Iyide bizde onu anlatamiyoruz , ingilizce makale yazmak icin ingilizce olması gerekmıyor eğitim.
Bakınız diyorum Almanya,bütün eğitim almanca ama mühendisliğin temeli yıllardır bu ülkeden çıkıyor.
>>Gauss,Hertz,Benz....
riglous said:
Bak iste zaten sorun ogrencilerin Ingilizce kabiliyetinin dusuk olmasinda. Bunun da en temel sebebi egitim dilinin Ingilizce olmamasi. Zaten su an ogrenmeye calistigin her sey su yukarida tanimladigin halde. Inan bana is Ingilizce yapilsa ve sana Ingilizce dusunme yetisi kazandirilsa cok daha kolay yaparsin isini.
Bu ingilizce kabiliyetini verebilmen için ilkokuldan itibaren ingilizce eğitim vermen lazım veya ülkenin tabelasını İngiltere olarak değiştirmek gerekir.
Bende bunu anlatamıyorum ,almanlar japonlar nasıl yazıyor çatır çatır makaleleri ingilizce,sürekli olarak yeni teknolojik buluşlar ile geliyorlar?
Bunlar ingilizce görmüyor eğitimi sonuçta.
riglous said:
Ben de diyorum ki anadili Ingilizce olmayan bir ulkenin Ingilizce egitim vermesi bu sureci baltalamaz. Baltaladigini iddia eden sensin ki bunun ornegi yok. Bana ornek olarak gosterdiklerin Japonya, Almanya ki bunlar senin soyledigini sadece destekleyen ornekler. Destekleyen ornek, one surdugun hipotezi kanitlamaz. Ingilizce egitimin, egitim sistemini bozmus oldugu bir ulke goster, o zaman soyledigini kanitlamis olursun.
Bunun yanisira benim iddiam anadili Ingilizce olmayan bir ulkede egitimin Ingilizce olmasi, o ulkenin bu konuda soz sahibi olmasini artirir. Bunun icin de zaten yazilan cizilen seylerin halihazirda Ingilizce olmasini kanit olarak gosterdim.
Diyorsun ki Almanya,Japonya İngilizce eğitim verse amerikayı ingiltereyi geçerler ?? Ben bundan bunu anlıyorum.
Ana dil dışında eğitim veripte teknolojik arenada tutunabilen bir tane ülke olmaması benim dediğim şeye çok güzel bir kanıttır bence.Soruyorum var mı böyle bir ülke?
riglous said:
Arastirma isini bir butun olarak dusun. Global anlamda. Ortak kabul edilen dil hangisidir? Ingilizce. O zaman ben bunu Ingilizce yazmaliyim. Eger bu ortak dil Fransizca kalsaydi, ki vakti zamaninda oyleydi, makaleler ABD'de de Fransizca yazilirdi. Sorun su: ben bir is yapiyorsam, bunu en rahat oldugum sekilde yapmaliyim. Sen bana Turkce egitim verirsen, ben yarim Ingilizce'mle, ogrendigim her seyi tek tek Turkce'ye cevirmek zorundayim. Ben Ingilizce egitim alirsam, okudugumu cevirmem; oldugu gibi isler anlarim.
İyide iş kısmı ingilizce makale yapmak değil,yeni bir şeyler üretmek,geliştirmek bu kısım içinde beynin içerisinde düşünmek üretmek gerekir,işin önemli kısmı bu, makaleyi yazmakta değil,önce olayları anlamakta bunları yorumlayabilmekte ve daha sonra ortaya yeni bir şeyler koyabilmekte, ben sürekli olarak İNPUT almakta zorlanırsam yabancı dilden dolayı gerekli OUTPUTU veremem.
Yazmak en büyük derdin olsun.
riglous said:
Enteresan sekilde herkesin soyledigi bu. Bence hatanin buyuk kismi da burada yapiliyor zaten.
Bence gerekiyor. Yaptigin isi Ingilizce anlatmakla Turkce anlatmak arasinda dunya kadar fark var. Sorun insanlarin duzgun makale yazabilecek kadar Ingilizcesi olmamasindaysa, cozum Ingilizce'yi minimuma indirmek degildir; cozum, insanlari, bunun sorun olma durumundan kurtarmaktir. Bu da Ingilizce egitimle olur. Cunku senin soyledigine gore akademik bir yazi yazmak icin teknik bir Ingilizce yeterlidir. Ben de bu islerin icindeyim ve bu is icin teknik Ingilizce'nin yeterli olmadigini soyluyorum. Ingilizce'yi adam gibi kullanamadigin surece kimse senin calismani yayimlamaz (en son makalem bu nedenle reject edildi mesela ve reviewer'lar spesifik olarak sadece bir cumleyi anlamadiklari icin gozume gozume soktular bunu).
Yayınlanma kısmı değil derdimiz,üretim olmaması.Üretim yok veya çok az.
Soruna kökünden bakman lazm bence ,sistem komple olarak absürddür, Türkçe çalışan beyine hakim olamadığı dilde İNPUT vererek doğru düzgün bir ÇIKTI bekleyemezsin.
Olay makale yazmak değil birazda üretimin/beyinlerin yabancı dil ile engellenmesi,yabancı dil öğretilmeli tekrar ediyorum ama mühendislik ve bunun gibi bölümlerde mutlaka ana dilde eğitim verilmeli ki öğrenci olaylar arasındaki bağları daha rahat kurabilsin.
Bilgisayar mühendisliğinde belki ortak programlama dilleri dolayısıyla ingilizceden vazgeçemezsin (tahmini) ama bir makina mühendisliğinde/elektronik mühendisliğinde veya inşaat mühendisliğinde benim gözlemlediğim kadarıyla ana dilde bu derslerin temelinin eğitimi şarttır.
Kendim almanyada almanca öğrenim görmeteyim ve bunu yaşayarak çok daha iyi anlayabiliyorum,öğrenilen şeyler kesinlikle kompleks şeyler olduğu için yabancı dil girdikce araya olayların kavranması analizi zorlaşmaktadır,bu iş zorlaştıkça yeni bir şeylerin üretimi o kadar zorlaşmaktadır.
Yani olaylar özümsenmeden makale dediğimiz araştırma sonucu ortaya çıkan hadise gerçekleşemez ,bunun en iyi yoluda insana en başından anladığı dilde eğitimi vermektir,bunun için şu anda yapılabilecekler bence.
Pilot Üniversite ve pilot bölüm seçimi ( Odtü-Elektronik müh. mesela)
Temel Derslerin türkçeleştirilmesi,devlet destekli ciddi bir çalışma sonrasında.
Temel Dersler nelerdir :
1-Dijital Teknik
2-Mikro Prozessörler
3- Linear Elektrik Devreleri
4- Elektronik Devreler
5- Katı Maddeler Elektroniği
6-Enformatik
7-Temel Yüksek Frekans /Başlangıç
8-Matematik 1-2-3
9-Olasılık teorisi
vb...
liste uzar
Bunları düzgün anlamayan bir öğrencinin zaten ileride herhangi bir ciddi geliştirme içerisinde bulunması mümkün değildir.
Defalarca bu yukarıda saydığım derslere baştan baştan geri dönüş yapmış birisiyim almanca eğitim sebebiyle,yani sadece sınava çalış ders geç ile olmuyor ne yazik ki eğitim.
Bakınız diyorum Almanya,bütün eğitim almanca ama mühendisliğin temeli yıllardır bu ülkeden çıkıyor.
>>Gauss,Hertz,Benz....
Konunu hepsini okuyunca bir şeyler yazacağım ama bu örnekler yanlış çünkü içinde bulunduğu tarihleri göze olarak incelememişsin. Evet Gauss, Hertz, Benz yetiştiği zaman Almanyada çok yüksek ihtimalle eğitim Almanca idi ama o zaman zaten almanya matematik, fizik vs gibi alanlarda Dünya lideri idi, yani bugünün amerikası idi. Kaynakların önemli bir kısmı da bu sebeple muhtemelen Almancaydı. Böyle bir durumda zaten eğitimlerini İngilizce yapmaları manasız olurdu. Biz bilimsel açıdan geri kalmış bir ülkenin eğitimini kendi dilinde yapmasının zarar ve faydalarını tartışıyoruz.
Kendi fikrimi özetlersem ama eğitim zamanla ana dilleştirilmelidir ama bilimde dünya lideri olmadığın sürece bilimi ana dilinde yapmanın bilimsel açıdan pek bir katkısı olmaz bence. Bilimde dünya lideri olan adamların çıkardığı makaleleri sürekli takip edecek kadar iyi yabancı dil bilmen gerekir yine. Amma velakin belki şöyle bir faydası olabilir, bu tarz bilimsel terimler Türkçe olarak iyi oturursa, kendi dilinde kaliteli bir akademik dergi çıkarma potansiyeli artar ülkenin.
Bakınız diyorum Almanya,bütün eğitim almanca ama mühendisliğin temeli yıllardır bu ülkeden çıkıyor.
>>Gauss,Hertz,Benz....
Konunu hepsini okuyunca bir şeyler yazacağım ama bu örnekler yanlış çünkü içinde bulunduğu tarihleri göze olarak incelememişsin. Evet Gauss, Hertz, Benz yetiştiği zaman Almanyada çok yüksek ihtimalle eğitim Almanca idi ama o zaman zaten almanya matematik, fizik vs gibi alanlarda Dünya lideri idi, yani bugünün amerikası idi. Kaynakların önemli bir kısmı da bu sebeple muhtemelen Almancaydı. Böyle bir durumda zaten eğitimlerini İngilizce yapmaları manasız olurdu. Biz bilimsel açıdan geri kalmış bir ülkenin eğitimini kendi dilinde yapmasının zarar ve faydalarını tartışıyoruz.
Kendi fikrimi özetlersem ama eğitim zamanla ana dilleştirilmelidir ama bilimde dünya lideri olmadığın sürece bilimi ana dilinde yapmanın bilimsel açıdan pek bir katkısı olmaz bence. Bilimde dünya lideri olan adamların çıkardığı makaleleri sürekli takip edecek kadar iyi yabancı dil bilmen gerekir yine. Amma velakin belki şöyle bir faydası olabilir, bu tarz bilimsel terimler Türkçe olarak iyi oturursa, kendi dilinde kaliteli bir akademik dergi çıkarma potansiyeli artar ülkenin.
iyi de o zaman neden kendi dilimizde dergi cıkarıyoruz,bilim dili ingilizce ve egitim ingilizce olmalıysa,sınıflarda dersler ingilizce isleniyorsa biz neden kendi dilimizde dergi cıkartalım
Bakınız diyorum Almanya,bütün eğitim almanca ama mühendisliğin temeli yıllardır bu ülkeden çıkıyor.
>>Gauss,Hertz,Benz....
Konunu hepsini okuyunca bir şeyler yazacağım ama bu örnekler yanlış çünkü içinde bulunduğu tarihleri göze olarak incelememişsin. Evet Gauss, Hertz, Benz yetiştiği zaman Almanyada çok yüksek ihtimalle eğitim Almanca idi ama o zaman zaten almanya matematik, fizik vs gibi alanlarda Dünya lideri idi, yani bugünün amerikası idi. Kaynakların önemli bir kısmı da bu sebeple muhtemelen Almancaydı. Böyle bir durumda zaten eğitimlerini İngilizce yapmaları manasız olurdu. Biz bilimsel açıdan geri kalmış bir ülkenin eğitimini kendi dilinde yapmasının zarar ve faydalarını tartışıyoruz.
Eğitim sistemi tabi hatalı bir şekilde bazı şeylerde geri kalmışız ama en azından bir okulda pilot uygulama yapılması ve bu işe kaynak ayırılması gerektiğini düşünüyorum.
Birdenbire zaten olacak şeyler değil.
Çok kısa bir araştırma sonrası bunların bugun ki versiyonlarınıda yazabilirim, en basitinden daha önce yazmıştım ,benim bir hocam olan
http://www.iiit.uni-karlsruhe.de/kiencke.php
CAN BUS dünya standartı olan bir sistemin geliştiricisi
hee said:
* Development of CAN Bus
* Coordination of OSEK/VDX Standard
Eğitim dili almanca
Yani günümüzde de var bir sürü alman veya başka ülkeden aynı şekilde.
öyle bi yazmışınız ki sanki ingilizce eğitim verilen okullarda biri bişeyi anlamadımı gidip türkçe olarak soramıyo. büyük bir bahane gibi geliyo bu ingilizce eğitim olmasın geyiği. sanki bütün şartlar süper, araştırma yapması beklenen/yapabilecek insanların hiçbir ekonomik sorunu yok, her türlü destek sağlanıyo da "abi işte şunu bana türkçe anlatsalardı ben bulmuştum bunu" diyolar her journal okuduklarında.
evrim teorisi hakkında makale yazabilmek icin yalnızca dersine girmek degil o konu hakkında belki yüzlerce kitap okumak,saatlerce dusunmek ve yogun bir arastırma yapmak gerek,elbet bu konu hakkında turkceye cevrilmis kısıtlı kaynak bulurum fakat dersi turkce veya ingilizce dinlemek bu kaynakları sindirmem de senin dedigin kadar etkili mi acaba?
Dedigin gibi onca kaynaktan okuyorsan, okuduklarini anlamak icin, yani "sindirmek" icin zaten Ingilizce bilmek zorundasin. Bu noktada derste soylenenle, senin arastiracagin seyleri birlestirmek icin el mecbur birinden digerine ceviri yapmak zorundasin. Buyur yap.
said:
bir cocuk dusun 15 yasına kadar hic yabancı arkadası yok,ilk arkadasını 3 yasında ediniyor,onunla arkadaslık iliskilerini sosyal kavramları ogreniyor,10 yasında ingilizce ogrenmeye baslıyor ve 5 sene sonra 15 yasında edindigi ingiliz arkadasıyla anlasamayacak mı ?ayrıca herkes makale yazma amacıyla üniversiteye gitmiyor
Bu nedenle akademik yasami secmeyecek insanlarin bu konuda soz soyleme hakki bulunmuyor. Zira onlar, mevcut kurumu sadece somurme noktasinda yardim saglarlar. Kuruma bir seyler katmak ise tamamen makale yazacak insanlara baglidir. Kisaca, onlari umursamiyoruz.
said:
makaleyi yazdıktan sonra bi ceviri editörü tutsak biz bilim adamı degil kolaya kacan cahil adamlar mı oluruz,ha yok konferanslar akademik yazısmalar hede hödö diyeceksin,kendi dilinde yazılan bilimsel makalelerde bile pedagog ve cevirmenlerin hummalı bi calısmayla bunu bilim cevrelerine sunuyorlar
:) Yazdir abi. Karismiyorum ben sana. Ama ondan sonra yazarlar bolumune ceviriyi yapan arkadasin da ismini de koymayi unutma.
said:
siz nsıl diyour büzniıs intelicınt,evet bir hindli de ona kendi dilinde iş zekası der
Biznıs intelicıns, Hintli veya Hindu. Demez efendim. Diyorsa o da geri zekalidir. Oradaki intelligence zeka demek degildir.
Çok kısa bir araştırma sonrası bunların bugun ki versiyonlarınıda yazabilirim, en basitinden daha önce yazmıştım ,benim bir hocam olan
Eğitim dili almanca
Konu gauss, hertz gibi adamlarsa bence interneti bulan kişiyle falan gelmen lazım :p Türkiyede de ben sana böyle örnekler bulabilirm, 56K modemin bulunuşunda çalışanlardan biri boğaziçi fizik çıkışlı, genç bilim adamları için nobel sayılabilecek bir ödül adan kişi (Ahmet Yıldız) boğaziçi fizik çıkışlı. Tek tek örneklerle olmaz bu. Zor bir konu bu, yani en iyi örnek daha önceleri kendi dilinde eğitim yapıp sonra ingilizceye geçmiş bir ülkedeki değişimler olabilir (ya da tam tersi).
Ama sonuçta hala Almanya ile Türkiyeyi karşılaştırmak komik. Amerikayı bir yana koyduğun zaman bugün hala en çok matematik, fizik, mühendislik kaynakları almanca ve rusça. Kaliteli akademik dergileri de var. Yani ben sanmıyorum ki Türkiyedeki üniversiteler birden (ya da yavaşça) Türkçe eğitime geçince kısa ya da uzun vadede bunun Türkiyenin bilimsel gelişimine faydası olacak (hatta kısa vadede zararı olacak, zamanla nötrlenecek bence). Amma velakin başka yararları olabileceğine inanıyorum.
öyle bi yazmışınız ki sanki ingilizce eğitim verilen okullarda biri bişeyi anlamadımı gidip türkçe olarak soramıyo. büyük bir bahane gibi geliyo bu ingilizce eğitim olmasın geyiği. sanki bütün şartlar süper, araştırma yapması beklenen/yapabilecek insanların hiçbir ekonomik sorunu yok, her türlü destek sağlanıyo da "abi işte şunu bana türkçe anlatsalardı ben bulmuştum bunu" diyolar her journal okuduklarında.
Orasını bilemiyorum,benim sorma şansım olmadığı için türkçe olarak,kendi tecrübelerime dayanarak tamamen aktardıklarım görüşlerim.
Ama sonuçta hala Almanya ile Türkiyeyi karşılaştırmak komik. Amerikayı bir yana koyduğun zaman bugün hala en çok matematik, fizik, mühendislik kaynakları almanca ve rusça. Kaliteli akademik dergileri de var. Yani ben sanmıyorum ki Türkiyedeki üniversiteler birden (ya da yavaşça) Türkçe eğitime geçince kısa ya da uzun vadede bunun Türkiyenin bilimsel gelişimine faydası olacak (hatta kısa vadede zararı olacak, zamanla nötrlenecek bence). Amma velakin başka yararları olabileceğine inanıyorum.
Birdenbire her yerde geçilsin demiyorum ama dünyanın geleceğine yön verileceği düşünülen alanlarda ( mesela Nano) en azından türkçe alanda pilot uygulama yöntemi ile eğitim verilebilir,en azından bu alanlarda türkçeleştirme çalışmaları yapılabilir.
Bir yerlerden buna başlamak gerekiyor,uzun vadede mutlaka getirisi görülecektir.
Tabi bi burda konuşuyoruz ama ülkenin başındakilerin zaten üniversiteleri düşünmediği ortada :)
Ben tabi bilimsel açıdan bir faydası olmayacak derken, şuan Türkiyedeki en çok bilimsel üretimi yapan üniversitelerin çoğu ingilizce bir eğitim zaten oturttuğu için söyledim. Türkçe eğitime geçip de, Türkçe kaynaklar arttığında nispeten akademik durumu iyi olmayan ve Türkçe eğitim veren üniversiteler bundan yararlanarak kendi durumlarını geliştireceklerdir ama sadece Türkçe kaynağın bu nispeten daha kötü üniversiteleri düzeltmeye yetmeyeceğini düşünüyorum. Onların sorunları muhtemelen çok daha farklı, bu yüzlerce mentalite sorununun yanında bir adet sorun sadece.
Bu ingilizce kabiliyetini verebilmen için ilkokuldan itibaren ingilizce eğitim vermen lazım veya ülkenin tabelasını İngiltere olarak değiştirmek gerekir.
Alakasi bile yok. Ben lisede ogrendim, gayet de yapabiliyorum bu isi. Oyle asmis birisi de degilim, herkes yapar. Is ki yapmak istesin insanlar, usenmesin.
said:
Bende bunu anlatamıyorum ,almanlar japonlar nasıl yazıyor çatır çatır makaleleri ingilizce,sürekli olarak yeni teknolojik buluşlar ile geliyorlar?
Bunlar ingilizce görmüyor eğitimi sonuçta.
Sen onlarin super hiper oldugunu saniyosun galiba ama pek degil iste. Yani tamam bizden iyiler de adamlar dunyanin tozunu attirmiyolar bu iste. Hani o Japonlarin yaptigi robotlar filan, 10 yil once yapiliyodu onlar ABD'de. Ha ilerleme var midir? Vardir tabii ki. Ama bu is bir surec. Vakti zamaninda adam gibi isleri oturtup ondan sonra kendi yaginda kavrulmaya baslamislar. Senin durumunla onlar ayni degilki. En basiti bizim universitelerimizde kopya cekmek marifet sayiliyor. Arada kocaman bir fark var.
said:
Diyorsun ki Almanya,Japonya İngilizce eğitim verse amerikayı ingiltereyi geçerler ?? Ben bundan bunu anlıyorum.
Ana dil dışında eğitim veripte teknolojik arenada tutunabilen bir tane ülke olmaması benim dediğim şeye çok güzel bir kanıttır bence.Soruyorum var mı böyle bir ülke?
Anlatamamisim. Bir daha okumani oneriyorum.
A->B ise B=A degildir.
Senin soyledigine kanit degildir.
said:
İyide iş kısmı ingilizce makale yapmak değil,yeni bir şeyler üretmek,geliştirmek bu kısım içinde beynin içerisinde düşünmek üretmek gerekir,işin önemli kısmı bu, makaleyi yazmakta değil,önce olayları anlamakta bunları yorumlayabilmekte ve daha sonra ortaya yeni bir şeyler koyabilmekte, ben sürekli olarak İNPUT almakta zorlanırsam yabancı dilden dolayı gerekli OUTPUTU veremem.
Yazmak en büyük derdin olsun.
O zaman INPUT'u almayi ogrenirsin. INPUT turunu default'tan baska bir seye cekersen sorun cikabilecek noktalari artirirsin. Risk buyur. Ileride ortaya cikacak sorunlarin kaynagini takip edemezsin.
said:
Yayınlanma kısmı değil derdimiz,üretim olmaması.Üretim yok veya çok az.
Soruna kökünden bakman lazm bence ,sistem komple olarak absürddür, Türkçe çalışan beyine hakim olamadığı dilde İNPUT vererek doğru düzgün bir ÇIKTI bekleyemezsin.
Olay makale yazmak değil birazda üretimin/beyinlerin yabancı dil ile engellenmesi,yabancı dil öğretilmeli tekrar ediyorum ama mühendislik ve bunun gibi bölümlerde mutlaka ana dilde eğitim verilmeli ki öğrenci olaylar arasındaki bağları daha rahat kurabilsin.
Bilgisayar mühendisliğinde belki ortak programlama dilleri dolayısıyla ingilizceden vazgeçemezsin (tahmini) ama bir makina mühendisliğinde/elektronik mühendisliğinde veya inşaat mühendisliğinde benim gözlemlediğim kadarıyla ana dilde bu derslerin temelinin eğitimi şarttır.
Kendim almanyada almanca öğrenim görmeteyim ve bunu yaşayarak çok daha iyi anlayabiliyorum,öğrenilen şeyler kesinlikle kompleks şeyler olduğu için yabancı dil girdikce araya olayların kavranması analizi zorlaşmaktadır,bu iş zorlaştıkça yeni bir şeylerin üretimi o kadar zorlaşmaktadır.
Eger hala Almanca duydugun seyi Turkce'ye cevirmeye ugrasiyosan sorun yasarsin. Adam gibi Almanca ogren o zaman. Ama senin isin cok daha zor. Almanca ogrenip, bunun ciktisini Ingilizce yapman gerekiyor. Sorun yasaman dogal.
Eger hala Almanca duydugun seyi Turkce'ye cevirmeye ugrasiyosan sorun yasarsin. Adam gibi Almanca ogren o zaman. Ama senin isin cok daha zor. Almanca ogrenip, bunun ciktisini Ingilizce yapman gerekiyor. Sorun yasaman dogal.
Almanca duyduğum şeyi türkçeye çevirmeye çalışmıyorum zaten,almanca ile ingilizce ile bir problemim yok hatta,ama 2x fazla efor sarfettim zamanında bazı şeyleri anlayabilmek için,sırf almanca bilmek ile olmuyor bunlar,olaylar arasında neden sonuç ilişkilerini bağlarını kurabilmek gerekiyor ve türkçe çalışan beyinde bu iş daha zorlaşıyor(okulumun araştırma universitesi olduğu ve taleplerinin bu yönde olduğu gerçeği var özellikle) , ve bu eğitimi türkçe görmüş olsaydım aynı çalışma temposu ile çok daha fazla hakim olmuş olabilirdim bazı şeylere de.
Ayrıca istisnalar değil olayın genelleşmesi ile ilgili bu konu,sen ben nasıl yaptım diyorsun ama aynı şekilde bir başkası türkçe görseydi bunları yapacaktı belki,yani bu oranın arttırılması ile alakalı konu birazda.
Ek: Benim input türü uzun zamandır zaten almanca ingilizcede türkçe kaynak okumuşluğum olmadı hiç bir zaman,zaten bulamadım da,ama kişisel tecrübem bu eğitimin türkçe kaynak ve yöntemler ile daha başarılı yönde gideceğidir,doğru metotdlar ile.
Senin Almanca'sini anlamadigin seyi, "genel" ogrenci profili Turkce gorse anlardi diyorsun. Ben de diyorum ki "anlama" isini sen (spesifik olarak sen degil, herhangi bir ogrenci) egitimini aldigi dilde yapmalisin.
Sen (bu sefer gercekten sen) bu konuda net bir ornek degilsin, zira ITU'deki ogrenci icin sozkonusu durum sadece anadil ve Ingilizce icin gecerli. Bu ogrenci anlama isini Ingilizce yaparsa, OUTPUT'u da Ingilizce vermesi kolay olur. Zaten halihazirda INPUT'un yarisini Turkce yarisini Ingilizce aliyor (hatta bolumune gore bu %50 oran degisebiliyor). OUTPUT zaten Ingilizce, bunun kacari yok.
Birdenbire her yerde geçilsin demiyorum ama dünyanın geleceğine yön verileceği düşünülen alanlarda ( mesela Nano) en azından türkçe alanda pilot uygulama yöntemi ile eğitim verilebilir,en azından bu alanlarda türkçeleştirme çalışmaları yapılabilir.
Bir yerlerden buna başlamak gerekiyor,uzun vadede mutlaka getirisi görülecektir.
Tabi bi burda konuşuyoruz ama ülkenin başındakilerin zaten üniversiteleri düşünmediği ortada :)
Keske abi, yapilsin. Hos olur tabii ki okumak. Ama kim ugrasacak onunla? Guncel bir konu oldugunu dusunursek, su isin egitimini alan adamlar zaten sayilidir. Bu adam iyi bir akademisyense zaten makale yazmakla ugrasiyordur. Bir yandan derslere girmesi lazim. Simdi hangi bos vaktinde Turkce'ye cevirmekle ugrasacak? Hangi birini cevirecek? Kendisi yapamaz. Tutup ogrencilere cevirtmesi gerek. Ceviren ogrenci bakalim adam gibi yapabilecek mi bu isi? Fazladan bir de onu kontrol etmesi lazim. E bu is icin fazladan bir sey almiyor. Haliyle dipsiz kuyu olarak gorup isini Ingilizce devam ettiriyor. Bu noktada hak veriyorum prof'lara.
Ha yapilsa guzel olmaz mi diye bana sorarsan, olur tabi niye olmasin. Her kaynak, adam gibi Turkce'ye cevrilecekse ve guvenilir olacaksa neden olmasin. Ama bu is icin surekli gelismeleri takip eden, birbiriyle surekli guncelleme yapan (birinin a dedigine digeri b demesin diye) profesor ordusu gerekli.
Öne çıkan mesajlar
GEd
Bakınız diyorum Almanya,bütün eğitim almanca ama mühendisliğin temeli yıllardır bu ülkeden çıkıyor.
>>Gauss,Hertz,Benz....
Bu ingilizce kabiliyetini verebilmen için ilkokuldan itibaren ingilizce eğitim vermen lazım veya ülkenin tabelasını İngiltere olarak değiştirmek gerekir.
Bende bunu anlatamıyorum ,almanlar japonlar nasıl yazıyor çatır çatır makaleleri ingilizce,sürekli olarak yeni teknolojik buluşlar ile geliyorlar?
Bunlar ingilizce görmüyor eğitimi sonuçta.
Diyorsun ki Almanya,Japonya İngilizce eğitim verse amerikayı ingiltereyi geçerler ?? Ben bundan bunu anlıyorum.
Ana dil dışında eğitim veripte teknolojik arenada tutunabilen bir tane ülke olmaması benim dediğim şeye çok güzel bir kanıttır bence.Soruyorum var mı böyle bir ülke?
İyide iş kısmı ingilizce makale yapmak değil,yeni bir şeyler üretmek,geliştirmek bu kısım içinde beynin içerisinde düşünmek üretmek gerekir,işin önemli kısmı bu, makaleyi yazmakta değil,önce olayları anlamakta bunları yorumlayabilmekte ve daha sonra ortaya yeni bir şeyler koyabilmekte, ben sürekli olarak İNPUT almakta zorlanırsam yabancı dilden dolayı gerekli OUTPUTU veremem.
Yazmak en büyük derdin olsun.
Yayınlanma kısmı değil derdimiz,üretim olmaması.Üretim yok veya çok az.
Soruna kökünden bakman lazm bence ,sistem komple olarak absürddür, Türkçe çalışan beyine hakim olamadığı dilde İNPUT vererek doğru düzgün bir ÇIKTI bekleyemezsin.
Olay makale yazmak değil birazda üretimin/beyinlerin yabancı dil ile engellenmesi,yabancı dil öğretilmeli tekrar ediyorum ama mühendislik ve bunun gibi bölümlerde mutlaka ana dilde eğitim verilmeli ki öğrenci olaylar arasındaki bağları daha rahat kurabilsin.
Bilgisayar mühendisliğinde belki ortak programlama dilleri dolayısıyla ingilizceden vazgeçemezsin (tahmini) ama bir makina mühendisliğinde/elektronik mühendisliğinde veya inşaat mühendisliğinde benim gözlemlediğim kadarıyla ana dilde bu derslerin temelinin eğitimi şarttır.
Kendim almanyada almanca öğrenim görmeteyim ve bunu yaşayarak çok daha iyi anlayabiliyorum,öğrenilen şeyler kesinlikle kompleks şeyler olduğu için yabancı dil girdikce araya olayların kavranması analizi zorlaşmaktadır,bu iş zorlaştıkça yeni bir şeylerin üretimi o kadar zorlaşmaktadır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
GEd
Pilot Üniversite ve pilot bölüm seçimi ( Odtü-Elektronik müh. mesela)
Temel Derslerin türkçeleştirilmesi,devlet destekli ciddi bir çalışma sonrasında.
Temel Dersler nelerdir :
1-Dijital Teknik
2-Mikro Prozessörler
3- Linear Elektrik Devreleri
4- Elektronik Devreler
5- Katı Maddeler Elektroniği
6-Enformatik
7-Temel Yüksek Frekans /Başlangıç
8-Matematik 1-2-3
9-Olasılık teorisi
vb...
liste uzar
Bunları düzgün anlamayan bir öğrencinin zaten ileride herhangi bir ciddi geliştirme içerisinde bulunması mümkün değildir.
Defalarca bu yukarıda saydığım derslere baştan baştan geri dönüş yapmış birisiyim almanca eğitim sebebiyle,yani sadece sınava çalış ders geç ile olmuyor ne yazik ki eğitim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
Ardeth
Konunu hepsini okuyunca bir şeyler yazacağım ama bu örnekler yanlış çünkü içinde bulunduğu tarihleri göze olarak incelememişsin. Evet Gauss, Hertz, Benz yetiştiği zaman Almanyada çok yüksek ihtimalle eğitim Almanca idi ama o zaman zaten almanya matematik, fizik vs gibi alanlarda Dünya lideri idi, yani bugünün amerikası idi. Kaynakların önemli bir kısmı da bu sebeple muhtemelen Almancaydı. Böyle bir durumda zaten eğitimlerini İngilizce yapmaları manasız olurdu. Biz bilimsel açıdan geri kalmış bir ülkenin eğitimini kendi dilinde yapmasının zarar ve faydalarını tartışıyoruz.
Kendi fikrimi özetlersem ama eğitim zamanla ana dilleştirilmelidir ama bilimde dünya lideri olmadığın sürece bilimi ana dilinde yapmanın bilimsel açıdan pek bir katkısı olmaz bence. Bilimde dünya lideri olan adamların çıkardığı makaleleri sürekli takip edecek kadar iyi yabancı dil bilmen gerekir yine. Amma velakin belki şöyle bir faydası olabilir, bu tarz bilimsel terimler Türkçe olarak iyi oturursa, kendi dilinde kaliteli bir akademik dergi çıkarma potansiyeli artar ülkenin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
nutella yerim
iyi de o zaman neden kendi dilimizde dergi cıkarıyoruz,bilim dili ingilizce ve egitim ingilizce olmalıysa,sınıflarda dersler ingilizce isleniyorsa biz neden kendi dilimizde dergi cıkartalım
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
GEd
Eğitim sistemi tabi hatalı bir şekilde bazı şeylerde geri kalmışız ama en azından bir okulda pilot uygulama yapılması ve bu işe kaynak ayırılması gerektiğini düşünüyorum.
Birdenbire zaten olacak şeyler değil.
Çok kısa bir araştırma sonrası bunların bugun ki versiyonlarınıda yazabilirim, en basitinden daha önce yazmıştım ,benim bir hocam olan
http://www.iiit.uni-karlsruhe.de/kiencke.php
CAN BUS dünya standartı olan bir sistemin geliştiricisi
Eğitim dili almanca
Yani günümüzde de var bir sürü alman veya başka ülkeden aynı şekilde.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
Dralnu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
riglous
Dedigin gibi onca kaynaktan okuyorsan, okuduklarini anlamak icin, yani "sindirmek" icin zaten Ingilizce bilmek zorundasin. Bu noktada derste soylenenle, senin arastiracagin seyleri birlestirmek icin el mecbur birinden digerine ceviri yapmak zorundasin. Buyur yap.
Bu nedenle akademik yasami secmeyecek insanlarin bu konuda soz soyleme hakki bulunmuyor. Zira onlar, mevcut kurumu sadece somurme noktasinda yardim saglarlar. Kuruma bir seyler katmak ise tamamen makale yazacak insanlara baglidir. Kisaca, onlari umursamiyoruz.
:) Yazdir abi. Karismiyorum ben sana. Ama ondan sonra yazarlar bolumune ceviriyi yapan arkadasin da ismini de koymayi unutma.
Biznıs intelicıns, Hintli veya Hindu. Demez efendim. Diyorsa o da geri zekalidir. Oradaki intelligence zeka demek degildir.
edit: typo
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
Ardeth
Konu gauss, hertz gibi adamlarsa bence interneti bulan kişiyle falan gelmen lazım :p Türkiyede de ben sana böyle örnekler bulabilirm, 56K modemin bulunuşunda çalışanlardan biri boğaziçi fizik çıkışlı, genç bilim adamları için nobel sayılabilecek bir ödül adan kişi (Ahmet Yıldız) boğaziçi fizik çıkışlı. Tek tek örneklerle olmaz bu. Zor bir konu bu, yani en iyi örnek daha önceleri kendi dilinde eğitim yapıp sonra ingilizceye geçmiş bir ülkedeki değişimler olabilir (ya da tam tersi).
Ama sonuçta hala Almanya ile Türkiyeyi karşılaştırmak komik. Amerikayı bir yana koyduğun zaman bugün hala en çok matematik, fizik, mühendislik kaynakları almanca ve rusça. Kaliteli akademik dergileri de var. Yani ben sanmıyorum ki Türkiyedeki üniversiteler birden (ya da yavaşça) Türkçe eğitime geçince kısa ya da uzun vadede bunun Türkiyenin bilimsel gelişimine faydası olacak (hatta kısa vadede zararı olacak, zamanla nötrlenecek bence). Amma velakin başka yararları olabileceğine inanıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
GEd
Orasını bilemiyorum,benim sorma şansım olmadığı için türkçe olarak,kendi tecrübelerime dayanarak tamamen aktardıklarım görüşlerim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
GEd
Birdenbire her yerde geçilsin demiyorum ama dünyanın geleceğine yön verileceği düşünülen alanlarda ( mesela Nano) en azından türkçe alanda pilot uygulama yöntemi ile eğitim verilebilir,en azından bu alanlarda türkçeleştirme çalışmaları yapılabilir.
Bir yerlerden buna başlamak gerekiyor,uzun vadede mutlaka getirisi görülecektir.
Tabi bi burda konuşuyoruz ama ülkenin başındakilerin zaten üniversiteleri düşünmediği ortada :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
Ardeth
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
riglous
Sen onlarin super hiper oldugunu saniyosun galiba ama pek degil iste. Yani tamam bizden iyiler de adamlar dunyanin tozunu attirmiyolar bu iste. Hani o Japonlarin yaptigi robotlar filan, 10 yil once yapiliyodu onlar ABD'de. Ha ilerleme var midir? Vardir tabii ki. Ama bu is bir surec. Vakti zamaninda adam gibi isleri oturtup ondan sonra kendi yaginda kavrulmaya baslamislar. Senin durumunla onlar ayni degilki. En basiti bizim universitelerimizde kopya cekmek marifet sayiliyor. Arada kocaman bir fark var.
Anlatamamisim. Bir daha okumani oneriyorum.
A->B ise B=A degildir.
Senin soyledigine kanit degildir.
O zaman INPUT'u almayi ogrenirsin. INPUT turunu default'tan baska bir seye cekersen sorun cikabilecek noktalari artirirsin. Risk buyur. Ileride ortaya cikacak sorunlarin kaynagini takip edemezsin.
Eger hala Almanca duydugun seyi Turkce'ye cevirmeye ugrasiyosan sorun yasarsin. Adam gibi Almanca ogren o zaman. Ama senin isin cok daha zor. Almanca ogrenip, bunun ciktisini Ingilizce yapman gerekiyor. Sorun yasaman dogal.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
GEd
Almanca duyduğum şeyi türkçeye çevirmeye çalışmıyorum zaten,almanca ile ingilizce ile bir problemim yok hatta,ama 2x fazla efor sarfettim zamanında bazı şeyleri anlayabilmek için,sırf almanca bilmek ile olmuyor bunlar,olaylar arasında neden sonuç ilişkilerini bağlarını kurabilmek gerekiyor ve türkçe çalışan beyinde bu iş daha zorlaşıyor(okulumun araştırma universitesi olduğu ve taleplerinin bu yönde olduğu gerçeği var özellikle) , ve bu eğitimi türkçe görmüş olsaydım aynı çalışma temposu ile çok daha fazla hakim olmuş olabilirdim bazı şeylere de.
Ayrıca istisnalar değil olayın genelleşmesi ile ilgili bu konu,sen ben nasıl yaptım diyorsun ama aynı şekilde bir başkası türkçe görseydi bunları yapacaktı belki,yani bu oranın arttırılması ile alakalı konu birazda.
Ek: Benim input türü uzun zamandır zaten almanca ingilizcede türkçe kaynak okumuşluğum olmadı hiç bir zaman,zaten bulamadım da,ama kişisel tecrübem bu eğitimin türkçe kaynak ve yöntemler ile daha başarılı yönde gideceğidir,doğru metotdlar ile.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
riglous
Sen (bu sefer gercekten sen) bu konuda net bir ornek degilsin, zira ITU'deki ogrenci icin sozkonusu durum sadece anadil ve Ingilizce icin gecerli. Bu ogrenci anlama isini Ingilizce yaparsa, OUTPUT'u da Ingilizce vermesi kolay olur. Zaten halihazirda INPUT'un yarisini Turkce yarisini Ingilizce aliyor (hatta bolumune gore bu %50 oran degisebiliyor). OUTPUT zaten Ingilizce, bunun kacari yok.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
riglous
Keske abi, yapilsin. Hos olur tabii ki okumak. Ama kim ugrasacak onunla? Guncel bir konu oldugunu dusunursek, su isin egitimini alan adamlar zaten sayilidir. Bu adam iyi bir akademisyense zaten makale yazmakla ugrasiyordur. Bir yandan derslere girmesi lazim. Simdi hangi bos vaktinde Turkce'ye cevirmekle ugrasacak? Hangi birini cevirecek? Kendisi yapamaz. Tutup ogrencilere cevirtmesi gerek. Ceviren ogrenci bakalim adam gibi yapabilecek mi bu isi? Fazladan bir de onu kontrol etmesi lazim. E bu is icin fazladan bir sey almiyor. Haliyle dipsiz kuyu olarak gorup isini Ingilizce devam ettiriyor. Bu noktada hak veriyorum prof'lara.
Ha yapilsa guzel olmaz mi diye bana sorarsan, olur tabi niye olmasin. Her kaynak, adam gibi Turkce'ye cevrilecekse ve guvenilir olacaksa neden olmasin. Ama bu is icin surekli gelismeleri takip eden, birbiriyle surekli guncelleme yapan (birinin a dedigine digeri b demesin diye) profesor ordusu gerekli.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş