Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Bülent Arınç'tan ilginç İstiklal Marşı çıkışı!


Karag8z

Öne çıkan mesajlar

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik sözleri siyaset gündemine bomba gibi düşen TBMM Eski Başkanı AKP Milletvekili Bülent Arınç bu kez özel toplantılara ve lig maçlarına İstiklal Marşı ile başlanmasını eleştirdi, bu '12 Eylül'den kalan bir alışkanlık' dedi.
Vatan'ın haberine göre TBMM eski Başkanı, AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç, Platform Adana'nın organize ettiği 'Demokratikleşme ve Ekonomi' konulu konferansta konuştu. Adana Serbest Muhasebeciler ve Müşavirler Odası Sosyal Tesisleri'nde 200 kişinin katıldığı toplantıda söz alan Arınç, resmi bayramlar, resmi törenler ve milli maçların dışında özel toplantılar ve törenlerde saygı duruşunda bulunması ve İstiklal Marşı okunmasını gerek olmadığını söyledi. TBMM Başkanı olduğu sırada Yaşlılar Günü nedeniyle bir huzurevine yaptığı ziyareti örnek gösteren Bülent Arınç, toplantıyı başlatan kişinin salondakileri saygı duruşu ve İstiklal Marşı'na davet ettiğini, özürlü yaşlıların başkalarının yardımıyla ayağa kaldırıldığını, kalkacak durumda olmayan insanlar olduğunu zorlandığını anlattı.
Arınç, "Ama biz bunu yapmak zorunda hissediyoruz. Birileri acaba ne der diye korkuyoruz, endişe ediyoruz. Sivil bir toplantıda bunu yapmak 12 Eylül'lerden kaldı. Her kürsüye çıkan bununla başlamak ihtiyacını duydu. Bu bir rehin, bu bir korku. Hala 'acaba birileri ne der?' diye. Ya medyadan korkuyoruz, ya içimizdeki birilerinden korkuyoruz, ya başkalarından korkuyoruz. Çünkü o kadar hadiseler yaşamışız ki, acaba birisi 'ne der' endişesi içindeyiz. Oysa böyle bir kural yok. O zaman bizim çok rahat biçimde 'Merhaba arkadaşlar' deyip, toplantımıza başlayabiliriz. Milli düşünce ve hassasiyetlerin gelişi güzel her yerde saygı duruşu yapmakla, milli marş okumakla aynı orantıda görmüyorum. Bunlar bize içimize sinmiş olan acabalardan biridir. Tam demokratikleşmediğimizin, bir takım dışarı çıktığımız zaman bize kim ne diyecek, kim kaşını kaldıracak, kim hangi hatayı bulacak bu endişeyle yaşadığımız içindir. Bunlardan ne kurtulabilirsek o kadar özgür bir toplum olacağız" dedi.
'SİVİL VE DEMOKRATİK ANAYASAYA KAVUŞMAMIZ GEREKİR'

Bülent Arınç, 1982 anayasasının üçte birinin değiştiğini, bugün Türkiye'nin sivil ve demokratik bir anayasaya ihtiyaç olduğunu savunup şunları söyledi: "1982 Anayasası'nın 175-180 maddesinin üçte biri, bugün değişmiştir. Hatta bir kısmı tamamen kalkmış, mülga haline gelmişse, artık bu anayasayı yeniden ele almakta, Avrupa Birliği normlarında Türkiye'nin Anayasası nasıl olması gerekiyorsa, o şekilde sivil ve demokratik bir anayasaya kavuşmamız gerektiğine inanıyorum. Ben anayasamızın kökten ele alınmasında ve yeni kriterlere uygun, halkın onayına da mutlaka sunulabilecek, referandum şartı taşıyan bir yeni anayasa yapmamızda ihtiyaç var diye düşünüyorum. Bugünkü tıkanma noktalarımızın, bugün bizi elimizden, ayağımızdan, kulağımızdan bağlayan korku zincirlerinin, endişe zincirlerinin kalkması gerektiğini düşünüyorum."
'EN BÜYÜK KORKUM SİLOPİ'DEKİ KUYULARDAN İNSAN KEMİKLERİNİN ÇIKMASI'

Arınç, Şırnak'ın Silopi ilçesinde 1990'lı yıllarda öldürülen bazı kişilerin kuyulara atıldığı iddiasıyla ilgili açılan Botaş kuyularında yapılan araştırmaları da değerlendirdi. Arınç, "Bu ülkenin her tarafında hepimizin hakkı var. Dolayısıyla özgürlükler hepimiz için. En büyük korkum ve endişem Silopi'de araştırma yapılan Botaş kuyularından insan kemiklerinin, hatta bir takım eşyaların çıkmasıdır. Eğer Türkiye'de insan hakları bu ölçüde ihlal edilmişse, elbette bunun sorumlularının hesap vermesi gerekir. Orada ölmüş insanlar varsa ve biz onlardan habersiz isek ve bugün haberimiz oluyorsa, bilelim ki o insanların hukuku da bizden sorulur. Yasadışı işler yapan, yanlış işler yapan insanlar, hukuk devletinin duvarına toslayıp, karşılığını görmelidir. Hepimiz yaptığımız işlerin, söylediğimiz sözlerin de hukuk içiresinde hesabını vermeliyiz ve bunun karşılığını görmeliyiz. Demokratikleşmeye hepimizin su kadar, hava kadar, yediğimiz gıda kadar ihtiyacı var. Bu ülkenin insanları yeniden kardeş olmalı. Gözyaşı dökülüyorsa bir ülkede, ayrımcılık yapılıyorsa bir ülkede, vatandaşlar arasında çifte standart uygulanıyorsa, etnik kökeninden dolayı, kıyafetinden dolayı, inancından dolayı, siyasi görüş ayrılıklarından dolayı ayrıcılık yapılıyorsa bilesiniz ki, ekonomik istikrar da olmaz. Gözyaşının olduğu bir yerde hiç kimse gülemez" şeklinde konuştu.Toplantının sonunda Platform Adana Başkanı Raman Saygılı, günün anısına Arınç'a plaket sundu.
kaynak mynet




Arkadaş bir kez daha garip konuşmalarla siyasetten ben silinmedim muhabbeti denemesi yapıyor. bülent beyin yaptığı bu şovların, Bülent hanımın medyada yer alma çabasından bir farkı yok.

İstiklal Marşı sırasında engelli vatandaşlarımız ayağa kaldırılıyormuşta vs vs. Kuyruk acısı RTE den ama onu yenecek politik gücü olmadığından ülke düşmanlarından medet ummaya başlamış iyice.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu yaşıma kadar bir tek şey öğrendim. Bulunduğu ortamda popülerliğini yitiren herkes (siyasetçi yada sanatçı) hemen insanların en hassas olduğu noktalara çomak sokup dikkat çekmeye çalışıyor, ve eskiden bulunduğu mevkisinin özlemi içinde ne yaptığının farkında bile değil. Bülent ablamızın yaptığı şeyde aynı. bülen arınçın yaptığı şeyde.

edit:yazım hatası
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

futbol maçlarında istiklal marşı okunması doksanların başında, terör eylemlerine karşı bir tepki olarak başlamıştı, sonra bakıldı ki insanlar bundan vazgeçmiyor, belli bir düzene sokulması gerekti, ondan sonra böyle süregeldi, 12 eylül felan ne alaka.

bülend el-arıncı felan dinleyip haber yapıyorlar yav, tayyip bile tuttu gömdü onu, herif zombi gibi, mezarından gelip salak salak çıkışlar yapıyor hala.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Bunlardan ne kurtulabilirsek o kadar özgür bir toplum olacağız" dedi.


Fa$ist tutum sergileyen bir yonetimden kurtulamadikca ozgur mozgur olamayiz. Tabii ozgur olmak icin biraz da antenleri acmak, dunyaya biraz daha genis pencereden bakmak gerekir ki Turk milletinin bunu sittin sene daha yapacagini sanmiyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sg-1 said:
futbol maçlarında istiklal marşı okunması doksanların başında, terör eylemlerine karşı bir tepki olarak başlamıştı, sonra bakıldı ki insanlar bundan vazgeçmiyor, belli bir düzene sokulması gerekti, ondan sonra böyle süregeldi, 12 eylül felan ne alaka.

bülend el-arıncı felan dinleyip haber yapıyorlar yav, tayyip bile tuttu gömdü onu, herif zombi gibi, mezarından gelip salak salak çıkışlar yapıyor hala.



hatta futbolcular ıp gibi dizlmiyor normal maça başlar gibi
topu santraya koyarak. tam hakem maçı başlatıcak seyirciler başlıyordu ve ister istemezde herkez söylemek zorunda kalıyordu..
sonrada federasyon düzenledi ip gibi futbolcular sıraya giriyor o zamandan beride işte
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Karag8z said:
bu yaşıma kadar bir tek şey öğrendim. Bulunduğu ortamda popülerliğini yitiren herkes (siyasetçi yada sanatçı) hemen insanların en hassas olduğu noktalara çomak sokup dikkat çekmeye çalışıyor, ve eskiden bulunduğu mevkisinin özlemi içinde ne yaptığının farkında bile değil.


alakası bile yok.
bu adam hep böyleydi.

bakınız geçmiş zaman olur ki:
http://forum.paticik.com/read.php?13,1224069,1224069#msg-1224069
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

abi bunu dediğime inanmıyorum ama

adam haklı : )

hayır yani adama %100 katılıyorum. böyle zırt pırt marş söylemek nerde var? venezüela da vardır, kuzey kore de vardır, kübada filan vardır. milli marş dediğin şey ağızda sakız oldu, öyle ki herkes "bitse de gitsek" mantığı ile yaklaşıyor zavallıma

sivil anayasa diye diye tüy bitti zaten. hoş anayasaya uymayan anayasa mahkemesi var bizde, nah değişir bu, kenan evren de mutlu mutlu resim çizerek ölür, öldükten 200 yıl sonra yargılarız anca.

doğuda olan olaylar zaten 2000 kere belgelendi AI, HRW gibi gruplarca, ama asker kendi içindeki pislikleri atma konusunda çok başarısız olduğundan, birşey yapılamıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Salt söze,salt eyleme bakmanın doğru olduğunu pek düşünmem.Bülent Arınç'ın marş hakkında söylediklerine katılıyorum,fakat bunları Bülent Arınç söyleyince bence pek anlamı olmuyor.Bir örnek verecek olursam üniversitede türbanın serbest olması gerektiğini düşünüyorum,fakat bunu dinci birinin söylemesi benim için pek de anlamlı değil.Önemli olan demokrat çerçeveden bakarak bazı şeyleri söylemek ve bunları söylerken hakikatlerin kime yarayacağına,kimin aleyhine olacağına bakmamaktır.Bunu göremeyen bazı medyacılar Arınç'ı 'Türkiye’nin en vicdanlı seslerinden biri' görebiliyor.Aynı zihniyet 'mahalle baskısı' araştırmasını yapanlar için 'özel harpçi' yakıştırmasını yapmışlardı,o araştırmayı Ergenekoncu bazı kişiler internet sitelerine taşıdığı için.Demokrat duruşuyla tanınan insanları yargılamaktan çekinmeyenler,Arınç'ı göklere taşıyor.
Tabi bu hakikatler Arınç gibilerin ağzına düşünce değişmiyor,bunu da hatırlatmakta fayda var.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...