Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Başlık? Buraya ne yazabileceğimi bilmiyorum...


GERGE

Öne çıkan mesajlar

  • Genel Yönetici
Kaçış hakkında düşünüyorum birkaç saattir. Votka bitti, mükemmel bir şey votka - tadı hiç bir şeye benzemiyor - hatta yok - ama kılıç yutan sirk mahkumunun kılıcı gibi midemize iniyor ve mahpusun ölümü ile birlikte bizi güçlü ve zeki hissettiriyor. Kaçış tek bir adım değil asla. Tek bir adımla cennete varamayız. Her saat, her dakika tekrarlamalıyız.

Şehirler, sehirlerimiz ve sistemleri; vaat edilen rahatlığa kapılıp kendi ördüğümüz çinko kaplama kafeslerimizde yaşıyoruz. Çıkış var ama her ne kadar özgürlüğün peşinde koşsak da sınıra ulaştığımızda terör hükmediyor akıllarımıza, özgürlük halinin farkındalığı en büyük terördür belki de. Kalbimiz çarpmaya başlıyor, damardaki alkol beyne buharlaşıyor ve duman olup dağılıyor. Bir imge beliriyor aklımda:[yaşlı ağaçlardan oluşma çimlerle kaplı dümdüz bir parkın ortasında ki bankda oturan, bedenleri birbirlerine dokunmayan ama kafalarına zıt bakan gözbebekleri ile birbirlerini şehvet ile süzen bir kadın ve erkek ve onların gökyüzünde - bedenlerinin biraz üzerinde şevisen bedenleri] dona kalıyorum; soruyorum kendime: Sen kimsin etrafında kimse yokken? Etrafında yüzlerce insan varken bile yanlız iken, tek yoldaşların taşlar, dikenler, dönülen sırtlar; kentlerin sessizliği ve nefreti iken sen kimsin?

Bazen bir katalist gibi hissediyorum kendimi. Müzik yapıyorum ama aslında asıl yapan ben değilim, kullanılıyorum sanki; sanat benim en büyük düşmanım aslında, yavaş yavaş öldürüyor beni(ve evet; Tanrı öldü, insanlar öldürdü onu!). Bazen kalbim duruyor ve müzik saldırıyor, tak başımayım o an, kimse yok dünyada benden başka ve ben sadece anlamsız bir et parçasıyım - tüm orkestra beynimde gümlemeya başlıyor - dakikalarca sürüyor ve sonra kalbim tekrar atmaya başladığında karıncalanmış ellerle notalamak kalıyor bana bunu sadece. Eğer bir ruhum varsa, çoktan lanetlenmiş.

Kaçmak istiyorum; insanlardan, sanattan, tanrılardan, kendimden, kadınlardan (öteki kadınlara örttürdüler üzerlerini sımsıkı korku kefenleriyle - korkunç bir cinsel organdan başka bir şey olmadığına ikrar getirttikleri bedenleriyle birlikte).

İbrahim! Off! Büyük İbrahim! Kurban mitinin yaratıcısı! Vaatler eden! Daima sözler, daima vaatler olacaktır ama nerede ya da ne zaman olursa olsun eğer İbrahim hançerini kaldırmışsa herşey biter ve geriye sadece esaret kalır. (İbrahim'in elindeki hançeri bir çiçekle ve İbrahim'in etrafındaki çiçeklerin taç yapraklarını hançerlerle değiştirelim ve köklerinden zehir akıtalım; çocuklarımıza bu zehiri içirtelim ve onlar hüznümüzle şarhos olsunlar; Cehennem'de bir kadın ve erkek olarak ele el dolaşalım ve bir birimize takma isimler takalım; Cehennem'e donarak şeviselim ve bizi izleyen iblisler Lilith'e sığınsın)

Ölüm bir son mu? Yoksa bir kurtuluş mu? Zayıfım. Zayıflığımdan utanıyorum. Gücüm dünyaya ne getirebilir ki?

Dilime gül yaprakları serpeceğim ve korkularıma zincirleyeceğim kendimi. Vücudumde umursamazlık için ve çekiliş için dolaştıracağım ellerimi.

Herşeyi bitiriken düşündüğüm her kelimeyi bir parşömene yazacağım ve kıyılarından başlayarak balmumu ve ateşle yakacağım onu. Alevi alacağım ve yutacağım; yanma bir ağrıya ve sonra da unutkanlığa dönüşene kadar. Hatırlamamayı öğrenene kadar tekrar ve tekrar yutacağım onu.

[ Mesaj 12 Temmuz 2007, Perşembe - 22:40 tarihinde, GERGE tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • Genel Yönetici
ya bu edebi olsun diye yazılmış birşey değil. dün cidden kötüydüm - kanım temiz değildi - hala başım ağrıyor biraz. O an hissettiklerimi yazdım - serbest çağrışımlar fırtınası oldu bir - ciddi ciddi kaçmayı, intiharı falan düşündüm, sonra da uyuya kaldım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...