ZaugnaKhaldun Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Ntvmsnbc'de uzun uzun yazısı var, ben bir kısmını koyacağım sadece buraya. Şaka gibi ama; hele hele müfettişin söyledikleri, bu "bile bile" durumu, insanı çileden çıkartıyor. Haberin tamamını okumanızı da tavsiye ederim. http://www.ntvmsnbc.com/news/449586.asp said: Dünyada ve tabii Türkiye’de her zaman moda olan blue-jeans ya da kotu beyazlatmak-eskitmek için çalışanların, bu iş yüzünden öldüklerini biliyor musunuz? Dünyada makinelerle yapılan bu iş, Türkiye’de ucuz diye elle yapılıyor. Taşradan 15-25 yaş arasındaki gençler, bu iş için İstanbul’a geliyorlar. Bir işçinin anlatımıyla işin “geleceği” şöyle: “Kot kumlamaya gelirsin, sonra askere gidersin, çürüğe çıkarılınca öğrenirsin hastalığını, köyüne döner, ölürsün. Buna kumlama hastalığı derler.” Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan, kot taşlama ya da kumlama işinin neden olduğu hastalığın ve ölümlerin tesadüfen teşhis edildiğini, fason çalışan atölyelerde çalışan onlarca gencin öldüğünü anlattı. Bingöl’ün Karlıova Taşlıçay Köyü’nde neredeyse her evde bir “kumlama hastası” var. Bazı evlerde 3-5 hasta... Köylerinden kalkıp geldikleri İstanbul’da sigortasız, maskesiz, havalandırması bile olmayan kot taşlama atölyelerinde, çok değil 6 ay ile 2 yıl arasında çalıştıktan sonra, öleceklerini öğreniyorlar. Aslında bu maden işçilerinin “meslek hastalığı”... Ancak maden işçilerinin bir bölümü, 20-30 yıl çalıştıktan sonra yakalanıyor, kot taşlama işi yapanlar ise hemen... **** Kot taşlama, kotların beyazlatılması, eskitilmiş görünümü verilmesi için, kumun kuru hava kompresörleriyle kotların yüzeyine tutularak aşındırılması işlemine verilen ad. Bu uygulama sırasında solunan tozlar akciğerde silikozis hastalığına yol açıyor. Ucuz olduğu için bu yöntem kullanılıyor. Kumun özü silisyum’dur ve ciddi hastalık yapar. Bu hastalık aslında madencilerde olur. Tünel, yol yapımında, döküm işinde çalışanlarda rastlanan klasik madenci hastalığı. Bizim de bilmediğimiz şekilde meğerse kotlar yıpratılırken kum kullanılıyormuş. İlk önce başka doktorlara gitmiş hastalar, tüberküloz sanılmış. Bu hastalıkta akciğer filmindeki görüntü, tüberküloza benzer çünkü. 8-10 hastanın akciğerlerinden gereksiz şekilde biopsi yapılmış ve görülmüş ki toz (kumlama) hastalığı. Sonradan öğrendik ki bazı atölyeler Tokat, Antep, Erzincan, Kastamonu gibi yerlere taşınmış. Bazıları da belki yöntemi değiştirmiş olabilirler. Oralarda çalışmış insanların hepsi risk altında. Çoğu kayıtdışı zaten. Çalışma Bakanlığı bunun üzerini örtüyor. Size de ifşa ediyorum: Bir sene önce Çalışma Bakanlığı Müfettişi bana geldi ve ne dedi biliyor musunuz? “Çok da fazla kurcalamayalım bu işi, kaç milyon dolar ihracatımız var” dedi. Olmaz böyle birşey. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Horizon Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Çok uzun süre önce seneyi geçti , bu bir programda zaten çıkmıştı. Hala da devam ediyordur. Ucuza işsizlikten çalışmak isteyen oldukça , ucuza işçi çalıştıracak işveren de oldukça bunun önüne geçmez biraz zor. Çünkü adamlar zaten kaçak çalışıyorlar , orda burda sokak arası bodrum kat vs. Çalışanlar şikayet etmediği sürece yakalamak zor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 halk cahil bu tarz yipratma ustune olan, yapiminda ufak aprcacikalr sacilan boyama torpuleme yontma zimapra vs vs tarzi islerde mutlaka ama mutlaka koruyucu maske giymek gerekli yontem ucuzdan cok calsitiran adam maskenin koruyucu oldugunu bilmiyor calisanda bilmeyicne bilincsizce yapiyorlar ben sprey boyayala maket yapmaya baslayinca kafama takildi dedim bu boyanin ucan parcalrina ne oluyro acep bir arastirdimki direk solunumal cigerlere gidip iorda kaliyormus gittim hemen koctasdan maskemi kaptim rahat ettim direk kafayi kullanmak lazim biraz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ractamainus Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 yoruma gel; cahilmiş.. ekmek derdi diyoruz biz buna.. tuzla'daki tersane çalışanları da, ölmeyi çok istedikleri için çalışmıyorlar oralarda beyler. cahil olurlar, olmazlar.. asıl problem o değil. kanunen işverenin çalışanını eğitmesi gerekir. çok afedersiniz .aşağı olmayan bir işverenin çalışanı iş kazası geçirsin ve hastahaneye gitsin. orada tutulan tutanakla o işverenin başının nelerle belaya girebileceği hakkında bir fikriniz var mı? ama bizim tersane patronlarına hiç bir halt olduğu yok nedense.. ya da tekstilci dayılara.. neden kanun taraflı işler? sen işçini eğitme (ki kanunen eğitmek zorundasın iş kazalarına karşı), ondan sonra "cahil işçi". bu haberden çıkaracağımız, çalışanların cahil olduğuysa, ne ala.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
bLackcha0s Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Ya viktor adamlar seninle aynı şartlarda büymüyor. Sen bunu biliyorsundur adam hayatında maske görmemiş nerden bilsin. Cahillik mi fırsat eşitsizliğimi? Sen şanslı doğansın burdan bakmak lazım. Ayrıca tabi ki de bu görevi üstlenmesi gereken kişi değil firmadır.Sonuçta işçi bilmeyebilir silisyumun zararlarını firma olarak göstermen gerekir. Kaldı ki fason firma bunlar onlarda böyle şeylere önem vermediklerinden bu problem çıkıyor ortaya. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mr_Hand Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 yavaş yavaş afrikaya dönüyoruz negzel. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ssj4songoku Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Suç hem halkın cahilliğinde, hemde iş verenin vurdum duymazlığında. İkiside bir birinden beter. Ama büyük suç bilmelerine rağmen hiç birşey yapmayan üst mercilerde. Yok ya, bu ülkede yaşanmaz cidden. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nileppezdel Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Bu zımpara yapımından da oluyor. Tazyikle kum atarak işte yontuyorlar, üzleştiriyorlar adamlar ölüyor. Arena trarzı bi programda göstermişti 1-2 sene önce sanki.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Llama Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 bunu bilmeyen yok cam kumlayan adamlarda bu tür şeylerden rahatsız hertürlü takıcaksın maskeni kardeşim Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Esh Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 tekstil sektorunde rekabet cok fena. sigortasiz i$ci cali$tirmadan tut, oglen yemegi 1 kuru ekmege kadar.. cok acimasiz.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 "En az 3 çocuk yapın" diye boşa demedik herhalde. Ölenlerin yerine gelecekler hemen hazır olsun. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 bLackcha0s said: Ya viktor adamlar seninle aynı şartlarda büymüyor. Sen bunu biliyorsundur adam hayatında maske görmemiş nerden bilsin. Cahillik mi fırsat eşitsizliğimi? Sen şanslı doğansın burdan bakmak lazım. Ayrıca tabi ki de bu görevi üstlenmesi gereken kişi değil firmadır.Sonuçta işçi bilmeyebilir silisyumun zararlarını firma olarak göstermen gerekir. Kaldı ki fason firma bunlar onlarda böyle şeylere önem vermediklerinden bu problem çıkıyor ortaya. abi ilkogretim zorunlu bu ulkede ki 3. sinfitami ne ogretiyorlar akciger nedir diye silisyum degil burda olay toz dumanli ufak aprcalarin oldugu yerlerde maskesiz nefes almiycaksin kafa yahu bu isci dusunemese isveren cahil degilmi? o dedigim maske ki kalitelisinden 8ytl yemi ne aldim firma hadi toptan alsa 4ytl bile tutmiycak ki para esirgendiginden dgeil cahil oldugundan almiyordur oda kafa calisicak biraz hicmi kimsenin aklina gelmez bu havaya ucusan seyleri nefes alinca icimize cekiyoruz ne olucak diye bu tarz ufak partikuller akcigerdeki hava keseciklerine kacip birikiyor hep bazen yapisiyor ki yani egitim esitligi desekte akcigerle ilgili tum bilgim ilkokuldan (simdi ilkogretim 6-7-8 oldu zorunlu bide) lisede bir daha okumadim biyoloji filan ama biz saka olsun diye arkadasinin makatina kompresor sokan adamlarla ayni ulkede aysiyoruz kabul edelim halk cahil Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fenris Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 şimdi sadece bu maske tamamen ve kesin olarak koruyor mu?ne kadar kullanılabiliyor? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 kullanima bagli ama daha yuksek fiyatlara kalici maskelerde alinabilir ve bunalr isletmede kalir kafa basmiyorki hadi isletme almadi cok yuksek bir para degil kendisi alip kullanir 3 ay sagligi icin 3 ayda bir hadi idyelim 10ytl ye kiyamiyorsa develt bu adami nasil korusun zorunlu amske taktirsan bile bu kafayla sicak geldi diye cikartir maskesiz calisir arabadayken emniyet kemeri takin diyorlar kaza halinde hayat kurtarir diye kimse sallamiyor yaska koyup yuksek cezalar koyuyor idare buna ragmen kemeri anca uzakta polis gordugunde takiyorlar kemer takanlada dalga geciyorlar sonra trafik canavari bilmemkac can aldi devlet bisey yapsin devlet cocuk bakicisimi? ki oanda soyunmus kemer yasagi koymus daha ne yapicak? her arabay bir memur koyup kemeri zorlami baglaticak? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 haberlerde birkaç sene önce izlemiştim tek sorun dandik bir maskeyle nefes yolunu kapatmak deil yüz göz her tarafına kum geliyor püskürtme işlemi sırasında, çalışanların yüzü, derisi kumdan dolayı resmne aşınmıştı said: “TOZDUR, AYRAN İÇİN KAYBOLUR” DEDİLER 1987’de Hacı diye bir adam getirmişti bizi. “Tozdur” dediler, “Ayran içtiniz mi kaybolur” dediler. Korunma yolları da vardı. Bayrampaşa’da gördüm, robot gibi giyilen bir elbise vardı ve hortumla dıştan temiz hava alınabiliyordu, 50 YTL fiyatı vardı o zaman. “Yok, biz alamayız”, dediler. haberde bu yazıyor bir de. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 abi asinir o anladik onuda adam agzini kapasa akcigerlerine kacmiycak olay olumcul hastalik boyutu kazanmiyicak migde ile akcigerin ayni organalr olamdigini bilmiyen adamda hakediyo yani ne diyim Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kartan Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Hastalığın ismi silikozis.Kum tanelerinin solunum sisteminde birikmesi ve vücudun buna tepkisiyle beraber solunum sıkıntısından ölüm gerçekleşiyor.Kötü bir durum gerçekten,tek çaresi de korunmak.Bu işin yapıldığı yerin açık hava olması+korunaklı giysiler gerekiyor.Hatta tüm gün boyunca değil,dönüşümlü çalışılması gerekiyor bu kumla.Eğer önlemler alınmazsa böyle ölümler ortaya çıkıyor işte :/ Giderek de artıyor bu arada... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cooldragon Mesaj tarihi: Haziran 12, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 12, 2008 Çok klasik olacak olacak ama böyle bir durumda söylenecek tek şey var: Nerede bu Devlet! Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı diye bir bakanlık var ama adı üstünde bakıyorlar sadece. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cuce Mesaj tarihi: Haziran 12, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 12, 2008 nası yanı victor anlamadım ebn akciğerle mide arasındaki farkı bilmien admın yaşamaya hakkı yokmu? okuma yazma bilmiyen insan ölebilir sorun değilmi? zaten aldığı 3 kuruş para, karnını doyurmuyo, evet 10 milyonda maskeye veremiycek durumda bu insan. zaten ac, zaten işsiz acıkta "bize maske almazsanız işi bırakırız" demek gibi bir lüksü yok bu hayatta. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rahan Mesaj tarihi: Haziran 12, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 12, 2008 haaa ondan 3 çocuk diyo. 1 i tuzlaya 1 i kot kumlamaya 1 i de sana kalıyor işte. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Haziran 12, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 12, 2008 Bizim fabrikada el taşı ile çalışanların gözüne çapak kaçmasın diye aldığımız gözlükleri giydirene kadar nasıl canım çıktı bir ben biliyorum. En sonunda gözüne çapak kaçanlara vizite kağıdı vermemeye başladık, o günün ücreti maaşından kesilince tam anlamıyla s.ke s.ke takmaya başladılar. Adamların kendi sağlığını korumak için onlarla kanlı bıçaklı oldum. Eğitimmiş, o ne yenir mi? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar