Recall06 Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 Tarihde gerceklesmis bazi onemli ve esprili diyologlari, ve bazi sorulara verilen akil dolu CEVAPlari sizlerle paylasmak istedim, sizlerinde cevrenizden duydugunuz veya okudugunuz bu tip gercek veya akil dolu yazilar varsa paylasmanizi dilerim.. ABD ile İspanya Arasındaki Dialog Aşağıdaki konuşmalar iddia edildiğine göre gerçekten olmuş ve Deniz Navigasyon kanalı 106'dan (Finisterra/Galicia) kaydedilmiş İspanyollar: Burası A-853, çarpışmadan kaçınmak için lütfen rotanızı 15 derece güneye çevirin. Su anda 25 deniz mili yakınlıktasınız ve tam üzerimize doğru gelmektesiniz. Amerikalılar: Asıl siz kendi rotanızı 15 derece kuzeye çevirin. İspanyollar: Negatif! Tekrarlıyoruz, rotanızı 15 derece güneye çevirin. Amerikalılar: Sizinle ABD gemisinin kaptanı konuşuyor, kendi rotanızı derhal 15 derece kuzeye çevirin! İspanyollar: Önerinizi makul ve mümkün bulmuyoruz. Bize çarpmak istemiyorsanız rotanızı 15 derece güneye çevirin. Amerikalılar: (Sesini yükselterek)Sizinle ABD deniz filosunun büyüklükte ikinci uçak gemisi USS Lincoln'un kaptanı Richard James Howard konuşuyor, beraberimizde iki kruvazör, avcı uçakları, dört denizaltı var. Ayrıca bizi hücumbotlar destekliyor. Size TAVSIYE etmiyorum, EMREDIYORUM! Rotanızı 15 derece kuzeye çevirin, aksi halde filomuzun emniyeti için gereken tedbiri alacağız! Derhal rotamızdan çekilin gidin! İspanyollar: Sizinle Juan Manuel Salas Alcantara konuşuyor, burada iki kişiyiz. Beraberimizde bir köpek, akşam yemeğimiz, iki şişe bira ve bir de kanaryamız var. Kanarya şu anda uyuyor. Ayrıca bizi radyo istasyonu Cadena Dial de La Coruna destekliyor. Şu anda İspanya’nın Finisterra Galicia kıyısında ve A-853 numaralı deniz fenerinde olduğumuzu göz önüne aldığımızdan buradan hiçbir yere gitmeye niyetimiz olmadığını söyleyelim. Deniz fenerimizin İspanya’daki deniz fenerleri arasında büyüklük acısından kaçıncı sırada olduğu konusunda hiç bir fikrimiz yok. Kayalık sahillerimize kafadan geçirmek üzere yönlenmiş ***[1] geminizin emniyeti için istediğiniz ***[1] tedbiri alabilirsiniz. Ama yine de ısrarla tavsiye ediyoruz rotanızı 15 derece güneye çevirin. Amerikalılar: Okey, anlaşıldı. Teşekkürler. 555K Eylemi sırasında Deniz Baykal'la aralarında geçen diyalog (555K Eylemi aslında DP yanlılarının hükümeti desteklemek için hazırladığı bir mitingdir. 555K: 5'inci ayın 5'inde saat 5'te Kızılay'da buluşulacak manasında bir paroladır. Fakat gizli yürütülen bu miting hazırlığı duyulunca DP karşıtı bir eyleme dönüşür. Durumdan habersiz olan Başbakan Menderes ve Cumhurbaşkanı Bayar Kızılay'a gelince DP karşıtı kalabalık bir grubun içinde kalır.) Menderes: (Baykal'a hitaben) Ne istiyorsunuz? Baykal: (Menderes'in yakasından tutarak) Özgürlük istiyoruz! Menderes: Başvekilin yakasına yapışıyorsun. Bundan âlâ özgürlük mü olur? Aziz Nesin ile polis memuru Bir dönem Aziz Nesin'e yönelik tehditler artınca oturduğu apartmanın önüne bir tane polis memuru yerleştirmişler ve Aziz Nesin'i korumaya almışlar. Derken birkaç gün sonra Aziz Nesin apartmandan çıkarken polise sormuş : Neden bekliyorsun burada. Polis de : Şu yan apartmanda Aziz Nesin diye yaşlı bir adam var, onu korumak icin bekliyorum. Bu olaydan sonra hiçbir zaman koruma istememiş devletten. Che ile Fidel Castro arasında geçen diyalog Küba’da devrim yapılmış, silahla yürütülen mücadelenin ekonomik atak safhasına geçme gereği doğmuştur. Devlet bakanlıklarına ve ekonomik gidişata ilişkin toplantıda Fidel kürsüden: "ekonomiyi düzeltmeliyiz, kaynakları etkin kullanmalıyız" yönünde söylev verirken "aranızda iyi bir ekonomist var mıdır?" der. Koca salonda bir tek Che'nin eli havadadır. Fidel bunun üzerinde Che ye "senin ekonomiden anladığını bilmiyordum" der. Che tarihi yanıtını verir "ben senin: aranızda iyi bir komünist var mı? dediğini sanmıştım..." * NOT: Burada püf nokta İspanyolca'da "economista" ile "comunista" arasındaki okuyuş benzerliğidir İskender ile Diogenes arasında geçen konuşma Diogenes hakkında bir çok sey duyan ve meraklanan İskender onu fıçısında ziyarete gelir ve bütün dünyanın hakimi olan kendisinden bir isteği olup olmadığını sorar. Diogenes ise istifini bozmadan, mecazi anlamını kast ederek, "Evet, gölge etme başka ihsan istemem" diyerek dünyevi değerleri ne kadar küçümsediğini belirtir. Böyle bir tarihi ayar üzerine İskender de "Eğer İskender olmasaydım, Diogenes olurdum" der... Kanuni Sultan Süleyman ve Kadı arasında geçen diyalog Ayasofya tamir edilirken bir ermeni usta, camii tutan kolonlardan bazılarını izinsiz kestirir , bunu öğrenen Fatih Sultan Mehmet Han. Ermeni usta cezalandırılır. Ermeni şikayetçi olur Kadı, ikisini de huzuruna çağırır. Fatih ve usta, kadının karşısında ayakta beklemektedirler. Karar açıklanır: "Kısas!" yani Fatih de aynı şekilde cezalandırılacaktır. Ermeni usta, adalete hayret eder ve: -Madem dininiz bu kadar adil, hem davamdan vazgeçiyorum hem de müslüman oluyorum Davadan sonra Fatih, kadıya: -Eğer ben padişahım diye benim lehimde bir karar verseydin, seni bu kılıcımla öldürürdüm Kadı, oturduğu minderin altından bir hançer çıkarır ve : -Sultanım siz de eğer 'ben padişahım' diye kararıma itiraz etseydiniz ben de bu hançeri sizin kalbinize saplardım... Nikita Khrushchev ve John F. Kennedy arasindaki diyalog John F. Kennedy: Bizim, sizi otuz kere yok edecek kadar füzemiz var. Nikita Khrushchev: Bizim, sizi yalnızca bir kez yok edecek kadar füzemiz var, fakat bu bize gerekenin tümü. Adnan Menderes ile doktoru arasındaki diyalog İdam kararı alınmış Adnan Menderes ile doktorları arasındaki 17 Eylül 1961 sabahı yaşanan prostat kontrolü tartışmasının metni: * Ord. Prof. Dr. Sedat Tavat : Şöyle bir umumi muayene edelim * Komutan : Utanmayın, utanmayın * Dr Tavat : Efendim bir şey unutmuşuz. Prostat muayenesi yapalım da * Menderes : Efendim? * Dr. Tavat : Prostat muayenesi yapılacak * Menderes : Yok bir şey * Dr. Tavat : Ama bu lazım * Menderes : Nasıl olacak bu? * Dr. Tavat : Şey ile, eldivenle. Prostatta bir şişlik filan var mı? * Menderes : Yapamıyorum yani * Dr. Tavat : Bir defa müsaade edin de efendim, çünkü sonda ile almışlar idrarınızı. Pantolonunuzu çıkartın..Yatağın üzerine bu şekilde durun, çok rica ederim, çok rica ederim. * Menderes : İstirham ediyorum, utanıyorum * Dr. Zeki : Eğilin efendim, eğilin, eğilin ellerinizi yatağa koyun! Rasputin ile doktor Rus çarı 2. Nicholas’ın oğlu Rusya’nın veliahtı amansız bir hastalığa yakalanır. Çocuklarının hastalığına hiçbir çare bulamayan çar ile çariçe bir tanıdıklarının tavsiyesi ile umutlarını kestikleri anda Rasputin’i çağırırlar . Rusya’nın veliahtını iyileştirdikten sonra odadan çıkan Rasputin’e veliahtın doktoru bunu nasıl yaptığını sorduğunda: Onun ruhunu rahatlattım cevabını alır. Doktor: Ruh diye bir şey yoktur karşılığını verir. Rasputin’in verdiği cevap ise doktorun inandığı maddi gerçeklerin yıkımıdır. Düşünceyi ve duyguları da göremiyoruz, o zaman onlar da yoktur. Sultan Alparslan ile askeri Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla : 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor der. Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der : Biz de onlara yaklaşıyoruz... Şeyh Edebâli'nin Osman Gazi'ye Nasihatı Oğul; “İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, gün batarken ölürler. Unutma ki dünya sandığın kadar büyük değildir. Dünyayı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüzdür. Hırsımız, bencilliğimiz…” Dünya bir garip han, bir hoyrat mekan, İnsan bir garip varlık kabına sığmayan… Hayat bir yudum su, bir anlık rüya… Ömür bir kısa yol tekrarı olmayan… Bu yolda nazarımızı sonsuzluğa dikip; büyük yürümek ve büyük ölmek gerek. Bu yolda hırs, diken; benlik ve kibir, engeldir oğul. Sakın ha kendine takılmayasın ve kendinde boğulmayasın. Teklik sadece Allah’a mahsustur, tek başına karara durup hoyrat dünyanın dayanılmaz ağırlığını kaldırmayasın. İşlerini ehil kişilere danışarak tutasın, danışırsan yol alırsın, danışmasan yolda takılıp kalırsın oğul. “Güçlüsün, akıllısın, söz sahibisin; ama bunları nerede, nasıl kullanacağını bilemezsen, sabah rüzgarında savrulup gidersin.” Bir dem gelir bir tekmeyle dünyaları yıkacak olursun, bir dem gelir yerdeki karıncaya mağlup olursun. Güç hayvanda bile mevcut. Akıl sadece anahtar. Anahtara takılmasın. Aslolan anahtarın açacağı kapılardır. Kapıların ardında hazineler, kapıların ardında sırlar vardır. Sırlar ki, ebedi muştuları koynunda barındırır; sonsuza kavuşturur. Aklını kullanıp dünyadayken cennetin kapılarını aralayasın oğul. “Öfken ve benliğin bir olup aklını yener! Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın, azminden dönmeyesin. Çıktığın yolu, taşıyacağın yükü iyi bil, her işin gereğini vaktinde yap!” Öfke ateş, öfke afet, öfke şeytandır oğul. İnsanoğlu dağları devirir; ama öfkesine mağlup olabilir. Öfkeyle savaşı daima taze tutmak gerektir. “Yolcu, buruk baş gerek Gözde daim yaş gerek Huy biraz yavaş gerek Yoksa yollar aşılmaz.”. diyen ne güzel söylemiştir. Öfke benliğin yemi, en lezzetli gıdasıdır. Benlik semirdi mi irade yok olur gider. İradesi zayıflayanın ruhu intihar eder. Posalaşmış bir beden taşımak ne ağır zillet, ötelere kapalı bir ruh taşımak ne büyük ihanet. Sabırsız olmaz oğul. Sabırsız menzile varılmaz. Kaf Dağı’na sabırsız ulaşılmaz. “Sabır kara bir dikeni yutmak, diken içini parçalayıp geçerken de hiç ses çıkarmamaktadır.” İnsan ocaklar gibi yanmalı, yanmalı da kimselere gamını ilan etmemelidir. Gözünü ötelere dikesin oğul, hesabını idealine göre yapasın. Şunu da asla unutmayasın: “Her şeyin vakti tayin edilmiştir. Vaktinden önce öten horozun başı kesilir.” Vazifen çetin, yükün ağırdır oğul. Hizmette önde ücrette geride olasın. Vazifenin en ağırına talip olmakta kaçınmayasın. Vazifenin ağırlığı Yaratan’ın kullarına ihsanıdır. “Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördüğünü söyleme, bildiğini bilme, sözünü unutma, sözü söz olsun diye söyleme.” Bizler nefreti eritmek için, muhabbetin asaletini dünyaya yeniden hakim kılmak için çıktık yola. Bu yolda utanacak bir şeyimiz yoktur. Muhabbet yolunun gizlisi saklısı yoktur oğul. Ama altının değerini de sarraf bilir, sözünü muhatabına göre ayarlayasın. Cahilin karşısında altınlarını çamura atmayasın. Yiğit olan kördür, kötülüğü görmez; sağırdır, kem sözü işitmez; dilsizdir, her ağzına geleni demez. Bildiğini de her yerde ayaklar altına sermez. Yunus gibidir o; yüreği muhabbete, gönül ibresi Hakikate ayarlıdır. O bir defa söz verdi mi, onu namusu bilir. “Ananı, atanı say; bereket büyüklerle beraberdir!” Anadolu; içinden kıvrım kıvrım ırmaklar akan, ağıtları alev alev ciğerler yakan… “Ana”larla dolu olan… Ana çile yumağıdır, oğul dua kaynağıdır. Ana yüreği narin bir ipek, ata bileği Hakk’ın diktiği en sağlam direktir. Ne ananın ince yüreğini yakasın, ne de babanın kapı gibi bileğini kırasın oğul. Yarın yuva kurduğunda ocağınla onlar arasında köprü olasın. Ana ve ata düşmemek için sırtımızı dayadığımız duvardır, yarın duvar yıkıldığında kıymetini anlarsın. “Sevildiğin yere sıkça gidip gelme, muhabbetin kalkar, itibarın kalmaz. Düşmanını çoğaltma, haklı olduğunda kavgadan korkma! Bilesin ki; atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler!” Her şeyin ortası makbuldür, sevginin de. Sevdiğini gereğinden fazla sevmeyesin. Sevgini de, sadece yüreğinin eline vermeyesin. En çetin imtihan “sevgi”yle olanıdır. “Kişi ne kadar bahadır olsa da, muhabbete tuş olur.” diyen atanın sözünü aklından çıkarmayasın. Böyle imtihan olmamak, istikbalde neslinden utanmamak için gecelerin bağrında, seherlerin aydınlığında duaya durasın. Senin ideallerin ve geleceğe dair hedeflerin var oğul. Gönül adamı ömrünü boşa harcamaz, yüreğini ucuza satmaz, edep tacını başından almaz. Gönül erinin her zaman yüzü yerde, gönlü göktedir. Haklı olduğunda kavga vermesini bilir. Kavgayı sadece bileğiyle değil, ilmiyle ve yüreğiyle yapmasını bilir. İyiliğe kötülük, şer kişinin kârı, İyiliğe iyilik her kişinin kârı, Kötülüğe iyilik de, er kişinin kârıymış oğul. Sen bizim rüyamız, sen bizim devâmız, sen bizim duamızsın oğul. Daima başın dik, alnın ak, gönlün pak olsun. Zümrüt-ü Anka’nı iyi seç ki Kaf Dağı sana yakın olsun. Yolun ebediyete kadar açık olsun. Vostok 1 uzay uçuşu konuşma metni * 12 Nisan 1961, Çarşamba: Fırlatmaya birkaç dakika kala Gagarin basına bir konuşma yaptı: "Tanıdığım ve tanımadığım dostlar, yurttaşlarım, tüm dünyanın insanları! Az sonra güçlü bir Sovyet füzesi beni uzayın derinliklerine taşıyacak. Size söylemek isterim ki, şu anda tüm hayatım tek bir an gibi gözlerimin önünde. Benden beklenen şeyi yapmak için gereken gücü bulacağımı hissediyorum." * Geri sayım: Yuri Gagarin Vostok 1 aracındadır. Kapsülde bulunan bir kamera sayesinde görüntüsü uzay merkezindeki televizyonlara yansır. Sergey Korolyov mikrofona konuşur: "Şafak, çamı (Gagarin'in çağrı kodu) arıyor. Birazdan geri sayım başlayacak." Gagarin cevap verir: "Anlaşıldı. İyi hissediyorum, moralim yerinde. Gitmeye hazırım." * 06:07 UTC: Vostok 1, Sovyetler Birliği'ne bağlı Kazak Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ndeki Baykonur Uzay Üssü'nden (Tyura-Tam 45°55′12.72″K, 63°20′32.32″D) fırlatıldı. Fırlatma rampasına daha sonra "Gagarin'in startı" (Rusça: Гагаринский старт) adı verildi. Fırlatma sırasında Korolyov şunları söyler: "Ön aşama... Orta... Asıl... ATEŞ! Size iyi bir uçuş dileriz. Her şey yolunda." Gagarin: "Poyekhali! (Haydi gidelim!)" * 06:09 UTC: Fırlatmadan iki dakika sonra Vostok roketinin çevresine takılı dört tali roket yakıtlarını tüketti ve ana araçtan ayrıldı. (T+ 119 sn.) * 06:10 UTC: Vostok 1 kapsülünü koruyan kılıf atıldı. Bu, Gagarin'in ayağının altındaki pencereyi ve Vzor görsel yön bulma aracını açmış oluyordu. (T+ 156 sn.) * 06:12 UTC: Beş dakika geçtikten sonra Vostok ana aşaması tüm yakıtını bitirdi, kapandı ve uzayaracından ayrıldı. Son roket aşaması aracı yörüngeye taşımak üzere ateşlendi. (T+ 300 sn.) * 06:13 UTC: Roket hala çalışıyor, Vostok 1'i yörüngeye doğru itiyordu. Gagarin telsize şu mesajı geçti: "...uçuş iyi gidiyor. Dünyayı görebiliyorum. Görüş açık. Hemen her şey görünüyor. Kümülüs bulutlarının altında oldukça boşluk var. Uçuşa devam ediyorum, her şey yolunda." * 06:14 UTC: Roket çalışmaya devam etmekteydi. Vostok 1, merkezi Rusya'dan geçiyordu. Gagarin telsize konuşur: "Her şey iyi çalışıyor. Tüm sistemler çalışıyor. Haydi devam edelim!" * 06:15 UTC: Son roket safhasının ateşlenmesinden üç dakika sonra Gagarin telsize konuşur:"Zarya-1, Zarya-1, sizi iyi duyamıyorum. Ben iyiyim. Moralim yerinde. Uçuşa devam ediyorum..." Vostok 1, Baykonur Uzay Üssü'nden uzaklaşmaktaydı. Zarya-1 (Baykonur Yer İstasyonu) ve artık güçlükle duyulmaktaydı, az sonra telsiz menzilinden çıkacaktı. * 06:17 UTC: Vostok'un üst kademe motorları kapanır. On saniye sonra uzayaracı roketten ayrılı ve yörüngeye girer. (T+ 676 sn.) Gagarin: "Uzayaracı normal çalışıyor. Vzor penceresinden dünyayı görebiliyorum. Her şey planlandığı gibi gidiyor." Vostok 1, Sibirya üzerinden yoluna devam eder. Vostok 1'den yayınlanan TV sinyallerinin Hawaii veya Alaska'daki CIA dinleme istasyonları tarafından kaydedilen hali: Gagarin'in yüzü ve miğferi. Vostok 1'den yayınlanan TV sinyallerinin Hawaii veya Alaska'daki CIA dinleme istasyonları tarafından kaydedilen hali: Gagarin'in yüzü ve miğferi. * 06:21 UTC: Vostok 1, Kamçatka yarımadası üzerinden Büyük Okyanus semalarına geçer. Gagarin: "...iniş modu göstergelerinin ışıkları yandı. İyi hissediyorum ve moralim yerinde. Kokpit parametreleri: Basınç 1, nem 65, sıcaklık 20, kabin basıncı 1, ilk otomatik 155, ikinci otomatik 155, retro roket sistemi basıncı 320 atmosfer." * 06:25 UTC: Vostok bir Kamçatka yarımadasından Güney Amerika'nın güney ucuna doğru Büyük Okyanus'u çaprazlama kat ederken, Gagarin sorar: "Uçuş hakkında ne söyleyebilirsiniz? Bana ne söyleyebilirsiniz?" Yörünge parametrelerini sormaktadır. Kamçatka'daki yer istasyonu cevap verir: "20 numaradan (Sergey Korolyov) gelen herhangi bir talimat yok. Uçuş normal devam ediyor". Bununla söylemek istedikleri, henüz uçuşa başlayalı 6 dakika geçtiği için ellerinde aracın yörüngeye oturup oturmadığı hakkında bilgi olmadığı, ancak uzayaracı sistemlerinin iyi çalıştığıdır. * 06:31 UTC: Gagarin, Habarovsk'daki yer istasyonuna seslenir: "Kendimi harika hissediyorum, çok iyi, çok iyi, çok iyi. Bana uçuş hakkında biraz bilgi verin." Vostok 1, Habarovsk yer istasyonunun VHF radyo ufkuna yaklaşmaktadır ve şu cevabı alır: "Tekrar edin. Sizi pek iyi duyamıyoruz". Gagarin tekrarlar: "Çok iyi hissediyorum. Elinizdeki uçuş bilgilerini verin." Vostok 1, Habarovsk'un VHF menzili dışına çıkar ve bağlantı kesilir. * 06:37 UTC: Vostok 1 yoluna devam ederken Kuzey Büyük Okyanus'ta güneş batar. Gagarin, Hawaii adalarının kuzeybatısında geceye girer. Yer istasyonlarının VHF menzili dışında olduğundan artık iletişim HF dalgaboyundan gerçekleşmelidir. * 06:46 UTC: Habarovsk istasyonu Vostok 1'e HF dalgaboyundan mors alfabesiyle "KK" mesajını gönderir. Bu "komutların okunduğunu bildirin" demektir. Gagarin'den uzayaracının otomatik iniş sisteminin yer kontrolden gönderilen komutları aldığında bildirmesi istenmektedir. Gagarin 06:48 UTC'de bu bilgiyi verir. * 06:48 UTC: Vostok 1, güneydoğu yönünde ilerleyerek 170° batı boylamında ekvatoru geçer ve güney Büyük Okyanus'u kat etmeye başlar. Gagarin HF dalgaboyundan mesaj geçer: "Mutat rapor mesajını gönderiyorum: Saat 9:48 (Moskova saati), uçuş başarıyla devam ediyor. Spusk-1 düzgün çalışıyor. İniş modu göstergesinin ibresi hareket ediyor. Kokpit basıncı 1, nem 65, sıcaklık 20, kabin basıncı 1.2 ... El komutası 150, birinci otomatik 155, ikinci otomatik 155, retro roket düzeneği tankları 320 atmosfer. İyi hissediyorum..." * 06:49 UTC: Gagarin, dünyanın gece tarafına geçtiğini bildirir. * 06:51 UTC Gagarin, güneşe göre doğrultu düzeltme düzeneğinin açıldığını bildirir. Bu düzenek, retro ateşleme için aracın doğrultusunu güneşe göre ayarlayacaktır. Doğrultu ayarlama düzeneği birbirini yedekleyen iki düzenekten oluşmaktadır: Güneşe göre doğrultu belirleyen otomatik bir düzenek ve elle işletilen görsel bir düzenek. Bunların ikisi de yine birbirini yedekleyen her biri 10 kg gaz içeren iki soğuk azot püskürtmeli roket sistemini denetlemektedir. * 06:53 UTC: Habarovsk istasyonu, Gagarin'e HF radyosuyla mesaj gönderir: "No 33'ün (kozmonot birliğinin komutanı General Kamanin) emriyle bu mesajı gönderiyoruz: Uçuş planlandığı gibi gidiyor ve yörünge hesaplandığı gibi." Vostok 1'in düzgün bir yörüngeye oturduğunu bildirmektedirler. Gagarin mesajı aldığını bildirir. * 06:57 UTC: Vostok 1 güney Büyük Okyanus üzerinde, Yeni Zellanda ile Şili arasındadır. Gagarin: "Uçuşa devam ediyorum ve Amerika'nın üzerindeyim..." * 07:00 UTC: Vostok 1 Güney Amerika'nın ucundaki Macellan Boğazı'nın üzerinden geçer. Bu sırada, Vostok 1 uçuşu Moskova radyosu tarafından duyurulmaktadır. * 07:04 UTC: Gagarin 06:48'dekine benzer bir uzayaracı durum raporu gönderir. Bu mesaj artık çok uzaktaki yer istasyonlarına ulaşmaz. * 07:09 UTC: Gagarin durum raporu gönderir, fakat rapor yer istasyonlarına ulaşmaz. * 07:10 UTC: Güney Atlas Okyanusu üzerinden geçen Vostok 1 tekrar güneşli alana girer. Retro ateşlemeye 15 dakika kalmıştır. * 07:13 UTC: Gagarin durum raporu gönderir, rapor Moskova istasyonu tarafından kısmen alınır: "Sizi iyi işitiyorum. Uçuş..." * 07:18 UTC: Gagarin durum raporu gönderir, fakat rapor yer istasyonlarına ulaşmaz. * 07:23 UTC: Gagarin durum raporu gönderir, fakat rapor yer istasyonlarına ulaşmaz. * 07:25 UTC: Vostok 1, retro ateşleme için doğru doğrultudadır. Araç Angola'nın Atlas Okyanusu kıyısına yaklaşırken retrolar 42 saniye boyunca ateşlenir. Ateşleme Rusya'daki planlanan iniş noktasından 8.000 km uzakta yapılmıştır. * 07:25 ila 07:35 UTC: Retro ateşlemeden on saniye sonra, yerden Vostok aracına hizmet modülünü iniş modülünden ayırması için komut gönderilir. Bir kablo yumağı kopmaz ve ayrılmayı engeller. Uzayaracının iki modülü 10 dakika daha bağlı kalacaktır. Vostok 1, Afrika'nın batı sahilini geçer ve merkezi Afrika üzerinden Mısır'a doğru yoluna devam eder. * 07:35 UTC: Vostok 1 Mısır yakınlarında atmosfere girer. Aracın iki parçası bağlı kaldığı için aerodinamik olarak kararsızdır ve çılgınca dönmektedir. Sonunda kablo yumağı yanar ve iniş modülünü serbest bırakır. İniş modülü derhal uygun iniş doğrultusunu alır. * 07:35 ila 07:55 UTC: İniş Mısır ve Akdeniz üzerinden devam eder, Kıbrıs'ın batı kıyısından geçer ve Türkiye semalarına girer. Giderek alçalan Vostok 1, Karadeniz üzerinden geçerek Krasnodar yakınlarında Sovyetlere girer. Gagarin iniş sırasında 8 g'lik basınca maruz kalmıştır. * 07:55 UTC: Vostok 1, yerden 7 km yüksekliktedir. Giriş kapısı atılır ve Gagarin fırlatma koltuğuyla aracı terk eder. 2,5 km yükseklikte Vostok 1'in ana paraşütü açılır. Gagarin ve uzayaracı, uçuşun başlamasından 1 saat 48 dakika sonra Engels kentinin 26 km güneybatısında Saratov bölgesinde 51° K 46° D koordinatlarında yere inerler. Vostok 1'in iniş saati 07:55 UTC, Gagarin'inki (paraşütü çok daha yukarda açıldığı için) 08:05 UTC'dir. Vostok 1'in inişini iki öğrenci kız görür, şu şekilde tarif ederler: "İki veya üç metre çapında dev bir toptu. Düştü, zıpladı, tekrar düştü. Yere ilk vurduğu yerde büyük bir çukur oluştu." Bir çiftçi ve kızı, gökyüzünden paraşütle inen tuhaf turuncu elbiseli, başında miğfer olan bir insan görürler. Gagarin olayı şöyle anlatır: "Beni uzay elbisemle ve arkamda sürüklenen paraşütle görünce korkuyla gerilediler. Onlara 'Korkmayın, ben de sizin gibi Sovyet'im, uzaydan indim ve Moskova'yı aramak için bir telefona ihtiyacım var.' dedim." Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mum_Chamber Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 benden de bir kuple diyojen ftw Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir… Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: - Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir: - Ben çekilirim. Yavuzun sır saklayışı Yavuz Sultan Selim,birçok Osmanlı Padişahı gibi, devletin selameti için sefer hazırlıklarını gizli tutarmış. Bir keresinde,vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona: -Sen sır saklamasını bilir misin? diye sormuş. Vezir, Yavuz'dan cevap alacağı ümidiyle: -Evet Hünkârım, bilirim dediğinde, Sultan Yavuz cevabı yapıştırmış: -Ben de bilirim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Çokakýllýadam Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 Menderesliyi okudum sonra bıraktım. O mendereslinin demirellisi,gezmişlisi,neyzenlisi,apolusu çeşit çeşidi var sdf Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Chastise Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 Şöyle ironik bi diyalog da benden.. Tam bir cevap yapıştırma değil de.. Garip yine de. Marx'la yapılan bir röportajdan alıntı.. soru:işcilerin adeta "incil"i olan kitabınız,tam 814 sayfa.kitabınız sizce best-seller olacak mı? marx:bu kitaba;hayatımı,sağlığımı ve ailemi feda ettim.satıp,satmayacağını bilmiyorum. soru:"kapital" adlı eserinizle neyi hedeflediniz? marx:amacım;işci sınıfını aydınlatmak,onları bilgilendirmekti.bu eşekler,bulundukları kötü hayat şartlarından kurtulmak istiyorlar;fakat bunun için yapmaları gerekeni bilmiyorlar. soru:şimdiye kadar 200 kitap sattınız.pek para kazanamayacaksınız galiba. marx:tıpkı annem gibi konuşuyorsunuz.o da kitap yazmanın boş olduğunu söylerdi.bu kitap gerçekten de kitabı yazarken içtiğim sigaraların bile masrafını karşılamayacak. soru:bundan sonraki planlarını neler? marx:filozoflukta iş yok.aslında ticarete atılmak gerekir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
funq Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 Chastise said: Şöyle ironik bi diyalog da benden.. Tam bir cevap yapıştırma değil de.. Garip yine de. Marx'la yapılan bir röportajdan alıntı.. 1800lerde bestseller mı varmış :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 Genel Yönetici Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 Vardı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
funq Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 GERGE said: Vardı. oha düşünmezdim o zaman o kadar okuduklarını, kaptırmış o zaman marx kendini :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 ilki, ispanyol gemi kaptanı çok iyiymiş Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Recall06 Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 fede said: ilki, ispanyol gemi kaptanı çok iyiymiş haha abi nerde ispanyon gemi kaptani you are my LeGendAry Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 gemi diilmiş sdfsf Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ginaly Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 işte bunu seviyorum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
funq Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 topiçin anlam ve önemine uygun bir kitap, ebet :p Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cd- Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 31, 2008 Sabahattin Ali'nin vardı böyle bir diyaloğu, tam hatırlamıyorum ama... Sabahattin Ali'nin peşine polis takıyolar takip etsin diye bu da bi süre sonra bıkıyo artık, bari işe yara da şu poşetleri taşı benimle eve kadar diyodu, polis de taşıyodu falan.. =) zuh..hoca anlatmıştı.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 sovyetlerle turkiye arasidna gerilim olmsutu bu mesele cogu kisi bilmez ama guzel ayardir emenistan sovyet sosyalist cumhuriyeti bayragini dizayn edip agri dagini koyuyor ustune turkiye hemen cok sert bir bicimde itiraz edip konuyu baya buyutuyor "agri dagi bizim topraklarimizda bunu koyamazsiniz yoksa birseymi ima etmeye calisiyorsunuz?" diye donemin sovyet yonetiminden jet hiziyla cevap gelir "sizin bayraginzidada ay var, sizde ayimi sahipleniyorsunuz veya ele gecirmek gibi bir niyetinizmi var" turkiye cevap veremez ve bir daha bu konuda bir itirazda bulunmaz hicte anlatilmaz bu olay turkiyede :P Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Snefru Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Benim bildiğim çok sağlam bir ayar var ne kadar doğru ne kadar yanlış bilemiyorum : Zamanında zenci bir fransız elemanı bizim bir bakan ile buluşturmuşlar zenci arkadaş hazırlıklı gelmiş tabi konu açılmış "siz bizi zamanında sömürdünüz" filan demiş bizim bakanda "biz sizleri sömürüyor olsaydık sen fransızca değil türkçe konuşuyor olurdun" (:P) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Viktor said: sovyetlerle turkiye arasidna gerilim olmsutu bu mesele cogu kisi bilmez ama guzel ayardir emenistan sovyet sosyalist cumhuriyeti bayragini dizayn edip agri dagini koyuyor ustune turkiye hemen cok sert bir bicimde itiraz edip konuyu baya buyutuyor "agri dagi bizim topraklarimizda bunu koyamazsiniz yoksa birseymi ima etmeye calisiyorsunuz?" diye donemin sovyet yonetiminden jet hiziyla cevap gelir "sizin bayraginzidada ay var, sizde ayimi sahipleniyorsunuz veya ele gecirmek gibi bir niyetinizmi var" turkiye cevap veremez ve bir daha bu konuda bir itirazda bulunmaz hicte anlatilmaz bu olay turkiyede :P buna cevap veremediklerini düşünmek komik geldi.. keza çok boş bir karşılama olmuş.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
-Dark_Angel- Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Bence gayet güzel olmuş. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DoubleW Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 felaket alakasız olmuş Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
-Dark_Angel- Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Bayrağına bişeyi koymak için orayı istemen gerekmiyor demiş işte gayet.İllada çat diye oturması gerekmiyo. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sys64738 Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 1, 2008 Orada Olabilirdim http://img114.imageshack.us/img114/3374/1zoyp9lql9.jpg Orada Olabilirdim2 http://img219.imageshack.us/img219/5853/tarama2zv7gn2.jpg Orada Olabilirdim3 http://img184.imageshack.us/img184/3202/tarama2001iw4xo5.jpg Orada Olabilirdim4 http://img219.imageshack.us/img219/5017/yedidiroka2jo5.jpg edit:net ve yenilerini ekledim Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SturmVogel Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 -Bana güvenmiyor musun? -Bu dünyada güvendiğim iki insan var, biri benim diğeri ise sen değilsin (Con Air) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Asteroth Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 Galatasarylı olarak takdir ettim bu Rumen arkadaşı; said: galatasaray-steaua eslesmesi steaua taraftar forumlari: (foruma yeni uye olan bir galatasarayli, ali sami yen fotograflari ekler.) bubutza: is a little stadium ... true hell will be in ghencea tn23jms: do u know what p.maldini said after a match between g.saray and ac milan? it was like that: "nobody can convince me that there were 30.000 men in that stadium" ah, sorry, u ever played with milan? or u know them from ur pc games? bubutza: we played a final of champions league with ac milan. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cthulhu Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 son ayar süperdir Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SturmVogel Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 2, 2008 Ümit Aktan fenerin golü üzerine... "Maalesef... golü Fenerbahçe attı sayın seyirciler." efsane Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
funq Mesaj tarihi: Ağustos 8, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 8, 2008 bu da güzelmiş ya şimdi sözlükte rastladım bir yer said: günlerden birgün italyan büyükelçisi mustafa kemal ile görüşmek ister ve huzura kabul edilir. o zamanın muhtelif ekonomik-siyasi konuları hakkında konuşulduktan sonra, büyükelçi : "ekselans, dün roma ile yapmış oldugum bir görüşmede hükümetimizin hatay'ı almak istediği kararını size iletmem söylendi" der. odada buz gibi bir hava eser. ata, büyükelçiye birşeyler daha ikram eder ve iki dakikalığına odadan ayrılır. döndüğünde ayağında çizmeleri, üzerinde mareşal üniforması, belinde tabancası vardır. doğruca masasına gider, manyetolu telefondan mareşal fevzi çakmak'ın bağlanmasını ister ve çakmak'a: "paşa, italyan dostlarımız hatay'a gelmek istiyorlarmış. hazır mıyız?" der. fevzi çakmak durumu anlar ve "biz hazırız paşam." diye yanıtlar... mustafa kemal büyükelçiye döner ve: "biz hazırmışız. hükümetinize söyleyin, isterlerse gelip hatay'ı alabilirler." der. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar