Selamon Mesaj tarihi: Şubat 8, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 8, 2008 Aradım ama bulamadım, bulamayınca da şoke oldum. Bir iki dakika önce filmi sanırım 5. kez filan izledim. Haluk Özenç'in yazıp Bora Tekay'ın çektiği 1999 yapımı, 2000 gösterim tarihli bu film, Türk sineması için bana kalırsa son derece önemli bir yer tutmaktadır. Bu önemli yeri almasının sebebinin muhteşem bir kara komedi hatta absürd komedi olmasının yanı sıra çok kaliteli oyunculuklarla da bezenmiş olmasıdır. Zekice işlenmiş senaryo çerçevesinde oyunculuk performanslarının başarıyla filme adapte edilmesi, izlemesi oldukça keyifli bir yapım ortaya koymuştur. Filmin sürükleyen karakterleri oynayan Burak Sergen, Bülent Kayabaş, Taner Barlas, Haluk Özenç, Elvin Beşikçioğlu çok büyük tebrikleri hak etmektedirler. Filmde "konuk oyuncu" diyebileceğimiz Haluk Bilginer ise her zamanki gibi şahanedir. Yazar ve yönetmeni beyaz perdeden çok "aptal kutusu"ndan tanımak mümkün. Haluk Özenç'in yazdığı diziler arasında "Sayın Bakanım" en çok göze çarpan yapım. Türkiye'de hak ettiği değeri bulamamış enfes bir komediydi. Bora Tekay'ı ise "Tatlı Hayat"tan hatırlamak mümkün. "Tatlı Hayat"ta muhteşem bir kadroyu yine başarıyla kullanmıştı. Ayrıca yazarın zekasını algılamak için bakılabilecek bir başka iş ise, "Kısık Ateşte 15 Dakika". Haluk Bilginer'in alıp götürdüğü bir başka çok başarılı Türk filmi. Filmin müziklerinde ise Erdem Helvacıoğlu imzası var. Özellikle Kurban grubunun söylediği ost ile film müzikleri, filmden daha meşhur oldu demek mümkün. Kurban'ın çok keyifli yorumu ve popülerliği de elbette bunda etkili oldu. Son söz olarak şunları söyleyebilirimki, filmde enfes bir olay kurgusu ve senaryo var. Espiriler, muhteşem oyunculukla süslenince en azından bir iki kahkayı garanti ediyor. Çekimler ise, elde olan imkanların en iyisi. Yönetmenin aksiyonu kesmeden, seyirciyi soğutmadan yansıttığı hava çok keyifli. Tüm bu veriler de gösteriyorki, Fasulye en azından bir kere izlenmeli. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
AutolycuS Mesaj tarihi: Şubat 8, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 8, 2008 Çok sevdiğim bir film :) "sütlü ve sütsüz", kournikova muhabbeti, geri zekalı kötü adamları her izleyişimde eğleniyorum Haluk Baba'nın öğütleri de çok iiydi :) "Bir yerde gürültü ve cam kırıkları varsa oradan hızla uzaklaş" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Selamon Mesaj tarihi: Şubat 8, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 8, 2008 Bir yerde gürültü ve cam kırıkları varsa, o yerde kavga vardır. Bir yerde kavga varsa, o yerde huzur yoktur. Bir yerde huzur yoksa, o yerden hemen ikile. Kaseti düşürdüğü an da pek keyifliydi :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Şubat 8, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 8, 2008 süper bi filmdi bu ya, dvdsini falan alıp arşivde tutmak lazım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zydar Mesaj tarihi: Şubat 14, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 14, 2008 bende var çokmutluyum gerçekten. izlediğim en iyi türk filmlerinden biridir. aynı zamanda haluk bilginer bir harika ^^ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rikkie Mesaj tarihi: Haziran 9, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 9, 2008 Abi önceki gün izledim, beklediğimden 10 kat daha güzeldi, çok komikti ya :D Sefertaslı adam muhabbeti çok iyiydi :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Haziran 10, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 10, 2008 Efsane Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Selamon Mesaj tarihi: Haziran 10, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 10, 2008 Bu film izlenip beğenildikçe benim aldığım hazzı ne oyuncusu ne yönetmeni alıyordur :) Böyle takıntılı gibi hasta olduğum filmlerden bir diğeri için ise: Back to the Future. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Fly Mesaj tarihi: Haziran 10, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 10, 2008 filmi hatılayamadım da, şöyle miydi sağır dilsiz bir eleman yemek götürüyor gibi bir konusu mu vardı ? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Selamon Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2008 Üstteki Mesaja Cevap Sağır dilsiz bir eleman yemek götürmüyor, sağır olmadığını bildiğimiz, dilsiz olup olmadığını ise bilmediğimiz, çünkü film boyunca hiç konuşmayan bir adam, köy halkının vergi iade zarflarını götürüyor. Yolda giderken acıkınca yemesi için, yanına sefer tası içinde taze fasulye ve pilav veriliyor. Yalnız benim anlamadığım biz bunları niye spoiler içinde konuştuk, zaten filmin hemen başında olan şeyler :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fenris Mesaj tarihi: Haziran 12, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 12, 2008 var öyle arada kaynayan filmler.inşat ta fena değildi;onun da konusu yokmuş. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
bLackcha0s Mesaj tarihi: Haziran 12, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 12, 2008 buna benzer yine benzer bi kadronun yapımı pizzacı mı ne vardı pizza getiriyordu bi eve meltem cumbul oynuyordu olaylar başlıyodu falan evde geçiyordu Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cuce Mesaj tarihi: Haziran 12, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 12, 2008 bende severim abuk kopuk bi filmdir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Syn Mesaj tarihi: Haziran 12, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 12, 2008 ben en çok o şakalaşma muhabbetini sevmiştim =) baya gülmüştüm o sahnelerde =) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Haziran 13, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 13, 2008 "Bi de navratilova vardı" lol Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar