Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

İrtica Eylem Planı a.k.a. "The Belge"


sir

Öne çıkan mesajlar

-007- said:

Fortuna senin dediğin biraz şöyle bir uç olmuş: Cami inşa edebilmek için kumarhaneler zinciri sahibi olmak.

Ben bu görüşe katılmıyorum. Sömürüye sömürüyle cevap verilmez. Çağdaş yaşamı destekleme derneği gibi oluşumlar senin dediğin yolda ilerlemeden bölgesel bir nesli değiştirebiliyor. Gayet de şikayet edilir seçmenin davarlığı ve buna göre çözüm bulunur, yol o cehaleti sömürmekten geçmiyor, onu yapanın eleştirdiği yolsuzlardan farkı kalmaz!


Çözüm bulunur? 2000-3000 hatta 20000-30000 kişiyi eğitsen, ne kadarlık bir fark yaratabileceğini zannediyorsun? Ülkedeki iktidar seni desteklemedikten sonra, ne kadar kişiyi eğitebileceğini zannediyorsun?

İktidar olmadan büyük rakamları gerçekten eğitemezsin.Ama İktidar olman için eğitimsizleri eğitilmeye ikna etmen gerekmez.Çünkü eğitimsiz insan eğitilmek istemez.Önce onun eğitimsizliğini kullanıp ona eğitimi dayatabilecek güce erişmen gerekir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bunu becerebilen sadece bir dernek ve birkaç kişi. Bu ülke 3-5 kişinin elleriyle kurtuldu geçmişte. Doğru ellerde doğru adımlarla tabii ki daha büyük organizasyonlar yapılarak tüm ülke eğitilebilir. Ülkeyi eğitmenin yolu halkın cehaletini sömürüp başa geçmekten geçmiyor.

Ayırca küçümseme, göreceksin o eğitilmiş onbinlerce kişilik gruptan ne değişimler olacak bölgede. Bu da bir adımdır ve olması gereken bir adım.

Bazı şeyler iktidar desteği olmadan da yapılabiliyor, her şey "yolsuzca kazanılmış" iktidardan geçmiyor.

Söylediğim dernekle sınırlı bir olay değil. En basitinden bir takım yolsuzlukları taklit etmek yerine bunları yargıya havale etmek de oyunu kuralına göre oynamaktır. Halkın cahilliğini sömürmeyi oyunu kuralına göre oynamak olarak değerlendiremiyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

-007- said:

Konuya dönersek evet tüm yalan yanlış yıpratmalar bir yana TSK Türkiye'nin işini en iyi yapan kurumu olması sebebiyle siyasette söz sahibi olması yozlaşmış kurumlar ve kişiler yerine tercih sebebidir.


adamin elinde silah var yahu?

yani secim sonuclarini begenmemek, ne bileyim secim sistemini begenmemek falan eyvallahta, 'silah zoruyla bana istedigini yapirabilsin birileri' demek, bunun dogal hak ve hatta gorev olmasini acik acik istemek nasil bir mantik aklim almiyor

bugun ona, yarin sana bu isler. silahi tutan bugun icin senden diye destekliyorsun ama yarin 'onlarin' tarafinda olursa ne halt edecegiz?

ya da ne gerek var simdiden dusunmeye, once bir olsun da, o zaman bakariz, degil mi?


aaa bir saniye, olmustu zaten. tuh... neyse, o ayri bu ayri. ayri di mi? ayridir ayri
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ordunun görevi rejimi korumak fln değildir. nerede görülmüş böyle bir şey? tüm halk saltanat istese getirir saltanatı kominist olcaz derse olurlar. orduyu halktan ayrı bir şey olarak görmeyin. ordunun görevi halkı korumaktır halkın seçtiği meclisi, devleti korumaktır. halk şeriat istese ordu karşısında mı duracak sanıyorsunuz? şimdiye kadar şeriat gelmediyse türkiye bir din devletine dönüşmediyse bunun sebebi ordu değil halkın böyle bir şeye karşı olmasıdır. akpye her oy veren şeriatçı mı sanıyorsunuz?

belgeye gelirsek. eğer bu belge gerçekse genelkurmayda üst rütbelilerin bundan haberi illa olur. yoksa istifa ederler alt kademesinde adam darbe planı yapacak onun ruhu duymayacak? ha haberi varsa da hükümetin yapması gereken bu kişileri görevden almaktır. kendisine bağlı olan kurumu yargıya şikayet ediyor lol al gerçekse görevden, üstündekini de al. alamıyorsan da demokrasi fln bıdı bıdı etme değiliz demektir.

belge sahteyse işte o zamanda taraf gazetesinin anasından emdiği sütü burnundan getir. gerekirse kapat. o belgeyi yazanı bu gazeteye servis edeni F tipine tık. hükümetten beklediğimiz budur. yapamıyorsa da seçimde sandıktan şokella çıkar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kirli tezgâh haberleri!

Yakın zamana kadar iktidarın sözcüsü gibiydiler..

İktidar ne derse alkışlıyor, iktidara çatanlara önce onlar çatıyordu..

Diyelim ki Erdoğan Baykal’la atıştı.. Koro halinde CHP düşmanlığı.. Sahte belgelerle manşet mi istersiniz, üç keçiyi bile güdemediğini mi?

Hiçbir şey bulamazlarsa Varlık Vergisi’ne kadar uzanıyorlardı..

Diyelim Başbakan kredi vermeye heveskâr olmayan bankalara kızdı..

Hoop banka haberleri..

Çat çatabildiğin kadar..

Böyle geçinip gidiyorlardı..



*


Hâlâ böyle yapıyorlar da son aylarda faaliyetlerine yeni alanlar eklediler..

Artık psikolojik harekât dairesi gibi çalışıyorlar.. Her gelişmeye karşı ellerinde psikolojik harekâta uygun senaryo hazır..

Sanki savaş halindeyiz!

Yayınladıkları haber falan değil, gazetecilikle ilgisi yok..

Yalanlar üzerine kurulu ucuz propaganda..

Dün Zaman Gazetesi’nde bunun tipik bir örneği yayınlandı.. Özü şu; merkez medya birleşti, askerden aldıkları talimatla ‘Gülen Cemaati’ ile AKP’yi yıpratmak için tuzak haberler yapıyor..

Vay vay vay..


*


Attıkları başlık şöyle: Haberler tuzak kokuyor yoksa eylem planı devrede miydi?

Gizli bir belge bulundu ya, hani gerçek veya düzmece olduğu henüz belli olmayan malum belge..

Orada yazılanlar çoktan devreye sokulmuş..

Merkez medyada son aylarda yayınlanan haberler eylem planında belirtilen niteliklere uygunmuş!..

Allah Allah nedir bunlar?


*


Bir sürü haber başlığını ‘kirli tezgâha uygun gazete haberleri’ diye alt alta döşemişler..

Zaman’a göre bu kirli tezgâh içinde biat etmeyen bütün gazeteler var..

Gazeteciler de..

Bazı haberlerle bazı konular arasında öyle ilişkiler kurmuşlar ki gözlerim fal taşı gibi açıldı..

İler tutar tarafı yok, ipe sapa gelmez..

Ama psikolojik harekât bu işte.. Gazeteleri bunun için var..


*


Birkaç örnek vereyim..

Plan diyormuş ki, Ergenekon’da tutuklanan TSK personelinin masum olduğu, irticayla savaştıkları için iftira atıldığı şeklinde haberler yapılacaktır..

Zaman’cılar bu konuda ‘talimatla yapılan’ haberlerden örnek veriyorlar..

Mesela..

Başbuğ, "arar bulur yok ederim" ; sözü ile "üniter devletin çivisi oynamaz" demeci..

Psikolojik propaganda yazısında bu iki sözü öyle bir sunmuşlar ki sanki Başbuğ kendi cemaatleri için söylemiş..

PKK için söylediğini pas geçmişler..

Veya işlerine böyle gelmiş..

Hatırlarsınız.. ABD Başkanı Obama’nın Türkiye’yi ziyaretinde Ermenistan meselesi gündeme gelmişti ya.. AKP sınır kapısını açmaya niyetlenmiş Azerbaycan’dan tepki gelince 180 derece dönmüştü..

Bu konuda yapılan haberler de ‘gizli tezgâh’ haberleriymiş.. Amaç milliyetçi partilerin tabanını genişletmekmiş..

Azerbaycan’ın tepkisi de...

Erdoğan’ın arayı bulmak için Bakü’ye gitmesi de.. Aliyev’in Moskova ile flörtü de..

Azerbaycan’ın doğalgaza zam diretmesi de uydurmaca!..

Veya kirli tezgâh!


*


Yine plan AKP’lilerin lüks yaşadıkları yönünde haberler yapılmasını öngörüyormuş..

Medya da hemen buna uymuş..

Örnek verdikleri haberlerden biri şu: Başbakan bir uçak daha alıyor..

Eee, almadı mı?

Alsa bile yazmayacaksın.. Oğlunun gemi almasını yazmadıkları gibi..

Yazarsan ‘kirli tezgâh’ın parçası olursun..


*


Daha da komiği var.. Plan, Milli Eğitim Bakanı’nın yıpratılmasını istiyormuş..

Gazeteler hemen harekete geçmiş bu doğrultuda şu haberleri yapmışlar..

Çelik giderayak 500 kişiyi atadı..

Çelik partide görev istemiyor..

Daha bunun gibi ipe sapa gelmez örnek çok.. Ama fazlasına gerek yok..


*


Şunu demek istiyorlar.. AKP’nin hoşuna gitmeyen her haber kirli tezgâh haberidir..

Piyasalardaki durgunluktan bahsetmek de, işsizliğe dikkat çekmek de..

Her şey..



***



Gizli belgeyi Zahid Bey’e gösterin, hemen anlar!

Sahte veya gerçek belgenin ‘vahim’ olduğuna dair görüş birliği var..

Ayrım şurada..

Kimine göre gerçek çıkması daha da vahim..

Kimine göre de sahte olması daha da vahim..

Vahim konusunda mutabakat var, daha da konusunda yok..


*


Başbakan..

Genelkurmay Başkanı..

Savcılar..

Gazeteciler.. Büyük bir heyecanla kriminal raporunu bekliyor..

Belge gerçek mi, düzmece mi?

Şöyle de bir durum var; ele geçen gizli belge fotokopiyse, bu nedenle gerçek veya sahte olduğu saptanamazsa!?..

İşte o zaman yanarız..

Niye mi?

Kimi gerçek diye tutturacak, kimi sahte diye diretecek.. Konu kapanacak ama tartışma hiç bitmeyecek..

Dilerim böyle bir durum ortaya çıkmaz!


*


Çıkarsa da belgenin ne olduğunu anlamak için bir yol daha var..

Çok kolay..

Gizli belgeyi götürüp RTÜK Başkanı Zahid Akman’a göstersinler..

Bir bakışta anlar..

Kendisi de sahte belge düzenlediğine göre bu işin inceliklerini biliyordur..

Hem kendisi ‘temiz bir arkadaştır!’

Sözüne güvenilir!

Şeref ve haysiyetine düşkündür..

Bir bakışta söyler..

Bu işlerde uzmandır, uzman!


Mehmet Tezkan / Vatan
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Güney Kore nasıl mı bu hale gemiş 50 yılda?

Eminim benim gibi bir senenizi 10 kadar güney koreliyle geçirseydiniz anlardınız ama herkesin hatırlayacağı bir örnek vereyim;

Güney Kore eski başbakanı hakkındaki yolsuzluk iddiaları nedeniyle bir özür mesajı bırakıp intihar etti.

Ha ayrıca 50 yıl önce gene "çöplük" olan Almanya ve Japonya'da eminim Almanlar yada Japonlar kıllarını kımıldatmadan gelişmişlerdir sadece model olsunlar diye.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Apis said:

Güney Kore nasıl mı bu hale gemiş 50 yılda?

Eminim benim gibi bir senenizi 10 kadar güney koreliyle geçirseydiniz anlardınız ama herkesin hatırlayacağı bir örnek vereyim;

Güney Kore eski başbakanı hakkındaki yolsuzluk iddiaları nedeniyle bir özür mesajı bırakıp intihar etti.

Ha ayrıca 50 yıl önce gene "çöplük" olan Almanya ve Japonya'da eminim Almanlar yada Japonlar kıllarını kımıldatmadan gelişmişlerdir sadece model olsunlar diye.


Bir kaç ekleme yapayım Güney kore Imf nin bizim için uygulayın dediği politikaların tam tersi bir uygulama yaptı. Milli ekonomisini güçlendirdi,kaynaklarını özelleştirme adı altında Arapa İngilize Almana satmadı falan filan ama gene de soğuk savaş sırasında komünist gruba alternatif bir örnek yaratma çabasında buna ses çıkarılmadı pek.Bugün aynı politikaları Amerika ajanları medyayı vs kullanarak engeller(engelliyor da)

Kıllarını kıpırdatmadan model olsun diye geliştirdiler diyen yok zaten.Akıllı oynadılar ancak bu sırada çelme de takılmadı adamlara
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Milamber said:

ordunun görevi rejimi korumak fln değildir. nerede görülmüş böyle bir şey? tüm halk saltanat istese getirir saltanatı kominist olcaz derse olurlar. orduyu halktan ayrı bir şey olarak görmeyin. ordunun görevi halkı korumaktır halkın seçtiği meclisi, devleti korumaktır. halk şeriat istese ordu karşısında mı duracak sanıyorsunuz? şimdiye kadar şeriat gelmediyse türkiye bir din devletine dönüşmediyse bunun sebebi ordu değil halkın böyle bir şeye karşı olmasıdır. akpye her oy veren şeriatçı mı sanıyorsunuz?
.


Yanlış Ordunun görevi düşmanlarla savaşmaktır hariçte ve dahilde.Yazılı olarak bulabilirsin.Halkın büyük çoğunluğu bile "şeriat isterük" diye bağırsa ordu gene de buna izin vermemekle yükümlü.Bu ülke kurulurken bütün çevreler saltanatı kurtarmaya gidiyoruz diyorlardı.Gene de devrimler yapıldı saltanat yıkıldı
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Türkiye'de en iyi işini yapan TSK ???

Eğer konuya böyle yüzeyden yaklaşırsak , şöyle sorarlar adama.

Terör ? Şehitler ? Vadide orta yerde olan geçekondudan bozma bir karakolun basılıp askerlerin ölmesi ? vs. vs. bu çok çoğaltılabilir.

Bunları geçtim , yozlaşmış kurumlar yerine TSK tercih edilir şeklinde bir söylem. Emin ol bu ülkede her kurum birbirine çok benzer. Çünkü kurumu yozlaştıran kurum değil içindeki insanlar yani bizizdir.

TSK'nın içine uzaydan ithal yozlaşmamış insan girmiyor. Gene bizim içimizden insanlar giriyor. Yani TSK en iyi işini yapan , hiç içinde yanlış iş dönmeyen bir kurum gibi burada dillendirenler ya hakatten bu ülkede yaşamıyorlar ya da onlar ne yapsa münahtır deyip olanları yok farzediyorlar.

Askerlik yapan birçok insana sorun bakalım size en ufak yolsuzlukları anlatsınlar ki genele yaydığınızda dudaklarınız uçuklar. Bunlar bizim bildikleirmiz sadece.

Maval anlatmayın , komik olmayın. Bunları anlatıp da sonrasında TSk şöyle böyle deyip , hiçbirşekilde görevi ve hakkı olmayan , yasaya aykırı olayları hakkıdır diye savunmayın. Bu ülkede hiçbir kurumun yasayalara aykırı davranma , yanlış iler yapma üstünlüğü yoktur. Hangi kurum bu tarz şeyler yaparsa gereği yapılmalıdır ve eleştirilmelidir. Hele ki TSK bu konuda en hassas olması gereken kurumdur. Çünkü bu insanlar atanmış insanlardır , görevleri bu ülkeyi ve insanlarını korumak , savunmaktır.

Benim askerim ülkenin belli bölgelerinde şehit edilirken , terörle mücadele devam ederken , bunları düşünmeyip , ülkenin siyasetine kendini vermiş bir ordu kabul edilemez.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Terör ile mücadele orduların değil hükümetlerin işidir.

Çünkü dağda bulunan teröristleri öldürmekle terör bitmez.kaldı ki Tsk bu işi başarılı bir şekilde yapmaktadır.1990 1995 arası teröristler şehir basabilmekteydi.Dağlarda 40 kişilik gruplar halinde dolaşıyorlardı.Şu anda en büyük terörist grubu 7-8 kişi* ve bir şehirin yanında bile geçemezler.Sınırların içerisinde bulunan kamplar ise tamamen yok edilmiştir.Yalnızca mağaralarda saklanabiliyorlar artık. Sağa sola mayın döşeyip patlatıyorlar uzun zamandır.

Daha tsk dan ne bekliyorsun?

Asıl suçlu gerekli siyasi iradeyi göstermeyen hükümetlerdir.

Apo yakalandığında anasının ayakkabı numarası dahil herşeyi öttü.Ne yapıldı? Para kaynakları kurutuldu mu? Dağılma sürecinde olan örgüte bitirici darbe vuruldu mu? Ülke içi destekçiler pasivize edildi mi?

Ama suçlu ordu

Karakol baskını olacağını kaç gizli servis biliyordu? amerika uyduları o katırları görmedi mi? Müttefiğimiz abd bizi neden uyarmadı?

Baskın yapılırken kullanılan silahları kimler satıyor?


Nato uçaklarından pkkya gidecek silahlar çıkmadı mı?


Hükümet dediğin bu soruların cevabını bulacak.

Ülke içi ve dışı destekleri kesecek.Dağa çıkmayı önleyecek.

İşte o zaman terörle mücadele kazanılabilir.

Ancak son hükümetimiz şehit cenazelerine gitmekten başka bir aktivite yapmamaktadır.

Zaten bu konuda yaklaşımları bellidir. (Askerlik yan gelip yatma yeri değildir.)

Sen bütün mücadeleyi orduya bırak arkana yaslan.Seçimlerden önce açılım diye oy peşinde koş.


En basitinden mayın döşenen yolları asfalt yapma.

Sonra suçlu ordu.

Hadi ordan.


*Asaf başkanının bir konuşmasında telaffuz ettiği rakamlardır kaynak bulamadım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Konuda üç nokta var:

1) Artık kanıksadığımız, sıradanlaşan bir sızdırma vakası daha. Bolca telefon görüşmesi, yığınla evrak sızdırılmasından sonra bir de bu belge aylarca depoda bekletilip savcılık tarafından resmi bir işlem görmeden ordu düşmanı bir gazeteye sızdırılıyor. Yani bu tip sızdırma olaylarını atlatma haber ve agzetecilik başarısı diye göremeyeceğimiz aşikar. Kaldı ki bu sızdırmalardan sansasyon çıkartıp ekmek yemeye çalışan çok basın mensubu var.
Sonuçta Taraf gazetesi tarafını hem yazarları hem haberleri yoluyla defalarca belli etmiş bir gazete. ABD çıkarları yolunda Türkiye'yi şekillendirmeye teşebbüs eden, bunun için de her yolu mübah sayıp ülkenin kurucu değerlerine saldırmayı, onları küçük düşürmeyi prensip edinen bir yayın organı. Üstelik bazen bunun için zaman zaman abd yolundan sapan akp'yi bile ulvi abd yoluna döndürmeye çalışmaktan da geri kalmıyor. Sonuçta "kanka ne yapıyon sen, sem amca kızar ha" modunda birkaç haber hiç de demokrasi ve liberalizm sayılmız. Bildiğin amerikan mandacılığı, bunlar zamanında da tam bağımsız cumhuriyete karşı çıkmışlardı. Işıl ışıl parıldayan abd'nin önderliğinde demokrasi, refah, kalkınma vs hikayeleri bugün gözünüzü boyayabilir. Ama abd demokrasi ve refah vaad ederken onun askeri, pazarı, alt kültürü olmayı, önüne asla çıkmamayı şart koşmaktadır. Yani uslu köpek ol, yemini suyunu eksik etmeyiz.
Uslu köpek olmak isteyen varsa seçim onundur.

O yüzden bu gazetede çıkan haberlere hep temkinle yaklaşmaya çalıştım ve alıştım.


2) Belgenin tespit edilmesinde de hukuksuzluk olduğu söylentileri var. Belgenin bulunduğu şahıs belgeyi kesinlikle reddediyor. Kaldı ki belgenin gerçek olup olmadığı konusu hala aydınlığa kavuşmamış olmasına rağmen bir kısım medyanın kendilerinden olmayan herkesi karalama çalışmaları daha aynı gün başladı.
Başbakan bile "sahteyse vahim, değilse daha vahim" dedi. Gerçi ben buna katılmıyorum.

3) Sızdırılmasından ve yayınlanmasından bağımsız olarak belgenin içeriğine gelecek olursak, orada da çok acayip böyle fırtına kopartmayı gerektirecek şeyler göremiyorum. Ordu kendisini bir nevi PR çalışmasına adamış, işte "karizmayı düzeltelim, karalamalarına cevap verelim" felan gibi. İrtica ile mücadele diye yazılan şeyler de zaten ordunun yıllardır yaptığı şeyler. İrticayı bir iç düşman gibi görüp onunla savaşma planları hazırlama olayı yeni birşey değil. Burada işin AKP ve Gülen cemaati üzerinde vücut bulması aslında bir anda yandaş medyanın dikkatini üzerine çekti sanırım. Yoksa orada yazılan şeylerin kabacasını ben yedek subay okulunda da video olarak izlemiştim 3 sene evvel, hazırlanma tarihi de doksanlardı.

Sonuç olarak Gülen cemaatinin abd'nin ılımlı islam ve türkiyeyi şekillendirme projesinde önemli piyonlarından biri olduğu ve tsk'nın da bu sürece direndiği düşünülürse tsk ve bu cemaatin karşı karşıya getirilmesi çok da şaşırtıcı değil. Yani belge sahteyse daha vahim aslında, üzerimizde oynanan oyunların bir anda ete kemiğe bürünmesi demek olur bu. Gerçekse de korkulacak birşey yok, altında albay imzası olan hiçbir belge resmi de işe yarar değildir.

Bu evrağın sonu da "Ordu içinde bir cuntanın olayıdır, Genelkurmayın ilgisi yoktur. sorumlular cezalandırılsın." şıkkına bağlanır, ne şiş yanar ne kebap.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@teneke adam

"Türkiye'de en iyi işini yapan TSK ??? Eğer konuya böyle yüzeyden yaklaşırsak" said:




Terörle mücadelenin sadece ordu işi olmadığını , hatta zıttına fazlası ile diğer kurumlara kaldığını biliyoruz. O yüzden bukadar yüzeysel yaklaşırsak diye üzerine bastım lafın.

Diğer söylediklerin için de , olay sadece terörle mücadele değil diye belirtmek isterim. Sen bir kurumu 4 4lük kusursuz hatasız gözü ile savunursan (ki bizim memlekette yıllardır öyle yapıldı) , bu kurum kendini düzeltmek veya geliştirmek için özel bir çaba sarfetmez.

Terörle mücadele kaç yıldır sürüyor ? Kaç asker ve sivil kaybetteik ? Ne başarısı ? Sen buna başarı diyorsan sana hadi oradan. Karakol baskısını görüpte söylemeyen bir amerika varsa bundan banane ? O karakol ordumuz tarafından o noktaya o şekilde konulmuş.

Sen uçurumdan aşağı atlarken neden düştüğüm yere emniyet platformu kurmadınız diye amerikayı suçlarsın. Bu kadarda yüzeysel ve sığ yaklaşmayın. Ölenler bizim insanlarımız , önlemini almak tabiki ordumuzun işi. Elin amerikası değil.

Konun özüne ve özetine gelirsek , kimse burada hiçbir kurumu kusursuz , hatasız , suçsuz diyerek herşeyine 10 puan verip , yasaya ve görevine aykırı işler için yapması hakkıdır demesin. Yok öyle dünya , eskide kaldı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ohoooho turkiyenin guvencesi 80 darbesini yapan tsk sa o zaman bence bu gemi batsin arkadas
bu arada 007 sen naptin yav yani akp nin bile demokratik yollarla secildigini anlamamak ta o kadar israr ettin milliyetcilik en mukemmel sey dedigin ama bu kadarini beklemezdim
yani dis guclere karsi tsk en onemli etken
hadi abd de surda burda tsk ya tsk deyilde bizim cocuklar diyorlar bizim cocuklar did it :) disa olan bagimlilikta en onemli etken desen anlicamda yani yuh...
ha bi arada tsk tek gorevini bu gune kadar hep basariyla yapti bundan sonrada yapicagina emiynim
o gorevin ne oldugunu bilmeyenler icin hatirlatayim (sosyalistleri iskenceyle oldurmek)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Horizon said:

...
Sen uçurumdan aşağı atlarken neden düştüğüm yere emniyet platformu kurmadınız diye amerikayı suçlarsın. Bu kadarda yüzeysel ve sığ yaklaşmayın. Ölenler bizim insanlarımız , önlemini almak tabiki ordumuzun işi. Elin amerikası değil.


Ordunun orada işi yok bunu anlatmaya çalışıyorum.

"Osman PAMUKOĞLU" said:

O karakol dediğin şeyler kaçakçılığa karşı kurulmuş barakalardır. Asker orada sadece ihtiyaçlarını giderir.


Zaten terörle mücadelede karakol sistemine girersek kaybederiz.Bu bilindiği için çelik duvarlı kaleler yapılmıyor.


Özel harekatçılar polis ve jandarmanın terörle mücadele etmesi gerekir.Ordumuzu eşkıya avına dağa çıkardığımız her zaman millet olarak zararlı çıkmışız.


ayrıca amerikayı değil hükümetleri suçluyorum.


İnsansız uçak almak bu kadar mı zor?Bir tane askeri uydu fırlatmak imkansız mı?Irak derebeylerinin teröre destek vermelerini engellemek hayal mi? amerika arkadan vurmasının bir faturası olduğunu öğrenmez mi?

Bu çatışma ortamında arkasında siyasi irade olmayan istihbarat olarak desteklenmeyen ve her gün taraflı medya tarafından saldırı altında tutulan Tsk'nın yaptığı hatalar vardır.Ne yazık bu hataların sonucu çoğunlukla trajedi olmaktadır.

Özetlersem
1.Tsk hiç olmaması gereken bir çatışma ortamının içinde yalnız bırakılmıştır.
2.Siyasi irade sahipleri yeterli çabayı göstermemiştir.Tsk ülke içinde terörist varlığına etkili ve büyük ölçüde darbe vurmuştur.Bu çatışma ortamında büyük hatalarda yapmıştır.
3.Terörün bitmesi için para kaynaklarının ve desteğin kesilmesi gerekir.

Tsk hatasız değildir ama suçsuzdur.Böyle bir ortamda canlarını ortaya koyarak ellerinden geleni yapıyorlar.20 yıldır iğneyle kuyu kazıyorlar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Şimdi size bir soru:

Askerlerin; irticai faaliyetleri, dincilerin devletteki örgütlenmelerini izlemediğine aklınız erer mi?..

Ya da:

TSK’nın bu "dincileşme" hareketlerini izleyip raporlara yazmadığına inanan bir tek kişi var mıdır?..

Ben bunca yılın deneyimiyle, belki yüzlerce araştırma-inceleme ve çalışma olduğuna inanırım...

Bu belgelerden sadece birisi gerçek değildi...

Onu da Taraf Gazetesi ele geçirdi (!)

*

İşte Türkiye bu belgeyi tartışıyor.

AKP’liler acele koşup savcılığa suç duyurusu yaptılar... Daha da koşacaklardı, akıllarına başka koşacak bir yer gelmedi...

Bine yakın TSK’ya eleştiri yazısı yazıldı...

Başbakan kızdı...

Cumhurbaşkanı da kızdı...

Oysa TSK İç Hizmet Yasası’nı açıp baksalardı, orada "koruma ve kollama görevi" yazılıydı...

(Bakınız; Madde 35...)

*

Askerler dinci yapılaşmayı izlerler...

Raporlara yazarlar...

Araştırma yaparlar...

Oturup konuşurlar...

Türk halkı cumhuriyetin-demokrasinin adını dahi duymamışken, hepimiz biliyoruz ki bu cumhuriyeti askerler kurdu. Üstelik şeriatçı güçlerin, saltanatçıların direnmesine, tepkisine ve isyanına; subayların kafasını kesip sırıkların ucuna takmalarına rağmen...

Ve askerler laik cumhuriyeti savunmak için arada bir yemin ederler...

Onlar cumhuriyet devrimlerinin bekçisi olduklarına inanırlar...

Sadece böyle saçma bir plan yazmak, diyelim ki tarikatçıların evine silah bırakmayı káğıda döküp altına imza atmak akıllarından geçmemiştir...

Ki bu belgeyi de arkadaşlar ele geçirdiler...

*

Bu yazı demokrasi adına zor, ama doğru bir yazıdır...

Size yine bir soru:

Dinci kadrolar, tarikatçılar Türkiye’yi ele geçirirken... Askerlerin seyirci kalacaklarına inanan bir tek kişi var mı?..


Bekir Coşkun / Hürriyet

---------------------------------

Kod Adı...


Kod adı Sarıkız.

Kod adı Ayışığı.

Kod adı Yakamoz.

Kod adı Eldiven.

*

AKP darbeleri bunlar.

Migros rafı gibi...

Hepsi barkodlu.

*

Peki ya sonuncusu?

Onun kod adı niye yok?

*

Adını ben koyayım...

*

Son bir yılda kaç kişi işten atılmış?

Bir milyon 244 bin kişi.

Bir yılda kaç hafta var?

52.

Düş cumartesi pazarları...

261 gün kalır geriye...

Böl bir milyon 244 bin kişiye 4 bin 766 kişi eder günde.

*

"Bana darbe yapıyorlar, komplo kuruyorlar, mazlumum ben" ayaklarının yaşandığı memleketimde, günde 4 bin 766 kişi işten atılıyor.

*

Her gün bir Tümen.

Her ay komple Birinci Ordu.

Her sene iki TSK.

*

Darbe diye buna derim ben.

Tank gibi geçiyor üstümüzden.

Kod adı Teğet.


Yılmaz Özdil / Hürriyet
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Nefr said:

-007- said:

Konuya dönersek evet tüm yalan yanlış yıpratmalar bir yana TSK Türkiye'nin işini en iyi yapan kurumu olması sebebiyle siyasette söz sahibi olması yozlaşmış kurumlar ve kişiler yerine tercih sebebidir.


adamin elinde silah var yahu?

yani secim sonuclarini begenmemek, ne bileyim secim sistemini begenmemek falan eyvallahta, 'silah zoruyla bana istedigini yapirabilsin birileri' demek, bunun dogal hak ve hatta gorev olmasini acik acik istemek nasil bir mantik aklim almiyor

bugun ona, yarin sana bu isler. silahi tutan bugun icin senden diye destekliyorsun ama yarin 'onlarin' tarafinda olursa ne halt edecegiz?

ya da ne gerek var simdiden dusunmeye, once bir olsun da, o zaman bakariz, degil mi?


aaa bir saniye, olmustu zaten. tuh... neyse, o ayri bu ayri. ayri di mi? ayridir ayri


Meseleye düz mantıkla sadece silah açısından bakmak sizi alakasız sonuçlara sürükleyebilir. Elbette ordu silahla fiziksel güçle müdahale etmemelidir sisteme. Burda denmek istenen şey o değil. Denmek istenen "ordu bugün işini en iyi yapan tek güvence kurum olması sebebiyle bugün siyasette söz sahibi olamlıdır" Söz sahibi olmak demek darbe yapmak demek değil.


Neden mi? Çünkü bugün ülkenin kuruluş temellerini oluşturan temel Atatürk felsefeleri karalanmaya çalışıyor. Ordu da ülkenin felsefi temellerine muhalefet partilerinden bile fazla sahip çıkan bir kurum. İşte sebep bu. Siyasi açıdan düşünmeyin, ordunun temelleri sağlam ve ordu kendi temellerini korumayı her işi olduğu gibi çok iyi beceriyor. İşte bu yüzden Türkiye'nin temellerini korumak da bugünün pozisyonunda sadece ve sadece ordunun becerebildiği bir iş ne yazık ki! O derece vahim bi tablodaysak "silahı var o yüzden sözü geçemez" düzmantıkları yalan olur.


Mantık bu:

Penthesilea said:

Ordunun gorevlerinden biri rejimi korumaktir, en akli basinda kurum da ordu su an TC'de.



Ve evet ordunun görevi ülkeyi korumaksa, tehditler de sadece dışarda değilse, o zaman ordu yeri geldiğinde babalar gibi ayar verir tehditlere, hele hele içinde bulunduğumuz şu günlerde!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

-007- said:


Penthesilea said:

Ordunun gorevlerinden biri rejimi korumaktir, en akli basinda kurum da ordu su an TC'de.



Ve evet ordunun görevi ülkeyi korumaksa, tehditler de sadece dışarda değilse, o zaman ordu yeri geldiğinde babalar gibi ayar verir tehditlere, hele hele içinde bulunduğumuz şu günlerde!


Veriliyor da ama görüyoruz, ordunun sinir sistemi refleksleri olarak tanımlayabileceğimiz açıklamaları bile bilimum özgürlükçü medya tarafından "VAY DARBECİ ORDU!!!" şeklinde tu kaka ediliyor.

E muhtıra olayı yaşanırken askerdeydim, ki çok şaşırtmıştır zamanında beni, sizlerle de paylaşmak isterim: E muhtıra olayını alladıkça pullayan hatta konuyu yurtdışındaki abilerine kadar bile götüren taraflar neden ordu içindeki Fettuhllahçı bağlantılarının yakalanıp ordu dışı edilme haberlerini yazmazlar?

Hiç düşündünüz mü?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben cidden darbe olsun istiyorum ama öyle böyle değil. Sırf bu orduyu çok yüce, mükemmel bir kurum olarak görenlerin o zamanki hallerini görmek için. Ordu sivil hayata müdahale ettiği zaman neler olacağını anlamaları için. Türkiye'nin bir 20 yıl geriye nasıl gideceğini çok geç de olsa idrak edebilmeleri için....

Evet darbe yapılması lazım, başı örtülü insanlar sokaklarda yürüyor lan nefes alıyorlar, üniversiteye falan almıyoruz ama utanmazlar oksijen tüketiyor. Şeriatın gelişine işaret bu. Ayrıca seçimlerde hile var msn listemde kimse akpye oy vermemiş adamlar nasıl seçiliyor!'^?!?!'^!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...