of what should have been obvious within the first fifteen minutes of the film. Sorry, he's not doing that. He's better than that. But it's in the subtext and most viewers lack the historical knowledge of WWII and Hollywood film history to see how Scorsese appropriating classical film noir motifs and then weaving them in an entirely new, creative way. The end. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mortis Mesaj tarihi: Mart 17, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 17, 2010 harbi yani şu filmi izleyip "abi ben zaten sonunu biliodum çok belliydi" dienler gerçekten çok sığ bi şekilde izlemişler gibime gelio hiç bi detaya dikkat etmeden. Olay onu tahmin etmek değil çnükü zaten başında direk aklına o gelio herkesin sonudna da o olunca hah tamam ben tahmin etmiştim diip geçio insanlar çok haksızlık edilmiş oluo kesinlikle böle derin bi filme. üstteki yorumlara da katılıorum uhehue Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Venator Mesaj tarihi: Mart 17, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 17, 2010 Birkaç detay daha var bence Teddy'nin masum olduğunu kanıtlayan. 1. İki yıldır hatsanede yatıp da hastanenin en tehlikeli hastalarından birini bile C blok'taki kimse tanımıyor. Yani bir tane bile adam çıkıp da "la bu Laeddis" demiyor. A ve B bloktakileri hadi egittiler diyelim de C bloktakileri "çok tehlikeli" vs. diye pazarladıktan sonra bana zor gibi görünüyor. 2. C blok'a girişin yasak olduğunu vs. başta adamlara söylemişlerdi. Yani roleplay kurallarının dışında olduğunu belirttiler bir nevi. Ama ne doktor (Chuck) itiraz ediyor oraya gitmelerine ne de kapıdaki guardlar engel oluyor. Koskoca doktor ve de hastanenin en tehlikeli hastasını gözden kaçırmış olamazlar diye düşünüyorum. Buradaki esas amaçları o zaman C blok'a girmelerini istemekmiş. O zaman neden filmin başında "orası yasak arkadaşım" tribi çekiyorlar? 3. Hastalarımı iyi yoldan iyileştiririm tribindeki bir doktorun yönettiği hastanede doknan birisi olursa öldürebilecek elektrikli tellerin olması biraz acayip değil mi? Teddy'nin hayalgücü diye açıklayamıyoruz çünkü fırtına sonrasında jeneratörün çöktüğü ve elektrikli tellerin kesildiğini görüyoruz. Tabi eğer jeneratör gerçekten çökmediyse ve de roleplay gereği mahkumlar bilerek bahçeye salınmadıysa. Yine benzer şekilde, çok cici doktorların çalıştığı bir hastanede ne kadar "eski iç savaştan kalma" bir binanın cici hastaları tutmak için kullanılması... Her ne kadar iç savaş döneminden kaldığı iddia edilse de, mükemmel bakımlı olan başdoktorun evi. Viskiden tutun da şömineye kadar gıcır gıcır ev. Öylesine bir akıl hastanesine ait deil gibi sanki hmm neden bilemiyorum ama... Hadi diyelim baş doktor parayı iyi yiyor. O zaman hizmetlilerden konuşurken duyduğumuz "çok iyi para oğlum" geyiği mantıksız oluyor. O kadar para nereden geliyor? Ne kadar tehlikeli olursa olsun, devlet bir akıl hastanesine bu kadar para akıtır mı? Hem de 50-60'larda? 4. Teddy lighthouse'u bastığında her odaya teker teker girmişti. Filmin başında guard oranın eski bir sewage treatment plant olduğunu söylemişti. Yani odalarını çoğunun makina yağlarıyla ya da örümcek ağlarıyla olmalarını beklerken, parkeleri bile parlayan bir bina içi görüyoruz. Sanki hani burası kullanılıyor da içindeki eşyalar toplanıp bir depoya kitlenilmiş gibi. 5. Sahte Rachel'ı bulduklarında başdoktor Rachel'ı lighthouse önünde seksek oynarken bulduklarını söylemişti. Lighthouse önünde. Hani Teddy'nin gitmek için ya kayalardan aşağı yuvarlandığı ya da guardları bir araba yakarak distract ederek gittiği yer. O kadar onu arayan adamın gözü önünden kaçıp da "lighthouse önüne" kadar gelmiş. Önlerine getirilen Rachel'ın sahte olduğu o kadar belli ki, hani sanki Teddy'e "tamam artık bulduk biz kacagı artık gidin buradan" mesajı vermeye calısılıyor. Eger bu bir roleplay olsalardı neden "tamam göreviniz bitti" mesajı vermeye calışsınlar ki? Bıraksınlar Teddy 3 gün daha kızı arayacam diye adayı gezsin. 6. Doktorlar Teddy'nin ona iki yıldır verdikleri bir ilaçtan withdrawal'da oldugunu söylüyorlar, o yüzden elleri titriyormuş falan. Şimdi bu çok kafa karıştırıcı. Bir defa, bu ilaç eğer işe yarıyorsa neden tedaviyi kestiler? Eğer işe yaramıyorsa, o zaman neden üç gün önce ilacı vermeyi kestiler? Andrew'ün halisünasyonlarını engelliyordu diyelim ilaç, ve de düzgün roleplay için buna ihtiyaç vardı. Ee o zaman ilaç işe yarıyorsa neden kestiniz? Bişey değiştirmiyorsa, yemeğine içkisine sigarasına aspirine katmak için o kadar fırsat varken niye bu adamı withdrawal'a soktunuz? Madem roleplaydi, Andrew'in ele kaysaydı ve de uçurumdan aşağı düşseydi ne bok yiyecektiniz? Hastalarına bu kadar "önem" veren bir doktorun gidip de hastasının başı ağrırken ona gerçekten gereken ilacı (withdrawalda olduğu) vermek yerine aspirin verip revire yatırması çok çok acayip bence. Eğer ilaç zararlı olsaydı o zaman aylar öncesinden keserlerdi. Öte yandan hadi ilaç vererek falan aklını karıştırmak istemediler. O zaman alman doktor niye Teddy'ye sakinleştirici verme niyetindeydi? O roleplay'i bozmayacak mı peki? İlaç withdrawal'ının da öyle lap diye bir uykuda düzelmeyecağini bildiğimizden doktorlar yatagın basındayken Andrew'in uyanıp da "çok iyiyim ya ben" demesi biraz garip bence. Üç saat önce ellerin titriyordu noldu arada derler adama. Teddy'nin sonunda çıldırmış olması ve "bak itiraf ettin nasıl turp gibi oldun koçum" imajı vermek için doktorların ilaçları temizlemiş olması ihtimali de bence gayet saglam. Çok ciddi bir plot hole var bence ilaç konusunda. Bence gerçekten ilaçladılar adamı. Evet ilaçlamadan önce de rüyalar görüyordu yüksek ihtimalle ve zihinsel olarak dengesizdi ama ilaçlarla iyice kırdılar adamın zihnini. 7. Chuck ile Teddy ilk lighthouse'a gitmeye karar verdiklerinde Chuck, "tüh be biraz fazla ileri gitmişiz, eeh şimdi bu kayalardan da geçilmez" diyip de Teddy'i geri çevirmeye çalışıyor. Bu bir roleplay ise ve de lighthouse boş ise, o zaman neden "tamam koç, yarın sabah gideriz" falan demiyor da naz yapıyor? Yoksa içerisi daha boşaltılmadı mı acaba :) Ancak Teddy, ben illa kendim gidecem diyince gelmeye razı oluyor. İşin ilginç yanı, Teddy yerinde kal demesine rağmen Chuck ortadan kayboluyor. Ertesi gün de doktor Teddy'i lighthouse'a çekmek için elinden gelen her türlü ajitasyonu yapıyor ("senin partnerin olmadı ki, neyse ferry'e bin bari"). 8. Doktorun fotograflarda spesifik olarak kızınkini göstermesi. Digerlerini es gecip kızınkini göstermesi, Andrew'un hayalinde sadece kızı falan tutuyor olması, ve de Holocaust flashbackinde sadece kızın yerde yatıyor olması çok ilginc tesadufler. Digerleri de adamın cocugu değil miydi? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
khalad Mesaj tarihi: Mart 17, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 17, 2010 daha çoook kafa yorarız olaylarına 2. film gelir zaten böyle bitmez bu dava. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Venator Mesaj tarihi: Mart 17, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 17, 2010 Doğru, ama güzel bir film olduğunu da bu şekilde anlıyoruz. Eğer insanlar ikiye ayırılıyorsa demek ki yönetmen çok güzel bir şekilde sanity/insanity arasındaki çizgiyi sunabilmiş demek. Bir tane daha detay geldi aklıma: Bu biraz daha filmin mekaniğiyle alakalı. Teddy'nin deli olduğunu söyleyenler, filmde Chuck'ın silahı çıkartamamasına, anagram'lara vs. konsantre olup da "filmde hiçbir şey şans eseri değildir" argümanını sunuyorlar. Bu çok mantıklı bir argüman, filmde hiçbir şey boşuna oraya konulmaz, %90 ihtimalle bir anlamı vardır yoksa filmden keserlerdi. Bu mantıkla bakacak olursak: Teddy'nin silahının kaybolması (son elindeki silah Chuck'ındı), giysilerinin yıkanacak vs. denilirken arada kaybolması ( Teddy'e eski giysilerini bir daha geri vermiyorlar, ne kadar ilginç değil mi kuruması kaç ay sürecek acaba ;) ), sigara pakedinin kaybolmasının hemen ardından hizmetlinin "bende fazladan paket var al" diye temiz bir paket sigara vermesi hiç mi tesadüf değil :) Başrölde sigara tiryakisi oynarken bile adada sigara satan bir yer var mı bilmiyoruz çünkü filmin başından beri sigaralar Teddy'nin yönüne doğru fırlıyor resmen. Teddy'nin eşyaları birer birer kayboluyor, filmin sonuna kadar nerede bilmiyoruz zaten yok oluyorlar resmen. Çok "rastgele" şekillerde. Teddy gerçekten dışarıdan geliyorsa ve delirtmeye çalışıyorsan, onu oradan çalışan birinin kıyafetlerine sokman onlarla aynı odada yatırman çok güzel atmosfere sokacaktır. Ancak bu bir roleplay olsaydı neden adamı Marshall rolünden çıkarırsın ve hizmetli kıyafetine sokarsın onu anlayamıyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laorx Mesaj tarihi: Mart 18, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 18, 2010 Venator said: Birkaç detay daha var bence Teddy'nin masum olduğunu kanıtlayan. 1. İki yıldır hatsanede yatıp da hastanenin en tehlikeli hastalarından birini bile C blok'taki kimse tanımıyor. Yani bir tane bile adam çıkıp da "la bu Laeddis" demiyor. A ve B bloktakileri hadi egittiler diyelim de C bloktakileri "çok tehlikeli" vs. diye pazarladıktan sonra bana zor gibi görünüyor. 2. C blok'a girişin yasak olduğunu vs. başta adamlara söylemişlerdi. Yani roleplay kurallarının dışında olduğunu belirttiler bir nevi. Ama ne doktor (Chuck) itiraz ediyor oraya gitmelerine ne de kapıdaki guardlar engel oluyor. Koskoca doktor ve de hastanenin en tehlikeli hastasını gözden kaçırmış olamazlar diye düşünüyorum. Buradaki esas amaçları o zaman C blok'a girmelerini istemekmiş. O zaman neden filmin başında "orası yasak arkadaşım" tribi çekiyorlar? 3. Hastalarımı iyi yoldan iyileştiririm tribindeki bir doktorun yönettiği hastanede doknan birisi olursa öldürebilecek elektrikli tellerin olması biraz acayip değil mi? Teddy'nin hayalgücü diye açıklayamıyoruz çünkü fırtına sonrasında jeneratörün çöktüğü ve elektrikli tellerin kesildiğini görüyoruz. Tabi eğer jeneratör gerçekten çökmediyse ve de roleplay gereği mahkumlar bilerek bahçeye salınmadıysa. Yine benzer şekilde, çok cici doktorların çalıştığı bir hastanede ne kadar "eski iç savaştan kalma" bir binanın cici hastaları tutmak için kullanılması... Her ne kadar iç savaş döneminden kaldığı iddia edilse de, mükemmel bakımlı olan başdoktorun evi. Viskiden tutun da şömineye kadar gıcır gıcır ev. Öylesine bir akıl hastanesine ait deil gibi sanki hmm neden bilemiyorum ama... Hadi diyelim baş doktor parayı iyi yiyor. O zaman hizmetlilerden konuşurken duyduğumuz "çok iyi para oğlum" geyiği mantıksız oluyor. O kadar para nereden geliyor? Ne kadar tehlikeli olursa olsun, devlet bir akıl hastanesine bu kadar para akıtır mı? Hem de 50-60'larda? 4. Teddy lighthouse'u bastığında her odaya teker teker girmişti. Filmin başında guard oranın eski bir sewage treatment plant olduğunu söylemişti. Yani odalarını çoğunun makina yağlarıyla ya da örümcek ağlarıyla olmalarını beklerken, parkeleri bile parlayan bir bina içi görüyoruz. Sanki hani burası kullanılıyor da içindeki eşyalar toplanıp bir depoya kitlenilmiş gibi. 5. Sahte Rachel'ı bulduklarında başdoktor Rachel'ı lighthouse önünde seksek oynarken bulduklarını söylemişti. Lighthouse önünde. Hani Teddy'nin gitmek için ya kayalardan aşağı yuvarlandığı ya da guardları bir araba yakarak distract ederek gittiği yer. O kadar onu arayan adamın gözü önünden kaçıp da "lighthouse önüne" kadar gelmiş. Önlerine getirilen Rachel'ın sahte olduğu o kadar belli ki, hani sanki Teddy'e "tamam artık bulduk biz kacagı artık gidin buradan" mesajı vermeye calısılıyor. Eger bu bir roleplay olsalardı neden "tamam göreviniz bitti" mesajı vermeye calışsınlar ki? Bıraksınlar Teddy 3 gün daha kızı arayacam diye adayı gezsin. 6. Doktorlar Teddy'nin ona iki yıldır verdikleri bir ilaçtan withdrawal'da oldugunu söylüyorlar, o yüzden elleri titriyormuş falan. Şimdi bu çok kafa karıştırıcı. Bir defa, bu ilaç eğer işe yarıyorsa neden tedaviyi kestiler? Eğer işe yaramıyorsa, o zaman neden üç gün önce ilacı vermeyi kestiler? Andrew'ün halisünasyonlarını engelliyordu diyelim ilaç, ve de düzgün roleplay için buna ihtiyaç vardı. Ee o zaman ilaç işe yarıyorsa neden kestiniz? Bişey değiştirmiyorsa, yemeğine içkisine sigarasına aspirine katmak için o kadar fırsat varken niye bu adamı withdrawal'a soktunuz? Madem roleplaydi, Andrew'in ele kaysaydı ve de uçurumdan aşağı düşseydi ne bok yiyecektiniz? Hastalarına bu kadar "önem" veren bir doktorun gidip de hastasının başı ağrırken ona gerçekten gereken ilacı (withdrawalda olduğu) vermek yerine aspirin verip revire yatırması çok çok acayip bence. Eğer ilaç zararlı olsaydı o zaman aylar öncesinden keserlerdi. Öte yandan hadi ilaç vererek falan aklını karıştırmak istemediler. O zaman alman doktor niye Teddy'ye sakinleştirici verme niyetindeydi? O roleplay'i bozmayacak mı peki? İlaç withdrawal'ının da öyle lap diye bir uykuda düzelmeyecağini bildiğimizden doktorlar yatagın basındayken Andrew'in uyanıp da "çok iyiyim ya ben" demesi biraz garip bence. Üç saat önce ellerin titriyordu noldu arada derler adama. Teddy'nin sonunda çıldırmış olması ve "bak itiraf ettin nasıl turp gibi oldun koçum" imajı vermek için doktorların ilaçları temizlemiş olması ihtimali de bence gayet saglam. Çok ciddi bir plot hole var bence ilaç konusunda. Bence gerçekten ilaçladılar adamı. Evet ilaçlamadan önce de rüyalar görüyordu yüksek ihtimalle ve zihinsel olarak dengesizdi ama ilaçlarla iyice kırdılar adamın zihnini. 7. Chuck ile Teddy ilk lighthouse'a gitmeye karar verdiklerinde Chuck, "tüh be biraz fazla ileri gitmişiz, eeh şimdi bu kayalardan da geçilmez" diyip de Teddy'i geri çevirmeye çalışıyor. Bu bir roleplay ise ve de lighthouse boş ise, o zaman neden "tamam koç, yarın sabah gideriz" falan demiyor da naz yapıyor? Yoksa içerisi daha boşaltılmadı mı acaba :) Ancak Teddy, ben illa kendim gidecem diyince gelmeye razı oluyor. İşin ilginç yanı, Teddy yerinde kal demesine rağmen Chuck ortadan kayboluyor. Ertesi gün de doktor Teddy'i lighthouse'a çekmek için elinden gelen her türlü ajitasyonu yapıyor ("senin partnerin olmadı ki, neyse ferry'e bin bari"). 8. Doktorun fotograflarda spesifik olarak kızınkini göstermesi. Digerlerini es gecip kızınkini göstermesi, Andrew'un hayalinde sadece kızı falan tutuyor olması, ve de Holocaust flashbackinde sadece kızın yerde yatıyor olması çok ilginc tesadufler. Digerleri de adamın cocugu değil miydi? 1- C blok olayı ztn şaka gibi, ted'e sen bu ada'daki en tehlike hastasın dediğinde bile neden c block'ta olmadığını söylemiyor ki zaten oraya giriş çıkış yasak vs vs.. 3- Cawley ve Naehring'in odaları hakkında baya birşey dikkatimi çekti hatta Naehring'in ilk sahnesi direk 30'ların şeytan figürü baya baya. Yanan ateşin karşısında sırtını dönmüş kırmızı koltukta ex-nazi doktorumuz ve karşısında nazi-hunter Teddy:). Naehring konusunda milyon şey yazılır daha. 6- Teddy'nin filmin başından beri ilaç verildiğini gerçek rachel'la muhabbetinden anlaşılıyor zaten. Feribot'ta ilk sigarayı içmesiyle bitiyor olay, paketimi unutmuşum diyor ve Chuck sigara uzatıyor. Hatta filmin sonunda Ted'in sigara alıp lobotomi'ye gitmesi ve fener'in sahneye gelişi cidden orda birşeyler olduğuna kanıt. Scorsese sadece siz karar verin demiş. Birde şu ex-nazi doktorun yatıştırıcı taşıması o zaman etrafta kaçak hastaların olması bence, Ted'in iğneyi cebinde görmesi ve o sırada asıl ilaçların etki etmeye başlaması sonunu getiriyor. 8- Çocuk olayı toptan yalan zaten, gördüğü kız Dachau kampında aklında kalan ölü kız. İlerleyen sanrılarda kızın ölü annesinden ayrılıp sahte Rachel'ın yanında kanlar içinde olmadı sonra karının boğdunu görmedi. Yavaş yavaş kendi kızı olduğunu zannetmesine kanıt. Onun dışında diğer 2 oğlunun suratlarını yakından görmedik çünkü hiçbir zaman var olmadılar. Hatta anlatılan hikaye'de mutfak masasına dizme ve birlikte yemek yeme olayı fln vardı ama daha bu olaylar olmadan flashback'de karısını öldürdü ki bu da kendi kafasında kurguladığı bir olay. Filmin sonundaki silahta Chuck'ın silahı, kılıf(tu). Daha Rachel Soladno anagramları, aldığı uyuşturucuların ne zmn vurduğu, Cawley'nin Chuck'ı inkar edip role playi bozması, gerçek rachel'ın ayakkabıları, odasında erkek ayakkabı olması,george noyce!, 67. hasta olayı ve rachel eğer gerçekte yoksa toplamda 66 hasta olması gerektiği, her 9 ayda bir aynı düzeyde fırtına gelme ihtimalinin sıfır olması gibi milyon olay var öf. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
reyou Mesaj tarihi: Mart 18, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 18, 2010 khalad said: daha çoook kafa yorarız olaylarına 2. film gelir zaten böyle bitmez bu dava. bu roman degilmi yaw? 2 film gelmez bence kalir bu sekilde. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Arkasokak Mesaj tarihi: Mart 18, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 18, 2010 oyunculuk güzeldi. filmde çok fazla rüya/hayal vs. olayı olması rahatsız etse de bir şekilde aktı film. önceleri işkence vs. böyle klişe olmayan gerilim filmi mi izlicez yoksa derken sonradan değişik bağladılar ama fena de olmadı. sonu zaten yeterince etkileyiciydi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar