Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Arap Emperyalizmi


Çokakýllýadam

Öne çıkan mesajlar

bu sizin `Arap etkisi` dediginiz kulturel degisim eskiden insanlarin milliyet esasina gore degil din odakli bir ayrima gore yasiyor olmasiydi yok araplastik yok aman Turkler cok ustunuz yuce kanimizda bilmemne diye bir dusunce sistemi yoktu. Bu yuzden bu tarz seyler bir sorun olarak algilanmiyordu. insanlar dinlerini en ust kimlikleri yaptiklari icin hayatlarinda bundan esinleniyorlardi. `Kavim` ayrimi bugunku gibi keskin degildi. Tarihi degerlendirirken o gunun ortamini iyi anlamak lazim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bence de var böyle bir şey. Kaynağı da din tabiki "Selamun aleykum - aleykum selam" çok bariz bir örneği. Selam ve merhaba da arapça kökenli kelimeler ama selamlaşmak için onlar yeterli gelmiyor millete, din öğesi içermesi lazım illa. Geçenlerde bizim mahalledeki camiye arap bir hoca gelmişti mesela arabistandan birkaç günlüğüne namaz kıldırmak için. Caminin etrafındaki yollar ful namaz kılanlarla doluydu o zamanlar. Namazı arap kıldırınca daha çok sevap oluyordu heralde.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@Giovanni: İslam iyiliği, anlayışı falan emrederken bizde ve İran vs. bazı ülkelerde en iğrenç bir şekilde algılanıyor. Allah adıyla terör yapılıyor, 9 yaşında kız tahrik olunuyor diye örtünmeye zorlanıyor. Saçma sapan işler. Biz bunlara Müslüman değil diyebiliriz ama onlar ve birçok kişi de onlara Müslüman diyor. Dolayısıyla din var din var, İslam var İslam var. Arapların en iğrenç din ve ahlak anlayışlarını almışız yani. Dolayısıyla sadece dinle ilgili değil Arap kültürüyle ilgili de bir yozlaşma var ülkemizde :(
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bizim toplumumuzun benimsedigi tasavvufisufi Islam anlayisi zaten Arap toplumunda yaygin olan Vehhabi anlayisindakileri muslumanliga oldukca uzak gorur hata musluman olmadiklarini iddia edenler de coktur.

Ama bir etnik koken olarak Araplari genellemek yanlis. Her toplumda bu tarz kinanacak insanlar vardir. Bizim sorumlulugumuz kendi anlayisimiz ve kendi hayatimiz uzerindedir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Türkler'in öz kültürlerinden uzaklaşmaları sadece üst kimliğin din olmasıyla açıklanamaz, din de bu asimilasyonun bir aracı olmuştur zaten herşeyden önce üst kimlik yapılan dine bile baskıyla geçilmiştir. Yeni dinin içine doğan nesiller ise eski gelenekleri sürdürdükleri için dışlanmışlardır, ve evet kültür farkları o zamanlarda da gayet barizdi, Türkler şamanist iken onlara uygulanan toprak sahibi olma, ticaret yapma yasakları gibi fiili yasaklar müslümanlığa geçen Türkler'e de bu sefer göçebe oldukları için uygulanmaya devam edildi. Fiili yasakların yanı sıra sosyal alanda da Türkler göçebeliklerinden dolayı diğer kavimlerce horlanmışlardır ve bulundukları yerlerin yerleşik halklarınca güvenilmez ve barbar olarak görülmüşlerdir. Müslüman Türk hanedanlıkları bile aktif bir şekilde Türkmenler ile akrabalık bağı kurmayı reddetmişlerdir. Türkler'in kendine has geleneklerine hep tepeden bakılmıştır, Kaşgarlı Mahmut Divanı Lugatı Türk eserinde Oğuzlar'ı tanıtırken onlara ve geleneklerine küfür etmekten çekinmemiştir.
Türk hanedanlıklarında bile Türk dili aşağılık görülmekteydi, Arapça ve Farsça'nın prestijli olması, Türk geleneklerinin dışlanması ve islam adı altındaki Arap kültürü pakedi sebebiyle Türkler'in davranışları, yaşam biçimleri ve dilleri bu iki kültürün asimilasyonuna uğramıştır, öz ahlaki değerleri kaybolup yerini Araplar'ınkiler almıştır. Eski geleneklerini bir nebze muhafaza edenler ise Alevi'liği yaratmışlardır onların durumu da ortada zaten.

Ekleme: Bu arada önceki mesajlarımdan birinde bütün Türk kavimlerinin anadoluya geldiklerinde müslüman olduğunu söylemişim, bu onuda yanılıyor olabilirim çünkü bir yerde Çepni boyunun anadoludayken şamanlıktan aleviliğe geçtiğini okudum. Doğru mu değil mi bilmiyorum ama sonuç olarak yanılmış olabilirim, yanılmışsam özür dilerim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Katar demokrasiye ne katar?


hurriyet.com.tr



En zengin Körfez ülkelerinden Katar'da bugün "8. Doha Demokrasi, Kalkınma ve Serbest Ticaret Forumu" başlıyor. Peki Katar ne kadar demokratik?


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Katar Devleti Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Hamad bin Jassim Bin Jabr Al Thani’nin daveti üzerine Katar’a gitti.

Erdoğan, bugün başlayan resmi ziyaret kapsamında, ilk gün “8. Doha Demokrasi, Kalkınma ve Serbest Ticaret Forumu”nun açılış oturumuna katılarak bir konuşma yapacak.


Ziyaret çerçevesinde Katar Emiri, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı ile Başbakan Yardımcısı, Enerji ve Sanayi Bakanı’yla görüşmeler gerçekleştirecek olan Erdoğan, ayrıca Katar İşadamları Derneği'nin düzenleyeceği bir yemekli toplantıda Türk ve Katar’lı işadamlarına hitap edecek. Erdoğan, 15 Nisan Salı günü Türkiye'ye dönecek.

"8. Doha Demokrasi, Kalkınma ve Serbest Ticaret Forumu"na ev sahipliği yapan Katar ne kadar demokratik?

KATAR HAKKINDA:

- 1800'lü yılların ortalarından beri El-Thani ailesi tarafından yönetiliyor.
- 1972'den beri ülkenin hükümdarı olan Emir'i, oğlu Hamid Bin Halife El-Thani, 1995'te darbeyle indirip yerine geçti.
- Emir Hamid Bin Halife El-Thani 1995'ten beri Katar'ın tek ve mutlak yöneticisi.
- Ülkede seçim yapılmıyor. Bakanları Emir atamayla göreve getiriyor ya da görevden alıyor.
- Kadın haklarıynı düzenleyen herhangi bir yasa yok. Miras ve medeni yasalar, şeriata uygun. Bazı suçlar (zina gibi) da şeriata göre cezalandırılıyor. Ancak Suudi Arabistan'dan biraz daha liberal sayılabilir. Çünkü kadınlar araba kullanabiliyor.
- Ortadoğu'nun doğal gaz ve petrol zengini ülkenin nüfusu 1 milyona yakın.


http://www.hurriyet.com.tr/dunya/8680435.asp
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Çokakıllıadam said:
Merhaba arkadaşlar bir konu hakkında görüşlerinizi merak ediyor ve bir kaç soruma cevap arıyorum.

Geçenlerde okuduğum Emre Kongarın, ''Tarihimizle Yüzleşmek'' adlı eserinden bir alıntı yapmak istiyorum ilk önce.
said:

Türkiye için en büyük tehlike Arap emperyalzimidir, çünkü inanç yoluyla kalpleri ve zihinleri fethetmekte, sadece kültürümüzü değil, siyasal rejimimizi de tehdit etmektedir. Tabii bu tehlike Amerikan kültür emperyalizminin gücünü ve tehdidini de azaltmaz. Daha da tehlikeli olan, bu iki emperyalizmin ittifak halinde geneleksel ulusal kültürümüze saldırmalarıdır.

Emre Kongar


Şimdi burada bahsedilen ağırlıklı olan kültür emperyalizmidir sanırım. Çünkü arapların bizi kültür emperyalizmi haricinde nasıl tehlike uyandırdıklarını bilmemekteyim. Bu durumu açıklar mısınız? Öncelikle Arap kültürü bizi asimile etmekte mi? Bir kaç örnek verebilir misiniz?. Bir kaç tane de sorum var arap kültür emperyalizmi ile ilgili.

İlk öncelikle ''Arap kültür emperyalizmi?? doğru bir tanım mıdır?


Şimdi insanlarımızın ''Selamun aleykum - Aleyum selam'' şeklindeki selamlaşması kültürel dejarasyon mudur?



'Emperyalizm' ve 'Kültür Emperyalizmi' arasındaki farkı 3-4 cümleyle özetliye bilir misiniz?

Şimdilik bu kadar biraz karıştırdım gibi geldi cümleler kötü oldu filan, kusura bakmayın.
Konuyu medeni bir şekilde saptırmadan tartışırsak bilgilenir, öğreniriz. Hepinize teşekkür ederim.


Bahsettiği konu Türkiye'yi İslamiyet üzerinden Araplaştırmak meselesi.
Ancak "selamun aleykum - aleykum selam" meselesi kadar basite indirgenecek bir mesela değildir.

Türkiye'de Arap-İslam sentezine zorlandırılması, epey bir süredir mevcut.
"İslam" adı altında, Arap kültürünün dayatılması en büyük örnek. Bu arap kültürüne karşı çıkanlara da "sen islamiyete karşı çıkıyorsun" tarzı yaklaşımla sindirmeye çalışmaktalar.
Bunun dışında her müslümanın zorla arapça da öğrenmesi gereklidir, ibadetini arapça yapmalıdır da dayatılmakta, sanki Allah'ın Türkçe bilmediği gibi yaklaşımlar yaratmaktalar.
Arap kültürü altına sokularak, Anadolu ve Türk kültürü yokedilmeye çalışılmaktadır.
Türkünün arabeskleştirilmesi, dansöz ve devenin Türk kültürüymüş gibi gösterilmesi...

En basitinden, Türk ve Anadolu yapısı aslen "anaerkil" yapıdadır. Özellikle Ortaasya Türk toplumları.
Ancak arap kültürü zorlatılarak, "ataerkil" yapıya geçilmeye zorlanmaktadır.
Kadının geri plana itilmesi en önemli sonucudur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Türkçe bir selamlaşma şekli yoktur ki. Araplar Selamunaleykum aleykumselam diye selamlaşmazlar ayrıca. O seviyeden bakarsak bir yere varamayız. Arap ve Türk toplumları 1000 yıl gibi dev bir süreyi aynı siyasi oluşum içerisinde geçirdiler. Aynı dine mensuplar. İki toplum arasında kültürel geçişler olması normaldir. Türk toplumunun üst kesimleri cumhuriyet ile birlikte bu kültürden sıyrılıp avrupalılaştıklarını zannediyorlar. Şu kadar söyleyebilirim; kendi gelir ve eğitim seviyenizdeki bir Arap gencinden çok farklı olmadığınıza emin olabilirsiniz. (Tabii bu söylediklerim Körfez araplarını kapsamıyor. Suudi Arabistan civarı. Onlar zaten şaka gibiler. Herhalde Arap kültür emperyalizminden kast ettiğiniz de bu Körfez arapları oluyor)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bone dogru tespitlerin var ancak sunu belirtmek isterim ki Arapca ibadetteki asil olay namaz icin Kuran`dan parcalar okunuyor olmasi ve Islam inancina gore Kuran`in anlam kaybina (madden ve manaen) ugramadan 1 e 1 tercume edilmesini imkansizdir. Ruhunu da kapsayacak sekilde tam anlamiyla soylenebilmesi icin namaz Arapca`dan okunarak kilinir. Zaten namazda okunacak parcalar bellidir Turkce`sini dusunerek kilmak da her turlu Islami kaynakta tavsiye edilir.

Yani Allah`in Turkce anlamyacagindan degil de Kuran`i hakkkiyla ve tam dogru olarak zikretme cabasi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ombakkombak said:
Türkçe bir selamlaşma şekli yoktur ki. Araplar Selamunaleykum aleykumselam diye selamlaşmazlar ayrıca. O seviyeden bakarsak bir yere varamayız. Arap ve Türk toplumları 1000 yıl gibi dev bir süreyi aynı siyasi oluşum içerisinde geçirdiler. Aynı dine mensuplar. İki toplum arasında kültürel geçişler olması normaldir.

Selamlaşmak için öz Türkçe'de "esenlikler" denir, selamlaşma gibi en basit jestin olmadığı bir dil yoktur zaten. S.A-A.S ikilisi Araplar'dan gelmiştir ve Arapça'dır. Arap ve Türk toplumları her ne kadar aynı siyasi birlik içerisinde uzun süre varolmuşlarsa da Türkler'in tamamının etkileneceği bir kültür alışverişinin olabileceği kadar iç içe yaşamadılar, ortak yaşam alanları azdır. Gerçekleşen olaya kültür alışverişi denebilmesi için karşılıklı etkileşim olmuş olması gerekir bir taraf hep vermiş diğer taraf hep almış ise burada alışveriş yoktur. Araplar da medeniyetin incisi olmadığına göre ve yaşanan değişiklikler daha ideal bir yaşam için değil aksi günah olduğu için yaşanmışsa burada alışveriş değil asimilasyon vardır. Kaldı ki burada varsayımlar üzerinden değil veriler üzerinden yola çıkıyoruz, birçok kez de belirttim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Giovanni said:
Bone dogru tespitlerin var ancak sunu belirtmek isterim ki Arapca ibadetteki asil olay namaz icin Kuran`dan parcalar okunuyor olmasi ve Islam inancina gore Kuran`in anlam kaybina (madden ve manaen) ugramadan 1 e 1 tercume edilmesini imkansizdir. Ruhunu da kapsayacak sekilde tam anlamiyla soylenebilmesi icin namaz Arapca`dan okunarak kilinir. Zaten namazda okunacak parcalar bellidir Turkce`sini dusunerek kilmak da her turlu Islami kaynakta tavsiye edilir.

Yani Allah`in Turkce anlamyacagindan degil de Kuran`i hakkkiyla ve tam dogru olarak zikretme cabasi.


O zaman allah neden arapcanin hukum surdugu bir yere gondermis dinini diye sormak istedim. Arapcadan cevirisi mumkun degil, illa carpitilacak, din yanlis anlasilacak, yayilamayacak kolay kolay. Bunlari bile bile oraya kitap inecek.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Herhangi bir dil de hakkiyla tam olarak cevrilemeyecekti.
Bu, materyel anlamdan cok yine bir inanc barindiriyor o yuzden kalin kalin Islam inancina gore dedim. Cunku Kuran`in tam olarak o sekilde olmasinda cesitli hikmetler olduguna inanilir.

Fikrimce, mealle carpitilma olmaz yani teknik olarak cok yakin bir ceviridir. Gercekten ustunde komisyonlar calisan kac yillardir surekli hatalardan arindirilmaya calisilan epeyce de konusulup tartisilarak cikartilan kisaca yanlis yapmaktan da cok cekinlildigi icin ince islenen bir seydir. Carpitilma ancak insanlarin yazdigi yorum kitaplariyla olur. Bunda da carpik yoruma inanmayip Kuran`i anlamak her muslumanin kendi sorumlulugudur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Giovanni said:
Bone dogru tespitlerin var ancak sunu belirtmek isterim ki Arapca ibadetteki asil olay namaz icin Kuran`dan parcalar okunuyor olmasi ve Islam inancina gore Kuran`in anlam kaybina (madden ve manaen) ugramadan 1 e 1 tercume edilmesini imkansizdir. Ruhunu da kapsayacak sekilde tam anlamiyla soylenebilmesi icin namaz Arapca`dan okunarak kilinir. Zaten namazda okunacak parcalar bellidir Turkce`sini dusunerek kilmak da her turlu Islami kaynakta tavsiye edilir.

Yani Allah`in Turkce anlamyacagindan degil de Kuran`i hakkkiyla ve tam dogru olarak zikretme cabasi.

zaten tercüme denilen şey asla 1e1 çevrilmez.

İngilizce-Türkçe tercümelerde de böyledir, Kuran (Arapça)-Türkçe tercümelerde de böyle olacaktır.
Ancak "1e1 aynı ruhu taşımıyor" bahanesiyle tercümeye karşı olmak yanlıştır. Sonuçta o Arapça yazılmış Kuran, tercüme edilmediği sürece illa o Arap dönemini yaşayarak, Arap kültürüne bakarak ve Arapçayı anadil şeklinde özümseyerek okumak gerekiyor. Yoksa Türk birisi için Arapça okuduğu duadan hiç bir anlam çıkmıyor.

Gerçi arapça bilmediği için ne kadar "ruhunu korusun" diyerek Arapçasını okutsan da, o Türk için sonuçta anlamsız cümleler bütünü olacaktır o dualar, o kuran.
Zaten birçok kişi okuduğu duaları "Allah'a yalvarmak" gibi değil de, "rpg oyunlarında büyü yapma sözleri" gibi algılıyor.
Biraz da bu yüzden benim gibiler Türkçe ibadet'i destekliyor :P
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Hayir hayir tercumeye karsi cikmak degil Kuran bilakis dusunulup anlasilmasi icin varolan bir kitap. Ancak adina Meal diyorlar yani anlami demek. Tercume yani teknik olarak. Ruhu tasimama olayi sadece yukarida dedigim gibi Islam inancina gore o kitabin indigi sekilde bazi hikmetler olduguna inanilir. Yoksa materyel anlamda cok cok yakin bir tercumedir zaten meal sadece biraz alcakgonullu bir adlandirma gibi diyelim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

mahmut tuncer said:
Selamlaşmak için öz Türkçe'de "esenlikler" denir, selamlaşma gibi en basit jestin olmadığı bir dil yoktur zaten. S.A-A.S ikilisi Araplar'dan gelmiştir ve Arapça'dır.

esenlikler diye selam veren Türk daha görmedim. Özür dilerim

Benim söylemek istediğim; köktendinci İslam, arap kültürü demek değildir. Aynı aşırı dincilik Arap ülkeleri içinde bir tehdittir. Arap kadınları 1970 lerde 80 lerde bugün olduğundan çok daha açık ve özgürdüler. Arap divalar Avrupa ülkelerinde konserler veriyorlardı, Arap yazarlar nobel kazandılar. Arap ülkelerinde; özellikle Beyrut ve kahire'de dünya çapında üniversiteler vardı. 1980'lerin ikinci yarısından sonra Körfez sermayesi çok palazlandı ve Amerikan-İsrail desteğiyle bu Aşırı Dinciliği diğer islam ülkelerine yaymaya başladılar. İran devrimininde bunda etkisi olmuştur aynı zamanda. Ama sizin korktuğunuz şey Arap kültürü değildir. Sizin Arap kültürü dediğiniz şeye bende karşıyım. Benim söylemek istediğim; Suudi Arabistan'a bakıp tüm Arap kültürünü küçümsemeyin. Mısır, Lübnan, Suriye, Cezayir, Tunus gibi ülkelerde ciddi bir kültür vardır. Ve bu kültür Henüz tam anlamıyla ölmemiştir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Cunku namazin farzi Kuran`dan okumak o yuzden. Hani o kendine has hikmetleri olduguna inanilan aslindan (umarim anlasiliyordur hani Islam inanci diyalektiginden yaziyorum ordan bakmaya calisin [anlattigimin arkasinda ne oldugunu izaha calisiyorum yani sadece.]). Dedigim gibi anlami zaten meallerde yaninda yaziyor anlamini ogrendikten sonra anlamadan dua etmek diye bir sey soz konusu degil ve yanlis.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ombakkombak said:
mahmut tuncer said:
Selamlaşmak için öz Türkçe'de "esenlikler" denir, selamlaşma gibi en basit jestin olmadığı bir dil yoktur zaten. S.A-A.S ikilisi Araplar'dan gelmiştir ve Arapça'dır.

esenlikler diye selam veren Türk daha görmedim. Özür dilerim

Yahu biz de bundan yakınıyoruz zaten, Türkçe'si dururken Arapçası kullanılıyor diyoruz bir lafı 40 kere söyletmeyin kardeşim enine boyuna okuyun konuyu ya.
ombakkombak said:
Benim söylemek istediğim; köktendinci İslam, arap kültürü demek değildir. Aynı aşırı dincilik Arap ülkeleri içinde bir tehdittir. Arap kadınları 1970 lerde 80 lerde bugün olduğundan çok daha açık ve özgürdüler. Arap divalar Avrupa ülkelerinde konserler veriyorlardı, Arap yazarlar nobel kazandılar. Arap ülkelerinde; özellikle Beyrut ve kahire'de dünya çapında üniversiteler vardı. 1980'lerin ikinci yarısından sonra Körfez sermayesi çok palazlandı ve Amerikan-İsrail desteğiyle bu Aşırı Dinciliği diğer islam ülkelerine yaymaya başladılar. İran devrimininde bunda etkisi olmuştur aynı zamanda. Ama sizin korktuğunuz şey Arap kültürü değildir. Sizin Arap kültürü dediğiniz şeye bende karşıyım. Benim söylemek istediğim; Suudi Arabistan'a bakıp tüm Arap kültürünü küçümsemeyin. Mısır, Lübnan, Suriye, Cezayir, Tunus gibi ülkelerde ciddi bir kültür vardır. Ve bu kültür Henüz tam anlamıyla ölmemiştir.

Söz konusu ilkelliğe Arap kültürü denmesinin sebebi Arapların medeni kültürü içselleştirememiş olmalarıdır. Bir dönem daha yüksek bir özgürlük yaşamış olabilirler, bu sosyal özgürlükler sömürgecilerinin oturtmuş olduğu batı sisteminin ürünüydü fakat uzun da sürmedi, batılılar yerlerini yerel kontrollere bıraktıkça ilkel adetlerine geri dönmeye başladılar. Araplar öz kültürleriyle modern hayat koşullarının sentezini yapamadıkları sürec,e 1500 yıl önceki hali günümüzde varolmaya devam ettikçe ve bizim ülkemizde canlandırılmaya çalışdıkça Arap kültürü=ilkel kültür olarak görülmesi doğaldır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bir kere turk kulturunun t sini okumayip yardirip arap kulturunu yuceltmek budur iste.

Birincis turkler araplarla tanismadan once araplara gore gayet ilerdeydiler. 9 yasinda cocuk alip evlenmiyorlar, kadini insandan sayip gerektiginde hakanlik makamini emanet ediyorlardi. Ustune temizlik turk irkinda gayet onemliydi, bir gocebe icin en buyuk korkulardan biri hastaliktir, cunku tedavi sansi yoktur o yuzden temizlikte gayet iyiydik kicini tasa silen arap irki gibi degildik.



huun said:
molto said:
arap isimleri kullanmaya başlayacak kadar kendi kültürlerinden uzaklaşmışlardır.


Şöyle birşey var ama; kendi kültürleri dediğin şeyin başlangıcı zaten Sibirya ormanlarında toplayıcılık sonrasında Orta Asya'da ateş ve demiri kendi ruhunun özü kabul eden şamanlarla şekillenmiş bir kültür. Sen kalkıp bu kültürün doğduğu topraklardan bambaşka bir coğrafyada, tarlanın ortasına ev kurup tarım yapmaya başladığında kültüründen uzaklaşman mecburi bir hal alıyor. E geldiğin coğrafyada bugün bizlerin Arap, Fars diye aşağı görme eğiliminde olduğumuz; ama o zamanlar tüm dünyanın en parlak medeniyetini kurmuş adamlar var.

Suyu kutsal kabul ettiği için yıkanmayan bir şamanın, günde beş kere abdest alan imama dönmesinin sebeplerini bugünün en kral sosyoloğu dahi sadece yüzeysel olarak anlayabilir. Bunun ne pis Arapların kültür emperyalizmine kurban gitmekle ne de dejenere olmakla bir ilgisi yok.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Arap Emperyalizmi.

arkadaşlar bir zamanlarda osmanlı Emperyalizmi vardı. Araplara karşı ve bunu araplar üzerlerinden atmış değiller. dünya Arap Emperyalizmi diye birşey yok sadece türkiyede var. buda Arapların türklerden haz almamasıdır başka bir şekilde açıklayamıyorum. Yakında onların petrolleri biter sorarım ben onlara :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...