DoGMeaT Mesaj tarihi: Mayıs 24, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 24, 2009 kusura bakma ama katılmıyorum sir. bak sordum hocam kim ne dedi seni rahatsız eden lütfen paylaş. sallıyorum,chp çıkıp alın türkan hoca olsa bize oy verirdi,vermediniz diye öldümmü dedi. evet türkan saylan yüce bir ülküyü kovalarken geçirdi hayatını ve bu kovalamacadada öldü. türkan hocanın yürüdüğü yolun bazı eksimleri ne kadar rahatsız ettiğini ölümüne sevinenlerden anladık zaten. ölümü sonraı yol arkadaşlarının çıkıp onun açtığı yolda yürümeliyiz demesimi rahatsız etti seni yoksa dinci yobaz-faşist ırkçıların lanetlenmesimi? onuyn açtığı yolun,ülküsünün,umudunun,çağdaş bir türkiye ve yüzü ak,boydu dik bir türk gençliğinden farklı birşey olduğunu düşünmek direk hıyarlıktır.tartışma adabınıda korum yani,gelmesin karşıma o herifler. e o zman ölümü arkasından türkan bu görüşünün sözünün edilmesi nasıl ters gelebilir bir insana?burda söz konusu olan "görüş","ideoloji" çağdaş bir türkiye. crr'de yapılan konuşmalarıda dinledim tam metin,türkan hocanın herhangi bir siyasi görüşle bağlanacak şekilde anıldığını göremedim. daha önceki postlarını görmedim bilmiyorum kusura bakma,forumu çok takip etmiyorum.
GEd Mesaj tarihi: Mayıs 24, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 24, 2009 sir said: ah benim rejim uğruna kullanılmaya dünden hazır genç arkadaşlarım. Senin yaş taş çatlasa 23, asıl genç olan sen olmayasın?
sir Mesaj tarihi: Mayıs 24, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 24, 2009 taş çatladı 26yım =) ben genç değilim demedim ki zaten heh dogmeat, üzgünüm ben de çağdaşlık konusunda sana katılmıyorum. işte 20 mayıs tarihli hıncal uluç ve yılmaz özdil imzalı yazılardan sadece iki alıntı. Atatürk'ü yok etmek, silmek, aşağılamak için çırpınan ve başaracaklarını sanan talihsizlere, Türkan Saylan'ın ölüsü yetti.. --------------------------- Mavi gözlü sarışın adam. Gencecik Kubilay. Ve, kırmızı-beyaz çiçekli o küçücük penceresinden el sallayan narin kadın. Yakamıza onurla takacağımız... Her 19 Mayıs'ta, vampire sarmısak gösterir gibi yobaza göstereceğimiz üçüncü bir fotoğrafımız var artık. yukarıda örneğini verdiğim iki yazıda da türkan saylan, ideolojik angajmanlara son derece keyfi bir biçimde malzeme yapılmaktadır. bi de cenazesinin 19 mayısa denk düşürülmesi meselesi var, ve buradan da süper bir "kemalist mesaj" çıkıveriyor. ah ne tesadüf değil mi? benim rahatsız olduğum bu işte. türkan saylan'ın sağlık alanında, eğitim alanında verdiği hizmetlere kimsenin dediği bişey yok. ancak 27 nisan muhtırasına destek vermesi? şener eruygur'la ortak açıklama yapması? türbanlı kızları "ajan" olarak yaftalayıp katiyen burs vermemesi? bunlar, benim "çağdaşlık" tanımıma uymuyorlar, daha çok militarizme, otoriter zihniyete giriyor bu açıklamalar. ve bunları ikinci elden değil, bizzat ayşe armanla yaptığı uzun röportajdan okuyorum. şimdi bunları gözönünde bulundurunca, "türkan saylanın açtığı yol"un bu zihniyet içinde yoğrulması ve yorumlanması bana biraz uzak ve bulanık bir çağdaşlık tanımı gibi görünüyor. yani sen türkan saylana "çağdaş"lığın yegane temsilciliğini atfediyorsun, adeta tartışılamaz bir azize konumuna getiriyorsun, karşılığında ben de bu otoriter yanına vurgu yapmak durumunda kalıyorum ister istemez. ayrıca, "dinci-yobaz-faşist-ırkçı lanetleme eylemi" diyorsun, bu tamlama ve bu eylem "çağdaş" bir cenazeye ne kadar yakışmakta? mağdurun yanında durup, kaybolanın yasını tutmaktansa, suçlu arayan, hedef arayan, küfüre kadar varan bir söylem, en azından cenazeye yakışmıyor.
sg-1 Mesaj tarihi: Mayıs 24, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 24, 2009 evet sir haklı türkiyede ilk defa oluyo böyle şeyler yalnız cenazede hepimiz türkan saylanız sloganı eksik kalmış daha önce hiç kullanılmadığı için kimsenin aklına gelmedi herhalde sir tipi gülen smili
DoGMeaT Mesaj tarihi: Mayıs 24, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 24, 2009 Atatürk,Kubilay ve Türkan saylanın ortak payesi nedir? gericilik ve gericilere karşı mücadele. itiraz edebilirmisin? şener uygunla arasındaki ilişkiyi hiç bilmiyorum,netten baktım biraz bulamadımda birşey : / lakin büyükanıtın ve türkan saylanın açıklamalarından sonra çıkıp hala "muhtıra" demek "evet 23 nisan yerine kutlu dopum haftası kutlansın lütfen" demektir,hiç lafı dolaştırma. türbanla çoğu üniversteye giremezken niye türbanlı öğrencilere burs? =) ÇYDD'nin türbana bakış açısı o röportajdada açık ayrıca."Mitinge gelenlerin %50si türbanlıydı" demedimi türkan saylan? bizim türbanla değil siyasi simge olan türbanla sorunumuz var diyende o değilmi? pardon dinci-yobaz/faşist-ırkçıları lanetlememeliyiz yani? burdan bunu anladım. mağdurun zaten yanındayız,daha fazla mağdur olmamaları için adımlarıda atıyoruz,başka kimsenin atmadığı kadar,suçlularınsa kim olduğunu bilmek ve bunu söylemek yanlış oluyor öylemi? biliyorum sir,senin dünya görüşün benimkinden farklı bu forumlardaki çoğu insandan farklı sana saygı duyuyorum çünkü azınlık olduğun için,(doğru-yanlış orasına karışmam) hiç sinmedin uğraştın didindin yazdn çizdin burda sesini duyurdun çoğu kişiyide susturdun. ve evet senin dünya görüşünü paylaşan insanların bazılarına türkan saylan ters geliyor olabilir,çünkü kendisi üstlendiği görev nedeniyle apolitik olamaz,AYD'nin laikliğe karşı güçlerin odağı olduğunu söylediği bir siyasi partiye çok sıcak bakması komik kaçar.bu partinin ve takipçilerinin reddedilemez birşekilde sembol olarak seçtiği bir simgeyi kabullenmesi imkansız olur.varsın kurunun yanında yaşta yansın,çydd'nin görevi o yaşları düşünmekten çok daha önemliydi,kimse kusura bakmasın,eğer gerçekten ÇYDD hiç bir türbanlıya burs vermediyse bence iyi birşeydir,helal olsun. o yüzden ister direk vakit gibi oalyı köpekliğe vur,ister hakan ahmet gibi "ya vakit kaka ama türkan saylanda kakaydı aslında" diye takiye yapıp öcü olmaktan kurtul,bu ülkede türkan saylan ve benzerlerinin takip ettiği yol,ister beğenin ister beğenmeyin,bu ülkeyi kuran elit kısmın yoludur ve çağdaşlıktır,bu ülkenin kurucusunun hedefidir,geri kalanlar bizimle beraber 1. sınıfta seyahet etmeyi tercih edebilir,biz onları yanımıza gelmeye ikna etmeye çalışırızda,olmazlarsa,ırağa bak,irana bak,malezyaya bak,o ülkelerinde aydınları,hukukçuları,güzel sokakları ve deniz kıyaları,güzel düşünen insanları ve özgürlükleri vardı,artık yok? neden? çünkü türkan saylanın takip ettiği yolu takip edenleri susturuldu,anayasaca görevlerinden biri laikliği korumak olan ve bu görevi benimsemiş bir orduları yoktu. işte o yüzden ister senin düşüncene karşı olsun,ister abilerin ablaların saygı duyduğun taraftarların zehir saçmaya devam etsin türkan hocaya,sen bir dur,sen bir sus,şu ana kadar almıyacağın tepkiler alırsın emin ol. çokmu despot geldi dediklerim? üzgünüm,23 nisanda kutlu doğum haftası istiyorsan ben seni istemiyorum,seni isteyenleri bulabilirsin,çoğunlukta olabilirsiniz ama bu ülkenin ideallerini siz belirlemiyorsunuz. okulda baleye değil namaza yönlendirilsinmi istiyorsun çocuklar? o zaman baybay. dinci yobazlar ve faşist ırkçılardanmısın? yada onların lanetlenmesine karşımısın? tüh o zaman,çağdaş değilsin,bu kadar basit. çağdaş bir yaşamın ne olduğuna çok kafa patlatmaya gerek yok eğip bükmeyede uraşmasın kimse çağdaşlığı. okulda bale yerine namazın yobazlığın faşistliğin okumayan kızların 23 nisan yerine samimiyetten uzak bir kutlu doğum haftasının çağdaşlıkla bir kesişmesi yok.olmuyacak,hiç uraşılmasın. çok keskin gelebilir dediklerim ama demokrasi adı altında çoğunluğun diktatoryasını kabul etmeyecek,ve sözde daha ılımlılara boyun eğmeyecek bir kesim var.ben o kesimdenim,çünkü eminim,ılımlılığın sonu yok.e daha çok çatışma ve kavgaya yol açar bu dersen,umrumda değil,benim yolum doğru,türkan hocanınki doğru,diğerlerininki değil. neden bu kadar kızgınsın?neden bu kadar astığım astık kestiğim kesitksin diyebilirsin,bu akdar nasıl inanabilirsin dediklerinin doğruluğuna diyebilirsin,çünkü dediğimin tersini çok kere gördüm "münferit" olaylarda.zaten tartışmaya açılmasının bile saçma olduğu şeyleri tartışmaya açan sizsiniz hatalı olan. ülkesini seven eğitimli laikliği benimsemiş kültürlü dogmalardan uzak çağdaş çocukların yetişmesini yanlış görenler varsa,hatalı olan onlardır.bu kadar basit.
sir Mesaj tarihi: Mayıs 24, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 24, 2009 beni ısrarla bir kesimin yanına koyup, toptan yaftalamaya çalışıyosun, ama o kadar kolay değil. ben hrant dink'in cenazesinde "faşizmi kanında boğucaaaaaz" diye höykürenlerden de çok rahatsız olmuştum. çünkü, tekrar söylüyorum, cenazeler böyle nefret gösterilerinin yeri olmamalı. bu ölenin kimliğinden ve ideolojisinden bağımsız, insanca bişey. bu topikte türkan saylanın bu yanlarını eleştirmek yerine ona saygı duruşunda bulunmayı tercih edecektim, ama madem cevap hakkı doğdu, ben de aynı açıklıkla cevap vereyim. bana göre bu ülkede "asker yeri geldiğinde hükumete balans ayarı vermelidir" şeklinde düşünenler, en az o yobaz takım kadar gericidir. askerin siyasetteki yerini, vesayet rejimini; bunca darbeye, baskıya, çekilen bunca acıya rağmen hala meşru görenler, demokrasinin karşısında yer almaktadır. siyasi simge olan-olmayan diye birşey yok. kurunun yanında yaşı da yakmak, iddia ettiğin üzere "çağdaş" bile olsa, adil değildir. devletin gücünü arkasına alıp, yüzeysel bir şekilcilik üzerinden, üniverste kapılarında "ikna odaları" kurup, devlet karşısında son derece kırılgan, savunmasız insanlara "çağdaşlığı" dayatmak, faşizmdir. ben türkan saylan apolitik olmalı demiyorum, hatta onun gibi düşünenler susmalı da demiyorum. ancak bütün çağdaşlığı ve ilericiliği de üzerinize o kadar kolayca almayıverin. şu ukalalığınızdan ve elitliğinizden biraz silkiniverin, kendinize gelin, çünkü bu ülke sadece size ait değil ve sadece sizler yaşamıyorsunuz. insanların veya sistemlerin veya ideolojilerin doğrularını övdüğünüz gibi, yanlışlarını eleştirmeyi de bilin. bu herkes için, her ideolojiden ve dünya görüşünden insan için geçerli. ve bizim ülkecek en çok sıkıntısını çektiğimiz şey, hiçkimsenin ideolojik konumundan en ufak bir sapma bile yapmak istememesi, asla ve kat'a özeleştiriye başvurmamasıdır. komünisti sovyetlere toz kondurmaz, kemalisti tek parti dönemine toz kondurmaz, dincisi menderese toz kondurmaz.. bi partiyi/ideolojiyi sevmiyo musun? söyle, anlat, açıkla ne güzel. her türlü muhalefeti yap. ama "biz çağdaşız" diye çağdaş görmediğin kişiler üzerine baskı kurma, çünkü tam da o noktada sapıyosun çağdaşlıktan. bu ülkeyi kuran elit kısmın temsilcisi olan otoriter zihniyet, bugün türkiyenin olgun bir demokrasiye sahip olmasının önünde duran bir engeldir. ha bu demek değildir ki onlar bıraksa akp ülkeyi güllük gülistanlık yapacak, hayır. ama gerçekten "çağdaşlık" beklediğimiz kesimler bağnazlıkla, kişi kültüyle, otoriterizmle meşgulse; muhalefet tamamen yanlış nedenlerle, mutlak bir ideolojik körlükle iktidara saldırıyorsa..nasıl sağlıklı bir demokrasimiz olabilir? türkiye o saydığın ülkeler gibi olmadı hiçbir zaman, bundan sonra da olmayacak zaten. fakat "ilerlemek" için, her kesimden insanın bir an önce kendi ideolojisiyle ve cemaatiyle yüzleşmeye başlaması şart. bunu her parti için, ve kendim için de söylüyorum, ki ben de ister istemez o "1. sınıf"ta yolculuk eden "elit"lerden biriyim, kaçınılmaz olarak bu sınıfın içinde büyüdüm. 23 nisanda isteyen çocuk bayramını, isteyen kutlu doğum haftasını, isteyen halloween'i kutlasın, bana ne? kime ne? kimse kimseye "neden bunu kutlamadın da şunu kutladın" diye baskı yapmasın yahu, çok mu zor? okulda çocuklar oyun oynamaya yönlendirilsin. gencecik yaşta anlamadıkları marşları ezberletilmesin, ufacık dimağları herhangi bir ideolojiyle, veya dini dogmayla zehirlenmesin. çağdaşlık baleyle, klasik müzik dinletmekle olmuyo. demokrat bir ortamda, demokrat bir zihniyet aşılamadan wagner dinletsen, kuğu gölü oynatsan kaç yazar.. bu ülkede her zaman "azınlığın", yani o "kurucu elit"in diktatoryası oldu zaten. ve o kesim yerinden kıpırdamadıkça, zihniyetini dönüştürmeye çabalamadıkça, tarihiyle ve otoriterliğiyle yüzleşmedikçe, diğer kesimlerden daha da yoğun bir muhalefete maruz kalacaktır-kalmalıdır. bu zihniyet değişmeden, demokrasiye kavuşmamız mümkün olmayacaktır çünkü.. son olarak nispeten seviyeli ve açıksözlü postun için teşekkür ederim, imzandaki gibi klas bi insanmışsın hehe =)
DoGMeaT Mesaj tarihi: Mayıs 24, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 24, 2009 kurucu elit otoriterdi,bu tartışılamaz,ama o bilincin devam etmesi kurucu elitinmi suçu sadece? güç o elite sırtını çeviren ve henüz yoğrulmamış kitleleri tercih eeden adnan menderese geçince farklımı oldu?suç o kurucularınmıydı sadece? yada ülkenin normalarını deiştirmeye çalıştığı için ilmikle onu buluşturanlar suçumuydu,20 yıl sonra kenan evrenin çıkıp" ben niye yapmayım lan o zaman" diye darbe yapması. evet düzeltilmesi gereken şeyler vardı ama yeni gelenler o hataları düzeltmedi,hiç birinin işine gelmedi yada başka işleri vardı yada destek yoktu yada çok geçti.o yüzden ülkede anti-demokratik bir ortam varsa bugün,çıkıp tek bir grubu suçlamak komik,1930'da haydi genel seçime denmesini beklemekte ayrı komik zaten ,yapacağını sanmıyorum,günün şartlarına göre düşünmek lazım "hani bizim pembe mojitolarımız,beyaz güvercinlerimiz" demeden önce. hala var bak,şapkalı sihirbaz,özal 2lisi nasıl o kadar kaldı koltuklarda,cindoruk bu yaşta cıkıp "genç isim lazım,geliyorum" diyebiliyor,baykal hala chpnin başında,ecevit ailesi dspyi yönetiyor hala ,al işte otoriterliğin kırıntıları bunlar,siyasetimizde reesmen normlaşmış,ama bunun suçlusu ülkeyi kuranlarmı,onların otoriter yönetiminin amacı bu muydu? şimdii,aynı DP gibi,karı gibi vıkvıklıyanlardan,danışıklı dövüşlerden sıkılan halk kendini en özden kucaklayanlara verdi iktidarı,onlar ne yaptı. öncelikle bürokrasi el değiştirdi,kadrolaşmalar başladı sonra sermaya el değiştirdi. şimdi bu adamların bundan sonra ne yapacağını bilemeyiz. belkide yoğrulmamışları yoğurmaya çalışanları sindirecekler,türkan saylanda,ne tesadüf,onlardan önde gelendi. onuda yaptılar diyelim,bundan sonra ne olacak? sermaya ellerindeyse kendi aydınlarını,medyalarını edindiklerinde ordu ellerindeyse,muhalefet kuzulamışsa. ne yaparlar ne yapabilirler kim bilicek? xyz olmadık olmayız demek gerçekten ÇOK büyük bir sallama o yüzden. yukardakilerin hepsi oluyor. bundan yüz bulan taban öyle bir kralcı durumdaki,rahatkı,çankayada beline erkek arkadaşının sarıldığı bayana "orospu" deniliyor yahut bunun gibi münferit olaylar çoğalıyorda çoğalıyor. emaleth demişti,bundan öncede kötü yönetiliyorduk ama artık kötüyü bırak ben artık kendimi,yaşam biçimimi tehdit altında hissediyorum diye. elit kısmın benim gibi küçükleri münferit olaylarla boğuşup büyükleri silivrideyken, medya,polis,para onlardayken, muhalefet hantal ve barbunyayken, elimizde birtek ordu kalıyor,o yüzden muhtıralara muhtaç yaşıyoruz elit kısım olarak.darbe tabiki istemiyoruz,ama daha fazla ılımanlaşmakta istemiyoruz. demokrasiyemi güvenelim?demokrasiydi hocam bizi bu hale getiren zaten,gaydırıguppak ülkemizin asfalt arasından başını çıkarmış bir çiçeği olan demokrasi.ama o çiçeği hayatta tutabilmek için diğer çiçekleride,idealleride unutmamalıyız. korkumuz şu ki,siklenmiyor artık o idealler. öyle bir demokrasiki o yada bu nedenden şu anki hükümetten vazgeçen yoğrulmamışlar ekstrem partilere oy yağdırdı,al işte olgunlaşmamış bir demokrasinin ilk semptomu bu değilmi zaten. yanlış anlaşılmasın,demokrasiyi sevmiyorum değil,kötülerin en iyisi,çörçılın dediği gibi. neyse,sonuçta şu an neden ve nasıl bir kuşatma altında olduğumuzu anlattım,anlamışsındır sanırım,ve ben bu durumdayken türkan saylana laf söyletmem,tozda kondurtmam,zihniyet değişmeden birşey olmaz diyorsun,haklısın,hemde çok,yoğurmak lazım,ama o zihniyeti inan ne AKP ne erdoğan nede feto değiştirecek.türkan hoca gibiler değiştirecekti. hiç benimsiyemedim bu sıfatı ama,günümüzün "liberalleri" gerçekten samimilerse,demokrasi hak hukuk özgürlük istiyorlarsa,ahmet hakan gibi " ay vakit kaka ama türkan hocada kaka" dememeliler. 2 yol görüyorum ben ya korktuğum olur ve kale düşer,harbi yavaş yavaş karşı-derim canlanır ve korkunç bir ülke oluruz. yada daima şimdi olduğumuz gibi salak bi sike yaramaz bir ülke olup "türkiyede güzel şeylerde oluyor" haberleri ile yetiniriz,kifayetsizliğe son hız devam ederiz,siyasi arenadada sol diyince DPS,atatürk diyince CHP,din diyince AKP(tek din islam sonuçta çoğunluğa göre adsf) gelir aklımıza. bu 2 yoldan kurtulmamızı sağlayacak az insan ve az umut var,bu 2sinin birleştiği insanlardan biriydi türkan hoca,hala ona laf atıp durun,sonrada demokrasi demokrasi. bi iskandinav ülkesi bi amerika olalım demiyorumda lan yüzyıllarca beraber yaşadık kıl kadar farkımız yok şu yunanlılar kadardamı olamıyacaz mına koyim.
huun Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 tabii lan elit ne derse o olmalı bu ülkede! elit? madem elitsin sikleteceksin dogmeat kusura bakma. elit olmanın bir şekli şemali olmalı. yok, top benim oynatmıyorum diye ağlayacaksan feodal monarşiyi getireyim sabah ülkeye.
sg-1 Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Çevik Bir bile yapmadı 28 Şubat silindir gibi geçti benim üzerimden... "General" imzalı dilekçelerle şikáyet edildim... Meşhur "askeri brifingleri" eleştirdim diye Ağır Ceza'da yargılandım... Tehdit edildim, ayağımı denk almam gerektiği söylendi. Askeri hastanelerde süründürüldüm... Mesela Çevik Bir çok uğraştı benimle... Dönemin "büyük medyası", bir kaşık suda boğacaktı beni... Aleyhimde tezvirat yapıldı bir sürü... Velhasıl... 28 Şubat'ta elden gelen arda konmadı... Ben ise milim ödün vermedim bu zulme karşı... Mücadele ettim... "Zalim"e karşı "mazlum"un yanında yer aldım... Ta ki... "Mazlum", iktidar koltuğuna kurulup muktedir olana kadar... "Hadi bana eyvallah" demem, bundan sonradır. Bu zamana kadar "Ben 28 Şubat'ta aslanlar gibi çarpışmış bir adamım" edebiyatı yapıp böbürlenmeye tenezzül etmemiştim... Yine de etmem... Bugün "28 Şubat'ta nice zulme maruz kalmama rağmen mücadeleye devam ettim" meselesini anımsatıyorsam, bir nedeni var... Çünkü bugün bakıyorum da... Yine de bir insafı varmış 28 Şubat'ın... Askeriyle, medyasıyla, yargısıyla... Üzerimize çullanırlarken... Yine de bir insaf çizgileri, bir insanlık boyutları, bir vicdan ölçüleri varmış... Vururken bile, zalimlik yaparken bile, yok etmek için uğraşırken bile... İşi en azından "şerefsizlik" boyutuna taşımıyorlarmış... İtham ederken bile, zulmederken bile bir "ahlaki eşik" kaygısı güdüyorlarmış... Şimdi düşünüyorum da... Eğer 28 Şubat benzeri hareketi, "dünün zalimleri" yerine, "bugünün zalimleri" yapsa imiş... Bunlar önce onurumuzu ve şerefimizi iki paralık edip bizi buralarda yaşayamaz hale getirirler, ardından da cesetlerimizin üzerinde tepinerek sevinç çığlıkları atarlarmış. Velhasıl... "Bugünün zalimi"nin bu derece yamyamlaşması, bana "dünün zalimi"ni aratıyor. Ne feci değil mi? Ahmet Hakan
DoGMeaT Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 huun said: tabii lan elit ne derse o olmalı bu ülkede! elit? madem elitsin sikleteceksin dogmeat kusura bakma. elit olmanın bir şekli şemali olmalı. yok, top benim oynatmıyorum diye ağlayacaksan feodal monarşiyi getireyim sabah ülkeye. tam olarak neye tepki verdiğini anlamadım. ayrıca evet cumhuriyetin ilk yılları tamamen azınlığın "ne derse olduğu" elitizm kokan yıllar,buna karşımısın? baybay atatürk devrimleri o zaman. yine sorayım,nedir dediklerimden sana ters gelen?
cogitoz Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 DoGMeaT said: kurucu elit otoriterdi,bu tartışılamaz,ama o bilincin devam etmesi kurucu elitinmi suçu sadece? güç o elite sırtını çeviren ve henüz yoğrulmamış kitleleri tercih eeden adnan menderese geçince farklımı oldu?suç o kurucularınmıydı sadece? yada ülkenin normalarını deiştirmeye çalıştığı için ilmikle onu buluşturanlar suçumuydu,20 yıl sonra kenan evrenin çıkıp" ben niye yapmayım lan o zaman" diye darbe yapması. evet düzeltilmesi gereken şeyler vardı ama yeni gelenler o hataları düzeltmedi,hiç birinin işine gelmedi yada başka işleri vardı yada destek yoktu yada çok geçti.o yüzden ülkede anti-demokratik bir ortam varsa bugün,çıkıp tek bir grubu suçlamak komik,1930'da haydi genel seçime denmesini beklemekte ayrı komik zaten ,yapacağını sanmıyorum,günün şartlarına göre düşünmek lazım "hani bizim pembe mojitolarımız,beyaz güvercinlerimiz" demeden önce. hala var bak,şapkalı sihirbaz,özal 2lisi nasıl o kadar kaldı koltuklarda,cindoruk bu yaşta cıkıp "genç isim lazım,geliyorum" diyebiliyor,baykal hala chpnin başında,ecevit ailesi dspyi yönetiyor hala ,al işte otoriterliğin kırıntıları bunlar,siyasetimizde reesmen normlaşmış,ama bunun suçlusu ülkeyi kuranlarmı,onların otoriter yönetiminin amacı bu muydu? şimdii,aynı DP gibi,karı gibi vıkvıklıyanlardan,danışıklı dövüşlerden sıkılan halk kendini en özden kucaklayanlara verdi iktidarı,onlar ne yaptı. öncelikle bürokrasi el değiştirdi,kadrolaşmalar başladı sonra sermaya el değiştirdi. şimdi bu adamların bundan sonra ne yapacağını bilemeyiz. belkide yoğrulmamışları yoğurmaya çalışanları sindirecekler,türkan saylanda,ne tesadüf,onlardan önde gelendi. onuda yaptılar diyelim,bundan sonra ne olacak? sermaya ellerindeyse kendi aydınlarını,medyalarını edindiklerinde ordu ellerindeyse,muhalefet kuzulamışsa. ne yaparlar ne yapabilirler kim bilicek? xyz olmadık olmayız demek gerçekten ÇOK büyük bir sallama o yüzden. yukardakilerin hepsi oluyor. bundan yüz bulan taban öyle bir kralcı durumdaki,rahatkı,çankayada beline erkek arkadaşının sarıldığı bayana "orospu" deniliyor yahut bunun gibi münferit olaylar çoğalıyorda çoğalıyor. emaleth demişti,bundan öncede kötü yönetiliyorduk ama artık kötüyü bırak ben artık kendimi,yaşam biçimimi tehdit altında hissediyorum diye. elit kısmın benim gibi küçükleri münferit olaylarla boğuşup büyükleri silivrideyken, medya,polis,para onlardayken, muhalefet hantal ve barbunyayken, elimizde birtek ordu kalıyor,o yüzden muhtıralara muhtaç yaşıyoruz elit kısım olarak.darbe tabiki istemiyoruz,ama daha fazla ılımanlaşmakta istemiyoruz. demokrasiyemi güvenelim?demokrasiydi hocam bizi bu hale getiren zaten,gaydırıguppak ülkemizin asfalt arasından başını çıkarmış bir çiçeği olan demokrasi.ama o çiçeği hayatta tutabilmek için diğer çiçekleride,idealleride unutmamalıyız. korkumuz şu ki,siklenmiyor artık o idealler. öyle bir demokrasiki o yada bu nedenden şu anki hükümetten vazgeçen yoğrulmamışlar ekstrem partilere oy yağdırdı,al işte olgunlaşmamış bir demokrasinin ilk semptomu bu değilmi zaten. yanlış anlaşılmasın,demokrasiyi sevmiyorum değil,kötülerin en iyisi,çörçılın dediği gibi. neyse,sonuçta şu an neden ve nasıl bir kuşatma altında olduğumuzu anlattım,anlamışsındır sanırım,ve ben bu durumdayken türkan saylana laf söyletmem,tozda kondurtmam,zihniyet değişmeden birşey olmaz diyorsun,haklısın,hemde çok,yoğurmak lazım,ama o zihniyeti inan ne AKP ne erdoğan nede feto değiştirecek.türkan hoca gibiler değiştirecekti. hiç benimsiyemedim bu sıfatı ama,günümüzün "liberalleri" gerçekten samimilerse,demokrasi hak hukuk özgürlük istiyorlarsa,ahmet hakan gibi " ay vakit kaka ama türkan hocada kaka" dememeliler. 2 yol görüyorum ben ya korktuğum olur ve kale düşer,harbi yavaş yavaş karşı-derim canlanır ve korkunç bir ülke oluruz. yada daima şimdi olduğumuz gibi salak bi sike yaramaz bir ülke olup "türkiyede güzel şeylerde oluyor" haberleri ile yetiniriz,kifayetsizliğe son hız devam ederiz,siyasi arenadada sol diyince DPS,atatürk diyince CHP,din diyince AKP(tek din islam sonuçta çoğunluğa göre adsf) gelir aklımıza. bu 2 yoldan kurtulmamızı sağlayacak az insan ve az umut var,bu 2sinin birleştiği insanlardan biriydi türkan hoca,hala ona laf atıp durun,sonrada demokrasi demokrasi. bi iskandinav ülkesi bi amerika olalım demiyorumda lan yüzyıllarca beraber yaşadık kıl kadar farkımız yok şu yunanlılar kadardamı olamıyacaz mına koyim. Güzel yazmışsın. Ve bence o kurucular halkın bilinçlenmesi için bir şeyler de yapmaya çalıştılar. Misal Türk Ocaklarını Halkevleri oldu, okullarda çağdaş, bilimsel eğitim verilmeye başlandı. Sonra da anlattığın gibi oldu işte; İnkılapçığa çok ters düşen olaylar yaşandı. Konumuza gelelim. Ben bir noktada seninle farklı düşünüyorum. Sözünün kelamının belli olmadığı bir grubun Türkan Saylan'ın cenazesine ideolojik anlamlar yüklemesi doğru değil. RTE açıklama yapıyor dün "bu ülkede azınlıklar sürüldü, katledildi. Bunlar faşizan davranışlardır" diye, tüm şaşkınlığımı içimde saklıyorum. Bir de bakıyorum bu laf, malum zümrelerde olay yaratmış. Yok efendim tarihi bilecekmişiz, ülke zor durumdayken alınan kararları falan Hitler'in ideolojisiyle kıyaslamayacakmışız. Yani CHP o köklerindeki sağ ideolojiye dönerse o zaman yanarız. Tam bir Cumhuriyetçiler-Liberaller siyaseti olur o zaman işte. Tam anlatamadım demek istediğim şeyi ama AKP'ye muhalefet lazım diye konuşuluyor ya 3-4 senedir. İşte o muhalefet, kötü günlere gidişimizi önleyecek muhalefet bu zihniyet değil; işlerine gelmez çünkü.
sir Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 kurucuların bıraktığı miras buydu, imtiyazlı sınıf hiçbir zaman taviz vermek, imtiyazından olmak istemedi. ne zaman ki başka bir sınıf yükselecek oldu, zorla ve siyaset dışı yöntemlerle bastırıldı. evet, burada hem kurucu elitin hem de onun takipçilerinin suçu var. darbeler de kendilerini bu zihniyetle meşrulaştırdılar zaten. saydığın partilerin tamamında, ve akpde de aynı durum söz konusu. parti içi demokrasi hak getire, lider söylüyo, diğerleri kabul ediyo. zaten oy verenler de lidere bakıp oy veriyo. bunlar hep demokrasimizin eksikleri ve hep "icraata değil de kişiye bakmak" yüzünden, kişi kültü oluşturmak yüzünden bu haldeyiz. hep bir "kurtarıcı" arıyoruz. bulamayınca eskilerden veya ölülerden medet umuyoruz-bu çok yanlış. her iktidar kadrolaştı. ve her yeni iktidar döneminde sermaye el değiştirir. ne yapacaklarını bilemeyiz elbette, ama demokrasinin tanımı bu zaten. iktidara kim gelirse gelsin ne yapacağını bilemezsin. ancak tahmin edebilirsin. ama bugünkü şartlar içinde benim için chp daha korkutucu bir partidir. ve hiçbir zaman orduya muhtaç değilsin, bak mitingler yapılıyor yine, köşeyazarları yine yazıyor-hapiste bile olsalar yazıyorlar hem de-ve yeni parti de kurabilirsin, yeni bir sivil toplum hareketi kurabilirsin. yeter ki sivil kal. demokrasi ayakta kaldığı sürece, diğer bütün idealler de (laiklik, eşitlik, insan hakları) otomatikman ayakta kalacaktır zaten. demokrasinin korunması ve geliştirilmesi bunu getirir. bence bugün yaşananlar, devlet etrafındaki bir kuşatmanın sona ermesidir. ve bu kuşatmanın sona ermesi, senin saymadığın üçüncü bir yolu açabilir ülkemiz için: o da ilerlemek, ve mümkünse yunanistanı geçmek =)
-007- Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 sir said: ah benim rejim uğruna kullanılmaya dünden hazır genç arkadaşlarım. türkan saylan'la ilgili topiğe baktığınızda, arkasından küfredenlere küfretmemek için kendimi zor tuttuğumu görüyorsunuz elbette. bunu tekrar belirtmeme gerek bile yok, zaten vicdan sahibi herkes bunu söylemiştir, söyleyecektir. ancak bence cenazesinde ve sonrasında onun ardından yazılanlarda ortaya çıkan bir başka çirkinlik de, bu değerli insanın yaptığı hizmetleri değil, ideolojik yönelimlerini vurgulamak ve bunu yaparken bütün siyasi gerginliği kendine yontup, türkan saylan'ın "yüce bir ülkü uğruna" öldüğünü söyleyip, bu olgu üzerinden kendi ideolojik duruşunu olumlama çabası. çok benzer bir yönelimi bugün kemalistler Atatürk için de yapıyorlar, kendi duruşlarını ve argümanlarını onun arkasına sığınarak, onun adı üzerinden olumlamaya çalışıyorlar, beni rahatsız eden de bu. çünkü bu kısır tartışma, insanları ve ideolojik duruşları özeleştiriden uzaklaştırmakla kalmıyor, merhumların adlarının yıpranmasına yol açıyor. Detaya inmeye gerek yok temelde yanlışsın. Türkan Saylan sadece kutsal icraatlardan ibaret bir insan değildi. Ölmeden önceki son duyurusunu oku. Şeriata da Darbeye de karşıyız demiş bir insan o son mesajında. Cumhuriyet mitingleri düzenlemiş bir insan. Türkan Saylan'ın siyasi kimliğini inkar mı ediyorsun? Ayrıca bir insanın bu siyasi kimliğinin temelinde de o icraatları yapmasını sağlayan idealler yatar doğal olarak. Mesele "ideoloji yorumlayarak kendinden göstermek" ten öte var olan açık ve net ideolojiyi anmak. Gayet de gerekli bir hareket, zira kadın siyasetin kirli oyunları yüzünden öldü!
sir Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 bak işte, ben de siyasetten değil kanserden öldü diye biliyorum. napıcaz? "ne şeriat ne darbe" ikileminde, şeriat tehlikesi, darbe tehlikesi kadar açık ve ortada olsa belki haklı olabilirdi. ama görüyoruz ki darbe teşebbüsleri ordu içinde de ülke içinde de kanıksanmış artık. şeriat ise nerde kaldı ben de merak etmeye başladım 7 yıldır, ya da yok yok 59 yıldır gelemedi bi türlü..
-007- Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 16 sene kemoterapiye meydan okumuş kadın 1 ay mı dayanamayacak kansere. Kadının bir ay önceki son basın duyurusundaki direnci okusaydınız kadının neden siyasi baskı yüzünden öldüğünü anlardınız. 74 yaşında 16 senedir kemoterapi gören kadının bir hiç uğruna evi basılıp özel eşyaları toplanırsa siyasi baskıyı görmezden gelip "kanserden öldü" demek de at gözlüğünün tanımı gibi bir şey. Böyle at gözlükleriyle bakılırsa da doğal olarak şeriat tehlikesi yok demek de beklenen bir sonuçtur. Bugün Türkiye'de çağdaş yaşam göz altına alınıyor. Al sana şeriat!
Sam Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 şu dediğinin penguen kapağındaki espriden farkı yok yalnız. otopsi filan mı yaptın, neye dayanarak böyle bir iddiada bulunuyorsun?
-007- Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 İddia değil. Olan şeyi söylüyorum. Kadın 16 sene kemoterapi gördü. Kadın 1 ay siyasi baskı gördü. (Bu bir ayda durumu nedense gittikçe kötüleşti ve nedense tedavisi son dönemde cevap vermedi ve kesilmek zorunda kaldı. Neden acaba?) Kadın öldü. Nerde iddia?
Sam Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 ölmeyecek miydi evi aranmasa? burada iddia senin, kanıtlayabilmen lazım öne sürdüğün şeyi.
-007- Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 İddianın ispatı: "Kanser tedavisine psikolojik etkenlerin etkisi" hakkındaki makaleler. Al sana ispat. Evet o siyasi baskı olmasaydı daha dayanırdı, psikolojisi biraz daha hayatta kalmasına el verirdi.
Sam Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 iddianın ispatı için türkan saylan hakkında bu konuda hazırlanmış doktor raporu lazım. aksi takdirde ben de "eceli gelmiş" derim ve sen de aynı şekilde kanıtlayamazsın yanlış olduğumu. o nedenle böyle spekülasyonlar yapmak doğru değil.
GEd Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Demokrasi istiyoruz diyen kesim kaymağın üstünü yalamaya başladı, yaşasın demokrasi!
-007- Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Sam said: iddianın ispatı için türkan saylan hakkında bu konuda hazırlanmış doktor raporu lazım. aksi takdirde ben de "eceli gelmiş" derim ve sen de aynı şekilde kanıtlayamazsın yanlış olduğumu. o nedenle böyle spekülasyonlar yapmak doğru değil. Spekülasyon falan değil, burası bir fikir ortamıysa benim de bu konunun senelerdir eğitimini alan biri olarak fikrimi söylemek hakkım. Bu konuda hiçbirimizin otopsi gibi detaylı araştırma yapma şansımı yok. Bununla birlikte net ispatlı yorumlar yapmak için de illa doktor raporuna ihtiyaç yok. Bilimsel fikir yürütülebilir/isptalı yorum yapılabilir rapor olmadan. İnanmak zorunda değilsin, zaten bilimsel bilgilere "inanılmaz", onlar "bilinir" ve ben biliyorum. Ek olarak "eceli gelmiş" diye bir bilimsel fikir yürütme yapamazsın. O bilimsel değildir yani. Maksimum bildiğin kadarıyla yapılan yoruma katılabilirsin ya da katılmazsın. Ek olarak sana bir bilgi daha: Bir kanser hastasının tedaviye yanıt vermeme sebebinin psikolojik olup olmadığının doktor raporu olmak zorunda değil. O ancak bilimsel araştırmalarda takip edilir, rutinde öyle bir şey yok yani. O yüzden illa raporu yok diye "kanıtlanmamış" diyemezsin. O yorum gayet bilimsel.
Sam Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 elinde türkan saylan'ın sağlık durumu hakkında zerre kadar bilgi yok eğer doktoru filan değilsen. temelsiz spekülasyon yapıyorsun, bilgin olmadan da bilmen münkün değil. ancak inanabilirsin. ben de eceli geldiğine inanabilirim. ki buradaki ecel de kanserin yaşamsal fonksiyonları durduracak kadar ilerlemiş olduğu anlamına geliyor elbette ki. gayet bilimsel bir temeli var senin spekülasyonun gibi.
DoGMeaT Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 Mesaj tarihi: Mayıs 25, 2009 bakın ben cidden delirmek üzereyim. kanser tedavisi gören yaşlı bir insana butür muamele yaparsan sağlığını dahada kötüye iteceğini anlamak iöçin doktor olmaya topsi raporu okumaya gerek yok. ve bu muamele sırasında hayatını kaybettiyse "ne alakası var sdece ecel" diyip geçilemez,elbet o muamelinin hastanın sağlığı üzerinde etkisi olmuştur. bunu reddedemssiniz,okuyan yazan adamalrsınız bana aptalı oynamayın. yok yinede sivrilik yapacaksanız,söleyeyim,yapmayın,kırılmasın hiç kimse. muattaba alıp son derece medeni bir şekilde tartıştım ve tartışırımda sirle lakin, "mala bak" diyip geçtiğim tiplerden bir farkınız olsun.
Öne çıkan mesajlar