Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Ergenekon'da 12. Dalga Rektörler


|Joker|

Öne çıkan mesajlar

darbe nin her türlüsü suçtur. Şu anda yapılanda siyasal darbedir. Hükümet kendi elleriyle kendi yerini sağlamlaştırmak için yapmaktadır.Bu da suça girer buna çanak tutmak ve dile getirmekte.
Normal sulanmamış bir hukukta sizlerde suçlu durumundasınız.
Ama ne yazık ki türkiye de yargı bağımsızlığını kaybetti.Hukuk değersizleşti.Bu kavramlar artık tamamen güdümlü olarak kişilere hizmet vermektedir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
orgenerallerin bir rahatsızlığı çıkıyo, sevk listesinde olmamasına rağmen GATA'ya sevk ediliyolar ve serbest kalıyolar.

Sende cidden algı bozukluğu var. hasta olan bir şahıs serbest kalmıyor. tedavi görüyor.
Allah (cc) sanada o dertleri versin, arkasından bizde burda yazalım. serbest kaldı... Hoş bir dilek mi? beddua mı? Nasıl müslüman olduğunu düşünüyorsunuz. ibadetle müslüman olunmuyor.

Bu hükümetin arkasından gelen hükümette laik düzeni devirmeyi amaçladıkları için, yargısız infazla sizin gibileri almaya başladığında, sizi kim savunacak merak ediyormusun?

Zamanının mağduru, şimdinin şımarığı bir grup insan var ortada resmen.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Horizon said:
Madem bukadar hassaslar , lütfen bu şekilde çok kötü durumda olan diğer mahkumları da gatada tedavi etsinler. "Sevk listesinde olmamalarına rağmen". Madem durum ayrımcılıktan değil iyilikten ibaret , böyle yapılması lazım.

Arkadaşım, asker kökenli olmadığın takdirde zaten gatada tedavi olamazsın. sevk listesinde olmamasının nedenide bu. askerliğini yaptıysan bilirsin. şuçlu askerleri devlet hastanesine mi sevk ederler? yoksa askeri hastaneye mi? ilhan selçuk gatada mı tedavi gördü? yada şöyle yazayım. cumhurbaşkanı gatada tedavi görebilir, çünkü resmi olarak ordularımızın başında o var. ama başkası tedavi görmek isterse göremez.
bir de millet rüyasında clevland görüyor neden acaba? bir rivayete göre; onlara daha yakın geliyormuş, ordaki hastanelerin küçük kiliseleri varmış, çok sevmişler.

sir said:
şu anda tutukluluk hali devam eden orgeneral yok, yanlış mı biliyorum? ortada şaibeli bi durum sözkonusu, adalet bakanlığı da ilgili doktorlar için bi soruşturma başlattı zaten.

adalet bakanlığı soruşturmaya başlatmadan askeri ceza muhakemesi açıp okusaymış, açmazmış. bir astsubayı bile askeri makamların izni olmadan tutuklayamazsın. dünyanın her yerinde bu kanun aynıdır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Askerliğin A'sını bilmeyen adamlar bir takım çevrelerin yemlemesiyle gelip burada "sevk listesi" bilmemne diye sayıklıyor, komik oluyor.

Acil rahatsızlıklarda sevk felan aranmaz, apar topar götürülür. Eğer gerekliyse sevkler daha sonra hazırlanır.


Askerliğimi yaparken, nöbet tuttuğum zamanlarda gece birlik içinde doktor olmazdı, askeri hastane 2 km ötedeydi çünkü. Nöbetçi doktor sıfatıyla geçici olarak ben sevk ederdim hastalanan askerleri hastaneye, resmi belge daha sonra iletilirdi birlikten hastaneye.

Kaldı ki bu adamlar emekli, belki de sevk bile aranmadan direk gataya başvurabiliyorlardır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Horizon said:
Bak ben nediyorum ?

Sevk listesinde olmamasına rağmen.. Madem sevk listesinde olmadığı halde , usulsüz bir şekilde tedavi yapabiliyorlar. Ozaman benim dediğimi de yapabilirler.

ilginç bir şekilde son mesajım silindi. Tekrar yazıyorum. suçu bile kesinleşmemiş sadece savcılığın talebi doğrultusunda tutukluluk hali devam eden asker kökenlilerin, bağlı olduğu kurumda tedavi görmesi anormal bir durumsa evet iyilik yapılmış.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sg-1 hakatten sen daha çok biliyorsun emin oldum şimdi.

said:
En son ETÖ sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz tehdit ettiği Haseki doktorlarından GATA'ya sevk almış, sağlık bakanlığı da başlattığı soruşturma ile bu sevklerin yasalara aykırı olduğunu tespit etmişti.

GATA'nın zan altında kalması dahası yasaları çiğneyen bir kurum gibi görünmesi ETÖ sanıklarının GATA'ya sevk alma heveslerini kırmadı. Sağlık Bakanlığı'nın 10 Şubat'ta GATA'ya giriş yapan Ersöz'le ilgili soruşturma başlattığı günlerde başka bir ETÖ tutuklusu emekli askerin de GATA'ya yatırıldığı ortaya çıktı.

GATA'ya yatan son Ergenekon sanığı, Generaller Şener Eruygur ve Levent Ersöz'ün telekulak ve istihbarat ekibinden Emekli Albay Hasan Atilla Uğur oldu. Sağlık Bakanlığı'nın Ersöz'le ilgili soruşturma kriterlerine göre Uğur'un sevki de usulsüz.

UĞUR'UN BAŞI AĞRIYORMUŞ

Uğur'un GATA'ya sevk gerekçesi de daha önceki şaibeli sevkleri hatırlatıyor. Sevk Raporu, ÇAPA Tıp Fakültesi Nöroloji Bilim Dalı'nda görevli 3 doktor tarafından yazılıp imzalandı. Rapora göre; Atilla Uğur 5 Mart tarihinde baş ağrısı ve bayılma şikayetiyle ÇAPA'ya kaldırılmıştı ve ilk teşhis şöyle yapılıyordu:

2 AYDIR BAŞ AĞRILARINDA SIKLAŞMA VARMIŞ. 2 GÜNDE BİR OLUYORMUŞ. AYDA 2 KUTU AĞRI KESİCİ KULLANIMI VARMIŞ.

TAHİLLİLERİ TEMİZ ÇIKTI
Bunlar hastanın şikayetleriydi. Ancak Çapa'da yapılan bütün tahlil ve tetkikler temiz çıktı. Bayılmasından şüphelenen doktorlar, epilepsi tanısı için de yeterli delil bulamadı.

BAYILMA VE BAŞAĞRISI YAKINMASI İLE BAŞVURAN HASTANIN EEG İNCELEMESİ NORMAL SINIRLAR İÇİNDE OLMAKLA BİRLİKTE EPİLEPSİ TANISINA YÖNELİK YETERLİ BİLGİ VERMEMİŞTİR.

HASTA DEĞİLSE NEDEN SEVK EDİLDİ ?

Hasan Atilla Uğur, Tıp ilmine göre sağlamdı. Ancak Ergenekon zanlısı baş ağrısında ve bayılıp düşmelerde ısrarcıydı. Doktorlar da tuhaf bir gerekçe bulup, ne Adalet Bakanlığı'nın ne de sağlık bakanlığının sevk zincirinde yer almayan GATA'ya sevk verdi.

TUTUKLU GÜVENLİĞİNİN ACİL MÜŞAHADEDE YETERLİ SAĞLANAMAMASI NEDENİYLE HASTANIN GATA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİNE SEVKİ UYGUN UYGUNDUR.

GATA SEVK ZİNCİRİNDE YOK

Oysa Sağlık Bakanlığı'nın Ersöz'le ilgili soruşturması gösterdi ki hukuki olarak tutuklu ve hükümlülerin hastane sevk zincirinde GATA bulunmuyor. Tutuklu eğer çok ağır hastaysa en son çare olarak üniversite hastanesine sevkedilebiliyor. Yani, Atilla Uğur'u askeri hastaneye sevketmek açık bir suç teşkil ediyor.

Ancak Hasan Atilla Uğur 5 marttan bu yana, GATA'da yatıyor ve adeta GATA'da olduğu gizlenerek sağlık durumuyla ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor. Usulsüz olarak GATA'da tutulduğu tescillenen ETÖ sanığı Levent Ersöz ise 2 aydır Gata'da kalıyor ve şüpheli bir şekilde kaptığı bakteri yüzünden girdiği komadan kurtulmaya çalışıyor.


Askerlerin usulsüz ve kanunlara aykırı şekilde hareket edebilceklerinin meşru olduğunu bilmiyordum. Öğrenmiş olduk.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Horizon said:
Askerlerin usulsüz ve kanunlara aykırı şekilde hareket edebilceklerinin meşru olduğunu bilmiyordum. Öğrenmiş olduk.

Ülkemizde akepe hükümetinden, askerine, chpsinden, dtpsine, polisinden, vatandaşından usulsuz ve kanunlara aykırı davranmayanı varsa ben türk değilim demekki. bu olaylarda valilerin akepe adına beyaz eşya dağıtmasından farklı bir şey değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

1- Son başlığa kadar benim yazdıklarımla uyuşmayan bir nokta yok, yani istesem ben de keyfi olarak bir askeri hastaneye sevk edebilirdim, kimse de bana "neden sevkettin" diye sormazdı, çünkü askerin sağlığının sorumluluğu bende. Yani doktor, "ben hastanın sağlığı ile ilgili sorumluluk hissedip sevkettim" derse yapılacak birşey olmaz, doktora da karışacak değilsiniz herhalde.

2- Ancak son başlıkta yazdığı üzere, GATA'ya sevkedilmeleri mevzuata aykırıysa onu bilemem, o zaman gidin mahkemeye başvurun, o adamları oradan çıkarın, ÇIKARAMIYORSANIZ AİHM'E KADAR GİDEBİLİRSİNİZ, YOLUNUZ AÇIK OLSUN.

3- ETÖ yazan hiçbir yazıyı da ciddiye alamıyorum, zira taraflı olduğunu, yönlendirme ve yalan haber içerebileceğini açık açık belli ediyor, hele de zaman'ın dün Ata Evleri diye haber yapıp sonra apar topar sitesinden kaldırmasından sonra.
Kaldı ki:
Ergenekon davasına bakan Mahkeme Heyeti, daha önce aldığı, yazılı ve görsel basında 'iddia olunan Ergenekon terör örgütü' tabirinin kullanılması kararını yineledi.

http://www.ntvmsnbc.com/id/24956950/
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

http://www.odatv.com/Siyaset/simdi_hedefte_o_var-15720.html

odatv said:
Ergenekon Operasyonu yalnız operasyonun yapılış biçimi, operasyon yapılan isimler açısından değil, medya ve polis ilişkileri açısından da tarihe geçecek. İfadelerin kısa sürede basına sızması, iddianameye ilişkin bilgilerin önceden basında çıkması bunlardan bir kaçı.



Ancak Ergenekon Operasyonu’nu tarihe geçirecek bir olgu daha var. O da bazı gazetecilerin operasyonlarda kimlerin alınacağına ilişkin önceden yaptığı isabetli tahminler. Bu tahminleri en isabetli yapan iki isim ise Sabah’tan Emre Aköz ve Yeni Şafak’tan Fehmi Koru.



Emre Aköz bugün gazetede yine bir tahminde bulundu ve bir dahaki dalga için TEMA Vakfı Başkanı Hayrettin Karaca’yı işaret etti. Emre Aköz, yazdığı yazıda TEMA Vakfı’nın da Ergenekoncu olduğunu ima etti.



Daha öncede Zaman Gazetesi Hayrettin Karaca’dan duyduğu rahatsızlığı dile getirmişti. Hayrettin Karaca 2004 yılında yurttaşlık hareketi’nin düzenlediği panelde, “Coca Cola, Marlboro gibi ürünler boykot edilmeli, bu ürünlere giden paralar ABD’nin silahlanması için harcanıyor” demişti. Zaman Gazetesi bu açıklamalar üzerine “Erozyon Dede Hayrettin Karaca ‘ulusalcı dede’ oldu” başlığı ile haber yapmıştı. Haberinde Hayrettin Karaca’yı ağır eleştiriye tabii tutmuştu.



Emre Aköz ise bugün Sabah Gazetesi’nde

“ÇYDD, Ergenekon şebekesinin neresinde? Ergenekoncular, derneğe ne derecede nüfuz etmiş durumda? Derneği Ergenekon'un emelleri için kullananlar var mı?
Bu soruları başka STÖ'ler için de sormak gerek: Faraza suyla, toprakla, ağaçla uğraşan kimi dernekler de Ergenekon'un etki alanında mı?
Dışarıdan bakıldığında son derece faydalı işler yapan bazı STÖ'ler, acaba Ergenekoncular tarafından kullanılıyor mu?” yazdı.



Tüm bu olanlardan sonra gözler 13. Dalga’ya ve bu dalgada yandaş medyanın işaret ettiği Hayrettin Karaca’ya çevrildi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

http://www.odatv.com/Siyaset/operasyonun_hedefindeki_isimlerin_ortak_noktasi_ne-15653.html


odatv said:
Ergenekon Operasyonu’nun 12. Dalgası Bilim ve Eğitim Dünyasını vurdu.

Gözaltına alınan isimlerin ortak bir özelliği var. Bu isimler Fethullah Gülen Cemaati’nin kurmuş olduğu eğitim sistemine alternatif bir eğitim modeli oluşturmaya çalışıyordu.

Çağdaş Yaşamı destekleme Derneği kız çocuklarının okula gitmesini özendiriyor, laik eğitim modelini savunuyordu. ÇYDD Başkanı Türkan Saylan gözaltına alındı.

Çağdaş Eğitim Vakfı’nın durumu ise daha ilginç. Bu vakıfta laik eğitimi savunan bir sivil toplum örgütü. Ancak ÇEV daha önce gündeme Fethullah Gülen cemaati ile davalık olmasıyla gündeme geldi.

ÇEV Gülen cemaatine ait iki öğrencinin cemaate ilişkin itiraflarını kamuoyu önünde açıklamıştı. Ancak bundan sonra ÇEV, terör örgütü üyesi öğrencilere burs verdiği gerekçesi ile polis tarafından basılmıştı. ÇEV ile Gülen cemaati o günden sonra sık sık mahkemelerde karşı karşıya geldi.

Gözaltına alınan rektörler, Başkent Üniversitesi kurucu rektörü Mehmet Haberal, Uludağ Üniversitesi eski rektörü Mustafa Yurtkuran, İnönü Üniversitesi eski rektörü Fatih Hilmioğlu, 19 Mayıs Üniversitesi Eski rektörü Ferit Bermay, cemaate karşı olmaları ile biliniyor. Bu rektörlerin ismini Abdullah Gül geçtiğimiz dönem yapılan seçimlerde çizmişti.

Prof.Dr. Erol Manisalı ise yazdığı yazılarda devamlı olarak ABD ile cemaat bağlantısını ele alıyordu. Manisalı da cemaate karşı bir eğitim modelinin uygulanmasını savunuyordu.

Kısacası bu dalga cemaate alternatif eğitimi savunan eğitim ve bilim adamlarını vurdu.

Operasyonunun Fethullah Gülen arka arkaya yaptığı cesur çıkışların ardından gelmesi ise dikkat çekti.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Horizon said:
sg-1 hakatten sen daha çok biliyorsun emin oldum şimdi.

said:
En son ETÖ sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz tehdit ettiği Haseki doktorlarından GATA'ya sevk almış, sağlık bakanlığı da başlattığı soruşturma ile bu sevklerin yasalara aykırı olduğunu tespit etmişti.

GATA'nın zan altında kalması dahası yasaları çiğneyen bir kurum gibi görünmesi ETÖ sanıklarının GATA'ya sevk alma heveslerini kırmadı. Sağlık Bakanlığı'nın 10 Şubat'ta GATA'ya giriş yapan Ersöz'le ilgili soruşturma başlattığı günlerde başka bir ETÖ tutuklusu emekli askerin de GATA'ya yatırıldığı ortaya çıktı.

GATA'ya yatan son Ergenekon sanığı, Generaller Şener Eruygur ve Levent Ersöz'ün telekulak ve istihbarat ekibinden Emekli Albay Hasan Atilla Uğur oldu. Sağlık Bakanlığı'nın Ersöz'le ilgili soruşturma kriterlerine göre Uğur'un sevki de usulsüz.

UĞUR'UN BAŞI AĞRIYORMUŞ

Uğur'un GATA'ya sevk gerekçesi de daha önceki şaibeli sevkleri hatırlatıyor. Sevk Raporu, ÇAPA Tıp Fakültesi Nöroloji Bilim Dalı'nda görevli 3 doktor tarafından yazılıp imzalandı. Rapora göre; Atilla Uğur 5 Mart tarihinde baş ağrısı ve bayılma şikayetiyle ÇAPA'ya kaldırılmıştı ve ilk teşhis şöyle yapılıyordu:

2 AYDIR BAŞ AĞRILARINDA SIKLAŞMA VARMIŞ. 2 GÜNDE BİR OLUYORMUŞ. AYDA 2 KUTU AĞRI KESİCİ KULLANIMI VARMIŞ.

TAHİLLİLERİ TEMİZ ÇIKTI
Bunlar hastanın şikayetleriydi. Ancak Çapa'da yapılan bütün tahlil ve tetkikler temiz çıktı. Bayılmasından şüphelenen doktorlar, epilepsi tanısı için de yeterli delil bulamadı.

BAYILMA VE BAŞAĞRISI YAKINMASI İLE BAŞVURAN HASTANIN EEG İNCELEMESİ NORMAL SINIRLAR İÇİNDE OLMAKLA BİRLİKTE EPİLEPSİ TANISINA YÖNELİK YETERLİ BİLGİ VERMEMİŞTİR.

HASTA DEĞİLSE NEDEN SEVK EDİLDİ ?

Hasan Atilla Uğur, Tıp ilmine göre sağlamdı. Ancak Ergenekon zanlısı baş ağrısında ve bayılıp düşmelerde ısrarcıydı. Doktorlar da tuhaf bir gerekçe bulup, ne Adalet Bakanlığı'nın ne de sağlık bakanlığının sevk zincirinde yer almayan GATA'ya sevk verdi.

TUTUKLU GÜVENLİĞİNİN ACİL MÜŞAHADEDE YETERLİ SAĞLANAMAMASI NEDENİYLE HASTANIN GATA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİNE SEVKİ UYGUN UYGUNDUR.

GATA SEVK ZİNCİRİNDE YOK

Oysa Sağlık Bakanlığı'nın Ersöz'le ilgili soruşturması gösterdi ki hukuki olarak tutuklu ve hükümlülerin hastane sevk zincirinde GATA bulunmuyor. Tutuklu eğer çok ağır hastaysa en son çare olarak üniversite hastanesine sevkedilebiliyor. Yani, Atilla Uğur'u askeri hastaneye sevketmek açık bir suç teşkil ediyor.

Ancak Hasan Atilla Uğur 5 marttan bu yana, GATA'da yatıyor ve adeta GATA'da olduğu gizlenerek sağlık durumuyla ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor. Usulsüz olarak GATA'da tutulduğu tescillenen ETÖ sanığı Levent Ersöz ise 2 aydır Gata'da kalıyor ve şüpheli bir şekilde kaptığı bakteri yüzünden girdiği komadan kurtulmaya çalışıyor.


Askerlerin usulsüz ve kanunlara aykırı şekilde hareket edebilceklerinin meşru olduğunu bilmiyordum. Öğrenmiş olduk.


Bunların doğru olduğuna eminmisin Gata ile ilgili askeri ve idari düzenlemeden haberiniz varmı?
Ya burdaki adam beyin sapındaki tümorü baş agrısı diye nitelendirdiyse. Aynı zamanda 1 adet kalp krizinide bayılma olarak nitelendirdiyse ne yapıcaksın? Hala aynı fikirde olucakmısınız.
Olabilirsiniz gerçi orasını bilememde böyle abudik gubudik haberlerden iyi tazminatlar kazanıyorlar bilginiz olsun...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sg-1 said:
niye, tutuklu olunca insanlar hasta olamıyor mu?


Hayır , uygulanması gereken prosedür değişiyor , farkında olmayabilirsin. Yapılan şey de yasaya aykırı ve suç oluyor.

Bir önceki mesaja,

İyi yani tespit edilememiş ya da yanlış teşhis koyulmuş olma ihtimaline karşı yasaya aykırı olarak hastaları gataya göndersinler. Memleketteki diğer hastanelerin hepsi dandik doktorlarla dolu zaten.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Gata farklı memleketin hastanesi mi?Ayrıca askerlerin çoğunun hastalığı daha önce gatadan takip ediliyordur.Oraya sevk edilmelerinden doğal bişey olamaz ki.Rabbine sormuş gatayı göstermemiş ki.
Sizin burda yaptığınız gatayı suçluymuş gibi göstermek.Bir ağlak gatakulli dedi diye ille hile hurda dönmüyor.
Gata da herhangi bir hastanenin yaptığını yapıyor, yapacaktır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Güzel bir kalabalık vardı bugün. Ergenekon saldırılarının ciddi anlamda başladığı 21 Mart'tan bu yana yapılan ilk kitlesel eylemdi. Yaşlısından gencine, hocasından anaokuluna gidenine kadar binlerce insan coşkuyla meydanı doldurmuştu.

Dikkatimi çeken şey şu asıl; Başkent Üniversite'si ağırlıklı grup kısmen üst seviye insanlardan oluşuyordu, kollarda bol takılar, dev güneş gözlükleri vs. Ama bütün bir kalabalık coşkuyla sloganlara eşlik etti, bayrak salladı, tempo tuttu. Kimse zorla gelmiş değildi, bunaltıcı sıcak olmasa bir 3 saat daha beklenirdi.

O kadar yıldır Anıtkabir'e giderim, ilk defa o koca meydanda iktidarı direk hedef alan sloganlara tanık oldum, ki bunlar ıvır zıvır medyanın dediği gibi "provokatör" gruplar tarafından değil, bizzat yaşlı teyzeler, hocalar tarafından başlatıldı.

O karamsar günlerden sonra tekrar umutlandım açıkçası.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...