İngilizce

[Daemir]

Bir öğrenmek vardır, bir de edinmek. ingilizceyi 'öğren'enler ileride kullanmadıkça unutur, çünkü bir 'bilgi' olarak kafalarında yer almıştır ingilizce. Matematikteki logaritma,trigonametri gibi. Şu an her türlü sorusunu yapabilseniz bile bundan 5 sene(kişiye göre değişir tabii) sonra yapamazsınız.


Atalarımız ne güzel demiştir; 'Her dil dünyaya farklı bir bakış açısıdır' diye. Edinmek ise bu bakış açısını kavrayabilmek oluyor. Yani ingilizce konuşurken önce türkçesini düşünüp sonra ingilizceye çevirmek değil, cevabın direk ingilizce olarak aklınıza gelmesidir.

Peki nasıl 'ediniriz' ingilizceyi?

Dinleyerek. İngilizce konuşan birini sık sık ve uzunca dinlemeniz gerekir. Açın ingiliz kanalını, bir ay boyunca günde 1 saat izleyin, ama kafanızı vererek. Pek birşey anlamasanız bile emin olun onun yararı olur. Tabii bunu yaparken ingilizce kursuna gidin derim, hem süreci hızlandırır hem de anlayamamak bir süre sora sizi bıktırır.
Demem o ki, tek başına ingilizce kursu yetersizdir, kısa sürelidir. Önemli olan ingiliz bakış açısını yakalayabilmektir.

edit:
Ve evet, ingilizceyi 'edinirseniz' hiçbir zaman unutmazsınız. Unutacagınız tek şey bazı az kullandıgınız kelimelerdir seneler boyunca.

edit 2: Atasözü kelimesi kelimesine doğru olmayabilir, ancak ifade ettiği şey kesinlikle aynıdır. Belirtmek istedim.

edit 3:imla

Saygılar.

[forgiver]

ortaya karışık britanya aksanı nasıl kasılır
taklit ederek olmuyor

[throine]

Oturup gramer kasan ve böyle ingilizce öğreneceğini sanan insanlar yanılıyor. Ne kadar kağıt üstünde kasarsan kas konuşurken dut yemiş bülbüle dönersin. Çocukken/bebekken hangimiz şu an konuştuğumuz dili öğrenirken önce gramer öğrendi?

Bana sorarsan dil öğrenmede ilk sırada kulak yatkınlığı vardır. O dile kulağın ne kadar aşina olursa o kadar kolay öğrenirsin ve öğrendiğin kalıcı olur.

[SoulCube]

Öncelikle kendimden örnek vereyim.

bundan 3 ay önce falan şöyle bi başlık açmıştım burada
tık
ardından yoluma devam ettim.

burda yazan bazı arkadaslar var wow falan demiş.
buna kesinlikle ama kesinlikle katılıyorum.
ingilizceyi kalıp cümleleri bilerek bildigimi sanıyordum, daha doğrusu konusabildigimi.
ardından wowa baslayınca ne kadar da farklı oldugunu anladım.
wow beni neredeyse sıfıra yakın düzeyden intermediate seviyeye getirmiş farkında bile değildim.
Ve bunu kursa kayıt olmaya gittigimde anladım.

ama herşey bitmedi.

kurs gerçekten beni çok geliştirdi.
özellikle konusma düzeyi,akıcılık ve aksanımı.
şu an upper seviyedeyim.
askere gidicegim için advance alamıycam sanırım askerden sonra devam edicem kalan seviyeye.
Şunu söyleyebilirim ki upper da olsa seviyem oturup 3 gün bi ingilizle konusabilcek seviyedeyim.
birazda havaya girersem aksan konusunda çok iyiyim.

burda şunu demek istiyorum.
ingilizce öğrenmek için ingilizce içeriği olan her ne yaparsan yap sana katkısı olacaktır.
fakat grammer konusuna fazla kafayı takma.
konustukca grammer oturuyor.yazdıkca düşündükçe deil.

diğerlerinin dediği gibi filmleri ingilzce altyazı ile izle falan yardırırsın.

[GERGE]

Dil bilgisi gereksiz.

Oturup Pynchon okuyorum, arkadaşımın kardeşi gelip if falan filan type diyor kalıyorum öyle. Sorularına cevap veriyorum yanlış bu, doğrusu bu diye şaçma birşey gösteriyor :)

[SoulCube]

ueah aynısı bana da oluyo
relative clause diyolar o ne diyorum
halbuki oalyı biliyorum ismini bilmiyorum :d

[Fin]

wow biraz saçma geldi bana cok fazla ilerlemez temel yoksa wowda kullanılan ingilizce grameri alt üst eder hatta cogu kelimeyi yanlıs yazarsın oyundaki ingilizcede belirli kelimeler kalıplar etrafında donuyor zaten.

[deadwoll]

Yalnız toefl, gmat, gre gibi sınavlarda saçmalamamak için dilbilgisini de anadilimizin dilbigisi kurallarını bildiğimiz kadar iyi bilmemiz gerekiyor.

Gerçi önce gramer sonra konuşma, pratik vs. sisteminde olduğundan çoğu kurs öğrenciye pek birşey katmıyor bence. Konuşmayı, yazmayı, okumayı belirli bir seviyeye getirdikten sonra gramer yüklenmeli öğrenciye.

4 sene boyunca almanca gördüm, hala kur belirleme sınavlarında falan 5/8 çıkarım ama son bir haftadır gördüğüm üzere almanlarla almanca değil ingilizce muhabbet ediyorum. Çünkü bize haftalık 24 saat almanca eğitiminin 18 saati grammer yüklediler. Kağıt üzerinde süper, iş konuşmaya, hazır cevap olmaya gelince berbat bir almancam var.

Önce dil sonra dilbilgisi bence. Ama 2si de şart.

[oper]

iyi de önce dil sonra gramer yapacak olsak okuduklarımızı falan nasıl anlayacaz? ya da konuşulanları vs?

ben ingilizce eğitim gördüm ama ingilizce bildiğimi düşünmüyorum. matematikte göreceğin kelimeler toplasan 300 etmez herhalde. düşünün yani durumu. ingilizce altyazılı bişe izlemeye kalktığımda ya da oyunlarda bişe okurken öyle karmaşık cümleler geliyor ki( en azından bana öyle geliyor) ne dediğini ne yapmam gerektiğini anlamıyorum. önce dil sonra gramere katılmıyorum bu yüzden. önce dil sonra gramer olayını anca yurt dışına giderek halledebiliriz gibime geliyor. orda da zaten insanlarda sürekli duya duya göre göre alışacaksınız konuşmaya. ondan sonra işin gramerine gireceksiniz.

[throine]

Dil öğrenmek yavaş bir süreçtir, kimse hemen 6 ayda ingilizcede iyi bir konuşma/yazma becerisine sahip olamaz kolay kolay.

Apple kelimesini gördüğünde aklından hemen "hah bunun türkçesi elma idi" demeyeceksin. Bu, bir dili öğrenirken başka bir dili bu dili öğrenmede araç olarak kullanmaktır, bence yanlıştır.

oper said:

iyi de önce dil sonra gramer yapacak olsak okuduklarımızı falan nasıl anlayacaz? ya da konuşulanları vs?

Sen küçükken türkçeyi öğrendiğinde bunun gramerini mi gördün ve sonra mı konuşmaya başladın? :) Sanmıyorum öyle yaptığını. :D

Hadi önce gramer görüp sonra konuşmaya çalıştığını farzedelim. Bu sefer yine o olacak, yine bir dili öğrenirken başka bir dili kullanmış olacaksın. Karşındaki konuştuğunda onu hemen anlamak yerine kafanda onun söylediklerini çevirmekle + ona cevap vermek için aklında cümle kurmak ve sonra bunu söylemekle meşgul olacaksın.
Hayır ben öyle yapmam deme. :) Bir dili öğrenirken devamlı başka bir dili kullanmış insanların %99'u bunu yapar. Kimisi zamanla bu işte ustalaşmıştır. Aradaki fark bu. :D

[Emaleth]

bol bol ingilizceye maruz kalmanı tavsiye ederim, kulak fark etmeden öğrenebiliyor. dolayısıyla daha önce burda söylenmiş filme ve dizileri kesinlikle ingilizce ve ingilizce altyazıyla izlemen tavsiyesine katılıyorum.
daha önce seyrettiğin filmlerin ingilizcelerini izlersen sözlüğe filan bakmana da gerek kalmaz.
eğer evde ses olsun diye tv açma huyun varsa (benim var mesela) bbc, cnn filan açık olsun, kulağın dolar, telaffuzun düzelir filan.

[oper]

throine

ya tabi ki hayır da. burda bahsettiğimiz bebeklikten başlayan bir dil öğrenimi değil. öyle olsa haklısın. zaten ben de eğer dinleyerek falan öğrenilecekse direk dilin içinde olmak gerektiğini daha doğrusu yurt dışına çıkmak gerektiğini falan söyledim. bundan kastım da sadece dinlemek değil konuşmak gerektiğini söylemek. zaten dil öğrenmede en büyük sorun konuşma değil mi bizim için? örneğin ben kpss sınavındaki ingilizce kısmında 60 ta 46 yaptım ama konuşmaya kalksam 60 da 30 yaparmıyım bilmiyorum. özellikle olay konuşmaya gelince grameri geçelim, şiveler giriyor direk. siz tane tane konuşuyorsunuz ama karşıdaki adam höbölöp diyiveriyor birden. önce telaffuz ettiği kelimeyi anlamaya çalışıyosunuz, sonra ne demek istediğini. :D

ha bi de şu var, kulak alıştıktan sonra da konuşmak kolaylaşır. duyduğunu söyleyiverirsin farkında olmadan. ama işte işleyen demir pas tutmaz misali pratik yapmak gerek mümkün olduğunca.

50dvd lik bi film arşivim vardı. hiç izleyesim gelmez ama sırf ingilizce üzerine düşmek için hepsini izlemeye başlıycam ing altyazılı ya da altyazısız (ilerde).

[throine]

En büyük yaptığımız hata şu; bir dili öğrenirken başka bir dili o dili öğrenmede araç olarak kullanmamızdır. :)
Bu yüzden konuşamıyoruz daha doğrusu o dili öğrenemiyoruz. Adı üstünde "dil" bu. :)

Kulak yatkınlığı, aşinalığı en önemlisi budur. İkinci sırada konuşma gelir. Kulağınız o dile maruz kaldığı kadar öğrenirsiniz. Bebeklikteki süreçle, yetişkinlerin dil öğrenme süreçlerinde bence fark yok.

Hatta süper ingilizce konuşursunuz, anlarsınız ama gramer adına tek birşey bilmezsiniz. Bu mümkündür, gayet doğaldır. Önce olması gerekende budur.
Okula gitmeden hanginiz -di'li geçmiş zamanı bilirdi ya da Türkçe'nin cümle yapısını, hangisi fiil hangisi özne? Ama Türkçe'yi konuşurduk ve anlardık.

[Helcaraxe]

Nerdeki Wall Street e gidiyorsun bide hangi seviyede başladın ?