Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

cem yılmazın çocukluk anıları:)


SON_SAVASCI

Öne çıkan mesajlar

Ben çocukken çok salaktım.
Edip Akbayram'ın ismini Edi zannederdim. Yani o, benim için "Edi Pakbayram"dı.
Ablama, "Nasıl olup da koca bir günü canın sıkılmadan evde oturarak geçiriyorsun?" demiştim. "Büyüyünce insanın canı sokakta oynamak istemez ki" cevabını vermişti. Uzunca bir süre büyüyüp büyümediğimi anlamak için kendime, "Canın sokakta oynamayı istiyor mu?" diye sormuştum.
Annem erkeğin cinsel organını "pipi" kadınınkini "kutu" olarak tanımlamıştı. O zamanlar TRT'de Cenk Koray'ın sunduğu "Tele Kutu" diye bir yarışma vardı. Yarışmacılar, "Hayır Cenk Bey, ben kutumu açmak istiyorum" deyince koşarak odadan kaçardım.
Sabahları kalktığımda aklımın hala yerinde olup olmadığını anlamak için 2+2, 3+4 gibi toplama işlemleri yapardım. Sonuçlar doğru olunca da çok sevinirdim.
Dedemle parka gittiğimiz bir gün TRT'ciler çekim için oradaydı. Beni oynarken çektiler. Yayın günü bizim aile jeneriğinde gözüktüğüm çocuk programını izlemek için televizyon başına geçti. Kendimi ekranda görünce, "Beni niye parkta unuttunuz?" diye gözyaşlarına boğulmuştum.
"Geri vites" kavramım yoktu. Şoför, kolunu koltuğa atıp arkaya doğru bakınca araba otomatikman geri geri gidiyor zannederdim.
Benden büyük kuzenlerim dondurmacıların dondurma külahlarının sivri kısmıyla kulaklarını karıştırdığını söylemişti. İnanmıştım. Hala da külahların sivri kısımlarını yemem. Çöpe atarım.
Babaannem bir gün gelirse sevdiğim dizilerin olmadığı bir gün gelsin istiyordum.
Abimle Karaoğlancılık oynardık. O Karaoğlan olurdu, beni de Bizans askeri yapardı. Sonra evire çevire döverdi. Çok mühim bir şey yaptığımı sandığım için canım yansa bile hiç sesimi çıkarmazdım.
Yeşil ve siyah zeytinin ayrı ağaçlarda yetiştiğini sanırdım.
Bulmacalardaki, "Annenin erkek kardeşi" kısmına dayımın beş harfli ismini sığdırmaya çalışırdım.
Anaokulunda patates baskısı yapmayı öğrenmiştik. O kadar hoşuma gitmişti ki, evde duvarlara, masa örtülerine filan basmıştım. Ancak sanat merakım annemin yeni aldığı beyaz eteğe patatesi yapıştırmamla son bulmuştu. Hem gönlünü almak hem de el koyduğu patateslerime kavuşmak için dahiyane bir fikirle öğretmenimin yanına gittim. "Annem" yazısını patatese oydurttum. Sevinçle eve gelerek soyundum. Renkli boyalara batırdığım patatesi vücudumun her tarafına bastım. Sonra da annemin karşısına geçtim. Beni o halde görünce ağlamaya başlamıştı.
Madonna ile Maradona'yı kardeş zannederdim. Kendi kendime, "Bunların babası ne şanslı be. Bir çocuğu futbolun kralı, biri müziğin kraliçesi" derdim.
Birinden özür dilediğim zaman Allah'ın bana bir özür vereceğini sanırdım. Sakat olacağımı düşünüp hemen "dilediğim özrü" geri alırdım.
Kurban Bayramı'nda toplanan derilerden uçak yapıldığını sanırdım. Uçakların dış yüzeyi bu derilerle kaplandığı için Türk Hava Kurumu'nun topladığını düşünüyordum. Uçak kaçırma filmlerinde silahla ateş edildiğinde ya da a patladığında, "Ayyy! Deri delindi!" derdim.
"Gil" diye konuşanları fakir zannederdim.
Annem banyodan çıktıktan sonra babamın söylediği, "Sıhhatler olsun" lafını "Saatler oldu" diye anlardım. Bunun da, "Banyoda amma çok kaldın" gibi bir şey demek olduğunu sanıp babamın anneme kızdığını düşünürdüm. Annemin buna karşın niye sadece, "Sağol" dediğini merak ederdim. "Ne kibar kadın", derdim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kutu kısmı bitirdi sanırım. Hangi anne çocuğuna bu organı kutu diye açıklar ki. Demek ki Cem Yılmaz'ın başarısı genetik.[signature][hline]-Fear of the fool, is the beginning of the wisdom-

Mandoo, 05 Ağustos 2005 20:06 tarihinde demiş ki:
iyide abi o insanlar ne yapsın? ölsünler mi? isterseniz katledelim..
Shadowcast, 05 Ağustos 2005 21:05 tarihinde demiş ki:
Böyle çözümler kısa vadede olmaz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Annem banyodan çıktıktan sonra babamın söylediği, "Sıhhatler olsun" lafını "Saatler oldu" diye anlardım. Bunun da, "Banyoda amma çok kaldın" gibi bir şey demek olduğunu sanıp babamın anneme kızdığını düşünürdüm. Annemin buna karşın niye sadece, "Sağol" dediğini merak ederdim. "Ne kibar kadın", derdim.


aynen saatler olsun anlardım :D ben mantıklı bi açıklamasını da bulamamıştım ve hiç merak etmemiştim.Bu salaklığı 5 dakika öncesine kadar da sürdürmüşüm vay be :D

[signature][hline]Eğer yahudi Marksizm ile bir zafer kazanırsa başına giyeceği taç insanlığın cenaze tacı olacaktır.İşte o zaman dünya, milyonlarca yıl önce olduğu gibi boşlukta üzerinde bir tek insan kalmadan dönecektir.

[Bu mesaj KahnX tarafından 25 Eylül 2005 21:39 tarihinde değiştirilmiştir]

[Bu mesaj KahnX tarafından 25 Eylül 2005 21:40 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Hehe hatta ben küçükken gazetelerin hediye furyası zamanında bi gazete saat veriyodu. Reklamın sonunda kel bi adam saatler olsun diyodu. İyice pekişmişti bu saatler olsun lafı bende. Arkadaşlar alay etmişti falan ilk duyunca. Lan ne gaddar arkadaşlarım varmış yahu ühüh[signature][hline]Peek-a-boo!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Fistan, 25 Eylül 2005 21:12 tarihinde demiş ki:
bu kadar aptal bi çocuk nası bu kadar zekice espri yapan bi adam oldu hayret valla..
ya da sıkmış bunları.. bu kadar aptal değil hiç bi çocuk çünkü..
[signature][hline]I want to hurt you just to hear you screaming my name
kamilsu, 02 Eylül 2005 18:58 tarihinde demiş ki:
TAYYAR TARRAGINI KIRARIM ADAM OL
tekme tokat yumruk tırnak sac cekme ısırma yontma.

BLOGGER,My love
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya bu adamın böle derlediği espriler var bazen gazetelerde çıkıyor işte. en iyi 50 esprim diye 50 tane ortadan yaracak soğuk ve sağlam espri yokar. böle de işte çocuklarla dalga geçio işte :) valla yardı beni gene heheh.
ama yani bu adam neden böle bunalr gerçek mi yi salla, adam komik mi komik bitti :) böle arka arkaya sıralıyor bazen nefesim kesiliyor :)[signature][hline]Europe - Frostwhisper; soulbounds guildi
www.soulbounds.com
lvl60 human mage
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
CIRKINKRAL, 25 Eylül 2005 21:02 tarihinde demiş ki:
Yeşil ve siyah zeytinin ayrı ağaçlarda yetiştiğini sanırdım.

said:
Fistan, 25 Eylül 2005 21:12 tarihinde demiş ki:
ya da sıkmış bunları.. bu kadar aptal değil hiç bi çocuk çünkü..


ben hala yeşil ve siyah zeytin ayrı ağaçlarda yetişir sanıodum o_O[signature][hline]http://grin.hq.nasa.gov/
Deep Space

ReDDoG, 24 Eylül 2005 02:36 tarihinde demiş ki:
bu arada ben ark a striptiz yaparak soyundum.
arkadaşta ztn ben açtıımdan beri boxerla oturuodu.ama ben sadece üstümdeki tshirt ü çıkardım
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...