BeIlow Mesaj tarihi: Şubat 21, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 21, 2008 Bildiğiniz güzel efsaneler var mı ? Ben çin efsanelerini baya bi merak ediyorum da google da pek bi bilgi bulamadım. Fare ile kedinin hikayesi, ejderha filan başka bildiğiniz var mı sizin ?
Slat Mesaj tarihi: Şubat 21, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 21, 2008 Türklük ile kaynaşmış birçok çin efsanesi vardır.. Mesela tutsikiyançek destanı, oramakomaburamako efsanesi gibi..
_ILuVaTaR_ Mesaj tarihi: Şubat 21, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 21, 2008 http://forum.paticik.com/read.php?11,3014149
Aket-Atum Mesaj tarihi: Şubat 21, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 21, 2008 Phoenix efsanesi özellikle kuşu türkler alınca yabancıların haykırdığı bölüm süper
SturmVogel Mesaj tarihi: Şubat 21, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 21, 2008 Gundam destanı Naruto destanı uzar gider bu
St_Dreamer Mesaj tarihi: Şubat 21, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 21, 2008 Efsanevi simurg(anka) kuşunu arayan 30 kuşun hikayesini anlatan simurg destanı var.Güzel bir iran derstanıdır.Gene diğer iran destanları için Firdevsi'nin Şehname'si var.Türk destanlarından Saka destanları var.(Ergenekon ve Türeyiş'i zaten biliyorsundur)Onun haricinde Anadolu kaynaklı,tam efsane olmasa da,Battalgazi ve Danişmendgazi hikayeleri var.Gene efsane değil ama binbir gece masalları iyidir.Diğer yurtdışı destanlarını pek bilmiyorum ama:)
nileppezdel Mesaj tarihi: Şubat 21, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 21, 2008 İyi düzgün cevap veren 2 kişi çıkmış Valla çok güzel Anadolu destanlerı var ama kaynak ben de bilmiyorum maalesef. Çocuklar için vardı Yalvaç Ural'ın öyle "Anadolu Efsaneleri" diye. Ondakileri baya beğenmiştim. Yunan efsaneleri de vardı içinde aynı topraklarda yaşamış olduğumuzdan. Zeus falan öyle yani :)
BeIlow Mesaj tarihi: Şubat 21, 2008 Konuyu açan Mesaj tarihi: Şubat 21, 2008 hmm evet türk destanlarının çoğunu okudum inceledim zaten ama biraz daha yurt dışı efsaneleri lazım bana kara kedi efsanesi diye bir şey buldum ama tam bir kaynak bulamıoyrum :/ bide şöle vampir kedi efsanesi buldum ilginçmiş :) Batı Virginia Dağları tekin değildir. Ölmüş madenci ruhlarının dolaştığı söylenir. Kızılderili inanışına göre de iyi ve kötü sayılan ruhlar bu dağlarda yaşar. Bir çok kızılderilinin yaşadığı bölgede biri vardır ki onun Vampir Kedi’nin ruhunu gördüğü iddia edilir. Jinx Johnston isimli bu kızılderili öyle kötü ruhlardan pek kolay ürkecek biri değildir, ama konu Vampir Kedi’den açılırsa Jinx Johnston’ın terlediği ve titrediği rahatlıkla görülebilir. Bugün oldukça yaşlanmış olan Jinx Johnston hikayeyi bir kez anlatmıştır ve sonra da susmayı tercih etmiştir. Kızılderili geleneğine göre kadınların ava gitmesi yasaktır. Ama kabilede bir kadın ava gitmek için ayak diremiş ve bu isteği erkeklerden asla kabul görmemiştir. Hırslı kadın isteğinden vazgeçmeyip kedilerin kürkünden yapılan bir giysiyle kendini saklamış ve avlanan erkekleri gizlice seyretmiştir. Farkedilip yalandığında ise cezası ağır olmuş ve kabileden atılmıştır. Kadın kabileden atılmış olsa da daima kabilenin yakınlarında yaşamıştır. Bir gün kabilenin çitlerle koruduğu koyunların ineklerin ağılına giren bir vahşi hayvan, koyunları, inekleri teker teker kaçırmaya başlamıştır. Kabile üyeleri, bu talihsizliğin kabileden atılan kadının uğursuzluğuna yormuşlardır. Koyunları, inekleri korumak için hemen tuzaklar kursalar, nöbete kalsalar da, zeki hayvan her seferinde bir yolunu bulmuş ve sürüden bir hayvanı kapıp ¤¤¤ürmüştür. Ta ki Jinx Johnston’la karşılaşana dek. Jinx Johnston o gece bir an bile gözünü kırpmamış ve vahşi hayvanı beklemeye koyulmuştur. Beklenen an gelmekte gecikmemiş, büyük bir kedi çitleri aşarak sürüye dalmıştır. Jinx Johnston kediyi kovalamaya başlamış ve ormanın derinliklerinde bir yerde onu kıstırmayı başarmıştır. Kıstırdığı yerde ise gözlerine inanamamıştır. Kedinin tılsımlı bir suyu üzerine dökerek yavaş yavaş insana dönüştüğünü görmüştür. Yavaş yavaş beliren insan silüetinden bu kişinin kabileden sürülen kadın olduğunu dolunay ışığının yardımıyla farketmiştir. Bir anda karar verip tılsımlı suyu çekip almış ve toprağa dökmüştür. Yarı kadın yarı kedi şeklindeki yaratık kızgınlıkla bağırmış ama yavaş yavaş insanlaşan yönü tekrar kediye dönüşmüştür. Sonra da kedice çığlıklar atarak hızla oradan kaçmıştır. Ama Jinx Johnston bunun ilk ve son karşılaşmaları olmayacağını o an anlayabilmiştir. İzleyen günlerde Jinx Johnston ne zaman avlanmaya gitse ve açık arazide uyuya kalsa ya ensesinde bir ağrı ya da kulağında bir sızı ile uyanmış ve Vampir Kedi tarafından ısırıldığını farketmiştir. Bir süre sonra Jinx Johnston artık ava gitmeye korkar olmuştur. Vampir Kedi’nin sıcak nefesini her an ensesinde hissetmek korkusu ile ava gitmekten vazgeçip köyde kalmaya karar vermiştir. Avcılar Jinx Johnston’a dudak bükseler de Vampir Kedi’nin hayali Jinx Jonston’ın bir an olsun gözlerinin önünden gitmemiştir. Batı Virginia Dağları sadece ruhlarla değil, ilginç derslerle de doludur. Ava gitmek istediği için kabileden sürülen kadın, belki de öcünü böyle almış, kabilenin en savaşçı avcılarından birini avdan uzaklaştırıp kendi oturduğu minderde onu oturmaya mahkum etmiştir
Kaede Mesaj tarihi: Şubat 21, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 21, 2008 Tanrılar arası ensest bizi bozmaz diyorsan eski mısırda güzeldir.
Sephrioth Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 bi site vardı böyle böyle yalan yanlış efsaneler falanda vardı hatta herkes yolluodu falan neydi o site ?
Xhunarion Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 said: Farkedilip yalandığında ise cezası ağır olmuş ve kabileden atılmıştır. Efsaneymiş.
Greeny Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Slat said: Türklük ile kaynaşmış birçok çin efsanesi vardır.. Mesela tutsikiyançek destanı, oramakomaburamako efsanesi gibi.. ulan bu saatte okunacak şey değilmiş bu. mal gibi okuyorum ne destanıymış lan bunlar fln. google edicektim az kalsın.
SturmVogel Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Sephrioth said: bi site vardı böyle böyle yalan yanlış efsaneler falanda vardı hatta herkes yolluodu falan neydi o site ? Adı www.efsaneler.com idi, sanırım daha çok urban legends olayıyla ilgiliydi ama site kaldırılmış snaırım. ulaşılmıyor.
yav Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Efsaneler.com' vardı.. İtiraf.com'un sahibinin diğer sitesi. O siteyi ufak bir veled iken keşfetmiştim ve büyük ihtimalle internette ilk bağlandığım site olmuştu. Okunmadık şey bırakmamıştım, şimdi anlat deseniz hiç anlatamam gerçi de baya güzel zaman geçirmiştim o aralar. Okur okur annemlere falan anlatırdım xD Üzüldüm şimdi siteye giremeyince :/ Tabii o sitede böyle edebi değer taşıyan destanımsı efsaneler yoktu, üstte birinin dediği gibi şehir efsaneleri tarzı şeyler vardı. Neyse...
Zheld Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 kürşatın 27 arkadaşıyla çin kalesini basması benim favorim filmi çekilirmi acep
_ILuVaTaR_ Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Zheld said: kürşatın 27 arkadaşıyla çin kalesini basması benim favorim filmi çekilirmi acep 40 falan deilmiydi o ya
Zheld Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 27 diye kalmış aklımda yanlış olabilir zira 40 olsada efsaneliğini korur heralde
SturmVogel Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Zheld said: kürşatın 27 arkadaşıyla çin kalesini basması benim favorim filmi çekilirmi acep o birşey mi be 1915 yılında 2 çılgın türk, double team şeklinde Avustralya'da Avustralya ordusuna karşı savaşıyordu. -------------------------------- Sunay Akin` dan tarihi bir alinti. Kul Mehmet yabancisi oldugu ülkede kendine bir is bulamayinca kendi isini kurmaya karar verir. Yaptigi tek tekerlekli arabayi kirmizi ve beyaz renklere boyar. Yüregindeki memleket özlemini dindirememis olacak ki, bir de ay yildizli bayrak asar önüne. Bir kenarina "Türk dondurmasi" yazili arabasi ile sokaklari gezmeye koyulur. Bir yandan da Türkçe olarak: "Kaymaklii" diye bagirmaktadir. Kasap Abdullah Bey de, Kul Mehmet gibi Avustralya` nin Silver City kentinde yasamaktadir. Bu ikisini biraraya getiren, Osmanli` nin Ingiltere` ye savas ilan etmesidir. Bu iki kafadar savas çikinca ülkelerine dönmek ister ancak yollarin kapali olusu bahanesi ile geri çevrilirler. 1915 yilinin ilk günü, Anzaklar` in Çanakkale` ye çikarma yapmalarindan yaklasik dört ay önce, hinca hinç dolu bir tren Broken Hills Bogazi` na geldiginde, makinist yolun bir araba ile kesilmis oldugunu görerek yavaslar. Arabanin üstündeki ayyildizli bayragin ne anlama geldigini düsünürken bir kursun yagmuru baslar karsi tepeden. Makinist treni geriye dogru hareket ettirirken vagonlardan insan iniltileri yükselmektedir. Olay yerine gelen polis açilan atesin siddetinden tepede en az bir bölük asker oldugunu düsünüp eyalet kuvvetlerini yardima çagirsa da bir sonuç alinamaz ve askeri birlikler yardima kosar sonunda. Nihayetinde tepe düser ve anzak askerleri Kasap Abdullah Bey ile Dondurmaci Mehmet` i on metre ara ile cansiz yatarken bulurlar. Siki sikiya sarildiklari bos tüfekleri zor alinir ellerinden."Digerleri kaçmis" denilerek büyük bir arama baslatilir bölgede. Avustralya ordusu, iki insan tarafindan durdurulduguna inanamaz bir türlü ve bu iki Türk` ün arkasinda Almanlarin olacagi düsünülüp, bölgedeki göçmen Alman dernekleri basilip, yagma edilir; ancak bir sonuca varilamaz... Dondurmaci Kul Mehmet ve kasap Abdullah Bey` in, Çanakkale hezimetinin habercisi olan direnisi "Resmi Avustralya Harp Tarihi" ne "Broken Hill Savasi" adiyla yazilir!.. Ruhlari Şad olsun...
Asteroth Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Kaede said: Tanrılar arası ensest bizi bozmaz diyorsan eski mısırda güzeldir. Yunan Mitolojisi de baştan sona ensestle dolu. İlk sırada Zeus var zaten. Edit : Ayrıca "Broken Hills Savaşı" denilen olayda vurulanların tamamı sivil, "Efsane" denilecek bir kahramanlık falan da yok ortada. Ayrıntılı bilgiyi şuradan alabilirsiniz; http://en.wikipedia.org/wiki/The_Battle_of_Broken_Hill
fenris Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 "Broken Hills" i bize baya farklı anlatırlardı.hatta askeri konvoya saldırdılar filan diye anlatmıştı bi hoca.ama böyle siviller taranmışsa pek bi destanlık yanı yokmuş.
Sam Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 Mesaj tarihi: Şubat 22, 2008 eski yunan ve iskandinav mitolojisinde güzel yerler var, gerçi çoğu zaman "eee yani?" deniliyor ama olsun. :) athena'nın doğumunu okuyordum geçenlerde, portföyünü ve tarzını çok beğenirim. zeus amca bilgelik ile bir çocuk sahibi olayım diyor ama çocuk kendisinden daha güçlü olur, onu devirir büyüyünce diye vazgeçip bilgeliği sineğe dönüştürüyor. ve afiyetle ham yapıyor. sinek beynine gidip orada athena'yı hazırlıyor. bu çok feci bir başağrısına yolaçıyor zeus'ta. tanrıların demircisi hephaestus'a (sp?) gidip "ya bir zahmet çekicinle çak kafama, başağrım fena" diyor. çekici beynine yemesiyle tepeden tınağa zırhlı ve silahlı, yetişkin halde athena fırlıyor içinden.TADAAA!!! age of mythology tavsiye ederim, çok hoşuma gitmişti hem oyun hem de tanrıları anlatan kısa bölümleri nedeniyle. okur okur "efsaneymiş" dersin. (:P)
Öne çıkan mesajlar