unity100 Mesaj tarihi: Ocak 11, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 11, 2004 50-70 arasi tonla film var tum dunya sinemalarindan. en basitinden bize ulasabilenleri alalim turk tvlerine, pembe panter, kleopatra, baskanin tum adamlari, ucuncu turden yakinlasmalar daha uzayip gider. bir de turkiyede piyasasi olmayacagindan bu gune kadar yayinlanmamis 50 lerde baslayan amerikan gercekci sinema tarzinda olan filmler var. daha ilk kez cnbc e de yayinlaniyor bazilari. ornegin burt lancasterin bir sanat elestirisi yazari tony curtisin de bir oyuncu menajerini oynadigi 50 lere motamot zit asiri realist bir tarzda yapilmis bir film vardi gecen. bunlari haliyle 80 oncesi ve sonrasi turk trtsi ya da yoneticileri almazdi. turk tv yoneticileri de aynen eski yesilcamcilar gibi yapiyor, gidiyorlar wbrosa foxa, diyorlar ver bize bolca eskisinden ucuz, bros da cikariyor 45-49 arasi yapilmis en eski muzikalleri veriyor, bunlar dondurup dondurup yayinliyor. halbuki muzikalin altin cagi 50-60 arasidir, ve bu devredeki filmler haliyle ucuz degildir. dolayisiyla da bizim tvler kilosu 1 milyondan olmadigi icin bunlari almaz. yesilcamda olan halki belese sinemaya goturmek mantigi artik televizyonlarda devam ediyor. belgesel kanallari ve cnbc e istisna.[signature][hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Ocak 11, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 11, 2004 eh türk sineması zaten amerikan sinemasına denklik açısından o kadar yaklaşabilse bugün bunları konuşuyor olmazdık. bizdekiler en çok iş yapıp en ucuza gelecek materyalleri tercih etmişler örnek olarak. ben yine de rezil ötesi diye düşünemiyorum, özellikle de 'tarihi aksiyon'ları. bir ilk denebilir sonuçta her ne kadar yontulmamış olsa da. amerikalıların benzer olayları vardı ama bugünkü aksiyon tanımına daha uzaktı, dramatikti daha ziyade. bir de 'tek adamın 50 kişiyi dövmesi' olayını da en güzel yansıtan film türlerinden biridir. bugün dahi popüler bu olay. şimdi birisi çıkıp iyice yontarak karşımıza getirse iş yapar bu film türü görüşündeyim..[signature][hline]There were two men--they walked the same road, but after ten years they discovered completely opposite truths. So I think if I wander for ten years, I'll be able to find my own truth.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
unity100 Mesaj tarihi: Ocak 11, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 11, 2004 bu gunku aksiyonun, daha dogrusu sinemada aksiyon tarzinin baslaticisi once Douglas Fairbanks, sonra da Errol Flynndir. bu gun klise haline gelmis olan satoda avizeye tutunup ucmalar, adamlarin uzerine kollari acarak atlayip 4 kisiyi yatirmalar 30-40 arasi errol flyn filmlerinde baslamistir. bundan da once fairbanks 30larda daha yeni kurulan sinemada aksiyon diyebilecegimiz ilk filmleri yapmistir. dolayisiyla aksiyon tarzi sinema tarihi kadar eski. 70 lerde tum dunyaya yayilan boyle 'eglenceli dayak' kavrami da sanirim 50 lerdeki bir burt lancaster filmiyle baslamis. iki neseli ve cesur korsan olarak - biri kisa ve dilsiz - herkesi mutlu bir sekilde dovuyor bunlar, alayli tavirlari var ve kimse olmuyor. sonra bu resmen bir donemin olayi haline geldi. her halukarda goruyoruz ki uc kurustan 20 lira cikariyim, arada ne olursa olsun tuccar mantigi turk yesilcamindan turk tvlerine gecmis.[signature][hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Ocak 11, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 11, 2004 eh hülasa bugünün türk sineması daha mı özgün? hiç yapılmamış olaylar mı gerçekleştiriyoruz? hani öyle birşey yapıyorsak, "türk sineması işte bu, şusundan belli" dedirtebiliyorsak bugün ben de beğeneyim eşkiya'yı..[signature][hline]There were two men--they walked the same road, but after ten years they discovered completely opposite truths. So I think if I wander for ten years, I'll be able to find my own truth.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eldar Mesaj tarihi: Ocak 11, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 11, 2004 türk sinemasının olayı (ortalama seyirciyi yakalayamayan) entellektuel seviyesi yuksek filmler yapalım diye seyiricinin salonlardan kaçırılmasıdır. Bu durum yavaş yavaş değişmeye başladı neyse ki geçen senenin en çok izlenen filmlerinden biri türk filmiyse bu sevindiricidir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar