axedice Mesaj tarihi: Aralık 25, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 25, 2007 Niye? Çok para falan mı kazandı yoksa? :P Bu arada anarşist-komünist dünya düzeni üzerine Ursula Le Guin'in çook güzel bir kitabı vardır Mülksüzler diye (The Dispossessed) herkese tavsiye ederim. Sıkıcı sistem sunumları yerine olayı hem Leguin üslubuyla insancıl bi şekilde ele alıyor hem de bir kaç siyasi düşünürün öne sürdüğü ütopik bir düzenin oluşma şartlarını ve ana hatlarını çiziyor.
ombakkombak Mesaj tarihi: Aralık 25, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 25, 2007 SolDev ne ya? DevSol olmasın o?
KillJoy Mesaj tarihi: Aralık 25, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 25, 2007 neyse işte. ha devsol ha soldev. Şu an benim için mantıksız bir ideolojik görüş olduğu için takmıyorm. her odtüye gideninde komünist olmasını kafam almıyor. :)
calimero Mesaj tarihi: Aralık 25, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 25, 2007 hey gidi günler hey. bir zamanların dev sol u dev yol u oldu sağdev soldev. ah ulan dev yolcular yapamadılar devrimi böyle bi ülke kaldı hepimize. kenan evren: biz gelmeseydik Fatsadakiler gelecekti.
Cafein Mesaj tarihi: Aralık 26, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 26, 2007 KillJoy said: neyse işte. ha devsol ha soldev. Şu an benim için mantıksız bir ideolojik görüş olduğu için takmıyorm. her odtüye gideninde komünist olmasını kafam almıyor. :) Bunun ne kadar korkunç bir yorum olduğunu yazasım bile gelmedi. "Benim için mantıksız = bu bilgi gereksiz = sorgulamam, etmem, anlamam, uğraşmam". Benim en dehşete düştüğüm olay bu. Bir şeye tepki duyabilirsiniz, ama ona tepki duymak için onu önce anlamanız sonra da mantıklı sebepler geliştirmeniz gerekir. Özellikle günümüzün en "siyasal" takılan gençlerinde bu hiç ama hiç yok. "Sağcıyım" diyeni sağcılık nedir, sol nedir, bu görüşler neyi savunur bilmeden geziyor, solcu desen hayatında iki satır Marx okumamış, Lenin netmiş bilmez. Yukardaki yorumsa doğrudan 80ler sonrası apolitik gençliğe ait, "Banane o zaman" yaklaşımı. Böyle böyle ülke zaten dilenciliğe alıştırılan kitlelerin en iyi erzak yardımı yapacağını düşündüğü partiye oy verdiği bir demokrasi(!) sistemine geçti. Biz hala uyuyoruz. Ne diyeyim. Bence de takmayalım daha. İyi böyle.
naraso Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Viktor said: utopya valla :P marx in komunist manifestosu bir utopyadir kisitli bir alanda denendi yurumedi ha bizim cahil komunsitlerden biri atlar simdi "kuba ne gune duruyor" diye sosyalist duzenle gercek kommunizm ayri seyler tum dunyayi kapsiyan sinifsiz, sinirsiz ve herseyin ortak oldugu bir hayaldir komunizm daha denenmedi yani sadece bir utopya o yuzden :3 ha negatif anlamda soylemiyorum onuda belirtiyim komunizm kısıtlı bir alanda gerçekleşemez ki kısıtlı bir alanda denenip başarıya ulaşsın...
Mortis Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 dünyanın sadece 1 düzeni olabilir. KAPITALISM! oh yeah!
Laurelin Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 Mesaj tarihi: Ocak 7, 2008 zaten onu soyeldim orada asagida da yazmisim
a cup of coffee Mesaj tarihi: Ocak 19, 2008 Mesaj tarihi: Ocak 19, 2008 makale güzel olmuş penth çizgi roman tadında okudum valla..
pekaziz Mesaj tarihi: Ocak 19, 2008 Mesaj tarihi: Ocak 19, 2008 Ben küçükken çizgi roman niyetine Red Kit, Şirinler filan okuyordum. Sen muhtemelen 6 aylıkken filan okumayı sökmüşsündür.
Vingthor Mesaj tarihi: Ocak 23, 2008 Mesaj tarihi: Ocak 23, 2008 paper sağlam olmuş eline sağlık... benim en merak ettiğim şey stalin'in hayvanlıkları olmasaydı ve troçki başa geçseydi neler olacağıdır.. gözümde stalinle hitler birdir ..
QaQa Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2008 Günümüz koşullarında komünizm bir ütopya olmasına karşın sosyalizm (proleterya diktatörlüğü) yani sosyalist devrimin somut koşulları burjuvazinin tarihsel ilerici misyonunu tamamladığından bu yana mevcuttur. Lenin'in önemi Marksist teoriyi (teoriden ayrı düşünülemeyecek olan) pratiğe geçirebilmesi, Avrupa'daki devrim ateşi sönmüşken, kimse somut bir devrim ihtimalinden bahsetmezken Rusya'nın özgün koşullarını iyi değerlendirip sosyalist bir devrim yapabilmesidir. Lenin'in önemi onun yalnızca bir teorisyen değil aynı oranda iyi bir eylem adamı olmasıdır. RSDIP'deki asıl marksistler menşeviklerdi demek cahilliktir, menşevikler Rusya'nın (ve Dünya'nın) özgün koşullarını iyi analiz edememiş rusya burjuvazisinin yapılması gereken burjuva demokratik devrimde müttefik olarak kabul edilmesini desteklemiş ve eyleme dökülemeyecek bir devrim planı öngörmüşlerdir. Bolşevikler ise burjuvazinin ilerici misyonunu tamamladığını ve çarlık karşısında burjuvaziyle yapılan ittifaklarda sonucun işçi sınıfı aleyhine olacağını savunmuşlar ve burjuva demokratik devriminin de işçi sınıfı önderliğinde gerçekleşmesini savunmuşlardır. Lenin elbette hatalar yapmıştır ama Marksizme yaptığı teorik/pratik katkıları yadsınamayacak denli fazladır ve de paperda geçen Lenin terörü kısmını o zamanın koşullarını hesaba katmadığınızdan tu-kaka diyerek geçiştirmeniz yani tarih BİLİMini maddeden ve koşullardan soyut biçimde ele almanız ve hocanızın buna yüksek bir puan vermesi oldukça ilginç. Stalin'e gelirsek, Stalin "tek ülkede sosyalizm" tezi ile Marksizme, Marksizmin enternasyonalist özüne baştan ihanet etmiştir. Tezi savunmak adına yapılan (yapılmayan) İspanya iç savaşı, Yunanistan iç savaşı deneyimleri ortadadır. Yoz bürokrasi meselesine girmiyorum bile... Kısacası Stalin bir karşı-devrimcidir. Komünizm (komünist manifesto demiş birisi ne alaka, güldüm) bir ütopyadır ama ancak günümüz koşullarında,sosyalist dünya devriminden sonra komünizm bir ütopya olmaktan çıkacak ve somut bir taban bulacaktır ve yaptığınız gibi sosyalizmi mevcut koşullardan bağımsız düşünüp bok atmak en hafif tabirle kolaya kaçmaktır. Küba'ya da laf gelmiş, doğrudur Küba'da mevcut ekonomik/siyasi sistem tam bir sosyalizm değildir ve bu maddenin doğası gereğidir çünkü TEK ÜLKEDE SOSYALİZM OLMAZ YAŞATILAMAZ! Bütün eksikliklerine rağmen Küba vatandaşlarının sağlık, eğitim, temel gıda, giyecek, barınak haklarını ücretsiz olarak karşılamakta ve onlara insanca bir yaşam sunmaktadır. Bugün Küba vahşi dünya sisteminde direnmeyi başarabilen, barbarlığa karşı mücadele veren birçoklarına cesaret vermektedir.
ombakkombak Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2008 Tek ülkede sosyalizm'in kapitalist dünyada hayatta kalabileceğinin kanıtı Stalin'in Sovyetler Birliği'dir.(Stalin zamanında millet açlıktan öldü vay bilmemne geyikleri yapmayın kapitalist ülkelerde de aynı dönemde çok ağır şartlar yaşanmıştır) Ancak Sovyetler Birliği neredeyse kendi kendine yetebilen dev bir ülkeydi. Yani mesela Çin bugün sosyalizme geri dönse yaşayabilir. Ama ben hasbelkader bir devrim yapsam Türkiye yaşayamaz. Ya da çok ağır bedeller karşılığı yaşayabilir. Ancak şu anda devrimci mücadele sonucu ilerici rejimler kurulabilir. Bunun bir örneği Chavez Venezuella'sı, veya Castro Küba'sı olabilir. Bu ülkelerde rejim halk desteği sağlamış durumdadır. Küba için asker zoru diyenler çıkabilir, Venezüella'da halk askerlere karşı liderlerini savunmuştu.
byzasz Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 17, 2008 Venezuella petrolü var diye biraz silkinmeye başladı, kuba da sürekli tartışılıyor fakir bir ülke, yani bu ülkeler tek başlarına sosyalizmi kapitalist bir dünyada zor yaşarlar, stalin dönemindeki açlık hede hödüsü de gerçek, dünyaın hiç bir yerinde o kadar inan açlıktan ölmemiştir, genede yiğidi öldür hakkını yeme sovyetler bu kadar düşman ülkeye rağmen iyi dayandı..
ombakkombak Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Sovyet Rusya'yı ABD ile karşılaştırırsan tabii çok açlık yaşanmıştır. Ama Sovyet Rusya devrimden önce bir sanayi toplumumuydu? Yoksa tarım-sanayi toplumumuydu? Çarlık Rusyası zamanında da kitleler büyük acılar çekiyordu. Ekim devrimi yıkılmış bir feodal toplumdan ileri bir sanayi toplumu yaratmıştır. Çarlık rejimi tarafından talan edilmiş, İngiliz, Japon, Alman işgaline uğramış, iç savaş yaşamış, bütün dış baskılara rağmen bunu başarmıştır. Kendisini zorla bütün dünyaya kabul ettirmek zorunda kalmasıda cabası. Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra Rusya'da ortalama yaşam süresi 2 yıl azalmıştır. Rusya ileri değil geri gitmiştir. Şu anda palazlanıyor denen Rusya'da ne halk kitlelerinin ne de devletin durumu Sovyetler zamanındakinin yarısı kadar iyi değildir. Rusya'nın sınır komşusu olan 1-2 milyon nüfuslu küçük ülkelerin bile Rusya'ya posta koyduğunu, yüzbinlerce Rus'un dış ülkelerde fahişelik yaptığını unutmayın. Ben Rus olsam Stalin'in başardıklarını asla unutmazdım. Venezüella ve Küba'da tek başına sosyalizm yaşanmayacağını zaten bende söyledim. Sadece ilericidirler dedim. O kadar.
byzasz Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 ewet ilk paragrafın güzel bir özet olmuş doğru tespitlerle berğber..
SturmVogel Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 ombakkombak said: Ben Rus olsam Stalin'in başardıklarını asla unutmazdım. Google'ye Ölüm Trenleri yazar mısın? Gulag da yazabilirsin
SturmVogel Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 18, 2008 Gulag Takımadaları romanından said: stalin bir konuşma yapıyor biryerde. konuşmanın bitmesiyle birlikte bir alkış tufanı kopuyor. alkışlar kesilmiyor. kesilmiyor çünkü kimse alkışı ilk bırakan olmak istemiyor o biçim tırsıyolar yani. sonra yaşlı bir adam dayanamıyor, elleri yoruluyor, kesiyor alkışı. ertesi gün adam infaz ediliyor.
pekaziz Mesaj tarihi: Mayıs 22, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 22, 2008 Bu hikayeye inanan adamın aklı ya geridir, gerçekten çalışmıyordur; veya da azılı bir komünizm düşmanıdır. Başka geçerli sebep olacağını sanmıyorum.
SturmVogel Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Kapağındaki not şu şekildedir: "bu kitapta hayali kişilere ve yaşanmamış olaylara yer verilmemiştir. insanlar ve bulundukları yerler kendi isimleriyle anılmıştır. isim yerine sadece baş harfleri yazılı ise -özel sebeplerdendir. adları geçmeyenler varsa bu da insan hafızasının unutucu oluşundandır -böyle de olsa herşey aynen, hikaye edildiği gibi yaşanmıştır. tamamladığım bu kitabı sızlayan bir kalple yıllarca yayınlamadım; çünkü hala yaşayanlara karşı vazifem ve ölenlere karşı bir borcum vardı. fakat artık kitabımın müsvetteleri devlet emniyet makamlarının eline geçti; artık bana bunu yayınlamaktan başka yol kalmadı." İthaf sayfasındaki not ise şudur: "bunları anlatmak için ömrü vefa etmeyenlere ithaf edilmiştir. beni affetsinler: herşeyi göremedim herşeyi hatırlayamadım herşeyi sezemedim." ------------------ Birşey hakkında "yalan" yada "gerçek" demeden önce Soljenitsin'in hayatını , Gulag kavramını (hatta Ahıska dramı'mı) araştırmanızı öneririm. Gulag 1930-1953 arasında yirmi milyon (sayıyla 20.000.000) insanın kapatıldığı ve bunların on iki milyonunun (sayıyla 12.000.000) yaşamını yitirdiği; yeryüzünde insan eliyle yaratılan cehennem. sovyetler birliği tarihinin kısa ve temiz bir özeti. Ahıska Sürgünü http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=ahiska+turkleri
pekaziz Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Abi o zaman farklı ülkeleri anlatıyor yazarlar. 1 yıl kadar önce Bilim ve Sosyalizm Yayınları'ndan çıkan Stalin isimli kitabın yazarı Jack T. Murphy, ki kendisi İngiliz'dir. 300 sayfalık kitapta ideolojik olarak Stalin sayısız defa eleştiriliyor, ÇEKA'nın faaliyetlerinin bir süre sonra kontrolden çıktığı da açık bir şekilde anlatılıyor. Ancak hiç bir noktada bahsettiğin kitapta anlatılan depot bir rejim sunulmuyor. Ha dersen ki bu adam sosyalist, başka türlü mü diyecekti? Ben de hayır derim, Yunus Nadi'nin İki Sovyetler diye ince bi kitabı vardı (adı yanlış olabilir), orada da seninkiyle alaksı olmayan bambaşka bir ülke anlatıyor.
SturmVogel Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Orada ölüp giden milyonlarca insan ne düşünüyor peki? (2 kere okuyun lütfen, milyonlarca)
pekaziz Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Evet milyonlarca insan ölmüştür. Ama bunun sorumlusu ne Bolşevik Parti, ne de Stalin'dir. Sovyet halklarının temel gereksinimi olan tahıl ürünlerinin gönderilmesi faşist Ukrayna yönetimi tarafından engellenmiştir, kıtlıktan pek çok insanın yaşamını yitirmesine yol açmıştır. Keza savaş sırasında da, Alman ordularının emrine giren pek çok milletten halk (Kırım, Doğu Avrupa çevresi vs.), savaş sonrasında başka yerlere sürülmüşlerdir. Biz nasıl Ermeni'leri techir ederken çeşitli olaylar meydana geldiyse, aynısı Soyvetler için de geçerlidir. Ama öyle bir zaman diliminde yaşıyoruz ki, propaganda ustası kapitalist milletler, kendi günahlarını bile ezilen dünyanın hanesine yazabiliyor.
Öne çıkan mesajlar