Gittikten sonra..

[Halfmumi]

*Kolundaki saatininin yazıya rahatsızlık verdiğini anlayarak çıkardı..Bıraktı sol yanında
duran minik sehpanın üzerine*

Klavye ile daha rahat yazı yazabiliyorum şimdi.Zaman ne kadar çok çabuk geçiyor.Ardıma baktığımda
yıllar önce daha ilkokula başlamadan önceki günlerimi hatırlıyorum.Herşey bilgisayarın 1 ve 0 ları
gibi ilerliyor.Bilgisayarın Sıfırıda benim,biride..Bir hiçim ve ardından Bir sıfırım,böyle devam
ediyor bu kombinasyon.Kafamın içinde herşey bir bir dönüyor çorba misali.Öyleydi ya,senden "nefret"
ediyorum diye haykırmıştım ya sana..Yalanmış..Affet lütfen beni.Affetmesende sorun değil gerçi,zaman
her ikimizede hataları gösteriyor.Sensiz,özgürlüğün,acının,sessizliğin ve diğer ne kadar kavram varsa
hepsinin ne oldugunu daha iyi anlıyorum.Tüm ruhum bir parça acı içerisinde kıvranıyorken senin
hayalin gelip sadece benimle dalga geçiyor aslında.Bu yaptıklarımdan sonra herşeyi bir bir döndürüyorum
tekrar.Ve ileriye bakıyorum,geleceğe..Geçmiş Bir oylum tabakası bıraktı bende ama o oylumları umursamıyorum
bile..Gelecekte yazılı oluyor herşey bir çok zaman.Geçmişe ne zaman baksam ağlıyorum çünkü.Geçmişim
kötü mü?Evet.Hayır.Kararsızım.Ama şu kesinki,acı veriyor,kor bir demiri tutmak gibi kalbime.

Parçaları tek tek atlıyorum çünkü hiç biri senle beraber olmayınca mutluluk vermiyor.Hüznün sensizde
bir adı yokmuş.Evet.Gel kurtar beni buralardan,lütfen.Bir kader yaz bana yeniden.Bir efsane olsun
eski zamanlarda geçenler gibi.Nerede o leyla ile mecnun?Nerede bana onlar gibi rüya hazırlayacak olan
sen?Pişmanım..Kabul.Silah? Vereyim bir dakika..Nasıl bir şey istersin?Bıçak bence çok daha uygun olur.
Kalbime iyi saplarsın önceden sapladığın gibi..Dermanım kalmadı.Al beni yanına Barış abinin şarkılarında
dediği gibi.Yerlerden yerlere vur ama al beni ne olur.Efsanevi yüzen şehir venedikte yapalım bir düğün,
bir bir güller açsın heryerde.Bir bir mutluluk gözyaşı aksın gözlerinden yerlere...Dayanamıyorum..
Al beni yüreğine..

Ağlayamıyorum eskisi gibi.Ağlayamamak hiç bu kadar zor gelmemişti bana.İnanmıyorum ben bile kendime.
Ben,ben değilim çünkü,sendeyim.Sende olduğumdan mı Yağmur dışarıda bitmek bilmiyor?Yoksa benim
hayatımda mı hep böyle?Soru sormuyorum kabul.Zayıflıktır demiştin ağlamak.O da yok bende..
Burada oturuyorum tek başıma yine elim telefona gidiyor Ama senin numaran yok,Silinmiş gitmiş
bir anda belki büyük bir sinirle...Belki bir damla gözyaşı ile anlatmışım sana derdimi o kontörlerde...
Bir yaprak daha düşecek şimdi ağacımdan..Yıllanıp gidiyorum işte şarap misali.Geri dönmüyorum ya,sen
nasıl istersen.Kıskanırsın belki ilerde..
Mezarımdaki tabutla beraber uzanıp mışıl mışıl uyurken.

" " "
-Sözünden geri dönmeyeceksin,kabul mu?
-Kabul sen nasıl istersen...
-Söyle o zaman..
-Seni seviyorum
-Olmadı bir daha söyle
-Seni delice seviyorum
-Ama bak dönmek yok bu sözden?
-Ölene kadar Seni Delice seveceğim nasıl?
-Tekrar edeyim mi?
-Sonsuza kadar seni seveceğim.Hah.Şimdi oldu mu acaba Leydim?
-Yaaa Öyle mi?
-Evet Evet evet..Hatta bir daha evet
-Dememi bekliyorsun değil mi?
-Neyi
-"Seni seviyorum" dememi
-Zaten dedin..Bende Seni çok seviyorum..Geri dönmek yok bak ama ;)
-Ya varya sen tam öpülmeliksin.. :)
-Öp o zaman
-Olmaz senin istemenle,isteğe göre öpüm yapmıyorum öyle.
hem her içimden geldiğinde öpücek olsaydım seni..Oooo işimiz vardı
-Haklısın,ama bende seni seviyorum..Öpsende öpmesende öptürmesende..
...
" " "

Bir tarih...

"
Ve bir daha güneş hiç doğmadı o dağların arkasından.Yeşil çimenler kızıla boyandı ve öyle kaldı sonsuza kadar...
Sessizce Rüzgara karşı uçuyordu o kuş..Kanadı kırık,yüreği yaralı..
"

*!Masadan Ayrıldı..Kafasında çınlayan sesleri Bastırarak uykuya daldı*[hline]Dream as u never die,live as you can die tomorrow
Always remember;death is only a Begining
Only in My Dreams Now...Curse!
Jimenez artık LTDF da olamayacak...

[Halfmumi]

En az 10 kişinin okuyup hiç kimsenin parmağını bir yorum için 1-2 kelimeye çalıştırmamasına çok alındım doğrusu..
En azından bundan sonra yazmaya gerek yok sanırım :X.[hline]Dream as u never die,live as you can die tomorrow
Always remember;death is only a Begining
Only in My Dreams Now...Curse!
Jimenez artık LTDF da olamayacak...

[ghaldszar]

Ooooo Mumi sen de çok cabuk beziyorsun ama. Bir yazarın bezdiği nerde görülmüş?

Madem çok istedin yorum al sana yorum.

Çok hoş olmuş. Gerçi ben hiç bir şeyi yarım yarım incelemeyi ya da eleştirmeyi sevmem ama burada bunu yapacağım sanırım. Yarısı çok güzel olmuş. Diyalog bölümüne gelene kadar duyguların yavaş yavaş açılıyor ve yavaş yavaş üzüntünü belirtiyor sıkmadan sana ulaşmamızı sağlıyor gerçekten çok hoşuma gitti. Yanlız gelgelelim diyalog bölümüne geldiğimizde bir anda bir şeyler değişiyor. Gidişat değişiyor, yazıdaki o içine çeken sıcaklık gidiyor ve sanki okuyucu itiyor farklı bir yere götürmeye çalışıyor ama götüremiyor. Evet düşünceler yazılar senin düşüncelerin belki de diyaloglar gerçek diyaloglar (öyle oldugunu düşünüyorum) ama gerçek olsalar bile gerçek değillermiş hissini veriyor. Bir anda o içine çektiği duygu yoğunluğunun dışına itiyor sanki. En azından bende o etkiyi yaptı. Orada bir diyalog çok güzel bir düşünce çok güzel bir farklılık ama bence o diyalog değil. Bence sen seni daha çok etkileyen seni bu duruma getiren duygu yoğunluğunla daha bağlantılı bir diyaloğu oraya aktarmalı onunla bağlantılı bir kapatma cümlesi ya da cümleleri kullanmalısın. Bunu bugün ya da yarın yapmak zorunda değilsin ya da hiç yapmak zorunda da değilsin. Sonuçta bunlar senin düşüncelerin ve senin hislerindir. Bunlarıaktarmakta da başarılısın ve gitgide daha iyi de yapacaksın. Daha iyi olsun diye de hislerinde olmayan bir şeyi yazıya aktarmamalısın.

Eline yüreğine sağlık. Bir de klavyene ;)

[bedeviizz]

bence diyalog önceki üç paragraftaki, artık bir paragraf daha devam ederse, monotonluğa yol açacak duygu selini rahatlatıyor gibi. okurun burada (öncesi ve sonrasında aynı derbederlik devam ettiği için) yaratıcı olmasını sağlayabilir sanki. ben şöyle bir tablo çizmiştim kafamda:

adam kasvetli ve neredeyse boş ve salaş bir mekanda içki içiyor. üzerinde, birkaç gündür çıkarmadığı, kirlenmiş kıyafetleriyle, muhtemelen kirli olan saçlarını önüne, kolunun üzerine koymuş, yarı baygın, sarhoş ve bitkin bir halde oturmaktadır. yukarıdaki düşünceler içerisinde "geçmişteki" bir konuşmanın sesi yankılanır bir anda -> o da bu diyalog.

ya da aynı ortamda sarhoşluğun ve kafa karışıklığının neden olduğu bulanık düşünceler içinde, aslında olmamış, hiç konuşulmamış bir "rüya" görmektedir.

ve ikisinin de sonucunda masadan kalkıp, sallana sallana uyumaya, biraz olsun bu seslerden, düşüncelerden ve hayallarden kurtulmaya gitmektedir.

[Bu mesaj bedeviizz tarafından 24 December 2003 18:03 tarihinde değiştirilmiştir]

[Holy]

Gecenin bu saatinde çok uzun şeyler yazamayacağım belki yazın hakkında ama gerçekten içimi anlatan bir yazı.Kendi yaşadıklarımı buldum yazının içinde kaybolduğumda.Ben birkaç kez denemiştim kendi yaşamımdan olan buna benzer bir kesit yazmayı ama beceremedim.Hep kalem düşmüştü elimden.Klavyenin başına geçmek bile istemiyordum böyle bir yazı yazmayı düşündüğümde.Ama duygularımı gerçekten açıklamışsın. Kesinlikle mükemmel. Dialog bence o duygu yoğunluklu yazıdan sonra tamamen anılara götürüp ağlatmaya yönelik olmuş yada en azından bende o etkiyi yaptı.
Teşekkürler bana anılarımı tazelettirdiğin için.[hline]Gunerguler, 22 December 2003 13:17 tarihinde demiş ki:
BonePART sen kimsinde kapıyı gösteriyon yattım yere allahım ne adamlar var ya kapıyı ben sana gösteriyim bari o zaman yav
Holyman