LathspeLL Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Bu kadarda sig dusunulmezki be kardesim, bu kadarda yogurdun sadece kaymagi olunmazki... Yok "universiteye turban girince seriat mi gelecek???", yok "halk seriat mi istiyor???" Siz olan bitene bu sekilde sig baktikca, arkada donen olaylari goz ardi ettikce bu tartismalar uzaaar gider. Sonrada turban konusunu hala tartisma nedenimizi "serbest birakilmamasi"na bagliyorlar ayri komedi. Ne degisti AKP yonetimi ile? Feto turkiye'ye dondu, Adnan Hoca guclendi, milyonlarca dolar sacarak kitaplar bastirip dagitiyor, Erbakan ozgurlugune kavustu, dini olan her seyde bir buyume var ama islami rejim tehlikesi buyumuyor degil mi? Lise'lerede turbanla girmeye calisan kizlari unuttuk tabi gecen sene. Zorluyorlar bir yerlerde, nabiz tutuyorlar, yokluyorlar. Universitelerden sonra kamu alanlari, liseler gelecek. Onlarinda tartismasi surecek. Halk zaten dinci'lestiriliyor yavaaas yavas. Hacilar hocalar guc kazaniyor doguda, fakir yerlerde. O sirada Feto'nun piyonu AKP YOK'un icine adamlarini aliyor, yargi'da zaten adamlarini konusturmayi basariyor. Bir tek ordu kaldi, onunlada taraf gibi yayin organlari ile zayiflatmaya calisiyorlar. TMSF AKP'nin sevmedigi herseye el koyuyor, akrabalarina satiyor. memleketin her köşesi bil fiil işgal ediliyor. Ama islamik rejim sorunu olur mu hic bunca seye ragmen? Peeeh hayal goruyorsunuz caniiim. Onume cikan Iran'li "Turkiye adim adim Iran'lasiyor" diyor. "BIREBIR ayni devrelerden geciyor Turkiye" deniliyor ama millet gormezden geliyor. Yurt disindan olaylar COK NET gozukuyor. Siteler kapatilirken demokrasi adina ses cikmiyor ama turban denilince kendi davalari oldugu icin bu forumda ciyaklayan tipler peydah oluyor. Turkiye tarihin en rezil rusva basbakani basimizda ama olumune savunuluyor forumda. Hala bu adamlarin yaptiklarina "demokrasi adina yapiyorlar" diyebilene insan demiyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Franco'nun da meclisi vardı GEÇEN ay bir televizyon konuşmasında bana "milli iradenin" ne olduğunu sordular. Çağdaş demokrasilerde milli iradenin ne anlama geldiğini anlatmaya çalışırken, "Benim için Ufuk Uras da milli iradedir" dedim. Son zamanlarda bu cümleyi sık sık kullanıyorum. Doğrusu, çoğu kez insanların yüzünde beklediğim ifadeyi göremiyorum. Meclis’te "tek kişiyle" temsil edilen bir düşünce, nasıl "milli irade" olarak kabul edilebilir? Cevabı çok basit. Çağdaş çoğulcu demokrasi, "milli irade" değil, "milli iradeler" esası üzerine kuruludur. Oraya gönderilen her insan, milletin bir bölümünün iradesini temsil eder. Tabii bir de "temsil edilemeyen" iradeler var ki, onlar için de "gayri milli" denilemez. * * * Hürriyet’in "411 el kaosa kalktı" manşeti, daha şimdiden basın tarihine geçti. O manşet yüzünden Başbakan’dan epey "azar işittik". Orada burada epey köşeden epey hakaret yedik. Önceki gece Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararının ana hatlarını öğrendiğim zaman, aklıma yine bu manşet geldi. Herkes bizimle aynı fikirde değildi. Başbakan ve çevresi bunu "provokatif" bulmuştu. Erdoğan bu düşüncesini birçok konuşmasında dile getirip bizi ağır bir dille eleştirmişti. Buyurun sonuç ortada. Uzlaşmayla çözülebilecek bir sorun, "Milli irade sadece benim" diyen bir zihniyet yüzünden çözülemez hale getirildi. * * * Bana göre, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçesinin en önemli maddesi, "milli irade" kavramına getirdiği açıklık oldu. O mesajın özeti de şudur: "Meclis’teki çoğunluğun sana her şeyi yapma lisansı vermez." AKP ve yandaşları bu "içtihada" karşı çıkarken şu tezi savunuyorlar: "Mahkeme, TBMM’nin siyaset yapmasının önüne kırmızı çizgiler çiziyor." Evet çiziyor. "Çoğunluk" önüne hiçbir engel konmayacaksa, Anayasa Mahkemesi’ne ne ihtiyaç var? Milli iradenin önüne hiçbir çizgi konmayacaksa, demokrasinin denetim fonksiyonu nasıl yerine getirilecek? Sadece seçimden seçime mi? Çağdaş demokrasiyi savunan hiçbir gerçek demokrat, günümüzde sınırsız, sorumsuz bir milli irade anlayışını savunamaz. Meclis, demokrasinin tek kaynağı da değildir. Unutmayınız ki, İspanya’da Franco rejiminin de bir meclisi vardı. Anayasa Mahkemesi, açıkladığı gerekçeyle, Avrupa Birliği üyeliğine yürüdüğünü iddia eden Türkiye demokrasisine sağlam bir milli irade tarifi getiriyor. O tarif en genel hatlarıyla şöyledir: "Meclis’te çoğunluğu elde eden parti, istediği her şeyi yapamaz." Önce bu genel kural üzerinde anlaşmamız lazım. Çünkü Başbakan, bunun tersini savunuyor: "Ben çoğunluğum, istediğim kanunu da çıkarırım, gazetelere yasak da koyarım, istediğim medya grubunu cezalandırırım, boykot da uygularım, kendi inancıma göre istediğim yasağı da koyarım. Çünkü halk ben’im." * * * Hayır, böyle bir milli irade tarifi yok. Bu genel kural belirlendikten sonra, sıra milli iradenin yapabileceklerine gelir. Tabii ki, onun da iyi bir tarifi gerekir. Hukukçular ve bürokrasi de kendini milli irade yerine koyamaz. Milli iradenin hákimiyet alanını sıfıra indirecek adımlar atamaz. Onların da nereye kadar müdahale edebileceklerinin sınırı çok iyi çizilmelidir. Türkiye işte bu nedenle, çağdaş konsensüsü yansıtacak bir anayasa yapmalıdır. Ama bu anayasayı sadece Erdoğan’ın iradesi yapacaksa, oradan çıkacak rejimin adının demokrasi olacağı çok şüphelidir. Ertuğrul Özkök Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 türbanlıların solunum yapmasını istemiyorum inancım gereği Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 yeni anayasa üyeleri gelene kadar bu tip hukuk faciaları normal olacak artık okurken midem kaldırmadı bunu yazarken nasıl bir saplantı geçirmişler acaba, laiklik beyin hücrelerini öldürüyor said: ve her türlü kamu hizmetinden yararlanılmasında” ibaresinin, 2. maddesiyle 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 42 nci maddesine altıncı fıkradan sonra gelmek üzere eklenen “Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir. komedi ya Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Snefru Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Fethullah ı cemaatini ve bu iğrenç cemaat mekanizmasını ortadan kaldırın kapıda karşılayacağım sıkmabaşlıları. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paramecium Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Selam, Kürtçe öğrenmek serbest olsund ediler, ayaklandırlar, olaylar çıkardılar. Ama biz yasak dedik. Sonra bir zaman geldi, yasak kalktı, hemen kurslar açıldı sürüyle. Şimdi? Kaç kişi kursta kürtçe öğrendi? Kaç kurs hâlâ ayakta? Kaç işveren kürtçe ön şart arıyor? Kaybolup gittiler. İnsanoğlu böyle; yasak dedin mi ister, kalkınca sırt döner! Döviz yasaktı, insanlar ceplerinde taşırdı. Şimdi? Üniversiteye kadar baş kapatma yasak olmalı. Neden? Çünkü aile baskısı ile aklı ermemiş kızlara zorlama yapılabilir. Üni'de serbest bırakacaksın. Zaten bitirdiğinde iş ararken, evlenmek için eş ararken görecek. Anket yapmışlardı, sağ görüşlü gençlerin %40'ı şimdiden başı kapalı eş istemem diyor. Mütasıp olsun kâfi demişlerdi. Zaman değişiyor. Ve onlar da bu değişime ayak uydurmak zorunda kalacak. Elbette Amish tarzı hayat sürmek isteyenler de olacak ama onlar göreceğiz ki azınlıkta kalacaklar. Başını kapatan memurda olabilmeli. Ama kardeşim sen, senden olmayan bir fikre zorluk mı çıkardın; memurlukdan ihraç, uyarı falan yok. Sen doktorsun ama erkeğe bakmam dedin, ihraç ve meslekten men, diplomasını da alacaksın! Sen istediğin hastaya/vatandaşa bakasın diye eğitim hakkı verilmedi sana. Öyle bir seçim yapamazsın. Git, memur veya muhasebeci ol, müşterini o zaman seçemeye başla. Ama kamu alanında o seçim hakkın olamaz, laiklik budur. Onlar da anlayacaklar, inancın şekil ile değil, fikirde bittiğini. Saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Horizon Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 aquatik said: @ sir, sen de bana şunu şöyle: 1. güvenilir bir eğitim sistemimiz var mı?, dahası oturmuş bir demokratik, laik yapımız var mı?, 2. bir de şunu söyle, kamusal kesimde de desteklemeyecek misin dediğin özgürlüğü?, ve üniversite dışı okullarda? 3. demokrasi açısından, insanlarımızın durması gerektiği yerde durabileceğine inanıyor musun gerçekten, ya da eğer halk öyle istiyorsa islami rejim gelmesinde bir sakınca yok mu diyorsun? Şu dediklerin göreceli veya olasılı tehlike veya uyumsuzlukla ilgili bende sana şunu söyleyeyim; Dışarıda adam yaralama veya öldürme ihtimaline karşı , bir insana tecavüz etme ihtimaline karşı seni sokağa çıkarmayalım. Olur mu ? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Snefru Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 paramecium o kızın o kapıdan türbanlı bir şekilde girdiğinde bundan rant elde edecek "Her yeri ele geçirdik süperiz" diyebilecek bir tane bile adam olmasın dediklerin zaten doğru. Türban keşke tamamen köyden kente göçen insanların kendini belirtme unsuru olsa.Bu işin içinde rant var. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paramecium Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Selam, Evet, rant var ve şu anda o rantları büyüyor, yani istedikleri de şuanki durum. Daha fazla neden yağ sürelim? Üstünden siyaset yapılıp, oy toplanabilecek olayları ortadan kaldıralım. Saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Snefru Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 İyi güzelde bu taktiği tüm endişeli insanlara anlatabilecek onları galeyana gelme noktasında frenleyecek bir sol liderimiz varmı :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paramecium Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Selam, Ben o vasıfları geçtim, herhangi bir sol liderimiz var mı :P Saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Earenwen Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paramecium Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Selam, O el işareti ne ifade ediyor?! Saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sparkcaster Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 http://baskialtindayiz.blogspot.com/ said: Artık sokağa başörtülü çıktığımızda evimize sağ salim döneceğimizi bize kimse garanti etmiyor. Artık üniversiteye girerken başımızı açmazsak güvenlik görevlilerinin bizi dövmeyeceğinden emin değiliz. Artık, başörtülü olduğumuz için bize mal satmayan tezgahtarı kimseye şikayet edemeyeceğiz. Artık herhangi biri Üsküdar vapurunda başımızı açmak isterse ona tercihlerimize karışamayacağını söylemek için elimizde hiçbir kanıt yok. Bu nedenle aşağıda imzası olan bizler, kendimizi yoğun baskı altında hissediyoruz. Ve bunu kamuoyu önünde ilan ediyoruz! ne kadar aklıbaşında yorumlar değil mi, sokaklarda baskı var çünkü açın açın diye, bu ülkede kökten laik insanlar var sokaklarda kadınları yakalayıp başlarını açıyorlar, ha birde dinsizler dimi? ok. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mortis Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Beni anlamadığınız kısım şu. Türban köyden kente geçişin kente güvensizliğin sembolu fakat. Sonradan YÖK içinde türbanın politik amaçlara alet edilmesi sonucu bu hale geldi bunu da laik kesim yaptı. E böle olunca AKP De bunu politik amaçlı kullanıyor. E burda olan kızlara oluyor. Onlara yazık. Ben AKP'nin yaptıklarını savunmuorum. Adamlar demokoratikleşme yolunda bir takım düzenlemeler yapcaz derken sırf Türbana odaklanmaları zaten baştan sorun. Bir sürü konu varken demoktretikleşme adına sadece türbanla uğraşiolar. Benim demek istediğim bunların eline bu kozu biz verdik. Zamanında bırksaydık kendiliinden çözülcekti paramecium arkadaşımızın da verdiği örneklerdeki gibi. Ayrıca ben kim kimin başını zorla örtüyor derken kimse örtmüo demedim. Mahalelerde kızının başını mahale dışına çıkarken örten aile politik amaçla örtmüo. Muhafazakarlık bu. Ayrıca bi insanın niyetine göre onu yargılamanın minority report filmindeki gibi sen suç işliceksin die geleceği görüp adamı hapise atmaktan bi farkı yok. Burda benim kritiğini yaptığım olay, sergilenen tutumdur. Başörtülüler girmesin asla okula işte izin verirsek her türlü kurumun içine yayılcaklar. Onun başını örtecek bu bunun , birden herkes baş örtülü olacak. DEdiğim gibi bu olay sırf kadınlar da bitmio ki. Bunun erkek kısmı yok mu bu kurumlara giren eden. Bu dindar kısım her zaman vardı. Tarihteki en büyük sorunumuz bu laik türk cumhuriyetinin din korkusu. Yani biz osmanlı'dan kopup türk cumhuriyetine geçtiğimizde, tarihimizin silinmesi ve sadece türkçülüğün ön plana çıkarılıp orta asyalara kadar uzatılması. Atatürk bu geçişi başka türlü yapamazdı evet, osmanlı tarihini silip, türkçülüğe bu kadar düşmesi ezanı bile türkleştirmesi vs bunları geçiş süresinde olağanıüstü durum hareketleriydi. Fakat sorun ondan sonra gelenlerin bu baskıcı rejimi devam ettirmeye çalışmasıydı. Atatürk bunu istemiodu ki. DP 1950 lerde Ezanın tekrar arapça okunmasını istediği an hemen yine insanlar irkildi aman şeriatçi geldi ve sonrasını biliosunuz. Oysa ki ezan dini bi olay, ruhsal bir olay , mantık olayı değil ki onu kendi dilinde hissediceksin dinliceksin. (Tabi DP sonradan bir sürü antidemokratik hareket yaptı vs de) vermek istediğim örneği anlamışsınızdır. Biz bu 85 senelik cumhuryiette hep dinden osmanlı geçmişimizden korkarak türküz biz laiğiz dierek büyüdük. Ve bu kadar tek tip insan yaratma mücadelesi içinde olan kemalistler (atatürkçü değil bunlar) tarafından bu şekilde doldurulduk. Bu türban meselesinden, kürt sorununa kadar hep bu tutumun sonuçları bunlar. Osmanlı zamanında bile daha özgürlükçüydü. Herkesin iki kimliği vardı. Toplumsal ve bireysel kimlik. Adamın teki ben osmanlıyım diodu kendine, osmanlı gibi giyinio, onun gibi yio oturuo kalkio. Osmanlıya bağlı bir yandan da bireysel etnik kimliği kürttü, onlarla takılıo kürtçe konuşabilio onun dışında aynı şekilde yahudisi arabı vs. En üst kurumlara yahudiler ermeniler gelebiliyor. 2 kimlik arasında insanlar gayet güzel geçiş yapabiliyorlar. Fakat cumhuriyet ve ulusalcılık buna izin vermeyip insanları tek 1 kimlik altında toplamak istiyor, Toplumsal kimlik, bireyi yutuyor. ve tek tip insan yaratıyor. Bu bütün nation statelerde böle fakat bizdeki sorun korku. kendi geçmişimize duyduğumuz korku ve bu korkudan dolayı yaptığımız baskıcı hareketler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paramecium Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Selam, Oldukça sığ bir geçmişe sıkışmamız acı verici : Yazının içinde geçtiği için azıcık deşmek istiyorum: Atatürk'ün yaptıklarını yorumlayabiliriz ama onu yaptıklarından yargılayamayız. O zor bir anda bir ulusun liderliğine soyundu. Bu göreve kim aday olmuştu başka? Kimse! Bir insan olarak karar alması gereken anlarda, kararsız kalmanın en büyük hata olduğunu bilerek kararlar verdi. İyi veya kötü, doğru veya yanlış ama bir karar verdi liderliğini uygun şekilde demokrasiyi oturtmak için kullandı. Atatürk irdelenemez bir varlık değildir ama bir kısım sığ beyinlinin de günah keçisi olamaz. Şimdi bile ciddi bir buhranda o eleştirenlerden hangisi o erkekliği gösterebilir? Herşeyde olduğu gibi, kişileri tabu haline getirmeden anlamaya çalışalım. O da insandı, her türlü insani hatayı yapma hakkı var. İçki de içer, kız peşinde de koşar. O onun özel hayatı, hani şimdi deniliyor ya türban özel hayattır, aynı hesap. Bir lider olarak elindeki imkânlarla en doğrusu yaptı ama yanlışlarını da yorumlayıp dersler almalıyız. Saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
balon Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 son 2 post düşüncelerimin çoğunu özetler cinsten , ellerinize sağlık . Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ayayekokocambo Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 mortis, yanlissin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
KillJoy Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 paramecium doğrusun Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Slat Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Mortis said: Beni anlamadığınız kısım şu. Türban köyden kente geçişin kente güvensizliğin sembolu fakat. Sonradan YÖK içinde türbanın politik amaçlara alet edilmesi sonucu bu hale geldi bunu da laik kesim yaptı. Mortis, şu dediğin tartışılmaz şekilde yanlış bir cümle.. 1) Köyden kente geçişin, kente güvensizliğin sosyolojik dışavurumu başörtüsü olur.. Türban değil.. Zaten sokaklarda da gördüğümüz gibi urban yaşam tarzına direnen köylüler, başörtüsü ve çeşitli köylü kıyafetleriyle dolaşıyorlar.. Kentte köy hayatına direnmeye güzel bir örnek Sarıyer mesela.. 2) Türban 50lerde ABD'nin Yeşil Kuşak Projesiyle beraber siyasi amaçlarla kullanılmaya başlandı.. Bu proje sırf Türkiye'de değil, çoğu İslam ülkesinde uygulandı.. Cumhuriyet'in sağlam temellerinden dolayı tek ayakta kalan Türkiye oldu; tabii bölünmüş toplumu, yobaz dolu kadroları ve rezil sözde demokrasisiyle ne kadar ayakta kaldı diyebilirsek.. Utah'daki Hocaefendimiz türban işini iyi kıvırdı.. 3) Türban, insanları müslümanlığın özünden uzaklaştırır.. İslam dini materyale ve dünyaya değil, spiritüelliğe önem verir.. İnsanlar türban, çarşaf vs.. gibi şeyler yüzünden müslümanlığın özünden uzaklaşıp Allah katında 5 kuruş etmeyen bir bez parçasının peşinden koşuyorlar.. İşin sosyo-psikolojik yönüne inmeye zaten gerek yok, 6 yaşındaki kızların Kuran kurslarına falan yollanarak nasıl özgür düşünceden arındırıldıklarını hepimiz biliyoruz.. Koca/baba/abi zoruyla kapatılmaya değinmiyorum bile.. Zaten bir süre sonra alışılınıyor, "ben kendi isteğimle takıyorum artık" oluyor.. Aslında sen türban özgürlüğünü savunarak, bu insanlara iyilik değil kötülük yapıyorsun.. Bu zorbalığın devam etmesine sebep oluyorsun, ha kötü niyetli olarak yapmıyorsun bunu belki ama izlenen yol ayrı, varılan yer aynı.. Pek bi fark yok sonuç olarak Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Slat Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Mortis said: Atatürk bu geçişi başka türlü yapamazdı evet, osmanlı tarihini silip, türkçülüğe bu kadar düşmesi ezanı bile türkleştirmesi vs bunları geçiş süresinde olağanıüstü durum hareketleriydi. Fakat sorun ondan sonra gelenlerin bu baskıcı rejimi devam ettirmeye çalışmasıydı. Atatürk bunu istemiodu ki. DP 1950 lerde Ezanın tekrar arapça okunmasını istediği an hemen yine insanlar irkildi aman şeriatçi geldi ve sonrasını biliosunuz. Atatürk'ün ezanı Türkçeleştirmesinin sebebi insanların dinlerini anlayarak yaşayabilmeleri için atılan bir adımdı.. Dinlerine tamamen hakim olacak insanlarımız böylece bugün olduğu gibi şeyh şıhların akplerin peşine düşmeyecek, onlara söylenenleri bilgileriyle sorgulayacak ve ona göre karar verecekti.. said: Oysa ki ezan dini bi olay, ruhsal bir olay , mantık olayı değil ki onu kendi dilinde hissediceksin dinliceksin Tam tersi, anlamadan okunan Arapça duaların hiçbir spiritüelliği yok.. İnsanlar sadece "process"'i gerçekleştirip karşılığında "sevap" bekliyorlar.. Halbuki amaç, o "process"'i yaşadıktan sonra varılan ruhsal tecrübe.. Ne söylediğini, ne okunduğunu bile anlamadan yerde yatıp kalkan, dininden iyice uzaklaşmış bir toplum olduk.. Atatürk'ün amacı bunu engellemekti işte.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
hippy_tarkan Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 slm ben apache son banlandıgım uc seferin turban acıklamalarım yuzunden olması cok talihsiz,bu forumda herkesin her türlü acıklamaları var ve türbanlılar solunum yapmasın dedigimde türbanlılar gercekten solunum yapmayı bırakmıyorlar o öyle sakayla karısık bir söz ama günlük sorunlarını foruma yansıtmamı diyim yoksa kisisel bir dusmanlık mı artık her neyse bu yonetim degistikten sonra en az on kere banlandım zaten artık hevesimde kactı ancak demek istedigim boyle sacma bir sebepten uye banlama mevzusu sexbeniforum.com gibi adreslerde olur buranın bi hizası vardı o da kactı zaten corap sökügü gibi. sevdigim insanların ileti adreslerini kayıt edip kacıyorum,kendinize dikkat edin. osi icerikli forum acılırsa pati dısında bir platformda benide bilgilendirin piliz. horas gibi bi cıkıs yapamadan gidecegim zaten sevmem hic elveda hedelerini ama tek lafım var burada kalitesi belli,eglenceli bi arkadas kitlesi vardı daha sonra gelen dini hayat önceliklerinde birinci sıraya koyan ve eski kitleyle zıtlaşan ama yönetimin devamlı olarak hoş gördüğü insanlar yüzünden epey insan uzaklaştı karakedi de geri gelsin hizaya soksun adminlerimizi hadi babay. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Slat said: Mortis said: Atatürk bu geçişi başka türlü yapamazdı evet, osmanlı tarihini silip, türkçülüğe bu kadar düşmesi ezanı bile türkleştirmesi vs bunları geçiş süresinde olağanıüstü durum hareketleriydi. Fakat sorun ondan sonra gelenlerin bu baskıcı rejimi devam ettirmeye çalışmasıydı. Atatürk bunu istemiodu ki. DP 1950 lerde Ezanın tekrar arapça okunmasını istediği an hemen yine insanlar irkildi aman şeriatçi geldi ve sonrasını biliosunuz. Atatürk'ün ezanı Türkçeleştirmesinin sebebi insanların dinlerini anlayarak yaşayabilmeleri için atılan bir adımdı.. Dinlerine tamamen hakim olacak insanlarımız böylece bugün olduğu gibi şeyh şıhların akplerin peşine düşmeyecek, onlara söylenenleri bilgileriyle sorgulayacak ve ona göre karar verecekti.. said: Oysa ki ezan dini bi olay, ruhsal bir olay , mantık olayı değil ki onu kendi dilinde hissediceksin dinliceksin Tam tersi, anlamadan okunan Arapça duaların hiçbir spiritüelliği yok.. İnsanlar sadece "process"'i gerçekleştirip karşılığında "sevap" bekliyorlar.. Halbuki amaç, o "process"'i yaşadıktan sonra varılan ruhsal tecrübe.. Ne söylediğini, ne okunduğunu bile anlamadan yerde yatıp kalkan, dininden iyice uzaklaşmış bir toplum olduk.. Atatürk'ün amacı bunu engellemekti işte.. bari sıvamasaydın Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sparkcaster Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 fikir üretin, boş mesaj atmayın pls Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquatik Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 hippy_tarkan said: slm ben apache son banlandıgım uc seferin turban acıklamalarım yuzunden olması cok talihsiz,bu forumda herkesin her türlü acıklamaları var ve türbanlılar solunum yapmasın dedigimde türbanlılar gercekten solunum yapmayı bırakmıyorlar o öyle sakayla karısık bir söz ama günlük sorunlarını foruma yansıtmamı diyim yoksa kisisel bir dusmanlık mı artık her neyse bu yonetim degistikten sonra en az on kere banlandım zaten artık hevesimde kactı ancak demek istedigim boyle sacma bir sebepten uye banlama mevzusu sexbeniforum.com gibi adreslerde olur buranın bi hizası vardı o da kactı zaten corap sökügü gibi. sevdigim insanların ileti adreslerini kayıt edip kacıyorum,kendinize dikkat edin. osi icerikli forum acılırsa pati dısında bir platformda benide bilgilendirin piliz. horas gibi bi cıkıs yapamadan gidecegim zaten sevmem hic elveda hedelerini ama tek lafım var burada kalitesi belli,eglenceli bi arkadas kitlesi vardı daha sonra gelen dini hayat önceliklerinde birinci sıraya koyan ve eski kitleyle zıtlaşan ama yönetimin devamlı olarak hoş gördüğü insanlar yüzünden epey insan uzaklaştı karakedi de geri gelsin hizaya soksun adminlerimizi hadi babay. @ apache, ban ın bitince dönmeyi düşün lütfen. herkes çekip gitmesin böyle....gerçekten üzücü oluyor. gurur meselesi yapma. farklı renk ve seslere, düşünen, sorgulayan beyinlere gereksinim var. dönersen harbi sevinen çok kişi olur. geri kalanı boş ver. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar