Apis Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Bence soru şahıslara sorulmuştur, yani somut, herkesce aynı anlamda kabul edilebilecek bir soru değil. Çünkü içerdiği tanımlar somebody'nin dediği gibi her kişi tarafından farklı yorumlanabilir. Bu durumda verilen cevaplarda tamamen kişisel olacaktır ve herkes kendi doğrularını belirtecektir. Sonuçtada şu problem doğar. Herkesin yazdığı kendince doğrudur, peki kompozisyonlar neye göre değerlendirilecektir? Hocanın şahsi bakış açısına uymasına göre mi yoksa mantıklı ve tutarlı sebep-sonuç ilişkileri içermesine göre mi? Mantık evrensel midir sorusuna hiç bulaşmıyorum tabii. Ama "mantıklı ve tutarlı sebep-sonuç ilişkileri"nin tespitinde kişiler ne kadar şahsi düşüncelerinin etkisi altındadır? Neyse, sabah sabah daha fazla uğraşmamalı en iyisi.
paspatur Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 "Benim özgürlüğümün başladığı yerde senin özgürlüğün biter" dolayısı ile bu yazıdan da anlaşılacağı gibi özgürlük, insanın kendine yakışanı giymesidir.
MaUWw Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 modern olmayı insanlar kendileri seçiyor. "kapitalist "sisteme ayak uydurmak ve onun bir parçası olmak da kişinin elinde. elinde ama doğduğumuz yerin koşullarına göre yaşamımıza yön veriyoruz. yani doğduğumuz düzen içinden sıyrılıp başka şekillerde yaşamaya çalışmak da zor. evet insanlar özgür. ama bunun sorumluluğunu alamıyorlar ki. alamazlar ki. alana da sağlıklı insan, düzgün, normal vs. insan olarak bakıılmıyor. mesela; doğduğumdan beri üzerime yüklenen bi takım gerekliliklerle yaşıyorum, belli koşullarla, belli sorumluluklarla. bunları, her şeyi, bırakıp, kaçıp gitmek çok isterdim. ama sorumluluğunu alamam..öyle de yaşayamam..bunu şebebilme hakkı benim ve özgürüm ama onu seçince de olmayacak. elde var "sıfır" ayrıca zengin insan özgür olmayanların en başında gelir çoğu kez. tabi zenginliği ona bağlıysa.
Rewendor Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 said: çıplak çıkabiliyomusun ? Ayrıca çıplak çıkmak ayrı bir olay. Çıplak çıkmak başkalarının özgürlüğüne tecavüz etmektir (Ha çıplak çıkan adamın tecavüzü özgürlükle sınırlı kalmaz muhtemelen o ayrı ;) ). Senin özgürlüğün başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter. Ha ama illa ben çıkacam diyorsan, evet Hollanda'da çıkıyosun istersen mesela çıplak.
malik Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 [ said: özgür insan bence başkalarını rahatsız etmeden rahat rahat kendi dünyasını yaşayabilendir. çıplak ne ya.çıplak plajları dolu antalyada orda burda,gidin oraya yazın.sizin bilmem nerenizi nie görelim ya. nie yolda geçen her kıza tecavüz etmioruz,yada neden evlilik var,falan filan gider..başkalarını rahatsız etmeyeceksin.ana kriter bu. ölçü hayatın her yerinde var.
paspatur Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 demek ki modern insan özgür değil, mağara adamı özgür....
malik Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 magara insanı şeyini örter emin ol,hz.ademden bu yana giyinme ihtiyacı hissetmişki insanlar. hadi dine dalalım burdanda..
paspatur Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 said: magara insanı şeyini örter emin ol.... hah işte özgürlük diye ben buna derim...
shapshal Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 "ayrıca zengin insan özgür olmayanların en başında gelir çoğu kez. tabi zenginliği ona bağlıysa. " zaten zengin insan özgürdür demedim, özgür insan zengindir dedim. aradaki fark şu; fakir,ekonomisi güçsüz birisinin özgür olması çok zordur, fakat bu her zenginin özgür olduğu anlamına gelmez..
malik Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 özgürlük özgürlük düşüncesine göre çok uçlar her zman özgürdür. zihniyetiniz böleyse yada özgür olmak size göre buysa,şu an özgür olduğuna inanmıolrusnuzu zaten sizle anlaşılacak bi nokta yok. ha özgür olabilmekde sizin elinizde.onun dışında da herkes kendine göre yeterince özgür ve yaşıolar paşa paşa.
paspatur Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Şaka bir yana ama demek istediğim şey şudur, Eğer modern dünyada yaşıyorsak hepimizin bazı zorunlulukları var. Hepimiz sabah kalkıp işe gitmeliyiz.Ben üç gün haber vermeden işe gitmezsem kovulurum, ben özgürmüyüm? Biyerden biyere gitmek için trafiğe girdiğimde saatlerce çile çekiyorum,ben özgürmüyüm? Hiç sevmediğim insanların -yeri gelince- yüzüne gülmek zorunda kalıyorum, ben özgürmüyüm? Çalıştığım yerde takım elbise giymek zorundayım, ben özgürmüyüm?
MaUWw Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 diilsin. ama şunu atlamayalım. işe gitmeyi, kurallara uygun yaşamayı, vergi ödemeyi seçen sensin. sir'ün dediği gbi ormanda da yaşanır. ama bunu seçmek, göze almak zor.. [ Mesaj 23 Mart 2006, Perşembe - 16:00 tarihinde, MaUWw tarafından güncellenmiştir ]
khalad Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Yanılıyorsun MaUWw sonuçta doğdugumuz yeri,ülkeyi veya ebeveynlerimizi biz seçmiyoruz ne kadar inkar etsekte onların bizi yetiştirdiği kurallar bütünün bir kısmına hala uymak zorundayız.Sonuçta insanın kişiliği çocukken gelişmeye başlar ve bunuda ailesinden gördükleri ile oluşturur. Her ne kadar belirli bir yaştan sonra istediğimiz gibi davranabilsekte,bize çocukluğumuzda aşılanmış olan şeylerden vaz geçemeyiz yada yaşadığımız rahat ortamdan vazgeçmek istemeyiz.Aslında istediğimiz kadar özgür olmaya çalışalım olamayız yada özgür olmak için deli olmak lazım.Deliler gayet özgür istedikleri gibi davranabiliyorlar :)
MaUWw Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 evt daha önce demiştim, özgür davranan insanlara düzgün, normal insan diye bakılmıyor diye. gerçekten öyle "deli" diye bakılıyor. doğduk, büyüdük, belli kurallara uyduk, kurallar ve ihtiyaçlar çerçevesinde bazı planlar kurduk, amaçlarımız oldu ve ulaşarak-ulaşmaya çalışarak yaşamımızı sürdürdük. ama genelde hep kendi istediğimiz oldu, amaçlarımızı biz belirlemedik mi? istesek çıkıp gidemez miydik? zorlayan mı vardı? istesek çekip giderdik ama istemedik, böyle yaşamak hoşumuza gitsin ya da gitmesin ama makul olan, iyi olandı. makul ve iyi olan olduğu kanısına, yaşadığımız toplumda gördüklerimizden vardık. bence özgürüz...ama aynı zamanda korkak da olabiliriz bunu kabul ediyorum.
Antimodes52 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Modern insan günümüz insanıdır. Geçmiş çağlarda yaşayan insanlara göre karşılaştırma yapılmaktadır. Meritocracy'ye neden kusuldu ben onu anlamadım, açıklaması gelse hoş olur...
Leader Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Kurallar var özgür değilim demek doğru değil bence. İnsanlar ancak kurallar çerçevesinde özgür olduğunu hissedebilir. Ormana gidip yaşamakda size özgürlüğü getirmez. Konuşma özgürlüğünüz elinizden alınmıştır bir kere...
MaUWw Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 meritocracy derken neden bahsediosn? anlamını anladım ama ne*, nerde geçti anlamdm? [ Mesaj 23 Mart 2006, Perşembe - 18:35 tarihinde, MaUWw tarafından güncellenmiştir ]
paspatur Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 meritocracy:yeteneğe göre mevki verme sistemi [ Mesaj 23 Mart 2006, Perşembe - 19:05 tarihinde, paspatur tarafından güncellenmiştir ]
Antimodes52 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Meritocracy'nin de binbir türlü uygulanışı var tabii arkadaşlar. Benim aklımdaki ideal yönetim sisteminin altında ama genel ideal olarak meritocracy yatar. Yani insanlara sağlık, eğitim gibi konularda eşit sosyal şartlar sağlamak, yetenekli olana (daha doğrusu eşit şartlar içinde yükselmeyi bilen ve çok çalışana) hak ettiğinin verilmesi. Vasiyet konusunda yüksek vergiler olacak, bu sayede düzen zaman içinde düz kapitalizme dönmeyecek ve bahsettiğimiz sosyal hizmetlerde özel sektöre ihtiyaç kalmadan kaliteli hizmet olacak, daha da ötesi sakat ve iş göremeyecek olanlar belli bir maaşa bağlanacaklar. Ancak bu en temel sosyal hizmetler dışında ülkede liberal bir ekonomi hakim olacak, özel sektöre izin verilecek vs. vs.
Antimodes52 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Konuyu açan Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Neden ki? Çoğu yaşamak için can attığımız Avrupa ülkesi böyle olmasa bile, buna yakın bir şekilde yönetilmekte... O kadar da ütopik bir tablo değil aslında yani..
Throndor Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 "Özgürlük" kuşlar gibi uçmak, canının istediğini yapmak değildir.. Ne kadar özgür olduğun ne kadar çok şey bildiğinle alakalıdır.. Her canlı bilmediklerinin oluşturduğu kafeste oturur.. Tek bir odada doğup o odanın dışını bilmeyen bir canlı oda içerisinde ne kadar koşturursa koştursun odanın ötesini bilen kadar özgür değildir. Toplum ve birey olarak bilemediğimiz özgürlüğümüze sınır getirir. Bilgisayar kullanmayı bilen biri bilgiye ulaşmada bilmeyen birine nispeten daha özgürdür. Bilmeyenin bilgisizliği kısıtlar özgürlüğünü. Bu bağlamda özgürlüğe açılan tek yok bilgidir ve herşey bildiği kadar özgürdür. İnsan bunun için kuştan daha özgürdür. Modern toplumlardan kasıt direkt veya dolaylı olarak daha fazla bilgiye sahip toplumlarsa şayet, kesinlikle daha özgür toplumlardır.
Rahan Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 o senin dediğin ne kapitalizm ne meritokrasi. anlattığın sosyal devlet denen hikaye. avrupada bildiğim kadarıyla isviçre de falan uygulanan şey. kapitalizm diyorsan ne sağlık ne eğitim ne başka temel bir şey, devlet hiç birine karışmayacak demek, meritokrasi diyorsan, erki halktan alıp zekiye ya da zeki/yetenekli addedilene veriyorsun demek ki bu da gayet can sıkıcı bir şey. meritokrasi derken insanların "sırf" yeteneklerine göre bir yerlere gelebilmesinden bahsediyorsan bu zaten kapitalizmin içinde az biraz olan bir şey, ama eksiği "fırsat eşitliği" senin bahsettiğin de bu. (vasiyet vs.vs.) ayrıca özgürlük konusu çoook ama çoook derin konu.. binlerce kere farklı tanımlayabilirsin özgürlüğü.
elaidi Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Mesaj tarihi: Mart 23, 2006 Özgür kız var mesela. O değil de, ben özgürüm yani. Ama aynı zamanda özgür değilim. Tüm özgürlüklerin sınırları vardır. Senin özgürlüğünün başladığı yerde benimki biter. benim müzik dinleme özgürlüğüm vardr ama senin kafa dinleme özgürlüğüne tecavüz ediyosam benim özgürlüğüm orada biter. bu da kişilerin tek başlarına istediklerini yapabilceklerini fakat toplum arasında yaşadıklarında özgürlüklerin etik kurallara göre kısıtlanması demektir.
Öne çıkan mesajlar