Sylian Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Her halukarda saçmalığın daniskası bence. Türkiye'nin durumuyla amerikayı japonyayı kıyaslamadan aynı sistemi türkiyeye getirmek büyük aptallık olur. Ha ama Türkiyenin durumuna uygun farklı bir sistem yaparlarsa bir şey diyemeyeceğim fakat bu zamana kadar böyle bir şey yapıldı mı? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ShadowFury Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Tamam, yüksek teknik okullar ve yüksek meslek okulları konusunda haklı (diğer konularda söylediği her bir kelime için kazığa oturtulmayı bin defa hakediyo, o ayrı, onlara değinmiyorum ama) Ama böyle bir şeyi desteklemek istiyosa üniversite öğrencilerinin ebesini bellemek yerine insanları yüksekokullara gitmeye teşvik etmek için birşeyler yapsalar daha bi güzel olur sanki... Mesela örnek verelim, öğretmenlik okudun, hadi kadro da buldun çalışmaya başladın.Kazandığın para bırak borcunu ödemene, kendini geçindirmene yeticekmi? Yetmiycek. Peki borcunu nasıl ödiyceksin? Para ağaçtan toplanmıyo heralde... Tamam Amerikada filan tamam böyle bi olay var da eğitimli birisi geçinmesi için yeterli olan paranın kat be kat fazlasını alıyo, yani borcunu ödemesi için bir engel yok. Burada iş bulabileceğin bile garanti değil, ki bulsan bile gelirin belli değil, öğrenciler iş hayatına 1-0 yenik başlıycaklar yani. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
odiflame Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 eldar said: said: devlet dairesinde göbeğini kaşıyarak binlerce ytl maaş alan asalakları vergilerinizle beslersiniz böyle. Önemli bir yanlışın var; devlet memurlarındaki genel kalitesizliğin sebebi maaşların düşüklüğü ve dolayısıyla nitelikli insanların özel sektörü seçmesdir. Binlerce lira maaş alan memur zor bulunur. konu maaş değil konu iş garantisidir.devletteki kalitesizliğin sebebi memurların işten atılma korkusu olmamasıdır.o kadar saçma sapan konulara takılır ki memur kitlesi zamanını ona harcar özelde 1 saatte yapılacak iş devlet dairesinde 15 gün sürer.neden çünkü 1 saattede yapsa 15 gündede yapsa bir yaptırımı yoktur.milyarlarca maaş verip özel sektördeki elemanlarıda çekseniz onlarda işimiz nasıl olsa garanti diyerek bugun olmazsa yarın olsun mantığını güdecektir.başka bir mesele devlette çalışmanın anlamsızlığıdır.çalışan memur alt kademede ancak şef olarak kalır.tembel ama tanıdığı olan memur müdür daire başkanı olabilir nasıl olsa alt kademesi çalışıyordur.kendisi bir halt bilmesede çalışan memurun 2 3 katı maaşı afiyetle yer.düzen budur devlette. konu devlet ve memurluk değildi ama neyse. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elm Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 ginaly said: her özelleştirmeye karşı çıkıp "vatan elden gidiyor hüleeeyn" diye bağırırsanız, devlet dairesinde göbeğini kaşıyarak binlerce ytl maaş alan asalakları vergilerinizle beslersiniz böyle. edik: lafım genel bu arada direk üstteki arkadaşa demiorum yanlış anlaşılmasın eheh. Bunun çözümü herşeyi özelleştirmek değil , devlet dairelerini kaliteli hale getirmektir.Sorunlu herşeyi düzeltmek yerine , kökünden yok ederek bi yere varılamaz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
malik Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 valla bazı şeyler hiç iyileştirilecek gibi değil ve köklü çözümlere ihtiyacımız var . özelleştirme olmasıyla alakası yok , değişmekten ve kendini yenilemekten çok uzak kalmış ve sistemini iyi ayarlamış , haybeden işleyip devletin ayağına köstek olan bi ton şey var . ve iyi yapıyorlar , en azından yeni bir şeyler deniyorlar . süper olmasa da eskisine göre ister istemez daha iyi oluyor lol :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
odiflame Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 devlet dairelerini özelleştirmekle olmaz.sistemin yenilenmesi, iş garantisinin esnetilmesi, yapılanlarsan sorumlu olma yetkisi getirilmesi ve kadroların rektörlük gibi makam olması gereklidir.adam şube müdür daire başkanı oluyor 32 senedir daire başkanı olarak kalıyor.kim bilir hangi değerler adam ayrılmadı diye daire başkanı olarak katkı sağlayamadan küskünlükle emekli oluyor.cözüm şöyle olabilirdi memurlar hizmet yılına göre aynı maaşı alırlar mesela 20 yıllık bütün memurların maaşı aynı olur ama müdürlük daire başkanlığı genel müdürlük makam olur.4 yıl süre koyarsın beğenirsen uzatırsın beğenmezsan başkasını getirirsin.fakat bu sistem bu ülkede ne yazıkki yok ve alt kademe memurlar kendini gösteremeden küskünlükle emekli oluyor ama müdür ve başkan kadrosundaki kişiler 30 35 yıl o kadroda kalabilir ve yaş haddinden emekli oluyorlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
malik Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 o zaten ayrı bir muamma ve garip bir olay da , bahsettiğin kadroların makam yerine konması da kısa vadede sorunlar açabilir , sonucunca makam ve mevki olan kurumların işleyişi zaten sıkıntılı türkiyede. onun dışında söylediklerin mantıklı . devletin memuru bitirdiği iş kadar para alsa , pek makam ve mevki de sorun olmayacaktır ki konuyu dağıtıyoruz eheh =) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
odiflame Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 makam söyle bir durum mesela a ünivesitesinde ali yılmaz profesördür, bütün kendi derece ve kademesindeki diğer proflarla aynı parayı alır.fakat rektör olursa 4 yıl süre için rektör makamı ekstra parasını alır ve sorumluluk ile yetkisinede sahip olur.4 yıl biter yeniden seçilemezse eski prof maaşına geri döner ve a üniversitesi yeni bir rektörün yönetimini dener.bu kavram ünvanlı kadrolar olan şube müdürlüğü ve daire başkanlığı genel müdürlük gibi makamlar içinde kullanılabilir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
irin Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 zaten paralı.625lira harc mı olur.röh diorm kendilerine Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
odiflame Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 zaten suandaki öğrenim ve katkı kredisi borçları bile öğrencileri 2 yıl sonra ödemesini istemekte ve beyaz eşya endeksli bu borç miktarı tıp fakültesi hariç iş bulmakta zorlanan geçnleri yıpratmaktadır.benim borcumu mesela ailem ödemişti.2001 de mezun olma bahtsızlığı ile cok iş aramış askere gitmiş bir baktım borç kapıdaya bırakılmış kağıtta yazıyordu.ödemekte zorlanmıştım, allah ana babaya zeval vermesi :-) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 almayanın bazı üniversitelerinde uygulandığı gibi gelire göre para ödendiği bir sistem olmalı ve tüm üniversiteler öyle olmalı. gerçi öyle de gelirini az göstermeye çalışan şerefsizler kesin çıkar ama yine istatiksel düşünüyorum ortalamada hem geliri düşük olan insanlar yine sadece harç parası kadar bir para ödeyecekken, imkanı olan insanlar paralarıyla üniversitelere katkıda bulunacaklar. gerçi türkiyedeki öss sisteminde genelde dershaneye gitmeye parası yeten vs insanları yüksek puanlı üniversitelere girebildiği için yüksek puanlı üniversiteler ile düşük puanlı üniversiteler arasında gelir açısından kısa zamanda büyük bir uçurum oluşur. Bunu engellemek için (devlete güvenmesem bile) tüm ödemeler devlete yapılır, devlet de üniversitelerin başarı oranlarına göre bu paraları dağıtır. Gerçi evet böyle bir sistemin her adımında birşeyler çevirmeye çalışan denyolar olacaktır ama onun sebebi burası türkiye olduğundandır. Ayrıca bunun vergiden ne farkı var o zaman diyebilirsin, aslen üniversite ücreti bu sadece az önce açıkladığım gibi üniversiteler arası uçurum olmasın diye devlet üzerinden yapılıyor ödemeler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
slayer77 Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 ya bizde öyle diyorduk paralı olsada para haricak farkı yer bulsak demi. Yök said: Devletleri’ndeki (ABD) sistemi uygulayabiliriz. Bu sisteme göre, ihtiyacı olan herkese 10 bin YTL’ye kadar eğitim kredisi verilecek. Öğrenci okulunu bitirip işe başladıktan sonra bu krediyi, taksitler halinde geri ödeyecek. Ewet türkiyede de iş hazır ya böle işci aranıyor zaten her yerde onun için mazun olunca çat diye işede giricez yaa bencede doğru valla.Ey yarabbim sabır... yök said: “İdeal olan sadece belli sayıda insanı üniversiteye taşımaktır. Haa evet Maddiyati iyi olan aile çocukları işine gelicek.Peki memur yada işçi çocukları napıcak?O kridiyi alıp ömür boyu onun faizinimi ödicek?İş varya hemen giricek... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Jedi Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 devlet her sene 300bin öğrenciye burs verecekse okuması için devlet üniversiteleri paralı olabilir =) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sacros Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Harç ödüyoruz zaten, neyine yetmiyor. Kendini geçindiremiyorsa bi üniversite hiç açılmasın zaten. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
-Wissy Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Konunun yesil cocuklarla cok alakasi oldugunu dusunmuyorum. Onlar zaten OSS'ye en iyi sartlarda hazirlaniyorlar. Sistemi en guzel somuren kisim onlar hali hazirda. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cthulhu Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 ben gayet de 650 milyon ödüyorum..yıllık her dönem 50-60 artıyor..yeter Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
adamınbiri Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Artık çok abarttılar ben yöke ÖM atıp küfür edicem Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 destekliyorum fikir süper Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 parasi olmiyan universite okuamsin fikrinin ba destekcisi turkan sabanci zaten zaten universite paral igibi harc geyigini gectim unievrste okumak istiyenelrin cok kucuk bir kismi burslu okuyor paso ozel e yonlendirme kendi ogrencisini universiteye yolliyamiyan bir ulke adamin sozel yetenegi var siyasal okumak istiyor getiriyor onune fizik kimya matematik vs koyuyor "e bilim tabi lazim" "o kadarinida ogreniversin" geyigine girmek aptallik cunki OSS bilgi olcme sinavi degil tamamen elimiansyon sinavi ogrenciyi enrde doekriz bir soruyla kac kisiyi eleriz hesaplari ile yapilan bir sinav ve rekabet oldugundan iyi bri ogrenci olmak yetmiyor okul birincisi olun matematik cozemediginizden acikta kalabiliyorsunuz boyle boktan bir sistem bide bunu parali yapican oldu liberal muhafazakar yok baskanimiza hastayim Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Yazıyı anca okuma fırsatım oldu. Şimdi ama adamın dediklerini bir bütün olarak ele almalıyız. Unutmayın ki, adamın üniversite dediği yüksek teknik okullarını, meslek okullarını vs içermiyor. “Herkes üniversite okumamalı. Ara eleman ihtiyacı için öğrencilerin bir bölümü meslek yüksek okullarına yönlendirilmeli” said: Bu çok doğru ama türkiyedeki meslek liselerinin ciddi bir reformdan geçirilmesi gerekiyor ve hatta insanları daha fazla bu yöne çekmek için "meslek üniversiteleri" çoğaltılmalı (yani iki yıllık çalışma alanına yönelik olanlar). Türkiyede bir çok öğrenci 4 senelik üniversiteleri boşuna okuyor, bu kadar öğrenciye akademik üniversite yetiştirme çabası yüzünden üniversitelerin kalitesi düşüyor ve öğrencilerden elde edilen verim azalıyor. Çoğu zaten üniversite eğitimi ile alakasız ya da üniversitede gördüğü kadar detaylı eğitim gerektirmeyen işlere yöneliyor. said: Üniversiteye gitmeyen diğer öğrenciler, yüksek teknik okullara ve meslek yüksekokullarına yönlendirilebilir. Doğru. Şimdi şuna gelelim said: İsteyen öğrencilere 8-10 bin YTL kredi verilebilir. Eğerki, bugünki üniversite öğrencisi kitlesinin önemli bir kısmı yüksek teknik okullara, meslek üniversitelerine vs yöneltilirse ve sadece akademik seviyede eğitim verecek olan üniversiteler paralı olursa, devletin paralı akademik üniversiteleri seçecek daha az sayıda öğrenci arasından bu parayı karşılayamayacak olanlara burs sağlayabileceğini düşünüyorum... Bugünki koşullarda düşünürseniz o kadar üniversite öğrencisi arasından para ödeyemeyecek olan yüz binlerce öğrencinin bursunu tabi karşılayamaz. Fekat bahsedilen sistem oturtulabilirse, bu öğrencilerin sayısının çok azalacağını düşünüyorum. Yazıyı bir bütün olarak ele alırsanız ve adamın bahsettiği üniversitelerin, öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun yönlendirileceği "meslek üniversiteleri" ve yüksek teknik okulları kapsamadığını düşünürseniz çok da mantıksız değil. Tabi burda akademik üniversitelerin para ihtiyacının meslek üniversiteleri ve yüksek teknik okullardan çok daha fazla olduğunu hatırlatırım. Son saydıklarım sadece kıdemli eleman yetiştirmeye yoğunlaşırken, akademik üniversiteler ülke'nin teknik ve bilim alanında gelişebilmesi adına araştırmaya büyük paralara yatırabilmeli. O yüzden üniversitelerin geliri, diğerlerinden çok daha yüksek olmalı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
-Wissy Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Matematik cozemeden okul birincisi oluyorsaniz Matematik'in her alan icin en onemli derslerden biri oldugu sistemde o okulda bir sorun vardir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 cozmek baska en alengilli sorulari cozup turkieydeki ogrencilerle yarismak baska OSS bilginin olculdugu bir sinav degil eleme sinavi sonucundada doktor olmak istiyen mimar genetik istiyen su urunleri isletme istiyenin kimyaci oldugu bir sistem liselerden kopuk entegre icin popolarini yirtiyorlar olmuyor universtelerin duzeyi yuksek lise zaten okulu bitiriyorsun ogretim gorevlisi olmak istiyorsun seni OSS tadinda ales e sokuyorlar haydi X le Y lerle ugras diye istiyorsan bolumunde birinci olmus bir fizikci ol cumledeki anlam bozukluklari ile sanatcinin ruh halini inceleyen apragraflari cozup digerleiryel rekabet edemessen universtede kalma sansin yok Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
-Wissy Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Valla genel konusmamak lazim. OSS'de gayet de az bir calisma ile, ne istedigini bilerek ve hedefine yogunlasarak istedigini alabilirsin yeterli problem cozme ve rasyonel dusunme yetenegin varsa. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
-Wissy Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Donem birincisi bir fizikciysen iyi bir okulda LES MES gerekmeden yurtdisindan zaten teklifler vb. geliyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 İşte, bu sistemle beraber bazı şeylerin de düzeltilmesi gerekecek ve bunun için üniversitelerinin gelir seviyesinin, araştırmalara yatırılan paranın ve başarılı araştırma yapan akademisyenlerini gelirlerinin artması gerekecek (ki Türkiye içersinden çıkan başarılı akademisyenler de ülkeye dönmeye teşvik edilsin). Fekat şimdiki gibi seçim öncesi 15 tane üniversite açıp onları kaderine terk etmek ve türkiyedeki bilmem kaç milyon öğrenciye yetersiz kaynaklarla üniversite sağlamaya çalışırsak, durduğumuz yerden bir adım ileri gidemeyiz. Devlet üniversitelerinin halini görüyoruz, Boğaziçi paralı tezsiz yüksek lisans programları açıyor, itü suny açıyor. Türkiyede zaten üniversite ve sanayi birliği çok zayıf olduğu için, üniversiteler ancak devlete yaptığı projelerden para sağlamaya çalışıyor ama o da yetmiyor üniversitelerin yaptıkları şebekliklerden de görülebileceği gibi. Elverişli ortamı sağlayıp, başarılı akademisyenleri türkiyeye dönmeye ikna etmeli devlet. Şu ülkede her alanda 5 tane Ali Nesin gibi adam olsa emin olun çok kısa sürede Bilim ve Teknoloji seviyemizi çok daha üst seviyelere çekeriz. Ama tek tük malesef bu insanlar, çoğu ise yurt dışında. Hoş zaten para gerektiren bir alanda çalışan ve aileden kalan geliri olmayan başarılı bir akademisyen burda devlet üniversitesine dönse çok bişey yapamaz, o da acı bir gerçek. O yüzden elverişli ortam.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar