irin Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 ühüüü benimki daha dehset ya.1 yıl kusuyerdim akdeniz univ.de. beraber calıstıgım hocanın babası öldü ve bana sınav tarihini soylemedi.sınavı kacırdım yani. sonra mudur kusuyer devam et seneye girersin nasıl olsa dedi .bu da kısaca 1 cuval para demekti ayrıca. babamda olaya pek sevinmişti zaten ,napıcan piyanist olupta, sanki hersehirde orkestra varmıs da,koskoca orkestrada bi tane piyano varmıs bilmeme ne demeye basladı. o gun bu gundur bi sogudum piyanodan hic bi sevkim kalmadı. oysa ben o minicik bos piyanolu odalarda vivaldinin elinde violasını tuttugu tablolara bakarak piyano calmayı seviyordum...:((((([signature][hline]bi post kasamadan geldik gidioruz iyi mi? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
IsAbeLLa Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 ah başakçım kaderimiz aynı.şimdi sen çalardın ben dansederdim aspendoslarda...noldu aynı okulun aynı sınıfına düşmüş iki çüçüçük kızcaızız şimdi:((([signature][hline]love is the funeral of hearts Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
KireiMerodii Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Derin bir nefes al, konservatuar gibi bir yerden kurtulduğuna dua et... Dışarıdan göründüğü gibi değil hiçbirşey... Sen sevdiğin sanatı senin gibi sevenlerle paylaşarak geliştireceğinin hayallerini hiç kurma... Dostluğu bırak, arkadaşlık diye birşey yok orda... Kendini üstün, farklı gören (ama zerre öyle olmayan) sorunlu insanlarla dolu orası, öğretmenler de dahil... Önce çok saygınlarmış gibi içlerine alırlar seni, özendirirler, sonra bir bakarsın ki, hayvandan bile aşağılık olanları var aralarında... Yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlar, gözler önüne serilir foyaları... Bir kere bütün özel hayatın kontrol altındadır... Öğretmenin herşeyine karışır... Sosyal hayatına, aile hayatına, cinsel hayatına... Gerçekten yetenekli ve en iyiysen, nefretler üstünedir ama karakterini yeniden yapılandırır, havalı olmayı becerebilirsen insanların üzerinde uygulayacağı baskıdan kurtulmayı başarabilirsin... İşin içine girdikçe öğretmen sana alıştıra alıştıra sanatsal gerçeklikleri anlatır, sen de yavaş yavaş işin içinde olduğun için garipsemezsin... Der ki: eğer bir aşk sahnesi varsa, dışarıda da rolüne konsantre olabilmen için aşık olacaksın partnerine, işin birinci sırada olacak, ailen, sevgilin, dostların hepsi hikaye... Sana materyallerinden bahsedecek... ::: Yeniysen: Materyallerin yerinde, yeteneklisin... (Sen sanacaksın ki, (opera ve şan) sesin, diş, dudak, çene yapın vs. vs.) Ama sonra o materyallerin sandıklarından başka sahneyi dolduracak başka hatların olduğunu anlayacaksın... Duygusal ve iyi bir insanın konservatuarda işi olmaz, orda çöküntü yaşar bunalıma girer... Prova yaparken kuytu bir yer bulur arkadaşların, pis iç karartıcı bir müzik çalar, bir sigara ağızdan ağıza dolaşır, herkes birbirini keser... Sanat doğrudan sezgi ve duygularla bağlantılı olduğundan, canın sıkkın, üzgünsen, hemen performansına yansır... Göründüğü gibi kolay değildir hiçbirşey... Seni ağlarına düşürüp, dalgalarını geçmek isteyenlere koz vermiş olursun... Herkes düşmanındır, sürekli dedikodu yapılır, kimin şeyi kimin şeyinde belli değildir... Bunlar benim kendi gözlerimle gördüklerim... İşte bunlar da eski konservatuar öğretmenlerim ve konservatuarda okuyan arkadaşlarımdan işittiklerim: Hani şu Susam Sokağı'nda oynayan bilmemne abi vardır ya... Hepimiz izler çok severdik... Bizim hocanın yakın bir arkadaşıymış ve çocuklarla cinsel ilişkiye girermiş... Hocamız yurtta kalmış, orada konservatuarda okuyan küçük çocuklar da kalırmış... Ailelerinden uzak ne yapıyorlar dersiniz o çocuklar? Abilerinden ablalarından gördüklerini... Hocamız kaç defa engel olmaya çalışmış, minicik çocukların cinsel ilişkiye girmeye çalıştıklarını düşünün... Yurtta mı, yoksa konservatuar da akşamları mı tam hatırlayamıyorum, bunları kafamdan silmek için çok uğraştım, sevdiğim şeylerden tiksinmemi sağladılar sağ olsunlar... Saksafon çalarmış gece, ve herkes aşağıya inermiş, ışıkları söndürürler, kim kimi yakalarsa artık yapacaklarını yaparlarmış... Bu arada adam bize balerin kızları öğretmenlerinin sokaklardan topladıklarını anlatırdı... Her gece bir yerde, arayan soran yok... Hele liseden başladıysa bir çocuk konservatuara, ya fikri değişirse, ya bölümünü değiştirmek isterse diye bir fırsat yok hiç önlerinde... Üniversite sınavını kazanbilecek kapasitede olanları az... Kazansalar da lisansa geçtiklerinde konservatuardan atılma oranları çok yüksek... Atılıp atılıp geri dönen çok, çünkü gidebilecek başka yerleri yok... Diyelim ki bitirdiniz konservatuarı ve devlet sektöründe bir yerlere girdiniz, oranın da şöyle söyleyeyim pek farkı yokmuş şu sanatçı değil de şarkıcı olarak adlandırdığımız sınıfın yaşadıklarından... Merak etmeyin anlatmaz size bunları konservatuarin içinden hiçkimse, onlar için normaldir ve saygındır bu olaylar... Kimse kimseye söylemez hiç bu tür şeyler döndüğünü... Ben bir iki ayda işin içine girip bunları gördüm, duydum... Gördüklerim doğrudur, duyduklarıma inanmak size kalmış... Ama söyleyeceğim tek şey, sevdiğiniz duygusal bir insan varsa aman konservtauardan uzak tutun onu... Yok ama karakteri güçlüdür üstelik GERÇEKTEN EN İYİ olma kapasitesi vardır, psikolojik baskılardan kendini rahatça kurtarabilir diyorsanız, gitsin de orası biraz adam gibi insan görsün... Sözüm hepsine değil, elbette istisnalar olacaktır... Benim de sevdiğim insanlar var onların arasından, saygı duyduğum ama genel atmosfer budur... İşin içine girip de, son anda kurtulmuş biri olarak elde ettiğim şansın başkalarına da ulaşmasını boynumun borcu biliyorum, o yüzden bunları anlatma gereği duydum... Seviyorsan birşeyleri onun işin olmasından kaç... Zaten harbiden seviyorsan merak etme yine hayatının bir parçasında yaparsın onu... Konservatuara girerek elindeki tek şey olmasına izin vermemelisin balerinliğin, başka bir alanda oku geliştir kendini... Emin ol daha mutlu olacaksın... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ceday Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 geçmiş olsun kireimerodii.. epey doluymussun, patladın maşşallah burda :) heryer yozlazmıs anlasılan, sanatcı die geçinip de bu tür seylere dahil olan insanlara yazık walla.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
KireiMerodii Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Teşekkür ederim... Walla ben de bilmiyordum bu kadar dolu olduğumu... :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Puddy Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 birden iyiki konsevatuara gitmemişim dedim=P hobi olarak da sürdürülebilir..[signature][hline]This feeling inside me finally found my love, I've finally broke free.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cintonik Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 balerinler hep salak kızlarmış gibi gelir bana surat ifadeleri fln boştur ne bilim ole kalmıs bilinçaltımda.[signature][hline]Cmabridge Üinversitesi Cmabridge Üinversitesinde yaıpaln bir arşaıtrmaya gröe, bir kleimedkei hafrlrein hnagi sıarda didizlikleri dğeil, ilk ve son hafrlrein dğoru yedre olamalrı öenm tşamıatkadır. Geirsi taammen kamradaşır ve ynie de surosnuz olraak okubanilir. Buunn sbeebi isnan benyinin her hafri tek tek dieğl kemileelri bir btüün oralak omukadısır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
RedallHoor Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 :) Konservatuar hee güzel numaraymış bunlardan bi tanede ben aliiim.[signature][hline]Ferrero, 10 Temmuz 2005 22:13 tarihinde demiş ki: bi kere kene banada sokmuştu. sonra çıkarttım. kafasını içime almışım. kaldı içimde çıkmadı o. zamanla kayboldu... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
IsAbeLLa Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 balerinler salak kızlarmış gibi gelir doğrudur.ben de bi kuğu gölü izlerken anaa hepsi aynı asık bi ifade wah wah dediğim oluyo.ama ööle değil merak etme.sadece öyle olmak zorundasın eee tabi hocandan tüm milletin ortasında kafana sandalye yemek istemiosan=)[signature][hline]love is the funeral of hearts Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cintonik Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 çok pis kugu golu yaparım 9 8 likte.[signature][hline]Cmabridge Üinversitesi Cmabridge Üinversitesinde yaıpaln bir arşaıtrmaya gröe, bir kleimedkei hafrlrein hnagi sıarda didizlikleri dğeil, ilk ve son hafrlrein dğoru yedre olamalrı öenm tşamıatkadır. Geirsi taammen kamradaşır ve ynie de surosnuz olraak okubanilir. Buunn sbeebi isnan benyinin her hafri tek tek dieğl kemileelri bir btüün oralak omukadısır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
IsAbeLLa Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 puhahah utanmaz=)[signature][hline]love is the funeral of hearts Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
bLackcha0s Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Kader eğer sakatlanmasaydım Milli bir yüzücü olup Olimpiyatlarda Altın için yarışıcaktım. Her turnuvayı , olmpiyatları izlediğimde çok hüzünlenirim izleyemem :([signature][hline]Kreese, 27 Haziran 2005 00:50 tarihinde demiş ki: blachkaos ilk geldiğimden beri acaba fake mi diye düşünmeye başladım hakkında [b][b]Böyle yazmak çok zevkli şimdilik burda böyle bi yazı var.Under cons hesabı güzel bir özlü söz bulup kondurucam buraya...[/b][/b] bLogger oLdum ben! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Frigg Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 zor bir karar tabi.. nefret edeceğin bir işi seçme tabi ki ama yeteneklerini de işin içine katmayı ihmal etme. [signature][hline]sabır,yüzünü ekşitmeden acıyı yudumlamaktır... [Bu mesaj Frigg tarafından 06 Ağustos 2005 17:11 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
helena Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 eh, ben de uluslararası ilişkiler/iletişim-gazetecilik tarzı bir mesleğin mensubu olmak isterdim ama mantığım daha ağır basıyor. yukarıda yazdıklarımla son derece alakasız bir bölüm seçmeyi planlıyorum, söylersem yuh dersiniz =)[signature][hline]"zamanı gelmiş bir düşünceyi durdurabilecek hiçbir ordu tanımıyorum" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
AcimasizKemal Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Arıcılık?[signature][hline]Turkish Airlines Cabin Chief Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
IsAbeLLa Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 balet=)??[signature][hline]love is the funeral of hearts Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
helena Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 mantıklı bir tercih --> saygınlık + sürekli ilerleme + iş garantisi + ekonomik bağımsızlık tahmin etmek zor değil =)[signature][hline]"zamanı gelmiş bir düşünceyi durdurabilecek hiçbir ordu tanımıyorum" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 hmm saygınlık olduğuna göre medyada filan çalışmıcaksın :)[signature][hline]parce que moi je rêve, moi je ne le suis pas.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
helena Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 güzel cevap =) ama olayı türkiye boyutuna indirgemeden düşünürsek çok saygın medya kuruluşları da yok değil (bkz: national geographic)[signature][hline]"zamanı gelmiş bir düşünceyi durdurabilecek hiçbir ordu tanımıyorum" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
HymnOfSnuk Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 doktor filan olur. :9 ben konservatuar okuyabilirim kazanamazsam(ki düşük ihtimal) , ailemle konuştum hehe. tabi bitirdikten sonra ne yapıcam orası muamma. öğretmen filan olurum olunabiliyosa.[signature][hline]Lölö Mustafa sizleri pek severdi... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mino Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 6, 2005 said: irin, 06 Ağustos 2005 13:26 tarihinde demiş ki: ühüüü benimki daha dehset ya.1 yıl kusuyerdim akdeniz univ.de. beraber calıstıgım hocanın babası öldü ve bana sınav tarihini soylemedi.sınavı kacırdım yani. sonra mudur kusuyer devam et seneye girersin nasıl olsa dedi .bu da kısaca 1 cuval para demekti ayrıca. babamda olaya pek sevinmişti zaten ,napıcan piyanist olupta, sanki hersehirde orkestra varmıs da,koskoca orkestrada bi tane piyano varmıs bilmeme ne demeye basladı. o gun bu gundur bi sogudum piyanodan hic bi sevkim kalmadı. oysa ben o minicik bos piyanolu odalarda vivaldinin elinde violasını tuttugu tablolara bakarak piyano calmayı seviyordum...:((((( Konservatuar olmasın, dünyanın sonu değil. Öyle olsaydı müzik hayatım 6 yaşında biterdi :) Hiç bir zaman öyle düşünme, içindeki isteği bastırma sakın. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar