Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Bu YÖK'le alıp verilemeyen ne?


Bone

Öne çıkan mesajlar

abd'deki gibi olması lazım: misal ben yahudi ve demokratım ve üniversitenin tekine bu sene 59 milyon dolar para ödedim. o üniversitenin idaresi bendedir. rekörünü ben seçerim, o üniversiteyi yazmak isteyen yazsın; istemeyen önünden bile geçmesin.

devlet imkanlarıyla birileri "suyun başını tuttum, heheqoaoq bu da basın toplantısında söylediklerim" diyerek hükümete muhalif olamamalıdır. benim hatırladığım kadarıyle eskiden hemen her kesim YÖK'e karşıydı. bugünlerde laiklik, atatürkçülük falan dediler kimileri sahip çıkmaya kalktı yök'e.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Abd redikali besler, sonra o ülkeyi radikalden kurtarmak için girer. Bunun ne komplike bir yanı, ne açık olmayan bir yanı var. Adamlar hala yapıyorlar bunu bütün dünyaya ve bize. Kendi içinde bölüyorlar milleti. Yani insanlar müslümanlardan korkar oldu, kendi insanından tiksinir oldu. ''Farklı'' kelimesi rahatsız etmeye başladı artık. Her kışkırtmaya gelmeyin. her duydugunuza ''Yapma ya? Vay anasını.'' tepkisi vermeden önce bir araştırın, kendiniz görün. Hiçbirşey göründüğü gibi değil artık ülkede. Ülkeyi taraflara bölmek isteyen çok, fırsat vermemek lazım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@liquid
Monopolitikleştirme üzerine görüşleriniz oldukça enteresan ve düşünmeye değer, fakat harçlar konusunda görüşlerinize katılmıyorum.
Üniversitenin asli görevi tabii ki bilim üretmek ve üretilen bilimi diğer insanlara yaymaktır. Dünya'da bilim üretebilmek için gerekli olan belki de en önemli şey paradır. Bilimsel araştırma konusunda ileri ülkelere bakarsak onların bilime en çok para ayıran ülkeler olduğunu görürüz. Ülkemiz ise maalesef sosyal düzenini oturtamamış ve insanlara sosyal güvence veremeyen bir devlettir. Dolayısıyla insanlar yiyecek ekmek bulamaz iken, zaten fakir olan bir devletin bilime trilyonlarca lira ayıracak parasının olmadığı acı bir gerçektir. Üstüne üstlük kötü politikalarla oy uğruna her ile bir üniversite açılması projesi ile üniversite başına düşen kaynak gittikçe azaltılmıştır(yeni kurulan bir üniversite tahmin edersiniz ki kurulmuş ve işleyen, köklü bir üniversiteden daha çok paraya gereksinim duyar). Bu durumda ya üniversiteler karın tokluğuna çalışacak ve zaten zar zor yapılan bir avuç bilimsel çalışma bırakılacaktır(kaynak eksikliğinden) ya da üniversite kendi kaynağını yaratacaktır. Üniversiteler dolayısıyla kendi kaynağını yaratmayı seçmişlerdir. Eğitim herkes için bir haktır ama buradaki eğitim örgün eğitim yani lise sonuna kadar olan eğitimdir. Ülke politikasının lise eğitimi alan her bireye toplumda bir yer ayırarak , onlara istihdam sağlaması gerekmektedir. Fakat ülkemizde poltikacıların beceriksizliği sebebiyle bu başarılamamıştır. Bunun sonucunda her Türk genci iş bulabilme umuduyla bilim kurumlarına gitmek zorunda kalmıştır. Fakat bu gerçek(eğer üniversite mezunu işsizlerin de oranı düşünülürse) , üniversite eğitiminin zorunlu olmadığını değiştirmez. Kısacası üniversite eğitimi paralı olabilir(Fransa, Kanada gibi sosyal yapısı kuvvetli devletlerde bile neredeyse bütün üniversiteler devlet üniversitesi olmasına rağmen harç parası(tuition) alınmaktadır). Kaldı ki üniversite eğitimine Türkiye'de verilen para komik bir paradır. Eğer harç ücretlerini belirleme yetkisi bana verilseydi en azından iki katına çıkartılmasını talep ederdim. Neden mi? Çünkü ben de devlet üniversitesinde okuyan ve maddi durumu fena olmayan birisi olarak harç parası olarak bir kuruş ödemedim. Çünkü burs almayanı resmen dövüyorlar. Üstüne üstlük maddi durumu yetersiz bir insan iseniz 3-4 kurumdan burs bile alabiliyorsunuz(özellikle belediye bu konuda çok özenli çalışıp herkese burs veriyor). Sonuç olarak zaten maddi durumu biraz bile zayıf olan bir insanın ödemediği bir para için bu kadar yaygara koparmayı anlamıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

iletişim lisesi mezunuyum. kendi iletişim üniversitelerime giriş hakkım yok. diğer hiç bir üniye giriş hakkım yok. hangi bölümü seçersem seçeyim bir doğru cevabım 0,3 le çarpılıyor. lisede ki herkesin 0,8. Okuldan gelen puanımda çok düşük oluyor otomatikman. Böylelikle sadece meslek yüksek okulunda okuma hakkım oluyor oda 2 senelik sadece.

Bunu yapan YÖK. Başka söze gerek var mı bilmyorum...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

zydar said:
iletişim lisesi mezunuyum. kendi iletişim üniversitelerime giriş hakkım yok. diğer hiç bir üniye giriş hakkım yok. hangi bölümü seçersem seçeyim bir doğru cevabım 0,3 le çarpılıyor. lisede ki herkesin 0,8. Okuldan gelen puanımda çok düşük oluyor otomatikman. Böylelikle sadece meslek yüksek okulunda okuma hakkım oluyor oda 2 senelik sadece.

Bunu yapan YÖK. Başka söze gerek var mı bilmyorum...


Bu sistem doğrudur arkadaş. Meslek Lisesi ara eleman yetiştirir. Bir 4 senelik bölüm okumak isteyen arkadaşlarım lise 2 de düz liseye geçmişti, sende yapabilirdin. Tutan yok.

Reportajlarda görüyorum meslek liseliler; "Avukat olmak istiyorum, doktor olmak istiyorum bla bla..." O zaman ne işin var orda?

Tabii kadın imam ve hatip yokken İmam Hatip Liselerinin yarısının kız öğrencilerden oluşması ayrı bir komedidir ama o da YÖK'ün değil Eğitim Bakanlılğının suçudur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Liquid demiş zaten gerekeni şimdii Lolseliyon deyince dikkatli okudum. Prof'ları kısıtlayan, 12 eylül'le getirilmiş gereksiz ötesi bir kuruluş. Tamamen siyasi bir oluşum olmasına ragmen 'begenemedigi' görüşü direk siyaset yapmakla suçlayıp, ayıklıyor. Oysa üni'lerin düşünce, ifade özgürlüğü yuvası olması, herkesin görüş alışverişi yapabildiği yerler olması gerekliydi. İşi gücü siyasete karışmak, partilere verip veriştirip arasıra ögrenci galeyana getirmek. Eğitimle ugrassalar neyse. YÖK yapmıyor birşey, üniversitelerin eğitimini yükseltecek, gençliğin ilerlemesini kolaylaştıracak. Varsa yoksa şu zor günlerde halkı bölmek, mentalite farklılığı yaratmak.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...