Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Ağrı - Doğu Beyazıt'a Asker Çıktım


Dragonmax

Öne çıkan mesajlar

Zor ama şöyle düşünmeye bak , vatanın her karış toprağı aynı , Allahtan hayırlısı neyse o olsun. Benim arkadaşım tekirdağ'da askerlik yaptı , gitmeden önce"oha süper ya ,orda eğlenirim , rakı içerim" filan diye geyik yapıyordu. Ama bi koomutan çıktı karşısına 6 ay burnundan geldi çocuğun , pskolojisi bozuldu. Onyn için diyeceğim şudur ki ; nerde rahat edeceğin , nerde zorlanacağın hiç belli olmaz , inancın varsa dua et , aklını kullanırsan askerlik çok kolay. Zaten üni mezunu adamı eline silah verip çatışmaya yollamıyolar. Ama açık olmak gerekirse seni tek etkilicek şey soğuk olucak bence. Bildiğim karadıyla Ağrı gerçekten o kadar terör konusundan dolayı kötü biryer değil , bana ismini soyadını ÖM atarsan sınır karakolu komutanı tanıdık , arkadaşım askerliğini orda yaptı daha 1 hafta önce cep telefonuyla konuştu yanımızda çok fazla samimi şekilde. Belki yardımımız dokunur. Çok kötü cümle kurdum uykum geldi çünkü anlarsınız umarım :)

Ulaşım ile ilgili şöyle bişey öğrendim , Bayram dönüşü olduğu için ordu salı gününe kadar teslim izni eriyomuş ulaşımdaki yoğunluk yüzünden. Tabiki 2 gün geç bitiriyosun askerliği.

bir de yanında yün iç fanilası ve yün paçalı don götürmeyi unutma , kalın bir keçe al bot için.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

şu an tugaydayım. fazla bişiy yazmaya vaktim yok. ama tek söleyebileceğim:

gece gündüz dua edin, sakın buraya düşmeyin... kazık kadar adamlar gözümün önünde ağlıyolar soğuktan.. ayağım 46 numara, bana 43 numara bot verdiler. her gece göz yaşlarıyla yatıyorum. tabi bu halde bir ben değilim.. acemi bitse de kurtulsam. acemiden sonra ığdıra yolluyolarmış beni. açıklandı.. :( hepinizi çok seviyorum, çok da özledim.. kendinize iyi bakın..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Genelde 46 numara ayak biraz olağandışı bir ölçü olduğu için pek stoklarda bulunmuyor, büyük ihtimal getirtirler bu arada sivilde giydiğin ayakkabıları giymene izin verirler çünkü 46 numara ayağı 43 numara bir ayakkabıya sığdıramassın, bizim bölükdede bir kaç kişi sivil botlarıyla takılmışdı bir kaç gün ayaklarına uygun postal gelene kadar. Bizde bir kaç gün palaskasız gezmişdik :). Gerçekden komik bir görüntü arz ediyorduk.

Bu arada cuma günü çarşıya mı çıkdınız ? Yoksa tugayda internetcafe mi var ?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Dragonmax said:
şu an tugaydayım. fazla bişiy yazmaya vaktim yok. ama tek söleyebileceğim:

gece gündüz dua edin, sakın buraya düşmeyin... kazık kadar adamlar gözümün önünde ağlıyolar soğuktan.. ayağım 46 numara, bana 43 numara bot verdiler. her gece göz yaşlarıyla yatıyorum. tabi bu halde bir ben değilim.. acemi bitse de kurtulsam. acemiden sonra ığdıra yolluyolarmış beni. açıklandı.. :( hepinizi çok seviyorum, çok da özledim.. kendinize iyi bakın..



oyy ığdır bizim ora .Akrabalar var nereye düştüğünü açıkla ^^.
bakarsın bi yardımım dokunur.Ezerilerle takılırsan.

Sıkma canını acemi çok iğrenç geçer dayan biraz
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

DynamicK said:
sen şimdi böyle feci moral bozuklugu, 0 beklenti, çok sıkıntı vb içine atıp hazırlıklı gidiyorsun. o yuzden askerlik sırasında ufak tefek rahatlıklar daha çok mutlu edicek.

baştan morali iyi tutup oba süper kura çektim diyip gidince yaşadıgın sıkıntılar daha bi feci oluyor

işe öbür yanından bak yani

çok sıkma canını nede olsa kaçış yok


evet antalyaya giden bir arkadaşım geldi aklıma. meğer tinercileri, jiletcileri falan da oraya göndermişler nedense, komutan falan da psikopat çıkmış (jiletçinin karşısında bıçakla kendini kesme falan gibi sdf). gideceğin yerden çok orda kimler olduğu daha önemli yoksa ayda bi kere antalyada gezebilmiş ne yazar komutanın manyak olduktan sonra
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hahaha evet yanlız düştüğün yerden çok Kimlerle olduğun daha önemli.Benim abim diyarbakırda yapmıştı.Bütün psikopatların türkiyenin en gereksiz manyakları arasında.Askerden döndüğünde bi gün sohbet açıldı ve dediki

^Askere bizdenönce hamilekadınları ve çocukları alırlar en son biz^


yani durum o kadar kötüydü :s. O yüzden yanındakiler çok önemli
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Herkes in gittiği yerde nedense piskopatların arızalıların toplandığı yer oluyor :), aynen ortaokul veya lisede dönen "aha bizim sınıf aynen hababam sınıfı" muhabbeti gibi.

Ama işin garibi bizim bölükde öyleydi tezkereyi alacağımız gün bölük astsubayı biz kısa dönemlere "arkadaşlar sakın ordunun geri kalanını burası gibi düşünmeyim demişdi, arızalıların güneydoğuda geleceği ve toplanacağ en son yer burası bende böyle bir yer görmedim" demişdi, mahkemede görevli olduğum için adamların dosyalarını inceleme fırsatım oluyordu, biri tecavüz sanığıydı, biri gaspçı, biri almanyadan yurda uyuşturucu sokarken yakalanmış biri adam kaçırmış ve dövmüş, adam yaralamadan bir çok ceza almış adam da vardı, sürekli mahkemeye gider gelirlerdi bunlar, yetmedi birde disiplin mahkemesinede en çok adam yine bizim bölükden çıkardı, nöbette uyuma, cep telefonu kullanma, emre itaatsizlik gibi veya tugaya uyuşturucu sokarken yakalanmışlar soktukları maddede zarfın içine konulup mühürlenmiş ve dosya içersindeydi. Biri hap içdi intihar etmeye kalkdı biri gündüz vakti tamda tugay komutanının odasının karşısındaki elektrik direğine hem koşarak hemde aynı anda soyunarak üstünde tek boxeri ile tırmandı. İki tipde yine köy yardım malzemelerini çaldı nasıl bir mantık anlamak imkansız haha, içinde köylülere dağtılmak üzere hediyeler var işte giysiler kitaplar gibi hatta fenerbahçe formaları var içinde aziz yıldırım bizzat göndermiş tugay komutanına oda köylü çocuklara dağıtmak üzere emir verdiriyor paketleniyor formalar. Ama o iki salak eleman o formalarıda çalıyor, bunun üzerine Tugay komutanı bizzat bölüğe gelip o iki tipi yerden yere çaldı herhalde bir ilkdir bir Tuğgeneralin (emrinde 10.000 kişi var) iki eri dövmek için bizzat yanlarına gitmesi.

Birde hırsızlar vardı bölükde 2-3 kişi milletin ceptelefonalarını çalarlardı, çaldıranda gidip şikayet edemez çünkü telefon kullanmak yasak gidipde kendini ihbar etmez. Ama bunada bir çare bulunmuşdu botluk diye tabir edilen ve botların konulduğu ama aslında kimsenin botlarını koymadığı odaya elemanı alırlardı şubat ayında ıslatıp bir güzel döverlerdi.

Birde paso esrar içen ve bunu satan adamlar vardı yine adamlar koğuşda "kova" adı verilen bir teknikle esrar içerlerdi banada gösterdiler gerçekden çok ilginç, yetmedi içtima öncesi bile adamlar esrar içmeye kalkdılar, hatta emrime verilen 6-7 adamla kum torbası doldururken adamlar açık havada tugay içinde kova adı verilen teknikle bir güzel esrar içdiler, hele bir adam vardı üniversite terk adam ayık gezmezdi zaten.


Ha şimdi neden şikayet etmedin diyeceksin, bunlarım yaptığı her haltı bölük komutanınıda biliyor, bu tipler PDRAM adı verilen psikolojik destek merkezine gidiyorlardı orda bunlar evet bağımlıyım bırakmak istiyorum diyorlardı, ordaki psikolog üsteğmende bunlara bırakmaya yardımcı haplar yazardı, bunlar hem o hapları atar hemde yine uyuşturucularını çekerdi.

Adamlarla başedemiyorlardı kısaca veya idare ediliyorlardı bitirsin gitsin gibi. Yoksa adamlar mümkün değil ceza yemekden tezkere alamazlar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bende babama sordum sizin icin bu olayi. Kendisi emekli subay

simdi her birlige belli bir miktarda psikopat problemli asker veriyorlar, tek temiz birlikler komando birlikleri. Onun disindaki her birlikte esit miktarlarda manyak var.

agriya gelince yillarca kayseride adam boyu karda yasamis biri olarak, arkadasim dert etme, soguga bir sure sonra alirsin, unutmaki orada vatan icin varsin, hepimiz sana borcluyuz allah senden razi olsun. Hizlica gecer biter.

Ey,mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kızkardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü!
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın
mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver !
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
Kızıllığında ısındık,
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
Gölgene sığındık.

Ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen !
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim !

ARİF NİHAT ASYA


hayirli teskereler
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...