nileppezdel Mesaj tarihi: Nisan 30, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 30, 2008 Evet sonunda oldu. Ya da ben daha yeni duyuyorum :) Ancak Ohio'da yaşayan 69 yaşındaki Lee Spievak Pittsburgh üniversitesinde üretilen rejeneretif bir ilaçla kaybetmiş olduğu parmağına yeniden kavuştu. Domuz dokularının asit banyosuyla tümhücrelerden arıtılmasıyla oluyor. Kurutulduktan sonra da kağıt veya toz haline getirilebiliyor. Parmağını ucuna bu tozdan sürerek tedavi eden Spievak "olayın tamamlanışı 4 hafta sürdü" diyor. Tozun mucidi Dr Stephen Badylak bu sayede yakında iç organları ve kemikleri bile yeniden oluşturabileceklerine inandığını belirtiyor. Henüz deney aşamasındaki bu ilacın iç organlarımızı da yeniden büyütüp büyütemediğini görmek için ösafagus kanserli bir kadın üzerinde deney yapılacak. Normalde yemek borusunun kanserli kısmı alınır ve midesindeki diğer dokular uzatılarak yemek borusu yeniden oluşturulur ancak çoğunlukla ölümle sonuçlanabilir. Ancak Dr Badylak bu hastanın ösafagusunun kesilmiş bölümlerine içeriden bu tozu uygulayarak yemek borusu hücrelerinin yeniden yapılanmasını ve sağlıklı bir yemek borusu oluşturmayı deneyecek. Henüz deney aşamasında olsa da Spievak'ın peri tozu olarak adlandırdığı bu ilaç tıp çevrelerinde büyük bir tıbbi buluş olarak nitelendirilmeye başlanmış durumda. Bu kısa çeviriyi uykudan kalkıp yaptım hatalarım olabilir, var ise affola :) Kaynak Bence by harika bir gelişme ve birçok yanmış insanı normal hayata döndürebilir, sakatları iyileştirebilir. Umutluyum ben de bu projeden. Fakat hemen ABD ordusunun da dikkatini çekmiş çalışmalar :S Siz ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında? Hem paylaşayım hem de görüşlerinizi alayım dedim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Qui Mesaj tarihi: Nisan 30, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 30, 2008 Burada sağlanan doku rejenerasyonu. Parmak gibi kompleks bir organın koptuğu yerden yeniden çıkması söz konusu değil. Buna benzer bir çok cerrahi yara örtüsü / yada iyileşmeyi hızlandıran ürün mevcut. Ekstrasellüler matriksi içeren bir toz bilmiyorum açıkçası şuana kadar kullanılanlar arasında. Mutlaka rejenerasyon açısından avantajları vardır. Röportajın başka bir yerinde bunu anlatıyor aslında. Bu ürün bir uzuv yaratmıyor ama o uzvu oluşturan kemik, kas, deri vs. gibi dokuların rejenerasyonunu kolaylaştırıyor. Ürünün tıbbi anlamda detaylarını bilemiyorum ama bu, doku kaybı ile giden yaralanmaların yada cerrahi girişim sonrası gelişen sorunlar ile başedilmesinde faydalı olabilir gerçekten. Uzuv rekonstrüksiyonu ise bir çok farklı uzmanlık alanının katkısı gerektiren, son derece komplike bir konu. Bir toz ile bunun başarıldığı gün işimden istifa ederim :D Doku mühendisliği son zamanlardan gerçekten çok ilerledi. Bunu yadsımak mümkün değil tabii. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sly-One Mesaj tarihi: Nisan 30, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 30, 2008 qui'ye katılıyorum (ADAM BİLİO). Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nileppezdel Mesaj tarihi: Nisan 30, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 30, 2008 Evet haklısın ya. Haberi gördüğümde yemek yiyordum, rahatsız edici görüntüler olabilir diyince midem bulanmasın diye izlemeyeyim dedim videoyu içeriği okuyunca da bir heyecanla açtım konuyu :) Yine de önemli bir gelişme, daha da geliştirilirse ii olur. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Nisan 30, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 30, 2008 e pek tabi, kök hücre ya da organik materyal kullanarak sıfırdan bir uzuv üretmek çok farklı bir alan. ama burda yine de insan oğlunun sahip olmadığı bir fizyolojik özelliğe kavuşturulması söz konusu eğer haber doğruysa. zira sinirlerin uç kısımlarında meydana gelen hasarlar sonucu ortaya çıkan felçlerin iyileştirilmesinde çok faydalı olabilir çünkü orda sorun sinirin iyileştirilmemesi değil, hücre gövdesine olan mesafesinden dolayı yavaş iyileştirilmesi. bu derecede bir rejenrasyon kapasitesine sahip değil sonuçta insan vücudu ve dediğini yapıyorsa, "pixie dust" ismini oldukça hak ediyor heh. ayrıca bu ilacı bulan kişi bunu deneme yanılma yoluyla bulmaktan zira işin moleküler düzeydeki mekanizmasına da ışık tutarsa (ya da tutabilmişse) bence fizyoloji/tıp dalında nobel ödülü alabilir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Mayıs 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 1, 2008 Bir de şunu belirtmek isterim, böyle rejeneratif özellik kazandıran müdahaleleri genelde yarı-potent kök hücreler ile yapmaya çalışıyor bir çok araştırmacı. Bu sonucu kök hücre gibi henüz nasıl kullanılacağı tam olarak bilinmeyen ve elde etmesi zor bir kaynak yerine basit bir prosedür sonucu elde edilen bir ilaç ile elde etmek de önemli bir başarı. Kök hücre'nin tam manasıyla kullanılabilmesi kadar etkili sonuçlar verir mi bilmem ama kök hücreler tam olarak çözülene kadar baya iş görür. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
PassivE_KesH Mesaj tarihi: Mayıs 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 1, 2008 Qui said: Burada sağlanan doku rejenerasyonu. Parmak gibi kompleks bir organın koptuğu yerden yeniden çıkması söz konusu değil. Buna benzer bir çok cerrahi yara örtüsü / yada iyileşmeyi hızlandıran ürün mevcut. Ekstrasellüler matriksi içeren bir toz bilmiyorum açıkçası şuana kadar kullanılanlar arasında. Mutlaka rejenerasyon açısından avantajları vardır. Röportajın başka bir yerinde bunu anlatıyor aslında. Bu ürün bir uzuv yaratmıyor ama o uzvu oluşturan kemik, kas, deri vs. gibi dokuların rejenerasyonunu kolaylaştırıyor. Ürünün tıbbi anlamda detaylarını bilemiyorum ama bu, doku kaybı ile giden yaralanmaların yada cerrahi girişim sonrası gelişen sorunlar ile başedilmesinde faydalı olabilir gerçekten. Uzuv rekonstrüksiyonu ise bir çok farklı uzmanlık alanının katkısı gerektiren, son derece komplike bir konu. Bir toz ile bunun başarıldığı gün işimden istifa ederim :D Doku mühendisliği son zamanlardan gerçekten çok ilerledi. Bunu yadsımak mümkün değil tabii. yeri değilde ne işle meşgulsun? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lopeth Mesaj tarihi: Mayıs 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 2, 2008 doktor =) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Mayıs 3, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 3, 2008 ya çok şükür qui sayesinde forumda tıpla ilgili şehir efsanelerine karşı kendimizi koruyabiliyoruz. :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Qui Mesaj tarihi: Mayıs 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 4, 2008 Ortopedist olduğum için uzuv rekonstrüksiyonu direk alanıma giriyor. Sorunuz var ise forumlar müsade ettiği kadar yardımcı olmaya çalışırım konuyla alakalı olarak. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
veyr10 Mesaj tarihi: Mayıs 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 5, 2008 bu uzuv rekonstrüksiyonu ne kadar uç noktalara kadar gidebiliyor yani über bir örnek verebilirse kopan kafayi yeniden çıkarabiliyoruz tarzi bir cevap istiyorum :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Mayıs 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 5, 2008 bi ara kıkırdak dorudan burun yapmışlardı bi kaç sene oldu bunu yapalı Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
veyr10 Mesaj tarihi: Mayıs 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 5, 2008 Ardeth said: bi ara kıkırdak dorudan burun yapmışlardı bi kaç sene oldu bunu yapalı Ardeth peki bu ne kadar başarılı oldu yani burundaki hissler falan? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Mayıs 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 5, 2008 kimseye taktılar mı bilmiyorum ama burunun kıkırdaktan oluşan kısmının hissedebileceği tek şey mekanik etki herhalde. Orda da tam olarak kıkırdak hissetmiyor aslında üzerine yapılan mekanik baskıyı iletiyor ve mekanik etki altında açılabilen iyon kanallarına sahip dokunma sinyalini aktarabilen sinirler de çalışıp bir şeyin burnuna dokunduğu bilgisini oluşturuyor. yani burun kıkırdak dokusu sinirsel açıdan çok karmaşık gelmedi bana :p edit: düzeltiyorum tabi bir de ısı. ama o önce iletim yoluyla mı yoksa direk deri altındaki sinirlerle mi iletiliyor bilmiyorum. muhtemelen onda derinin altındaki sinirlerin rolü vardır Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Qui Mesaj tarihi: Mayıs 6, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 6, 2008 veyr10 said: bu uzuv rekonstrüksiyonu ne kadar uç noktalara kadar gidebiliyor yani über bir örnek verebilirse kopan kafayi yeniden çıkarabiliyoruz tarzi bir cevap istiyorum :D Öyle bir cevap alamayacaksın tabiki :) Kopan bir uzvun yeniden yerine (replantasyon) konması için nasıl koptuğu, nasıl saklandığı ve taşındığı (sıcak - soğuk zincir), ne kadar sürede hastaneye ulaştırıldığı, ne kadar süre sonra damarların onarılıp kan verildiği çok önemli. En uç noktalarda bu konular daha esnek iken, uzvun başlangıç kısımlarına yaklaştıkça kurtarılabilirlik azalıyor. Teknik olarak kollar ve bacaklar her seviyeden uygun şartlar sağlandığı taktirde yerine replante edilebilir. Uzuv rekonstrüksiyonu denince akla kopan bişeyin yerine konması gelmesin. Rekonstrüksiyon bir sebepten kas-sinir-kemik vs. dokuların normal dışı bir durumda olmasından ve kişinin bu sebepten fonksiyonlarını yeterli derecede görememesinden dolayı yapılan bütün girişimleri kapsar. Buna kopan bir eli yerine replante etmekten tutun, tümör cerrahisi nedeniyle geniş bir kemik bölümünün çıkarıldığı hastanın tekrar normal fonksiyonlarına dönebilmesi için yapılan girişimlere kadar geniş bir alanı kapsıyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SeaGle Mesaj tarihi: Mayıs 6, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 6, 2008 gevur yaptı mı yapıyor be.. asd Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
veyr10 Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 7, 2008 Qui said: veyr10 said: bu uzuv rekonstrüksiyonu ne kadar uç noktalara kadar gidebiliyor yani über bir örnek verebilirse kopan kafayi yeniden çıkarabiliyoruz tarzi bir cevap istiyorum :D Öyle bir cevap alamayacaksın tabiki :) Kopan bir uzvun yeniden yerine (replantasyon) konması için nasıl koptuğu, nasıl saklandığı ve taşındığı (sıcak - soğuk zincir), ne kadar sürede hastaneye ulaştırıldığı, ne kadar süre sonra damarların onarılıp kan verildiği çok önemli. En uç noktalarda bu konular daha esnek iken, uzvun başlangıç kısımlarına yaklaştıkça kurtarılabilirlik azalıyor. Teknik olarak kollar ve bacaklar her seviyeden uygun şartlar sağlandığı taktirde yerine replante edilebilir. Uzuv rekonstrüksiyonu denince akla kopan bişeyin yerine konması gelmesin. Rekonstrüksiyon bir sebepten kas-sinir-kemik vs. dokuların normal dışı bir durumda olmasından ve kişinin bu sebepten fonksiyonlarını yeterli derecede görememesinden dolayı yapılan bütün girişimleri kapsar. Buna kopan bir eli yerine replante etmekten tutun, tümör cerrahisi nedeniyle geniş bir kemik bölümünün çıkarıldığı hastanın tekrar normal fonksiyonlarına dönebilmesi için yapılan girişimlere kadar geniş bir alanı kapsıyor. Anladım bilgi için teşekkürler ama benim asil merak ettiğim bir organı yeniden yaratmak yani bildiğime göre kopan kulak yerine farenin üzerinde bir kulak yetiştirerek falan onu hastaya naklediyorlar bu tarz olayin kol bacak gibi bir duruma gelmesi ne kadar sürer? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
slickers Mesaj tarihi: Mayıs 9, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 9, 2008 yeri değil ama kaç para maaş alıyorsun qui :P Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
PrudenT Mesaj tarihi: Mayıs 9, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 9, 2008 veyr10 said: Anladım bilgi için teşekkürler ama benim asil merak ettiğim bir organı yeniden yaratmak yani bildiğime göre kopan kulak yerine farenin üzerinde bir kulak yetiştirerek falan onu hastaya naklediyorlar bu tarz olayin kol bacak gibi bir duruma gelmesi ne kadar sürer? bi farede insan bacağı yetiştirdiklerini hayal ettim de bildiğin yarıldım lan burda sdfjh Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
veyr10 Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 PrudenT said: veyr10 said: Anladım bilgi için teşekkürler ama benim asil merak ettiğim bir organı yeniden yaratmak yani bildiğime göre kopan kulak yerine farenin üzerinde bir kulak yetiştirerek falan onu hastaya naklediyorlar bu tarz olayin kol bacak gibi bir duruma gelmesi ne kadar sürer? bi farede insan bacağı yetiştirdiklerini hayal ettim de bildiğin yarıldım lan burda sdfjh abi bacak için de fare değil maymun falan kullanırlar :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nileppezdel Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 At da kullanıyolarmış ama hangi organ için olduğunu söylemem :P Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
veyr10 Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2008 hmmmmmmm zenci kolu mu? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar