Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Oktay Sinanoğlu


roket adam

Öne çıkan mesajlar

Milliyetçilikle ırkçılıkla alakası ne bunun?

Sana diyorum ki , ana dili İngilizce olmayan bir ülkenin yabancı dilde eğitim vermesi eğitimi baltalayan bir süreçtir.Sen bana kalkmış hala ABD İngiltere diyorsun,adamlar kendi dillerinde eğitim veriyor çünkü.

Almanya Japonya nasıl oluyorda bunlarla kafa kafaya teknoloji alanında yarışıyor diye soruyorum.

Neden ana dili ingilizce olmayıpta ingilizce eğitim veren bir tane ülkeyi bu ortamda göremiyoruz?


Araştırma yapacak adam için fazladan bir dili öğrenmek zor değildir,bu işin temelleri bahsettiğim ülkelerde düzgünce lisede atılır zaten, ama sen kalkıp bütün otu boku,mühendisliğin temellerini mesela ingilizce hiç anlamadığın(düşünüp algılayamadığın bir dilde,yorum kabiliyetinin düşük olduğu bir dilde) dilde öğrenirsen mezun olunca kalkıp ulan ben Doktora yapıcam,araştırmacı olucam demezsin aksine bir şirkete kapak atıp tıkır tıkır standart iş yaparsın.


Hala ABD İngiltere deme mümkünse,bu ülkelerden bahsetmiyorum ben.

Kalkıpta Türkiye'de hemen türkçe eğitime geçelim diyen yok,ama bir bölümden bir yerlerden bu işe başlanmalı, en azından türkçeleştirilip bazı dersler bu şekilde sunulmalı.

Full Türkçe makale yazılsın da demiyoruz ,ancak insanların yorum ve düşünme yeteneği her zaman kendi ana dilinde daha fazladır bu nedenle bazı temellerin ana dilde sunulması gerekir.


ek: sen kendin amerikada okudun,çevrendeki kaç yabancı doktoraya yöneldi,kaç tanesi araştırmacı olmaya karar verdi ?

Sen hangi alanda çalışıyorsun mesela?


Şunu da ekliyim ,şu anda tez yapıyorum(elektrik hatları üzerinden data aktarımı ile alakalı,powerline teknolojisi yani) ,çevremde de bir çok yabancı var tez(hem master hem bitirme tezleri) hazırlayanlar var çeşitli konularda ,bunlardan bir tanesi bile doktora yaparım ben,araştırmaya devam gibi bir şey söylemiyor, herkes mezun oluyimda hemen iş hayatına giriyim peşinde çünkü başka dillerde düşünmekten bir şey bulmak adına yorulmuş durumdalar.

son bir ek : mutlaka yabancı dilde eğitime rağmen Doktora tercihi yapanlar vardır mesela ama bazı şeyleri kendi dilinde temel almış bir toplumda bu tercihi yapanların sayısı yükselecektir.

Ayrıca kesinlikle ingilizce çıksın hayatımızdan demiyoruz asla,ingilizce olmadan bazı alanlarda zaten ilerlemek mümkün değil,bilgiyi kaynağı alabilmek gerekir, tez hazırlamak gerekir ancak illa bir iyi bir ingilizce tez yazmak için bütün dersleri ingilizce görmüş olmak gerekmiyor


özellikle temel derslerin ingilizce anlatılması büyük saçmalık bence.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

GEd said:
Milliyetçilikle ırkçılıkla alakası ne bunun?
O nutella yerim'in mesajina yonelikti ki ben onun yazdigi mesaji okuyunca bunu algiladim, yanlis anlamis olabilirim. O manada bir sey demediyse de simdiden ozur dilerim.

said:
Sana diyorum ki , ana dili İngilizce olmayan bir ülkenin yabancı dilde eğitim vermesi eğitimi baltalayan bir süreçtir.Sen bana kalkmış hala ABD İngiltere diyorsun,adamlar kendi dillerinde eğitim veriyor çünkü.

Almanya Japonya nasıl oluyorda bunlarla kafa kafaya teknoloji alanında yarışıyor diye soruyorum.

Neden ana dili ingilizce olmayıpta ingilizce eğitim veren bir tane ülkeyi bu ortamda göremiyoruz?
Ben de diyorum ki anadili Ingilizce olmayan bir ulkenin Ingilizce egitim vermesi bu sureci baltalamaz. Baltaladigini iddia eden sensin ki bunun ornegi yok. Bana ornek olarak gosterdiklerin Japonya, Almanya ki bunlar senin soyledigini sadece destekleyen ornekler. Destekleyen ornek, one surdugun hipotezi kanitlamaz. Ingilizce egitimin, egitim sistemini bozmus oldugu bir ulke goster, o zaman soyledigini kanitlamis olursun.

Bunun yanisira benim iddiam anadili Ingilizce olmayan bir ulkede egitimin Ingilizce olmasi, o ulkenin bu konuda soz sahibi olmasini artirir. Bunun icin de zaten yazilan cizilen seylerin halihazirda Ingilizce olmasini kanit olarak gosterdim.

said:
Araştırma yapacak adam için fazladan bir dili öğrenmek zor değildir,bu işin temelleri bahsettiğim ülkelerde düzgünce lisede atılır zaten, ama sen kalkıp bütün otu boku,mühendisliğin temellerini mesela ingilizce hiç anlamadığın(düşünüp algılayamadığın bir dilde,yorum kabiliyetinin düşük olduğu bir dilde) dilde öğrenirsen mezun olunca kalkıp ulan ben Doktora yapıcam,araştırmacı olucam demezsin aksine bir şirkete kapak atıp tıkır tıkır standart iş yaparsın.
Bak iste zaten sorun ogrencilerin Ingilizce kabiliyetinin dusuk olmasinda. Bunun da en temel sebebi egitim dilinin Ingilizce olmamasi. Zaten su an ogrenmeye calistigin her sey su yukarida tanimladigin halde. Inan bana is Ingilizce yapilsa ve sana Ingilizce dusunme yetisi kazandirilsa cok daha kolay yaparsin isini.

said:
Hala ABD İngiltere deme mümkünse,bu ülkelerden bahsetmiyorum ben.
Arastirma isini bir butun olarak dusun. Global anlamda. Ortak kabul edilen dil hangisidir? Ingilizce. O zaman ben bunu Ingilizce yazmaliyim. Eger bu ortak dil Fransizca kalsaydi, ki vakti zamaninda oyleydi, makaleler ABD'de de Fransizca yazilirdi. Sorun su: ben bir is yapiyorsam, bunu en rahat oldugum sekilde yapmaliyim. Sen bana Turkce egitim verirsen, ben yarim Ingilizce'mle, ogrendigim her seyi tek tek Turkce'ye cevirmek zorundayim. Ben Ingilizce egitim alirsam, okudugumu cevirmem; oldugu gibi isler anlarim.

said:
Kalkıpta Türkiye'de hemen türkçe eğitime geçelim diyen yok,ama bir bölümden bir yerlerden bu işe başlanmalı, en azından türkçeleştirilip bazı dersler bu şekilde sunulmalı.
Hemen Turkce egitime gecelim diyen yoksa neyi tartisiyoruz. Mevcut durumda hemen yapilmasi gereken insanlarin kopya cekmesini engellemektir, yurtdisinda sayginligi artiracak gelismeleri yapabilmek icin Ingilizce yatkinligini artirmaktir. Kisa vade icin bu yapilmistir. ITU'nun gecmesi de budur. Ha isin icine Turkcelestirilip derslerin bu sekilde sunulmasi girince yine karisiyor. Eger sen Turkiye'yi o bolumun besigi haline getirirsen, o zaman zaten herkes bu konuda Turkce yazip tartisir.

said:
Full Türkçe makale yazılsın da demiyoruz ,ancak insanların yorum ve düşünme yeteneği her zaman kendi ana dilinde daha fazladır bu nedenle bazı temellerin ana dilde sunulması gerekir.
Katilmiyorum.

said:
ek: sen kendin amerikada okudun,çevrendeki kaç yabancı doktoraya yöneldi,kaç tanesi araştırmacı olmaya karar verdi ?

Sen hangi alanda çalışıyorsun mesela?
%50. Hem yabanci universitede okuyan Turkler icin gecerli bu rakam hem de benim bolumumde okuyan tum ogrenciler icin. Baglantisini anlatirsan seve seve ozelden kendim hakkindaki soruya cevap veririm.

said:
Şunu da ekliyim ,şu anda tez yapıyorum(elektrik hatları üzerinden data aktarımı ile alakalı,powerline teknolojisi yani) ,çevremde de bir çok yabancı var tez(hem master hem bitirme tezleri) hazırlayanlar var çeşitli konularda ,bunlardan bir tanesi bile doktora yaparım ben,araştırmaya devam gibi bir şey söylemiyor, herkes mezun oluyimda hemen iş hayatına giriyim peşinde çünkü başka dillerde düşünmekten bir şey bulmak adına yorulmuş durumdalar.
Ama bu isi sadece Turkce yapmalari imkansiz bunun farkindasin di mi? Her halukarda uluslararasi konferanslara katilmalari icin illaki Ingilizce yazmak zorundalar ve bu isi cevirmenler onlar icin yapamaz. Kendileri yapmak zorundalar. Ve sen bana bu is onlari yoruyor diyorsun. Ben de diyorum ki eger o insanlar, ogrendikleri seyi dogrudan Ingilizce ogrenirlerse, karsilarina cikan her yaziyi Turkce'ye cevirmekle ugrasmazlar. Zaten oldugu gibi algilarlar. Dahasi yazdiklari tezi sonra tekrar Ingilizce'ye cevirmekle ugrasmazlar. Zaten olay Ingilizce'de bitmis olur. Akademi cevresinde yeterince gelismis insana sahip olursan ancak Turkce egitime gecebilirsin. Zaten akademi cevresinde yeterince gelismis Turk olursa emin ol konferanslar da Turkce olur. Ama konferanslarin Turkce olmasi, haliyle egitim dilinin Turkce olmasi bir sonuctur. Sen bu isi amac olarak dayatirsan, asil o zaman akademisyen olmak isteyenlerin cani sikilir, ozel sektore gecerler.

said:
son bir ek : mutlaka yabancı dilde eğitime rağmen Doktora tercihi yapanlar vardır mesela ama bazı şeyleri kendi dilinde temel almış bir toplumda bu tercihi yapanların sayısı yükselecektir.
Yukselsin yukselmesine de Fransa'dan farkin kalmaz, ben de onu diyorum. Kendi capinda bir seyler yapmaya calisirsin, capsiz kalirsin.

said:

Ayrıca kesinlikle ingilizce çıksın hayatımızdan demiyoruz asla,ingilizce olmadan bazı alanlarda zaten ilerlemek mümkün değil,bilgiyi kaynağı alabilmek gerekir, tez hazırlamak gerekir ancak illa bir iyi bir ingilizce tez yazmak için bütün dersleri ingilizce görmüş olmak gerekmiyor


özellikle temel derslerin ingilizce anlatılması büyük saçmalık bence.
Enteresan sekilde herkesin soyledigi bu. Bence hatanin buyuk kismi da burada yapiliyor zaten.
Bence gerekiyor. Yaptigin isi Ingilizce anlatmakla Turkce anlatmak arasinda dunya kadar fark var. Sorun insanlarin duzgun makale yazabilecek kadar Ingilizcesi olmamasindaysa, cozum Ingilizce'yi minimuma indirmek degildir; cozum, insanlari, bunun sorun olma durumundan kurtarmaktir. Bu da Ingilizce egitimle olur. Cunku senin soyledigine gore akademik bir yazi yazmak icin teknik bir Ingilizce yeterlidir. Ben de bu islerin icindeyim ve bu is icin teknik Ingilizce'nin yeterli olmadigini soyluyorum. Ingilizce'yi adam gibi kullanamadigin surece kimse senin calismani yayimlamaz (en son makalem bu nedenle reject edildi mesela ve reviewer'lar spesifik olarak sadece bir cumleyi anlamadiklari icin gozume gozume soktular bunu).

----------
1) Akademik calisma yapmak isteyen kisi icin dilin onemi yoktur. O kisiyi yaptigi calisma ilgilendirir. Buna karsilik o kisinin yaptigi calismanin surerliligi icin destek almasi sarttir. Bu destegin tek gostergesi yayimladigi makalelerdir ki bunlarin arasindan en cok uluslararasi konferanslardaki makaleleri deger tasir. Bu is icin Ingilizce kullanmasi su an icin sarttir.
2) Konuyla alakasiz insanlarin yaptigi Turkce cevirilerle bu ise kalkismaksa akademisyen icin intihardir cunku hem mevcut gelismeleri takip etmesi hem de bunlari Turkce'ye cevirmesi gerekmektedir. Bu durumda bu kisilerin onundeki Ingilizce sorununu ortadan kaldirmak sarttir.
3) Insanlari hem Turkce hem de Ingilizce'yle yormamak gerekir.
4) Egitimin Ingilizce olmasi insanlari, Ingilizce'yi bir sorun olarak gormekten kurtarir.
5) Her sey Ingilizce halledildigi noktada Turkce'nin araya girmesine gerek kalmaz.
ERGO egitim Ingilizce olmalidir.


edit: quote sorunlari
edit2: gereksiz bir cumleyi sildim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Eğer üniversitelerimizde (bir kaçı hariç) gerçekten bilim yapılsaydı şiddetle ingilizceye karşı çıkardım.

Ancak yine istisnalar olsa da gençlerin sağcı-solcu davası güttüğü, üniversiteyi sadece iş kapısı olarak görüp 'diplomamı alır çıkarım gerisi tıraş' mantığıyla hareket eden üniversite gençliğimize derslerin %100 ünü Türkçe yapsan ne olur hepsini İngilizce yapsan ne olur?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

arkadaslar,iyi kötü herkes bilgisi ve tecrübesi dahilinde konuya özverili bi sekilde hic üsenmeden uzun uzadıya yazmıs,akademik calısma alanı ve universite mantıgı/disiplini cercevesinde bugün hayatın her alanında oldugu gibi ingilizce icinde,fakat konuya pedagojik ve ögrenme teknikleri acısından bakmak da gerek,cogu kisinin yazdıklarında sunu gördüm,"üniversiteler üniversite mi ki arkadas türkiyede,akademik arastırmaya yok" evet akademik arastırma yok bunun baslıca nedeni türkiye de ki üniversitelerin akademik arastırmalarına devletin az butce ayırması ve türkiyedeki üniversiteye alma sistemi,bi yüksek lisans muhendislik ögrencisi stanford a 50.000 kusur dolar ödüyor,burada sistem daha farklı isliyor,diger turlusunu isteyen de babasının parası varsa yurtdısına gidiyor,burda universitelerdeki temel isleme mantıgı konu dahilinde bilgisi olan insanların kendi alanlarında genc nesillere bildiklerini + tecrubelerini anlatmaları,anlatan kisi türkiyede yasıyor,sokakda evde işte türkce konusuyor,dinleyen de aynı sekilde,o zaman neden baska bi dilde anlatsın bu dersi,bu olay bilimsel mantık ve bakıs acısına en basında ters degil mi zaten


ögrenci elbet ki kendini yalnızca türkiye de üretilip türkce yayınlanan bilimle sınırlandırmamak icin ingilizce guncel yayınları takip eder kendini gelistirir

akademik kadrodan insanlar da turkcenin yanında ingilizce yayınlar yapar sorun cozulur



bu arada türkiye türkce gibi kelimeleri kücük harfle yazdım türk budunundan özür dilerim nihal atsız ata beni bagıslasın
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

:( aglayacam simdi
Diyorum ki, Ingilizce makale yazmadigin surece bi b.k olmaz.
Ingilizce makale yazmak ise Ingilizce yazilari takip etmek gibi kolay bir is degildir. Sadece teknik Ingilizce yetmez makale yazmak icin. Yani oyle "Ingilizce makale yazar cozulur" degil olay. Daha Turkce anlasamiyoruz zaten, Ingilizcesini beklemek hakkaten yanlis galiba...

edit: haddimi astim, bosverin dedim sildim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Evet;
1) Bir dili kendi alaninda ne kadar fazla kullanirsan, o konudaki sadece temel kavramlar degil yan kavramlari da ozumsemis olursun. Misal, evrim teorisini derste Ingilizce dinlersen, daha sonra makale yazarken daha az zorlanirsin.
2) Zaten surekli kullandigin icin bir noktadan sonra Ingilizce'den Turkce'ye cevirerek degil dogrudan Ingilizce anlamaya baslarsin. Anca bu noktadan sonra yazilan makaleleri adam gibi anlayabilirsin. Makale yazmaya baslayabilirsin.
3) Yarim yamalak ceviriler yuzunden kafan karismaz. Daha once Business Intelligence ornegini verdim. Turkiye'de bu konu Is Zekasi olarak gecer. Herkes bon bon tahtaya bakip isin icinde "Zeka" arar.

Ya gercekten haddimi asarak okuzluk etmek istiyorum. Turkce egitim verilen bir universitede okuyorsaniz, yazin bi makale, yollayin uluslararasi bi konferansa. Review'lar gelsin ondan sonra konusalim.

Edit: Yazdiginiz sureyi de not almayi unutmayin..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Evet, onun gibi birşey.

İngilizce birşey yazmak için sırf yazacağın konuyu bilmek ve ingilizce bilmek yeterli değil, 2+2 şeklinde işlemiyo olay. konuya, yazacağın dilde hakim olman gerekli.
Değilsen yazamazmısın? Yazarsın tabii, ama doyuruculuk bakımından ilköğretim kompozisyonundan öteye gitmesi bir parça zor olur -ki teknik terimlerle dolu olacak birşeyin o kalitede olması tamamen boşa uğraş olur. Bu tarz yazıların akıcı olarak, düzgün bir şekilde yazılması gerekli, ki tarzanca eğitim görmüş birisinin bu şekilde yazması gerçekten zor.

Sırf makale yazma sorunu da değil, eğitim hayatında öğrenci olarak adaptasyon çok ciddi bir sorun oluyo. Yani dersi türkçe anlatıyo, ama türkçe kaynak yok. Ya da var ama terimlerin yarısı türkçe yarısı ingilizce. Bir türkçe, bir ingilizce değiştirip dururken de ambale olunuyo doğal olarak, konuyu akıcı bir şekilde kavramak imkansız hale geliyo.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ShadowFury said:
Ya da var ama terimlerin yarısı türkçe yarısı ingilizce. Bir türkçe, bir ingilizce değiştirip dururken de ambale olunuyo doğal olarak, konuyu akıcı bir şekilde kavramak imkansız hale geliyo.
maalesef bu doğru.
nutella said:
ingilizcede 3-5 kelimeyle konusmaya calısıyor adamlar
eh?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

riglous said:
Evet;
1) Bir dili kendi alaninda ne kadar fazla kullanirsan, o konudaki sadece temel kavramlar degil yan kavramlari da ozumsemis olursun. Misal, evrim teorisini derste Ingilizce dinlersen, daha sonra makale yazarken daha az zorlanirsin.



evrim teorisi hakkında makale yazabilmek icin yalnızca dersine girmek degil o konu hakkında belki yüzlerce kitap okumak,saatlerce dusunmek ve yogun bir arastırma yapmak gerek,elbet bu konu hakkında turkceye cevrilmis kısıtlı kaynak bulurum fakat dersi turkce veya ingilizce dinlemek bu kaynakları sindirmem de senin dedigin kadar etkili mi acaba?



bir cocuk dusun 15 yasına kadar hic yabancı arkadası yok,ilk arkadasını 3 yasında ediniyor,onunla arkadaslık iliskilerini sosyal kavramları ogreniyor,10 yasında ingilizce ogrenmeye baslıyor ve 5 sene sonra 15 yasında edindigi ingiliz arkadasıyla anlasamayacak mı ?ayrıca herkes makale yazma amacıyla üniversiteye gitmiyor

riglous said:

2) Zaten surekli kullandigin icin bir noktadan sonra Ingilizce'den Turkce'ye cevirerek degil dogrudan Ingilizce anlamaya baslarsin. Anca bu noktadan sonra yazilan makaleleri adam gibi anlayabilirsin. Makale yazmaya baslayabilirsin.


makaleyi yazdıktan sonra bi ceviri editörü tutsak biz bilim adamı degil kolaya kacan cahil adamlar mı oluruz,ha yok konferanslar akademik yazısmalar hede hödö diyeceksin,kendi dilinde yazılan bilimsel makalelerde bile pedagog ve cevirmenlerin hummalı bi calısmayla bunu bilim cevrelerine sunuyorlar




riglous said:


3) Yarim yamalak ceviriler yuzunden kafan karismaz. Daha once Business Intelligence ornegini verdim. Turkiye'de bu konu Is Zekasi olarak gecer. Herkes bon bon tahtaya bakip isin icinde "Zeka" arar.







siz nsıl diyour büzniıs intelicınt,evet bir hindli de ona kendi dilinde iş zekası der
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Iyide bizde onu anlatamiyoruz , ingilizce makale yazmak icin ingilizce olması gerekmıyor eğitim.

Bakınız diyorum Almanya,bütün eğitim almanca ama mühendisliğin temeli yıllardır bu ülkeden çıkıyor.

>>Gauss,Hertz,Benz....



riglous said:

Bak iste zaten sorun ogrencilerin Ingilizce kabiliyetinin dusuk olmasinda. Bunun da en temel sebebi egitim dilinin Ingilizce olmamasi. Zaten su an ogrenmeye calistigin her sey su yukarida tanimladigin halde. Inan bana is Ingilizce yapilsa ve sana Ingilizce dusunme yetisi kazandirilsa cok daha kolay yaparsin isini.


Bu ingilizce kabiliyetini verebilmen için ilkokuldan itibaren ingilizce eğitim vermen lazım veya ülkenin tabelasını İngiltere olarak değiştirmek gerekir.

Bende bunu anlatamıyorum ,almanlar japonlar nasıl yazıyor çatır çatır makaleleri ingilizce,sürekli olarak yeni teknolojik buluşlar ile geliyorlar?

Bunlar ingilizce görmüyor eğitimi sonuçta.


riglous said:
Ben de diyorum ki anadili Ingilizce olmayan bir ulkenin Ingilizce egitim vermesi bu sureci baltalamaz. Baltaladigini iddia eden sensin ki bunun ornegi yok. Bana ornek olarak gosterdiklerin Japonya, Almanya ki bunlar senin soyledigini sadece destekleyen ornekler. Destekleyen ornek, one surdugun hipotezi kanitlamaz. Ingilizce egitimin, egitim sistemini bozmus oldugu bir ulke goster, o zaman soyledigini kanitlamis olursun.
Bunun yanisira benim iddiam anadili Ingilizce olmayan bir ulkede egitimin Ingilizce olmasi, o ulkenin bu konuda soz sahibi olmasini artirir. Bunun icin de zaten yazilan cizilen seylerin halihazirda Ingilizce olmasini kanit olarak gosterdim.


Diyorsun ki Almanya,Japonya İngilizce eğitim verse amerikayı ingiltereyi geçerler ?? Ben bundan bunu anlıyorum.

Ana dil dışında eğitim veripte teknolojik arenada tutunabilen bir tane ülke olmaması benim dediğim şeye çok güzel bir kanıttır bence.Soruyorum var mı böyle bir ülke?







riglous said:
Arastirma isini bir butun olarak dusun. Global anlamda. Ortak kabul edilen dil hangisidir? Ingilizce. O zaman ben bunu Ingilizce yazmaliyim. Eger bu ortak dil Fransizca kalsaydi, ki vakti zamaninda oyleydi, makaleler ABD'de de Fransizca yazilirdi. Sorun su: ben bir is yapiyorsam, bunu en rahat oldugum sekilde yapmaliyim. Sen bana Turkce egitim verirsen, ben yarim Ingilizce'mle, ogrendigim her seyi tek tek Turkce'ye cevirmek zorundayim. Ben Ingilizce egitim alirsam, okudugumu cevirmem; oldugu gibi isler anlarim.


İyide iş kısmı ingilizce makale yapmak değil,yeni bir şeyler üretmek,geliştirmek bu kısım içinde beynin içerisinde düşünmek üretmek gerekir,işin önemli kısmı bu, makaleyi yazmakta değil,önce olayları anlamakta bunları yorumlayabilmekte ve daha sonra ortaya yeni bir şeyler koyabilmekte, ben sürekli olarak İNPUT almakta zorlanırsam yabancı dilden dolayı gerekli OUTPUTU veremem.

Yazmak en büyük derdin olsun.



riglous said:
Enteresan sekilde herkesin soyledigi bu. Bence hatanin buyuk kismi da burada yapiliyor zaten.
Bence gerekiyor. Yaptigin isi Ingilizce anlatmakla Turkce anlatmak arasinda dunya kadar fark var. Sorun insanlarin duzgun makale yazabilecek kadar Ingilizcesi olmamasindaysa, cozum Ingilizce'yi minimuma indirmek degildir; cozum, insanlari, bunun sorun olma durumundan kurtarmaktir. Bu da Ingilizce egitimle olur. Cunku senin soyledigine gore akademik bir yazi yazmak icin teknik bir Ingilizce yeterlidir. Ben de bu islerin icindeyim ve bu is icin teknik Ingilizce'nin yeterli olmadigini soyluyorum. Ingilizce'yi adam gibi kullanamadigin surece kimse senin calismani yayimlamaz (en son makalem bu nedenle reject edildi mesela ve reviewer'lar spesifik olarak sadece bir cumleyi anlamadiklari icin gozume gozume soktular bunu).


Yayınlanma kısmı değil derdimiz,üretim olmaması.Üretim yok veya çok az.
Soruna kökünden bakman lazm bence ,sistem komple olarak absürddür, Türkçe çalışan beyine hakim olamadığı dilde İNPUT vererek doğru düzgün bir ÇIKTI bekleyemezsin.


Olay makale yazmak değil birazda üretimin/beyinlerin yabancı dil ile engellenmesi,yabancı dil öğretilmeli tekrar ediyorum ama mühendislik ve bunun gibi bölümlerde mutlaka ana dilde eğitim verilmeli ki öğrenci olaylar arasındaki bağları daha rahat kurabilsin.

Bilgisayar mühendisliğinde belki ortak programlama dilleri dolayısıyla ingilizceden vazgeçemezsin (tahmini) ama bir makina mühendisliğinde/elektronik mühendisliğinde veya inşaat mühendisliğinde benim gözlemlediğim kadarıyla ana dilde bu derslerin temelinin eğitimi şarttır.

Kendim almanyada almanca öğrenim görmeteyim ve bunu yaşayarak çok daha iyi anlayabiliyorum,öğrenilen şeyler kesinlikle kompleks şeyler olduğu için yabancı dil girdikce araya olayların kavranması analizi zorlaşmaktadır,bu iş zorlaştıkça yeni bir şeylerin üretimi o kadar zorlaşmaktadır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yani olaylar özümsenmeden makale dediğimiz araştırma sonucu ortaya çıkan hadise gerçekleşemez ,bunun en iyi yoluda insana en başından anladığı dilde eğitimi vermektir,bunun için şu anda yapılabilecekler bence.


Pilot Üniversite ve pilot bölüm seçimi ( Odtü-Elektronik müh. mesela)

Temel Derslerin türkçeleştirilmesi,devlet destekli ciddi bir çalışma sonrasında.


Temel Dersler nelerdir :

1-Dijital Teknik
2-Mikro Prozessörler
3- Linear Elektrik Devreleri
4- Elektronik Devreler
5- Katı Maddeler Elektroniği
6-Enformatik
7-Temel Yüksek Frekans /Başlangıç
8-Matematik 1-2-3
9-Olasılık teorisi

vb...

liste uzar

Bunları düzgün anlamayan bir öğrencinin zaten ileride herhangi bir ciddi geliştirme içerisinde bulunması mümkün değildir.

Defalarca bu yukarıda saydığım derslere baştan baştan geri dönüş yapmış birisiyim almanca eğitim sebebiyle,yani sadece sınava çalış ders geç ile olmuyor ne yazik ki eğitim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

GEd said:

Bakınız diyorum Almanya,bütün eğitim almanca ama mühendisliğin temeli yıllardır bu ülkeden çıkıyor.

>>Gauss,Hertz,Benz....




Konunu hepsini okuyunca bir şeyler yazacağım ama bu örnekler yanlış çünkü içinde bulunduğu tarihleri göze olarak incelememişsin. Evet Gauss, Hertz, Benz yetiştiği zaman Almanyada çok yüksek ihtimalle eğitim Almanca idi ama o zaman zaten almanya matematik, fizik vs gibi alanlarda Dünya lideri idi, yani bugünün amerikası idi. Kaynakların önemli bir kısmı da bu sebeple muhtemelen Almancaydı. Böyle bir durumda zaten eğitimlerini İngilizce yapmaları manasız olurdu. Biz bilimsel açıdan geri kalmış bir ülkenin eğitimini kendi dilinde yapmasının zarar ve faydalarını tartışıyoruz.

Kendi fikrimi özetlersem ama eğitim zamanla ana dilleştirilmelidir ama bilimde dünya lideri olmadığın sürece bilimi ana dilinde yapmanın bilimsel açıdan pek bir katkısı olmaz bence. Bilimde dünya lideri olan adamların çıkardığı makaleleri sürekli takip edecek kadar iyi yabancı dil bilmen gerekir yine. Amma velakin belki şöyle bir faydası olabilir, bu tarz bilimsel terimler Türkçe olarak iyi oturursa, kendi dilinde kaliteli bir akademik dergi çıkarma potansiyeli artar ülkenin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:
GEd said:

Bakınız diyorum Almanya,bütün eğitim almanca ama mühendisliğin temeli yıllardır bu ülkeden çıkıyor.

>>Gauss,Hertz,Benz....




Konunu hepsini okuyunca bir şeyler yazacağım ama bu örnekler yanlış çünkü içinde bulunduğu tarihleri göze olarak incelememişsin. Evet Gauss, Hertz, Benz yetiştiği zaman Almanyada çok yüksek ihtimalle eğitim Almanca idi ama o zaman zaten almanya matematik, fizik vs gibi alanlarda Dünya lideri idi, yani bugünün amerikası idi. Kaynakların önemli bir kısmı da bu sebeple muhtemelen Almancaydı. Böyle bir durumda zaten eğitimlerini İngilizce yapmaları manasız olurdu. Biz bilimsel açıdan geri kalmış bir ülkenin eğitimini kendi dilinde yapmasının zarar ve faydalarını tartışıyoruz.

Kendi fikrimi özetlersem ama eğitim zamanla ana dilleştirilmelidir ama bilimde dünya lideri olmadığın sürece bilimi ana dilinde yapmanın bilimsel açıdan pek bir katkısı olmaz bence. Bilimde dünya lideri olan adamların çıkardığı makaleleri sürekli takip edecek kadar iyi yabancı dil bilmen gerekir yine. Amma velakin belki şöyle bir faydası olabilir, bu tarz bilimsel terimler Türkçe olarak iyi oturursa, kendi dilinde kaliteli bir akademik dergi çıkarma potansiyeli artar ülkenin.




iyi de o zaman neden kendi dilimizde dergi cıkarıyoruz,bilim dili ingilizce ve egitim ingilizce olmalıysa,sınıflarda dersler ingilizce isleniyorsa biz neden kendi dilimizde dergi cıkartalım
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:
GEd said:

Bakınız diyorum Almanya,bütün eğitim almanca ama mühendisliğin temeli yıllardır bu ülkeden çıkıyor.

>>Gauss,Hertz,Benz....




Konunu hepsini okuyunca bir şeyler yazacağım ama bu örnekler yanlış çünkü içinde bulunduğu tarihleri göze olarak incelememişsin. Evet Gauss, Hertz, Benz yetiştiği zaman Almanyada çok yüksek ihtimalle eğitim Almanca idi ama o zaman zaten almanya matematik, fizik vs gibi alanlarda Dünya lideri idi, yani bugünün amerikası idi. Kaynakların önemli bir kısmı da bu sebeple muhtemelen Almancaydı. Böyle bir durumda zaten eğitimlerini İngilizce yapmaları manasız olurdu. Biz bilimsel açıdan geri kalmış bir ülkenin eğitimini kendi dilinde yapmasının zarar ve faydalarını tartışıyoruz.


Eğitim sistemi tabi hatalı bir şekilde bazı şeylerde geri kalmışız ama en azından bir okulda pilot uygulama yapılması ve bu işe kaynak ayırılması gerektiğini düşünüyorum.

Birdenbire zaten olacak şeyler değil.



Çok kısa bir araştırma sonrası bunların bugun ki versiyonlarınıda yazabilirim, en basitinden daha önce yazmıştım ,benim bir hocam olan

http://www.iiit.uni-karlsruhe.de/kiencke.php

CAN BUS dünya standartı olan bir sistemin geliştiricisi

hee said:


* Development of CAN Bus
* Coordination of OSEK/VDX Standard



Eğitim dili almanca

Yani günümüzde de var bir sürü alman veya başka ülkeden aynı şekilde.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

öyle bi yazmışınız ki sanki ingilizce eğitim verilen okullarda biri bişeyi anlamadımı gidip türkçe olarak soramıyo. büyük bir bahane gibi geliyo bu ingilizce eğitim olmasın geyiği. sanki bütün şartlar süper, araştırma yapması beklenen/yapabilecek insanların hiçbir ekonomik sorunu yok, her türlü destek sağlanıyo da "abi işte şunu bana türkçe anlatsalardı ben bulmuştum bunu" diyolar her journal okuduklarında.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

nutella yerim said:
evrim teorisi hakkında makale yazabilmek icin yalnızca dersine girmek degil o konu hakkında belki yüzlerce kitap okumak,saatlerce dusunmek ve yogun bir arastırma yapmak gerek,elbet bu konu hakkında turkceye cevrilmis kısıtlı kaynak bulurum fakat dersi turkce veya ingilizce dinlemek bu kaynakları sindirmem de senin dedigin kadar etkili mi acaba?

Dedigin gibi onca kaynaktan okuyorsan, okuduklarini anlamak icin, yani "sindirmek" icin zaten Ingilizce bilmek zorundasin. Bu noktada derste soylenenle, senin arastiracagin seyleri birlestirmek icin el mecbur birinden digerine ceviri yapmak zorundasin. Buyur yap.

said:
bir cocuk dusun 15 yasına kadar hic yabancı arkadası yok,ilk arkadasını 3 yasında ediniyor,onunla arkadaslık iliskilerini sosyal kavramları ogreniyor,10 yasında ingilizce ogrenmeye baslıyor ve 5 sene sonra 15 yasında edindigi ingiliz arkadasıyla anlasamayacak mı ?ayrıca herkes makale yazma amacıyla üniversiteye gitmiyor
Bu nedenle akademik yasami secmeyecek insanlarin bu konuda soz soyleme hakki bulunmuyor. Zira onlar, mevcut kurumu sadece somurme noktasinda yardim saglarlar. Kuruma bir seyler katmak ise tamamen makale yazacak insanlara baglidir. Kisaca, onlari umursamiyoruz.

said:
makaleyi yazdıktan sonra bi ceviri editörü tutsak biz bilim adamı degil kolaya kacan cahil adamlar mı oluruz,ha yok konferanslar akademik yazısmalar hede hödö diyeceksin,kendi dilinde yazılan bilimsel makalelerde bile pedagog ve cevirmenlerin hummalı bi calısmayla bunu bilim cevrelerine sunuyorlar

:) Yazdir abi. Karismiyorum ben sana. Ama ondan sonra yazarlar bolumune ceviriyi yapan arkadasin da ismini de koymayi unutma.

said:
siz nsıl diyour büzniıs intelicınt,evet bir hindli de ona kendi dilinde iş zekası der

Biznıs intelicıns, Hintli veya Hindu. Demez efendim. Diyorsa o da geri zekalidir. Oradaki intelligence zeka demek degildir.

edit: typo
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

GEd said:


Çok kısa bir araştırma sonrası bunların bugun ki versiyonlarınıda yazabilirim, en basitinden daha önce yazmıştım ,benim bir hocam olan

Eğitim dili almanca


Konu gauss, hertz gibi adamlarsa bence interneti bulan kişiyle falan gelmen lazım :p Türkiyede de ben sana böyle örnekler bulabilirm, 56K modemin bulunuşunda çalışanlardan biri boğaziçi fizik çıkışlı, genç bilim adamları için nobel sayılabilecek bir ödül adan kişi (Ahmet Yıldız) boğaziçi fizik çıkışlı. Tek tek örneklerle olmaz bu. Zor bir konu bu, yani en iyi örnek daha önceleri kendi dilinde eğitim yapıp sonra ingilizceye geçmiş bir ülkedeki değişimler olabilir (ya da tam tersi).

Ama sonuçta hala Almanya ile Türkiyeyi karşılaştırmak komik. Amerikayı bir yana koyduğun zaman bugün hala en çok matematik, fizik, mühendislik kaynakları almanca ve rusça. Kaliteli akademik dergileri de var. Yani ben sanmıyorum ki Türkiyedeki üniversiteler birden (ya da yavaşça) Türkçe eğitime geçince kısa ya da uzun vadede bunun Türkiyenin bilimsel gelişimine faydası olacak (hatta kısa vadede zararı olacak, zamanla nötrlenecek bence). Amma velakin başka yararları olabileceğine inanıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Dralnu said:
öyle bi yazmışınız ki sanki ingilizce eğitim verilen okullarda biri bişeyi anlamadımı gidip türkçe olarak soramıyo. büyük bir bahane gibi geliyo bu ingilizce eğitim olmasın geyiği. sanki bütün şartlar süper, araştırma yapması beklenen/yapabilecek insanların hiçbir ekonomik sorunu yok, her türlü destek sağlanıyo da "abi işte şunu bana türkçe anlatsalardı ben bulmuştum bunu" diyolar her journal okuduklarında.


Orasını bilemiyorum,benim sorma şansım olmadığı için türkçe olarak,kendi tecrübelerime dayanarak tamamen aktardıklarım görüşlerim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:



Ama sonuçta hala Almanya ile Türkiyeyi karşılaştırmak komik. Amerikayı bir yana koyduğun zaman bugün hala en çok matematik, fizik, mühendislik kaynakları almanca ve rusça. Kaliteli akademik dergileri de var. Yani ben sanmıyorum ki Türkiyedeki üniversiteler birden (ya da yavaşça) Türkçe eğitime geçince kısa ya da uzun vadede bunun Türkiyenin bilimsel gelişimine faydası olacak (hatta kısa vadede zararı olacak, zamanla nötrlenecek bence). Amma velakin başka yararları olabileceğine inanıyorum.


Birdenbire her yerde geçilsin demiyorum ama dünyanın geleceğine yön verileceği düşünülen alanlarda ( mesela Nano) en azından türkçe alanda pilot uygulama yöntemi ile eğitim verilebilir,en azından bu alanlarda türkçeleştirme çalışmaları yapılabilir.

Bir yerlerden buna başlamak gerekiyor,uzun vadede mutlaka getirisi görülecektir.

Tabi bi burda konuşuyoruz ama ülkenin başındakilerin zaten üniversiteleri düşünmediği ortada :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben tabi bilimsel açıdan bir faydası olmayacak derken, şuan Türkiyedeki en çok bilimsel üretimi yapan üniversitelerin çoğu ingilizce bir eğitim zaten oturttuğu için söyledim. Türkçe eğitime geçip de, Türkçe kaynaklar arttığında nispeten akademik durumu iyi olmayan ve Türkçe eğitim veren üniversiteler bundan yararlanarak kendi durumlarını geliştireceklerdir ama sadece Türkçe kaynağın bu nispeten daha kötü üniversiteleri düzeltmeye yetmeyeceğini düşünüyorum. Onların sorunları muhtemelen çok daha farklı, bu yüzlerce mentalite sorununun yanında bir adet sorun sadece.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

GEd said:

Bu ingilizce kabiliyetini verebilmen için ilkokuldan itibaren ingilizce eğitim vermen lazım veya ülkenin tabelasını İngiltere olarak değiştirmek gerekir.
Alakasi bile yok. Ben lisede ogrendim, gayet de yapabiliyorum bu isi. Oyle asmis birisi de degilim, herkes yapar. Is ki yapmak istesin insanlar, usenmesin.

said:
Bende bunu anlatamıyorum ,almanlar japonlar nasıl yazıyor çatır çatır makaleleri ingilizce,sürekli olarak yeni teknolojik buluşlar ile geliyorlar?

Bunlar ingilizce görmüyor eğitimi sonuçta.
Sen onlarin super hiper oldugunu saniyosun galiba ama pek degil iste. Yani tamam bizden iyiler de adamlar dunyanin tozunu attirmiyolar bu iste. Hani o Japonlarin yaptigi robotlar filan, 10 yil once yapiliyodu onlar ABD'de. Ha ilerleme var midir? Vardir tabii ki. Ama bu is bir surec. Vakti zamaninda adam gibi isleri oturtup ondan sonra kendi yaginda kavrulmaya baslamislar. Senin durumunla onlar ayni degilki. En basiti bizim universitelerimizde kopya cekmek marifet sayiliyor. Arada kocaman bir fark var.

said:
Diyorsun ki Almanya,Japonya İngilizce eğitim verse amerikayı ingiltereyi geçerler ?? Ben bundan bunu anlıyorum.
Ana dil dışında eğitim veripte teknolojik arenada tutunabilen bir tane ülke olmaması benim dediğim şeye çok güzel bir kanıttır bence.Soruyorum var mı böyle bir ülke?

Anlatamamisim. Bir daha okumani oneriyorum.
A->B ise B=A degildir.
Senin soyledigine kanit degildir.

said:

İyide iş kısmı ingilizce makale yapmak değil,yeni bir şeyler üretmek,geliştirmek bu kısım içinde beynin içerisinde düşünmek üretmek gerekir,işin önemli kısmı bu, makaleyi yazmakta değil,önce olayları anlamakta bunları yorumlayabilmekte ve daha sonra ortaya yeni bir şeyler koyabilmekte, ben sürekli olarak İNPUT almakta zorlanırsam yabancı dilden dolayı gerekli OUTPUTU veremem.

Yazmak en büyük derdin olsun.
O zaman INPUT'u almayi ogrenirsin. INPUT turunu default'tan baska bir seye cekersen sorun cikabilecek noktalari artirirsin. Risk buyur. Ileride ortaya cikacak sorunlarin kaynagini takip edemezsin.

said:
Yayınlanma kısmı değil derdimiz,üretim olmaması.Üretim yok veya çok az.
Soruna kökünden bakman lazm bence ,sistem komple olarak absürddür, Türkçe çalışan beyine hakim olamadığı dilde İNPUT vererek doğru düzgün bir ÇIKTI bekleyemezsin.


Olay makale yazmak değil birazda üretimin/beyinlerin yabancı dil ile engellenmesi,yabancı dil öğretilmeli tekrar ediyorum ama mühendislik ve bunun gibi bölümlerde mutlaka ana dilde eğitim verilmeli ki öğrenci olaylar arasındaki bağları daha rahat kurabilsin.

Bilgisayar mühendisliğinde belki ortak programlama dilleri dolayısıyla ingilizceden vazgeçemezsin (tahmini) ama bir makina mühendisliğinde/elektronik mühendisliğinde veya inşaat mühendisliğinde benim gözlemlediğim kadarıyla ana dilde bu derslerin temelinin eğitimi şarttır.

Kendim almanyada almanca öğrenim görmeteyim ve bunu yaşayarak çok daha iyi anlayabiliyorum,öğrenilen şeyler kesinlikle kompleks şeyler olduğu için yabancı dil girdikce araya olayların kavranması analizi zorlaşmaktadır,bu iş zorlaştıkça yeni bir şeylerin üretimi o kadar zorlaşmaktadır.

Eger hala Almanca duydugun seyi Turkce'ye cevirmeye ugrasiyosan sorun yasarsin. Adam gibi Almanca ogren o zaman. Ama senin isin cok daha zor. Almanca ogrenip, bunun ciktisini Ingilizce yapman gerekiyor. Sorun yasaman dogal.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

riglous said:

Eger hala Almanca duydugun seyi Turkce'ye cevirmeye ugrasiyosan sorun yasarsin. Adam gibi Almanca ogren o zaman. Ama senin isin cok daha zor. Almanca ogrenip, bunun ciktisini Ingilizce yapman gerekiyor. Sorun yasaman dogal.


Almanca duyduğum şeyi türkçeye çevirmeye çalışmıyorum zaten,almanca ile ingilizce ile bir problemim yok hatta,ama 2x fazla efor sarfettim zamanında bazı şeyleri anlayabilmek için,sırf almanca bilmek ile olmuyor bunlar,olaylar arasında neden sonuç ilişkilerini bağlarını kurabilmek gerekiyor ve türkçe çalışan beyinde bu iş daha zorlaşıyor(okulumun araştırma universitesi olduğu ve taleplerinin bu yönde olduğu gerçeği var özellikle) , ve bu eğitimi türkçe görmüş olsaydım aynı çalışma temposu ile çok daha fazla hakim olmuş olabilirdim bazı şeylere de.

Ayrıca istisnalar değil olayın genelleşmesi ile ilgili bu konu,sen ben nasıl yaptım diyorsun ama aynı şekilde bir başkası türkçe görseydi bunları yapacaktı belki,yani bu oranın arttırılması ile alakalı konu birazda.

Ek: Benim input türü uzun zamandır zaten almanca ingilizcede türkçe kaynak okumuşluğum olmadı hiç bir zaman,zaten bulamadım da,ama kişisel tecrübem bu eğitimin türkçe kaynak ve yöntemler ile daha başarılı yönde gideceğidir,doğru metotdlar ile.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Senin Almanca'sini anlamadigin seyi, "genel" ogrenci profili Turkce gorse anlardi diyorsun. Ben de diyorum ki "anlama" isini sen (spesifik olarak sen degil, herhangi bir ogrenci) egitimini aldigi dilde yapmalisin.

Sen (bu sefer gercekten sen) bu konuda net bir ornek degilsin, zira ITU'deki ogrenci icin sozkonusu durum sadece anadil ve Ingilizce icin gecerli. Bu ogrenci anlama isini Ingilizce yaparsa, OUTPUT'u da Ingilizce vermesi kolay olur. Zaten halihazirda INPUT'un yarisini Turkce yarisini Ingilizce aliyor (hatta bolumune gore bu %50 oran degisebiliyor). OUTPUT zaten Ingilizce, bunun kacari yok.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

GEd said:
Birdenbire her yerde geçilsin demiyorum ama dünyanın geleceğine yön verileceği düşünülen alanlarda ( mesela Nano) en azından türkçe alanda pilot uygulama yöntemi ile eğitim verilebilir,en azından bu alanlarda türkçeleştirme çalışmaları yapılabilir.

Bir yerlerden buna başlamak gerekiyor,uzun vadede mutlaka getirisi görülecektir.

Tabi bi burda konuşuyoruz ama ülkenin başındakilerin zaten üniversiteleri düşünmediği ortada :)

Keske abi, yapilsin. Hos olur tabii ki okumak. Ama kim ugrasacak onunla? Guncel bir konu oldugunu dusunursek, su isin egitimini alan adamlar zaten sayilidir. Bu adam iyi bir akademisyense zaten makale yazmakla ugrasiyordur. Bir yandan derslere girmesi lazim. Simdi hangi bos vaktinde Turkce'ye cevirmekle ugrasacak? Hangi birini cevirecek? Kendisi yapamaz. Tutup ogrencilere cevirtmesi gerek. Ceviren ogrenci bakalim adam gibi yapabilecek mi bu isi? Fazladan bir de onu kontrol etmesi lazim. E bu is icin fazladan bir sey almiyor. Haliyle dipsiz kuyu olarak gorup isini Ingilizce devam ettiriyor. Bu noktada hak veriyorum prof'lara.

Ha yapilsa guzel olmaz mi diye bana sorarsan, olur tabi niye olmasin. Her kaynak, adam gibi Turkce'ye cevrilecekse ve guvenilir olacaksa neden olmasin. Ama bu is icin surekli gelismeleri takip eden, birbiriyle surekli guncelleme yapan (birinin a dedigine digeri b demesin diye) profesor ordusu gerekli.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...