Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Tüketim Toplumunun Saygısız Piçleri


fedaykin

Öne çıkan mesajlar

Alexi_Septimus said:
Ya allah belanızı versin gerçekten, adam insanların nasıl HAYVAN, nasıl ÖKÜZ, nasıl DENYO olduklarını yazmış, sanata nasıl SAYGISIZ davrandıklarını yazmış.

İnsanlar tutup, "ama biz ne yaptık onlar öyle olmasın diye? suç biraz da bizde, şöyle böyle." demiş, yani anlamıyorum nasıl bu kadar sığır yapıya sahip olabiliyor insanlar.

Bu ve benzeri adamlar siz sanatınızı icra ederken böyle bir tavır sergilese ana bacı düz gidersiniz, dolmuş'ta sıranızı kaparsa mır mır mır konuşursunuz, ucu size dokunmuyor çünkü. Ucu sizin ilgili veya alakalı olduğunuz şeylere de dokunmuyor, o yüzden mazur gösterebiliyorsunuz.

Müzikal'de esasen klasik müzik konserleri kadar komplike bir olay değil, otur izle, alkışla sonra defol git. Böyle diyorum çünkü klasik müzik konserlerinde her hareket arasındaki sessizlikte alkışlayan öküzler var, halbuki son derece yanlış bir şey. Bunun için denebilir mesela, kültür toplumu değiliz, sığırız, anadolunun pisliğiyiz diye, yada "biz ne yaptık onlar öyle olmasın diye."

Bana kalırsa fedaykin az bile demiş, bunun aksini iddia eden kimselerde daima kültür toplumlarında barınmaktan aciz olacaktır.

allah yok aklında bulunsun
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:
said:
Bu derece mi saygısız, az gelişmiş öküzler ile aynı havayı soludum, tüketim toplumunun her şeyi tüketen piçleri ile birlikte mi bu muhteşem gösteriyi birlikte izledim diye hayıflanmak da bana kaldı.


Yuh bu ne şaka mı? Hani adamlar oyunun ortasında gürültü yapsa veya telefon açıp konuşsa belki bu kadar ağır sözleri hak ederler ama oynayanları selamlamadan gittiler sen de kaldın diye kendini dağın tepesine onları da yerin dibine koymuşsun resmen. Senin yaptığın onların yaptığından bence on kat daha öküzlük ve utanılması gereken bir hareket.

Bu bahsettiklerinin dinsel normlardan hiç bir farkı yok,
tamamen ahlaki normlar. Kimsenin görevi değil o normların bekçiliğini yapmak. Biri kalkıp da davranışlarıyla birine zarar vermeye başladığı zaman o toplumsal bir tepki ile uyarılır. Ama herhalde birine zarar vermek konusundaki görüşlerimi tiyatoronun ortasında yapılabilecek hareket örneği ile yeterince açıkladım.

Ortada nasıl "ramazanda oruç tutulur" diye bir kabul varsa bunun "tiyatroda oyuncular selamlanmalıdır"dan hiç bir farkı yok. Ramazanda oruç tutmayan insanın da yaptığı sadece kendini ilgilendirir (başkalarını etkileyen bir hareket olmadığı için), oyunun sonuna kadar oturup sonunda beklemeden çıkanın da yaptığı sadece kendini ilgilendirir (oyun boyunca insanları ve oyuncuları rahatsız edecek bir davranışta bulunmadığı için). Diyeceksiniz oynayanlara ayıp, eğer tiyatrocular oyunun sonunda 4-5 kişi gitti diye zaten sahneledikleri sanattan şüphe duyacak insanlarsa, yaptıkları işi ne kadar özgüven ve sevgiyle yaptıklarından şüphe duymak lazım. Daha nasıl anlatayım, adamların sergiledikleri oyunun gidişatını etkileyecek bir hareket değil kessinlikle, senin "kişisel hoşnutluğunun" zedelenmesinden başka bir şey değil (aynen oruç tutmayan insanlardan rahatsız olanlar gibi). Kaldı ki oyunu beğenmemiş ve oyun boyunca sıkılmış bile olabilir bu da onların bir tepkisidir. Öyle bir durum olmasa bile bu sözlerine anlam veremedim okurken şok oldum gerçekten üslubuna ve düşüncelerine.


Aha buna şapka çıkarıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

O canavar çizgisini bu ülkede çoktan geçtik, bitti o. Mesela trafikte beklerken emniyet şeridinden geçip giden uyanıklara "şerefsiz" diye çok bağırmışımdır. Hatta yaptığı şerefsizliği kabul etmeyip emniyet şeridinden gitmenin kendi hakkı olduğunu savunmaya kalkan öküzlerle çok birbirime girmişimdir. Bu bir bakıma "örümcek adam'ı mı seviyorsun, cezalandırıcıyı mı" sorusu gibi oluyor. Ben cezalandırıcıyı tercih ediyorum, üslubumda o sebepten böyle. Can baba'nın da söylediği gibi "göte göt denmezde ne denir,bu memlekette göte göt denir."
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

fedaykin said:
O canavar çizgisini bu ülkede çoktan geçtik, bitti o. Mesela trafikte beklerken emniyet şeridinden geçip giden uyanıklara "şerefsiz" diye çok bağırmışımdır. Hatta yaptığı şerefsizliği kabul etmeyip emniyet şeridinden gitmenin kendi hakkı olduğunu savunmaya kalkan öküzlerle çok birbirime girmişimdir. Bu bir bakıma "örümcek adam'ı mı seviyorsun, cezalandırıcıyı mı" sorusu gibi oluyor. Ben cezalandırıcıyı tercih ediyorum, üslubumda o sebepten böyle. Can baba'nın da söylediği gibi "göte göt denmezde ne denir,bu memlekette göte göt denir."


Aman dikkat, birsürü "erken gidici" çıktı zaten, şimdi emniyet şeritçi ayılar da ayrıca girişir :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Baggio said:
forgiver said:
ayrıca fenerbahçe fark yedi diye stadı terkeden fenerbahçe taraftarı, mamma miayı sonuna kadar bekleyenler kadar anlamlı bişey yapmışlardır


Ters şeyler mi anladın yoksa ben mi seni anlamıyorum şu anda?

Fark yedi diye terkeden protesto için veya kızdığı için terkediyodur muhtemelen, ben şu meşhur "trafiğe kalmamak" sendromundan bahsediyorum. Ayrıca bir müzikale gitmek bir futbol maçına gitmekten daha kültürel bir etkinliktir, ama oraya gitmiş olmak için giderseniz ve futbol maçında yaptıklarınızı aynen yaparsanız, bu sizin kültür seviyenizi sorgulatır.


yazdığını anladım, o yüzden altına popülizm super yazdım kendi postum için

ama
futbol maçı da en az mammamia kadar elit, kültürel, super bişey olabilir
sahada ter döken 22 adam ve gay hakem için de saygı babında maç bitene kadar beklenebilinir, ister trafik etken olsun ister kötü oyun, yensek te yenilsek te taraftarız sizle
futbol maçına da tuvalet dökmek için gidenler, sırf küfür etmek, sabahaya bişey atmak için gidenler vardır
bi de futbol keyfi almak için gidenler
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Emniyet şeridinden gidenlerin potansiyel olarak birilerine zarar verme riskleri var. 100 kere emniyet şeridinden gidip bir kere bile bir ambülansın bu sebeple geç kalmasına neden olsa yaptığı affedilemez birşey. Bazı şeyleri kategorilendirmek lazım, emniyet şeridinden gidene şerefsiz demekle tiyatronun ortasında telefonla konuşana öküz demek az çok aynı yere düşüyor, oyuncuları selamlamadan giden birine öküz demekle de çapraz park edip bir buçuk kişilik yer kaplayan adama şerefsiz demek aynı yere düşüyorz az çok.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:


Ortada nasıl "ramazanda oruç tutulur" diye bir kabul varsa bunun "tiyatroda oyuncular selamlanmalıdır"dan hiç bir farkı yok. Ramazanda oruç tutmayan insanın da yaptığı sadece kendini ilgilendirir (başkalarını etkileyen bir hareket olmadığı için), oyunun sonuna kadar oturup sonunda beklemeden çıkanın da yaptığı sadece kendini ilgilendirir (oyun boyunca insanları ve oyuncuları rahatsız edecek bir davranışta bulunmadığı için).


Diyeceksiniz oynayanlara ayıp, eğer tiyatrocular oyunun sonunda 4-5 kişi gitti diye zaten sahneledikleri sanattan şüphe duyacak insanlarsa, yaptıkları işi ne kadar özgüven ve sevgiyle yaptıklarından şüphe duymak lazım. Daha nasıl anlatayım, adamların sergiledikleri oyunun gidişatını etkileyecek bir hareket değil kessinlikle, senin "kişisel hoşnutluğunun" zedelenmesinden başka bir şey değil (aynen oruç tutmayan insanlardan rahatsız olanlar gibi). Bu sözlerine anlam veremedim okurken şok oldum gerçekten üslubuna ve düşüncelerine.


Ben de sana şok oluyorum, zira Tanrı'ya ve dine olan sorumluluğu insana ve sanat olan saygı ile bağdaştırmayı becerebilmişsin. Ayrıca bununla kalmayıp, "adamların oyununu etkilemiyor sonuçta." demişsin, fakat anlamadığın şey burda olayın oyunu etkileyip etkilememesi olmadığı.

Örneğini doğrulamam gerekirse, inanan var inanmayan var doğru, sonuçta herkes namaz kılmıyor, ama sen gidip cami'de namaz kılınırken götünü başını kaşıyamazsın, bu saygısızlık olur. Ama sonuçta inanmıyorsun? Sanane ki yani, hacca git, görmek istiyorsun, müzikal'e git, görmek istiyorsun, ama aslen bir merakın yok, müzikalden sığır gibi çık, kabe'nin etrafında dönerken darlan, kalabalığa kalmayacam diye yar insanları çık.

Şu lafınla da "senin "kişisel hoşnutluğunun" zedelenmesinden başka bir şey değil" gerçekten hiç bir zaman kültür toplumu olamayacağımızı kanıtlamışsın, tebrik ederim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth'im bir tanem, hedef kitle aynı. Tek önemli kriter kendi rahatı, kendi çıkarları olan, herşeyi tüketen, sürekli alıp hiç vermeyen, ne kendisine ne topluma zerre bir faydası dokunmayan -dokunsa bile o amaçla yapmayan, başka bir sebeple yapılıp yan etki olarak dokunan- kişiler trafiğe takılmamak için böyle bir saygısızlık da yapar, trafiğe takılınca emniyet şeridinden de gider, boş yeri görünce en rahat şekilde başkasını düşünmeden de park eder.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:
oyuncuları selamlamadan giden birine öküz demekle de çapraz park edip bir buçuk kişilik yer kaplayan adama şerefsiz demek aynı yere düşüyorz az çok.


İkisi de düşüncesizlik, umursamazlık, bencillik, dolayısıyla genel olarak "ayılık". Yine de ikincisi çok daha ağır basıyor bence. En güzel çözümü ise değnekçi yöntemi.

Demin sorulmuştu "neden seviyelerine iniyorsunuz" diye, seviyelerine değil dillerine iniyorum ben şahsen. O adama ne nutuklar atsan sırıtır sallamaz, ama gidip hakaret edersen veya arabasını çizersen, ne bileyim emniyet şeridine geçemeyeceği şekilde taşarsan, sen eğlenirken o hırsından kudurur.

"Madem bir halt öğrenmeye niyeti yok, odun gelmiş odun gidecek, bari terbiyesizliklerini yapamasın veya cezasını çeksin" şeklinde yaklaşıyorum ben bu işlere genelde.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Alexi_Septimus said:
Ardeth said:


Ortada nasıl "ramazanda oruç tutulur" diye bir kabul varsa bunun "tiyatroda oyuncular selamlanmalıdır"dan hiç bir farkı yok. Ramazanda oruç tutmayan insanın da yaptığı sadece kendini ilgilendirir (başkalarını etkileyen bir hareket olmadığı için), oyunun sonuna kadar oturup sonunda beklemeden çıkanın da yaptığı sadece kendini ilgilendirir (oyun boyunca insanları ve oyuncuları rahatsız edecek bir davranışta bulunmadığı için).


Diyeceksiniz oynayanlara ayıp, eğer tiyatrocular oyunun sonunda 4-5 kişi gitti diye zaten sahneledikleri sanattan şüphe duyacak insanlarsa, yaptıkları işi ne kadar özgüven ve sevgiyle yaptıklarından şüphe duymak lazım. Daha nasıl anlatayım, adamların sergiledikleri oyunun gidişatını etkileyecek bir hareket değil kessinlikle, senin "kişisel hoşnutluğunun" zedelenmesinden başka bir şey değil (aynen oruç tutmayan insanlardan rahatsız olanlar gibi). Bu sözlerine anlam veremedim okurken şok oldum gerçekten üslubuna ve düşüncelerine.


Ben de sana şok oluyorum, zira Tanrı'ya ve dine olan sorumluluğu insana ve sanat olan saygı ile bağdaştırmayı becerebilmişsin. Ayrıca bununla kalmayıp, "adamların oyununu etkilemiyor sonuçta." demişsin, fakat anlamadığın şey burda olayın oyunu etkileyip etkilememesi olmadığı.

Örneğini doğrulamam gerekirse, inanan var inanmayan var doğru, sonuçta herkes namaz kılmıyor, ama sen gidip cami'de namaz kılınırken götünü başını kaşıyamazsın, bu saygısızlık olur. Ama sonuçta inanmıyorsun? Sanane ki yani, hacca git, görmek istiyorsun, müzikal'e git, görmek istiyorsun, ama aslen bir merakın yok, müzikalden sığır gibi çık, kabe'nin etrafında dönerken darlan, kalabalığa kalmayacam diye yar insanları çık.

Şu lafınla da "senin "kişisel hoşnutluğunun" zedelenmesinden başka bir şey değil" gerçekten hiç bir zaman kültür toplumu olamayacağımızı kanıtlamışsın, tebrik ederim.


İnanmayan bir insanın dine karşı sorumluluğu yok,dine karşı saygısı olmalı en fazla. Oruç tutmayan bir insan ne zaman anlaşılır? Ramazanda öğlen vakti yemek yediği zaman. İnsanlar buna neden kızar? Kendileri oruçlu oldukları için orucun ve inançlarının amacını unutup karşısındakinin yemek yemesinden rahatsız oldukları için. Arkasından ne gelir, oruç tutmayan adam damgası. Azcık düşünebilen bir insan sadece oruç tutmakla dini inanç edinilemeyeceğini bilir zaten, ramazanda koyulan tepkilerin hepsi "bize yapılan saygısızlık" bazındadır bu yüzden (ve bence, çünkü toplumsal bir tespit ve ben sosyolog değilim).Dolayısıyla ben Din'e olan saygıyla, sanata olan saygıyı karşılaştırdım bu bir. Bahsettiğim iki durumda da insanlar karşısındakine saygısız olarak nitelendiriliyor arkası.

Örneğimi doğrulamamışsın, benim verdiğin tiyatro ortasında telefonla konuşmak örneğinin bir kopyasını yaratmışsın. Namaz sırasında kıçını başını kaşımak arkanda önünde sağında yada solunda namaz kılan insanın dikkatini dağıtabilecek bir davranıştır ve dikkat namaz kılmanın temel öğelerinden biridir. Örneğimi doğrulamak istersen en fazla vaaz verilen bir gün vaaza katılmadan sadece namaz kılmak falan diyebilirsin o durumda da elbet sana "ne kadar ayıp hocanın vaazını dinlemedi" diyecek insanlar çıkacaktır ki bu nasıl ayıramadın bilemiyorum "ne kadar ayıp namaz kılarken bir çok insanın dikkatini dağıtı" hiç eşit değildir. Bir önceki monolog ama "tiyatro oynarken telefonla konuşup oyuncuların dikkatini bozdu" demekle denktir.

Kendi kafandaki kültür toplumunun tanımının yapmadan söylediğin son söz hakkında sana dair birşeyler söyleyemeyeceğim ama kültür toplumuna giden yolda (benim kafamdaki) Türkiyenin en büyük eksiklerini zaten Türkiyeyi bir kültür toplumuna çevirip mutlu olmak değil kendilerini göğe çıkarıp diğer insanları yere vurarak mutlu olmaktır. İki durumda da insan mutlu olduğu için (ikisi de bir şekilde egonu tatmin eder) ikincisine konsatre olan ilkini yapmaktan kaçınabilir. Türkiyedeki bir bilim adamının türkiyedeki bilim seviyesini küçümsemesi ve üniversitelre yuh oha demesiyle, onun yerine canla başla eğitim vermeye çalışması arasındaki farktır. İkisi de o insanı mutlu eder (ikisi de ego tatmini). Ha yine konuyla ne alakası var diyeceksen deme senin açtığın bir konu hakkındaki görüşümü bildirdim ki belki kendimi daha iyi anlatmış olurum o zaman.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ha ama belirteyim son yazdığımın (son paragraf) burda belirtmeye çalıştığım fikirlerle alakası çok yok. Bir insan Türkiyenin kültür seviyesini yükseltmekle sorumlu değildir. Benim bahsettiklerimi bunun yapan insandan da yapmayan insanda da bağımsızdır (bana göre). İki insanın da bu tarz bir davranış sergilemesini yanlış buluyorum, önce git türkyienin kültür seviyesini yükselt sonra laf etmeye hak kazan gibi bir anlam çıkaracak olan biri varsa çıkarmasın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kültür tanımını yüzeysel bulabilirsin ama bu konuda birşey daha belirtmek istiyorum;

Bana kalsa bir bilim toplumu yaratalım. Ama Türkiyede yaşayıp da hala "sevmeden yapılan işten kimseye hayır gelmez" durumunu anlamayan bir insan olmadığını sanmıyorum ve bu tarz düşüncelerden arınmasını beklerim az çok bunların üzerine düşünen birinin. Ortada bir kültür toplumu yok, kültür diye bir meslek var ve insanlara bu meslek bunu sevseler de sevmeseler de dayatılıyor. Sevmeyenler zaten dışlanıyor (bu konudaki tartışma tarzına veya size demiyorum, tiyatroya gitmeyeni veya bilmem kim sanatçısını tanımayana öküz denmesinden bahsediyorum bu noktada).

Benim o tarz bir insandan (bu sefer fedaykinin tanımladığı) en fazla beklentim o tiyatrodan hoşlanmadıysa ve genel olarak tiyatrolardan hoşlanmıyorsa tiyatroya zorla gitmemesi ve böylece orda yer kaplamamasıdır. Ama aslında oraya tiyatroyu ve tiyatrocuyu sevmeden giden insanların asıl sebebi zaten "Kültür Toplumu"dur. Eğer konun amacı bir miktar tartışmadan sonra burda "neden böyle olduk" sorusuna gelmekse bunların tartışılması lazım. Buna çarpık kentleşme gibi çarpık kültürleşme diyebilirsiniz istiyorsanız. Nasıl köydeki insan şehre gitmediği zaman hayatından birşeyler eksik olacağı fikrine alıştırılıyorsa kapitalist bir yaklaşımla, kültürel aktivitelere yatkın olmayan bir insan da sanki bu tarz bir hayatı benimsemediği takdirde eksik biri olacakmış fikrine alıştırıldığı için bu tarz tavırlarla zoraki bir şekilde kültürleşiyor.

ha yok konu hiç "neden böyle olduk" seviyesine gelsin istemiyorsanız da devam edebilirsiniz sövmeye (mutlu ediyor çünkü insanı etmiyor değil)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Misafir
Bu konu yeni mesajlara artık kapalıdır.
×
×
  • Yeni Oluştur...