forgiver Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 başlık pek olmadı ama linkleri vereyim http://www.istegenc.com.tr/content/teknoloji/article.asp?lngarticleid=1527 http://www.zaman.com.tr/?bl=haberler&alt=&trh=20060214&hn=256079 http://www.whatthebleep.com/crystals/ http://www.masaru-emoto.net/english/entop.html şöle bişeyler vardı, japon araştırmacı masaru emoto, suyun moleküler yapısının, insanların düşünceleri, sözcükleri ve dinlediği müzikten etkilendiğini ortaya koymak için yaptığı çalışmayla tanınıyor. müziğin, suyun yapısı üzerindeki etkilerini görmeye karar veren emoto, iki hoparlör arasına koyduğu distile suyun donduktan sonraki kristal formlarını fotoğrafladı. aynı tip su kristallerine önce beethovenın pastoral müziğini dinleten emotonun, kristalin çok güzel şekillendiğini, bachın bir parçası dinletilen kristallerin nispeten düzgün olduğunu, heavy metal dinletilen kristalin ise tamamen şekilsiz ve dağınık olduğunu fotoğraflarla tespit etti. daha sonra olaylar şu şekilde gelişti; öğrenciler, iki ayrı kavanozdaki suyun içine konulan gıda maddelerinden bir ay boyunca her gün güzel söz söylenenin tazeliğini koruduğunu, hakarete uğrayanın ise bozulduğunu gördü. öğretmenlerinin, japon araştırmacı masaru emotonun, suyun moleküler yapısının insanların düşünceleri, sözcükleri ve dinledikleri müzikten etkilendiği tezinden söz etmesi üzerine öğrenciler, 31 aralıkta sevgi deneyine başladı. aynı ebatta iki kavanozdaki suyun içine nohut, havuç, peynir ve bulgur gibi gıda maddeleri koyan öğrenciler, bir ay boyunca her gün aynı şartlarda sakladıkları kavanozlardan birine güzel sözler söyledi, diğerine ise hakaret ettiler. kavanozlardan birinin üzerine hakaret içeren, diğerine ise övgü dolu sözcüklerin yazılı olduğu kâğıtlar yapıştıran öğrenciler, deneyin sonunda büyük şaşkınlık yaşadı. çünkü her gün güzel söz söylenen kavanozdaki gıda maddesinin tazeliğini koruduğuna, hakarete uğrayan kavanozdakinin ise bozulduğuna şahit oldular. deneyi yapan öğrencilerden onur tuncay, iki kavanozdaki suyun içine havuç koyduğunu, birinin üzerine teşekkür ederim, diğerinin üzerine ise aptal yazılı kâğıt yapıştırdığını belirterek, aptala her gün nefret dolu kötü sözler söyledim.teşekkür ederime her gün sevgi gösterip güzel sözler söyledim. bir ay sonra, havuçlardan birinin şalgam suyu gibi koktuğunu, diğerinin ise çok kötü koktuğunu fark ettim dedi. deneyinde bulgur kullanan neşe mert isimli öğrenci ise şunları anlattı: bulgurları suyla ıslatıp aynı miktarda iki kavanoza böldüm. birine aptal, diğerine çok tatlısın adını verdim. birine her gün kötü davrandım. diğerine ise sevgiyle yaklaştım. kötü davrandığım kavanozdaki bulgur, bir ay sonra belirgin biçimde bozulmuştu. öğrenciler, yaptıkları deneyden şu sonucu çıkardı: birbirimize kötü söz söylememeye karar verdik. [ Mesaj 14 Şubat 2006, Salı - 13:41 tarihinde, forgiver tarafından güncellenmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Qui Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 bunu dindar kesimler biraz manipüle edip zaman zaman kullanıyor. böyle iddialı bir çalışmaya inanabilmek için hakemli bilimsel dergilere referans gösterebilen yazılara ihtiyaç var. düzmece ihtimali yüksek olabilecek bir konu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
GE-TA Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 güzel söz söylemenin güzel birşey olduğunu anlamak için konserve yapmak, o da güzel. güzek konuşun tabi birbirinizle. birbirinizi yiyeceğinize oturun o bulgur havuç artık ne saklıyorsanız onu yiyin. canlı organizmalar sese tepki verirler elbette. çiçek yetiştirenler varsa bilirler bunu. ama su olayı biraz uç olmuş. su canlı bir organizma değildir. tabi bunu da tartışırız da cevizkırana benzer tartışma. deneylerde ise su içindeki "organizmaya" konuşmuşlar. suya değil. su orada iletkenlik görevi üstlenmiş. yoğun ortamda ses daha iyi aktarılır. suyun sese mekanik tepkiden başka bir tepkisi olmaz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 öncelikle; harun yahya makalesi tadı almış gibi yaklaşmayın yani öle bir amaçla açmadım konuyu. 7. sınıf öğrencilerinden bilimsel makale yazmalarını beklemiyorsun herhalde, çıkardıkları sonucu irdelemek zaten değil konu ayrıca yapılan deneyin noterden onaylı tasdiki olduğunu bende sanmıyorum olayın esin kaynağı olan deney hakkında; direk sesin etkisi olabileceğini düşünenler var bir de ses dalgalarının dışında bir manyetik alan etkisiyle canlı cansız olayı verilen linkteki insanların yaptığı yorumlar geta, hidrojen ve oksijen gibi kimyasal elementler elbeltte canlı kelimesiyle ifade edilmezler. "canlı organizmalar sese tepki verirler elbette. çiçek yetiştirenler varsa bilirler bunu" su molekülleri bu olayda da söz konusu Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
GE-TA Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 forgiver, titreşimin moleküler yapıyı bozduğunu bulmuşlar mı demeye çalıştın bu haber ile? yani mikrodalga fırınlar uzun zamandır kullanılıyor zaten. ayrıca çalışma prensibine bakınca da mikrodalgaların su molekülleri tarafından emilip atomsal yapılarında titreşimlere ve dolayısı ile ısınmaya neden olması baz alınıyor. birşeyler kaçırıyorum mutlaka ama ne? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 mikrodalga fırın müzik yayını yaparak! o işi hallediyorsa yeni birşey keşfedilmemiştir. ayrıca (elma + armut) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
GE-TA Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 aradaki ilişkiyi idrak edebilmen için mikrodalga fırının müziğini mi duyman gerekiyor? tanrı sana mikrodalga'nın müziğini duyabileceğin kulakları vermemiş ama nasıl işlediğini ve onun müziğinin nasıl olduğunu anlıyabilmen için bir beyin vermiş. arada bu işler için de kullan o beyni. bırak elma armut yerinde dursun. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 illa kuyuya attığın taşı eline mi vermek lazım, yerden sen alsan çok mu yorulursun mikrodalga fırında suyun maruz kaldığı frekanslarla ile ses yoluyla suya gönderdiğimiz dalgaları karşılaştırıyorsun ha bir de sesin türüne göre kristal yapı düzenli veya düzensiz bir yapı alıyor Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kojiroh Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 deneyde heavy metal dinleyen su molekülleri saçma sapan bi şeye dönüşmüş. ben niye gayet düzgünüm? ya da neden tertipsizlikten tiskiniyorum? belki de su olmadıımdandır o_0 [ Mesaj 14 Şubat 2006, Salı - 19:02 tarihinde, Kojiroh tarafından güncellenmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 sesz falan etkilerde sevgi falan ilginc olmus . suya data yazmanin pesinde olan adamlarda vardi bir zamanlar . su ilginc birseymis demek ki burdan anladigimiz . Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
GE-TA Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 14, 2006 :) peki forgiver. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Twisty Mesaj tarihi: Şubat 15, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 15, 2006 bunu discoverchanel da efsane avcıları test ediyor bitkilerin bir kacına kotu soz bir kacınada iltifat ediyolar sonuç mu ? hiç bişey fark etmiyor ve efsane gumluyor :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Suark Mesaj tarihi: Şubat 16, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 16, 2006 twisty, muzık dınletılerler daha ıyı buyuyordu hatırladıgım kadarıyla. yanı konus,muzık dınlet ıyı ya da kotu farketmez Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
KillJoy Mesaj tarihi: Şubat 18, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 18, 2006 düzmece mi? sende dene bakalım gerçekten inanarak yap bakalım ne olacak.. şahsen ben deneyeceğim bunua benzer başka bir şey okumuştum bir dergide... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
riglous Mesaj tarihi: Şubat 19, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 19, 2006 eaheah "inanarak" yap sen. olmasa da oldu gorursun, bastan inanmissin olacagina zaten. sonuc da objektif olmaz hicbi sekilde. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
-Cleglaw- Mesaj tarihi: Şubat 20, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 20, 2006 eheh yemin ediyorum başlığı görür görmez "aha yine metal dinleyince bok oldu püsür oldu diye bişeyler yazıcak" dedim kendi kendime. sıkıldık canım bunlardan. hep aynı şey aynı şey. ayrıca metal dinleyen bitkiler daha hızlı büyüyor. bilmeyen öğrensin metal faydalıdır. şeytan bööö öcü falan değildir. [ Mesaj 20 Şubat 2006, Pazartesi - 23:13 tarihinde, -Cleglaw- tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
PederRamirez Mesaj tarihi: Şubat 20, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 20, 2006 su molekülerinin "dinlemesi" bile tuhaf geldi.neyse aslında su gerçektende tuhaf absürd bi molekül bi çok durumda normal akışkanların aksine davranıyor.merak edenler şu siteye bakabilir (açıklamaları falan var). http://www.lsbu.ac.uk/water/anmlies [ Mesaj 21 Şubat 2006, Salı - 01:33 tarihinde, PederRamirez tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Xenocide Mesaj tarihi: Şubat 22, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 22, 2006 aynı deneye benzer olarak discovery channel'daki myth busters (efsane avcıları) bir deney yaptı. bitkilerin müziğe ve konuşmaya nasıl tepki verdiklerini ölçtüler. ve her koşulu göz önünde bulundurdular. sulama işlemini her bitkiye eşit derecede su vercek biçimde ayarladılar mesela, müziksetini koruyucu bir folyoyla sardılar. ve deney, kötü konuşma, iyi konuşma, konuşmama, klasik müzik, metal müzik şeklinde yapıldı. ve sonuç: metal müzik dinletilen bitkiler çok daha çabuk büyüyor ve olgunlaşıyor. iyi konuşma ve kötü konuşma arasındada bi fark yok ama konuşmayınca daha yavaş büyüyorlar yani iyi yada kötü konuşmanın yararı var fakat metal müzik dinletmenin yararı hepsini geçti :) söylenti değil kendim bizzat deneyi izledim. mutlaka başka izleyenlerde vardır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mach Mesaj tarihi: Şubat 23, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 23, 2006 ben bunun ses titreşimlereiyle alaklı olduğunu düşünüyorum sonucta metal gibi yoğun ve karşıt sesli bir müzik türü daha güçlü titreşimler yayacaktır tersi klasik müzik için geçerli havuç nohut meseleside ona b,r lafım yok benceöbür kavanozun başına birşey gelmiş olmalı:.p edit: arkadaşlardan biri yukarda bahsetmiş bundan eheh teorikısmen doğru tabi yukarıyı tam okumamıştım [ Mesaj 23 Şubat 2006, Perşembe - 11:35 tarihinde, Mach tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar