Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Derdini Karınla Paylaş, Hem Karınla Hem Derdinle Uğraş


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Bizim çocukluğumuzda (Altmışlı yıllar) mahallede oynarken akşam olduğunu ne havanın kararmasından, ne ezanın okunmasından, ne de annelerimizin "hadi artık gelin" lerinden anlardık. Akşamın gelişi babaların evlere dönüşüyle kesin şekline bürünürdü. Mahalledeki çocukların babalarının çevresinde kutsal ve hafif ürkütücü bir "hale" vardı sanki. Onlardan bir tanesi sokağın köşesinden göründü mü, artık o günkü oyun keyfimizin sonuna gelindiğini anlardık.

Bu babalar ilginç insanlardı. Özellikle korkunç falan da değillerdi. Hatta dönemlerinin ölçülerine göre yeterince medeni ve aydın olduklarını şimdilerde düşününce buluyorum. En temel ortak özellikleri, bizim çocuk gözümüzle şahit olduğumuz mekanlarda, fazla konuşmuyor olmalarıydı. Eski tabirle "ketumdular". Kapalı kapılar ardına çekildiklerinde eşlerine neler anlattıklarını bilmesek de, annemin beni sürüye sürüye götürdüğü komşu toplantılarındaki kadınlar, kendi kocalarının yaptıklarından ve düşündüklerinden istatistiki parametrelerle söz ediyorlardı. Yani, "Galiba Mahmut'un işleri şöyleymiş" ya da "Bizimki yeni bir ortaklığa girecekmiş" gibi uzaktan gözlenen bir olay gibi anarlardı. O yıllarda babam işinde ciddi bir kriz yaşarken annem olayların günlük gidişini hiç bir zaman tam olarak takip edememişti. Daha açık bir deyişle, babam olayları mümkün olduğunca anneme yansıtmamıştı.

Diğer erkekler de karılarına bir sürü ayrıntıyı anlatmıyorlardı. Ayrıca hemen hemen hiç bir kadın eşinin tam olarak kaç para maaş aldığını bilmezdi. Evlerde erkekler konuştuklarında genelde kendi haklı, güçlü oldukları olayları anlatırlar, yedikleri kazıklardan, ezildikleri durumlardan ya da daha kötüsü, kendi açık hatalarından hiç söz etmezlerdi. Bütün bunların bir emniyet subabı gibi ciddi bir meyhane kültürü de hazır beklerdi. Erkekler meyhanelere gidip ara sıra tüm zırhlarından arınıp, çok yakın dostlarına içlerini döktüklerini eski Türk filmlerini izlerken çıkarabiliyoruz. Kendini böylesine kasan, zor bir şablona uyduran ve duygularına hiç yenik düşmeyen sert ve mert erkek tiplemesi, içince, yani alkolün etkisiyle zırhını deldirince, salya sümük ağlayan, dostlarının boynuna sarılıp "Seni seviyorum abi!" diye zırlayan kişilere dönüşüyordu. Bütün bunlar da bize son derece geri ve hıyarca geliyordu...

Çünkü, insanların kendilerini bu kadar zorlamalarına ve kasmalarına bir anlam veremiyorduk. Erkek kendi eşiti olan dişisiyle "çırılçıplak" bir ilişkiye girebilmeliydi (buradaki çıplaklık ruhsal çıplaklık, yoksa öbür işi nasıl yaptıkları, en azından bu yazı bağlamında, bizi ilgilendirmiyor). Erkekler de duygularını gösterebilmeliydi. Hep sert olmaya çalışmanın, hep haklı durumda kalma çabası göstermenin çok da samimi ve güzel bir davranış olduğunu düşünmüyorduk. Artık yeni bir çağ başlamıştı. Kadınlar eski kadınlar değildi. Çok daha güzel ilişkiler yaşanacaktı.

Ancak kırk yaşına yaklaşırken bazı şeyler kafama dank etmeye başladı. Bunlardan bir tanesi de insanların bugünkü son şekillerine nerdeyse 30,000 yıl önce kavuştuklarıydı. Bir başka deyişle, meşhur Lescaux mağarasında duvara bizon resmi çizenlerle tek farkımız arada geçen süre içinde birikmiş olan teknolojiydi. Yoksa insan olarak aynıydık. Bunun anlamı da şu anda her ne tartışıyorsak, aslında 30,000 yıllık belki de daha eski bir geçmişin kütlesine karşı tartışıyor olduğumuzdu. Hala çok anlamlı gelmemiş olabilir, düşünceyi biraz daha ilerleteyim. Türler gibi davranış biçimleri de zaman içinde evrim geçirip en olması gereken şekillere bürünürler, eğer daha otuz sene önce babalarımız eşlerine belli bir şekilde davranıyorlarsa belki bu yaptıkları binlerce senenin süzgecinden geçmiş bir modelden kaynaklanıyordu. Eğer bu kadar sağlam bir modelden geliyorsa bizim değiştirdiğimizde çarşaflayacağımız ise nerdeyse kesindi.

Sonra neler oldu?

Epey bir şeyler oldu. Yakınlarım arasında babalarımız gibi davranmayan bir sürü erkek dostum türedi. Birlikte oldukları kadınlara karşı sert, mert, suskun, kaba değillerdi. Aksine, içlerini açmaya özen gösteriyorlar, kusurlarını saklamak için çaba sarf etmiyorlar, müşterek bir hayatta bazen kadınlarına sığınabileceklerini düşünüyorlardı. Hepsi demek haksızlık olur ama temelde çoğu çuvalladı. Bir şeyler feci şekilde yanlış gitmişti ve sonuç çok kötü olabiliyordu. Bu yaklaşımın sonucu kadınların ilgisinde, sevgisinde, en fecisi de saygısında ciddi bir azalma olmasıydı. Bu durumu ciddi ciddi aklına sığdıramayan dostlarımla sabahlara kadar konuştuk. Sonra da yanıtlar yavaş yavaş oluşmaya başladı. Tabii ki gene hayvan davranışlarından çıkıyordu bu yanıtlar.

Biz referans olarak memeli hayvanlara giriyoruz. Söz konusu canlı gurubunda aileye benzer bir kavramdan söz edilebilir ancak bu anne ve bakıma muhtaç çocuklardan oluşur. Memeli hayvan ailelerinin pek çoğunda babaya yer yoktur. Zaten onların da çocuklarını pek taktığı yoktur. İnanmazsanız mahallenizdeki erkek kedileri inceleyebilirsiniz.

İnsan yavurusu oldukca uzun süren bir hamilelik ve gene çok uzun süren bir çocukluk dönemi geçirdi
Mesaj tarihi:
said:
horacegoesskiing, 29 Nisan 2004 21:41 tarihinde demiş ki:
yalnız caren kim? yabancı uyruklu mu?
derrrrrkennn.. başlık değişti ehehe.

yavaşsın yaamur yavaşsıııın[signature][hline] :hrr: YOU TAKE THE BLOOD, I TAKE THE GLORY !!! :hrr:
Mesaj tarihi:
başlık filan değişmedi hala yanlış yazdığım haliyle :-) Ha birde yine yazı okunmadı değil mi, sadece başlık okundu :)[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.

bi fransız gastesi de şey demiş:
"ırak üç parçaya ayrılıcak.
1-normal
2-süper
3-kurşunsuz"
Mesaj tarihi:
Aga c/p yaptığım yazı önümde yani... Orada da yanlış yazıyor yukarıuda da ama caren filan değil Kerınla yazıyor. Birde hazır konu açılmışken admin veya modlardan birisi başlığı düzeltebilir mi :)[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.

bi fransız gastesi de şey demiş:
"ırak üç parçaya ayrılıcak.
1-normal
2-süper
3-kurşunsuz"
Mesaj tarihi:
said:
horacegoesskiing, 29 Nisan 2004 21:44 tarihinde demiş ki:
yok ben zamanında yazdım da değiştikten sonra anlamını yitirdi... yaamur?

hani bi dizi vardı ya meltem cumbul'un beşik kertmesi gibi bişi onda geçen bi replikl yaamur meltem cumbul'un asistanı
Mesaj tarihi:
said:
horacegoesskiing, 29 Nisan 2004 21:41 tarihinde demiş ki:
yalnız caren kim? yabancı uyruklu mu?
derrrrrkennn.. başlık değişti ehehe.


zaten dedim bunu söyleme fırsatını elimden alacak tek kişi horas'tır diye.. :-p[signature][hline]Sam of Paticik - Lvl 9 Maydonoz - Çokbilmiş
Mesaj tarihi:
Sam hayatin yalan, yatiosun boyle espirilerin uzerine sonra, "aman gec kaldim, aman yetisemedim, aman lag vardi, aman ben dusunmustum onu..." cevik ol sam cevik ol sonra arkadan ahkam kesme :P[signature][hline]"Wir aber wollen die werden, die wir sind - die Neuen, die Einmaligen, die Unvergleichbaren, die Sich-Selbst-Gesetzgebenden, die Sich-Selber-Schaffenden." - F. W. Nietzsche[/b]
...I scratched the surface to find someone wicked and Blind...
"You know, if you take everything I've done in my entire life and condense it down into one day, it looks decent." - George "Gammy" Costanza (a.k.a. Buck Naked)
to pull a homer: to succeed despite idiocy
Mesaj tarihi:
yav ne diyorsun ben türkiye'nin neferiyim ragnarok'ta, (vaaaaaaov) elin gavuru duyunca 33k ile oynadığımı "ooohhh meinn göttt" diyor, burada bir espriyi kaçırsam ne olur helali hoş olsun.. :-p[signature][hline]Sam of Paticik - Lvl 9 Maydonoz - Çokbilmiş
Mesaj tarihi:
Yazi dogru cok katilmasamda

"karinin sirtindan sopayi karnindan sipayi eksik etme"

bosuna soylenmemis bir laf.

ki kadina asla elim kalkmaz

[Bu mesaj onlyreal tarafından 30 Nisan 2004 12:27 tarihinde değiştirilmiştir]
Mesaj tarihi:
bu yaklaşım bana da yanlış gelmiyor. da niye hiç bir hatun pati yorum yapmıor onu merak ediyorum. hani sükut ikrar dan gelir diyesim geliyo ama.[signature][hline]Everybody knows.. That's how it goes..
×
  • Yeni Oluştur...