Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Türk olmak


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
said:
Tarih_hastasi, 10 Ocak 2005 18:45 tarihinde demiş ki:
Şimdi Yeni Dünya Düzeni'nin saldırganlık anlaşmasını size söylemek istiyorum. (Bakalım saçma sapan oldu mu hiç). CIA ve MI5, yani İngiliz İstihbaratı.

Şimdi İngiliz ve Amerikan istihbaratı 1987 yılında Londra'da Yeni Dünya Düzeni'nin saldırganlık anlaşmasını imzaladılar; Times Anlaşması. Buna göre beliren iki odak var. Biri, Doğu Avrupa'nın merkezi görünümündeki Yugoslavya, öteki Mezopotamya ya da Irak ve Türkiye. Önce Yugoslavya ve Mezopotamya'daki etnik kurumlar harekete geçirildi, Yugoslavya bölündü, sonra sıra Irak ve Türkiye'ye geldi..

Açık açık böyle diyordur!.. ABD tabii, "Irak'ın toprak bütünlüğüne saygılıyız" diyor, ama Yugoslavya için de aynı şeyi söylüyordu. Times Anlaşması uyarınca ABD ve İngiltere Irak'a istediklerini yapana kadar savaşacak. Daha o zaman savaş lâfı yok. Amerika Birleşik Devletleri 11 Eylül'ü bahane ederek NATO'yu da işin içine sokmak istiyor. Bunun da bugünlerde tartışmalarını duyuyoruz değil mi?..


Peki, bu neden böyle oluyor, yani Batı niye böyle bir harekete lüzum görüyor. Benim yazılarım da uzun olabilir. Uzun okumak istemezseniz, Bond ve İtaliklere okuyup rahatlıkla verebilirsiniz, ama dikkatle bakmanız gerekecektir. Şimdi Batılılar niye bu kadar açık? Pek çok yerlerde, internette, Türkiye'nin başına örülmek istenen çorap konusunda Batılı'ların çok açık sözlü olduğunu söylüyorum ben. Burada bakın çok açık seçik, batılısı da, doğulusu da, kuzeylisi de açık açık yazıyor, söylüyor. Türkiye'de yaşayanları, bazı politikacıları, bazı aydınları, halkın büyük bir kısmını -affedersiniz- enayi yerine mi koyuyor bunlar? Yani, "Biz ne kadar bütün gerçekleri, bu insanların başına ileride gelecekleri ve bizim getireceklerimizi ne kadar açık söylersek söyleyeyim korkmamıza gerek yok; çünkü bunlar anlamaz, bunlar önlem alamaz" mı diyorlar, yoksa "bunların içinde uyanıkları da vardır, biz onları keser biçeriz, yok ederiz ve bazılarına da ilâç yutturuz" mu diyorlar, ne yapıyorlar? Yani bu cesaretli nereden alıyor bunlar? Bu kadar çaık söylüyorlar, yapıyorlar ve gizli gizli de yapmıyorlar bunu. Bu cesaret nereden?

Hep böyle yapmışlardır, yani gizlemezler genellikle niyetlerini, şeylerini. Çünkü, meselâ bunların Sovyet Birliği'ni dağıtmak istedikleri de ortadaydı, herkes biliyordu; gene de yapıyorlar, hep söylüyorlar hem yapıyorlardı.

Şimdi zannediyorum ki meseleyi şöyle yarar var: 20.yüzyıl Batılılar için çok kötü bir yüzyıl oldu. Biz bunu böyle gibi görmüyoruz. Halbuki düşünürsek, 19.yüzyılın sonunda Batı dünyaya hâkimdi, dünyanın her tarafı onun sömürgesiydi ve o sömürgelerden para geliyordu, mal geliyordu, müthiş refah içindeydiler. Ne Afrika vardı devletler olarak, ne Asya'nın güneyi vardı, ne Güney Amerika vardı; tamamen hâkimdiler. O iki ihtilâl, Anadolu ihtilâliyle Sovyet İhtilâli sistemi bozdu. Birdenbire bir taraftan sosyalist hareket gelişmeye başladı, bir taraftan demokratik hareket; antiemperyalist bir tavır takınıldı, Hindistan ayağa kalktı, Çin ayağa kalktı derken, Batılılar sıkışık bir durumda kaldılar. Bu şıkışık durum o mertebeye kadar gelmiştir ki, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bir ara "Batı Batı" dediğimiz o büyük devletler, Batı Avrupa'nın ksa bir parçasıyla Kuzey Amerika'dan ibaret kalmıştır. Üçüncü Dünya hareketiyle sosyalist grup onu böyle çepçevre çevirmişlerdir.

Çok kötü kıstırılmıştı. İşte bu yaşadığımız tepki onun tepkisi; harekete geçtiler ve bunu nasıl dağıtabiliriz çarelerine bakıyorlar.. Yani şıkıştırılan kendinin tırmalaması gibi.. :)

Kendisini kurtartmak için harekete geçti ve birinci hedef olarak Sovyetler'i dağıtmaya aldılar ve başardılar. Bu işi çok kolay yapıyorlar, hâlâ, her yerde böyle yapıyorlar.

Demokrasi ve Pembe dizilerle yıkıyorlar!

Bakın kolay nasıl oluyor, çok güzel oluyor. Birleşik Amerika, Sovyetler'in komünizmle yaptığını demokrasiyle yapıyor. Şöyle söyleyeyim: Ruslar Bolşeviklik'le Marksizm'i kullanmışlardır, Amerikalılar demokrasiyle büyük demokratları kullanıyorlar. Çünkü şunu keşfettiler. Eğer çok güçlü medyalarra sahipseniz, elinizde çok büyük para varsa satın alamayacağınız adam yoktur, satın alamayacağınız parti yoktur, satın alamayacağınız sivil toplum kuruluşu yoktur.

O Türkiye'den uzak bir durum herhâlde. Diyelim ki şimdi ne oluyor? Attila İlhan, Yugoslavya meselesinin asıl üzerine gitti, çok ciddî inceledi. Çünkü, Allah razı olsun Fransızlar da gittiler, Fransızlar çok ciddî incelediler ve neticede ortaya şöyle bir şey çıktı: Fransa'da sivil toplum kuruluşları birdenbire pıtrak gibi her tarafta bitmeye başlıyorlar ve bunlar, şimdi meselâ Gürcistan'da yapılan hareket gibi bir hareket, Kıbrıs'ta yapılan hareket gibir bir hareket yapıyorlar. Yani "demokrasi lâzım, herkes serbest olmalı, etnisite olmalı", bunları söylüyorlar. Bunlar patırtı hâlinde söyleniyor, fakat Yugoslavya'da çok rahatsızlar. Niye? Halkın büyük ekseriyeti Miloşeviç'i tutuyor ve onları dinlemiyor. Bunun i
Mesaj tarihi:
yorum yapmıycam tek dıyıcegım ataturku kullanmayın
DYP demişsin DYP mılyarları yenıkoy e hortumlıyan patı degılmı hanı su bır donem genel baskanının oglunun devletın skı sıne kadar aldıgı partı hatta yanılmıyorsam bu partının baskanı apoya kac mesut senı yakalatıcak dıye mesaj yollamıştı ve harekatı engellemişti sırf ıktıdarı kaptırmamak ıcın aynı kısı hakkında su bahsettıgın ılumınatı ajanı oldugu konusunda saglam delılelr bulunmakta yetmedımı bır defa basbayanken kıbrıs turk kesımını tanımadıgı kendı dılıyle bellı etmıstı kıbrıs turk tarafı dıyordu aynı zamanda serefsiz onbaşı gıbı bır lafta etmişti yanılmıyorsam
DYP nın yolsuzluklarını ararda eklesek kıbrısa kopru olur

MHP ne pekı bır gurup at gozlugu takmıs gercekelrı gormeyen kendını rezıl eden cahıl takımı
AB uyum yasalarını bır gecede ıktıdar gıtmesın dıye gecıren MHP degılmıydı derviş belasını turkıyeye getıren hukumette MHP yokmuydu turkıye en buyuk ekonomık krızını MHP nın koalısyonunda yaşamadımı yetmedı deprem oldugu halde cahıl bır saglık bakanı cıkıp amerıkalılara verıcek tek hastamız yoktur hastane gemıelrını gerı gondersınler demedımı hastalar sokakta yatarken aynı adam cızgıfılım yuzunden kanal kapatıp guıness e gırmedımı turkıyenın kendı cocukları OSS de surunurken turanı gercekelstırmek amacıyla unıverstelerde turkı cumhurıyetlere coook genıs kontenjan ayrılmaya kalkılmadımı hatta ılerı gıdılıp nufus cuzdanlarına ırk hanesı ekleme tasarısı dusunmedımı bu hukumet
MHP nın yaptıgı affedılmez hataları ve gafletlerı eklesek ardarda mısıra kopru cıkar rahat[signature][hline]Mustafa Kemal Ataturk,yuce Turk milletine 1933 de demişki:
Sömürgecilik ve Emperyalizim Yeryuzunden Yok Olacak

Mesaj tarihi:
Viktor, merak etmeyin ben o partilerinin hiçbir tarafı değilim. MHP ve CHP'de yeniden yapılandırma dönemine girmeli! CHP refendarumu vardı bakalım lideri kim olacağına kesin!. MHP'nin geçmişleri biliyorum, zaten beğenmiyordum Devlet Bahçeli'yi. Neyse şimdi aklıma kafa takmış AB'yi.

Devamını yazayım

AB, Rom-Cermen İmparatorluğu'dur. Vatikan'dan emir alır

Şimdi Avrupa Birliği dedikleri olay, gülmek lâzım, :) Avrupa Birliği aslında Roma Cermen İmparatorluğu, onu hazırlamaya çalışıyorlar terkar. Çünkü bu başlangıcında, Fransa'da bu Demir-Çelik Anlaşması'yla yapıldı. Yapanlar iki kişidir. Biri Konrad Adenauer'dir, öteki de Robert Schuman'dır. Biri Fransız başbakanıydı, öteki Alman başbakanıydı. Hiç kimse kalkıp da bu iki başbakanın hangi partiye mensup olduğunu sormuyor. Bunların ikisi de Hıristiyan demokrattılar ve ikisi de Vatikan'dan emir alırlardı :)

Ve onun için 12 yıldızı Avrupa Birliği bayrağında. Çünkü daha başında bir Hıristiyan demokrat organizasyonudur ve komünizme karşı yapılmıştır. Ama şimdi Türkiye'yi de alacaklar büyük bir istekle. O zaman NATO gibi 12 Hıristiyan ülkenin arasına bir de Müslüman büyük, devl bir ülke girecek. Tabiî, ama onun alacakları artık belli, çok alacaklar, şiddetle arzı ediyorlar. Bizi almaları mümkün değil, bizi almazlar. Bunu en güzel, geçenlerde buraya Aleksandır Dugin geldi, Rus, Sovyet şeyiydi. Onun esprileri var, çok tatlı bir adam o.

Avrasya Birliği konusunda tam yetkili olarak geldiği zaman, o sırada geldiğinde onlar bunu söylediler; "Sizi de almaz, bizi de almaz" dedi. "Gelin, beraber iş yapalım..." Yani başka çaresi yoktu. Şunu söylüyor: "Onlara düşman olalım" demiyor, çok akıllı bir lâf: "Biz beraber olursak hem almak zorunda kalırlar, hem iyi iş yaparız" diyor. Çok iyi bir tüccarlık olur.

Şimdi, demin saydığım bu Graham Fuller'in, Demirel'in bütün o açıklamalarına şunları da eklemek lâzım: Avrupa Birliği'nin genişlemeden sorumlu bir Komiseri var, başına bir Komiser dikmişler, Verheugen dedikleri kişi. O da buna benzer açıklamaları geçen yıllar içinde yaptı, sonra kedi pisliğini örter gibi bazı çevreler "bunları örtelim, kimse duymasın" dedi, "aman öyle demek istemedi" diye. Onlar diyor, bizdeki bazıları "onu demek istemedi", yani kralın bilmem nesi derler ya, dalkavuğu gibi öyle dolaşıyorlar ortada.

Vatikan'dan izin almak zorunluğu!

Adam diyor ki, Verheugen "gidin Vatikan'la anlaşın." Şimdi Vatikan'la anlaşın diyor. Başka ne diyor? "Kemalizm'den vazgeçin" diyor, açık açık söylüyor bunları. Yani bu Batılılar çok dürüst, hayran olmamak mümkün değil; hakikaten çok dürüst. Yani kurdun kuzuya, ben seni yiyeceğim demesi gibi; suyun başında kurt, ben seni yiyeyeceğim diyor. Çok dürüst bir kurt var karşımızda, "Ben seni yiyeyeceğim". E, yemeğe başlıyor, "Hayır bizi yemedi, kolumuzu verdi, vücudumuzu kurtardık..." Sonra diğer uzuvlarımız gidecek parça parça :)

Kurtuluş Savaşı'nı niye yaptığımızı sonra söyleyeceğim.[signature][hline]Tarih Türkler'de başlar---Pontus ve Bizans'ı Hortlatmak isteyenlere yanıt!---Türk Olmak---Vatan
Mesaj tarihi:
Biz o savaşı, Kurtuluş Savaşı'nı niye yaptık, yeniden Osmanlı'nın düveli muazzama dediği, yani Batı'nın büyük güçlerinin kulu olmak için mi diye soruyorum bazen. Hakikaten biz Kurtuluş Savaşı'nı niye yaptık? Ben pek çok forumlarda, internette, chatte, her yerlerde "biz 1919'daki şartlara geri döndük" diyorum. Bunu yıllarca söylüyorum, bugün söylemeye devam ediyorum. E, peki hakikaten o savaşı niye yaptık, biz Kemalizm'den vazgeçmek için mi yaptık?
Ayrıca benim bir başka dürüstlüğüm, aydın dürüstlüğüm var, onu da belirtmek gerkeir tabii. Atatürkçülük konusunda da "Mustafa Kemal'i şablon Atatürkçü'lerden kurtarmak gerekir" diyorum, "Bir Atatürk heykeli yapmışlar, boş boş onu dolaştırıyorlar" diye de ağır sözlerim var. Yani biz bir kuru Mustafa Kemalci, slogan Mustafa Kemalci'si, Atatürkçü'sü değiliz. Onun için bizim bu sorduğuma göre niye düştük, o savaşı niye yaptık, geriye mi döndük? Sizin için faydalı oldu mu yazılarım.

Şimdi önce şunu şey yapayım: O savaşa girerken Gazi bakın neler diyor, o savaş sırasında bunları söylüyor. Bu aşağı yukarı bizim hangi espri içinde ve neden dolayı bu savaşa kalkıştığımızı ve neden dolayı da benim o savaşa "aynı zamanda bir ihtilâldi" dediğimi anlatacaktır.

Gazi diyor ki, bunu Şubat 1923'te söylemiş:

"Geçmişte, özellikle Tanzimt döneminden sonra ecnebi sermayesi memlekette müstesna bir yere sahip oldu ve bilimsel anlamda denilebilir ki, devlet ve hükûmet ecnebi sermayesinin jandarmalığından başka bir şey yapmamıştır. Artık her medenî devlet gibi yeni Türkiye de bunu kabul edemez, burasi esir ülkesi yapılamaz." Net...

22 Mart, "Tanzimat'ın açtığı serbest ticaret devri, Avrupa rekabetine karşı kendisini savunamayan iktisadiyatımızı bir de kapitülasyon zinciriyle bağladı. Teşkilât ve ferdî kıymet bakımından bizden çok kuvvetli olanlar ülkemizde bir de fazladan olarak imtiyazlı mavkide bulunuyorlardı. Temettü vergisi vermiyorlardı, gümrüklerimizi ellerinde tutuyorlardı, istedikleri zaman eşyayı, istedikleri eşyayı istedikleri şartlar altında memleketimize sokuyorlardı. Bütün iktisat şubelerimize bu sayede mutlak surette h3akim olmuşlardı. Efendiler, bize karşı yapılan rekabet hakikaten çok gayri meşru, hakikaten çok kahil idi. Rakiplerimiz bu surette gelişmeye elverişli sanayiimizi de mahvettiler, ziraatımıza da zarar verdiler. İnkişaf ve tekâmül, iktisadî ve maliyemizin önüne geçtiler."

Mart 1922'de söyledikleri.

"Artık durumu düzeltmek, hayat bulmak, insan olmak için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine uygun yürütmek, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler ortaya çıktı. Oysa, hangi istiklâl vardır ki, yabancıların nasihatleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin. Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir. Tarihte böyle bir olayı yaratmaya kalkışanlar zehirli sonuçlarla karşılaşmışlardır."

Mart 1922 tarihli, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı konuşmasıdır. Bir makaleden aldım, Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri.

Evet, çok ilginç. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili Prof. Haluk Koç'un yaptığı iki sayfalık bir basın açıklamasında aynı bölüm var, şu anda onu buldum. Diyor ki Sayın Haluk Koç, "Siyasî iktidar ve koşulsuz destek aldığı mütareke kalemleri, Atatürk'ün 6 Mart 1922'de TBMM'de yaptığı aşağıda yer alan konuşmanın 7 Şubat 2004 tarihindeki muhatapları konumuna düşmüşlerdir" diyerek bu konuşmayı veriyor, sizin okuduğunuz konuşmayı. Son bölümü bir de ben tekrarlamak istiyorum buradan.

"Hangi istiklâl vardır ki, yabancıların nasihatleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin. Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir" diyor Atatürk. O zaman, Mustafa Kemal Paşa'nın örgütlediği hareketin içinde, biliyorsunuz Müdafa-i Hukuk Cemiyeti'ydi. Hâkimiyeti Milliye'de o zaman yaptıkları şey de, bakın 20 Temmuz 1336, yani 1920'de çok net olarak neyi açıklıyor Hâkimiyeti Milliye?

"En büyük düşman, düşmanların düşmanı ne falan ne de filan milletler. Bilakis bu, âdeta her tarafı kaplamış bir saltanat hâlinde dünyaya hâkim olan kapitalizm afeti ve onun çocuğu olan emperyalizmdir. Artık bütün dünyanın anlamış olduğu bu hakikat bizde de tamamen idrak ediliyor."

Bunu Hâkimiyeti Milliye'de yazıyor ve Mustafa Kemal'in o gazetenin bazı baş yazılarını yazdığını da biliyoruz.
Şimdi Türkiye Cumhuriyeti böyle bir hareketin içerisinden ortaya çıkmıştır, gelmiştir. Prensip olarak Türkiye Cumhuriyeti hareketi antiemperyalist, antikapitalist bir tavır içindeydi. Mustafa Kemal Paşa çok ciddî şekilde Ruslar'la temas etti, Ruslar ona komünist olmasını tavsiye ettiler.

Şimdi komünist partisi de kurdu, üyesi de oldu, fakat komünist olmadılar. Olmamalarının sebebi kendisi çok güzel anlatıyor. Rusya'daki komünizmi incelemiş, bilahare Halide Edip Hanımla konuşurlar. Halide Edip Hanım'la konuşması sırasında der ki, "Ben sosyalizme baktım, Türkiye'de onu aynen gerçekleştirmek mümkün değil. Çünkü bu iş için ciddî bir işçi sınıfı lazımdır, biz de sanayi olmadığı için işçi
Mesaj tarihi:
Kendi mesajini quote'layani da ilk defa görüyorum[signature][hline]Volfied, 04 May 2003 08:18 tarihinde demiş ki:
A mug of ale, and a fine tale!
Gimli yönetti
Mesaj tarihi:
Herşey güzelde...O şanlı türk ordusunun YüzBaşı'larından bir tanesi çapraz ateş altındaki askerleri helikopter istediği zaman:''ANALAR ÖYLE EVLATLAR DOĞURURDA;DEVLET BENDEN HESAP SORDUĞU ZAMAN BEN O HELİKOPTERİN PARASINI ÖDEYEMEM.''demiş

Not:Bu söz 1993 yılında Hakkari'de devriye gezen bir mangamızın başındaki Uzmançavuş'un helikopter istemesi üzerine söylenmiştir.Helikopter gönderilmediği için 11 erimiz ve Uzmançavuş Cengiz GÖKSU şehit olmuştur.Yüzbaşı bu olay üzerine ordudan ihrac edilmiştir.Bütn şehitlerimizin ruhları şâd olsun.[signature][hline]For the Dark Gods;Kill,Kill,Kill...
Mesaj tarihi:
Arada bir tane kötü insan olması Şanlı Ordumuzun tamamen kötü olduğunu göstermezki,ordudan ihraç edilmeside zaten yapılan hareketin ordu tarafındanda hoş karşılanmadığını gösteriyor.
Amin,hepsinin ruhu şad mekanı cennet olsun.
Mesaj tarihi:
o yuzbaşı dıkkatınızı cekmedıde PKK guclensın dıye 5 sene orduyu devreye sokmıyan ve van ı kurtlere satmaya calısan devlet başkanlarımızdan biri hiçmi dikkatinizi cekmedi aynı kişi devrimleri eleştirdiginde hiçmi goze batmadı yada benım memurum işini bilir lafı yada kolumu kessenız kurt kanı akar lafı ve en komıgı anayasayı bır kez delmekle bırsey olmaz lafını[signature][hline]Mustafa Kemal Ataturk,yuce Turk milletine 1933 de demişki:
Sömürgecilik ve Emperyalizim Yeryuzunden Yok Olacak

Mesaj tarihi:
said:
Viktor, 17 Ocak 2005 22:23 tarihinde demiş ki:
o yuzbaşı dıkkatınızı cekmedıde PKK guclensın dıye 5 sene orduyu devreye sokmıyan ve van ı kurtlere satmaya calısan devlet başkanlarımızdan biri hiçmi dikkatinizi cekmedi aynı kişi devrimleri eleştirdiginde hiçmi goze batmadı yada benım memurum işini bilir lafı yada kolumu kessenız kurt kanı akar lafı ve en komıgı anayasayı bır kez delmekle bırsey olmaz lafını


Abi ben bu orduya bir laf söylemiyorum ama adamın yaptığı inan insanın yüreğine oturuyor.Yazık günah.Öyle adamlar varki bu herif yanında az kalır.Böylelerini bırak ihracı yaşatmayacan.İnsanın vatanı için ölmesi zoruna gitmiyorda böyle gerizekalı herifler yüzünden gencecik adamların ölmesi beni deli ediyor.Yıllardır vatan hainlerinin arasında yaşıyorum ben herkes bir manyağın peşine takılmış gidiyor.Askerden nasıl kaçtıklarının kahramanmış gibi anlatan yüzlerce...ne desem nasıl anlatsam.Bazen burda olmaktan nefret ediyorum yaşadığıma,yaşayacağıma lanet okuyorum![signature][hline]For the Dark Gods;Kill,Kill,Kill...
Mesaj tarihi:
eh 35 mılyonun olumune dolaylı yoldan sebep olan adama anıtmezar yaptılar sunu kafaya sokun senelerdır vatan hainleri tarafından yonetılıyoruz kati biçimde solu biçen ataturkculerı temızleten nu sapıkları , PKK yı guclendıren ve kollıyan jaguar sıyasetcılerı , senelerce yalancılıgın kralını yapmıs bos vaatlerle halkı kandırmanın kıtabını yazmış turkıyeye demokrasının bol geldıgı dusunen amca babalar , ulkeyı karısının elıne teslım eden ormantik şairler , turkceyı amerıkan aksanıyla konusmaya calısan bacılar , bır gunde uc defa televızyona cıkıp hukumetı cokerten sımdı ıse AB kahramanı oldugunu ıddea eden hainler ohoooo yaz yaz bıtmez ulke kac yıldır yanlıs ellerın elınde cok partılı sısteme gectıgımızden berı deselerde Ataturkun olumunden bu yana ataturk ılkelerını uygılayan yada vazgectım bu vatanın ustunde bır halkın yasadıgı bılıncıne varmıs yonetıcı gelmedı daha
Istanbulda bogaza dıkılen ılk ataturk heykelıne bakın o heykel sırtını avrupaya ve saraya vermiş anadoluya bakmaktadır ayneen Ataturkun baktıgı gibi ki heykelın o skeıdle konulmasını ataturk ıstemiştir sımdıye kadar anadoluda yaşıyan bır halk oldugunu farkeden tek liderimiz Ataturktur[signature][hline]Mustafa Kemal Ataturk,yuce Turk milletine 1933 de demişki:
Sömürgecilik ve Emperyalizim Yeryuzunden Yok Olacak

Mesaj tarihi:
Tarih hastası:

Hocam, çok güzel yazmışsın. Hepsini okudum. Seni kutluyor ve derinden teşekkürlerimi sunuyorum.[signature][hline]Nail "NaileR" Avunduk
Anavatanımıza saldırırlarsa olası gazete manşetleri demişsiniz.. Belki ilk başlarda olayı kendi adlarına bir zafer veya reklam havasında vereceklerdir veya methiyeler düzüp yapmaya çalıştıkları işgali mazur göstermeye çalışacaklardır. Ama ilerleyen zaman ile onurlu bir halkın bağımsızlık savaşına tanık olup belkide yaptıkları saçmalık ve hata üzerine manşetler atacaklardır. Ama ne olursa olsun, savaş öncesi veya süresince ne yazılırsa yazılsın, savaş sonrası tüm dünyadaki gazetelerde tek bir manşet olacaktır:
Bağımsız TÜRKİYE Cumhuriyeti!
Mesaj tarihi:
Teşekkür ederim efendim. Tatile gitmeden önce son yazımı yazıyorum beyler. Kültürsüzleştirme politikası zor oldu benim için. Şöyle devam edeyim;

Kültürsüzleştirme Politikası

Benim söylemeye çalıştığım şudur: Orada sayılan kişiler ve orada sayılan kuruluşların bütünü Batılılar'ın ele geçirmeye karar verdikleri ülkelerde uyguladıkları bir politikanın aletleridirler. O politikanın adı kültürsüzleştirmedir.

Yani "Sistemin ve elitin parçaları emperyalizme karşı boyunları büküktür" gerçekçesine mi karşıyım? Boyunları yalnız bükük değil, ona çalışıyorlar, yani onun istediklerini yapıyorlar. Şimdi Türkiye'de meselâ onların istedikleri nedir? Onlar diyorlar ki şimdi, Türkiye'de herkes kendi diliyle mektepli olsun, açılsın, şunu yapsınlar, bunu yapsınlar, bunlar, "Aa, tabiî, demokrasi bunu gerektirir, bu böyle olmalıdır, şu böyle olmalıdır" diye başlıyorlar. Peki, Fransa niye yapmıyor, İngiltere niye yapmıyor? Onu bize yaptırmaya çalışıyorlar; çünkü Türkiye'yi bölmek gibi bir niyetleri var. Çünkü Fransa'da, benim bildiğim kadarıyla en az 5 dil konuşuluyor, en az 5 tane çok önemli azınlık var ve bunların bir kısmı Alman işgalinde Almanlar'la birlik olmuşlardır, Almanlar onlara özerklik vermiştir; Bretonlar. Bretonca da aslında İrlanda diline benzeyen bir dildir, başka bir dildir. Ha eğitim Fransızca'dır. Tabiî tek dil. Yani bizdeki bazı üniversitelerin İngilizce eğitimi gibi bir şey yok. Böyle bir şey olur mu?

Hükümran bir ülke. Bu ancak bir sömürgede olur. Biz daha ilerideyiz diyebiliriz. Biz daha ilerideyiz diyebiliriz, tabii biz sömürgelikte hızlı gidiyoruz. Ama sömürgelikte değil, medeniyet çizgisinde, medeniyet yolunda daha öndeyiz diyemeyiz. Diyemeyiz, bu bir medeniyet olsa onlar yaparlar, bize bırakmazlar. Çünkü medeniyeti kimseye vermiyorlar. Ama kendi dillerini bize veriyor. Şimdi ben bunu her zaman söylüyorum. Bakın biz Osmanlı olarak çok büyük bir devlettik ve aşağı yukarı üç kıtada hâkimdik ve dilimiz Anadolu Türkçesi'ydi, Yani Osmanlıca'ydı. Gittiğimiz o ülkelerin hiçbirisinde bu dili mecburî kılmadık biz ve şimdi şu şayanı hayret olay yaşanıyor:

Biz 1,5 asır önce Kuzey Afrika'yı Fransızlar'a kaybettik. Fransızlar oraya girdiler, en fazla 120 sene falan kaldılar. Şimdi gidin Kuzey Afrika'ya, Türkçe bilen kimse yok, herkes Fransızca biliyor. Cezayir'de de öyle. NİYE BÖYLE OLUYOR? Çünkü zorla öğretiyorlar, kendi dilini kaybetmesi için uğraşıyorlar, kendi dinini kaybetmesi için uğraşıyorlar. Sen bunu gönüllü olarak yapıyorsun, ben onu söyledim. Ben bunu ilk defa Fransa'da keşfettim çünkü. Fransız sömürgesinden gelen kişilerle kendi aramda müthiş bir benzerlik buldum. Adamlar Fransa'ya hayran, Fransız edebiyatına hayran, Fransızca yazıyorlar; biz de böyle şeylere heves ediyoruz. Bir düşündüm, yahu bunlar sömürge, biz bağımsızlık savaşı yapmış bir milletiz, biz buna nasıl heveslenebiliriz ki? Ve onlar bana, "sizin Kemal çok iyiydi" diyorlar. Onlar tanıyorlar Kemal'i, biz tanımıyoruz!

Üç Şey Mutlaka Millî Olmalı

Mustafa Kemal'in çizgisini biraz daha ele alırsak, diyorum ki, "Ben ulusal bir kültür bileşimin peşindeyim; millî eğitim olmalı, millî savunma olmalı." Ama Türkiye'de bazı milletvekilleri bugün "eğitimin millîsi olmaz" diyorlar. Meselâ bir AKP'li milletvekili de, önemli bir milletvekili de (Prof.Dr. Aziz Akgül) bunu söylemişti: Eğitimin millîsi olmaz. Ve bunun arkasından da şu gerekçeyi getiriyorlar: Eğitim evrenseldir.

Şimdi bana göre de eğitimin evrenselliği ayrıdır, kültürün evrenselliği ayrıdır; ama eğitimin bir ülkede millî olması farklı bir şeydir. Ben de diyorum ki, "Ben ulusal bir kültür bileşiminin peşindeyim, ulusal savunmanın ulusalı, eğitimin ulusalı ve ekonomin ulusalı olmalıdır. Bu üçünü gerçekleştirmek zarurentindeyiz, yoksa SEVR gelir" diyorum.

Büyük Sermayenin Ehlileştirilmesi - Ulusallaştırılması Gerekir

Bu ulusallık açısından zor olanın da büyük sermayenin Türkiye'de ehlîleştirilmesi -tırnak içinde, sözümüz- sermayenin ehlileştirilmesi." Yani bir anlamda ulusallaştırılması, sermayenin millîleştirlmesini söylüyorum.

Aslında mesele tabiî şu: Türkiye Cumhuriyeti'nde, demin konuşurken yeri geldi söyledik, burjuvazimiz yoktu, burjuvazi yoktu ortada. Türkiye'de devrimi yapan aslında ulusal burjuvası olması lâzım gelirken, bizim burjuvazimiz iş birliği hâlinde olduğundan Anadolu Hareketine karşı idi. Karşı olanca da onlar tasfiye oldular.

Bu çok ilginç, :) bu sözlerim söylüyorumama, ben kendimin kim olduğunu anlatırken de birçok yerde, büyük bir burjuva çocuğu olduğumu vaktiyle söylüyorum. Formasyonumun kaynağı, bizi bizi yapan üç önemli faktörü de sıralıyorum. Bir kere, Anadolu'ya gittiğimiz zaman Anadolu gerçeğini görerek bu burjuva çocukluğundan ulusalcı bir kimliğe girdiğimizi, E, biz öyle siz de öyle. Fakültede o kadar bize sanat, edebiyat, siyaset, animasyon gibi yeni yeni şeyler yapıyorlar, yani derslerimizin dışında neler dinledik, gördük, ama ben Türkçü, yani yerli turist olarak Güneydoğu'ya, Doğu'
Mesaj tarihi:
17-20 tane devletımız olması magrıfet degıl ısın komıgı o devletlerın hepsı ıcerden yıkılmıs en ufak otorıte boslugunda catııırt
boyle hayalperest ınsnalar yuzunden yıkılmıs devletlerımız sızın kokonenız olan enver paşaya bakalım turan hayllerıyle 1. dunya savasına gırdı kafkasyada kursun atmadan bınlerce askerımız öldü enverin turan hayalleri yuzunden
adam bır devlet kurmus yuzyıllar boyu surdurmusse devlet ısınden anlıyor demektır ırılı ufaklı bıssuru devlet kurmanın bıkac manası vardır
1-Demekkı bu develtlerı yasatamıyorsun yanlıs yonetıyorsun
2-cok fazla dusman cekmıssın ustune
3-baskı rejımı kullanarak yonetmişsin en ufok otorıte boslugunda devlet amıp gıbı bolunmus demek
4-halkı mutlu edememıssınkı bu kadar devlet yıkılırken halk armut toplamıs
5-toplumda bırlık yok herkez lıder olmak ıstıyor

daha surer gıder ıyı yanı ıse demekkı bagımsızlıgına duskun bır toplumsun ve bagımsızlıgın saglanmadan yasıyamıyorsun o kadar

devamlı devlet kurup yıkmak tecrubenın degıl tecrubesızlıgın sonucudur[signature][hline]Mustafa Kemal Ataturk,yuce Turk milletine 1933 de demişki:
Sömürgecilik ve Emperyalizim Yeryuzunden Yok Olacak

Mesaj tarihi:
Viktor hep ic sebepler vermissin ama tarihe bakarsan devletlerin 95% i disardan yikilmistir. Buna Osmanli'da dahildir, Lehistan'da, Memlukler'de, Almanya'da, Avusturya-Macaristan'da, Roma Imparatorlugu'da... Icerden senin verdigin gibi sebeplerden yikilan, cok az devlet vardir, benim aklima bir Rusya geliyor, sovyet devrimi yuzunen icerden yikildi, bir de belki Cengiz olunce Mogollar'in dagilmasi olabilir, yani cok nadir.... Tabii icerden kuvvetli olan devletler, disardan zor yikilir, oyle demek istiyorsan, o baska....

[Bu mesaj demirbilek2 tarafından 20 Ocak 2005 22:01 tarihinde değiştirilmiştir]
Mesaj tarihi:
hun devletı ıcerden yıkıldı once ıkıye bolundu gelıp cınlıler bolmedı gene devlet kendı ıcınde parcalandı
1. ve 2. gokturk devletlerıde bolunerek parcalandılar
karahanlılar ve gaznelıler ıse bırbırlerıyle dalastılar devlet gucsuzlesınce feodal beyler tarafından parcalandı
selcuklular da ıcten parcalandı bır yenılgı sonucu butun atabeyler bagımsızlıgını ılan ettı yanı kımse gelıp yıkmadı devletı
anadolu selcuklularıda oorıte boslugunda beylıkelr bagımsızlıgını ılan ettı devlet gene kendı ıcınde parcalandı
osmanlı devletı ıse parcalandı parcalandı en sonunda halk devrımıyle yıkıldı gene otorıte boslugu

annıycagın en ufak otorıte boslugunda catıırt parcapıncık olmuş develtlerımız hıcbırını gelıp bir dusman talan edıp yıkmamış gene kendı halkımız develtı parcalamıs kımse aa mogolalr geldı hadı bırlesıp yurttan atalım dememıs madem mogolalr geldı otorıte goctu bende kendı develtımı kurıyım demiş
aynısı mondrostan sonrada oluyor halk hep kendı bolgesınde develtcıkler kurmak ıstıyor kımse amanın vatanımız var parcalanamaz bolunemez dmeıyor kendı bolgem guvenlı olsun ben yonetıyım dıyor cunkı devlet hıc yonetmemıs adam gıbı yanı bır mıllıyet ve vatan ruhu gelısmemıs bızde Ataturk cok ugrastı ama basaramadı

rusya ıse devrım sırasında ıcten yıkılmadı sadece devrım oldu ve rejim degişti rusya ıdı sovyet rusya oldu car gıttı komınıst partı geldı yanı devlet yıkılmadı bır develtı resmen yıkıldı sayabılmek ıcın o ulkenın baskentının dusmus olması ve otorıtenın resmen cokmesı ve halkın baska bır ulkenın boyundurugu altına gırmesı gerekır kı bu ısgalcı develt olur genelde mısal romanın yıkılması parcalanma seklınde olmuş ve bu parcalanmayı iç kuvvet saglamıs fakat gerıye kalan ıkı parcayı baska ulkeler yımış halkı boyundurugu altına almıştır kartaca nın yıkılması ıse tamamen dış kuvvet tarafından parcalanmadan olmuş
bır devlet kendı ıcınde bolunurse bız buna ıcten yıkılma derız eger bır develt baskentını kaybeder ve baska bır ulkenın boyundurugu altına gırerse buna dış kuvvet yoluyla yıkılma derız

gelelım asıl konuya eger turkler devlet ısınden bu kadar anlasaydı bır tek devlet kurup bunu senelrce yasatırlardı halkın sevgısını kazanırlardı vs vs
turklerın devlet bılıncını kazandıgını anca osmanlıda goruyoruz ondan oncekı develtler hep 200 yıldan kısa surelerde yıkılmıs hatta avrupa hunalrı atıllanın olumunden hemen sonra dagılmıs osmanlı ıse 700 yıl bılıncsızce yonetımle ve avruplaıların korumasıyla anca dayanabılmıs ama burdanda cıkarabıldıgımız demekkı develt bılıncı gelısmıs bunun en buyuk ıspatı eskı yaptıkları tecrubesızlıkten kaynaklanan hataları yapmamaları mısal en zararlı huy olan develtın hanedan ıcınde payalstırılması olayı ortadan kalkmıs ve 2-3 kuşak sonra develtın parcalanması onlenmıs ıslam dını halkın ustunde baskı kurmak ıcın uygulanmıs ve halkı kuzu kıvamına getırmısler egıtım kısıtlı bıcımde verılmıs boylece toplumsal gelısme olmamış fethettıkelrı toprakalrdakı koylerı yakıp yıkmak yerıne halka ıyı davranıp varlıklarını surdurmusler dını yaymaya calısmadıkalrı ıcın azınlık ayaklanmaları dış kışkırtmalar olana akdar cıkmamıs kardes katlı serbest oldugu ıcın taht kavgası cıkmamıs cıftbozan vergısı sayesınde halkın topraklarını bos bırakamsı onlenmıs ve tımar sıstemı dahada gelıstırılmıs
bunlar hep osmanlının omrunu uzatan olaylar olmus yoksa sonu tıpkı selcuklular gıbı olabılırdı ama osmanlı eskı yapılan hatalardan tecrube kazanıp develtı daha dogru durust yonetmıs ama yaptıgı en buyuk tecrubesızlık turk halkını ve anadoluyu dıslaması olmuş zaten mıllıyet bılıncı olmadıgı ıcın halk gene kendı basına buyruk davranmıs en basıtı ayanlar bolgelerınde ıkıncı bır devlet gıbı harıket etmısler

ısın kısası turklerde devlet tecrubesı yok bız elımızdekılerın degerını kaybedınceye kadar anlamayan bır mılletız ancak cok buyuk felaketler sonucunda tecrube kaznaıp onlem alabılıyoruz onun dısında taa ılk cagdan berı "Bıze bısey olmaz" "Saldım cayıra mevlam kayıra" "bana dokunmayan yılan bın yasasın" "allah buyuktur acır korur bızı" gıbı hayat fıkırlerını benımseyerek yasıyoruz ve o konuda bılgı kazanmamız veya kotu durumla savasmamız ıcın ılla cok fecı bır sekılde canımızı yakması gerekıyor[signature][hline]Mustafa Kemal Ataturk,yuce Turk milletine 1933 de demişki:
Sömürgecilik ve Emperyalizim Yeryuzunden Yok Olacak

Mesaj tarihi:
Yanlis yorumluyosun maalesef, dediklerin bana inanilmasi cok guc, ve garip geliyor. Carlik rusyasi icerden catir catir yikildi, hem de oyle ki dunyada gorulmemis turden. Yoksa disarda hic de gerileme falan yasamamislar, surekli buyumekteydiler. Rus imparatorlugu duraklama, gerileme bile yasamadan 100% icerden yikildi. Netice butun aristokrat kesimi , ki devleti olusturan bunlardi, toptan imha edildiler, kizil ordu tarafindan. Devlet falan kalmadi, tamamen yeni insanlardan olusan, yeni bir idare bicimi geldi.

Osmanli'da 600 senenin soununda disardan yikildi. 1699 Karlofca haritasina bakalim icerden mi disardan mi goruluyor. Ondan sonra bir gun bile rahat birakilmadan surekli taarruz altinda, hem de dort bi yonden dis saldiri altinda 300 sene idare ediyouz, bu dunyada nadir gorulen bir direnctir. Bu basarida devlet yonetimindeki ustaliklar payi azimsanamaz. Koprululer ornegin dunya capinda buyuk devlet adamlaridir, tamamen Turkiye'nin yetistirdigi, bunlari okuyalim. daha niceleri var.

Turkiye'yi, oyle dunyanin kosesinde, kendi kabugunda yasayan, Izlanda, mizlanda, neymis Finlandiya falan zannetmeyelim arkadaslar. Bunlar ucra koseler, ne gelen gecen var, ne de baskalarinin goz dikebilecegi bir zenginlikleri var. Dolayisiyla kendi koselerinde, rahat gelisme ortami bulmuslar.

Japonya'da oyle. Bak bakalim Japonya eger Emperyalist Avrupa'nin dibinde olsaydi iki asir bile dayanabiliyomuydu. Adamlar dunyanin obur ucunda, emperyalizmden uzak gelisme sansi bulmuslar.

Biz ise son 300-400 yildir her allahin gunu dis saldiri altinda yasiyoruz. Gazi Osman Pasa'nin Plevne savunmasini okuyalim. Canakkale savasina bakin, Balkanlari ve Kirim'i nasil kaybettigimize bakalim, ondan sonra bana ''avrupanin korumasi altinda yasadik'' falan diyenin ben anlini karislarim....

Goreceginiz sudur: Turkiye'yi asla teke tek karsisina almaya bile cesaret edememisler, hep ittifaklar, koalisyonlar, icerden bolmeye yonelik, 'espionage' temelli kiskirtmalar. Istediginiz savasi ornek verin, burada tartisalim, emperyalist bati gucleri bizle ''teke tek'' mucadele edemediler bu bir gercek. Bu basarimizda sadece askeri guc yeterli olmaz. Sadece askeri guce dayali devletler, viktor arkadasimizin da dedigi gibi, bastaki liderler olunce bitmisler, dagilmislardir hep. (Bakiniz Iskender, Atilla, Cengiz vs.) Ama Osmanli 'da ve Turkiye'de bu boyle olmadi..

Turkiye'yi biraz fazla hafife aliyoruz gibi geldi bana. Biz asirlar suren saldirilara karsi hala ayaktayiz, bilmem farkindamisiniz? Bakin koca Aztekler, Inkalar, 50 yilda eriyip bittiler Bati karsisinda. Koca Cin devleti, ingiliz/frnsz/portekiz somurgeciler karsisinda, bir afyon oyunuyla (ki 4000 yillik bi medeniyet bu) yerlere dokuldu, simdi daha yeni toparlaniyor. Hint uygarligina bakin arkadaslar yuzlerce milyon nufuslu, 3000 yillik bir uygarlik, bati emperyalizminin onunde diz cokup, dagilip bittiler (tabi Gandi'ye kadar). Afrika oyle bir hastalandi ki hala yatakta atesi bile dusmedi. Daha kucuk toplumlardan bahsetmeye bile gerek yok.

E peki butun bu devletler yagmurda seker gibi erirken, Turkiye nasil ayakta kaldi ayni guclere karsi, hem de cok daha uzun sureler?, hem de emperyalizmin burnunun dibinde, devlet tecrubesizligiyle olur mu hic? cahillikle olur mu? Olmaz tabii. Aslinda cok basit cevabi ama soyleyeyim nasil oldugunu: bilgi, birikim ve vatanseverlikle oluyor bu isler.

Tabi bu savas bitmis degil, biz AB'ye girsek bile cok dikkatli olmaliyiz. Gardimizi dusurdugumuz anda yumrugu patlatirlar yoksa.

[Bu mesaj demirbilek2 tarafından 21 Ocak 2005 07:09 tarihinde değiştirilmiştir]

[Bu mesaj demirbilek2 tarafından 21 Ocak 2005 07:13 tarihinde değiştirilmiştir]

[Bu mesaj demirbilek2 tarafından 21 Ocak 2005 07:15 tarihinde değiştirilmiştir]

[Bu mesaj demirbilek2 tarafından 21 Ocak 2005 07:25 tarihinde değiştirilmiştir]
Mesaj tarihi:
rusyada ıhtılal oldu iç savaş cıktı ve peşinden devrim geldı fakat bu savaşları yapan gene ruslar yanı gelıp ıngılızler savasmamış hadı yenı ulke kuralım dıye bızım osmanlıya yaptıgımızla tıpatıp aynı eskı duzenı yıkıp yerıne yenı bır duzen kurmuslar

sımdı gelelım emperyalızm ve ayakta kalmamıza evet osmanlı senelerce ayakta kaldı ama sbebplerı ne yazıkkı ıhtişamımız ve gucumuzden degıl emperyalist devletler bir turlu osmanlıyı paylasamadılar ! tek sebep bu bırısı dedı bogazlar benım dıgerı dedı hayır alamassın gerektıgınde ruslar ıstanbula demırlerı ıngılızler onları kovaladı yada ruslarla savastık ıngılızler kendı cıkarları ıcın bızı savunup bırsuru ımtıyaz kazandılar hatta ıc ayaklanmada bıle kavalalı mısırdan cıkıyor yola ve kutahyaya kadar savaşmadan gelıyor kı bu dedıgımız develtın kendı valısı ve anadolu halkı bu adamı davul zurnayla karsılıyor ve en ufak bır dıreniş yok o sırada olayın cıddıyetını anlayan ruslar ıstanbula donanma yolluyor ve ısyanı bastırmak ıcın asker yollıycakalrını soyluyorla eee ıngılızler rusların bu kadar cıakr almasını ıstemeyınce olmaz oyle sey deyıp kavalalıyı cekılmeye ıkna edıyorlar tek amacları ruslar bogazları kontrol edemesın

senelerce ıngıltere osmanlıyı koruyup kolluyor nedenmı cunkı tek ıstedıgı somurgelerıne gıden yolda guclu bır devletın olmaması ve osmanlının tampon bolge olması zaten somurge osmanlı duyun u umumıye ıle her turlu kaynagı catır catır somuruyorlar kapıtılasyonlarla acık pazar olmuş adam daha nıye yıkmak ıstesınkı osmanlıyı pesınden ıtalyanı ntrablusgarba cıkmak ıcın ıngıltereden ızın aldıgını goruyoruz bu bıle gosterıyor osmanlının gucsuzlugunu ve acızlıgını

pekı nasıl ayakta kaldık bu kadar emperyalıstın arasında bununda tek cevabı kuvva yı mıllıye ruhu halk bırbırıne cok baglandı Ataturk un oze donum fıkrı ve mıllıyetcılıgı uyandırma calısmaları cok etkılı oldu bıde halk gerceklerı anladı mondrostan sonra ısgaller basladıgında bunnarın ısgal olmadıgını muttefık devletlerın halkı korumak ıcın osmanlıyı sevdıkelrınden geldıklerı soylenıyordu bız sızın dostunuzuz korıycaz sızı dıye geldıler hatta ıstanbhulu ısgal ettıklerınde bu ısgalıu padısahın otorıtesını arttırmak ıcın yaptıkalrını soyledıler yanı resmen halka mongol cocuk muamelesı yaptılar hanı aptal cocuklara yaparlarya "bak oyuncagını ver bız senle dostuz ıyı arkadaşız" muhabbetı o yıllarda Ataturk bu ulkelerın emperyalıst olduklarını ve korumaya degıl ısgale geldıkelrını yaymak ıcın cok calıstı ancak kımse ona ınanmadı halk osmanlı yonetımınden sıkılmıstı cunkı ve avrupalılar gelınce modernleseceklerıne ! zengınlesecekelrıne ınanıyorlardı gercekelrın gorulebılmesı anca yunanlıların ızmırde yaptıkları ve fransızların ermenı ıntıkam tugaylarını yanlarında getırmelerıyle anlasıldı o zamana kadar Ataturke hayalperest asi general dıyen halk onun yanında bırleşti yanı gene acı bır olay oldukı aklımız başımıza gelsın muhabbetı

turkıyeyı teke tekte almaya korkmadılar ıngılızler turkıyeye saldırsaydı ruslarla savasmak zorund akalıcaktı ruslar yapsaydı ıngılızler ve fransızlarla basları belaya gırıcektı
sızce ıngıltere kurtulus savasımızda nıye armut topladı ınlgınlız kralıyet muhafızları eger turkıyeye yollansaydı yunanlıları yenı yenmıs ordumuzun en ufak bır sansı yoktu fakat sebep daha derın cunkı ıngıltere dunyanın gercek supergucu olan kamuoyundan korktu herkez ıngılızlerı savas tamtamları calmakla suclamıs domınyonları bıle asker gondermeyı reddetmişti dunya 4 bır yandan ıngılzılerı baskı altına alıyordu o yuzden gerı basmak zorunda kaldılar zaten ataturkun baslattıgı dırenme harıketı ıngılız somurgelerınde ve emperyalızm altında ezılen toplumlarda buyuk yankı uyandırdı ıngılızlere karsı dırenen ulusların dırenıscılerının ustunden olduklerıınde turk bayragı ve mustafa kemalın resmı cıkıyordu ıngıltere burd abasarılı olamıyınca resmen emperyal duzenı cok agır bır darbe aldı
pekı bu savası cok tecrubelı develt adamları devlet tecrubesı sahıbı ıstanbulmu yaptı yoksa halkın bagrından kopan TBMM ve anadolu halkının bızzat kendısımı su develt tecrubesıne sahıp adamalrın tek gorusu bız adam olmayız ABD veya ıngılız mandasına gırelımdı
turkıyeyı ayakta tutan develt adamalrı degıl gene halkın kendısı oldu halk kendı kendını kurtardı su anda aynı halk gene cahıllıkten emperyalızme kucak acıyor
osmanlıda atılla gıbı ıskender gıbı mılıtarıst bır devlettı mılıtarıst devletler savasılıcak bırı kalmayana kadar savasırlar lıderlerı olunce buyuk ıhtımal dagılırlar dagılmazlarsada savastan yoruldukları ıcın dagılırlar eger bır oncekı postumd aayzdıgım gıbı osmanlı oncekı devletlerden tecrube almıs olmasaydı aynı sey bızım ıcınde sozkonusuydu netekım osmanlı duraklamaya gırerken asıl sebebın fetıhlerın durması olarak gosterılmesı gerekır cunkı osmanlının hazınesının yegane kaynagı savaşmaktır savaşlar durunca hazıneye para akışıda durdu o zamana kadar ıc vergı pek onemsenmedıgınden devlet parasız kaldı tabı zaten parayı har vurup harman savurduk buda tecrubesızlıgın getırdıgı bır sey
o
Mesaj tarihi:
Ingiltere'yi Canakkale'de yendigimizi hatirlatayim, ki yanlarinda Fransa, Avustralya ve Yeni Zelanda oldugu halde. Canakkale dunya tarihindeki ikinci en buyuk cikartmadir (birincisi Normandiya-1944). Yani adamlar butun gucleriyle yuklendiler, ama yenemediler, Canakkale'yi gecemediler. Tabii M.Kemal ve arkadaslari Alman komutanlari dinleseydi yenilecektik, o gidisatin kotu oldugunu gorup, Alman von Sanders'in emirlerini dinlemedi, ve kendine guvenmenin onemini ispat etti.

Neyse Ingiltere ve Fransa bize Yunanlilarin Anadolu yenilgisinden sonra saldirmadilar dediginiz gibi, dogrudur. Daha dogrusu saldiramadilar, cunku 1918'de 1.dunya savasi bitmis, 1919-20 civari butun ordularini evlerine geri gonderdiler. Malum o devirde 5-6 milyon askeri beslemenin maliyeti oldukca buyuktu, e savas da bitmis, netice ordularini terhis edip, yeniden insaa'ya basladilar. Burada Kuvay-i Milliye mukemmel bir zamanlama ile ve bilincli olarak bekledi, ve adamlar ordulari dagitir dagitmaz, Yunan isgal ordularina yuklenmeye basladik. Netice de cok dusuk sayida insan zayiati vererek, tam bir strateji zaferiyle Kurtulus savasi kazanildi. Burada uyguladigimiz teknikler karsisinda, klasik 19.yy egitimindeki Yunan ordusu dagildi ve bitti, biliyosunuz zaten gerisini.

Daha oyle detaylar var ki, nedense anlatilmiyor okullarimizda, ama burada inanilmaz olaylar, taktikler var, ben hakiki insanlardan, uyelerinden dinledim, mesela Ege Kuvay-i milliyenin taktiklerini, of inanilmaz yani, bu kadar olur. Ben Ingilizlerin bile Anadolu'da buna karsi fazla varlik gosterecegine inanmiyorum. Ha bu arada Ingiliz hava kuvvetlerine bagli ucaklarin, basindan sonuna Yunan ordularinin yaninda oldugunu da hatirlatayim.

Paylasamama olayi daha cok Bogazlar ve Istanbul icindir. Ingiliz muzisyenlerine Istanbul 'kurtulus' marsi bile bestelettiler, 1915'te, yani onlarin plani korumak degil bizi dagitip bitirmekti, yapamadilar, yenildiler. Onun disinda zaten hangi tarih atlasina bakarsan bak, Turklerin cogunluk olmadigi butun vilayetler paylasildi ve hepsi isgal edilerek buradaki Turkler'de ya imha edildi, ya da sansli olanlar Anadolu'ya kacabildiler.

Bu gun bir tek Bulgaristan'da hala nufusun 10%'u Turktur, ki gecmiste kat kat fazlaydi, ve ulkedeki ucuncu buyuk siyasi parti, Turk partisidir. Onun disinda Kirim dahil olmak uzere butun eski vilayetlerden temizlendik. Kirim diyorum cunku burasi 1918'e kadar 95% Kirim Turku iken, bugun 1% civarinda kaldilar.

Devletten memnun olmama olayi da Osmanli'da ilk 500 yilda pek belirgin degil, dikkat edersen ilk milliyetci isyanlar 1821'den sonra falan basliyo, onun oncesinde bir kac yerel vukuat disinda cok buyuk memnuniyetsizlik ifadesi yok.

Devam var ... ;)

[Bu mesaj demirbilek2 tarafından 22 Ocak 2005 18:02 tarihinde değiştirilmiştir]
Mesaj tarihi:
said:
MonTezaus, 01 Ocak 2005 22:54 tarihinde demiş ki:
gene mi copy paste... bak, rica ediyorum, bir forum kullanıcısı olarak dileniyorum artık. Biryerlerden dökümanlar buluyorsun ya, onları yayınlayacak yer burası değil. Bi site açarsın onlar hakkında, orda yayınlarsın. Foruma yazmanın da, tıpkı makale yazmak gibi kuralları vardır. Sen kendi düşünceni, açtığın tartışmayı, üzerine gidilecek ana sorunu belirtirsin, tezlerini de bu dökümanlardan örneklersin. Bunları yayınlamanın da bi anlamı kalmıyor o yüzden, foruma uyarlayıp yayınlaman gerekir. Ne olur, kendin birşeyler yaz, bunları da kaynak olarak göster, bakınız şurasında daha uzun açıklamaları vs. bulabilirsiniz de...

okuman gerekiyor diye düşündüm[signature][hline]You run, never stop, got to win, got to run till you drop
-Aeris-, 15 Ocak 2005 09:53 tarihinde demiş ki:
Spastikmisin dostum ya?
Bi defol...
  • 2 hafta sonra ...
Mesaj tarihi:
said:
Bakın, 7 Eylül 1923'te The Economist Gazetesi'nde ne yazıyor, dergisinde:

"Türkiye en kısa sürede ekonomisini yeniden kurmak ve ekonomik faaliyetlerini canlandırmak zorundadır. Fakat bunu yabancı sermaye ve teknolojinin yardımı olmaksızın gerçekleştirebilmesi olanak dışıdır. Türk ulusu bir yandan ülkede yabancı çıkarların katı bir kesinlikle Türkiye'nin ulusal egemenliğine bağımlı kılınması, diğer yandan hızlı bir ekonomik kalkınma hamlesinin gerçekleştirilmesini isterken, bu iki isteğin çeliştiğini kimse düşünmüyor."

11 Nisan 1925'te aynı The Economist bakın ne yapıyor:

"Yabancı sermaye sorunu, kendilerini, kısır döngü içinde bulunan Türk liderlerini düşündürmektedir. Bağımsızlığını ve Türkler'in deyişiyle ulusal bütünlüğünü koruması için ülkenin zengin doğal kaynaklarının bir an önce geliştirilmesi zorunludur. Bu ise ancak yabancıların yönetsel katkısı ve maliî desteği ile gerçekleşebilir."


Hmm düşünebilir ki Yönetsel katkısıdır bu.

Türk Aydınlarının Dramı - Entelektüel Sefalet!

"Özellikle büyük dış borç altına girilmesi ya da yabancılara geniş ayrıcalıklar tanıyan bir politika uygulanması hızlı bir üretim artışı sağlayabilir. Ancak, her şeyden önce - burası çok önemli bakın - Cumhuriyet yönetiminin mutlu yanlızlık ve mutlak bağımsızlık tutkularından vazgeçmesi gerekmektedir."

Çok açık söylüyorlar gene, hiçbir şey saklamıyorlar. Ve bu lâflar edilirken Türkiye'de Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurulur ve serbest dış, yabancı sermaye imkânlarını hazırlamak istemektedir. Ve bakın, onlar bu baskıyı yapacakları sırada ne olur aynı zamanda? Nasturiler'in isyanı başlar Hakkari'de, Şeyh Sait isyanı da başlar Irak'ta. Oradan onlar bastırırlar, bunlar buradan bastırırlar. Birdenbire Türk aydınları, politikacıların bir kısmı yabancı sermayenin Türkiye'deki savunucuları hâline gelmiş olurlar.

İşte bizim savunmada, maarifte ve ekonomide ne yapıp yapıp mutlaka millî olmamız gerektiğinde ısrarımın sebebi bu, geride yatan bu. Çünkü bakın, ne kadar aç ve açık söylüyorlar. Hem yöneteceğiz diyorlar, hem de biz sermayemizle gireceğiz diyorlar, "siz bunu zaten yapamazsınız" diye bir ön yargıları da var üstelik. Halbuki biz bunların hepsini yaptık, biz uçak da yaptık, her şeyi de yaptık bu memlekette. Yapabiliyoruz. İşçimizin çok iyi olduğu da meselâ dışarıda çalışan işçilerimizin gösterdikleri performanstan meydana çıkıyor. Sonra iş adamlarımız da son derece başarılılar. Almanya'nın yarısı Türk şimdi iş adamlarının ve endişeleniliyor. Niçin endişeleniliyor? Şundan endişeleniyor: Biliyorsunuz, Museviler'in Hitler öncesi Almanya'daki durumları bizim Türkler'inkine çok benziyordu; orada azınlıktaydılar, fakat ekonomiye hâkim olmaya başlamışlardı.

Biz ekonomiye hâkim yavaş yavaş olacaklardır, olacağız. Yani bundan 30 sene sonra Bundestag'ta kaç tane Türk mebusu olacak kim bilir. Çünkü Batı gidiyor, yani bunu görmek lâzım.

Nüfus olarak da gidiyor, nüfusu artmıyor, nüfusunu artıramıyor, yani nesiller kötü. Bakın, 50 senedir Batı Avrupa'da dünya çapında yazar yetişmedi, yok. Eskiden bütün dünya çapındaki yazarlar Batı Avrupa'dan çıkardı.

Onun için Nobel ödüllerini bile Afrikalı yazarlara veriyorlar. Oraya buraya veriyorlar, yok yetişmiyor, büyük adam çıkmıyor. Dikkat edin, Amerika'daki bütün âlimler dışarıdan gelenlerdir. Şimdi Batı bir hızla, aşağı yukarı 16.yüzyılda başlayıp yukarıya doğru çıkarak zirveyi 19.yüzyılda buluyor, 20'den itibaren gerilemeye başlıyor. Şimdi bu çok açık ortada. Bunun mukabilinde de Sovyet Rusya, Çin, Japonya, Hindistan 20. yüzyıl içinde başlayıp 21.yüzyılda şimdi zirveye doğru gidiyorlar. Bu gözümüzün önünde. Bunu görmeyen bizim Batılı aydınlarımız; yoksa bu halk bunu görüyor.

Anlayınız ki, kaç yıl önce, yaklaşık 30 yıl önce biz bir entelektüel sefaletinden söz ediyorduk, bugün de geçerli mi bu? Suskun adınların, aynı sefalet mi devam ediyor, yoksa bu kelimeyi daha da ağırlaştırdık mı? Ne diyorum ki bugün aydınların suskunluğuna?

Hepsi doğru, doğru, geçerli, daha da ağırlaşacaktır. Anlatabildim mi? Şimdi bakın, o benim söylediklerim benim kerametim değil. Ben bunları bir kerametle, böyle dahiyane bir sezgiyle bulmuyorum. Şimdi bakın, şu aydını bir bakın, okuyun. Aydın mı karanlık mı sonra göreceğiz onu.

Türk Aydını, Batı'nın manevi ajanı

"Bizim İstanbul'da kendilerine aydın denilen takım öteden beri Doğu'ya önem vermemekle tanınır. Bu o kadar garip, acınacak, hatta gülünecek bir şekil almıştır ki, şimdi ismini hatırlamadığım bir yazarın ortaöğretimde okutulması resmen kabul edilmiş modern çağlar tarihinde 300 şu kadar sayfanın 200'ünden fazlası sırf Fransa tarihine ayrılmış, geri kalan sayfaların çoğu Avrupa milletleri tarihinden bahsederek ancak birkaç sayfası, o da Frenkler açısından Devleti Osmaniye'ye bırakılmıştır. Bizim aydınlarımız, şimdi basını ellerinde tutanlar Doğu ve İslâm âlemiyle meşgul olmaktan âdeta utanırlar. Medenî Avrupa varken Doğu göz atılmaya, düşünülmeye değer mi hiç? Sonra, Allah esirgesi
Mesaj tarihi:
abi yüce bir soydan geliyoruz ve her türk erkeği bir askerdir ama bu ana özelliklerimizi bizden uzaklaştırıyorlar. rapti rock tu bissürü olayla beyin yıkıyorlar .

atatürk ün de dediği gibi batının teknolojisini ilmini ve tekniğini alın ama kültürünü almayın.

çok özenti bi milletiz ayrıcada...

benim tanıdığım birçok genç türk ruhundan uzaklaştığı için mi askerlik kurumu bozulduşundan mıdır nedir askere gitmek istemiyor... onlara içimden top demek geliyo ama henüz 15 yaşımda olduğumdan dayak yeme ihtimalim çok yüksek.....

bi şekilde toplanıp bişeyler yapmak şart...
×
  • Yeni Oluştur...