Kinkaudonau Mesaj tarihi: Nisan 1, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 1, 2009 http://search.japantimes.co.jp/cgi-bin/nb20090401a2.html diyeceğim tek şey: yıllardır aradığım şey bu Şimdi tez vakitte tam teşekküllü Fin Funnel sistemi istiyorum! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Nisan 1, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 1, 2009 kisama newtype ka?????????? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kinkaudonau Mesaj tarihi: Nisan 1, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 1, 2009 -- moved topic -- Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Nisan 1, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 1, 2009 yasakladım, sakın ha! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 İŞTE BU! ŞAHANE! en çok beklentim olan gelişmelerden birinde çok ciddi bir adım atmışlar, helal olsun diyorum ve kendilerine başarılar diliyorum kelimenin tam anlamıyla. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 korkuyorum ben bu japonlardan Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kinkaudonau Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 Wiki'de bugün Psycoframe diye bakıyordum 2 iki entry dikkatimi çekti. Kendinizi hazır hissediyorsanız okuyun. yoksa... The new DACS (Divert & Attitude Control System) created by the Japan Self Defense Forces in December, 2006 was quoted as an attempt to create the funnel system in real life and it'd better be controlled by Psycommu system by Gizmodo Japan. TT Communication research centre is currently researching real-life psycommu system and have set up a New Type Technology Lab sub-titled Flanagan Agency.(Named after the agency of the same name set up by Zeon in Mobile Suit Gundam) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 abi az kaldı bi 50 sonra japonlar patlayacak "100000kmden kontrol edilen robotlarımıuz var bizim dünyayı ele geçirmeye geldik, bunca sene efendi olduğumuz için mi sessiz sedasız bekledik sanıyosunuz" diye salacaklar üzerimize robotları. böyle manyak bir ırkın dünya politikasına gelince bu kadar pasif olması bana enteresan geliyor, bir gün gelecek öyle bir nasyonel sosyalizme vuracaklar ki hitler 2 sinemalarda gibi olcaz bence Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Norak Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 uzaktan kumanda sektörü gg Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kinkaudonau Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 Bir enerji kaynağı olarak Jüpiter'den telepatik kontrole, tasarlanmış genomlardan klonlamaya, Yörünge Platformlarından H3 soğuk füzyonuna kadar Gundam'da bir zamanlar sadece düş olduğu halde zamanla gerçeğe dönüştürülen yada değişen sürelerde uygulanabilir sayısız inovasyon örneği bulunmakta. Hep söyledim söylüyorum da... 30 yıllık klasik Gundam destanı geleceğin de tarihidir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 su dunyada bi caponlardan korkuyorum, belki bi de bilardo, ama yok lan caponlar daha korkunc. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ShadowFury Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 OMFG Hayvan herifler bi durun ya. Gidin kamera filan yapın sağın solun resmini çekin. Bu ne ya? Bu ne? Hayır, inanmıyorum, hoax kesin hoax yapamazlar böyle bişey. olmaz yani. imkansız. kabul etmiyorum. böyle bişey hiç olmadı aslında. adamlar şaka maka dünyayı ele geçiricekler hiç kasmadan. bu teknolojiyle bir gece ansızın girerler, sabah pillerini istanbulda şarj ederler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 bi de bu zaten mevcut biseyin gelistirilmisi, abartmayin omfg hayvna herifler filan. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kinkaudonau Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 2, 2009 Haberde de yazıyor zaten, ama konuyu açma sebebim en yakın örneğine %50 fark atılmış ve %99u aşmış olmaları. Daha önceden bu tür denemeler vardı ama senkronizasyon oranı kısa zaman öncesine dek %50 bilemedin %60'a ulaşamıyorlardı, Japon Honda firması ise %99.6'ya varan bir hassasiyete ulaşmayı başardı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
senko Mesaj tarihi: Nisan 4, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 4, 2009 japonlar sex dışında üstün ırk diyordum hep, inanmıyorlardı. Bir kanıtı daha. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Othranx Mesaj tarihi: Nisan 7, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 7, 2009 yoo sex dısında değil , tercih meselesi. teknoseksüellik diye bir kavram var dostm. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lastguard Mesaj tarihi: Nisan 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 9, 2009 senko said: japonlar sex dışında üstün ırk diyordum hep, inanmıyorlardı. Bir kanıtı daha. kan tabi belli bi yerde toplanmayınca , vucuda ve beyine stabil ve dengeli gidiyor .. sonuç cıpens.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Xelee Mesaj tarihi: Nisan 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 9, 2009 aquila said: omfg hayvna herifler Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kinkaudonau Mesaj tarihi: Mayıs 4, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 4, 2009 [ ntvmsnbc'den alıntı ] ABD'deki Brown Üniversitesi'nde beyne yerleştirilen çiplerle bazı işlerin düşünce yoluyla kontrolü üzerine çalışan Öğretim Üyesi Prof. Arto Nurmikko, Antalya'da düzenlenen 4. Uluslararası Beyin Mühendisliği Konferansı'na katıldı. Konferans çerçevesinde bir de sunum yapan Prof. Nurmikko, amaçlarının beynin nasıl çalıştığını ve fonksiyonlarını anlamak olduğunu söyledi. Brown Üniversitesi'nde mühendisliği beyin bilimiyle birleştirdiklerini anlatan Nurmikko, beyinden gelen sinyalleri alıp beynin ne yapmak istediğinin şifresini çözmeyi, bu şekilde de tekerlekli sandalye ve klavye gibi cihazları beyin sinyalleriyle çalıştırmayı hedeflediklerini kaydetti. Omur ilik zedelenmesi yaşayan kişilerin vücudunu hareket ettiremezken beyinlerin mükemmel şekilde çalıştığına dikkati çeken Prof. Nurmikko, projenin bu şekilde yaşayan kişilere büyük yarar getireceğine değindi. Beyin sinyallerini çözüp, ne söylemeye çalıştığını anlayabileceklerini anlatan Nurmikko, ''Beyin sinyallerini anlayarak, tekerlekli sandalye, klavye gibi cihazları çalıştırabiliriz'' dedi. Nurmikko, sistemi çalıştırabilmek için öncelikle beyne bir mikro çip yerleştirdiklerini belirterek, şöyle devam etti: ''Bu şekilde beynin dilini anlamaya çalışıyoruz. Bu süreçte, dinleme, anlama ve hareketin nasıl olacağını çözmek çok önemli. Buna beynin planlama süreci diyoruz. Beynin kolu, kasları nasıl hareket ettirdiğini anlamamız çok önemli. Beyin, kalemi nasıl tutacağını, yazıyı nasıl yazacağını hep planlıyor. Bu süreci çözdüğümüz zaman, beynin fonksiyonlarını da çözmüş olacağız. Beyne konan mikroelektronik sistem beynin bütün sırlarını çözebilecek kapasiteye ulaşacak. Dolayısıyla beyin ne yapmak istediğini bu çipler sayesinde dışarı yansıtmış olacak.'' Prof. Nurmikko, projede şu anda maymunlar üzerinde çalıştıklarını, daha önce insanda da küçük denemeler yaptıklarını anlattı. İnsanla çalışmalarında basit kol hareketlerini yaptırmayı başardıklarını belirten Nurmikko, ''10-15 yıl içinde kablosuz şekilde cihazları çalıştırmaya yarayacak mikro devrelerin beynin içine yerleştirilmesi yaygınlaşacak'' diye konuştu. Yürüttükleri pilot çalışmada basit devreleri kullandıklarını anlatan Nurmikko, beynin kablosuz şekilde uzaktaki bir robotun elini hareket ettirmeyi başardığını kaydetti. Robotun henüz parmaklarını hareket ettirmeyi başaramadıklarına dikkati çeken Nurmikko, robotun parmaklarını hareket ettirebilmek için beyinden daha fazla bilgi almak gerektiğini vurguladı. Arto Nurmikko, teknik olarak beynin birden fazla bölgesine ulaşmayı hedeflediklerini, hem kolu hem bacağı hareket ettirebilmek için iki ayrı çipe ihtiyaç duyduklarını anlattı. Nurmikko, beynin yaptığı ön planlama için de ayrı bir mikro devre olması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: ''Beynin belli bölümleri sadece ön planlama için görevli. Bunun için de ayrı bir çip gerekli. Evrimin yarattığı inanılmaz bir organ beyin. IBM firmasının ürettiği bir süper bilgisayar var. Saniyede 10 üzeri 15 hareket yapan bilgisayar satranç için kullanılıyor. Fakat bilgisayarın bu işlemi yapabilmesi için 500 kilovat enerji gerekiyor. Beyin ise aynı işleme 20 kilovat enerji sarfediyor. Beynin inanılmaz bir enerji koruma yeteneği var. Bilgisayar, insan beyninden 20 bin kat daha fazla enerji istiyor. Bir gün insanın düşüncelerinin nasıl geliştiği, nasıl hayata konduğunu tam olarak anlama ihtimalimiz zayıf. Kozmik evreni anlamak ne kadar zorsa, beyni anlamak da o kadar zor.'' Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Penthesilea Mesaj tarihi: Mayıs 4, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 4, 2009 Aa bizim Arto Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Mayıs 4, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 4, 2009 eh 21. yüzyıl beyni analamak ile geçebilir gerçekten de ama 22. yüzyıla tamamen çözülmüş olacağını tahmin ediyorum mevcut gelişme hızıyla. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zonf Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2009 Ardeth said: abi az kaldı bi 50 sonra japonlar patlayacak "100000kmden kontrol edilen robotlarımıuz var bizim dünyayı ele geçirmeye geldik, bunca sene efendi olduğumuz için mi sessiz sedasız bekledik sanıyosunuz" diye salacaklar üzerimize robotları. böyle manyak bir ırkın dünya politikasına gelince bu kadar pasif olması bana enteresan geliyor, bir gün gelecek öyle bir nasyonel sosyalizme vuracaklar ki hitler 2 sinemalarda gibi olcaz bence Öle bi film var. Natodan çkıolar. Ülkelerine kapanıolar. 10 yıl içinde bütün japonyadaki insanları robotlaştırıolar. Bkz: Ve olaylar gelişir Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kinkaudonau Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 alıntı said: Japon otomobil devi Toyota, beyin dalgalarıyla çalışan tekerlekli sandalye geliştirdi. İleri teknoloji ürünü sandalye, kas gücü ya da sesle komuta ihtiyaç kalmadan hareket edebiliyor. 'BMI' adı verilen cihaz, Toyota, Japon hükümeti araştırma merkezi Riken ve Genesis Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirildi. BMI'nin, beyin dalgalarını en hızlı algılayan tekerlekli sandalye olduğu belirtildi. Saniyenin binde 125'inden hızlı bir sürede beyin dalgalarını algılayıp harekete geçen BMI, oturan kişinin başına giydiği bir kep ile çalışıyor. Kep, beyin sinyallerini önündeki laptop bilgisayara aktarıyor. Bilgisayardaki bilgileri analiz eden tekerlekli sandalye, oturan kişinin düşüncelerine göre hareket ediyor. Yeni sistem, tekerlekli sandalyenin üzerindeki kişinin sağa veye sola dönüşlerine ve ileriye gidişlerine neredeyse anında olanak sağlıyor. http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=roujin+z Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lancelion Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 zaten almanların yeni bi' WW'ye hevesi olmadığına göre bunu anca japonlar yapar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Frantic Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 bunun bir üst versiyonu olarak insan zihnini kontrol altına aldıklarında o zaman ggyiz komple. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar