nedanko Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Hasan Cemal en sevdigim kose yazarlari arasindadir. (Celal falan degil bu konudaki adamla alakasi yok karistirmayin :) ) Onun bugun ki yazisini ekleyecegim. Hayır! Askerin gece yarısı muhtırasına tek kelimeyle hayır! Askeri müdahalelerin, yarı darbe ya da tam darbelerin bu ülkeye herhangi bir hayrı dokunmamıştır. Bundan sonra da dokunmayacaktır. Askeri müdahaleler Türkiye'ye zaman kaybettirmiştir. Demokrasi yolunda kaybettirmiştir. Hukuk devleti yolunda kaybettirmiştir. İnsan hakları yolunda kaybettirmiştir. Kalkınma yolunda kaybettirmiştir. Askeri müdahaleler, Türkiye'de siyasetin normalleşmesini, rejimle ilgili taşların yerli yerine oturmasını ertelemiştir. Siyaseti cepheleştirmiştir. Siyaseti kutuplaştırmıştır. Askeri müdahaleler, toplumun farklı kesimlerini birbirleriyle karşı karşıya getirmiştir. Askeri müdahaleler, her seferinde laiklik derken, din ve dindarlık derken, türban derken sergiledikleri tavırlarla, koydukları yasaklarla toplumun değişik kesimlerinin diyalog yollarına taş koymuştur. Askeri müdahaleler, toplumun değişik kesimlerinde devlete dönük yabancılaşma, hatta düşmanlaşma tohumları ekmiştir. Uzlaşma değil, çatışma kültürünün tohumlarını atmıştır askeri müdahaleler. Bunun içindir ki: Askerin gece yarısı muhtırasına tek kelimeyle hayır diyorum. 63 yaşımdayım. 1960'taki 27 Mayıs'tan başlayarak çok askeri müdahale gördüm. Bazılarının içinde oldum. Bazılarını 'devrim adına' destekledim. Sonra yanıldığımı anladım. Yazdığım kitaplarla, yazdığım makalelerle, verdiğim konferanslarla askeri müdahalelerin bu ülkeye herhangi bir yararı olmadığını dilim döndüğü kadar bunca yıl anlatmaya çalıştım. Demokrasi olsun, hukuk devleti olsun, insan hakları olsun, laiklik olsun, bütün bu alanlarda askeri müdahalelerin işleri daha da karıştırdığına inandım. Yıllar bu gerçeği bana öğretti. Askeri müdahalelerin bu ülkede yaşattığı acıyı, kan ve gözyaşını çok iyi biliyorum. Şu gerçeği de öğrendim: Askeri müdahaleyle ne demokrasi yapılır, ne cumhuriyet korunur, ne de laiklik. Hiçbiri olmaz. Cumhuriyet de, laiklik de en iyi demokrasiyle korunur. Askeri müdahaleyle değil. İşte bunun içindir ki, askerin gece yarısı muhtırasına tek kelimeyle hayır diyorum. Çünkü, her askeri müdahaleyle birlikte gelen yasak ve kısıtlamalar, bu ülkede siyasetin olgunlaşmasını geciktirmiştir. Neden? Askeri müdahaleleri yapanlar, demokrasinin düşe kalka öğrenildiğini, demokrasi kurallarının oyun içinde kavrandığını, bu nedenle de zaman ve sabır gerektirdiğini bir türlü anlamadılar. Ne yazık ki öyle. Demokrasinin bir süreç olduğu gerçeğini hiç anlamadıkları için de, her seferinde oyuna paydos diyerek, mıntıka temizliği yaparak, yasaklar koyarak, hapishaneleri doldurarak, darağaçları kurarak, sivil siyasetin oyun alanını daraltarak sonuç alacaklarını sandılar. Ama istedikleri olmadı. Yaşananlardan ders çıkarmadıkları için olmadı. Kendi ezberlerine bağlı kaldıkları için olmadı. Farklı seslere kulak tıkadıkları için olmadı. İşte bunun içindir ki, askerin gece yarısı muhtırasına tek kelimeyle hayır diyorum. Askeri müdahaleler... Yarı darbeler... Tam darbeler... Yineliyorum, bütün bunların Türkiye'ye bugüne kadar herhangi bir yarar sağladığına, bundan sonra da sağlayacağına inanmıyorum. Çare demokrasidir. Çare seçim sandığıdır. Çare halkın oyudur. Hesaplaşmayı seçim sandığında halkın oyuyla yapmaktır çare... İşte bunun içindir ki: Askerin gece yarısı muhtırasına tek kelimeyle hayır! Son söz: Hükümetin muhtıraya karşı almış olduğu tavır doğrudur, demokrasiye uygundur. Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı adaylığından çekilmeme kararı da yerindedir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Brigand Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 said: Bir tepki verilecekse sivil bir tepki verilmeli bunu sonuna kadar desteklerim. Biz sivil tepki verip yollarda insanca ve çağdaşça fikirlerimizi gösterirken onlar ilerici insanlara, bilgili ve büyük insanlara saldırılarda, suikast girişimlerinde bulunuyorlar. İşte araımzdaki fark burada, yobazlar Türkiye'yi yönetemez. Onların amacı ele geçirmek, bu uğurda öldürüyorlar, saldırıyorlar. Bizim amacımız daha iyi ve daha yükseklere memleketimizi taşıyabilmek. Bu uğurda biz onlar gibi yobaz olmadığımız için bizim tek koruyucumuz TSK'dır. Atatürk ilke ve inkılaplarını koruyacak güç TSK'dır. Hala TSK'ye karşı çıkanlara üzülüyorum. Adamlar yobaz, türkiyeyi ele geçirmeye çalışıyor, islam devleti kurmaya çalışıyor, Atatürk'ü yok etmeye çalışıyorlar ve siz 'TSK siyasete karışmamalı' diyorsunuz. TSK siyasete karışmıyor! Cumhurbaşkanlığını siyaset olarak görmeyiniz, Cumhurbaşkanlığı ülkenin temsilcisi, siyasetin sınayıcısıdır. Bu anlamda TSK halen hafif açıklamalarda bulunuyor diyebilirim. Ve belirtiyorum, TSK'nın muhtırasına karşı olan, darbe istemeyen ve TSK siyasete karışmamalı diyen insanların hepsi AKP için "o kadar da kötü değil" diyen insanlardır. Bu ülkenin gerilemesine, çağdaşlıktan, ilimden, bilimden, Atatürkçülükten uzaklaşmasına seyirci kalmaktan suçluluk duymayacaklardır. [ Mesaj 29 Nisan 2007, Pazar - 12:13 tarihinde, Brigand tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 @brigand; müthiş demagoji yapıyosun burada, işte zaten "demokrasi demokrasi" diye bağırmamız bundandır. TSK'ya her karşı çıkanı akp taraftarı ve gerici olarak niteledikten sonra, ben daha sana ne anlatabilirim ki? farklı seslere, farklı bakış açılarına sen bu denli kapalıysan seni hangi sözlerle, nasıl ikna edebilirim olaya başka türlü yaklaşmaya? kimin yaptığını bile bilmediğimiz suikastleri sen akp'ye havale ediyosun. "halk cahil, onlara cumhurbaşkanı seçtirmeyelim" falan da demişsin, e bu da faşizme giden en kısa yoldur zaten ve faşizmin şeriat devletinden çok da farkı yoktur. askeri yönetim, baskı, yasaklar, kısıtlamalar, sansürler..bunlar ilericilik mi olacak? böyle mi gelecek demokrasi? akp'ye oy vermiş herkesi gaz odalarına koyalım istersen, o zaman kesin çağdaş bi toplum oluruz.. @bone, demokrasi bir yönetim biçimi değildir, halkın kendini yönetenleri eşit haklarla seçmesi"cumhuriyet"tir. demokrasi daha çok insanın hak ve özgürlükleriyle alakalı bir sistemdir, ifade ve düşünce özgürlüğü, özel yaşamın kutsallığı, başkalarının hak ve özgürlüklerine saygı gibin. dünyada cumhuriyetle yönetilip demokratik olmayan ülkeler olduğu gibi, demokratik olup cumhuriyetle yönetilmeyen ülkeler de vardır. 14 nisan mitingine veya cumhurbaşkanının açıklama yapmasına kim demokrasi karşıtı demiş çok merak ediyorum, benim bildiğim tayyip bile "sivil toplum örgütleri demokratik haklarını kullanmışlardır" dedi bu miting için. ve şimdi herkesin hemfikir olduğu bir mesele var, şu an yine seçim olsa iktidara yine akp gelecek, peki o zaman ne dicez demokrasi yerine? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
MrLevie Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 akp yeni seçimlerde tek başına gelemeyecek ki iktidara? bu sefer azınlık halinde kalacak ve koalisyon kurmak zorunda kalacak. at oynatamayacak istediği gibi. hoş artık o sınırı geçtik sanırım çünkü hala akpliler akıllanmadı abuksubuk konuşuyorlar. asker acımaz artık diye düşünüyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Arthur_HellsFire Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 öncelikle tüm mesajları tam randıman ile okuyamadığım belirtmek isterim. Ordunun bu davranışının darbe öncülü olarak, demokrasiye müdahale olarak, cumhuriyetin bütünlüğünü sarsacak bir tutum olarak görmek hatadır(aslında bir seçimdir). Öte yandan bunun geçmişte görülen muhtıraların aksine bir açıklama bir duruş ve fikir açıklaması şeklinde vuku bulmasından da anlaşılacağı üzere, hassastır. Lakin, Genelkurmay'ın da belirttiği gibi cumhuriyetimizin ilkelerini korumak ordunun asli görevlerinden biridir nedeni de çok açıktır ki ordu bu ülkenin daimi savunucusudur, dönem dönem başımıza gelen satılmış/sapıtmış hükümetlerin aksine... Akp hükümetinin 4te1 oy ile tek başına iktidar olması ile mevzubahis demokrasi çok ağır bir darbe almıştır. Yine aynı mevzubahis "demokrasi" nin, Türkiye Cumhuriyetinin ayrılmaz ilkesi DEMOKRASİ ile yer değiştirmesi çok uzun zaman almamıştır. Mevzubahis demokrasinin argüman olarak kullanılması kökünden hastalıklı düşüncelerdir. Sözde demokrat AğKü P hükümetinin ordunun duruşunu belirtmesi üzerine utanmaz tepkisinden de anlaşılacağı üzere a.kp yakışıksız, hadsiz, son raddede çirkef bir oluşum olduğunu ortaya koymuş, fezaya deklare etmiştir. Buyrun saysın sayın tayyip, haneler bi yerlerine kaçmaması ümidiyle. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 said: @bone, demokrasi bir yönetim biçimi değildir, halkın kendini yönetenleri eşit haklarla seçmesi"cumhuriyet"tir. demokrasi daha çok insanın hak ve özgürlükleriyle alakalı bir sistemdir, ifade ve düşünce özgürlüğü, özel yaşamın kutsallığı, başkalarının hak ve özgürlüklerine saygı gibin. dünyada cumhuriyetle yönetilip demokratik olmayan ülkeler olduğu gibi, demokratik olup cumhuriyetle yönetilmeyen ülkeler de vardır. 14 nisan mitingine veya cumhurbaşkanının açıklama yapmasına kim demokrasi karşıtı demiş çok merak ediyorum, benim bildiğim tayyip bile "sivil toplum örgütleri demokratik haklarını kullanmışlardır" dedi bu miting için. ve şimdi herkesin hemfikir olduğu bir mesele var, şu an yine seçim olsa iktidara yine akp gelecek, peki o zaman ne dicez demokrasi yerine? 1-"The definition of democracy is simply the rule of the people." "Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir." "A republic is a form of government maintained by a state or country whose sovereignty is based on popular consent and whose governance is based on popular representation and control." "Cumhuriyet, milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği temsilcileri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimidir." 2- 14 Nisan için "demokrasi ihlali" diye nitelendiren kimdi? Biz değildik herhalde. 14 Nisan sonucu sadece "demokratik haklarını kullandılar" diyip susup oturmak zorunda kaldılar. Aynı şekilde, Cumhurbaşkanı da demokrasi karşıtı diye suçlanmıştır. Şimdi arayıp tek tek gazeteleri inceleyemiyeceğim, ama 14 Nisan öncesi ve Cumhurbaşkanlığı konuşması sonraki açıklamaları incelersen, zaten bunu görürsün. 3- Kimse hem fikir değil bu konuda. AKP kendi kendini kandırıyor, yanında da başkalarını götürmek için uğraşıyor. Son seçimlerde, Halk, partilere tepki olsun diye oy kullanmamış, bazıları da AKP'den medet ummuş. Seçimler öncesi kimle konuşsam, "bir AKP'de sanşımızı deniycez" diyordu. Seçimlerde AKP %34 oy aldı. Şimdi kimle konuşsam AKP'yi kötülüyor. AKP'nin baraj altına düşme ihtimali bile var. İşte sırf bu yüzdendir, "batan geminin malları" şeklinde "ya ne endişe ediyonuz, gelecek seçimde yine biz gelicez" diye bir tavır takınıp halkı kandırmaları. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Brigand Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 said: @brigand; müthiş demagoji yapıyosun burada, işte zaten "demokrasi demokrasi" diye bağırmamız bundandır. TSK'ya her karşı çıkanı akp taraftarı ve gerici olarak niteledikten sonra, ben daha sana ne anlatabilirim ki? farklı seslere, farklı bakış açılarına sen bu denli kapalıysan seni hangi sözlerle, nasıl ikna edebilirim olaya başka türlü yaklaşmaya? kimin yaptığını bile bilmediğimiz suikastleri sen akp'ye havale ediyosun. "halk cahil, onlara cumhurbaşkanı seçtirmeyelim" falan da demişsin, e bu da faşizme giden en kısa yoldur zaten ve faşizmin şeriat devletinden çok da farkı yoktur. askeri yönetim, baskı, yasaklar, kısıtlamalar, sansürler..bunlar ilericilik mi olacak? böyle mi gelecek demokrasi? akp'ye oy vermiş herkesi gaz odalarına koyalım istersen, o zaman kesin çağdaş bi toplum oluruz.. Senin dediğine göre bu ülkeyi yıkmak isteyenlere, din sömürüsü ile halkın oyunu alanlara "demokratiğiz biz, buyrun halk sizi seçti" demek olur. Demokrasi demokrasiyi ve cumhuriyet yıkmak isteyenlere verilmez! Farklı görüşler olacaktır, bak merkez sağ oluşuyor, genç parti filan çıkıyor, dsp ile chp birleşmiyor aynı yolda farklı konvoylar... bunlar ne güzel şeyler. Ama ak parti = refah partisi. Adamların bir farkları yok ki zaten refah partisinin millet vekilleriydi. Dediğim gibi, şu anda Türkiye'de yaşayan büyük bir çoğunluk cehalet içerisindedir. Din sömürüsü ile oyları toplanmaktadır. Bu nedenle halkın seçtikleri yanlış insanlardır. Şu dönemde kalkıp halkın kafasına bilgi sokamayacağımıza göre en azından çocuklarımızın yetişirken en bilgili düzeyde yetişmesini sağlamak için gelecekteki en güzel Türkiye'yi yaratmaya çabalamalıyız. Olaya bugün gözü ile bakmayalım. ABD Amerikada Kürlerin Öcalan mitigine izin verdi, Türkiye karşıtı eylem yapıyorlar. ABD Irağa bilmem kaç milyar dolar yardım yapıyor. Zor günler bizi bekliyor, bu dini bütün gözüken dinsizler ile ülkemizin geleceği karanlıklaşmaktadır. Türkiye'de cehalet oldukça demokrasi özde değil sözde kalacak malesef... Bu da halkı ve oylarını sömürmeye çalışanların yaptırımları sonucudur. [ Mesaj 29 Nisan 2007, Pazar - 13:37 tarihinde, Brigand tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 1- wikipedia'da o cümlenin devamı var :) "but its implementation has brought a great complexity and diversity from a large variety of concepts and ideas used at different periods of history and in different situations". kısacası birebir yönetim biçimi diyemeyiz, her ülkede farklı uygulamaları ve açılımları olan bir sistem, belli normlara oturtulmuş, belli kuralları ve kesinliği olan bişey değil, o yüzden mutlak bir yönetim biçimidir diyemeyiz. 2- ne zaman nerde kim suçlamış? gazete yazarlarından bahsetmiyoruz ki burda iktidardaki partiden bahsediyoruz, yoksa elbet herkes meseleyi biyerlere çekecektir. susup oturmak zorundalar zaten bu kadar insanın yürüdüğünü görünce, ben de bunu diyorum akp'de bişeyleri kökten değiştirebilecek yürek yok. 3- bunu kimse kesin olarak bilmiyor, akp'nin seçimi kazanması da beklenmiyodu. biz "konuştuğumuz kişiler" aracılığıyla halkın nabzını tutamayız bence, şimdi ben de kimle konuşsam hiçbiri akpye oy vermemiştir, vermicektir ama bu çok kısıtlı bi alanda kalır. anketlere de çok güvenemiyorum, kimi akp alır kimi mhp alır falan diyo. seçimde görücez, ama akp'nin barajın altına düşmesi bence sözkonusu bile değildir, en başta işadamları ve muhafazakar kesim son sürat destekleyecekler akp'yi; bkz. tüsiad, bkz. aydın doğan, bkz. varoş. brigand, senin dediğinle yola çıkarsak faşist dikta gelecek, ha dinci dikta gelmiş ha faşist, ikisi arasında bir seçim mi yapalım? çocuklarımıza ne bırakabiliriz ki bunca baskı ve korkuyla yönetiliyoken? peki kabul, akp bu ülkeyi ileriye götürecek çapta ve görüşte bir parti değildir, ama tsk'nın müdahalesiyle de ilerleyemeyiz, büsbütün güçsüz duruma düşer ve parçalanırız, bu da bu kadar açık. [ Mesaj 29 Nisan 2007, Pazar - 13:44 tarihinde, sir tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 abicim neyin kavgasını veriyorsun anlamış değilim. olaylar ortada. bunu görmezden gelmekle bir yere varamayız. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elesso Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 ordunun bu hareketi akp nin tepki oyları almasını sağlıcak kanımca seçimde. çevremdeki ölümüne akpye söven birçok kişi ordunun bu hareketiyle,akpye arka çıkmaya başladılar bu konuda ve sırf orduya tepki için oylarını dahi akpye verebilceklerini söylediler. tabi bu bi tahmin,3-5 kişiye bakıp böyle bi yorumu yapmak saçma ama eminim vardır bu şekilde düşünenler başka. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Brigand Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 said: abicim neyin kavgasını veriyorsun anlamış değilim. olaylar ortada. bunu görmezden gelmekle bir yere varamayız. +1 said: brigand, senin dediğinle yola çıkarsak faşist dikta gelecek, ha dinci dikta gelmiş ha faşist, ikisi arasında bir seçim mi yapalım? çocuklarımıza ne bırakabiliriz ki bunca baskı ve korkuyla yönetiliyoken? peki kabul, akp bu ülkeyi ileriye götürecek çapta ve görüşte bir parti değildir, ama tsk'nın müdahalesiyle de ilerleyemeyiz, büsbütün güçsüz duruma düşer ve parçalanırız, bu da bu kadar açık. Şahsen kendimi baskı altında hissetmiyorum. Ama sen a.kp'nin kendini baskı altında hissettiğine emin ol. Ordu sayesinde benim içim rahat, geceleri yattığımda rahat oluyorum. TSK olduğu sürece Türkiye dimdik ayakta duracaktır. TSK bu ülkenin gücüdür, TSK'nın hiçbir müdahelesi bu ülkenin gücünü düşürmek için olmaz. Eğer sen de görüş ve fikir bakımından tayyib ve saz arkadaşlarındansan (ki savunduğun şeyler onları haklı kılmaktadır) kendini baskı altında hissetmen doğaldır. [ Mesaj 29 Nisan 2007, Pazar - 14:15 tarihinde, Brigand tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 abi şunun kavgası, birincisi kavramları çorba yapmanın manası yok, ikincisi sizin gibi düşünmeyen herkes rejim düşmanı değildir, üçüncüsü her rejim karşıtı hareketin altında akp parmağı yoktur, dördüncüsü ordunun siyasete ve sivil yaşama herhangi bir müdahalesi en az şeriat kadar tehlikelidir, beşincisi bu ülkenin bu hale gelmesine sadece akp yol açmadı, çok daha öncelere ve herkesin sessiz kaldığı dönemlere dayanıyo bugünkü durum.. peki brigand, sen sor 1980 darbesini büyüklerine ama mümkünse eskiden solcu olan tanıdıklarına sor (varsa), yaşadıkları işkenceleri, yakılan kitapları, sokağa çıkma yasaklarını, sansürü, tepeden inme kanunları ve dayatmaları ve sokakta vurulan arkadaşlarını sor. sonra kendine "bugün türkiyede neden sol parti yok?" diye sor. sonra "acaba bugün akp'nin iktidar olmasında 1980 darbesinin bi etkisi var mı?" diye de sor. sonra geceleri yine rahat uyuyabiliyosan uyu. [ Mesaj 29 Nisan 2007, Pazar - 14:19 tarihinde, sir tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Brigand Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 @sir Bu sitenin her linkine tıkla. Herşeyini, videolarını izle. Eğer bu ülkede asker insan hak ve hürriyetine değer vermese, demokratik olmasa ve cumhuriyeti sonuna kadar korumasa bu adamları idam etmeli. http://www.cumhuriyetinizesahipcikin.com/ Bize onları savunma. TSK bu ülkenin biricik korumasıdır. Unutma, Atatürk aynı zamanda da bir askerdir! [ Mesaj 29 Nisan 2007, Pazar - 14:18 tarihinde, Brigand tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Ya ne diyosun abi? Atatürk bizzat kendisi ayırmıştır orduyu siyasetten tey gidi yaa..bi önceki mesajımı editledim onu oku sen. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Brigand Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 said: Ya ne diyosun abi? Atatürk bizzat kendisi ayırmıştır orduyu siyasetten tey gidi yaa..bi önceki mesajımı editledim onu oku sen. Atatürk orduyu siyasetten gericiler gelip ülkenin başına geçsin, ordu onları izlesin diye ayırmadı. Ülkenin geleceği tehlikeye girerse, toplumsal değerlerimiz yitirilmeye çalışırsa ordu en doğal hakkını yapacak ve ülkemizi savunacaktır. Gericilerden, yobazlardan, halkımızı sömürenlerden... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elesso Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 evet ordunun görevi halkın oyuyla isteğiyle başa gelenlerden halkı korumaktır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
MrLevie Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 hayır ordunun görevi halkı kullanıp rant sağlayan insanlardan kurtarmaktır memleketi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elesso Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 halkı kullanıp rant sağlamak tarışmaya açıktır bi dayanağı yoktur. kanıt gösterildiğinde zate anayasa mahkemesi gerekeni yapar. yada bi dahaki seçimde halk yapar gerekeni. [ Mesaj 29 Nisan 2007, Pazar - 14:40 tarihinde, elesso tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 ordunun gorevi anayasada acikca bellidir eger rejim tehlikedeyse ordu anayasadan aldigi gucle mudehale eder ordunun da darbe yanlisi oldugunu sanmiyorum hatta bu uyarinin hukumetten ve muhalefetten cok halka olduguna ve uyanin artik ben darbe yapmadan siz bu adamlari alin asagaya mesaji tasidigina inaniyorum ordu darbe yapmak istese zaten yapardi ha sirf inadina akp ye oy atmak darbeye oy atmak demek darbeye karsiyim akp ye verdim diyenler bir numarali darbe destekcisi oluyorlar azicik asil sorun su bu adamlar geldikleri gibi gidicek kanlimi olucak kansizmi olucak darbelimi olucak darbesizmi olucak derhal istifa edip secime gidip halkin hakemligine basvurmuyanlar 1 numarali darbe destekcileridir Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Brigand Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 said: evet ordunun görevi halkın oyuyla isteğiyle başa gelenlerden halkı korumaktır. Arkadaşlarım yeterince cevap vermişer sanırım. Ama ben de ekliyim, ayrıca ordunun görevi senin gibi insanlardan da ülkeyi korumaktır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 said: Ya ne diyosun abi? Atatürk bizzat kendisi ayırmıştır orduyu siyasetten tey gidi yaa..bi önceki mesajımı editledim onu oku sen. asıl sen ne diyorsun ya. sanki atatürk'ün dediği herşeye birebir uyuluyor da, bir de çıkıp "orduyu siyasetten ayırmıştır" diyorsunuz. altını çiziyorum. orduyu siyasetten ayırmıştır, vatanı korumaktan değil. eğer siyasettekiler ülkeyi yoketmek için uğraşıyorsa, işte o zaman devreye girme hakkına sahipler. bunun aksini iddia edenleri ise vatan hainliğiyle suçlarım. çünkü sonuçta mhp'yi tutup chp'yi tutmamak gibi bir siyasi olay yok. olay ülkenin yıkılmak için uğraşılması. bunu nasıl görmezden geliyorsunuz anlamıyorum ki. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elesso Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 said: Arkadaşlarım yeterince cevap vermişer sanırım. Ama ben de ekliyim, ayrıca ordunun görevi senin gibi insanlardan da ülkeyi korumaktır. benim gibi insanlar derken? vay be ordu türkiyeyi benden koruyomuş. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 elesso yabancısın sanırım buralara, onlar konuşacak sen dinleyeceksin. Dua et benim gibi odun kafa ilan etmediler seni :P Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Werewolf Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Bak hala konuşuyor! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
arcane Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2007 yanlış konuya mesaj atmışım :) [ Mesaj 29 Nisan 2007, Pazar - 16:22 tarihinde, arcane tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar