Prawler Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Senden de aksi bir dusunce beklenmezdi zaten Horizon.
Horizon Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 E sende insanların inançları yüzünden eğitimden , bilimden uzak durmasını savunuyorsan bi zahmet aynı şekilde bu tarz makamlara çıkma. Aklı başında bir insan bu tarz bir savunmayı yapmaz bana göre. Sana göre bu düşünce şekli doğru ise ayrı mesele.
sg-1 Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Senin atamana veya onayına ihtiyacı yok, horican. "Bizim gibi düşünmüyorsa orada işi yok" diyorsun yani. Kendine demokratlar sizi. Adamın kazanılmış hakkını sırf düşünceleri yüzünden teslim etmemek ne kadar güzel bir demokratlık öyle.
Flameoffear Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Alayı kendine müslüman bunların, sonra emrah gibi ağlarlar, "özgürlükkkk, kardeşlikkkkk, demokrasiiiii" Kafalar karanlık çağda kalmış. Bedenler ilerlemeye devam ediyor.
Horizon Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 sg-1 said: Senin atamana veya onayına ihtiyacı yok, horican. "Bizim gibi düşünmüyorsa orada işi yok" diyorsun yani. Kendine demokratlar sizi. Adamın kazanılmış hakkını sırf düşünceleri yüzünden teslim etmemek ne kadar güzel bir demokratlık öyle. Nasıl gereksiz saçma yazıyorsun.. Kişinin ayrımcılık yapması , inançları yüzünden insanların eğitim almaması gerektiğini savunmak demokratlık , bunun karşısına çıkmak antidemokratlık ? Ben de sizi çok seviyorum. Sizin demokratlık anlayışınız bu ise olayı konuşmaya hiç gerek yok zaten.
Esh Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 alternatif yazicam diye makatinin çeperlerini zorlayan bir adam bu ismet berkan ya. sen birak biz zorlariz.
Burax Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 konuyla bağlantılı diye yazıyorum :) geçenlerde 1980 ve 1990ların çok ünlü bir dağcısıyla konuşuyorduk daha doğrusu tv izliyorduk ve bu rektör seçimleri vs haberini gördükten sonra konuşma şöyle devam etti -oğlum bu ülkede demokrasi yok valla yok billa yok -neden abi niye böyle diyorsun -bak şimdi, üniversitede seçim yapıyorsun ve 6 kişi içinden istediğine oy veriyorsun. -evet eee -sonra bu 6 kişiden 3ünü hükümet cumhurbaşkanına sunuyor -evet abi ee -sonra cumhurbaşkanı bu 3kişiden birini seçiyor, yani mantık olarak en az oy alanın bile rektör seçilme ihtimali var di mi? -evet var abi -ee sokarım böyle demokrasiye -ben "fail" :S :/ :S doğru dion abi.
sg-1 Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Horizon said: sg-1 said: Senin atamana veya onayına ihtiyacı yok, horican. "Bizim gibi düşünmüyorsa orada işi yok" diyorsun yani. Kendine demokratlar sizi. Adamın kazanılmış hakkını sırf düşünceleri yüzünden teslim etmemek ne kadar güzel bir demokratlık öyle. Nasıl gereksiz saçma yazıyorsun.. Kişinin ayrımcılık yapması , inançları yüzünden insanların eğitim almaması gerektiğini savunmak demokratlık , bunun karşısına çıkmak antidemokratlık ? Ben de sizi çok seviyorum. Sizin demokratlık anlayışınız bu ise olayı konuşmaya hiç gerek yok zaten. Ohooo, sana daha Demokrasi'ye Giriş 101 dersi lazım, kalkmış demokratım diye geçiniyorsun. Bu adam SEÇİLMİŞ birisi, öyle ya da böyle bu koltuğu haketmiş. Düşünceleri yüzünden adamı hakettiği koltuğa oturtmamak ne demektir? Şöyle düşün; o avukatlığını yapmak için sıraya girdiğiniz AKP seçilmiş, ama Tayyip'e, anayasaya aykırı fikirleri açıkça söylediği için, başbakanlık ve hükümeti kurma yetkisi hakettiği halde verilmemiş. Nasıl olurdu sence? Neler yazardın buraya gelip? Türkiye devleti, o sözleri söylemesine rağmen, o yetkiyi Tayyip'e verdi, ama Tayyip ve piyonu ApoGül, o kadar demokratlar ki, kendilerine sağlanmış olan demokratik hakkı bir başkasına uygun görmedi. Kaldı ki, Celal Hoca'nın söyledikleri ne Anayasa'ya aykırı ne de başka bir yasaya. Sadece bu örnek bile Türkiye'de demokrasinin ne kadar ilerlediğinin(!) kanıtıdr.
Horizon Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Sen benim şahsen ben YÖK e girmesini istemem dememi anti demokratlık olarak nitelendiriyorsun , arkasından da demokratik olarak seçilmiş o onun fikridir diye savunuyorsun. "Ben onun oraya oturtulmaması lazım veya iyidir mi" demişim ? Yoksa "Şahsen ben YÖK e üye olmasını istemem" mi demişim ? Yazılan şeyleri çarpıtarak cevaplamaktan vazgeçin , hakatten miğde bulantısı oluyor. DOğru düzgün tartışacaksak ok , ama şöyle polemiğe yatmayın devamlı. Hiç tadı yok.
Flameoffear Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Horizon said: E sende insanların inançları yüzünden eğitimden , bilimden uzak durmasını savunuyorsan bi zahmet aynı şekilde bu tarz makamlara çıkma. Aklı başında bir insan bu tarz bir savunmayı yapmaz bana göre. Sana göre bu düşünce şekli doğru ise ayrı mesele. Senin kastettiğin ve ne düşünceler ile o adamın oraya gelmesini istemediğin kendi cümlenle zaten yeterince açık. Baş örtüsüne karşı diye istemediğin zaten yazında ortada. O adamı oraya getirmemek için yırtınanlarda senin kafadan olduğuna göre. Daha ne?
sg-1 Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 @Horican Geriden geliyorsun. Onun cevabını vereli saat oldu neredeyse. Neyse, bi daha: sg-1 said: Senin atamana veya onayına ihtiyacı yok, horican. "Bizim gibi düşünmüyorsa orada işi yok" diyorsun yani. Kendine demokratlar sizi. Adamın kazanılmış hakkını sırf düşünceleri yüzünden teslim etmemek ne kadar güzel bir demokratlık öyle. Ayrıca bu ikisi arasında bi fark göremiyorum. said: "Ben onun oraya oturtulmaması lazım veya iyidir mi" demişim ? Yoksa "Şahsen ben YÖK e üye olmasını istemem" mi demişim ?
Horizon Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Ben anlamayana veya saptırana son kez yazayım , sonra isteyen kendi kafasındaki filtreden geçirip ekleme veya çıkarmaya yaparak farklı şekilde anlayabilir. Ben diyorumki , insanların inancçları yüzünden bilimden ve üniversitelerden uzak durmasını savunan bir kişinin YÖK e üyeliğini şahsen istemem. Çünkü kendi bu düşüncesi demokratik ve çeşitliliği içinde bulundurması gereken bilim alanları ve üniversitelerin temeline aksi yönde olup antidemokratik bir düşüncedir. Bukadar. Birçok kişi nasıl bir insanın bir makama hak etse bile gelmemesini istiyorsa bu da aynı şekilde benim düşüncemdir. SG-1 , kendine demokratlar sizi lafın benim o söylediğime aslında uymuyor. Çünkü ben orda kendisi demokratik olmayan birinden bahsediyorum zaten. Kendi demokratik olsa ok , ama değil. Kendisine demokrasi olacak ama altındaki öğrencilere olmayacak ?
Flameoffear Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Birader anlamadığın nokta adam kanunlara aykırı bir şey yapmıyor. Okey. Daha açık bir dille nasıl anlarsan öyle anlatayım.
sg-1 Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 @Horican, Bu adam dini inancı hayatının temelinde yer alan birinin öğrencisi olmasını, üniversite okumasını mantıksız buluyor. Senin yorumun bu adamınkinden daha faşistçe.
Bone Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Mesaj tarihi: Temmuz 4, 2008 Burax said: konuyla bağlantılı diye yazıyorum :) geçenlerde 1980 ve 1990ların çok ünlü bir dağcısıyla konuşuyorduk daha doğrusu tv izliyorduk ve bu rektör seçimleri vs haberini gördükten sonra konuşma şöyle devam etti -oğlum bu ülkede demokrasi yok valla yok billa yok -neden abi niye böyle diyorsun -bak şimdi, üniversitede seçim yapıyorsun ve 6 kişi içinden istediğine oy veriyorsun. -evet eee -sonra bu 6 kişiden 3ünü hükümet cumhurbaşkanına sunuyor -evet abi ee -sonra cumhurbaşkanı bu 3kişiden birini seçiyor, yani mantık olarak en az oy alanın bile rektör seçilme ihtimali var di mi? -evet var abi -ee sokarım böyle demokrasiye -ben "fail" :S :/ :S doğru dion abi. "fail" lik ne yanı var onu anlamadım. tamam kıytırıktan herşeye fail demek paticik içi trend oldu kabul de, "çok şaşırdım", "dumur oldum" denebilecek bir olayda niye "fail"? başarısız olmak demek fail, başarısız olduğun bir noktayı göremedim. bu arada ülkede demokrasi olmasıyla rektör seçimlerinin bir alakası yok ne yazık ki. demokratik ülke demek, milletvekillerin genel seçim sonucunda belirlenmesi ve ülkeyi bunların yönetmesi demektir. yani illa her alanda oylamaya sunulup en çok oy alanın başa gelmesi gerekmez. mesela bazı kurumlarda, kişinin başarısına bakıp seçilebilinir. bazılarında yaşına göre seçilebilinir. bazılarında görevde olduğu süreye göre seçilebilinir. rektörlük seçimlerinde de usul bu şekildeymiş. ama bir kurumda usul böyle olduğu için "demokratik ülke değiliz" demek haksızlık olur. her kurumun aynı standartta, aynı usulde olmasını bekliyemeyiz. faşizm, komunizm veya totaliter bir rejim değil ki, her kurumu aynı standartta belirleyelim. ha tabii mevcut rektörlük seçimleri biraz haksızlık, o açıdan katılıyorum. seçimlere 6 kişi giriyor, sen birinci çıkıyorsun. tüm üniversite senin olmanı istiyor. ama yök başkanı 3, 5, 6 sırasındaki kişileri seçiyor. Cumhurbaşkanı da 6. sıradaki kişiyi seçiyor. Bir anda seçimleri kaybeden kişi rektör oluyor. Aslında kademeli filtre sisteminin "geçmişlerin değerlendirilip terörist gibi kişilerin seçilmesini engellemek" açısında avantajlı bir yanı var. Ama "torbadan rasgele rakam çekmek" gibi bir hale dönüştürülmesi, bu usulun seçimlerden ziyade torpile dayanıklı bir olaya dönüşmesine neden oluyor.
sg-1 Mesaj tarihi: Kasım 6, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Kasım 6, 2008 YÖK Disiplin Kurulu’nun dünkü toplantısında da İTÜ Öğretim Üyesi Prof.Dr. Celal Şengör’ün soruşturma dosyası kurul gündemine alınmadı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, "Aylardır disiplin kurulunu toplamadığımız için dosyalar çok birikmiş. Şengör’e bu nedenle sıra gelmiyor. Kasıtlı bir durum yok" dedi. Disiplin Kurulu’nun bir önceki toplantısında Şengör’ün soruşturma dosyasını kurul gündemine aldığı halde Şengör’e tebligat yapılmadığı ortaya çıkmıştı. Üniversitelerarası Kurul üyeliği için YÖK’e bildirilen Şengör’ün adı Köşk’e sunulmadan, evrak eksikliği öne sürülerek iade edilmişti. Daha sonra da Şengör hakkında, aile şirketi bağlantısı iddialarıyla iki ayrı soruşturma açılmıştı. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10294623.asp
Buyse Mesaj tarihi: Kasım 6, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 6, 2008 jeolog olup da kara harp okulunun açılış dersini veren başka bir adam var mı acaba dünyada. postalların üstündeki çatlakları fay hattı sandığından almıyorlardır yöke. almasınlar da. "bu arkadaşı bir komutan arıyor mesela telefonla, profesörümüz hemen ayağa kalkıyor ve "buyrun komutanım, emredin paşam" şeklinde konuşmaya başlıyor. bunu bir de övüne övüne dergilere, gazetelere anlatıyor, zevk alarak.. bu ülkenin üniversitelerinden çıkan önemli proflarından biri bu işte... emir komuta kademesinde bir halka hissediyor kendini, ondan bir şey talep eden olmadan hem de... yani üniversitesinden çıkan bilim adamı böyle olan bir ülkede sen çık at nutkunu, cumhuriyet, demokrasi falan diye.. atatürk de meclise askeri kıyafetle gelen kazım karabekir'i azarlasın.." http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=10118570
sir Mesaj tarihi: Kasım 6, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 6, 2008 esas üzücü olan, hala "şu saçma sapan kurumu kaldıralım" demiyo hiçkimse, "üniversteler üzerinde böyle bi tahakküm olanağı varsa, elbet bir TSK sevdalısı da onun bünyesinde yer almalı" diye veryansın ediliyo..
sg-1 Mesaj tarihi: Kasım 6, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Kasım 6, 2008 Kafanızın almadığı şey şu, YÖK üyeliği bu adam için lütuf değil, kazanılmış bir hak. Adamı kazanılmış hakkını vermemek için aylardır oyalayıp duruyorlar. Ha buna rağmen hala "almasınlar zaten" veya "iyi ki oyalıyorlar" diyebiliyorsanız buraya gelip hamasi demokratlık nutukları atmayınız.
Buyse Mesaj tarihi: Kasım 6, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 6, 2008 sg-1 said: Kafanızın almadığı şey şu, YÖK üyeliği bu adam için lütuf değil, kazanılmış bir hak. Adamı kazanılmış hakkını vermemek için aylardır oyalayıp duruyorlar. Ha buna rağmen hala "almasınlar zaten" veya "iyi ki oyalıyorlar" diyebiliyorsanız buraya gelip hamasi demokratlık nutukları atmayınız. abdullah gül'ün kazanılmış hakkı değil miydi cumhurbaşkanlık uyduruk mahkeme kararlarıyla elinden alınmaya çalışıldı. bu anasını sattıgımın demokrasisi hep işe yarayacağı zamanlarda çıkıyor ortaya, konu kürtler, mütedeyyin insanlar, eşcinseller, size göre öteki ne varsa onlar olduğu zaman sümen altı ediliyor. türkiye vatandaşa bırakılamayacak kadar önemli bir ülke di mi?
sir Mesaj tarihi: Kasım 6, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 6, 2008 hahah kazanılmış hak, çok iyi ya. yeni mi keşfettiniz bu lafı? türbanlı bir kızın üniversteye girmesi de onun kazanılmış hakkı, meclisin çoğunluğu da bu yönde bi yasal değişiklik yapıyo, yani bu kazanılmış hakkını veriyo..sonra noluyo? aaa anayasa mahkemesi iptal etmiş, hem de bütün hukuk normlarını çiğneyerek.. acaba celal şengör kendi hakkını aradığı gibi o kızların hakkını da arayacak mıdır? fsdfs
sg-1 Mesaj tarihi: Kasım 6, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Kasım 6, 2008 Anlamadığınız nokta şu (2), demokrasi demokrasi diye bağıranların bunu yapıyor olmasıdır mesele, ve demokrasi demokrasi diye bağıran başkalarının da destekliyor olmasıdır. Konu sizden farklı düşünen biri olunca "Alınmasın efendim" demek çok şahane demokratlık oluyor. Yine meseleyi türban kısırdöngüsüne sokma ayaklarınızı yemezler. Elmalarla armutları "aha bunların ikisi de karpuz" diye gösteremezsiniz.
aquatik Mesaj tarihi: Kasım 6, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 6, 2008 Bana göre Celal Şengör önemli bir bilim adamıdır ve her ne kadar YÖK olayına karşı olsam da, bilimsel kimliği ve düzgün kişiliği ile kurumun, eğitim-öğretim ve bilim-teknoloji üretme konularında üniversitelere bakış açısını olumlu ve faydacı bir biçimde etkileyip, yönlendireceğini düşünmekteyim. Sıkmabaş zihniyeti ile pozitif bilimin örtüşmediği gerçeğinden söz etmiş olabilir, ama inançlı kişilerin üniversite eğitimi almasına karşı olmak gibi bir fikri, görüşü yoktur ve olamaz doğal olarak. Yasal olarak kazanılmış hakkı olan bir göreve atanması, küçük insanların korkuları, çekinceleri nedeniyle ertelenmektedir. Aşağıdaki; Ahmet Hakan'a, 4 Şubat 2008 cevap olarak yazdığı mektuptur. "muhterem hakan bey... yazınızda çok doğru bir gözleme yer vermişsiniz: ’celal şengör tuhaflaştı!’ ne kadar doğru! ben bile kendimi tanıyamaz oldum. asabi, tahammülsüz. bunun nedenini düşündüm. yirmi beş yıldır dersine türbanla giren öğrencilerine gık demeyen, onlarla herkesle olduğu gibi şakalaşan celal’e ne oldu diye... sonunda şunu buldum: tehdit altında olunduğu hissi... akp ne yazık ki hepimizi tehdit eder bir hava getirmiştir ülkemize. gruplaşma ve karşılıklı suçlamalar gündelik haberler olmuştur. o kadar ki, meslektaşlarınız benim tüm dindarları üniversiteden atmak istediğimi yazdılar. halbuki en yakın çalışma arkadaşlarımdan xavier le pichon koyu bir katoliktir. naci görür çok önemli bir nakşi şeyhinin torunu olup, dini bütün bir müslüman’dır. bunlarla aramızda dinin konusu bile olmamıştır. ama işte anahtar kelimeler bunlardır: ’dinin konusu bile olmamıştır.’ halbuki akp ve onun atası olan ve milli nizam ile başlayan partiler, ülkemizde din barışını bozmuşlardır. ben bir ateistim. tüm dinlerin insanlığa büyük zararlar verdikleri kanaatindeyim. bunlar arasında marksizm ve nazizm gibi modern dinler de vardır. abd’de marksizm’in bilim aleyhtarlığını gösteren bir de kitabım çıktı. tüm bunları bir kez bile söylemek gereğini duymadım yakın zamana kadar. başka kimsenin de dinini sormak aklıma bile gelmedi. ta ki, ders verdiğim koridorda bağırarak namaz kılmaya kalkanlar oldu. (hayatımda ilk kez bağıra bağıra namaz kılındığını gördüm!) ta ki evrim düşmanı müzeler, köşe başlarında peyda oldu. ta ki milli eğitim bakanı kendisini darwin düşmanı ilan etti. bunlar modern bir cemiyette olacak işler değildir ve hepsi bir grup insanın marifetidir. o grubun üyeleri bugün iktidardır. siz bu güruhu benden iyi tanırsınız. bizim sıkıntımız, inancını samimiyetle hissedip, o inançla beraber bilim okumak isteyen kız ve erkek çocuklarımız değildir. bizim derdimiz onları silah haline getirenlerdir. bunu asla gözden kaçırmayınız ve bizimle birlikte onlarla mücadele ediniz. en büyük korkum bu zevatın türkiye’yi bir iç savaşa sürüklemesidir. ben politikacı değilim. politikacı olamayacak kadar da politikadan nefret ederim. içinden geçmekte olduğumuz bu pek feci günlerde, gündelik didişmelerle nihai amaçlarımızı kaybetmeyelim. amacımız, içinde hür ve aydın olarak yaşanan, insanları kendi sorunlarını çözme yeteneğine sahip, birlik bir ulustur. akp ve onun öncüleri buna büyük bir darbe vurmuşlardır. sorun bundan ibarettir. saygılarımla..." http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/8160509.asp?yazarid=131
Öne çıkan mesajlar