Sam Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 bir zamanlar köleliğin olmadığı bir toplum ütopya idi, 500 yıl önce anlatsaydın "zenciler de özgür olacak, dilediği gibi çalışacak, adil ücret alacak, beyazların ülkesinde yönetici olacak" deseydin "ütopya bu, gerçekleşmesi yanlış olur" diyen çok sayıda alim dikilirdi karşına.. neler eşit olacak? sefalet sürmeden yaşam hakkı, biyolojik zayıflıklardan muaf olma gibi konularda eşit olunacağı zaten sistemin temeli. başka eşitliksizlikler olabilir ama günümüzden daha eşitsiz bir dünya olmasını gerektirecek bir değişiklik yok. elbette brunei sultanı benden daha iyi yaşam sürebilir, bunda ne mantığa ters ne de insanlık dışı bir olay var. ayrıca gördüğüm kadarıyla herkes bir iki olup olmadığı belirsiz dezavantaja işaret ediyor ama kimse avantajlarına dikkat çekmiyor. "körler görsün, sakatlar yürüsün, bunlar güzel ama ben sarımsaklı yoğurt isterim" eheh yani insaf biraz, 1+1=3 mü ediyor bu mantığa göre? :) 10000 kere yatıp kalkıyorsun, bir bakıyorsun yaşlanmışsın. yapmak istediğin pekçok şey vardı ama işti, eğitimdi derken yapamadın. ya da imkanların olmadı. bir 10000 kere daha yatıp kalkıyorsun, artık imkanın varsa da çoğu şeyi yapamayacaksın. bir 10000 kere daha gündoğumunu yaşıyorsan zaten büyük ihtimalle başkalarının sırtında yüksün artık.. hani ben ömrümü dövünerek geçirmeeceğim sonlanmadan bu teknoloji gelir mi diye ama gerçekleştiği görebileceğim bir vakitte doğmuşumdur umuyorum. hoş, ben görürsem de göremeyen yakınlarım için üzüleceğim yüzyıllar boyunca.. düzeltme..[hline]Gimli: Certain chance of death. Small chance of success. What are we waiting for? Sam: Don't go where I can't follow! [Bu mesaj Sam tarafından 25 December 2003 14:44 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
bedeviizz Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 birincisi, dünyanın kaynakları sınırlı ve bu gidişle kısa zamanda da tükenecek. ya da daha doğrusu farklı enerji kaynakları ile farklı şekillerde yaşamaya başlayacağız. örneğin en son, amerika ve rusya'nın sera gazı artışına önlem olarak alınan tedbirlere (kyoto protokolü müydü, neydi?) uymayacaklarını imzalarını çekerek açıkladıklarını duymuştum (ki bu iki devlet dünya sera gazlarının yarısını üretiyor). bu gidişle dünya ikliminde gelecek yüzyılda %5'lik bir artış olacağı söyleniyor. evrim yavaş ama sürekli devam ediyor ve insan da evriliyor. hatta yaz başında haberlere de yansıdı, insanın baş parmağının evrildiğini söylüyor uzmanlar (cep telefonu kullanma şekli olarak). yani teknoloji devrinde, biz de ona göre evriliyoruz. yani değişen koşullara göre değişeceğimiz bir gerçek. ama evrim ya da gelişme diyelim buna, gereklilik olduğunda hayata geçer. insan bu yüzyılda, artık evrimi daha teknolojik boyutta ele alıyor. yani artık 4,5 m.lik timsahla 9 m.lik süper timsahın ne gibi farklılıkları var, kuşların atası dinozorlardı... gibi çalışmalara ek olarak insanın gelecek yüzyıla ya da binyıla nasıl evrileceği, teknolojinin buradaki etkenliğini de araştırılıyor. bu sibernetik çalışmaları genetik biliminin gelişmesiyle hız kazandı. insan genetik şifrenin çözülmesiyle, doğuştan çelik gibi sert kemiklere sahip olabilirmiş örneğin, ya da eskiden senelerce virtüöz olmak için uğraştığın, çalıştığın bir müzik aletini 2 ayda çalabilecek hale gelebilecekmişsin. hatta geçenlerde izlediğim bir belgeselde (ciddi bir araştırma yapmadım ama) insan geninde yapılacak küçük bir değişiklikle, marsta yaşayacak insansılar yaratabilirmişiz. ve daha sonra orada yaşayan bu insansı varlıklar, marsı dünya benzeri bir gezegene dönüştürebilirlermiş... ancak sibernetik-robotik insanların yaşayacağı bir dünyayı, bugünkü hali ile algılayamayız. yani gökyüzü mavi, güneş sarı olmayacak o zaman geldiğinde. ihtiyaçlar ve kaynaklar bambaşka olacak. yani sibernetik- robotik olduğumuzda akciğere ihtiyaç duymayacağız dediniz değil mi? tabi ki duymayız, çünkü soluyabilecek kadar oksijen olmayacak. yani insanın akciğer diye bir organı olmayacak. sam dünyanın, yaşamanın çok güzel olduğunu, ölmek istemediğini ifade etmişsin. bunların hepsine katılıyorum. ama senin ya da sibernetik-robotik hale dönüştüğümüzde diğer insanların hepsi bunu isteyecek. hımm demek ki doğumlar karneye bağlanacak. hastalık olmayacak, kavga gürültü bitecek, eşitlik olacak... (bu bana stallone'nin bir filmini hatırlattı, şu sandra bullockla oynadığı. yani düzen bakımından) sanmıyorum. eşitliğin olduğu bir ütopya, sibernetik-robotik olmaya bağlanamaz. sadece bununla olmaz. aslında bir sürü soru (ya da komplo teorisi de diyebilirsiniz buna) üretilebilir. sibernetik-robotik seni kim "işleyecek", neleri nasıl hissetmeni sağlayacak, hatta istediğinde şalterini kim indirecek? daha pahalı ve gelişmiş vücutlar alanlar, daha az teknolojili vücutlar alanlar üzerinde ne gibi bir baskı kuracak? işçi sınıfını bunlar mı oluşturacak gelecekte? peki değişen ne olacak? ayrıca bugünün hastalıkları olmayacağına göre ne gibi aksaklıklar, bozukluklar bekliyor bu bedenleri? bugün çaresi bulunduğu halde, parasızlıktan bu ilaçları alamayıp ölen milyonlarca insan gibi gelecekte ilaç (tamir, bakım, onarım...) tekeli kimin elinde olacak? insanın ihtiyaçları, istekleri ve zevkleri ne yönde gelişecek, neler olacak da biz herkesin istediğini yapabileceğini söyleyeceğiz?.. bilimdeki gelişmeler çok çok güzel ama bunların ne yönde gelişeceğini kestirmek biraz zor görünüyor. bilim neredeyse bir tekel olmuş. insanoğluyla mikroplar sürekli bir mücadelede. biz çözümler buldukça onlar da evrimleşerek karşı önlemler alıyor. ve biz insanoğlunun doğayı kontrol etme isteğinin bitmeyeceği de açık. ancak bizim "rahat yaşam" için geliştirdiğimiz şeyler doğanın dengesini bozuyor. dolayısıyla adımların daha dikkatli atılması gerek. düşünün, bugün sera gazları üretimini durdursak dahi, gelecek 100 yıl içinde dünyanın ısısnın %1,5-2 artacağı söyleniyor ve bu su kaynaklarından mevsimlere, orman tiplerinden havadaki gazlara kadar bütün bir zinciri etkileyecek. bazı hayvan türlerinin yok olmasına neden olacak. hatta insan nüfusunun da büyük bir kısmı yok olacak. dolayısıyla, insanoğlu bir şekilde evrimsel bir değişim yapmak zorunda. ama nasıl?... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Volfied Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Beyler fala okuyamadim kusura bakmayin zamanim yok, ama soole bisi soolemek istiyorum. TUm o dediginiz insanlarin ahlaki dusunceleri, dinsel inanclari, hepsi naturel seleksiyon denen seyin robotlasmis halinin kurbnai olacak. Etrafindaki elit kitle yari robot olunca, sen oleceksin, , robotlarins ayisi arttikca yeni ir irk olacak, ve artik yasayan insanlar degil, robot insanlar olacka, sadece bir istatistik deger olacaksiniz tarihte. Bu asiri derecede sert, kati, ve asla tasvip etmeyecegim bir gelecek, ama ayni zamanda da kafamda tasarladigim insanligin bir sonraki ulasacagi boyut, yani Arthur Clarke in kurguladigi gelecek bence su andaki en mantiklisi. Sirf etrafinizdaki robotlar arasinda yasayabilmek icin siz de robot olacaksiniz, ve bir sure sonra sanatin kaybolmasi size bi anlam vermeyecek, ama bu donemde oyle bir sey olsa gercekten karsi cikacak milyonlarca insan var, ama bir sure sonra olmayacak. Bunlarin hepsi kurgudur, ama bana en muhtemeli bu geliyor, cunku insanlar doyumsuzdur, ve kaynaklar tuketildigi zaan uzaya cikilicak yeni kaynak bulmak icin (kaynaklar belki bizden 1000 yil sonra tuketilir, hic belli olmaz) ve uzayda adaptasyon gerekliligi icin insnalar beyinlerinde bilgisayarlar, belki akcigerlerini gelistiren ozel sistemler ile oksijensiz yasayabilmenin sirrini falan cozecekler. Bilim kurgu da bu cesit fantazilerden yaratilir. Gercekten de son gunlerde gordugum en kaliteli konu.[hline]Lights out, . As you hit the ground... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Venator Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Sam, herkesin eşit olduğu ütopyası bugün gerçekleşti mi. Hayır! Köleliğin olduğu zamanlarda düşülen fikir herkesin eşit olmasıydı, ve bu hala gerçeleşebilmiş değil. Tamam, gelişmeler oldu ve kölelik yaygın uygulamadan kaldırıldı; ama bizim burada bahsettiğimiz konu farklı. Kölelik insanların sonradan uydurduğu bişeydir, ve insanın kendi yaptığı bişeyi kaldırması zor degildir. Ama insan vücuduyla oynayarak doğanın bize verdiğin bişeyi değiştirmeye çalışıyoruz; ve bu bizim uydurduğumuz bişey olmayacağı için kölelikten çok farklı. Kendi uydurduğun bişeyi kaldırınca bu ütopya olmaz, ama olmayan bişeyi uygulamaya çalışırsan olur. Aldous Huxley'in Brave New World'unu (turkcesini unuttum simdi, biri yazabilse cok iyi olur) okumanı öneriyorum eğer okumadıysan. Bazen 2+2=5, 1+1=3 olur; tartışırken bunu da bi köşeye koymak lazım.[hline]Uuma ma' ten' rashwe, ta tuluva a' lle Don't look for trouble, it'll come to you Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Venator Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Volfied bi yerde haklısın, insanlık ya o yöne gidecek ya da bir anlaşmazlıktan dolayı kendi kendimizi haklayacağız.[hline]Uuma ma' ten' rashwe, ta tuluva a' lle Don't look for trouble, it'll come to you Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Leopar Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 aslında bu tür bir insan-robot dönüşümün sonuçlarını şimdiden tahmin etmek oldukça zor bence.ama eskiden bir oyun vardı , ismide Total Annhilation gibi bişeydi galiba.sanırım gelecekte insanlarla makineler birleşirse bu oyunun konusu geçerli bir senaryo olabilir.birazda kendi kurgumu olaya katıp anlatacağım.ahanda anlatıyorum: "insanlar gelecekte dünyadaki tüm kaynakların tükenmesi üzerine kendi bilinçlerini makinelerle birleştirmek zorunda kalırlar.bütün insanlar kısa zamanda makineye dönüşmüştür.bu ilk başta herkese iyi bir fikir gibi görünmüştür : 500 yıldan fazla yedek parça desteği olmadan var olma , bütün bilgilerin robotların içindeki hddlerde saklanması felan gibi.ama en önemlisi insanların artık hiçbir biyolojik ihtiyacı kalmamıştır.fakat duygularıda kalmamıştır.insanlardan makinelere miras kalan tek şey hep daha fazlasını istemek olmuştur.sonuç olarak tamamen ölmüş dünya makinelere yetmez ve makineler evrenin her tarafına dağılır.ama bütün evrenin sahibi olmakda yetmemiştir onlara.birbirleriyle sistemler için savaşırlar , sonsuz hırslarıyla başka makinelere ait gezegenleri toptan yokederler , makine bedenlerinin onlara sağladığı gücü birbirlerini yoketmek için kullanırlar..." konu yaklaşık böyle bişeydi işte.korkunç bir kader bence.eğer böyle var olacaksam ölümsüzlüğü asla istemem...ama tabii hepimizin gönlünde bir Çelik yatıyor o ayrı :P *!Selam!Ben Çelik , Arçelik.Ya sen kimsin?*[hline]PUMA the Flying Kefal!!!(given by BabacumMostors) Mutlaka sonuna kadar okuyun ve kopun bana dua edeceksiniz... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Solonor Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 volfied a katılmadan geçemiycem. Evet, durmadan robotlar artıcak bir süre sonra insanlar kalmayacak, bu da doğru (bu seneki biologie konumuzdu selektion). Sonunda insan oalrak yaşamak isteyenler robotlar tarafından öldürülecek. Yanlış gözükmüyo. tamamen +1 Volfied.[hline]WtF!?!?! Ben de bir çöpümüz var diye heryerin çöp kokmasına karşıyım... Don't Cause any Trouble. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Venator Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Robotlar insanların daha çok gerisinde ama bunu unutmayalım. Volfinin teorisinin gerçekleşebilmesi için bana göre daha önümüzde asırlar var. Daha doğru düzgün robotları yeni yeni yapıyoruz, bunları insana entegre etmek sonra da bunların normal bir insandan her yönüyle daha güçlü olmasını sağlamamız için daha çok zaman var önümüzde.[hline]Uuma ma' ten' rashwe, ta tuluva a' lle Don't look for trouble, it'll come to you Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mino Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Kısaca Robotlara evet yarı robotlara hayır... Sebepler: Ha diyin ki benim yerime robot çalışsın maaşını ben alayım genel kültürümü geliştireyim kendimi aşayım buna kesinlikle evet derim. Hem kölelik ortadan kalkmış olur ve insan hayatı anlam kazanır. Sanat,spor,bilim,felsefe gibi uğraşlarla insanlık çabuk tekamül eder hatta kendi cevherini keşfedebilecek vakti de bulur (örn. insan maneviyatı, lütfen bunu dinle karıştırmayın) ama üretim sanayi için olmasın bir zahmet. Bok ettik herşeyi çünkü. Hava kirliliği, para sistemi, rekabet, hırs, savaş ve nicesi... Yarı robotlaşma da belki belli yetiler (güç, hız, kontrol vb) kazanacağız ama bunu kendimiz de kısa sürede yapacak durumda olabiliriz yeter ki insan kendine (maddi değil, manevi anlamda da) bunlar için vakit ayırabilsin. Düşünce gücünü kullanan (örn. Uri Geller, Nina Kulagina), mıknatıs gibi çalışan, insan örnekleri var. Demek ki insan bu potansiyele sahip. İşte bu kadar geçen zamanı kendimizi keşfetmeye adasaydık (para gibi maddi değerler uğruna yapılan haltlar yerine) çoktan aşardık bu mevzuları. Robot gibi dolaylı yollara da gerek kalmazdı. Mesela telepati varken telefon kullanıp fatura öder misin? Ben ödemezdim. Aborjinler birbirleriyle bu yolla anlaşıyor mesela. (Ki bilip bilmeden yaşayanlar çoktur zannımca) Düşünceni başkalarına "saf ve katıksız" halde aktarmak varken dillerle kelimelerle o düşünceni sınırlar mısın? Sanat adına (mesela edebiyat) bir şey demiyorum ama anlaşamamaktan dolayı neler olmuş bir baksanıza geçmişe ve günümüze. Gelişmek için insan ilk önce bilincini değiştirmeli (ki bu sadece azınlıkla olacak şeyler değil, topluca uyanış gerekiyor) Bence insan kendi potansiyelinin farkına tümüyle vardığı zaman dolaylı yollara gerek kalmayacaktır. [Bu mesaj Mino tarafından 25 December 2003 19:15 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
-Mandrake- Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 bu tarz bi yaşam ancak insanoğlu zorunda olduğu zaman başlayabilir,oksijen vb.. gibi kaynakların tükenmesi ile bence sen çok sevdiğin bi konuyu bir yaşam biçimi olarak nasıl yaratabileceğini, nasıl varolabilceğini düşündün bunu günümüze/geleceğe nası entegre edebilirim diye volfied a katılıyorum ve yararları var şunlar şunlar diyosunda yararlardan önce,bu olanaklardan yararlanmak için gerekli düzeni,dünya çapında bi organizasyonu kurucaksın ve buda pek mümkün değildir,güç dengesizliği,eşitsizlik ,tekel olma gibi birçok dış etken var arkadaşlar bu konuda bi çok anti tez ortaya sürmüş bile Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Volfied Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Zaten ben ne dedim tum mesajlarimda, bunu ne biz, ne bizim torunlarimiz gorebilir. Ama benim bu tezim bana en gercekci geleni, o yuzden benim tezim oluyor bi bakima, gerci tez de denemez, benim diger kurgulari sentezlememden olusan kurgum. Insanlarin olumu insanlardan gelecek, ne depremler ne seller falan oldurecek bizi kisacasi, o selden kacmaya calisan insanlarin birbirini ezmesi oldurecek belki de, hic belli olmaz. Ama su bi gercek ki insan dunyadaki en doyumsuz ve en bencil canli.[hline]Lights out, . As you hit the ground... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 arkadaşlar, son attığınız mesajlarda belirttiğiniz çoğu noktaya cevap vermişim yukarıda, lütfen ilk fırsatta bütün başlığı okumaya çalışın.. :) yine de kısa kısa geçeyim cevap verilmemiş düşüncelerle.. bedevizz: eşitliğin olacağı düşüncesi bana ait fakat sibernetik & robotik vücutların gerçekleşeceğini bilimadamları, gelecekbilimciler öngörüyor, çünkü teorikolarak mümkün olduğu kanıtlandı. gerçekleşmesi bir zaman meselesi sadece. eğer bütün insanlara doğuştan bu hak verilmese, sadece parası olanlara bile verilse insanoğlunun attığı en büyük adım olacaktır. kimse alafranga tuvaleti ya da ampülü parasız almadı, bugün de herkes sahip değil ama insanoğlunun bunları bırakmaya niyeti var mı eşitliksizten ötürü? şalter indirmek falan yok. bugün de istesen şalterini indirebilirsin istediğin insanın hiçbir cezaya maruz kalmadan yeterli imkana sahipsen. bilgisayarımızı kullanırken "aaah ah windows sadece şu işleri yapabiliyor, halbuki bunları da yapardı" diyorsak başka bir sisteme geçiyoruz, tekelden yapılmayacak elbette. işçi sınıfı diye birşey zaten olmayacak, bu gelişmeden önce ya da sonra, buna bağlı değil. makineleşmeyle ilgili bir konu o.. bu bedenlerin de çeşitli sorunları olacaktır elbette ama bugünkü sağlık sornlarımızla kıyaslarsak devede kulak kalır. bugün ilaç tekeli mi var? parası olan alır, olmayan alamaz. ama kimse demiyor ki "ben tekeli beslemeyeceğim, ilaç almayacağım" diye. sen diyor musun? bütün sorunların çözüleceğini söyleyen olmadı, önemli bir kısmı çözülüyor.. volfi: elit kitle ne yahu? ben miyim, sen misin elit kitle? bu olay milon dolarlık bişi olmadığında zaten esas tarihin en büyük buluşu olacak, bugün 'elit kitle' arabalarla geziyor diye arabasızlar eziliyor mu? arthur clarke'ın düşüncelerini yazdığı vakitle bugünkü düşüncelerin vakti arasında çok fark var, insanlar robotlaşınca duygularının hepsini kaybedip makine olacak, sanat, kültür yokolacak gibi düşünceler eski yeşil 9 inç ekranların, ayaklarıyla yürüyemeyen robotların devrinden kalma düşünceler. bugünkü imkanlar öngörülememiş elbette, o kadarı düşünülebilmiş. ayrıca robotların duygusuzluğu teması bilimkurgu yazarlarının sıkça işlediği bir konudur çünkü çok çarpıcıdır. insanı dehşete düşüren, şaşırtan tema tercih edilir elbette kitaplarda. insan robota dönüştüğü halde aynı duyguları muhafaza ediyorsa oradan çarpıcı hikaye çıkmaz ki.. saendul: eşitlikten bahsettim bedevizz'e verdiğim cevapta; insan doğayı ve kendi vücudunu zaten sürekli değiştiriyor teknolojisinin yettiği kadar. göz rengini beğenmeyip lens takarak değiştiriyor, demek ki imkanı olsa gözünü de değitşirecek. bilumum estetik cerrahiden bahsetmiyorum bile. elbette işlevselliğe yarayan buluşlar olunca vücut parçalarını da değiştirmeye başlayacak, bugün olsa böyle bir imkan millet kuyruklarda birbirini ezer. uzak gelecekler her zaman ütopya gibi gelir insana ama 15 yıl önce internet'i tasvir etsen nasıl gelirdi acaba bir insana? istanbul'dan mogadişu'daki dostunla tavla oynayacaksın? demek 15 yılda bile gerçekleşebiliyormuş ütopyalar.. puma: dediğim gibi, bilimkurgu hikayelerinde 'robotlaşıp, duygularını kaybetmiş insan' teması etkileyici gelir, edebi olarak işlemesi kolay ve etkili bir metoddur. istenilen duyguları da aktarabiliyorsak zaten bu buluşun bir anlamı var ve bence yapılabilir bu.. solonor: kim kimi öldürüyor yahu? sakin, sakin.. :) hayal ettiğim teknoloji geldiğinde onu kullanmamak bugün araba, cep telefonu ya da bilgisayar kullanmak istemeyenler gibi marjinal insanlara itici gelebilir ancak. yoksa sizin anladığınız tarzda bir teknolojiyle zaten %1'den fazlası kabul etmez, bilimsel bir kaynak sunabilsem neler yapılabileceğiyle ilgili, anlaşacağız ama.. saendul, tekrar: o kadar fazla yok, bu asırda gerçekleşmesini bekliyorum ama 50 yıl vardır en az.. mino: "üretim sanayi için olmasın" ne demek? üretim, sanayi olmasa sen nasıl kullanıyorsun şu anda kullandığın bilgisayarı? neyse, konuyu değiştirmeyelim.. insanın potansiyelini ortaya çıkarmak (ki gerçekten böyle birşey varsa, bilimsel olarak uzlaşmaya varılabilmiş bir konu değil sibernetik gibi) çok daha uğraşı, masraf getiren ve her insanın eşit olamayacağı en baştan belli bir sistemse, ve buna rağmen yetersiz kalıyorsa sibernetik karşısında, son derece anlamsız. mars'taki biriyle telepati sağlayabilir misin vücudun mevcut organlarını kullanarak? hayır. peki ya sibernetik vücudunla? evet. bu çalışmaların net bir sonuç verebilmesi gerek önce, buna rağmen sibenetiğe rakip olamaz uzun vadede, ancak o vakit gelene kadar idare edebilir. buna genetik teknoloji de dahil, sibernetik gelene kadar eçici bir çözüm.. mandrake: birincisi kendimibildim bileli ilgimi çekmiştir bu konu ama enbaşta yazdığım gibi son yıllardaki bilimsel gelişmelerle bunun mümkün olabileceği kanıtlanınca daha ciddi olarak düşünmeye başladım ve zaten bilimadamları da bunların gerçekleştirilebileceğini söylüyor. cem yılmaz'ınki gibi bir kaynaktan uydurmuyorum yani.. :) bundan faydalanabilmek için böyle bir Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
The_Delucian Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 olamaz ... neden ? ben yaptım olmadı ... nasıl et ve kemık bırlesınce ınsan olmuyo ... aynı sekılde cıvata ve gres yagı bırlesınce de sıbernetık olmaz ... ruh lazım ruh ... kısaca aynı hıkaye aı mevzuu ... kullanılabılır tasıyıcı olabılır ama asla uretemez ... yapılan sınır tellerı belkı pekcok felc vs ye care olabılır ama ondan oteye zor gıder ... canlıyı tanımlayan en onemlı sey hormonlarıdır hormon suz ınsan yada bu hormonlara tepkı veremeyen uzuvlara sahıp ınsan cık olmaz ... dedım ya ben yaptım olmadı ... gercı sımdı hoca oldu ama aam olamadı ... neymıs neural network mus ...[hline]*The Bagımsız Oyun Bagımlısı ölümüne TURK Aranel Lúinwë Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
EagleEye Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 25, 2003 bencede olmaz heh olmasında zaten iyiyim ben böle :P Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Vampire Mesaj tarihi: Aralık 26, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 26, 2003 Cok ilginc bir konu bikac sey eklemden gecemiycem... (tek ise yariycak yönü fiziksel özürlülere - sakatlara - yardimi olacaktir) -Acikcasi ben bedenimin gercek olmadigini bildigim sürece yasamdan hicbir zevk almam, kiz arkadasimi öptügüm zaman onun civata parcasi oldugunu bilirsem benim icin bir anlami yoktur...Hissetmek en önemli duygudur...Her anlamda hissetmek gerek duygusal yönden gerekse somut olarak...Hickimse yok duygu cipi yapilir zart zurt hikayesini acmasin cünkü hikayedir...Duygu cipi olunca ne olcak sen onun gercek olmadigini bildikten sonra...Ben acikcasi INSAN olmayi hep tercih ederim... -Sibernetik ilk olarak kesinlikle askeri yönde olucak olursa bu bi gercek...Hickimse seni bedavaya robot yapmaz...Zaten anca inanilmaz zenginler robot olur onlarda isterse tabi...Senin seyrettigin programlari bende seyrettim ve TERMINATOR gibi birseyin yapilmasini daha cooooooooooooooooooooooook var yani o yüzden özürdilerim ama biraz sacma geldi bana.Bu dünyada sundan eminim ki insanlarin %90 i insan olarak kalmayi secer...Bununla birlikte suna cok dikkat et...Böyle robot olmak SUCU ne düzeyde arttirir sen hayal edebiliyormusun? Sucu ve acligi azaltmaz tam tersine inanilmaz arttirir...Kesinlikte fakir insanlarda bu özellik olmiycagi icin GÜCLÜ OLAN DAHA DA GÜCLENIR...Daha agressif olur ölümsüz bir George Bush görmek istemiyorum acikcasi kusura bakma veya ölümsüz bir terroristte görmek istemiyorum...Insanlar ac gözlüdür Sam hicbir zaman doyuramazsin ve böyle bir güce sahip olan hep daha fazlasini ister...Sen bile söylemissin "Ben sarimsakli yogurt yemek yerine duvari yikmak isterim"...Duvari yikinca ne olucak ki? Nedir bu güce aclik onu anlamadim...Destruction özlemi nedir bu insanlardaki? Konuyu saptirmaya calismiyorum sadece pembe bir örtüyle kapatilmis bir kabus bu sam...Kiz arkadasina sulancak bir robotun seni bir yumrukta parcalara ayirmasi hosmu olur? -Bu dünyada hicbir sekilde bunlar gercek olmiycak...Ama dedigin birtek sey olucak.Ilerde yari insan yari robot insanlar görücez ve bu dünyanin dahada icine edicekler ve güclerine güc katicaklar...Baris icinde yasamak isteyen hickimse güc istemez Sam...Ben duvarlari yikmak istemiyorum, ben yenilmez olamak istemiyorum, güc her zaman beraberinde cok büyük sorumluluk getirir ve bu Terminatör filmine benzemez... -Düsünebiliyomusun bi karakola dalan yari insan yari robot bi terroristi? Ve bu terroristlerden binlercesini düsün? Ve sunuda acik acik söylemek isterim böyle insanlar kendilerini robotlara dönüstürmeye baslarsa yakin gelecekte buna karsi cikan grupta en önde yürüyenlerden biri olurum...Din konusu beni ilgilendirmez herkesin dini kendisine... Devamli maintanance icin bakim onarima gitmek hosmu olcak? Insan beyni kan ve oksijen olmadan yasayamaz...Ve robot vücutta devamli kani temizleyen oksijenle doldurup beyne ulastiran kisaca akcigerimiz ve kalbimizin islevini gören bi sisteme sahip olmali...Ve calisan her madde asinir, ve icinden tik diye bi civatan attimi tahtaliköyü boylarsin dönüsü yoktur olayi...Hicbir robot insan kadar kusursuz olamaz...Organik varliklar herzaman mekanikleri yöneticeklerdir bunu asla unutmayin...Bir bilgisayar bile organik bir varligin sistematik yönden bir kopyasi olarak alinmistir mantik olarak...Insanlar asla terminatör olmiycak bu bir gercek ve her organik seyin ömrü oldugu gibi insan beynininde bir ömrü var...Kac yüz sene kalabilcek organik beynin mekanik vücudunun icinde sence...Devamli yapay serumlarla beslencek olan beynin ne kadar dayanabilcek iskenceye... -Asil terminatörler eskiden yasiyordu, dogayla icice yasiyorlardi...Insanlar esit yaratildi ama hicbir zaman esit yasamadilar ve yasamiycaklar, güclü herzaman gücsüzü yenicek bi doganin kanunu, dogaya bilim bile karsi koyamazken ona boyun egmekten baska sansin yok...Topkapiyi bikere ziyaret edin istanbuldaysaniz bakin silahlara eski insanlar nasil kaldiriyordu o silahlari ve zirhlari hala aklim almiyor...Topuzlardan 1 tanesi 150 kilo agirliginda ve tek elle tasiniyo...Biz insanoglu kicimizi yayip hazira alistigimz yüzyillardan beri minnacik kaldik ve simdi gücü mekanik kol bacak ve hayallerde aramayalim bence...Cünkü olmiycak, sana iddiaya girerim dünyanin en güclü sibernatik robotunu bile dogal %100 bir insan yener...Bu yüzden tanridan sonraki en yüce varligin adi "INSAN" dir. Su lafi asla unutma Sam : Bedenleri degistirebilirsin ama beyinleri asla. - Ve terror örnegini hep aklinda tut.[hline]Dont make me more aggressive than devil... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mino Mesaj tarihi: Aralık 26, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 26, 2003 said: Sam, 26 December 2003 01:50 tarihinde demiş ki: mino: "üretim sanayi için olmasın" ne demek? üretim, sanayi olmasa sen nasıl kullanıyorsun şu anda kullandığın bilgisayarı? neyse, konuyu değiştirmeyelim.. insanın potansiyelini ortaya çıkarmak (ki gerçekten böyle birşey varsa, bilimsel olarak uzlaşmaya varılabilmiş bir konu değil sibernetik gibi) çok daha uğraşı, masraf getiren ve her insanın eşit olamayacağı en baştan belli bir sistemse, ve buna rağmen yetersiz kalıyorsa sibernetik karşısında, son derece anlamsız. mars'taki biriyle telepati sağlayabilir misin vücudun mevcut organlarını kullanarak? hayır. peki ya sibernetik vücudunla? evet. bu çalışmaların net bir sonuç verebilmesi gerek önce, buna rağmen sibenetiğe rakip olamaz uzun vadede, ancak o vakit gelene kadar idare edebilir. buna genetik teknoloji de dahil, sibernetik gelene kadar eçici bir çözüm.. [/b] Uzun vadede sibernetiğe fark atar bahsettiğim şey. Düşünce gücü çalışmalarına daha 20. yüzyılda başlandı (o da anlayamadıkları olaylar yüzündendi) ki bahsettiğin teknoloji uygarlığının çoook uzunca bir geçmişi var. Bu kadar zaman insanın kendisine harcansaydı şu an bu muhabbetleri etmemize gerek kalmazdı... Bilmem hiç aklında kaldı mı rüyanda herşeyi yapabilirsin. Duvar içinden geçebilir, uçabilir ve ne istersen onu yapabilirsin. Ama bunları yaparken bedeninde değilsindir. Düşündüklerini yapmak için oluşmuş bir şeydir beden. Beyin düşündüklerini yapmak için kendini geliştirir böylece bedensel olarak düşüncelerini aktarabilirsin. Mesela müzik aleti çalmak için bedenini (el, ayak vb.) ona göre eğitmen gerekir. Beyin müzik aletine göre protein bağları üretir ve kaslarını kontrol eder. Kaslarının rahat kontrol edilmesi için onların çalışması ve o işe alışması gerekir. (kimse doğuştan gitarist el yapısı futbolcu ayak yapısı vb. ile doğmuyor) O yüzden virtüözite olayı için seneler gerekiyor. Ama düşüncede istediğin parçayı, istediğin şekilde hatasız oluşturabilirsin. Sadece başkalarına aktaramazsın düşük frekans olarak. Eğer telepati ve düşünsel iletişim olsaydı aktarabilirdin mesela. Ve bunun için dolaylı yol gerekmezdi. Aynı şekilde düşünsel olarak iletişim kurulsaydı kelimelerin getirdiği sınırlama olmaz herşey olduğu gibi anlaşılırdı. Ve bahaneler yüzünden kimse birbiriyle savaşmazdı. Ulaşım konusuna gelince. Bedensiz ulaşım daha kolay oluyor eğer yaşadıysan. Mesela rüyada (ya da astral seyahatta) istediğin boyuta bir anda gidebilirsin. Saf enerji olduğun için de kütle taşınması diye bir olay olmaz dolayısıyla kütleyi taşımak için enerji gerekmezdi. Frekansımızı bedenle beraber yükseltebilseydik saf enerji olup isteğimiz yerde oradaki koşullara göre bedenlenebilirdik. Eğer bedenlenme olayı mümkün değilse enerji halinde gezerdin. Telepati de kurabilirdin vs vs. İşte insan bu olayı keşfettiği zaman sibernetiğe carta curta ihtiyacı kalmayacak. Özürlü insan olmayacak çünkü frekansını yükseltip tekrar düşürdüğünde o eksikliği giderebilecek (isterse tabi) hatta 0 dan doğmayacağı için istediği değişiklikleri yapıp (gerekirse yapacağı icraata uygun beden gibi) doyasıya yaşayabilecek. (Ne kadar fantazi gözüküyor di mi ama değil) Bunlar keşfetmek için de insanların vaktinin çoğunu alan (iş,sorumluluk, dünyevi olaylar) şeylerden bir süre uzaklaşması gerekir. Yani maymunun gözünü açması lazım. Bir bakın insana kendini tanıyacak, keşfedecek zaman verilmiş mi. 6 yaşından sonra bitiyor herşey dar bir bilincin kapısına sürükleniyorsun. Alim insanlar niye yalnızlığa ihtiyaç duyup kapatıyorla kendilerini dağlara taşlara. Bir düşünün. EN basit örnek: Temel ihtiyaçlar karşılanmadan bu şeylere nasıl vakit ayırabilirsin? Herkesin felsefe yapmaya vakti olmuyor bizim gibi. Ya da herkes böyle konularla ilgilenmiyor. Ayrıca azınlığın değil çoğunluğun böyle düşünebilmesi lazım. Çünkü dünyanın gidişatını belirleyen "Toplumsal Bilinçtir" Saçmalamış gibi gözüküyor olabilirim. Çünkü ne zaman bunlardan bahsetsem çok az kişi anlıyor. Anlayan bir arkadaşım var yaptığımız muhabbetleri buraya yazsam deli gözüyle bakarsınız. [Bu mesaj Mino tarafından 26 December 2003 14:13 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
-Mandrake- Mesaj tarihi: Aralık 26, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 26, 2003 kimse alafranga tuvaleti ya da ampülü parasız almadı, bugün de herkes sahip değil ama insanoğlunun bunları bırakmaya niyeti var mı eşitliksizten ötürü? bu noktada belkide farkında olmadan kendinle çelişkiye düşüyosun.Daha önce eşitliğin sağlanabileceğini söylediğin halde bu cümleden eşitlik sağlanmasa bile (ki bu cümle bence eşitliğin sağlanamayacağına seninde azımsanamayacak bi ihtimal verdiğin anlamına gelir ) insanlık için büyük bir adım olucağını söylüyosun bu bundan yararlanan insanlar için büyük bi adım olucak ,tabi yararlı olursa,yararlı olucakmı nasıl olucak konusuna girmiyorum, bundan yararlanabilenler müthiş bir ivmeyle gelişip ilerlerken diğerleri onları seyretmekle yetincek,belki biraz hayatlarını kolaylaştırıcak-uzatıcak gelişmeler buluşlar olucak fakat bu gelişmelerden faydalanamıcaklar yada faydalanıp sağlıklı bir köle gibi yaşıcaklar çünkü : olayları biraz tarih süzgecinden geçirirsen,geçmişten günümüze kadar olan iktidar-güç savaşını göreceksin,sadece yöntemler değişti,belki bu seferde yöntem değişicek fakat bu sefer ki güç çok büyük olacak, karşı konulması çok zor, hem işçi sınıfı nası olmucak işçi sınıfının olmaması için bi kere herkesin eşit olması gerekir,bu mümkün değildir afrikadaki insanlara bedava sibernetik aletler takıcaklarmı buzdağının üstünde işler güllük gülistanlıkken buzdağının altında işler öyle olmayacak ,buzdağının altı unutulacak orda insanlar ezilicek,despot yönetim uygulanıcak *!Karl Marx mode on* Fakat bu sistemin silahları aynı zamanda sistemin kendisine ölüm getirecek silahlar olacak. Ama sistem kendisine ölüm getiren silahları yaratmakla kalmamış; bu silahları kullanıcak adamlarıda yaratmıştır, modern işçileri *!Karl Marx mode off* :) bence eşitliğin olamayacağını farkında olmasanda kendi mesajlarında içerdin [Bu mesaj -Mandrake- tarafından 26 December 2003 20:46 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
OwnerRavenLoft Mesaj tarihi: Aralık 27, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 27, 2003 Eğer böyle bişi olursa ben size bu dünyanın geleceğini hemen söyleyim. İnsan ırkı ikiye ayrılacak. Cyborg ve insanlar olarak. Ve iç savaşlar meydana gelicek. Aynı Bilim-Kurgu filmlerinde olduğu gibi. Şimdi neden böyle bişi olacak derseniz benim 2 fikrim var. Birincisi maddi durumu yerinde olamayan insanlar (Özellikle ailesinden birinin yada yakını sakat yada büyük bir hastalığı varsa) bu bedenlerini değiştirmiş insanların daha fazla uzun süreli yaşayacağını düşünerek kin tutacaklar. "Devlet bize de böyle bişi sağlamalı. Bu kadar parayı nası buluruz?" gibisinden laflar edecekler. Ve aralarında savaşlar meydana gelecek. İkincisi ise insanlar sadece kendi ırkından olanları ülkelerinde barındırmak isteyecek. Cyborg kılıklı kişileri gördüğünde yada anladığında aralarında ölesiye savaşlar çıkacak. Deminde söyledim. Aynı filmlerde olduğu gibi. Bence bu beden değiştirme projesi rafa kaldırılmalı...[hline]Başlangıcı Olan Herşeyin Bir Sonu Vardır... Mail:mailto:[email protected] Asp,Php,Visual Basic,Delphi,Sphere Scripter,Web Design Bilgi Paylaştıkça Değerlidir... ...::: %100 Bedava Kontör :::... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Aralık 27, 2003 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 27, 2003 beynim durmuş halde 10 saatlik uo mesaisinden sonra ama yazılarınızı okuyorum ve cevapları gelecek muhtemelen bu akşam, kendi aranızda beyin fırtınasına devam edin.. ;) (heh herkes bana saydırıyor gerçi, unity gibi hissettim kendimi bir an valla helal olsun adama)[hline]Gimli: Certain chance of death. Small chance of success. What are we waiting for? Sam: Don't go where I can't follow! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Jaan Mesaj tarihi: Aralık 27, 2003 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 27, 2003 yok sam bu konuda sonuna kadar yanındayım. (arkanda değil :-P)[hline]NO PAIN NO GAIN ® © icq:108382340 oxxx[==============> Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar