
mawiman
=o=-
Mesaj sayısı
2242 -
Üyelik tarihi
-
Son ziyareti
mawiman tarafından gönderilen her şey
-
2005 te üye olmuşum...
mawiman tarafından mawiman adlı kullanıcıya ait konu için cevap verildi: Yeni Gelenler
ne güzeldi eski paticik ? şimdi biz büyüdük diye mi böyle oldu ? -
MESAJ SAYISI 2.635 ÜYELİK TARİHİ Haziran 2, 2005 paticik baya istikrarlı beni halen üyesi olarak tutuyor...
-
gündeme gelsin
-
kendi bulutumu yapmak
mawiman tarafından mawiman adlı kullanıcıya ait konu için cevap verildi: Donanım & Yazılım
teşekkür ederim hatırlattığın için :P -
Elimde harici hard disk var ve bunu wifi ağında modeme taka biliyorum wifi den kullanıyorum Fakat benim ihtiyacım bunu internet ağından kullanmak ben dışarıda fark ortamlara girdiğimde evimdeki hard diski internet ortamında kullanmak istiyorum ? böyle bir şey mümkün mü?
-
İddaa ile ilgi bir soru
mawiman tarafından mawiman adlı kullanıcıya ait konu için cevap verildi: Garbage
40 yılda bir iddaa oynuyorum oda tutmadı 😞 -
455 beşiktaş-benfica 23/11/2016 20:45 Tahmin: İM 2/1 oranlar 25.00 Bu kupon tuttumu şimdi ? İlk yarı benfika kazandı ikinci yarı beşiktaş kazandı
-
TÜRKİYE ÜROLOJİ UZMANLARI VAKFI CİNSEL SAĞLIK TARAMASI Erkek Sorunları Bilimsel Testi Cinsel sorunların sebepleriniz bilmeden çözemezsiniz Test için hazır mısınız ? http://www.erkekliktesti.com/
-
TBMM 2016 da ne zaman tatil yapacak
mawiman tarafından mawiman adlı kullanıcıya ait konu için cevap verildi: Garbage
ciddi olamazsın bu insanlar seçtiklerimiz çalışacak mı full ? -
TBMM 2016 da ne zaman tatil yapacak? bilenler var mı?
-
Interneti yavaş olmayan var mı? vol.2
mawiman tarafından Cthulhu adlı kullanıcıya ait konu için cevap verildi: İnternet
sosyal erişim yok -
Bir hafta neden 7 gün. Neden 5 gün veya 8-10 gün değil?
mawiman tarafından bir konu eklendi: Bilim & Teknik
Birinci görüs: Bu görüşe göre haftanın 7 gün oluşu konusunda kesin bilgilere sahip değiliz. Ama büyük bir ihtimalle güneşin doğuşu ve batışı, ayın geçirdiği devreler ve kadınların adet görmelerindeki safhalar, haftanın 7 gün olarak belirlenmesinde rol oynayan mistk etkenlerdir. Annenin tanrıça olarak sevilip hürmet görmesini, hayatın sembolü olan doğurganlığını, babil ve asurların tanrıçası İştar da ve Mitolojinin diğer tanrıçaları Astrate, Demeter, Isıs ve diğerlerinde görmekteyiz. En eski bilgilere göre bile kadınların adet devreleri (Menstruationszyklus) ortalama olarak 29,5 gün olarak belirlenmektedir. Bir adet devresi dört bölüme ayrılır. Ve her bölümün kadının organizmasında yol açtığı kendine özgü belirli değişiklikler vardır. Bugünkü tıbbın verilerine göre Menstruum, Postmenstruum, Intervall ve Praemenstruum(türkçelerini bilmediğim için latince terimleri olduğu gibi alıyorum) diye adlandırılan bu bölümler yedişer gün sürmektedir. Bu düşünceden yola çıkarak Babillilerin haftayı yedi gün olarak belirledikleri ve babillerin kutsal sayısı 7 nin sonraları Yahudiler, Yunanlılar ve Romalılar tarafından benimsendiği öne sürülmektedir. Babillerde sene ilkbaharla başlıyor ve 12 veya 13 ay sürüyordu. Bir ayın başlangıcı olarak dolunay ın göründüğü ilk gün alınıyordu. Eski Mısır takvimi de bir seneyi 365 gün ve 12 ay olarak belirliyordu. Bir günün 12 eşit saate bölünmesini, dakikaları ve saniyeleride Sümerlere borçluyuz araştırmalara göre. Senelerin, ayların ve günlerin hesaplanması eski kültürlerde rahiplerin tekelindeki bir uğraşı idi bunun neticesi olarakta rahiplerin günlük yaşamda insanlar ve devletler üzerinde büyük etkileri vardı. İşin ilginç yanı birbirinden bağımsız olarak yürütülen takvim konusundaki belirlemelerde sistemler arasında büyük benzerliklerin bulunması. Bu benzerliklere rağmen bazılarının takvimi aya göre diğerlerinin güneşe göre hesaplamaları büyük karışıklıklara yol açıyordu. Ikinci Görüs: Romalıların haftası sekiz gündü. Her sekiz günde bir bütün işler durur ve Pazar kurulurdu. Köylüler bu Pazar günlerinde şehre gelir ve mallarını satarlardı. Belirli günlerin kendine has belirli özellikleri vardı. Pazarın kurulduğu gün belirli yerlere yeni yönetmelikler ve şehir idaresi konusunda ilanlar taş levhalara yazılırdı. Ay başlarında borçların ödenmesi gerekirdi ve faiz işlemeye başlardı. Belirli yıldızların ve yıldz takımlarının belirli zamanlarda görünmeleri ve bunlar belirli bir konstellsayona(birbirlerine karşı olan pozisyon ve durumları) geldiklerinde görülen kuraklık, yağmur, sıcaklık ve soğukluk gibi hava değişiklikleri insanları yıldızların dünya üzerindeki etkilerini araştırmaya yöneltti. Astrologların ve yıldız falcılarının saati. Yıldızlara atfedilen bu etki sonunda, milattan sonra ikinci yüzyıldan itibaren gezegenlere bağlı olarak 7 günlük hafta nın doğuşu başlıyor. Buna göre Hafta güneş günü (dies Solis - Sun – Sonne= Sunday- Sonntag) ile başlıyor, arkasından ay günü ( Luna- moon – mond= monday – montag) arkasından Mars, Merkür, Jüpiter, Venüs ve Satürn geliyor. Romalıların gezegenlere dayanarak yaptıkları isimlendirme sonradan hıristiyanlar tarafından da benimsenmiş. Almanlar bu gezegenler için onların karşılığı olan Cermen tanrılarının isimlerini kullanıyor. babilliler 7 günlük haftayı zaman birimi olarak kullanıyorlardı. ilk çağlarda bilinen beş gezegen ile güneş ve ayın sayısı nın 7 oluşu bu sayıyı gizemli ve uğurlu kılıyordu. Daha sonra dinlerde göğün 7 kat oluşu ve doğadaki ana renk sayısının 7 oluşu, müzik notalarının 7 oluşu sayının önemini daha çok belirtti. Daha sonra Fransa takvim yapısını değiştirerek hafta sayısını 10 yaptı ama kabul görmedi. Rusya 5 günlük hafta uygulamasına geçti, o da tutulmadı. Sonunda yine hafta 7 gün olarak kaldı. Yani uzun lafın kısası haftanın yeni günü ilahi dinlerin dışında Putperestlik bir anlayış tarafından bulunuyor ve kullanılıyor ve her günün ayrı bir anlamı ve özelliği oluyor .... şimdi böyle bir durum da ilahi dediğimiz dinlerdeki kutsal sayılan günler Cuma, Cumartesi, Pazar günleri insanlar için Putperestlik olmuyor mu? zaten 7 gün olması ve bunun içinden bir seçmek zaten bir Putperestlik her gün Tanrının günü değil mi? -
.PLN dosya uzantısı sorunu
mawiman tarafından mawiman adlı kullanıcıya ait konu için cevap verildi: Donanım & Yazılım
orjinal sürümü 1,3 GB lık bir program ve başka formatlara çevrilmiyor ... google derdime derman olmadı yandex'i bile denedim -
arkadaşlar bir mimarlık şirketine bir çizim yaptırdık onlarda bize sonucu PLN uzantılı bir dosya olarak göndermiş fakat açamıyoruz ... PLN uzantılı dosyayı nasıl açabiliriz ... bu çizimi yapan adam 1 hafta yokmuş ofiste ... bizim açmamız lazım ÇOK ACİL...
-
Hangi sunucularda oynuyorsunuz?
mawiman tarafından RaVena adlı kullanıcıya ait konu için cevap verildi: Pati UO
valla takılmalık sağlam uzun soluklu bir RP serverı varsa söyleyin dostlar ... -
[video]https://www.youtube.com/watch?v=XNhb3VInhr0?feature=oembed" width="459">
-
bunların bir çoğunu hiç nedemedim bile nasıl kıyas yapılabilinir ki ?
-
Pc İçin En İyi İnternet Tarayıcısı Hangisidir?
mawiman tarafından mawiman adlı kullanıcıya ait konu için cevap verildi: İnternet
yada ben kullanamıyorum yandex reklam pencereleri falan açmıyor bu güzel ama açması gereken bazı penceleride açmıyor ... yandex üzerinden e-devlet'e giriş yapılmıyor ... chrome her tıkladığımda reklam geliyor o yüzden onlada banka ve devlet sitelerine giriş yapmaktan korkuyorum en son operayı indirdim onda chrome gibi aynısı ... sadece bir tarayıcı lazım güvenlik önemli -
arkadaşlar ben yandex kullanıyorum fakat bazı sitelerde sorun yaşıyorum e-devlet gibi ... google chrome da çok fazla trojeni var bir türlü kullanışlı ve sağlam bir tarayıcı bulamadım sizler ne kullanıyorsunuz ?
-
BAŞBAKAN OLACAK http://picosong.com/SdxF/
-
irc kaldı mı ? eskiler herkes op tu :)
-
- adem? + buyur allahım. - sana kadın yaratiyim mi? + valla, çok makbule geçer - tamam, önce şu kaburga kemiğini çıkaralım. + ne kaburgası? ne alakası var şimdi? - e kaburga kemiğinden yaratıcam kadını... + niye be? topraktan yaratsana beni yarattığın gibi. bissürü toprak var. - olmaz. + niye? - kendini tekrar ediyor dedirtmem. sen uzan şimdi, anestezist melekler seni uyutucak. + başımıza iş aldık... ... - adem, uyan hadi. + nerdeyim ben? - cennettesin. sana kadın yarattım. adı havva. bak o ağacın altında oturuyor. + güzel olmuş, eline sağlık. - teşekkür ederim. şimdi, adem, bak, buralar hep cennet, istediğiniz gibi tadını çıkarın havvayla. ama şu ağaçtan yemeyin, o yasak. + ne işi var ki yasak ağacın cennette? - ben köydüm. + niye? - heyecan katsın diye. + allah allah? bari bi tel örgüyle falan çevirseydin, madem yasak. neyse... peki şurdaki kim? - o mu? o şeytan. + e onun ne işi var peki cennette? - seni kandırıp benim yolumdan çevirebileceğini söyledi. ben de dedim ki kanmaz adem, sağlam çocuktur o dedim. giriyo musun iddiaya dedi. ben de giriyorum dedim. + e niye girdin ki iddiaya? boşverseydin. - meleklerin önünde sordu, hayır diyemedim. bak, dikkat et, seni kandırmaya çalışacak. eğer şeytana uyarsan senin bütün soyunu dünyaya göndermem gerekir. orda bana itaat etmeyenleri de cehenneme atarım, sonsuza kadar yakarım. + niye yakıyosun ki? zaten şeytanı sen sardın başımıza? - zebanileri yaratmış bulundum bi kere. canları sıkılmasın, yaksınlar işte, oyalanırlar. + tamam, naapalım... peki başka insanları ne zaman yaraticaksin? - benden bu kadar. şimdi siz havvayla çoğalıcaksınız. + iyi de, çocuklarımız kiminle çoğalıcak? - birbirleriyle. + nasıl yani? kardeşler, birbirleriyle mi? - evet. + iyi de, yaratıver bikaç çift insan daha da enseste gerek kalmasın. topraktan yaratmak istemiyosan onları da havva'nin kaburga kemiğinden yarat, ne biliyim. - olmaz. + valla, hikmetinden sual olunmaz ama, biraz saçma geliyor bana bütün bunlar. cennette yasak ağaç, şeytan, ensest... yani, neden böyle? - şüphesiz ki ben senin bilmediklerinden haberdarım. + ha, tamam o zaman... - hadi beline kuvvet, ben kaçtım, bikac bin sene sonra bi kitabım çıkıcak, onu yazmam lazım. + e daha vaktin varmış. - senin için bikaç bin yıl, benim katımda bikaç gün oluyor. hep kitaplarımda yazıcam bunları. hadi, kendine iyi bak. şeytana da dikkat et, çok kötüdür, hayal edemeyeceğin kadar kötüdür. ben yarattım, ordan biliyorum. + tamam allahim, dikkat ederim. hadi güle güle. Alıntı...
-
Hayat Amacınız Nedir ?
mawiman tarafından Anhora adlı kullanıcıya ait konu için cevap verildi: Kişisel
amacımın olmaması bir amaç sayılır mı? -
valla türkiyeden düşünürsen ben kebirhost kullanıyorum ...
-
İnsanca Bizim çocukluğumuzda annelerimiz çalışmazdı. Okuldan eve geldiğimde boynumdaki anahtarla kapıyı hiç açmadım. Hatta Babamın bile anahtarı yoktu. Annem evimizin bir parçası gibiydi, hep evdeydi. Her yere birlikte giderdik, zaten öyle çok da gidilecek bir yer yoktu ki. . . En büyük eğlencemiz sokaklarda oynamaktı. Sokakta oynamak diye bir kavram vardı yani. Cafelerde, alış veriş merkezlerinde buluşmazdık. Okula arkadaşlarımızla gider, birlikte çıkar, oynaya, zıplaya yürüyerek gelirdik. Servis falan yoktu. Ayakkabılarımız eskirdi. Hatta öyle olurdu ki; çantalarımızı kaldırımlara koyar oyuna bile dalardık. Annelerimiz bu durumu bildiklerinden kardeşlerimizle bizlere ekmek arası bir şeyler hazırlar gönderirdi. Mahallemizdeki teyzeler Annemiz gibiydi. Susayınca girer evlerine su içerdik. Ya da pencereden bize bir sürahi bir bardak uzatırlar, hepimiz aynı bardaktan kana kana içerdik. Kısacacı evine gidip gelen elinde mutlaka yiyecekle dönerdi. Anneleri o arada çocuğuna verdiği şeyden bizlere de gönderirdi. Bu bazen bir kurabiye, bazen bir meyve olurdu. Cebimizde harçlığımız olduğunda düşmesin diye çıkarır çantamızın üstüne koyar oyun bitince geri alırdık. Çok garip ama kimse almazdı. Sokaklarımız evimiz kadar güvenli idi. Düşünce kaldırırlar, kavga edince barıştırırlardı bizi... Polisler gelmezdi kavgalarımıza, zabıtlar tutulmazdı. Sonra kavgalarımız da öyle ustura, falçata ile olmaz, onlar nedir bilmezdik bile, asla kanla falan da bitmezdi, en fazla saçlarımızdan çeker, hayvan adları sayar, tekme atar, yine oyuna dalardık. Birbirimizin suyundan içer, elmasına diş atardık. Misket oynamaktan parmaklarımız kanar yine de mikrop kapmazdık. Azar işitip, acillere taşınmazdık. Düşerdik ekmek çiğner basarlardı alnımıza, oyuna devam ederdik. Röntgenlere, ultrasonlara girmezdik. Ben bizim çocukluğumuzu çok özledim. Sokaklarımız ruhsuzlaştı sanki. Komşumu tanımıyorum ama evinin camında, temizliğe gelen kadını haftada bir görür kolay gelsin der konuşurum. Onun dışında orada kim oturur hiç bilmem. Evimizi kendimiz temizlerdik, kapı silmece ; bilmem kaç kuruş hepimizin elinde bezler güle oynaya bitirirdik işleri. Evlerimiz var, içinde yaşayan yok. Parklarımız var, içinde oynayan çocuk yok. Ama her yıl sökülüp yenilenen kaldırımlar, lüks binalar, ışıl ışıl vitrinler, girip çıkan yapay insanlar... Ruh yok, buz gibi buz, bu biz değiliz.. Tahta iskemlelerimizde oturan yaşlılarımız, onlara dede, nene diye hatırını soran çocuklarımız yok oldu. Ben kapılarında ' vale ' lerin, ' bady ' lerin beklediği yerlerden hep korkmuş çekinmişimdir. Kapısını çarparak örtüyor diye çocuğuna kızıp, taksidini bitiremediği arabanın anahtarını, hiç tanımadığı birine vermek ters gelir bana. Benim değildir bu kültür. Ne ruhuma, ne kültürüme ne de cüzdanıma hitap eder. Nedir bunlar? Reklamlarla desteklenen beyni, ruhu ele geçirilmiş insanlar olduk. Birbirimize yabancı, yalnızlıklarımızla yaşar olduk. İyi de neden böyle olduk ? Biz mi istemiştik? Yoksa birileri mi böyle istedi.