Lucky Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 çok değerimiz varya özelleşsin Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
horacegoesskiing Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 emperyalist seviyede bir kapitalizmi, bunun ne olduğunu bilen, insanlık sahibi herhangi bir insanın benimsemesi mümkün değildir. uygulamada bir çok yönden ciddi eksiklikleri olsa da, özellikle kapitalist düzenlerde bozuk bir şekilde ilerleyen sanat spor gibi işlerle iştigal edenlerin de sosyalist / komünist düzende daha ileride ve rahat olduğunu da görebilmekteyiz. fakat siyah ile beyazın arasında gri bir alan vardır. liberalizm, devletin ferah tutulmasıdır, insanların temel ihtiyaçlarını sağlamakla görevlidir. etikten, ve ülke değerlerinden uzak durması gerekmez. bilakis, milletin sesi ile hareket eder. kazanılan para, milletin istekleri, ve ulusal menfaatler doğrultusunda harcanır. bu arada, belirtmekte fayda var, amerika'nın ara ara başgösteren ve son dönemde iyice tepeye vuran agresif kapitalist emperyalist tutumu olmasa bile, ülke olarak amerika daima tehlike altındadır. bunun sebebi, ülke bütünlüğünün de tamamen ekonomiye bağlı olmasıdır. yıllardır çok para akıtılarak (ki bu paranın buraya akıtılabilmesi, devletin para harcamayı bildiğinin göstergesidir) amerikan olma kimliği oluşturulmaya çalışılmaktadır. yıllardır dış tehdit fikrini desteklemekte, dışarıyı tehlikeli göstermekte, kendi ülkesini izole etmekte, böylelikle bir bütünlük oluşturmaya çalışmaktadır. türkiyenin, veya herhangi bir ülkenin başarısı, yaşadığımız dönemde, - güçlü bir üst kimliğe sahip, üniter bir yapısı olan - sınırları ile barış içinde, ve barışı sağlayabilecek güçte - ekonomik gücü yüksek - liberal - demokrat bir ülke olması ile sağlanabilir. ülke olarak örnek vermek gerekirse, ingiltere örnek verilebilir. ayrıca liberal anlayışın, ideolojik olması gerekmez. demokrasinin iyi işlediği bir sistemde, liberalizm, tek güç olmaksızın da akıl ve sağduyu sağlamaya muktedirdir. diyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
patateskabak Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 bende diyorum ki kapitalist olan hiçbir 3.dünya ülkesi gelişemez hep "gelişmekte olan" olarak kalır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ombakkombak Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Aynen katiliyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
deadwoll Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Tüm yazılanları okumadım özür dilerim ama benim söylemek istediğim şu; Devlet elindeki kaynakları, şirketleri en verimli şekilde kullanmak ve kar etmek amacı gütmelidir, eğer kar etmesi o şirketi ya da kaynağı satması, özelleştirmesi demekse satsın. Ama devletimiz en karlı organlarını yok pahasına satıyor. Dahası o şirket ve kaynakları alan şirketler vs. aldıkları kuruma yatırım yapmıyorlar. Zaten en büyük sorun da burada, özelleştirilen çoğu kurumumuz kendini geliştirmeyi bir kenara bırakmış durumda. Alıcıların tek yaptıkları Tekel haklarından yararlanıp milleti sömürmek. Sonuç olarak özelleştirmeye karşı olmamızın(olmamın) bana göre 2 nedeni var; 1- Zararına özelleştirme yapılması 2- Özelleştirilen kurumların halkı sömürmesi ve kurumun geleceğine dair hiç bir yatırım yapmaması. Ayrıca özelleştirilen kurumlarımızın çoğu yabancı sermayeye veriliyor. Bu da bizi bir anlamda yabancıların eline bırakmak demektir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
horacegoesskiing Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 ama sevgili patateskabak, ben sana kapitalizm değildir diyorum. yerilen gerekçelerin liberal düşüncede olması şart değil. liberalizmde devlet müdahalelerinin kademeleri ve yönlendiği yerler farklı olabilir. sosyal liberalizm gayet güzel birşey, orada ne bulabilirsin beğenilmeyecek bilmiyorum. cumhuriyetçi amerikan yönetiminden oldukça farklıdır yani. ayrıca, gelişme dönemi denilen şey, bir sistem oturtmak, ülke kurmak gibi dönemler için geçerlidir. türkiye, 84 yıldan sonra, artık sanırım devlet müdahalesine ihtiyaç duymadan iş yapacak kapasitededir. devletin engelleyici değil destekleyici olduğunu söyleyen insanlara ne kadar sık rastlıyoruz? bürokrasinin durumu ne? bir alternatif politika önerin var mı? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Prawler Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Benim var: Zaten kar eden kuruluşların elden çıkarılmaması. Eğer devlet minimuma indirilecekse, bu satışlarda devlet bir kontrol mekanizmasıyla sürekli satılan şirketin ya da kuruluşun durumunu takip edecek bir takip kurulunun oluşturulması. Kar etmeyen zararda olan kuruluşların satışının gerçekleşmesi. Bu satışlar yapılırken doğru düzgün kıstaslar belirlenmeli, eşe dosta peşkeş çekilmemesi. Stratejik kurumların elden çıkarılmaması - Ki minimum devlet için bu kurumlar daha önemlidir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
patateskabak Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 abicim sistem işliyo diyosun kime göre neye göre işliyo ? türkiyede kaç milyon işsiz var? kaç milyon eğitimden sağlık barınma hizmetlerinden çok kalitesiz şekilde faydalanan insan var? dünyada 1 milyar insan daha doktor yüzü görmüş değil cirolar dolarlar işlem hacimleri bunlar laf ve hikaye bir grup egemen ve atrafındaki hortumcunun cebindeki rakamlar bunlar önerim var mı, evet var hemde çok net: sosyalizm. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
horacegoesskiing Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 şindi, tabi herşeyin devletin olmasını savunan bir insana liberalizm güzeldir şöyledir diye anlatmak, en iyi ihtimalle çok uzun sürer, o yüzden münazaramızı noktalamak durumundayım. bence sen yine de sosyal liberalizmi bir incele. sosyalizmin başarı ihtimali çok daha düşük. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Prawler Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Sosyalizm dünyada çöküntüye uğramıştır. Eğer başarılı bir sistem olsaydı, bütün devletler sosyalizm uygularlardı. Sosyalizm, bozulmaya en çok yüz tutan sistemdir aynı zamanda. Rusya'da millet kuyruklarda aç sefil ekmek sırası beklerken Subayların kapalı kapılar ardında nasıl keyif çattıklarını, daha sonra ise komunist partisinin üst düzey yetkililerinin zenginlik içinde yüzerken utanmadan millete "yoldaşlar" diye seslendiğini bilmem hatırlatmama gerek var mı. Dünyanın kurtuluşu gerçek kapitalizmdedir, sosyalizmde değil. Şu anda dünyada uygulanmakta olan sistem kapitalizm değil, emperyalizme dayalı kapitalizm'dir. Zira gerçek kapitalizm kaynakları sömürmez, aksine kaynakları üretime yönlendirir, mülkiyet hakları en üst düzeydedir,devlet minimum müdahalede bulunur,herkes uzmanlaşacak bir sektör bulur ve o sektörde yoğunlaşarak üretimini maksimum düzeye getirir.Bu sadece bir örnekti. Ayrıca bireyler kendileri için en iyisini yaptıklarında toplum için en iyisini yapmış olurlar. Serbest piyasa ekonomisi mevcuttur tahmin edebileceğiniz gibi. Bu sistem gerçek anlamıyla uygulansa ne aç insan kalır, ne de şu anda olduğu gibi biz liberaliz diye böbürlenip sırtımıza kene gibi yapışıp üzerimizden para kazanan yabancı yatırımcılara izin veririz. Benim canım kapitalizmim tamamen teorik malesef, bunu pratiğe döken fakat ne yazık ki emperyalizmle birleştiren Amerika'nın şu anda sahip olduğu sistem gerçek kapitalizm değildir. Lütfen efendim. Ne Ayn Rand'ın ne Friedman'ın kemiklerini sızlatmaya gerek var şimdi. O yüzden şu anki sisteme çözüm. Ne sosyalizmdir, ne de şimdiki anlamıyla kapitalizm. İnsanlar başkalarını sömürmeden yaşayamayacakları için iki sistem de çürüktür. Ha teorik olarak kapitalizm bu ülkede uygulansa, çok farklı yerlerde olurduk ama onu daha gelişmiş ülkeler uygulamaktan aciz ki biz nasıl uygulayalım? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
horacegoesskiing Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 yine de belirtmeden geçemiycem, türkiyede hali hazırda mevcut, sosyalist düzenle paralel işleyen devlet organlarının işleyişine bakmak, sosyalizmin nasıl olabileceği hakkında fikir verebilir. hepsi daha iyi olacak, çok güzel olacak, işleyecek demek mümkün, ama fazla optimist. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Horrible Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 buna karşı olmamızın nedeni rte 10 milyonluk malı 2 milyona yabancılara satıyor. Üstelik zararda olan şeyleri de değil harıl harıl devlete para kazandıran yerleri satıyor... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
horacegoesskiing Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 prawler senin istediğin şey muhtemelen sosyal liberalizm. işleme ihtimali yüksek, insancıl güzel bir sistem. avrupa'da meclislerde parlementolarda bolca varolan, devlette söz hakkı olan bir politik duruş. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Prawler Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Bu arada sanırım iskandinav ülkeleri toplumsal kapitalizmden bireysel kapitalizme geçmeye çalışıyor, ya da bana öyle geliyor? Refah devleti masrafları sanırım çok gelmeye başladı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Prawler Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 kesinlikle neden olmasın? Yani aslında kafamdaki şey biraz ütopik kalıyor. Saf kapitalizm istediğim şey. Üret üret üret. Çalış Çalış Çalış,Kendin için en iyisini yap, Toplum için en iyisini yapmış ol.Eşit olma diğerleriyle, farkın olsun çalıştığın için. Emeğinin karşılığını al, yatan adam tembel adam sistemde kaybolsun gitsin.Ama aynı zamanda senin de hakkın gitmesin.Tabi daha birçok şey var ama, imkanı yok böyle sistemin. Senin dediğin yumuşatılmış Liberalizmi kabul edebilirim. Pratiğe dökme açısından daha mantıklı, ama TR de onun alt yapısı yok. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
trapt Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 16, 2007 Türkiye de ki özelleştirme Avrupa da olduğu gibi değil..Avrupa nın koşulu satılan yerin işlemesidir..ama bizde alınan bölge ister işlenir ister işlenmez..Devlet için büyük önem taşıyan yerler satılabilir.Örnek olarak Türk telekom,Tüpraş,Toros dağlarında ki su kaynakları,Tunceli tarafında ki petrol bölgeleri gibi..Bunlar ülkemiz için hayati önem taşımasına rağmen..Hükümet tarafından özelleştirilmiştir.. Ülkenin damarlarını oluşturan,Stratejik açıdan önemli olan bölge veya kuruluşların devlete ait olması,devlet tarafından büyük önem taşır..Açılacak olan yeni ve önemli kuruluşların devlet eli altında olması gerekir..Bu günümüzün Devletçiliğidir.. Devletin ekonomik ve stratejik açıdan güçlü tutan ilkelerin başında gelir.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
hikmetozsahin Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2007 Bu stratejik kurumlar meselesinde bende bir şeyler söyleyeyim.Bildiğim kadarıyla herhangi bir savaş veya tehtid durumda ordu veya devlet özelleştirilmiş kurumlara gerek gördüğü taktirde el koyma yetkisine sahip oluyor.hukuki acıdan böyle bir hak varmış. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DoruK Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2007 iyi de, o kurumda çalışacak adam olmadıktan sonra, el koysan ne işe yarayacak, adamlar yine boykotunu koymuş olacak, tren değil ki makinist koyup yürütesin.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Noyanh Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2007 çünkü depolarında .. misal 150 liralık mal olan tekel i 210 liraya özelleştiriyorlar .. 1 senede kazanabilceği paraya . Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Jadelith Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2007 noyanh yazdiklarimi okudun mu? oyle bir sey olmasina imkan yok. emin colasan gibi insanlara inanmayin, adam populizm yapiyor sadece. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Jadelith Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2007 anlamadiginiz bir sey var. adamlar inanilmaz bir para bayiyor bu kurumlar icin. 2 milyar dolari kimse cope atmaz. ve adamlar yatirim yaptiklari zaman olayin politik tarafini da incelerler hep. biliyorlar ki eger cok pahaliya satarlarsa veya "satmam kardes" derlerse turk halki ayaga kalkar (yani halk kalkmaz ama muhalefet/populistler kaldirir hakli olarak). ve paralarini geri de alamiyorlar boyle bir durumda. adamlarin yapmak istedigi tek sey var = para kazanmak. ve biliyorlar ki eger sacmalarlarsa devlet el koyabilir 2 milyar dolarlarina (ve de kuruma). dedigim gibi, hukuk islerse korkacak birsey yok. ki turkiyede hukuk bence guvenilir (ama burasini tartisabiliriz cunku cok fazla bir fikrim yok). Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
horacegoesskiing Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2007 şunu söyliyim ben de, kar edenleri satmayalım, zarar edenleri satalım diyen arkadaşlara yönelik, zarar eden bir işletmeyi bi dünya para verip alır mısınız? o işletmede delicesine israf olmadığı müddetçe. öyle işletmeleri var ki devletin, bedavaya verse, hatta üstüne para verse alan olmaz. [ Mesaj 17 Temmuz 2007, Salı - 10:34 tarihinde, horacegoesskiing tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Jadelith Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2007 aslinda isi sadece zarar eden firmalari alip, 2-3 yilda kar ettirip, inanilmaz fiyatlara satan fonlar var. daha cok tesvik lazim zarar eden kurumlara. ama tabii oyle bir sey olursa turkiyede "baksana adam 1 e aldi 3 sene once, simdi 4 e satiyor!!!1" der. yani o 3 senede isleten adam gecesini gunduzune katmis, ama olsun yinede kazanmasin para. bence turk milletinin anlamadigi sey calismak. yani boyle para yapan insanlar cidden 12 de isten cikip sabah 8 isbasi yapiyorlar bazi sikisik durumlarda. sikisik diilse bile gunde ortalama 12 saat calisiyorlar. herifin hayati yok zaten birak da para yapsin ; ) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Prawler Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2007 eğer işletip kar edebilecek duruma getirebileceksem satın alırım. Horace sen de bendensin bir bakıma, siyasi görüşümüz pek yakın olmasa da ikimiz de liberalizmi savunuyoruz ( nasıl oldu bu şimdi :) ). Yani ben de düzgün liberalizmden yanayım. Ama devlet kuruluşlarının çoğu salla başı al maaşı mantığıyla işliyor. En basidi devlet üniversitelerinde öğrenci işlerinde 4 5 saat çalışıp yarısını laklakla geçirip maaş alıyor insanlar. Diğer devlet kuruluşlarında da benzer durum var. Özelleştirme de işte bu noktaya devreye girip çalışkan, iş yapan insanları istihdam ederse ve planlama örgütlenme düzgün olursa gayet te kar eder o işletmeler. Bilmem anlatabiliyormuyum? [ Mesaj 17 Temmuz 2007, Salı - 10:46 tarihinde, Prawler tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
horacegoesskiing Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2007 valla sen de liberalizmi savunuyosan, ben de savunuyosam siyasi görüşümüz değil başka bir görüşümüz farklı olabilir. evet öyle jadelith in dediği gibi risk işletmecileri var, o konularda yurtdışından yatırımcı gelmesi de pek mümkün değil. sadece teşvik lazım, türkiye'deki işletmeci ve yatırımcılar için. bi kaç kere bunların çok cazip şekilde yapılması lazım. sonra gerisi gelir. tabii sonra, adamların alması teşvik edildiği için peşkeş çekildiği söylenecek ama olsun. alışırız zamanla. bu arada, toki var ki mesela, devlette en takdir ettiğim oluşum. başbakanlık toplu konut idaresi. adamlar akarlarıyla, bağlantılarıyla arsaları alıyor, binaları yapıyor, tak diye özel sektöre veya direk bireylere satıyor, arada çok temiz kar da yapıyor. bu arada konutlaştırmayı da sağlıyor, düzgün bir planlanma da sağlıyor, istihdam da sağlıyor. gayet güzel bir sosyal liberalist yaklaşımdır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar